23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2004 SALI HABERLER Umut davasında sona doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Ktşlah, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. BabriyeÜçokcinayetlerinin faıllennın yargılandığı Umut davasında sona yaklaşüdı. Mahkeme, esas hakkındaki savunmasını yapmayan avukatlara süre vererek duruşmayı erteledı. Kaldınlan DGM'lerın yenne kurulan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına, tutuklu sanıklar Ferhan Ozmen, Hasan Kıhç, Mehmet AIi Tekin, Ekrem Baytap, tutuksuz sanıklar YusufKarakuş, Fatih Aydın, Mehmet Şahin ıle sanık ve müdahil avukatları katıldılar. Özmen'in avukatı lbrahim tmamoğlu, duruşma tutanağına adının lbrahim Ceylan olarak yazılması üzerine soyadmı değiştirdiğinı belirtti. Dava aşama Karar çıkması beklenen duruşma, sanık avukatlannın esas hakkında savunma yapmalan için ertelendi SALI ORHAN BURSALI • Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerinin faillerinin yargılandığı Umut davasının dünkü duruşmasında mahkeme heyeti başkanı Karadeniz ile sanık avukatı lbrahim Imamoğlu arasında tartışma yaşandı. "Mahkeme gerçek adaleti tecelli ettirmeyecek" diyen Imamoğlu, savunmasını yanm bıraktı. sında Ankara 2 No'lu DGM heyetini ret taleplenni de içeren çok sayıdaki taleplennın reddedildiğini belirten îmamoğlu, sanıklann işkence gördüklerini, bu yöndekı raporlann da aksi yönde değerlendirildiğini söyledi. Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz. avukatı usule uyması için uyardı. tmamoğlu ise Karadeniz'e, "Savunmama müdahale etmeyin. UsuKi ben bilirim. Bu işi yıllardır yapıyorum" karşılığını verdı. Savunmasına kaldınlan DGM'Ien eleştırerek devam eden Imamoğlu, bu mahkemelerin adının değiştirildiğinı, ancak ıçeriğinin aynı kaldıgını öne sürdü. Imamoğlu, "DGMTerdehukukveadaletobnadtğınainananlar, adının değişmesiyle işlerin değişmediğini biliyor. Bu mahkemenin gerçek adaleti tecelli ettireceğine inanmıyorum" dedi. Psikolojig bozuldu Imamoğlu, sık sık müdahale edildigi ve heyet salondan aynldığı için psikolojisinde bozulma meydana geldiğini ve bu durumda savunma yapamayacağını öne sürdü. Imamoğlu, gelecek duruşmada savunmasına devam edeceğıni söyledi. Sanıklardan Mehmet AB Tekin söz alarak tahliyesine karar verilmesini istedi. Hasan Kıüç da tahliyesini istedı ve Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanma başvurulannın karara bağlanmasını talep etti. Ekrem Baytap'ın avukatıysa müvekkilinın Istanbul'da yargılandığı dava dosyasının delil durumu ve iddialar yönünden daha kapsamlı olduğunu belirterek dosyanın Istanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesı'ne göndenlmesıne karar verihnesini istedi. Mahkeme heyeti, duruşma savcısının da talebı doğrultusunda tüm tutuklu sanıklann tutukluluk hallerinın devamına, Baytap'ın avukaunın talebinin reddine, esas hakkındaki savunmasını yapmayan avukatlara süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Iddianamede, Özmen ve Baytap hakkında "mevcut anayasal düzeni sflah zonıyla yıkm, yerine din kurallanna dayalı deviet kurmak için oluştunılan süahh çeteye üye olup anayasal düzeni değiştinneye cebren teşebbüs etinek" suçundan müebbet ağır hapıs, Mehmet Ali Tekin ve Hasan Kıhç hakkında "yasadışı örgüt yöneticisi olma" suçundan 22 yıl 6'şar aydan az olmamak üzere ağır hapis, Abdulhamit Çetik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş ve Mehmet Şahin hakkında da yasadışı örgüt üyesi olmaktan 22 yıl 6'şar aya kadar ağır hapıs isteniyor. Ibadete engel olma davası Bartholomeos beraatetti • Fener Rum Patriği ve Sen Sinod Meclisi üyeleri, Bulgar asıllı Ortodoks cemaatinin ibadetlerine engel olmak suçlamasından yargılandıklan davada beraat etti. Davanın müdahil avukatı Haluk Perk, sorunu AlHM'ye kadar götürmeye kararlı olduklannı açıkladı. tstanbulHaber Senisi Fener Rum Patriği Dimitri Arhondoni Barthoiomeos ve Sen Sinod Meclisi'nin 11 üyesı, "dinlerdenbirine ait dini işleri, ibadetveyaayininvapümasuu men etmek" suçundan yargılandıklan davada beraat etti. Fatih 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Fatih Cumhuriyet Savcısı AB Yümaz'ın hazırladığı mütalaanın taraflara venlmesinın ardından, taraf avukatlar dınlendı. Savcı Yılmaz'ınmütalaasında, tüm sanıklann, "dinlerden birine ait dini işleri, ibadet veya ayinin yapdmasuıı men etmek" suçundan Türk Ceza Yasası'nın 175/1. maddesi uyannca, 6 ay ile 1 'er yıl arasında hapis cezasına çarptınlmalannı ıstediği bildirildı. Fener Rum Patriği ve Sen Sinod Meclisi üyelerinin, Bulgar asıüı Ortodoks cemaatinin, diyanet işleri sorumlusu ve yetkilisi gibi davrandıklanna dikkat çekilen mütalaada özetle şöyle denildi: "Fener Rum Patrikhanes' nin, Diyanet lşfcri Başkanhğıfleaynı ve hatta ekümenik görev ve yetküere sahip olduğunu iddia eden sanıklar, Bulgar asühbirçok Ortodoks Hıristiyan vatandaşlanmızı etkilemiştir. Sanıklann. Bulgar asrt Ortodoks Hıristiyanvatandaşlanmızın, dini işleriniihlalederek suçişlediklerianlaşıldığından, TCY'nin 64/1. maddesi delaletiyle 175/1. maddesi uyaruıca ayn ayn cezalandınlmalan, kamu adına talep ve mütalaa olunur." Savcılık görüşüne karşı görüşlen sorulan taraf avukatlanndan Haluk Perk, mütalaaya katıldıklannı belirterek "Bulgar KUisesL, Rum Patriği' ne bağh değüdir. Bu nedenle Sen Sinod MecBsi'nin görevden alma yetkisi yoktur" dedi. Sanıklann avukatı Kezban Hatemi ise suçun unsurlanmn oluşmadığını savunarak Bartholomeos ile dönemın Sen Sinod Mechsi'nin 11 üyesinin beraatını istedi. Karan açıklayan hâkim, sanıklar hakkında beraat karan verdi. Duruşma sonrasında basın mensuplannın sorulannı yamtlayan müdahil avukatı Haluk Perk, karan temyiz edeceklerini, gerekirse AlHM'ye başvuracaklannı belirtti. Dava 4 Nlsana ertelendi Metin Kaplan 'darül harp* i savunamadı tstanbul Haber Servisi Almanya'dan smrr dışı edilen sözde hilafet devriminin lideri ve Islami Cemiyet ve Cemaatleri Bırliği(ICCB) yöneticisi Metin Kaplan'ın "Anayasal düzeni silah zonıyla değtştkmeye teşebbüs" suçuyla yargılanmasına başlandı. Kaplan, Kuran'dan ayetler okuduğu savunmasında. kadınerkek tüm Müslümanlara tslam devlen kurmanın farz olduğunu söyledi. Istanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada haarbulunan ve suvunmasında kendisine yönelik suçlamaları reddeden Kaplan, 29 Ekim 1998'de Anıtkabir'e patlayıcı yüklü uçaklarla saldın düzenleme talimatını verdiği iddialannı, "komplo" olarak değerlendirdı. Mahkemede kendisini Kuran'dan ayetlerle ve ünlü filozoflann söylemlerini kullanarak savunan Metin Kaplan. Türkıye'nin "darül harp" ülkesı değil, "darül İsbm" ülkesı olduğunu söyledi. Müslümanlığın laik devletle bağdaşmayacağını öne süren Kaplan, "Kadınerkek tüm MüsKimanlar, eğer tslam devletinde yaşıyorlarsa bunu korumak. yaşamıyorlarsa tslam devletini kurmak zorundadırlar" dedi. Duruşma, Kaplan'ın ifadesınin aünmasmnı ardından 4 Nisan 2005 tanhine ertelendi. Kaplan, "Anayasal düzeni sflah zonıyla değiştinneye teşebbüs", Faüh Camıı ve Anıtkabır'e uçakla saldırı hazırhğı yapan kişıleri azmettırme suçlanndan müebbet ağır hapıs cezası ıstemiyle yargüanıyor. ndini Kuran'dan ayetler ve ünlü fîiozoflann söylemlerini kullanarak savunan Kaplan, hakkuıdaki iddialan reddetâ. (Fotoğraf: AA) 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babasının ölümü hakkında rapor hazırlayacaklar Ingiliz avukadar Kızdtepe'de • Ingiltere ve Galler barolannda "Kürt İnsan Haklan Projesi"ni yürüten avukatlar Roberta Harwey ve Johanna Wood, görgü tanıklan ve Kaymaz ailesinden bilgi aldı. DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz ın "terörist" olduklan iddıasıyla güvenlik güçlerince öldürühîıesi olayı uluslararası alanda da tepkilere neden oluyor. Ingütere'den bir grup avukat, dün Kızıltepe'de incelemelerde bulunarak Kaymaz ailesiyle görüştü. tngiltere ve Galler barolannda "Kürt İnsan Haklan Projesi"ni yürüten avukatlar Roberta Harwey ve Johanna VVood. dün IHD Mardin Şube Başkanı Hüseyin Cangir. Mardin Barosu Yönetim Kurulu üyesi Aydın Aslan ve DEHAP'h yöneticilerle bir araya geldi. Ardından Kızıltepe'ye geçen avukatlar, görgü tanıklanyla ve Uğur Kaymaz'ın annesi Makbule Kaymaz ile görüştüler. Ingiliz avukatlarrn, topladıklan bilgi ve belgeleri bir araya getirerek bir rapor hazırlayacaklan ve konuyu uluslararası alanlarda gündeme getirecekleri açıklandı. Mardin ve Kızıltepe'de savcılık ve diğer resmi yetkililerle de görüşme talebinde bulunan yabancı avukatlann bu girişimlerinin ohımsuz karşılandığı öğremldı. ""ian ellerde kışa hazırlık yoldan çıkârmaz" Aracınız ne olursa olsun daha ucuz işçilik, daha kalite, daha hızlı servis hizmeti... ÜCRETSİZ CheckUp'ınızı hemen yaptırın, sürprizlere yakalanmayın!.. CARMIX ASSIST, 24 saat Alo servis" ve Cekici hizmeti" ile aracınızı bir doktor kontrolünden geçer gibi ele alır. Yedek parçada ilk el olmanın avantajı ile ucuza mal eder. \ . Uzman ve profesyonel ekibi ile kaporta, boya, mekanik ve elektrikte kaliteden taviz vermez. Doktorum tavsiye etti: Avrupa Birliği, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda parçalanmış durumdadır. Bu parçalanmışlık "balk veya seçmen" düzeyinden çok (bunu politikacılar isterterse yönlendirme ile aşarlar), AB'nin ana polrtik güçleri arasındadır. AB, bu ana güçler arasında bir çatışma alanı değil, uzlaşmaalanıdır. Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olanlann (ağırlıkla Hıristiyan demokratlar muhafazakârlar) muhalefette olması önemli değildir; herkes bilir ki Avrupa ülkelerinde iktidar bu ana güçler arasında el değiştirir durur... Gerçek budur, yani AB'nin derin bölünmüşlüğüdür. Brüksel'den 17 Aralık'ta çıkan karar da, aslında, tam da bu fotoğrafın yansımasıdır. Eğer Türkiye'nin tam üyeliği konusunda ana politik güçler arasındafikirbirliği olsaydı, oldukça net bir karar çıkacak ve biz de bugün bu tartışmayı yapmayacaktık. AB'nin bu bileşik güçlerinin göfüşlerinin ortalaması olarak, Türkiye'nin "tam üyelik perspektifi" korunmuş, gelinen noktada kaçınılmaz olarak "tam üyelik hedefli müzakerelerin başlaması"' karan alınmış, ancak sürecin sonu açık bırakılmıştır. Tam üyeliğe önümüzdeki 15 yıllık gelişmeler karar verecektir. ••• Avrupa'daki yorumlar da, iki görüş temelinde gelişiyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso'nun ünlü "Bu akşam Avrupa Birliği Türkiye'ye kapılannı açmıştır" tarihi sözünün, Türkiye'yi tam üyeliğe götüreceğine inananlarçoktur. Bu etkin çevreler, Avusturyalılann ve Alman Hıristiyan demokratlann (ve de Fransa'nın) "imtiyazlı ortaklık" önerilerinin gerçekleşmeyeceği görüşündeler. Bu çevrelerin görüşleri doğrultusundaki gazeteyorumlannda, Türkiye'nin müzakere karannda belirtilen koşullan hızla yerine getireceği, müzakereleri başlatacağı ve 1015 yıllık süre içinde de AB ile müktesebarta tam uyumu sağlayacağı belirtilmektedir. Bu iyimseriere göre, bunlar gerçekleştikten sonra, artık Türkiye'nin önünde tam üyelik için hiçbir engel kalmayacaktır. Yani, tam üyelikte esas soaımluluk tamamen Türkiye'dedir. ••• ! Ancak Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olanlar hiç de öyle düşünmüyor. örneğin, büyük bir olasılıkla 2006'da Almanya'da iktidan devralacak olan Alman Hıristiyan Demokratlar ve Hıristiyan Sosyal Birtikçiler... Bu ikincilerin lideri Stoiber açıkça şöyle dedi: "Iktidara gelince, Fransa gibi ortaklanmızla biriikte, Türkiye'nin tam üye olmasını engellemek için elimizden geleniyapacağız. Tam üyeliği Avrupak insanlar önleyecektir. Hedeümiz imtiyazlı ortaklıktır. "(13 Ar lık, Süddeutsche Zeıtung) Buna şüphe mi var? Zaten Fransa, bizzat Chirac da aynı görüştedir. Chirac, oportünist ve ikiyüzlü politikacılığıyla, aslında Türkiye'nin önünde en büyük engeldir. Stoiber, 17 Aralık'tan sonra "Karar bizim istediğimiz doğrultuda alınmıştır. Tam üyeliğin ucu açık bırakılmıştır. Karann bütünü, tam bir imtiyazlı üyelik önehsidir" sözleriyle memnuniyetini belirtti. Zaten Alman basınını izleyenler, 17 Aralık karannda Hıristiyan demokratlann ayak ızlerini ve zaferini görürier. Hıristiyan demokratlann lideri Bayan Merkel, 17 Aralık'tan önce Avrupa tutucu partilerinin liderleriyie, kararda "tam üyelik perspektifinin yanında, müzakere sonucunda başka birseçeneğin de belirtilmesi" konusunda fikir birliğine varmışlardı ve onlann bu karan gerçekleşmiş durumdadır. (Tam üyelik gerçekleşmezse, Türkiye isterse, Avrupa kurumlanna bağh kalır...) ••• Avrupalılar ikiyüzlü mü? Bazen politik gerçeklikler ikiyüzlülük gibi görünebilir. Veya Doğu, Batı'ya bu nedenle ikiyüzlü bakabilir. Ama politikanın, reel, sürekli yenilenen ve değişen koşullar, durumlar temelinde yürütüldüğünü unutursak veya bilmezsek, buna ikiyüzlülük diyebiliriz. Dürüstlüklerinde eksi puanlara sahip olsalar da, ikiyüzlüler demek zor olabilir, ama maç oynanırken karşı kaleyi tuğla ile örmek, herhalde, dünyanın neresinde olursa olsun ikiyüzlülük olarak nitelendirilir. Merkel de geç kalsa bile, tutumunu net ortaya koyuyor. "Biz şimdiden neyin gerçekleşebileceğini görelim, Türioye'yetutulrrıayacaksözlervermeyelim'görüşünde: "Türkiye, 510 yıl sonra boş ellehe ortada kalırsa, bugörüşmelersonunda geriye düşerse, ozaman büyük felaket olur!" ••• Brüksel'de kazanan tarafın, şimdilik, tutuculann olduğuaçıkseçik.. ŞüphesizTürkiye de kazandı, bence. Tam üyelik perspektifi daha kesin alındı. Uyum uygulamalan, Türkiye'yi çok geliştirecek, yapısal olarak bir dünya devletine dönüştürecektir. Bu sürecin sonunda tam üyelik olur mu olmaz mı, gelecek 15 yılın sorunudur. Bu sorunun yanıtını kimse bilmiyor! Hıristiyan demokratlar bile, 15 yıl sonraki ortama göre fikir değiştirebilir. Belki de Türkiye, 15 yıl sonra ulaştığı düzey bakımından, AB'ye tam üye olarak girmeyi, kendi çıkarlanna uygun görmeyebilir, kendine sonuna kadar güvenen bir ülke konumuna yükselebilir ve karannı bu defa tamamen özgürce verebilir. Bu süre, bize de gereklidiıi obursali@cumhuriyet.com.tr Bölünmüş Avrupa Gerçeği Avukata 'infial yaratma' davası • DtYARBAKIR (Cumhuri>«t Bürosu) Diyarbakn'ın Hani üçesinde gözaltına alınan çocuklann yüzlerine güvenlik güçlerince dışkı sürülerek teşhir edildiklen iddialannı gündeme getirdiği için "yalan beyanda bulunarak infial yaratmak"la suçlanan Diyarbakır Barosu avukatlanndan Zülfii Dündar'rn yargılanmasrna Diyarbakrr 3. Ağn Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Dün görülen duruşmaya Dündar'rn yani sıra Baro Başkanı Sezgin Tannkulu ve 20 avukat katıldı. Tannkulu, davanrn avukatlık mesleği açısından talihsizlik olduğunu belirterek müvekkilinin beraatını istedi.Avukat Tahir Elçi d^ polisler hakkrnda takipsızlik karan verildiği konusunda Dündar'a herhangi bir bildirim yapılmadığuıa dikkat çekerek "A\oıkatrn böyle bir dunımu araştrrma görevi yoktur" dedi. tddia makamı da Hani Sulh Ceza Mahkemesi'nden takipsizlik karanrun beklenmesinı istedi. Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. 119 yıldır 'Işık' yayıyor FevziyeMel^k^\âkfi(FMV)IşjkOlaı]lan'nmll9.kunıluş>ildonümü törenle kutiandL Nişantaşı Kampusu Işık Lisesi'nde düzenlenen tören, okul korosunun "Funkuli Funkula" şarkısını ve "Emanetine Sahibim Atam" ile "Işıklı Olmak Sevincimiz" marşlanm seslendirmeleriyle fle başladL FMVr Erenköy Işık Üköğretim Okulu Ana Sınıfi öğrencikrinin yapoğı hoş geldiniz konuşmasmdan sonra FMV Işık Okuüan'ıun tarihi amaüldı ve FMV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Binark, FMV ikflgflibugiwrdLMezunryeti^rinm25,40vç50'irM3>TllanmdoWuranlara birer anı plakeünin \ erildiği tören, geleneksel yemekie sona erdL * CARMIX SERVİCE Yavuz Selim Mahallesi 1. Sokak No: 2 Bagcılar/ISTANBUL Tel:0212.434 6171(pbx) Fax: 0212.434 61 70 . t.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle