19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
i 6 KASIM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-I TERAKKİ TURHAN SELÇUK DÜRUST TABİAÎLıI İSTANBUL EFENDİSİ ABDİTLCANBAZ 1 IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM T L E K M İ L İ B Î R D E N SE&SRÜLEfci ) ÖPELÎM, BAÂI$UYIM&İ2| ttUABAI/ H l Î Dünyanm pek çok yerinde çalışan Alp Alper, Türkiye'nin güzelliklerini fotoğraflarla belgeliyor Anadolu'yu yeniden keşif 'E-karf kampanyaa • tstanbul Haber Servisi - Türk Eğıtım Vakfı (TEV), gelın muhtaç çocuklann eğıtiminde harcanmak üzere "e-Kart" adlı yenı bır kampanya başlatacak. TEV'den yapılan yazılı açıkla- mada, "Yenı Yılda, Okula Yeni Bir Gün" konseptlı kampanya- nın, 1 Arahk 2004-10 Ocak 2005 tarihleri arasında gerçek- leştirileceğı bıldinldi Kampan- yaya katılmak isteyenlerin, vak- fin "\v\vw.tev.org.tr" adresinden dilediğı resmi ve mesajı seçerek yılbaşında ıstediğı kışiye yolla- yabileceği belirtildi. Locaya saldım davası • tstanbul Haber Servisi - Hür ve Kabul Edılmış Masonlar Büyük Locası Yakacık Şube- si'ne yönelik sılahlı ve bombalı saldınya ilişkin davada, tutuklu 10 sanıktan 4'ü tahliye edildi. tstanbul 9. Ağır Ceza Mahke- mesi'ndeki duruşma 16 Şubat 2005 tarihine ertelenirken iddi- anamede sanıklardan 5'i hak- kında ömür boyu hapis cezası, diğerleri içinse 4.5 yıl ile 22 yıl arasında değışen hapıs cezalan ısteniyor. Locaya yönelik 9 Mart 2004 tarihinde gerçekleş- tirilen saldında biri saldırgan 2 kişi öldü ve 6 kışi yaralandı. KaçaMar yakalandı • tstanbul Haber Servisi - ts- tanbul Jandarma Komutanlığı ekiplerinin, önceki gün saat 17.30 sıralannda E-5 Karayo- lu Kumburgaz Kavşağı'nda durdurduğu araçlarda 16'sı Gürcıstan, 7'si Irak, 6'sı Fas, 3'ü Somali, 1 'i Suriye. 1 'ı de Moritanya uyruklu olmak üzere yurda kaçak giriş yapan 34 kişi yakalandı. Yakalanan, Nadim I, Ercan E, Sait C. ile Mustafa D'nin suçlannı kabul ettikleri bildirildi. Yakalanan ınsan tacirlerinın elebaşı '• olduğu ıleri sürülen Ali I'nın arandığı belirtildi. 54 kilo erohı ele geçti ; • tstanbul Haber Servisi - • Küçükçekmece'deki bır daire- de eroin saklandığını belirle- yen jandarma ekiplen, alınan '• arama karanyla Turgay A. adlı kışınin evınde yaptıklan i aramada, yüz paket halinde ; 54 kilo eroin ele geçırdı. Olaya ilişkin, Turgay A. ile • Türkan Ç, Ahmet A, ve | Nurettin Ç. gözaltına alrndı. Peker operasyonu • tstanbul Haber Servisi - Se- dat Peker ve adamlanna yöne- • lik soruşturma kapsamında 1 gözaltına alınan 21 kışi adli- yeye sevk edildi. Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Cumhuri- yet Savcısı'nın talimatı doğ- > rultusunda 29 kişinın gözaltı- na alındığı, bu kişilerden ör- gütle ilişkisi tespit edilemeyen 8'inin ise emniyetten salıveril- diği kaydedildi. Adliyeye sevk edilen 21 kişiden Özgür Ç, Tufan Y. ve Tuna E, tutuklana- rak cezaevine göndenldi. Sa- nıklann evlerinde yapılan ara- malarda da 5'i ruhsatsız 7 ta- ı banca, 1 kurusıkı tabanca, 1 pompalı tüfek, sahte bir ehli- yet, bir miktar hintkenevirinin ele geçirildiği belirtildi. LEYLA TAVŞANOĞLU Alp Alper. bir fotoğraf sanatçısı. Türkıye'de, dünyanın pek çok yöre- sinde fotoğraflar çekiyor, sergiler dü- zenliyor. Ama Alp Alper'in fotoğraf sa- natçılığı yanında yaptığı bir iş daha var. THY'nın Atına istasyon şefi... Dört yıldır bu işi canla başla yapıyor. 12 yıl önce kendi çabasıyla THY'nin açtığı sınavlara girmiş ve kazanmış. Türkiye'nin bayrak gemisi havayolun- da çeşitli kademelerde çalışmış. Yoru- cu ve zamanının hemen bütününü ta- lep eden bu işi yapmasına karşın yıne de fırsatlar yaratıp yaşamını verdiği fotoğraf sanatçıhğinı geliştırme peşin- de koşmuş... tlginçtir, yükseköğreniminı Anado- lu Universitesı tktisat Fakültesi'nde tamamlamış ve THY'ye girmeden ön- ce de iki yıl bir şirkette muhasebe mü- dürlüğüyapmış... SlFIRDAN... Bundan sonraki öyküsünü kendisın- den dinliyoruz: "Hayatunda dönüm noktası anne- mi kaybetmemle oldu. O zamana ka- dar dünyanın merkezinin bizim ev oJ- duğunu sanırdım. Annem ölünce öyle olmadığuu acı acı anladım. Ankara'da otunıyorduk. Bu kayıp üzerine İstan- bul'a geklim. Böylecehayaoma sınrdan başladım. tş aradım. Defalarca kapılar- dan döndürüldüm. Ama sonunda THY'nin sınavını kazandun ve bu se- rüven de böylece başladL." Peki, fotoğrafçıhk merakı nasıl doğdu? "Fotoğrafmerakım üniversitedebaş- ladL Ashnda belki lisede. hatta orta- okuldabflefotoğrafbeni çekmistir. Ama o fotoğraflarda hep ben vardun. Ta ki üniversite yaşamına kadar... O dönem- de kendi kendime, Bemm fotoğraf- larla işim ne?" sorusunu sordum. Da- ha sonra içinde ben olmadan fotoğraf çekmeyebaşladım. Böylecede fotoğraf- lar benim kameranın arkasmdan yön- lendirdiğim bir boyuta geldi. Ama gerçek anlamda kendimi keş- fettiğim ve fotoğrafçılığımı geüşrirdi- ğim yer îstanbul'dur. tstanbul birfotoğ- rafsanatçısnun üıanılmaz biçimde mal- zeme bulabileceği bir yer. Zaten bence o nedenle burada bu kadar ünlü fotoğ- raf sanatçüan yetiştL Ben de bu tür et- kileşimlerle yavaş yavaş da kendi içim- deki ışığı görmeye başladım." CANLI BİR ÜNİVERSİTE Alp Alper, tstanbul'u aynı zaman- da canlı bir üniversite, bir yaşam oku- lu olarak niteliyor. "Burada 13 yüdır fotoğraf çekiyo- runı, ama hiç de bıkıp usanmıyorum. Hâlâ burada fotoğraf çekmekten zevk ahyorum." Alp Alper, ılk aşamada Gezi dergi- siyle çalışarak fotoğrafçılığını geliş- tirmiş. "Burada cahşüğun şirketin (THY) de Alp Alper, bir fırsatını bulduğu anda Patagonya'ya, Şili'ye gitmeyi düşlüyor. "Dünyada gidilecek çok yer var. Pek keşfedilecek yeni yer kalmadı, ama hâlâ bizim keşfede- biieceğimiz yerler olduğuna inanıyorum" diyor. TURKİYE'DE KAZI YAPMADIYSAN İYİ BİR ARKEOLOC DEĞİLSİN Türkiye Fotoğraflan kitabı, Alp Al- per'in yazar, arkeolog, fotoğraf sanatçısı arkadaşlarının el ele vermesiyle hazırla- nıyor. Alp Alper diyor ki: "Bu çektiğimiz fo- toğraflar a\ıu zamanda arşjv niteüğin- de olacak. Biz fotoğraflan çekerken Anadolu'yu da kanş kanş keşfettik. Utanarak sö\1üyorum. Bunca zaman kendi ülkemi ihmal etmişim. Bu proje aynı zamanda ülkemi keşfetme biünci- ni de bana sağladL Acaba böyle bir kültür mirasma sahip düm'ada kaç ûlke \ardır? Bakm, arkeolo- jide şöyte de bir kural \ardır: Eğer Tür- kiye'de kaa yapmadıysanız iyi bir arke- olog değilsiniz. Böylesine bir kültür zen- ginliği bize ait olduğuna göre buna neden sahip çıkmıyoruz?" Orada Atina Metrosu'ndan da örnek veriyor: "Bakın, Yünanlar Atina Metro- su'nu kazarkeninanıhnaz tarihi eserlerbul- dular. Bunlancıkannlar. Merronun > onü- nü başkabiryana çektfler. Arkeologlaryd- larca ûışaatta çahşo. Sonuçta çıkarüan ta- rihi eserler bugün metroda sergileniyor. Böyle bir açık müzeyaratarak hem turist- lerin dikkatini çekiyorlar hem de halkm toplumsal bflincini kültüredaha çokönem verihnesi vönünde m^ndınvoıiar." banabüyükyardımlan oldu. Çünkü Ge- zi için ilk çahşmam Türkiye değiL, Gü- ne\ r Afrika'nm Cape Town kentjydL Ben ellhe yakm ülke gezdim. Ama be- ni Cape TOVVTI gibi etkileyen başka bir kent görmedim. Orası benim için ya- şajabüeceğim bir şehir." O arada uluslararası alana da açılmış Alp Alper... Bırkaç seyahat ve yeme iç- me sanatı dergisine fotoğraflar çek- miş. Dört yıl önce görevi gereği Ati- na'ya atandığında da fotoğraf çalış- ması artan bir hızla sürmüş. "Derken National Geographic Ma- gazine'in Yunanistan baskısııun edi- törleri beni keşfettL Onlaria çalışmaya başladım. National Geographic'e Yere- batan Sarayı, Edirne ve Kariye Camii dosyalannı hazuiadun. Hâlâ onlaria çahşıyorum ve Türkiye*>1e ügili çeşitli dos>alar hazırlamaya devam ediyvrum. Daha çok seyahat tara fotoğraflara çahşıyorum.'' Bir de dört yıldır, bir grup arkada- şıyla birlikte üzerinde çahştığı, proje- sini kendisinin hazırladığı, kısmi spon- soru Mercedes Benz olan bır Türki- ye Fotoğraflan projesıne baş koymuş. "Bu projeyi havata geçirmeye çahşı- yoruz. Bir aksilik olmazsa 2005 yılının sonlanna doğru bu proje bir kitap ola- rak ortaya çıkacak. Amacımız Türki- ye'deki güzeUiklere dikkat çekmek. Bunlar içinde doğaL tarihi güzeüikler var. Bunlann çoğu yangınlaıia\a dabaş- ka nedenlerle yağmalanıyor. Birtakun tarihi ve kültürel mirası- mız yurtdışma kaçınhyor. Bunu he- pimiz bihyoruz. Bu yağmalara tamk oldukça içimiz acryor. Artık bunlara karşı I ürkrve'de bir şeykrin yapıhna- sı gerekiyor. Çocuklanmızdan ödünç aküğmuz bir dunyayi onlara geri vermekzorun- dajTZ." Türkiye Fotoğraflan kitabını hazır- layan ekıbin ınanılmaz bir öz\'eri ve ide- alizmle çalıştığına vurgu yapan Alp Alper şöyle diyor: "Biz bu kitaptan parasal bir getiri de beklemiyonız. Sadece ortaya koydu- ğumuz bu eserle insanlarda kültür mi- rasma sahip çıkma bilinci uvandırabil- meyi hedefliyoruz. Kitap belki okulla- ra da girecekve öğrencilerin de bu yol- la bitinci artünlmış olacak." MERAK UYANDIRMAK Alp Alper fotoğraf sanatçıhğinı da şu sözlerle tanımlıyor: "Su gibi iletken olmakve var olan in- sanlara gösterebilmek, ama herkesin gördüğü biçimde değiL. Farkh bir açıj- la gösterebilmek... İnsanlarda da me- rak uyandırabilmek... Sonuçta aynı noktaya geliyoruz. Önemli soru şu: Tarihi eserlere, doğal güzeUiklere karşı merak u\ andırabili- GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Amerika Birleşik Din Devletleri Türkiye'nin Küçük Amerika olması hayallerinin herşeye karşın gerçekleşmemesini hayrayoruyor- duk ya. Galiba işler tersine dönüyor ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Büyük Türkiye olma yo- lunda dev adımlarla ilerlemeye başlıyor. ABD'deki başkanlık seçimlerinde, dınin siyase- te alet edilmesinin seçkin (!) örneklerinin yaşanma- sı ve bu sayede Bush'un ikinci kez, hem de oyla- nnı arrtırarak ipi göğüsleyip koltuğunu kaptırma- ması, küreselleşmenin yeni boyutunu da gözlerönü- ne seriyor. Farklı dinler söz konusu olsa da Türkiye ile ABD arasındaki uyumun giderekyoğunlaşmaktaoluşu- nun nedenleri bu durumda daha belirginleşiyor. Insanları dinsel inançları nedeniyle küçümse- mek; insan haklarına, dolayısıyla da gazetecilik meslek kurallanna aykın düşer. Ancak inancını başkalarına dayatmak, zor kul- lanmak gibi çağdışı yaklaşımları değerlendirmek, insan haklarına aykın düşmeyen bir insanlık göre- vıdir. Başkan Bush'un seçim zaferini yorumlayan uz- manlann görüşlerini aktaran haberler genelde bir noktada buluşuyor. Dünkü Cumhuriyet'in Dış Ha- berler sayfasının manşeti de değerlendirmelerin öze- tini vurgulamıştı: "Seçimi kilise kazandı." Haberin üst başlığı da şöyleydi: "Dünya basını ABD baş- kanlık yanşında en önemli faktörün din olduğu görüşünde biheşti." • • • "Kilise" sözcüğünü değiştirince sanki ABD'yi değıl de Türkiye'yi yansıtıyormuş hissini uyandı- ran bir durum oluşuyor. Tam da laik Türkiye Cumhuriyeti'nin imzaladığı ve "Islam özel Sektörünün Geliştirilmesi Kuru- mu"nun oluşturulmasını amaçlayan uluslararası anlaşmanın aynntılannı öğrendiğimiz güne denk gel- mesi acaba bir rastlantı mı? Bağlaşığımız ABD ile yalnızca siyasal konular- da degil, dinsel konularda da "al takke verkülah" ilişkılerine mi giriyoruz? İki ülke de din işleri ile dev- let işlerinin birbirinden ayn olduğunu söylüyor, söy- lemekle kalmayıp kâğıt üzerine de geçıriyor ama, aması var... • • • Avrupalılar, dinin bu ölçüde kullanılır hale geti- rilmesini yadırgıyorlar. Yadırgıyoriar ama yine de sa- yısal bilgileıie kamuoyunu bilgilendirmekten geri kalmıyorlar. Dünkü Frankfurter Allgemeıne gazetesi "Kim oyunu kime verdi" başlığıyla büyükçe bir çizelge yayımlamış. Dini grupların oylarının adaytara göre dağılımını yansrtan bölümü şöyle: Protestanlar: Kerry yüzde 40, Bush yüzde 59. Katolikler: Kerry yüzde 47, Bush yüzde 52. Museviler: Kerry yüzde 74, Bush yüzde 25. Diğer din gruplan: Kerry yüzde 74, Bush yüzde 23. Dinsizler: Kerry yüzde 67, Bush yüzde 31. Bush'un seçimi kazanmasından rahatsızlık du- yanlann başında Museviler ve Müslümanlar geli- yor. Dinin bu derecede kullanılmasından Musevi- lerin paniğe kapıldığını yazıp söyleyenler de az de- ğii. Başkan Bush'un yeni döneminde, dinsel söylem- lere uygun bir bürokratık yapılaşmasının gerçek- leşeceği beklentisi de gündemde. Hatta şimdiden uygulamaya başlandığını söyleyenler de var. Eee Büyük Türkiye olmanın raconu da böyle gerektiriyor. Türkiye'deki yönetimin kadrolaşma- sını örnek alacaksınız ki Büyük Türkiye olasınız... • • • Dini kullanarak iktidar olmanın getırdiği zorluk- lardayaşanacak. Ancak bu zorluklar, ABD'nin ge- leceğini ipotek altına alma tehlikesini de birlikte ge- tirecek. Belki de Avrupa Birliği'nin lider ülkelerini yöne- tenler bu nedenle ellerini memnuniyetle ovuştur- maya başladılar. Çünkü başa çıkmakta zoıiandık- lan ABD, kendisine çelme takacak bir konuma ulaşıyor. Hele de Bush, kendisini şımartan oy farkının sih- rine kapılıp Afganistan ve Iraktan sonra Iran ve Su- riye'ye de saldırarak terorizme açtığı seferi Haçlı Seferi'ne döndürürse... oerinc g cumhuriyet.com.tr Belediye tarafından düzenlenecek Piramit ahşveriş merkezi yıkıhyor tstanbul Haber Servisi - Kadıköy Fenerbahçe'deki Piramit Alışveriş ve Eğlence Merkezi yıkıhyor. Piramit îş Merkezi, 1992 yılında yap-işlet-devret modebyle yapılarak hizmete girmıştı. Yıkımın tamamlanmasından sonra tarihi Fenerbahçe Plajı, Kadıköy Belediyesı tarafindan yeniden düzenlenerek halkın hizmetine sunulacak. Mimarlar Odası tstanbul Büyükkent Şubesi, Piramit tş Merkezi'nin bulunduğu bölgenin dolgu alanı olduğunu, kıyı kenar yasasına göre, böylesine alanlarda inşaat yapılamayacağını belırterek belediyeye dava açmıştı. Kadıköy Belediye Başkanvekili Gürsel Tekin, davayı kaybettiklerini, şimdı de yasayı uygulayarak yıkımı gerekçekleştırdiklerini söyledi. Tekin, "Piramit tş Merkezi'nin yıkımının, tstanbul'da dolgu alanlanna yapılan binalann yıküması için örnek ounasuu dileriz. Bu yıkımla birlikte tarihi Fenerbahçe Plajı yeniden Kadıköy Belediyesi tarafindan düzenlenerek eski günlerdeki gibi halkımızın hizmetine sokulacaknr" dıye konuştu. Gürsel Tekin, tstanbul'da ve birçok ilde sahil şeritlerinin yasadışı ınşaatlann ve binalann ışgalı altında olduğuna dikkat çekerek "Maltepe'den Tuzla'ya, Sanyer'den Floıya'\"a kadar kaçak yapılaşmayla oluşan görüntü kniuiğinin önüne geçmek için gerekli adunlar bir an önce anlmahdir" görüşüne yer verdı., j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle