Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 2004 SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE _K 9 Sinop K 7 Adana PB 12 Edirne B 10 Samsun K 6 Mersin PB 14 Kocaeli B 10 Trabzon Çanakkale K 13 Giresun Izmir PB 12 Ankara K 6 Diyarbakır PB K 6 Şanlıurfa PB PB 1 Mardin PB Manisa PB 11 Eskişehir PB -1 Siirt PB Aydın PB 12 Konya PB -1 Hakkâri Denizli PB 8 Sıvas K -2 Van Zonguldak K 7 Antalya PB 13 Kars Butun bolgelenmız parçalı ^e çok bulutlu, Marmara'nın doğusu. Karadenız, Iç Ana- dolu'nun doğusu, Doğu Anadolu'nun kuzey ve do- Helşmkl ğusu ile Guneydoğu Ana- Stockholm dolu'nun dogusu yağışlı ge- çecek Yağışlar DIŞ MERKEZLER B -2 K K ^1_ 2 PB 13 a'nın doğusu, Doğu Kara- Amşterdam Y 11 denız kıyılanıle Guneydoğu Brüksel Y 11 Anadolu'nun doğusunda p « n Q w -fö^ karla kanşık yağmur. yağış r d n s > ' ' c alandığeryerlerdekarşek- Bonn lındeolacak. MÜnih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y Y PB Y PB / 11 17 11 12 8 16 16_8 8 Zürih Y 8 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB PB B B Y B K Y -8 25 2 14 15 -4 20 Y 16 T a ş k e n t Tahran Açık : Parçalı bulutlu Bulutlu ^ Çok bulutlu • • I Yagmurlu jkar Gok gurultulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada daki siyasal olayları irdeleyen haberlere medya- da yer yok. Tabii Başbakan'ın etkinlikleri dışında. RTE kar- puzun yatarak büyümediğini kanıtlamak için, refa- katindeonlar bunlar ve baştan aşağı kargibi beyaz- lar giyinmiş Emine Hanım kolunda Istanbul'daki otomobil fuarından Edirne'ye kadardimdik ayakta. Üstelik "prensip sahibi" Edirne'de irat buyurduk- ları nutuktan öğreniyoruz ki, temel atmayı sevmiyor, merakı açılış törenleri... llke sahibi olmak, uygulamak kolay değil. ilke sa- hibi olan bir başbakan, cafcaflı açılış törenlerini yeğ- ler, gizli genelgelerle de gizlemeyi başardığı ilkele- rin uygulanmasını ister. Ne yapar? Köktendinci, fundamentalist, Islami te- rör gibi artık uluslararası yazımlarda geçen sözcük- lerin kamu yazışma ve konuşmalarında kullanımını yasaklar. Ne yapar? "Mütedeyyin vatandaşı" kızdırdığı ge- rekçesiyle "çember sakallı, kara çarşaflı, kara cüp- peli" sözcüklerinin kullanılmasına da yasak getirir; ama, örneğin istanbul'un orta yeri Fatih'te devrim yasalarına aykırı hareket eden çember sakallıların, cüppegiysili, sarıklagezenlerin, kara çarşaflı kadın- ların boy göstermelerine karşı heıtıangi birönlem al- dığından ya da alınacağından söz açmaz. Bu iktidann elinde bir başkadır benim memleke- tim! • • • Başbakan Yardımcısı Gül, Türkiye'nin insan hak- ları ve demokratikleşme konusunda "hiçbir sıkıntı- sı olmayan ülke" konumunda olmadığını söyler. Gül'e demokratikleşme ve insan haklarında eksiği- mizi sormanıza gerek yok. Başbakan Yardımcısı, üstelik Dışişleri Bakanı. Bu konulardaki eksiklerimizin başında "ünıVersıfe/erde başörtüsü sorununun" geldiğini söylüyor. Bu yasağı normal görmüyorlarmış. Bakan, asıl sı- kıntısını açığa vuruyor. "Şimdi" diyor: "Dindarkesim- de bazı sükûtu hayal ifadeleri görüyorvm, okuyorvm". Neymiş dindar kesimde hayal kırıklığına neden olan konular? Işte yanıtı: "'Ya demek ki herkes hürriyeti tadacak, bizim so- runlarımız çözülmeyecek' düşüncesi var. Hayır, çö- zülecek! Ama her şeyi AB'den, AİHM'den de bek- lememek lazım". Oysa, türbanla hemen her yere girip çıkıyorlar. Kala kala Çankaya'nın "türbanla fethi" kaldı. Bir de üniversiteler! Oralan da yumurta kafalara serbest bırakmayı başardılar mı, hidayete erecekler! Belki de yaşına başına bakmaz; Bayan Gül, ka- pısından çevrildiği fakülteye kaydını yaptırıp, inat olsun diye türbanlı başıyla derslere girer mi? Girer! Demokratikleşme ve insan hakları deyince; baka- nın akhna öncelikle türbanlı eşine üniversite yasa- ğının gelmesi doğal değil rrri? • • • AB llerleme Raporu Türkiye'de kimi etnik grupla- ra azınlık statüsü tanınmasını önerir, hemen her AB ülkesinde bu yolda ciddi adımlar atılırken; tarih al- mamıza ve üyeliğimize destek veren Bertin, Alman- ya'da yaşayan üç milyondan fazla Türk'e nasıl ba- kıyor? Üzerinde durmuyor, tartışmıyonjz bile. Başbakanları da, Türk dostu diye ilan ettiğimiz Içiş- leri Bakanlan Otto Schily de "başanlı biruyumu ger- çekleştirebilmelerinin asgari koşulu oiarak" Türklerin Almanca öğrenmeleri olduğunu öne sürüyorlar. Otto Schily demeç veriyor; "Almanya'da kendi dillerinde cadde ve /7çe tabelalanna sahip olan yeni bir 'Müslüman azınlığın' ortaya çıkmasını önlemeli- yiz" diyor ve ülkesinde belirli bir Hıristiyanlık temeli olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanları Horst Köh- ler de aynı kanıda. Bu konularda bizim hükümet, hü- kümete bağımlı medya susuyor. Içimizdeki kimileri de hâlâ kimi etnik gruplaraazın- lık statüsü verilmesini istiyor. Onlar Mersin'e, biz tersine! AL GÖZtİM SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Bu nasıl bomba? B Baştarafı Arka Sayfada Mesela, bütün Ameri- kan şehirlerinde insan- lar evlerinden fırlayıp kiliselere koşuyorlar. Amerikalıların öldiir- düğû her çocuk, her sivil için munı yakıp dua edi- yoriar ve el ele tutuşup 'Dünya halklan kardeştir' şarkısını söylüyorlar. Mesela,Amerikaü ba- ba, gençlik heyecanıyla orduya yazılmış oğlunu bir köşeye çekip neden savaşa gittiğini soruyor. Oğlan hiç duraksama- dan 'Özgürliık içın!' diye yanıt veriyor. Baba, öfke- sini gizleyerek oğlunu evin yanındaki garaja götürüyor ve jıllar önce 'özgürlük için" savaştığnu sandığı Vletnam'da çek- tiği ve köşe bucak sakla- dığı fotoğrafları oğluna gösteriyor: Tecavüz edi- len kadınlann acılı yüz- leri, ölen çocukların çıp- lak bedenkri. öldürülen srvillerin şaşkınlık dolu bakışlan oğlanın önüne seriliyor. Oğlan şaşkın. Bu fotoğraflardan hiç haberi yoktu ama baba- sı orada, işte küçücük bir çocuğa silah sıkıyor; hem de gülerek... Oğlan ağlamaklı. Ba- ba oğluna sımsıkı sarüıp 'Bizi aldattılar evlat' di- yor, 'özgürlük için savaş- tığımızı s6yleyerek aldat- tılar. Seni aldatmalanna da izın veım^yeceğim. Benim yıllardır yaşadı- ğım vicdan azabının a\Tu- nı çekmene göz yumma- yacağım. Seni sa\'aşayol- lamayacağım. Gerekirse seni ayaklanndan vuru- rum. yeter ki savaşa git- me!" Vallahi bu virüs mese- lesi hepimize, tüm atölye- ye pek bıı iyi geldi. Ama bir sorun var: Ya virüse karşı bir savunma silahı geliştirilirse... Önemli de- ğil. O geliştirilene kadar Amerika bir iyi sarsıltr. Bu virüs mevzuuna pek bir dalnnşken arka taraf- lardan bir yanıt daha gel- di. "Yahu hepiniz öyle iyisiniz ki. hiç olmaya- cak hayaller kuruyorsu- nuz.Adam düpedüz söy- lemiş. bu bomba gibisi bir daha yapılamaya- cak. Bu sözlerin anlamı açık. Ruslar öyle bir bomba atacaklar ki ken- dileri de dahil yeryüzün- de yaşayan tek bir varlık kalmayacak; hamam böceklerinden başka. Bu durumda aynı bom- banın yeniden yapılma- sı için yüz bin dünya yı- Iı geçmesi gerekecek; mesele bu." Donup kalıyoruz. Hele Ruslann üıtihar eğilimıni bildiğimden ben iyice do- nup kalıyorum. İster misi- niz bu bomba böyle bir bomba olsun? isilozgenturk(a supronline.com Rusya'dan 3 TIR'lık nükleer malzeme Samsun Gümrüğü üzerinden gönderildi Iran'a nükleer sevkıyat İLHANTAŞCI ANKAR\ - Gümrük Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri- nin Samsun Gümrüğü'nde yürüt- tüğü çalışma sonucunda. Rus- ya'dan tran'a 3 TIR'lık "nükle- er malzeme" gönderildiği belir- lendi. Boru hatlan ile yan ekıp- manlan ve ısıtma kazam için bas- kı kalıbı oiarak gösterilen malze- melerin alıcısının Iran Atom Enerjisi Kurumu ile Buşer Nük- leer Santrah olduğu saptandı. Malzemeler arasında "Nükleer Transfer Uyan Listesi"nde yer alan eşyalann da yer aldığı arila- şıldı. Ulusal ve uluslararası mev- zuatta "çift kullanımh nükleer malzemenin" geçişıni yasakla- yan hüküm bulunmaması nede- niyle taşımaya izin verildi. Cumhuriyet, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kök'ün "Türkiye'nin elindeki bilgileri" kamuoyuyla paylaşa- mayacağını bildirdiği, Iran'ın nükleer programında kullanabi- ABD destek istedi GOP'ta iknagörevi Türkiye'nin ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD'nin, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) konu- sunda bölge ülkelerirun ikna edil- mesi içüıTürkiye'den destek iste- dıği öğrenildi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, dün bu amaçla Fas Büyükelçisi Ab- dullah Zagur ile birlikte Dışişle- ri Bakanlığı'na gitti. Edelman ve Zagur, dün Dışiş- leri Bakanlığı'na gelerek Müste- şar Yardımcısı Nabi Şensoy ile görüştü. Zagur, yaptığı açıklama- da, Rabat'ta 10-11 Aralık 2004 tarihlerinde "Gelecek tçin Fo- rum" başlıklı toplantı düzenle- neceğini ve bu toplantıda GOP'- un ele ahnacağını söyledi. Ra- bat'ta yapılacak toplantuun hazi- ran aymda ABD'de yapılan G-8 toplantısının de\amı niteliğinde olacağını kaydeden Zagur, Şen- soy ile görüşmelerinde, bu top- lantıda Türkiye'den beklenen ro- lü değerlendirdiklerini belirtti. Roma'da Türkıye, ttalya ve Ye- men'in girişimleriyle 25 Ka- sım'da Demokrasi Yardun Diya- loğu'nun ilk toplantısını yapaca- ğlnı hatırlatan Zagur, bu toplan- tıda bir çalışma belgesinin oluş- turulmasını bekledikJerini kay- detti. Edelman da Rabat'ta yapı- lacak toplanhya büyük önem ver- diklerine işaret ederek "Türki- ye'nin oynayacağı rolü ele al- dık" diye konuştu. Edelman, Ra- bat toplantısına yeni ülkelerin çağnlıp çağnlmayacağına ilişkin soru üzerine, Libya, Suriye. Iran ve Moritanya'nın toplantıya ka- tılmalarını umduklarım sövledi. leceği belirtilen aksamların sev- kine ilişkin raporu açıklıyor. Gümrük Teftiş Kurulu Başkanlı- ğı'nca düzenlenen 8 Kasım 2004 tarihli raporda, olayın gelişimi ve ulaşılan bulgular şöyle değerlen- dirildi: Jandarma Genel Komu- tanlığı 18 Ekim'de Gümrük Tef- tiş Kurulu Başkanlığı'na bir yazı göndererek "Eylül 2004 ayı baş- larında Rusya'dan ithal edilen yarım TIR dolusu eşyanın Samsun Gümrüğü üzerinden Irak Cumhuriyeti Kürdistan Özerk Bölgesi/Erbil" adresine gönderildiği, aynı gümrükten Iran'a da nükleer santral parçala- nnın yoğun şekılde transit oiarak gönderildiği iddiasmın araştınl- masını istedi. Gümrük müfettiş- leri, hazırladıklan raporda. Irak'a gönderilen malzemenin teleko- münikasyon ekipmanı, akümüla- tör, pil ve parabolik anten olduğu belirtildi. Malzemelerin satıcısı- nın Alman Siemens firması ol- duğu belirtildi. Gümrük müfet- tişleri, 2003 başından bugüne de- ğin Samsun Gümrüğü'nden Iran'a 63 TIR'ın transit edildiği- ni belirlediler. tran'a yapılacak tüm transit işlemlerin bildirilme- sinin istenmesinin ardından Rus- ya'dan gelen eşyalan taşıyan 3 TIR'ın Iran'a gitmek üzere baş- vurduğumüfettişliğebildirildi. 3 TIR'daki malzemelerle alıcılan- na ilişkin şu belirlemeler yapıldı: • Bırinci TIR'daki eşyanın göndericisinin "Atomstroyex- port 35, Moscow, Russia", alı- cısının "Iran Merkez Bankası" olduğu anlaşıldı. Malın teslım edileceğı adres ise "Iran Atom Enerjisi Kurumu" idi. Malze- menin boru hattı ile yardımcı ekipmanlan olduğu belırlendi. • tkinci TIR'dakı malzemele- rin teslim edileceği yer Buşer Nükleer Santralf ydı. Malzeme- nin elektronik ekipmanlar ile bo- ru hattı ve yan yardımcı aksam- lar olduğu bildirildı. ^ Üçüncü TIR'daki malzeme- lerin ise fatura edilen adresi "Amman" oiarak eörünürken Yılmazer anıldı 20 Kasım 2003'te Levent'teki HSBC Bank binasına düzenlenen terör saldırısı sonucu yaşamını yitiren riyatro sanatçısı Kerem Yılmazer törenle anıldı. Muhsin Erruğrul Sahnesi'ndeki törene birçok riyatro sanatçısının yanı sıra Yılmazer'in eşi Göksel Kortay da katıldı. Hazırlanan deftere Yılmazer'in sevenleri sanatçı hakkında duygularını yazdılar. (AA) ^ alıcının "Tahran" olması dıkkat çekti. Bu TIR'daki malzemelerin ise "ısıtma kazam için baskı ka- lıbı" olduğu beyan edıldi. TIR şoförlerinden Halaf De- mir, malzemeyi Buşer'e götür- düğünü, eşyanın 6'şar metre uzunluğunda şase olduğunu ve aynı eşyayı daha önce İran Atom Enerjisi Kurumu'na götürdüğü- nü söyledi. Sabahattin Kurt ise eşyalan Tahran"a götürdüğünü, eşyanın radyatör kalıplan oldu- ğunu, bu tür eşyayı 1.5 yıl önce de Ürdün'e götürdüğünü anlattı. Malzemeler arasında "Nükle- er Transfer Uyarı Listesi"nde- ki bazı eşyalann da olduğuna dik- kat çekildı. thracatçı "Atomstro- yexport" şirketinin nükleer tesis yapımıyla uğraştığı belirlendı. Ukrayna, Tayvan, Kazakıstan, Bulgaristan, Hindistan ve Kaza- kistan'da muhtelif nükleer tesis \e projelerin bu şirket tarafından yürütüldüğü, halen Iran'ın Buşer kentindeki nükleer projenin de devam ettiği bilgisine ulaşıldı. ABD'den terör önlemi Ayakkabı topuğu bile aranacak Dış Haberler Servisi - ABD, terörle mücadele gerekçesiyle Is- tanbul ve Moskova'dan havayo- luyla giriş yapanların ayakkabı ta- banlannı sökerek inceleyebile- cek. USA Today'in haberine gö- re, ABD'nin uçuş güvenliğinden sorumlu kuruluşu Ulaştırma Gü- venlik Idaresı'nın (TSA) Türkıye ve Rusya'dan ABD'ye sefer ya- pan şirketlere gönderdiği yazıda, uçak personeli ve yolculann ayak- kabı tabanlannın ve topuklannm, bazı durumlarda sökülerek ince- lenmesi istendi. Gazete, uçaklann Istanbul ve Moskova'da bekledik- leri bütün zamanlarda sürekli gö- zetim altında tutulmasımn da is- tendiğini belirtti. Söz konusu ta- limatm, pabuç taban ve topukla- nnın 2.5 santimetreden kalın olan ayakkabılann tabanma patlayıcı yerleştirilebileceği kaygısından kaynaklandığı ileri sürüldü. Hoilanda terörörgütieriyle olan üişküeriortaya çıkartaeak Vakıflar mercek altındaAMSTERDAM (AA) - Hollanda'da din te- melinde kurulmuş vakıf ve kuruluşlara karşı, terör örgütieriyle olası maddi ilişkilerini ortaya çıkarabilmek amacıyla geniş çaplı araştırma başlatıldığı bildirildi. Maliye Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, ülkede dinsel temele dayanan, ticaret odalanna kayıth 3 bin 500 dolayında vakıf olduğu saptan- dı ve bunlann tamamına yakını araştırmaya alın- dı. Araştırmanın, Maliye Bakanlığı'nın eşgüdü- münde, istihbarat örgütü, bankalar ve öteki ilgi- li kuruluşların katılımıyla sürdürüldüğü belirtil- di. Hollanda'da daha önce yapılan araştırmalar sonunda terör örgütieriyle parasal ilişki içinde bulunduğu kuşkusuyla üç ayn vakfın hesaplan- na el koyulmuştu. Bu kuruluşlar Rotterdam'da U E1 Aksa" adlı bir vakıf ile "Benevolence In- ternational Nederland" adlı bir yardım kuru- luşu ve "El Haramain" adlı Suudi Arabistan kökenli bir başka yardım kuruluşuydu. Almanya Başbakanı, Müslüman kadınlan 'giyim tarzlan 'konusunda uyardı Schröder: Kamuda türban olıııaz BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, türbanın kamu hizmet- lerinde taşınamayacağını açıkladı. Almanya'nın 1. tele\izyonu ARD'de "Beckmann" adıyla yayımlanan program- da konuşan Schröder, yabancılann uyumu- nun tam oiarak sağlanamaması nedeniyle pa- ralel toplumlann ortaya çıktığını belirterek "Burada yaşayan ve topluma uyum sağ- lamak isteyenler yasal kurallara uymak ve dilimizi öğrenmek zonındalar" dedi. Tür- banm kamusal alanda takılmasına ilişkin de- ğerlendirmede de bulunan Schröder, "Genç bir Müslüman kadın toplum içinde ba- şörtüsü taşımakisriyorsa bunu hoşgörüy- le karşılayabilirim. Ancak başörtüsünü kamu hizmetlerinde taşımak isteyenlere şunu söylemek isterim: Hayır, buralarda başka bir giyim tarzı bekliyoruz" diye ko- nuştu. Başbakan Schröder aynca, 2006 yılın- da yapılacak seçımlerde de başbakanlığa a- day olmak istediğini belirtti. Schröder, çalış- maktan da büyük bir zevk aldığını ifade ede- rek "Ben başbakanlığın kapısını zoıiadım ve içeri girmek istediğimi söyledim. Şim- di buradan çıkmak istediğimi düşünenler yanıhyorlar" AlmanbakandanAB desteği Brigîtte Zypries. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Almanya Adalet Bakanı Bri- gitte Zypries, Türkiye'ninAB üye- liğini değerlendirirken insan hakla- n konusunda çıkanlan yasalann uygulamaya geçirilmesinin önemi- ne işaret ederek, işkence yasağınuı uygulanmasının teminat altına alın- ması, ifade ve din hürriyeti, kadın haklan, sendika ve azınlık haklan- nın da fiilen garanti altma alınma- sı gerektiğini anlattı. Zypries, "Üyelik müzakerelerinin hızı, büyük ölçüde bu reformların hı- zına bağlı olacaktır" dedi. Zypries, Ankara Adalet Sarayı Konferans Salonu'nda hâkim ve savcı adaylanna, AB'nin genişle- me süreci konulu seminer verdi. Zypries, daha sonra, Türkiye'nin, AB üyelik sürecine ilişkin değer- lendinnelerde bulundu.Alman hü- kümetinm, Türkiye ile üyelik mü- zakerelerinin başlatılmasını des- teklediğini belirten Zypries, Al- manya Başbakanı Schröder'in de olumlu oy vereceğini açıkladığını ifade etti. Zypries, Türkiye'nin üyeliğinin uluslararası terorizmle mücadele konusunda ortaya çıkan güvenlik politikalannın gerekleri açısından büyük bir önem taşıya- cağını belirtti. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Irak'a komşu ülkelerin zirvesi var. Ikinci bölümde ise G-8, BM, AB, Arap Ligi, Islam Konferansı ve Çin bir araya gelecek. Irak'a komşu ülkeler, öncelikle ateşin kendi top- raklanna sıçramamasını istiyor. Ikinci oiarak Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması çabasındalar. Te- mel tstekleri, bolgede huzur ve istikrar. Bunlann ger- çekleşmesi için her şeyden önce Irak'ta halkı bir arada tutacak iradeye ve güce sahip, meşruiyetini 20 milyon Iraklıdan alan bir iktidar gerekiyor. Böyle bir iktidann ortaya çıkması için de sandığın ortaya konması birinci koşul... Hafta sonunda 30 Ocak 2005'te Irak'ta yerel ve ge- nel seçimlerin yapılacağı duyuruldu. Irak'tan gelen haberler, bu kararın da değişebileceğini gösteriyor. Başta güvenlik olmak üzere çeşıtli nedenlerle sayım yapılamadı. Saddam döneminde gıda için dağıtılan karneler, seçim listelerinin oluşmasını sağlayacak! Görünen o ki 30 Ocak da gerçekçı değil. Her an değişebilir! Irak'ta hukuksal zemine dayalı, adil bir seçim ya- pılırsa iktidara Şiiler gelir. Böylece ABD, Irak'ta yeni bir Iran dahayaratmış olur. Bunu ister mi? Istemez... Olmaması için ne yapabilir? Her şeyi yapabilir ama, o zaman da Şiiler seçim sonuçlarını tanır mı? Çok zor ama, diyelim ki ABD Irak'tan çekilme ka- rarı aldı. Geride de kendisine yakın bir hükümet bı- rakma planı yaptı. Bu aşamadan sonra Irak'ın için- de bütünlüğü sağlayacak birformül bulunabilir mi? Mısır'daki dünya kurumlarının temsilcilerinin ka- tılacağı toplantının sorumluları, sanırız bu konulara kafa yormaktadır. Bu toplantıdan ABD'nin işgalcili- ğine kafa tutan bir sonucun çıkması beklenmiyor. ABD'ye çanak tutan bir tavır içine de girmek iste- meyeceklerdir. Bakalım nasıl bir bildiri çıkacak! Iran'ı kuşatma zinciri Irak'tan sonra sıranın Iran'a geleceğini güvercin Povvell bile ilan etti. Artık ABD'deki savaş gerekçe- lerine ilişkin bilgilerin bütün sırrı döküldüğü için Po- vvell'ın birdevlet sımnı açıkladığı iddiası ciddi bir ha- ber değeri taşımadı... ABD, Iran'ın Irak'a benzemediğini elbet biliyor. Farklı zeminlerde gelişen haberlere göre ABD'nin I- rak stratejisi öncelikle bu ülkeyi kuşatma, yalnızlaş- tırma, devamında da içini karıştırmaya yönelik. Iran, nükleer teknolojiyle tanıştığını saklamıyor. Konuya barış hedeflerine dönük yanaştığını ilan edi- yor. Iran'ın başta Rusya, Çin ve Pakistan ile nükle- er ilişkıler kurduğu dikkati çekıyor. ABD bu ilişkileri nasıl saldırı planına dönüştürecek, önümüzdeki gün- lerde göreceğiz. ABD, Iran'ın kuzeyinde kendisine yakın iktidarla- rın gelmesıni sağladı. Azerbaycan, Gürcistan dev- let başkanlan Bush yönetimiyle son derece iyi iliş- kiler kurdular. Bunun devamında Iran içindeki Aze- rilerin çıkışı hedeflenebilir... Azerilerin yanı sıra halen Iran dışında yaşayan re- jim karşıtları da ABD'nin gündeminde... Bir unsur daha var; Iran içindeki Kürtler... ABD, Kuzey Irak'taki PKK unsurlarını tam oiarak örtüşme- se de Iran'da kullanabilir miyim, arayışında! Eskiden PKK ile Iran arasında ciddi bir sorun yaşanmazdı. Son dönemde bu olasılığın Iran yönetimince de cid- diye alındığı anlaşılıyor. Yukarıdaki olasılıkları alt alta koyduğumuzda AB- D'nin Iran'ın başına 5 konuda çorap örmeyi planla- dığını söyleyebiliriz. Ancak Iran'ın Irak'a benzeme- diği de bir gerçek. Iran şimdiden Rusya, Çin, Alman- ya ve Fransa ile ilişkilerini sıkılaştırmaya başladı. Bu ülkelerle zaten köklü bağları vardı. Şimdı yenilerini oluşturuyor. Geçen hafta iran'la Almanya ve Fran- sa arasında bir anlaşma daha imzalandı. Irak tam bir kırılma noktası oluşturmadı ama, Iran gerek ABD'nin 21. yüzyıldaki durumu gerekse dün- ya dengeleri açısından bir kırılma noktası haline ge- lebilir. ankcum(o cumhuriyet.com.tr Cenelkurmay'dan açıklama 'Atina gerginlik yaratıyor' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Genel- kurmay Başkanlığı Ege'de uluslararası ha- va sahasında Eğitim uçuşu yapan Türk uça- ğma fiize yüklü Yunan F-16 uçağı tarafından "radar kilitlemek su- retiyle taciz" yapıldığı- nı açıkladı. Türk uçakla- nnın uluslararası hava sahasında eğitim yaptı- ğını belirten Genelkur- may, Türkiye'nin bu hakkını kullanmayı sür- düreceğini belirtti. Genelkurmay Baş- kanlığı, Yunan uçakla- nnm tacizine ilişkin bir açıklama yaptı. Son dö- nemde Yunan uçaklan- nın tacizine dikkat çeki- len açıklamada, "Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16, Ege'de icra ettiği eğitim uçuşu es- nasında. füze radannı kilitleyen Yunan uça- ğından korunmak için uluslararası hava sa- hasında 3 adet flare (yanıltıcı ateş topu) kullanmışür" denildı Flare'nin, kızıl ötesı gü- dümlü füzelere karşı kullanılan, kendini ko- ruma sistemı olduğu kaydedilen açıklamada, •'Kullanım amacı; uçağin egzoz gazından daha büyük bir sıcak- hk yaratarak füzeyi hedefinden saptır- maktır" bilgisi verildi. Açıklamada. Türk Hava Kuvvetlen unsur- lannın, Türkiye'nin, Ege'de uluslararası hu- kuktan kaynaklanan vazgeçilmez menfaatla- n doğrultusunda, Ulus- lararası Sivil Havacılık Teşkilatı kurallanna uy- gun oiarak uçuş görevle- ri icra ettiği vurgulandı. Ege'-deki uçuşlann as- gari seviyeye düşürüldü- ğü hatırlatılan açıklama- da Türkiye'nin iyi niye- tine karşın Ege'deki uçuşlann tahrik edici haber oiarak medyaya sızdınlmasının uygun olmayan da\Tanış oiarak algılandığı vurgulandı. Açıklamada, "TSK, Ege'de icra ettiği deniz ve hava eğitim faaliyet- lerinde, gerginlik yara- tacak uygulamaiardan kaçınmaya büyük özen ve çaba göstermekte, aynı davranışı komşu ülkeden de beklemek- tedir" denildi.