Katalog

6 KASIM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns'ın Türkiye'den kopanlmak istendiğini söyledi: ÇözüııisiizKUvdayahbyorHİLALKÖSE Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns sorununun çözülmesi konusunda atılan adımlann, bilinmeyen bir yola doğru gittiğine dikkat çekiyor. Son dönemdeki tartışmalann ve pazarlıklann Kıbns'ı kurtarmayacağtna inandığı için görüşmeciliği bırakan Denktaş, cumhurbaşkanhğını da bırakarak Kıbns mücadelesine halkla birlikte devam etmeye hazırlanıyor. Referandum sonrası gelişmelerin Kıbns'ı Türkiye'den hızla kopardığma işaret eden Denktaş, "Çünkü Türkiye AB'ye dik olarak, diri olarak ginniyor. Yalvararak, vererek giriyor. Şu süreçte bizim de gördüğümüz resim, maalesef Kıbns'ın Türkiye'den kopanlacağı yönünde" diyor. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, adadaki son gelişmeler üzerine gazetemize değerlenmelerde bulunarak sorulanmızı yanıtladı. - Sayın Denktaş, Kıbns şu an nereye gidiyor, hedef nedir? Nasıl değertendiriyorsunuz? Bir yere gidiyor, bazı adımlar atıhyor ama hedefin ne olduğunu bilmiyoruz. Herkes tarafından hedef, Kıbns'ın Avnapa Birliği'ne (AB) girmesi olarak tanımlandığı içın atılan bu adımlann bizi nereye götüreceğıni bilemem. Bizim hedefimiz, Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilen ve iki devlet arasında, iki egemen halk arasında kurulacak yeni bir ortaklık. Bunun kriterleri de Makariosla yaptığım anlaşmada kabul edilmişti. tki topluma dayalı, iki kesimlı federal bir sistem. Asıl hedef KKTC'nin konınması. Halbuki hedefi olmayan adımlar ahlmaktadır. Sonunda bizi dönüşü ohnayan bir noktaya getırecekler. O zaman da "Ne yapalım. Bu adımlan hep beraber atük" denilecek. Bu nedenle görüşmecilikten çekildim. Cumhurbaşkanlığından da çekileceğün. Sorumluluğu çok büyüktür, tarihidir. 'Me$ru Kıbrıs' çözümu bltlrdl - Türk halkma sürekli bir çözümsüzlük hali mi dayaühyor? - Bunun en önemli nedeni, dünyanın Kıbnsh Rumlara meşru Kıbns hükümeti demesidir. Rumlar için Kıbns meselesi, bu unvan Üye ulkelere gönderdi Hoüanda'nm girfi mektubu ortahğı kanştmh MURATtLEM ATÎNA- Türkiye'ye müzakere tarihinin verilmesinin gündeme geleceği 17 Arahk'taki Avrupa Birliği (AB) zirvesi öncesi dönem başkanı Hollanda'nın tüm üye ulkelere gizli mektuplar gönderdiği ortaya çıktı. Yunan Ta Nea gazetesinin haberine göre, Hollanda 25 üye ülkeden Türkiye ile ügüi belgede yer almasını istedikleri öneri ve istemlerin kendilerine bildirilmesini istiyor. Gazeteye göre, Helsinki zirvesi öncesinde de dönem başkanı Finlandiya üye ulkelere aynı doğrultuda mektuplar göndererek Türkiye ile ilgili belgede yer almasını istedikleri koşullan kendilerine bildirmelerini istemiş, ardından Türkiye'nin önüne Yunanistan'ın istemlerini içeren uzun bir liste getirilmişti. Geçen yıl, birliğin 15 ülkeden 25 ülkeye çıktıgı zirve öncesinde dönem başkanı Yunanistan, Rum kesiminin tam üyeliğiyle ilgili olarak on beşlerden istemleri konusunda hiçbir belge istememişti. Habere göre Atina, Hollanda'run gönderdiği mektuba henüz yanıt vermedi. Hollanda'nın üye ulkelere gönderdiği mektup Güney Kıbns'ta memnuniyetle karşılandı. Rum yönetimi, Mogosa Limam'mn açılması, kentteki mülklerin yasal sahiplerine geri verilmesi gibi bir dizi öneriyi içeren istemin yer aldığı yanıtı hazırlamaya başladı. İngiliz bakan MacShane: 'Türkiyeasker sayısınıazaltsın' LONDRA (ANKA) - İngiliz Devlet Bakam Denis MacShane, Türkiye'yi KKTC'deki askerlerınin sayısuıı azaltmaya çağırdı. Macshane, Türkiye'nin Rum yönetimiyle diplomarik ilişkisinin ohnamasım "anormal" olarak nitelendirdi. Avam Kamarası'nda konuşan MacShane, KKTC'deki Türk asker sayısının azalnlması çağnsım yaptı. The Independent gazetesine göre MacShane, "Normalleşme, Kıbns'taki asker sayısının azaltümasının göz önunde bulunduruhnasuu da kapsamah* ifadesini kullandı. "Kıbns Rum'u meşru hükümet olarak AB'ye girmiş ise, bu meşru hükümet Kıbns Türklerini dünyaya azınlık olarak takdim etmiş ise, biz de 'Devlet istemiyoruz, tanınma istemiyoruz, vaat ettiklerinizi bize veriniz' diyorsak kim olarak müzakeredeyiz? O zaman Rum'un dediği gibi Kıbns Cumhuriyeti'nde Türk azınlığı olarak konuşuyoruz demektir. Şu anda Annan Planı'nın oylandığı referanduma çeşitli nedenlerle evet diyen halkımız hayal kırıklığı, korku ve endişe içerisinde." kendilenne verildiği gün bitmiştir. Yani karşımızda halledikniş bir mesele var. Dünya işte bunu teşhis etmıyor. Biz ise Rumlar açısından halledilmiş meseleyi yeniden halletmek istiyoruz. Doğal olarak da meseleyi halleden Ben meşru Kıbns hükümetiyim'' diyen Rum idâresi bize diyor ki, "Benim meşru Kıbns hükümeti olduğumu kabul edin, size 'haklar' vereyim." Hatta federal bir devlet olan Kıbns, üniter bir devlet diye tanımlaruyor. - Kıbns Türkiye için ne ifade ediyor? Referandum sürecinde evet oylannın faria çıkmasuu neye bağuyorsunuz? - Biz inanıyoruz ki, Kıbns meselesi Türkiye için hakikaten bir güvenlik meselesidir. Atatürk'ün zamamndan kalma "Kıbns düşnıan eiinde ise Türkiye denidere açık bir ülke olmaktan çıkar" telkinine inandık. Bunun için 1960 Anlaşması yapıldı, şehitler verildi. Türk-Yunan savaşı göze almdı. Kıbns Türk halkı bu inanç içerisinde, yalnızca kendi hümyetine değil, bir Türklük davasma da hizmet ediyor. Annan Planı'na kadar da inançla elinden gelen her şeyi yaptı. Annan Planı'nda vaatler başladı. Zaten o güne gelinceye kadar Amerikahlar, AB temsilcileri, burada Karen Fogg, gazetecilere yaptığı telkinlerle ve verdiği paralarla bizi bölmek için zemin hazırladılar. Rumlar da her görüşmelerinde planı kabul edeceklerini söyleyerek bütün kamuoyu baskısının bize yapıhnasuıı sağladılar. Halk da banştan yana olduğunu göstermek için yüzde 65 Te evet dedi. - Ancak "evet" oramna karşın verikn sözler yerine getirümedL. 'Vaatler yerlne aetlrllmedl - Şimdi atılan bütün adımlar, "Efendim sözünüzü yerinize getiriniz, lütfen ambargoyu kaldınnız, lütfen hava meydanını açınız" diye devam ediyor. Türk makamlan bir de "tanınma istemeyeceğiz, merak etmeyin' diyor. O halde biz kim olarak müzakereye hazınz? Kıbns Rum'u meşnı hükümet olarak AB'ye girmiş ise bu meşru hükümet Kıbns Türklerini dünyaya azınlık olarak takdim etmiş ise biz de 'Devlet istemiyoruz, tanınma istemhoruz, vaat ettiklerinizi bize veriniz' Dışişleri Bakam AMullahGüLAB Komisyonu genişleme komiseri Günter Verheugen ile Brükserde bir arayageldL Görüşmede Verheugen, Türkiye'ye iüşkin netbirkararm Fransa'da yapılacak AB Anayasası referandumunun tarihiyk bağlanüh olduğunu söyledi (Fotoğraf: AA) Gül, Verheugen'e 17 Aralık'ta verilecek kararın net olması gerektiğini söyledi Ara formüle kapahyız ELÇtNPOYRAZLAR BRÜKSEL- AvrupaBirlıği'nin(AB) Tür- kiye ile üyelik görüşmelerine başlanmasına yö- nehk nihai karan vereceği 17 Aralık zirvesin- de, Fransa'mn etküi bir rol oynayacağı bildi- rildi. AB ara zirvesi çerçevesinde Brüksel'de temaslarda bulunan Dışişleri Bakam Abdul- lah Gül, dün AB Komisyonu genişleme ko- miseri Günter\ferheugen ile yaptığı görüşme- de, Türkiye'nin 17 Aralık'ta alınacak karann net olması yönünde beklentilerini iletti. Verheugen'inse, Türkiye'ye üişkin net bir karann Fransa'da yapılacak AB Anayasası re- ferandumunun tarihıyle bağlantılı olduğunu söyledigi ifade edildi. Verheugen' in müzake- relere başlanması dunımunda üyeliğin tek amaç olacağı yönünde vurgu yaptığım belir- ten kaynaklar, 17 Aralık karannda Fransa'mn referandum karannın belirleyici bir rol oyna- yacağı yolunda görüş bildirdiler. Fransa'mn AB Anayasası üzerine yapacagı halkoylama- sı tarihinin Türkiye'ye verilecek yanıt ve mü- zakarelere başlama tarihi ile doğrudan ilinti- li olduğunu ileten kaynaklar, 17 Aralık'a ka- dar Fransa'mn nasıl bir yol izleyeceği konu- sunda karara varacağı görüşünde birleşiyor- lar. Brüksel'deki temaslanna ilişkin gazeteci- lere bilgi veren Dışişleri Bakam Gül, Türki- ye'nin AB'den 2005 yılı içinde kesin ve net bir tarih beklediğini söyledi. Gül, Hollanda Baş- bakanı Jan PeterBalkenende, Hollanda Dışiş- leri Bakam Bernard Rudolf Bot, AB Komis- yonu Başkam Romano Prodi ve AB yetkili- îerinin katıldığı aday ülkeleri bilgilendirme top- lantısmda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin görüşlerini dile getirdiğini belirtti. "Fran- sa'dakitarnşmalantakipediyoruz'* diyen Gül, bu tartışmalann Türkiye değil AB konusun- da olduğunu, bunu görmek ve anlamak gerek- tiğini, bu tartışmalann böyle bir döneme rast- lamasının bedelinin Türkiye'ye ödetilemeye- ceğini belirtti. Gül, "Bizim açınuzdan kesin obnasıgereken, 2005 yıh içinde kesin, günü belli, yeni bir ko- şul veya siyasi karar gerektirmeyen bir müza- kere tarihi verflmesidir. Müzakerelerin hede- fi tam üyelikolacak.BuaçıkolmalT dedi. Gül. Türkiye'nin, ara formüllere tamamen kapalı olduğunu vurguladığım da bildirdi. diyorsak kim olarak müzakeredeyiz? O zaman Rum'un dediği gibi Kıbns Cumhuriyeti'nde Türk azınlığı olarak konuşuyoruz demektir. Şu anda referanduma çeşitli nedenlerle evet diyen halkımız hayal kınklığı, korku ve endişe içerisinde. Bazı uçlar var. Bunlar AB'rün parah askerleri. Hâlâ Annan Planı'nı uygulamaya başlayalım diyorlar. - Bundan sonraki planlannız nedir? - Bu yoldan çıkmamız lazım. Bu şartlann kabul edihnez olduğunu büyük bir sesle haykırmamız lazım. Bu şartlan koymak kimsenin haddine düşmüş değildir. Çünkü bu 9 bin sayfalık paketin önunde, gayet büyük, sulu bir AB havucu var. Herkes havuca bakarak referanduma oy vermiştir. "Bu paket sizin devletinizi götürür, sizin egemenliğinizi götürür, sizi azınlık yapar. Türkiye tümüyie Kıbns'tan çıkar... Halka bütün bunlar vurgulanmış değUdir." Buradan Sayın Başbakan, Kıbns'tan benim başbakanım, birçoklanmıza evet dediğıniz takdirde tamnacaksınız demişlerdir. Ben referanduma niçin hayır dedim? Pazarhk kozumuzu elimizde tutalım diye. Türk askerinin müdahale hakkı ortadan kalktığı takdirde 1963'te başımıza gelenleri yeninden yaşanz dedim. 'Sermaye bağımsızlık' - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'uı gerek referandum öncesi gerek sonrasındaki söylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? - Papadopulos, Erdoğan'a sözler veriyor. Yani Kıbns Cumhuriyeti, bu cumhuriyeti tanımazsa AB'ye girmeyeceği düşünülen Türk hükümetine söz veriyor. Bazı sözlerle bir yere gıdiyoruz ve nereye gittiğimizi göremiyorum. Ama milli hedefe doğru gıtmediğimizi görebiliyorum. Çünkü benim için hâlâ milli hedef Türkiye'nin tanıdığı 21 yaşına gehniş KKTC'nin varhğına dayalı ortaklıktır. Başka türlü bizi yok ederler. Mal mülk meselesi siyasi bir meseledir. Mahkemelerde halledilemez. Biz bağımsızhğımıza dayalı bir banş istiyonız. Bağımsızhğmdan, devletinden vazgeçemezsin. Vazgeçersen bu adamlarla ortaklık yapacak sermayeyen yok elinde. Yegâne sermayen senin devletindir, bağımsızlıgındır. Yarın: Ankara'nın durumu Fransa Cumhurbaşkanı 'Alternatif biryol bulunmalı'Haber Merkezi - Fransa Devlet Baş- kam Jacques Chirac. Türkiye'nin "belki hiçbir zaman AB standartian- na ulaşamayabileceğmi" savunarak "alternatif bir yol bulunarak" Avru- pa'ya bağlanması gerektiğini söyledi. Chirac, Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasına ve 25 üye ülkenin ara- sma katılmasına tam destek verdiğini yinelerken müzakerelerin sonucunun üyelikle sonuçlanacağuıın kesin ol- madığım belirtti. AB Zirvesi için Brüksel'de bulunan Chriac burada düzenlediği basın toplantısmda, Tür- kiye'nin katılırrumn AB'ye güç kata- cağını söyleyerek uyanlarda da bu- lundu. Türkiye'nin gerekli reformlan gerçekleştirememesi halinde doğal olarak müzakerelerin duracagını kay- deden Chriac, bu durumda, Türkiye ile Avrupa arasmda aynlık obnaması için güçlü bir bağ yaratılması gerek- tiğini kaydetti. "Hiç kimse birkaç yıl içinde, üyefiğe açüan yolda Türki- ye'nin Avrupa değerlerine adapte ola- mayacağmm görülmesi ihtimalini kü- çümsememelidir, Türkiye'nin kat etti- ği yol, Avrupa'nm tüm değerlerine katdmum mümküntahnavabiflr"di- yen Chirac, sözlerini şöyle sürdürdü: "AB'rün tüm değer ve uygulamalannı benimsemesi halinde, Türkiye Avru- pa'ya güç katar." ABD'ye karşı güçlü AB Chirac, Fransa'daki tartışmalara da değinerek Türkiye konusunun müza- kerelere başladıktan birkaç yıl sonra ele alınmasının daha yararlı olacağmı ifade etti. GeorgeMV.Bush'un yeniden ABD Başkam seçilmesine atıfta bulunan Chirac, "Avrupa'nm daha fazla güçlenmeye, birhğîni ve dinamizmini güçlendirmeye her zamanldnden daha fazla ihtiyacı var" ifadesini kullandı. Chirac, "Güçlendirilmiş Avrupa güçlü Amerikan potitikasma verilen doğal yamt olacakür" dedi.