25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERtN DEVAMI TURKİYE Istanbul PB 19 Sinop PB 17 Adana Y 28 Edime PB 19 Samsun PB 18 Kocaeli PB 20 Trabzon B 19 Çanakkale PB 20 Giresun Izmir Y 22 Ankara PB 20 PB 19 Manisa B 22 Eskişehır PB 18 Aydın Y 23 Konya B 18 Denızli B 22 Sıvas PB 15 Zonguldak PB 17 Antalya Y 26 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkân Van Y Y Y Y Y Y Y 26 18 21 15 16 11 13 PB 11 Yurdun guney ke- sımlen parçalı çok bu- lutlu. Guney Ege ve Ak- denız kıyılan ıle Guney- doğu Anadolu ve Doğu Anadolu'nun guneydo- ğusu sağanak ve gok gurultulu sağanak ya- ğışlı, dığer yefler parça- lı ve az bulutlu geçecek Hava sıcaklığı guney Ke- sımierde değışmeye- cek. dığer yerlerde btraz artacak DIS MERKEZLER Oslo PB 9 Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y Y Y 7 7 13 12 10 12 9 Münıh Y 11 Zünh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB Y Y B Y PB 8 10 19 9 12 14 21 21 Y 7 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y Y K Y Y Y B PB 8 22 2 16 15 12 4 29 Y 25 Taşkent f^\ Parçalı bulutlıı i Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu • Yagmurlu o.&j^'&jf Kart <Lj3Sulukar , Gok gurültulû GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK M Baştarafı 1. Sayfada naklarından aldıkları bilgilerle yanıtlamaya çalışı- yorlar. Almanya'da aynı yasa varmış, orada da vücu- dun muayenesi kadının utanma duygusunu ren- cide edecekse, muayene bir kadın veya hekim ta- rafından yapılıyormuş... Kadın isterse, muayene sırasında bir başka kadının veya bir yakınının bu- lunmasına izin veriliyormuş. Dün sabah kimilerinde okuduğumuz bu gerek- çeyi önceki gece atv ana haber bülteninden ay- nı konulu tartışmaya katılan Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan açıklıyordu. Mantıkşu:Demokratik bir ülke Almanya'da ay- nı kurallar geçeriiyse, demokratik bir ülke olma- ya çalışan Türkiye'mizde neden aynı kural geçer- li olmasın? Oysa, bu ülkenin bir gerçeği var ki, ne yazılar- da ne de tartışmalarda konu ediliyor. Tabii unuttukları, daha doğrusu unutmadıkları ama iktidarı rahatsız etmemek, öfkesini medya holdinginin üzerine çekmemek için bildikleri ger- çeği yazmıyor, anımsatmıyorlar. Bu iktidann hazırladığı her yasanın altında el- bette "gizli niyetler" aranıyor, aranmalıdır. Zira, Almanya kökü şeriata (Hıristiyanlığa) da- yalı, Islama (Hıristiyanlığa) gönül vermiş kişilerden oluşan bir kadroyla yönetilmiyor, yönetilmedi. Şeriat, kadını kadın doktorla muayeneyi emre- diyor. Bizdeki istem, Almanya'dakine benzeyen bir temele dayanmıyor. Orada "kadının utanma duygusunu rencide etmemeye" çalışmakla bizim- kilerin aynı doğrultudaki istekleri arasında dağlar kadar fark var. Bizimkinin derdi (ikinci sınıf variık gözüyle bak- tıkları) kadını rencide olmaktan korumak falan de- ğil. Dinsel bir kuralı az eksiğiyle yasaya geçirmek! • • • Kuşkunun temel kaynağında iktidar aktörlerinin "geçmişlerinibugünlere teminatgösterememele- ri olgusu" yatıyor. Sıkıştılar mı; savunmaları da hazır. "Ama efendim aynı kural, aynı yasa maddesi Avrupa'da da vari" Içeride dışarıda büyük gürültüler koparan (şe- riata uygun) zina maddesini; RTE, Avrupa ülke- lerinden örnekler göstererek savunmamış mıydı? Çevir kazı yanmasın hesabı, bugün de aynı na- karat: Almanya CMUK'unda var, bizde neden olmasın? • • • CMUK'a konulan maddeye sahip çıkanlar, ne- dendir acaba, Türkiye'nin geleceğini çok yakından ilgilendiren bir konuyu; üniter devlet niteliğine dar- be indirmeye hazırlanan, Kürtlerle Alevileri azınlık gösteren ilerleme raporunda 69 kez yinelenen azınlık dayatmalarına neden takılmıyorlar, AB'yi bu konuda silkelemiyorlar? Şimdi soralım: Bu hükümet, rapordaki azınlık saptamalarına karşı çıkmıyor, niçin susuyor? Her fırsatta koru- duğu hükümeti, basın bu konuda niçin eleştirmi- yor, göreve çağırmıyor? Bir başka soru: 2 Kasım'da Genelkurmay Ikin- ci Başkanı Orgeneral llker Başbuğ, raporu özel- likle ve özenle azınlık konusunda eleştirirken TSK'nin bu konudaki görüşünü yadsınamaz bir gerçekçilikle ortaya koydu ve dedi ki: "Türkiye'nin üniter devlet yapısını tartışmaya açmak, TSK tarafından tasvip edilemez". Orgeneralin içimizi ısıtan irdelemelerine yazılı basında, hele haberTV'lerinin tartışma program- larında yer ve destek verildiğine tanık olmadık. Medya azınlıklar konusunda hükümeti açıkla- maya çağıran gücü kendinde buluyorsa, tabii Av- rupalı olmak uğruna üniter devletten de vazgeç- mek gibi bir düşünceye sahip değilse... Rapordaki bu irdelemelere açıklık getirilmesini -hü- kümetten de AB'den de- istemesi gerekmiyor mu? Yoksa bu isteği de "gizli niyetler"öen mi saya- caklar? Zincirlikuyu'da toprağa verildi Mîne Karaören Gözen'i uğurladık Istanbul Haber Ser- visi - Gazetemizin 2. sayfa makaleler sorum- lusu Sami Kara- ören'in sevgili kızı Mi- ne Karaören Gözen, Teşvikiye Camisi'nde kılman öğle namazın- dan sonra Zincirlikuyu Gömütlüğü'nde topra- ğa verildi. Mine Kara- ören Gözen için dün Teşvikiye Camisi'nde düzenlenen cenaze tö- renine ailesi, dostlan, gazetemiz yazar, yöne- tici ve çalışanlan ile yurttaşlarkatıldı. DHKP-CDavasr'ncia 19 tahliye • fstanbul Haber Servisi - îstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen terör örgiitü DHKP/C'ye yönelik operasyona ilişkin 64 sa- nığın yargılandığı davada, tutuklu 42 saruktan 19'unun tahliyesine karar verildi. Mahkeme heyeti, Şadi Ozpolat'ın da aralannda bulundu- ğu 23 kişinin de tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak duruşmayı erteledi. Manisa'da 4.5lik deppem • İstanbul Haber Servisi - Manisa'da 4.5 bü- yüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Universitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, merkez üssü Kırkağaç ilçesi olan deprem dün saat 19.30'dakaydedildi. Tuygan,müsteşaroWu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı'na Büyükelçi Ali Tuygan getirildi. Büyükelçi Tuygan'm, Türkiye'nin Ro- ma Büyükelçiliği'ne atanan Büyükelçi Uğur Zi- yal'dan boşalan müsteşarlık görevine getirilme- sine ilişkin karar dün Resmi Gazete'de yayım- landı. Büyükelçi Ahmet Ozümcü de, Tuygan'ın yerine müsteşar yardımcılığı'na atandı. The Guardian, Türkiye'de büyük birkesiminAvrupa'dan farklı koşullarda yaşadığını yazdı Bab-doğu farkı büyükDış Haberler Servisi - îngiliz gazetesi The Guardian, Türkiye'nin batısıyla doğusu ara- sında çok büyük farkhlıklar olduğunu ve gü- neydoğuda yaşayanlann, Avrupa Birliği (AB) için ilginç sorular sorduğunu kaydetti. Muhabirlerinden Helena Smith'in, Kuşa- dası,Van'ınSoğuksuköyüve Ankara izlenim- lerine yer veren Guardian, Türkiye'nin büyük bölümünün hâlâ kültürel ve ekonomik olarak Avrupa'dan çok farklı bir dünyada yaşadığı- nı yazdı. "Batı,Avrupa Birliği'ne hazır. Do- 'İnfazın durdurulmasr istemi Sıvas katliamı hukumlusune TCY tahliyesi SIVAS (AA) - Yeni Türk Ceza Yasası'nda (TCY) lehlerine düzenleme bulunan ve "infazın durdurulması" istemiyle cumhuriyet savcılığına başvuran hükümlülerden, Sıvas'ta Madımak Oteli katliamı sanıklanndan Ali Teke'nin tahliye edildiği bildirildi. Resmi Gazete'de yayımlanan ve 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yeni TCY'de lehlerine düzenleme olan hükümlülerin, "infazın durdurulması" istemiyle ilgili başvurulan üzerine incelenen dosyalarla ilgili tahliyeler sürüyor. Sıvas olaylan hükümlüsü Ali Teke'nin de infazının durdurulması istemiyle başvurduğu, dosyasını inceleyen mahkeme tarafından da tahliyesine karar verildiğı bildirildi. Teke'nin, rutulduğu Sıvas E Tipi Kapalı Cezaevi'nden tahliye edildiği belirtildi. Madımak Oteli'ni ateşe vererek, aralannda aydınların da , bulunduğu 37 kişinin i katledilmesinden hüküm giyen Ünal Berka da cezaevinden önceki gün tahliye edilmişti. L ğu ise geçmişte kayıp" başhklı izlenimde, Soguksu'da yaşayan kızlann kilim dokuya- rak geçindiklerini ve Türkçe bilmedikleri için ülkenin AB yolunda yaşananJan hiçbir şekil- de takip edemedikleri kaydedildı. Su ve kanallzasyon yok Köydekilerin AB'den habersiz olduklannı yazan Smith, şöyle devam etti: "Avrupa Bir- liği'ni sordum. 'Orayı bilmiyorum. Orada hiç koyun var mı? Insanlarevleniyor mu? Tan- nya inanıyorlar mı? Ne yiyorlar?' sorulannı sordular." Doğuda bunlar yaşanırken aynı anda da ülkenin batısındaki Kuşadası'nda in- sanlann gece dışan çıkmaya hazırlandığına dikkat çekilen izlenimde, "Ingiltere ve Fran- sa'yla aynı büyüklükte olan Türkiye'nin Soğuksu köyünün. heni Avrupa kıtasından hem de ülkenin kıyılanndan kültürel ola- rak uzak olduğu" öne sürüldü. Yazıda, An- kara'mn merkezden uzak ilçelerinde su ve ka- nalizasyon sistemi bulunmadığı vurgulandı. Claudia Roth, Diyarbakır'daki temasları sırasında bir araya geldiği Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Bavdemir'e AB marşı olan Beetboven'ın 9. Senfoni'sini hediye etti. (AA) Roth: Kürt kimliği anahtar DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır ve Şımak'ta yaptığı incelemele- ri değerlendiren Alman Yeşiller Partisi Eş- başkanı Claudia Roth, Güneydoğu'yu "Kürt Bölgesi" olarak niteleyerek "Kürt kimliğinin kabul edilmesi AB'ye giden yolda anahtar rol oynayacaktır" dedi. Roth, Diyarbakır"daki temaslarının ar- dından Dedeman Otel'de basın toplantısı düzenledi. Özellikle "Kürt bölgesi"nde yaptıklan bütün görüşmelerde, Türkiye'nin AB'ye girişinin demokratikleşme sürecin- deki önemini fark ettiklerini belirten Roth, "Kürt sorununun çözümü ve Kürt kim- liğinin kabul edilmcsini AB'ye giden yol- da anahtar rol görüyor. Bu yolda gider- ken en önemli hususiar diyalog, banş ve adalertir" dedi. Bölgenin ekonomik açıdan yeniden yapı- lanması gerektiğini söyleyen Roth, "Sos- yal, ekonomik ve kültürel açıdan, eşit hakların yerine getirilmesi, önemli bir koşuldur. Bunun en önemli ilk koşulu da şiddetten vazgeçilmesi ve silahların sus- masıdır. Bir af uvgulanmasının yürürlü- ğe girmesi gerekir" diye konuşru. 2004 yılında gerçekleştirilen operasyonlarda 414 trilyon liralık kaçakçılık ortaya çıkanldı Gümrükler bitpazarı gibiHACER BOYACIOĞLU ANKARA - Gümrüklerde or- taya çıkanlan kaçakçılık olayla- n, gümrüklerin "bitpazan" gibi kullanıldığını da ortaya koydu. Gümrük Müsteşarlığı yaptığı operas yonlarla 2004 yılında top- lam 414 triryon 587 milyar lira- lık kaçakçılığı ortaya çıİcanrken operasyonlarda coptan sandala, tohumdan cep telefonu kıhfına kadar birçok ürün ele geçirildi. Gümrükler muhafaza başmü- dürlüklerince 1 Ocak 2004-2 Ka- sım 2004 tarihleri arasında ger- çekleştirilen 1035 operasyonda toplam 414 trilyon 587 milyar 532 milyon liralık ürün ele geçi- rildi. Bu ürünlerin detaylı dökü- mü de şöyle: • 2004 yıh içinde 34 trilyon 182 milyar 590 milyon liralık ka- çak araç ele geçirildi. Kaçak araç- lann arasında çekici, sandal, ka- no, yat, akaryakıt barcı, balıkçı teknesi de bulunuyor. • Silah-mühimmat olarak 1 trilyon 452 milyar liralık ürüne kaçak olduğu gerekçesiyle el ko- nuldu. Ele geçirilen ürünler ara- sında 40 cop, 14 bin 70 sustalı bı- çak, 4 bin 841 kilo barut da bulu- nuyor. • Gümrüklerden kaçak geçi- rilmeye çalışılan ürünler arasında 1 milyon 534 bin 905 adet sigara paketi, 2 bin 369 şişe içki, 8 bin 203 paket puronun yanı sıra 252 bin 650 kilo çay da yer aldı. Hurma, et. karpuz... • 2004 yıh içinde gümrükler- den 1 trilyon 882 milyar 640 mil- yon liralık gıda ürünü kaçak ge- çirilmeye çalışıldı. Bu ürünler arasında hurma, et, karpuz, kuru üzüm ve tuz da bulunuyor. • Yıl içinde gümrüklerde 88 trilyon 912 milyar 207 milyon li- ralık akaryakıt, 66 trilyon liralık da tarihi eser kaçakçılığı saptan- dı. Yakalanan tarihi eserler ara- sında 22 adet eryazması ve 122 adet sikke de bulunuyor. • Gümrükler muhafaza baş- müdürlükleri yıl boyunca 28 tril- yon 697 milyar 726 milyon lira- lık kaçak elektronik eşya, 2 tril- yon 376 milyar 813 milyon lira- lık kaçak döviz, 526 milyar 23 milyon liralık da kaçak değerli maden belirledi. • Gümrüklerde ele geçirilen- ler arasında 1870 adet zirai to- hum da yer alıyor. • Toplam 1 trilyon 176 milyar 521 milyon liralık tekstil ürünü- ne gümrüklerde el konurken 1 trilyon 957 milyar 578 milyon 500 bin liralık da kaçak tıbbi eş- ya yakalandı. Kaçak tıbbi ürünler arasında 135 düzine ameliyat ip- liği, 10 bin 858 adet vitamin de y- er aldı. • Uyuşturucu için gümrükler- de 37 operasyon yapıldı. Bu ope- rasyonlarda 1 ton 936 kilo 22 gram eroin, 484 kilo 514 gram esrar, 28 adet morfin hap, 68 ki- lo 80 gram kokain, 2 kilo 704 gram afyonsakızı, 14 kilo 740 gram Extacy, 261 kilo 130 gram/198 bin adet de Captagon ele geçirildi. Ele geçirilen uyuş- turucu ürünlerinin toplam değeri 226 trilyon 671 mih/ar 595 milyon lira olarak belirlendi. Matkap uçları ele geçtl • içinde 729 bin 757 adet matkap ucunun yer aldığı 2 tril- yon 163 milyar 328 milyon lira- lık makine ve aksamına, 14 tril- yon 61 milyar 309 milyon lira- lık da çeşitli eşyaya kaçak oldu- ğu gerekçesiyle el konuldu. El konulan çeşitli ürünler arasında 6 milyon 588 bin 554 adet çak- mak, 2 bin 260 adet çakı, 205 bin 251 adet gözlük, 17 bin 59 adet ayakkabı, 50 adet kontrplak ve 31 bin adet cep telefonu kılı- fı da bulunuyor. ÖZTASKIN: SOSYAL GÜVENÜK DEVLETİN ÎSjL DİSK'in önerisinetepki ZİMMETE PARA CEÇİRME DAVAS1BASLADI Yarbayiçin 8yüistemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DtSKin SSK has- tanelerinin yönetimini devral- ma önerisine çalışma yaşamı mesafeli yaklaşıyor. Petrol-tş Başkanı Mustafa Öztaşkm, sosyal güvenliğin devletin ana görevlerinden biri oldu- ğuna dikkat çekerek "Şu an- da yapılan reste restle yanıt vermektir. Bunun ötesinde, sosyal güvenlik devletin yü- kümlülüğündedir" dedi. DÎSK Yönetim Kurulu ön- ceki gün, hükümetin, SSK hastanelerinin çalışanlara devrine ilişkin önerisini kabul ettiğini açıklamıştı. Gelişme- leri değerlendiren Öztaşkın ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konfederasyon- lara rest çekmesi nedeniyle böyle bir durumun oluştuğu- nu söyledi. Sendikalann SSK hastanelerini alıp işletme gibi bir düşüncesi orrnadığını voır- gulayan Öztaşkın, "Bu, reste rest çekmektir. SSK hasta- nelerinin bize verilmesi gündemde yok" dedi. Öztaşkın şöyle devam etti: "Pek çok ülke sosyal güven- liğe yasalar yoluyla birçok harcamadan kaynak aktar- maktadır. Sosyal güvenlik açıklanna, kara delik yakış- tırması yapnıak doğru de- ğildir. Kaldı ki, SSK'nin sağlık harcamalarında her- hangi bir açık yoktur." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuv- vetleri'ne (TSK) verilen örtü- lü ve özel kaynaklann yöne- tim sorumluluğunun bulundu- ğu birimde 1997-1999 döne- minde çalışan emekli Kurmay Yarbay OsmanAymelek hak- kında "gerçeğe aykın bildi- rimde bulunma ve haksız mal edinme" suçundan dava açıldı. Daha önce askeri mah- kemenin, zimmetine para ge- çirdiği gerekçesiyle mahkûm ettıği Aymelek, 8 yıla ağır ha- pis istemiyle yargılanacak. Ankara 2. Asliye Ceza Mah- kemesi'ndeki davanın dünkü ilk duruşmasına, Aymelek'in avukatı Sema Yılmaz katıldı. Yargıç Mehmet Nuri Oztürk, Aymelek'in savunmasının alınması için Sıvas Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne yazılan talimata yanıt verilme- diğini bildirdi. Avukat Yılmaz, mahkeme- ye bir dilekçe sunarak müvek- kilinin askeri mahkemede "zimmef suçundan mahkûm olduğunu, hakkında "haksız mal varhğı edinme" suçun- dan ikinci bir ceza verilemeye- ceğini savundu. Yılmaz, mü- vekkilinin beraatına karar ve- rilmesini istedi. Yargıç Öztürk, Sıvas Asliye Ceza Mahkeme- si'ne yazılan talimat cevabının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada da tutanların istediğini yapar. Bush'un bugüne kadar yaptığı ortada, ikinci dört yılda bunları daha da ileri götürürse, nereye varır, şu aşamada kestirmek zor. Kimileri, bunun tersine şu görüşü savunuyor: "Bush, birinci dört yılda, pek çok kesimi karşı- sına aldı. Avrupa'yla dalaştı, Arap ülkeleriyle ka- pıştı. Kabinesinde şahinler vardı, onlann etkisin- de kaldı. İkinci dönemde bunları tamir edecektir." lyimser bir bakış. Zaten ilk işaretler bu olasılı- ğın uzak olduğunu hemen ortaya koydu. Bush'un zaman zaman ters düştüğü, şahinleri bir ölçüde frenlemeye çalıştığı izlenimi veren Dı- şişleri Bakanı Colin Powell'ı kabine dışı bırakma olasılığı güçlü. Bush dünkü ilk demecinde de şu- nun altını çizdi: "Birinci konumuz güvenlik olmaya devam ede- cek. Ortadoğu'da banş için çalışacağız." Bush, bir coğrafyada banş için çalışmaya baş- lamışsa, savaş tamtamları çalmaya başlamış de- mektir! Söz Ortadoğu'dan açılmışken, Filistin lideri Ya- ser Arafat'ı selamlamadan geçmeyelim. Daha ölüm haberi kesinleşmeden Bush'un başsağlığı mesajı yayımlaması da Arafat'a olan derin sevgi- sini ortaya koyuyordu! ABD'nin Iran sancısı Bush'un Ortadoğu'da "banş" hedefini biraz ka- zıyanlar, altından şunun çıktığını görüyoriar: "Iran bölgede bir çürük diş gibi durmaya devam ediyor!" ABD'nin Iran'la açıkça sürtüşmeye başlaması, Türkiye'nin bir doz daha zorianmaya başlaması anlamına geliyor. Türkiye'nin Iran'la arada bir si- nir sorunu oldu ama, uzun yıllardan bu yana sınır sorunu olmadı. Bugünkü sınır 1639 Kasrışirin An- laşması'nda çizilmişti. öylece duruyor. ABD'nin Irak'a yönelik olarak çoklu bir kuşat- ma politikası izleyeceği anlaşılıyor. Anlaşılan o ki, Bush'u saran ve iktidar politikasını çizen "neo- conlar bölge haritasına bakıp Iran'a bir nokta ko- yuyoriar ve şunu söylüyoriar: "Bu coğrafyada Iran'ı tümüyle bizden yana bir yönetime dönüştüremediğimiz sürece, her şey bulanıklaşabilir." Ne yapmalı sorusunu yanıtlarken de şu madde- lere dikkat çekiyorlar: 1- öncelikle Iran'ın içini kanştırmalıyız. Başta Tahran Universitesi olmak üzere sisteme karşı çı- kan kesimlerin toplu eylemlerini arttırması gere- kiyor. 2- İkinci olarak Iran'ın nükleer silah denemele- rine karşı uluslararası ambargo denenmeli. Irak'ta- ki nükleer raporiarın boş çıkması nedeniyle yıp- randık, bunda daha dikkatli olmamız gerekiyor. 3- Azeri kartı nasıl oynanır, ona bakmalıyız. Azerbaycan yönetimiyle aramız iyi. Üslerimiz var. Iran'daki Azeri nüfus 30 milyonu buluyor. Bu ke- simi harekete geçirebilirsek, daha rahat plan ya- parız. 4- Ambargo ve benzer yöntemlerle Iran'ın eko- nomik yapısının iyice zayıflamasının ardindan sı- nırlı ya da sınırsız bir askeri operasyon düşünüle- bilir. İlk ipuçlanndan ABD'nin Iran konusunda böyle bir yol izleyeceği sonucu çıkartılabilir. Bu gidişin farkında olan Iran, Irak topraklarını ABD ile kapış- ma sahası olarak seçti. Iran ayrıca, ABD'nin Or- tadoğu'nun tek hâkimi olmasını istemeyen Rus- ya, Çin, Almanya gibi ülkeleri tatlı tatlı selamlıyor. ABD elbette ıran'ın Irak'a benzemediğinin ayır- dında... Bütün bunlara karşın Bush yönetimi Iran'la oynamaktan vazgeçmeyecek. Geleceği öngörmek, tarihi bilmekten geçiyor... 20. yüzyıla bakınca, ortaya böyle bir gelecek çı- kıyor! ankcumc cumhuriyetcom.tr Komisyonda uçak tartışması 'Boyındırlıkbakanı müteahhü uçağında' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda Bayındırlık Ba- kanlığı'nın 2005 yıh bütçe tasansı görüşülür- ken "özel uçak" tartış- ması yaşandı. Komisyo- nun CHP'li üyelerinden Kemal Kılıçdaroğlu, Muş'ta havaalanında karşılaştığı Ergezen'in bir müteahhit firmaya ait uçağı kullandığına tanık olduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, "Sa- yın bakanın ilginç be- yanları oluyor. Anka- ra'da bazı bürolarda ihale pazarlıklan ya- pıldığını söylüyor, ba- na da rüşvet teklif etti- ler, diyor. Kim teklif et- ti, savcılığa duyurdu- nuz mu" diye sordu. Ergezen'le Muş'ta hava- alanında karşılaştığına dikkat çeken Kılıçda- roğlu, "Bir özel uçakla gelmişti. Bir soru önergesi verdim, ver- diği yanıtta bakanlığın özel uçak kiralamak için bir ödeneği olma- dığını bildirdi. Bu özel uçak hangi müteahhit firmaya aitti, sayın ba- kan açıklasın" dedi. Ergezen' in Nurol Inşaat firmasına ait özel uçağı kullandığı öğrenildi. Ergezen, eleştirileri yanıtlarken CHP'lilere "özel uçak" konusun- da "İşimi yapmak için sizin bile özei uçağını- zı isterim. 8-10 defa kullandım. Ağn'da deprem oldu, ilk yaka- ladığım insanın özel uçağına el koydum. Ben kendime güveni- yorum. Müteahhitler- le Kızılay'da kol kola da görünmekten çe- kinmem. Özel uçağa da binerim, özel gemi- ye de. Hodri meydan" diye seslendi. CHP'liler gerektığin- de uçak kiralanabilmesi amacıyla bütçeye öde- nek konması için öner- ge verdi. Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriye- ti'nin en büyük proje- lerini ihale eden Ba- yındırlık Bakanı mü- teahhitlerin uçağıyla gezmez. Sayın bakanı bu ayıptan kurtaralım istiyoruz" dedi. Öner- ge AKP'lilerin oylanyla reddedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle