Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK2004SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Bir Devrimci: Mahmut Esat Bozkurt... M. İskender ÖZTURANLI "Cumhuriyet savcılan! Meriç kıyüarında çahşan Türk köylüsünün kaybolan sabanından tutunuz da, bu vatanda yaşayanların uğrayacağt en ufak haksızlıktan, hatta Bingöl dağlannın ıssız kuytulannda nafaka bekleyen öksüzlerin gözyaşlanndan siz sorumlusunuz." Mahmut Esat Bozkurt hukuk Ukeleriyle, aUabesinden okumaya başlayacak bir yeni hukuk kuşağı yetiştirmek için bu okuhı açryoruz». Cumhuriyetin yapıcısı ve koDayıcısı olâcak bu bflyük kuruhışun açıhşında duyduğum muthduğu hiçbir davranışnnda duymadım. Bunu böykce benrtip açıklamaktan da aynca sevinçByim." 17 Şubat 1926 tanhinde TBMM'ce oybırlığıyle kabul edilen Türk Ceza Yasası'nın gerekçesini Mahmut Esat kaleme almıştır. Bu gerekçe bir hukuk başyapıadır. Ne var ki 1 Ocak 2002 tanhinde yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Yasası, bu gerekçenin kolunu kanadını kırmıştır. Dinin, softalann ve bilgisizlerin elinden kurtan Iması ve "Makamlann en yükseği oian vicdanlardayeralmasınr belirten gerekçe, Türk devrimine saygı nedeniyle olduğu gibi bırakılabılirdi. Çünkü o gerekçede Türk devrimcilennin sesi, nefesi ve inancı vardı. Nasıl herhangi bir kitapta ikinci ve üçüncü baskılann önsözleri yanında birinci baskmın önsözüne de yer veriliyorsa, burada da öyle yapıhnahydı. Ne yazık ki bu yöntem uygulanmamış, Mahmut Esat'ın gerekçesi yeni genel gerekçe içinde eritilmiş, birçok önemli kesimleri çıkanlıp atıhnıştır. Meclis konuşmalan sırasında da bazı milletvekilleri 1926 gerekçesinde "Isfauna küfredildiğini'1 söylemişlerdir. Böyle bir küfür kesinlıkle söz konusu değıldır. Asıl küfürcüler, Meclis kürsüsünden Bozkurt için "gerizekâh" ve "aşağriuV gibi deyımler kullananlar ve elleri öpülesi Türk devrimcilerine hakaretler yağdıranlardır. Türk ulusu, Türk gençliği, Türk hukukçusu, Atatürk'ün ve onun bilinçli ve devrimci kadrosunun gerekçesine sahip çıkmalı, o tarihsel gerekçenin Türk Yurttaşlar Yasası'nın başına yazılması için gerekli savaşunı vermelidir. Ve Türk devriminin gerekçesi, Yurttaşlar Yasası'na altın harflerle yeniden geçirihnehdir. tur. Fransız Yurttaşlar Yasası denilınce NapolyonBonapart'ı anımsanz. Çünkü Naporyon'un türlü güçlükleri yenerek, Code Civile adı ve"Kendi içinde en büyük sayıda hain rilen Fransız Yurttaşlar Yasası'nın çıkanlmayetiştiren memleket Türkiye'dir." sında büyük emeği vardır. Türk Yurttaşlar Yasası denilince de önce Atatürk, sonra da MahBir şaşkınlık, bir kızgınlık yarattı mı? Yoksa ne mut Esat akla gelir. Çünkü Türk hukuk devrivar, herkesin bildiği bir şey mi dediniz? mi bu ikilüıin yapıtıdır. Türk Yurttaşlar YasaYıllann politikacısı Kâmran Inan böyle diyor... sı, Atatürk'le Mahmut Esat'ın birlikteliğinden Daha da ekliyor: ahmut Esat, Mustafa Ke doğmuştur. Mahmut Esat, her alanda olduğu "Avrupa'da, 407 Türkderneği, kendi memlemal'in kadrosunda çahşan, gibi huİaık alanında da esin kaynağının Ataketi aleyhinde faaliyet gösteriyor. Insan sayısı ise yaşamı boyunca Atatürk ilke türk olduğunu söylemiştır. 205 bin!" Bozkurt bir devrimcıdir. Tıpkı Atatürk gibi, lerini savunan bir devrimci"Hain" nedemek? "Devrimin yasasmm bütfin yasalann üstünde" ctir. 1892yıhndaKuşadası'nda "Kutsal sayılan şeylere, kavramlara kötülük doğmuş, 21 Aralık 1943 günü yaşamını yitir olduğu inancındadır. Hiç kuşkusuz devrimin de eden. Zarar vermekten, kötülük etmekten hoşbir hukuku vardır, ohnalıdır da. Işte bu hukumiştir. Istanbul Hukuk Fakültesi'nden sonra lanan, kötü bir amaç, niyet taşıyan." îsviçre'nin Fnborg Üniversitesi'nde "Osman kun bazı ülkelerde olduğu gıbı despotizme döMilletvekilliği, bakanlık, büyükelçilik yapmış bir b Kapitülasyonlan" adlı çahşmasıyla hukuk dok nüşmemesinde Mahmut Esat'ın rolü büyük olinsan söylüyor bunu! Demek, yaşamı boyunca toru olmuştur. Yunanlılann îzmir'ı ışgali üze muştur. Adalet Bakanlığı sırasında Borçlar Yaepey "hain" diye tanımlayacağı kişi tanımış!.. sası, Ceza Yasası, Icra lfias Yasası, Hukuk ve rine yurda dönmüş. Kuşadası ve Aydın'da uluYurtdışında 100'ü aşan demek Türkiye aleyhinsal güçleri örgütlemiştir 1920'deîzmırmillet Ceza Yargılamalan Yasası, Mahkemeler Kude çalışmaktaymış! Bir o kadar da insan!.. vekilidir. O yıllarda kendisine adalet ve milh ruluş Yasası gıbı yasalar yürürlüğe girmiştir. "Kutsal sanılan şeyler"... önce ulusseverlik, ineğitim bakanlıklan önerilmiş, ama kabul etme Bunlann tümü çağdaş uygarhğın ve laikliğın sanseverlik mi? Sen ne ulusunu ne de insanoğyolunu açan yasalardır. En önemlisi ise Türk miştır. Mustafa Kemal'e özel olarak yazdığı bir lunu sevmez, üstelik de değerleri yıkmaya çalımektupta "Ülkedeki yasalarda ve adalet örgü Yurttaşlar Yasası'dır. şırsan ne kazanırsın? tünde radikal değişikHkJer" gerektiğini "döneÇıkar sağlamanın yolu mudur? Belki! Ama gerMahmut Esat, çağdaş yasalann yanında onmin Bakanlar Kurulu ik bu işin gerçekleşeme lan uygulayacak genç bir hukukçular kuşağıçek hain para için, ün kazanmak için, rütbe alyeceğmi" belırtmış Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nı mak için yapmaz yalnızca... Hainliği bir yaşama nın yetişmesi için Ankara Hukuk Fakültesı'nin da "Bu işterin yabancısı olduğunu, söz konusu biçimi saydığı için! özel yaşantımızda az mı rastaçılışına da öncülük etmıştır. Bir gün Mustabakanhğın bir uzman kişiye verümesini" söy fa Kemal, "Birçok yasa tasansı hazırfayorsun. ladıkböylelerine...Durupdururkenbirkötülükyapleyerek özür dılenıış, "Burüann dışında her Onbnuygııbyacakyargıçiann var nM" diye sormak birine, belki seni seven, sevdiğine seni inanhangi bir görevde çahşmaya hazu olduğunu" dıran birine... muştur. "Onları da yetiştireceğinr yanıtını vebildınniştır. 19221924 yıllannda tktısat Ba ren Mahmut Esat, bir süre sonra sözünde duröyleleri de var ki bilmeden yaparlar "hainlikanı'dır. 1923 Izmir 1. tktisat Kongresi'ni dü muş ve 1925 yılında Ankara Hukuk Fakülteği!.. Yurtseverlik diye, uygarlık diye, iyilik diye!.. zenlemıştır. 19241930 arasında Adalet Ba si'ni açmıştır. Açılış konuşmasını Mustafa KeEn tehlikelileri bunlardır... Bilgisizliğin, körlüğün, kanlığı yapmıştır. Roma hukuku denildiği za mal yapmıştır. Başlı başına bir hukuk yapıtı olan gerçekleri görememenin sonucu... man Justiniyanus akla gelir. Çünkü çağdaş hu bu konuşma şöyle sona ermektedir: "BüsbüMütareke Yıllan'nda Refi Cevat'ların Refik kukun temel taşlanndan biri olan Codex Jus tün yeni yasalar düzenkyerek, eski hukuk ilkeHalit'lerin vb.'lerin "hain"\\ğ\ gerçekte bir haintiniyanus, onun zamanında yürürlüğe konulmuş lerini temetindcn yıkma girişimindeyiz. Yeni lik sayılabilir mi? Kendileri açıkladılar: "Biz umudumuzu yitirmiştik. Ittihatçılara güvenemiyorduk, Mustafa KemalV de onlardan saydık. Tek kurtuluşun Avrupa'yla anlaşmak olduğunu düstanbul'daki eczacılann daşündük..." yanışma ve yardımlaşma örBir dipsiz uçuruma düşmüş gibiydik? "Düvelgütü Istanbul Ecza Koop. gei Muazzama" ülkeyi kendi arasında bölüşmüşçenlerde on beşinci yaşını kutlatü. "An bir de Amerika gelse, bizi korumasına Prof. Dr. Cevat GERAY dı. Her türlü sınırlılıklara karşın alsa" diye yazanlar, çizenler öyle çoktu ki! Bu başanyla ayakta kalabilen bu ba tasfıyesi demektir. Kamunun top dışlanmakta, buna karşılık, 2004 türdüşüncesahiplerine"r?a/n"diyebilirmisiniz? şanlı örgütlülük karşısında "ko lumsal ve ekonomik yaşamdan ge sonuna değin devlet eliyle yüz Olsa olsa aldanmış, yanılmış, bilmeden kötülük operatifçink olgusu ve ecza koope ri çekihnesi yanında, kooperatif ve bin konutun ihale yoluyla üretietmiş kişiler sayabilirsiniz! Brüksel'de, Kıbrıs'ı ratifleri" konusuna ılışkın görüş benzeri örgütlemeleri desteklemek mi ereklenmektedir. Gecekondu verip AB'den "Sonu Açık" müzakere tarihi allenmi okurlanmla paylaşmak is ten vazgeçihnesi söz konusudur. alanlannm yenilenmesi konusunmayı "büyük zafer" sayan kimi yazarlar, politikatıyorum. Tüm dünyada, özellik Ülkemizde, yönetimin yeniden ya da, belediye ve kooperatif işbircılar gibi... le gen kalmış, kalkınmaya çaba pılanması amacıyla çıkanlan yasa liğiyle Ankara'da Dikmen VadiOysa günümüz "hain"leri öyle değil. Hepsi layan ülkelerde olduğu gibi ülke lar da küreselleşmecılenn isteği si'nde ve Portakal Çıçeği Sokağı okumuş yazmış, toplumun belirti yerlerine çıkmış mızde de, özellikle büyük ulusüs doğrultusunda yapılıyor. örnekleri varken, Esenboğa yolu insanlar... Tanzimat döneminin aydın takımı da tü tekellenn egemen oldugu ecza çevresuıdekı gecekondulann dööyleydi, ama kendilerine güvenleri yoktu. "Bizi Kooperatıfler yasasuıda yapılan kesımındeki kooperatıfler, son bır değışıklıkle, tecimsel ortak nüştürühnesi için çıkanlan yasaancak yabancılar kurtanr" derlerdi. IMF'nın, Dünya Bankası'nın, Dün lıklann da (şirketlerin) koopera da da kooperatifler dışlanmıştır. Kâmran Inan'ın "Cumhuriyef'te çıkan konuşya Ticaret Öıgütü'nün, OECD'nin tiflere üye olması yolu açılmıştır. Kooperatif hareket bölünmek isması, doğrusu ya üprertici: "Kendi içinde en büve benzen örgütlerin dayatöği neo Bu, anapara sahıplerinin koopera teniyor: Tanm Kooperatifleri Milyük hain yetiştiren memleket Türkiye'dir." lıberal ekonomı polıtıkalannın, kı aflen denetım ve güdümlen altıli Birliği kurulması çabalan busacası küreselleşmenın büyük öl na ahnası açısından kooperatifçi na ömek olarak göstenlebıhr. Koçeklerdeki olumsuz etkıleri altmoperatıfler Yasası, kooperatifler lik ilkelerine aykın düşmektedir. ADANA CUMOK DUYURUSU dadır. Buna ülkemızde siyasal ik Bunun gibi, tanmsal amaçlı çok için en üst bıriık olarak yalnızca tidarlann kooperatifkarşıü tutumçeşitli kooperanfler ülkemizde yay Türkiye Milli Kooperatifler BirADD, ÇYDD (AdanaÇukurova) ve lan da eklenince, kooperatifler liği kurulmasını öngörmüş ohnagınlaşmışken, dernek mi, vakıf mı Adana Sanayici ve Işadamları Derönemli engellemelerle karşı kar olduğu belirsiz, fakat kolayca si sına karşm, Tanmsal Kooperatifneği ile beraber düzenlediğimiz Saşıya bulunmaktadn" yasal iktıdann güdümü altına alı ler Milli Birliği kurulmasına bayın llhan Selçuk'un, "20. ve 21. Yüzkanlık izin vermekle yasaya ayKüreselleşmenin kooperatifçili nabilecek biçimde üretici birlikleyılın Başında Türkiye" konulu konfen (tanmsal) kurulmasına ılışkın kın bir dunım yaratmıştır. ğe olumsuz etkisi, kamu görevleriransında bir araya geliyoruz. Küreselleşmecilerin bir başka nin özele devrini dayatan özelleş bir yasa da yürürlüğe konulmuştur. Sizi de dostlarınızla birlikte bekliyoruz. tirme dayatmasıdır. Kamunun, sağKentsel gehşme açısuıdan ulus uygulama aracı da yerelleşmedir. lık, eğıtım ve konut gibi temel gö lararası ödüller kazanmış olan bü Ulusdevletın devreden çıkanlTarih : 24.12.2004 Saat: 14.00 revlennı özele devretmesı, bu ko yük kent parçalanmn, uydu kent ması, ulusüstü anapara örgütleYer : Seyhan Oteli Güney Balo Salonu nudakı toplumsal ginşimler yerine lerin yapımmı gerçekleştirerek rinin özeksel yönetimi by pass lletişim : Haydar Babur 0557 275 27 33 özel kesıme destek çıkılması amaç konut üretimindeki gücünü ka ederek yerel ekonomiyi etkisi allanmaktadır. Bu, sosyal devletin mtlamış olan kent kooperatifler tına alrnası anlammdaki yerelleş ÖmümÜTiteTfain'Olmak! PENCERE 'Hezimef Uzerine UyarıL Mesut Yılmaz, ErdoğanGül ikilisinin 17 Aralık Brüksel seferi için dedi ki: " Zafer değil, hezimet!.." Yılmaz, AKP iktidanndan önceki 'üçlü koalisyon'da AB seferberliğinin bayrağını açmış kişidir, bu alanda uzmanlaşmıştır... Ama, uzmanlığa gerek yok ki... Her şey açık seçik.. • Yılmaz ne diyor: "17 Aralık Brüksel zirvesinde 70 milyonun geleceği 700 bin Rum'un eline verilmiştir. Buna zafer denecekse bir sözüm yok! Rumlar Türkiye'nin geleceği hakkında söz hakkı elde etmiştir. Millet bayram yaparken, gazeteler zafer ilan ederken benim hezimet demem bir şeyi değiştirmez; olan olmuştur. Bu kadar ağır bir ipotek, ağır bir hezimet medya aracılığıyla millet tarafından zafer olarak algılanıyor. Dikenlı yola girmiştir Türkiye; bu yol haysiyet kıncı biryoldur." Mesut Yılmaz bu sözlerinden daha ağırlannı HaberTürktelevizyonundaki 'BasınKulübü'nöedile getirdi; ama, iş işten geçmiş ya da geçmemiş miydi?.. • Bizim medyada dışa göbeğinden bağımlı bir kesim var.. Gazetecilik tarafsızlık ister.. Haberde objektif olmayı gerektirir.. Gazeteci siyasal ıktidara mesafeli durmak zorundadır.. Fikir ayn.. Haber ayn.. Peki, bizim medyanın bu ölçülerden nasibi var mı?.. Içerde iktidaıia al takke ver külah, dışarda bu iktidan destekleyen yabancı güç odaklannın yerli Hacivat'ı gibi ilişkilere bağlanmış bir gazeteci tipi türedı; bunlar patronun tetıkçılığıne soyunanlardan çıkıyorlar; içerde ve dışarda patronajın çıkar alışverişinin gereklerine göre yayın yapıyorlar... • Bizim medyamızda Başkan Bush Irak'a sava; açarken bir heyheylenme olmuştu. ErdoğanGül ikilisı ABD'nın yedeğinde güney komşumuza girmeyi öngörüyorlar; Istanbul'daki çok satışlı gazetelerin bu seferberliğe katılmalanyla kıyametler kopuyordu... Bereket, Meclis bu kanlı macerayı önledi.. ErdoğanGül ikilisinin hevesleri kursaklannda kaldı.. Yoksa yalnız Irak değil, Türkiye de Amerikan işgali altına girecekti. • Bu kez yine TayyipGül ikilisinin başını çektiği bir seferberlikte aynı medya kesimi başrole soyunmuştur... AB'ye girmek yolunda hiçbir hesap kitap, denge, mantık gözetmeden 'ne pahasına olursa olsun' politikasıyla yürümek hırsı sonunda kafasını taşa vurdu... Medya bu 'hezimetr\ 'zafer' diye yutturmaya çalışıyor... Ancak bu 'hezimet' yalnız AKP iktidannın değil... Medyanın da hezimeti... Türkiye kendisini toparlamalıdır, AB'ye giriş yolunda çok daha ciddi, gerçekçi, ne istediğini bilen bir "ulusal" politikaya gerek var!.. Osmanlı'nın çöküş dönemlerinde düştüğü onursuzluklara katlanarak verilen her ödün, bizi Batı uygarlığından uzaklaştıran zavallı kafalann marifetleridir. M I Istanbul Ecza Kooperatifi me, sonunda tekil (uniter) devlet yapısınm sona erdirilmesi tehlikesiru taşımaktadır. Aynı bağlamda "ryiyönetim" yerine "iyiyönetişim" dedikleri, gerçekte özel kesımin kamu yönetiminin kararlanna katılması yoluyla "kamu vöaetimine ortakedilmesi'' sağlanmak istenmektedır. Bu, kuşkusuz çoğulcu demokrasının gereği olan kaülımcılık ilkesini yozlaşormaktadır.Ecza kooperatifleri, öbür kooperatif türleri gibi, hem yeni küresel emperyalızmin etkilerinden hem de siyasal iktıdann kooperatifçılik karşıtı tutumundan olumsuz yönde etkilenmektedir. Üstelik ilaç üretımı, ulusüstü ortaklıklann ve bunlann yerli işbirlikçılennm egemenlıği altmdadır. Çözüm, eczacılann, kooperatiflenn çatısı altında el ele vermelerinde, bitkisel ilaç üretimi öraeğinde olduğu gibi ecza pazanndaki paymı büyütmek için yeni gırişimlerde bulunmalannda, olabıldiğince ilaç üretimindeki, pazardakı paymı büyütmelerindedir. Ecza deposu sahibi eczacılann kapitalistleşme sürecine girdiklen bır gerçektir. Türkiye Eczacı Odalan Birhğı (TEB) bu gerçeği gündemine ahnalı, eczacılann kooperatifleşmelerini özendirici eğitim ve örgütlenme çabalannı yoğunlaşnrmalıdır. OLr%~. KİTAPLARI RAHAT KONUŞ! Dostlarınıza armaganjıldınız mı? Cumhuriyet Kitap Kulübü Mtrktz Şuba : Turkocoğı Cod. No: 39/41, CajolojluİST. (0212)514 01 96 : btikU Cad. Zambok Sok. 4/1, TaksimİST. (02121252 38 81/82 CEPÖĞRENCİ Aynmlı bilgı TeJsam CepShoptafda. CfceöarareJyet», daratoıev»0™»era»»68ranc^a1»n»olaM»\500kffl«ryO^ . . . , onaz40konlörijc*naİK4r CapOğrencıabcnatasadacakanıivdanadakontSriıafBfecJyapaUirlar Biraotadaenaz20kcrtfltttsnster e«ilob«r.Tramfccoeflenkontörtef.«k««ubnmvab saUamaz. 100 konUfe 100 SUS praraosyOTU abonatk botangıc tartnnden «Bran 1 y* boyuıca. saçftsn runatalana mdnmi götOjnia pramosyoni 3112.2005'» kadar gaçarMk. SoçSen n . aydai « z , 1 d»<adairokontoyıifciereT«»9»el<WK2zaı^he<*yeSMS'l^ Hedlys SMS hanchda» SMS göndericn l kontryfcü 2004 126 Esas 2004/457 Karar Davacı Süleyman Gül vekılı Av. Engin Demir tarafından davalı Nurşen Gül aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda; davacıya adresi bilinemediğınden duruşma gününün de gazete de ılanen tebliğ edıldığı sayılı kanunun 2829 maddeleri hükmüne binaen karar suıetının ılanen teblığıne karar verilmiştir. Davanın kabulü ıle Istanbul ili, Kartal ilçesi, Soğanlık Orta Mahallesi cılt no: 32, hane no: 348'de nüfusa kayıtlı bulunan Yusuf ve Nure'den olma, 08/02/1966 d.lu Süleyman Gül de aynı yer ve hanede nüfusa kayıtlı bulunan Mehmet ve Nezire'den olma 28/12'1971 Ömerlı d.lu Nurşen Gül'ün boşanmalanna, 300 000. 000.TL. vekâlet ücreh Ue 36.000.000.TL. yargılama gıderinin davalıdan alınarak davacıya venlmesine karar verilmekle karann gazetede yayımlandığı tarihten 7 gün sonra karar tebliğ edilmiş sayılacağmdan bu tarihten ıtıbaren 15 gün ıçerisinde davalı Nurşen Gül tarafindan yargı yoluna başvurulmadığında hükmün davalı Nurşen Gül yönünden kesinleşmış savılacağı hususu ılanen tebliğ olunur. Basın: 58122 KAKEAL 2 NOLU AİLE MAHKEMESİ'NDEN