Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 2004 SAL
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET / HAYIR
OKTAY AKBAL
Bir Bayram Daha Geçti!
Yeni yıla az kaldı. 'Yeni' diyoruz ya, neresi yenı? Es-
kınin eskisi!.. Şu 2004 yılı tarihe kapkara harflerle ge-
çecek... Tek başına dünyanın en güçlü devleti ABD'nin
rulmü, acımasızlığı, korkutuculuğu, soykırımı gecmiş-
te yaşanan nice kanlı olayları unutturdu... Hele, Islam
ülkelennin suskunluğu büsbütün utanç verici oldu.
Bır bayram daha geçti gitti. Toplumun nice dertleri
katlanarakbüyüyor... Halkın çilesibirtürlüdolmuyor...
Emekçı, hakkını sokaklarda aramaya başladı mı, işin
sonuna geldik demektır. Bir de, tarihsel CHP'nin ıçi-
rte düştüğü, daha doğınjsu kendi eliyte kendini düşür-
düğü durum!..
Bir "adam" aramıştım... CHP içinde, dışında bir
adam... Içine itildiğimlz şeriat çıkmazında ülkeyi doğ-
ru yönegötürecek bir adam... önce CHP içinde bak-
tım, o ünlü kişilerin yerierinden kıpırdadıkları yok. Der-
ken birgenç adam çe(<ti bayrağı yollara düştü "CHP'yi
ben kurtannm" diye diye... CHP'nin buna yanıtı "Se-
ni partiden atanz" oldkı... Ama böyle korkutmalar ar-
tık eskı gücünü yrtirmişe benziyor! Bıçak kemiğe da-
yandığı için, umutsuzltfk yeni umutlardoğurduğu için...
Üç bayram günü dostlarta birlikteydik. Güzelim Ak-
yaka'da... Apaydınlık güneşli günlerdi. Üç profesör
dost burdaydı. AkyaKa'nın eski dostu Prof. Bedia
Akarsu, Prof. Ayşe Kaykmaz ve eşi Prof. Adnan
Kaykmaz... Sabahlan denize girdiler, gün boyu do-
laştılar, akşamlan biıiiKte içkilı söyleşiler yaptık. Sev-
gili Karaören'lerdegelmışti. Aydın'dan değerii hukuk-
çu dostlar Ertuğnjriar da... Eskı dostlar buluşması,
türlü acıları, üzüntüleri aft edebilme isteğinin arayışla-
n...
Ben ne yaptım? Oturdum, yazdım, okudum. Muğ-
la Üniversitesi Kitaplkjı'na vereceğim kitapları hazır-
ladım. Yüzlerce, binlerce kitap vermiştim Istanbul Yıl-
dızTeknık Ünıversitesi'ne... Şu günlendeyine biro ka-
dar daha gidecek oraya!.. Akyaka'daki kitaplarım da
Muğla Üniversıtesi'ne!..
Bunca yıl okuduk, a/ırdık, bır daha etden geçirdik...
Yolun sonunayaklaşıyoruz, gençlerokusunlar, gelmış
geçmiş yazarlann kitaplanyla bütünleşsinler. Her ki-
tap bır dünyadır. Ne kadar çok, değişik dünyan var-
sa, o kadar zenginsin, o kadar çoksun! Ben zamanın-
da hepsini değerlendirdim, şimdi de gençleryararlan-
sınlar!
Büyük Saatli Maarif Takvimi başucumdadır hep...
Her yaprağında bir şiirte!.. Işte dost şairlerden seçme
dizeler:
Yekta Güngör Özden: "Yazgısı bu insanlann/Ge-
lecek gıdeceğiz/Ama sevgiler ölmeyecek/Sevgilerde
güleceğiz" diyor... Ahmet Necdet "Ama birgülüşün-
le bütün güneşleraçar/Bulutlar dalda kalıryağmuror-
mandan geçer/Şiirter yazarsın hep iş mi bu a Ahmet
Necdet/Senin içinden geçen onun dışından geçer."
Son sözü Sabahattin Eyüboğlu'nun bır Hayyam
çevirisiyle bitireyim:
"Gül gibi şarap da bilene güzel gelir
Sarhoş olmayan için sarhoşluk nedir
Cebi boş gönlü boş olmayan kişi
Herşeyden geçmenin tadını ne bilir?"
Unuttuk...
Sabih KANADOĞLU Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
• ki ay kadar önce Makedonya-Manas-
I
tır'da (Bitola) yaşadığım bir olayı siz-
lerle paylaşmak istiyorum. Aziz Ata-
türk'ün mezun olduğu Manastır As-
keri îdadisi'nin bir bölümü, bilindiği
gibi Makedonya Cumhuriyeti nin yakın il-
gisi ve işbirliği, Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın katkılan sonucu müze haline getiril-
di.
Yolunun Manastır'a düşmesini fırsat bi-
lenlerin veya özellikle müzeyi ziyaret için
Manastır'a gelenlerin ilk uğrak yeri, doğal
olarak müze binasıydı.
Ziyaretçilerin duygu ve düşüncelerini
açıklamaJan olanağı, saionJardan birine ko-
nulan bir anı defteriyle sağlanıyordu. Def-
teri incelediğimde, yakın tarihlerde müze-
yi gezen bir soydaşımızın yazdıklannı he-
yecanla ve ürpererek okudum.
Soydaşımız şöyle diyordu:
"Kemal Atatürk
Seni ziyarete geldim.
Ah, keşke şimdi sen olsavdın, Türkiye
Cumhuriyeti bu hale gelmezdi, bu hak ge-
tiritemezdi".
BosnahKâzım
Bosnalı Kâzım, bir saptama yapıyordu
ve hepimizin katılacağı bu saptamasında
haklıydı. Özlediği ve istediği Türkiye'nin,
ancak Atarürk'ün varlığıyla sağlanabılece-
ği düşüncesinde ise yanıhyordu.
Aziz Atarürk, bu tür yanılgılan önlemek
için "Beni görmek demek, mutiaka yüzümü
görmek demek değüdir. Benim fikirierirni,
benim duvgulanmı anhyorsaruz ve hissedi-
yorsanız bu kâfidir" demişti.
Atatürk'ün fikirleri ve duygulan kuşku-
suz anlamını, O'nun ilke ve devrimlerinde
bulmaktadır.
Bu bağlamda, Atarürk ilke ve devrimleri
bugün de gelecekte de Türkiye Cumhuriye-
ti Devleti'nin yol göstericisidir. Temel da-
yanağıdır. Bu ilke ve devrimlerden verile-
cek her ödün Türkiye'nin varlığına vurulan
bir darbe demektir.
Bugün bulunduğumuz noktaya neden ve
nasıl geldığimizi irdelemekte yarar vardır.
Bu irdeleme. ayru zamanda ölümünün 66'ncı
yıhnda Aziz Atatürk'e hesap verme niteli-
ği de taşıyacaktır.
Atarürk, her sorunun çözümünde ve dev-
let yönetiminde, eleştirel akıJdan ve bilim-
den aynlmamamrzı öğütlemiştir. Unuttuk.
Yine dinsel tabulann, hurafelerin, tarikat-
lann, dini siyasete alet eden bezirgânlann,
şeyhlerin, hoca efendilerin söz sahibi oldu-
ğu bir ortamı kendi ellerimizle yarattık.
Atarürk, bir ümmetten mıllet, kuldan yurt-
taş yaratarak, ulus devletin temellerini at-
mıştı. Unuttuk.
Çagdaş emperyalizmin, globalleşme ve kü-
reselleşme sloganJan altındaki hedefinin
ulus devlet olduğunu ve saldırganlann ken-
di ulus devletlerine toz kondurmadıkJannı
fark etmedik.
Atarürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni
ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün ola-
rak kurmuştu.
Unuttuk. O'nun, ırkçılığa dayanmayan
millet kavramını "azmhk haklarT teziyle,
devletin kuruluş öncesi ve sonrası karşılaş-
tığı var olma savaşı koşullarını hesaba kat-
madan. bölünebilir kılmaya. üniter yapısı-
nı bozmaya çalışan bilim ve siyaset adam-
ları ürettik.
Atarürk bize Türkiye Cumhuriyeti'ni la-
ik ve demokratik bir devlet olarak bırakmış-
tı. Unuttuk. Laik Cumhuriyet'e dıştan ve iç-
teki işbirlikçileri eliyle giydirilmek istenen
ılımlı Islam Cumhuriyeti kıhfına gerekli ve
yeterli toplu tepkiyi gösteremedik.
Demokrasinin olmazsa olmaz koşulunun
laiklik ilkesi olduğunu ve dinsel temeller üze-
rine demokrasi kurulamayacağını bilmele-
rine rağmen. kendi ulusal çıkarlannı bu te-
ze dayandırmak isteyenlere ve demokrasi-
yi kendi modellerine ulaşmak için araç gör-
mekten vazgeçmeyenlere karşı toplumsal bir
dirençle karşı koyamadık.
Atatürk, bize Ulusal Onur'un ne demek
olduğunu ve her koşulda nasıJ korunması ge-
rektiğini öğretmişti. Unuttuk. Bireysel ve-
ya siyasal çıkarlan uğruna ulusal onuru-
muzun yara almasına yol açanlara, göz yu-
manlara sessiz kaldık.
Atarürk, bize hedef olarak çağdaş uygar-
lık düzeyini aşmayı göstermişti. Unuttuk.
Çağdaşlaşmayı, Batıcılık biçiminde anlayan-
lann, ulusal bağımsızlığımızı önemsemeyen-
lerin, Türkiye'nin temel kuruluş ve varoluş
felsefesini yadsıyanlann önüne geçemedik.
Atatürk bize, hukukun üstünlüğünün, hu-
kuka bağlılığın, çağdaş ve uygar bir devlet
için koşul olduğunu öğretmişti. Unuttuk.
Çıkarlanmıza uygun bir hukuk düzeni ve bu-
nu uygulayacak hukukçular yaratma heves-
leri türettik.
Atarürk, kurduğu Cumhuriyeti, îlke ve
Devrimlerini Türkiyeli gençlere değil, umu-
dumuz olan Türk Gençliğine emanet etmiş-
ti. Unuttuk.
Geldiğimiz noktada yapmamız gereken,
unuttuklanmızı yeniden yüreğimizden ge-
len bir aşk ve inançla anımsamak, anımsat-
mak ve bütün güçlerunizi bu yolda birleş-
tirmektir.
Çünkü, yaşadıklanmız bize göstermişrir
ki, çağdaş, uygar, bağımsız, ulusal, laik ve
demokratik hukuka bağlı, güçlü Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin tek dayanağı ve
esin kaynağı Atarürk ilke ve devnmleridir.
Böyle bır Türkiye'nin özlemini çeken-
ler.. uzun soluklu, özveri isteyen bir müca-
deleye hazır mısınız? Daha doğrusu var mı-
sınrz?
Olumlu yanıtınızla, Türkiye Cumhuriye-
ti kuşkusuz sonsuza kadar yaşatılacaktır.
Unutmayınız.
'Devler, Devcikler'
Devlerin her çeşidi ortalıkta dolaşıyor, sırtlan kolay
kolay yere gelmiyor. Toplumsal ve bireysel yaşamımızı
tehdit eden onlar, ama bir gün gelecek her şey onlann
istediği gibi olmayacak.
Daver DARENDE Emekli Diplomat
TEŞEKKÜR
Özel Kozyatağı Acıbadem
Hastanesi'ndegerçekleştirdikleri
başarılı ameliyatla beni eski sağlığıma
kavuşturan
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
prof. Dr. Metin Türkmen e
Genel Cerrahi Uzmanı
oprt.Dr. Arrnağan Ozele
teşekkürlerimi sunarım.
SAADET UYSAL
B
ugünlerde değerli hukuk
bilgini Prof. Seha Me-
ray'ın "SuBaşlannı Dev-
ler Tutmuş" kitabını yeniden
okumaya başladım.
Yakın dostu Haldun Taner
onun denemelen için "Tadına
doyum olmaz" demişti bir ya-
zısında. Gerçekten de "Tadına
doyum olmaz" bu denemeler
her geçen gün değerini koruyor,
günümüz olaylanna da ışık tu-
tuyor.
Seha Meray'rn denemelerin-
de çizdiği portreler günümüz-
deki politikacılan andınyor, ki-
milerini devlere benzettikten
sonra onlan şöyle tanımlıyor:
"Devler, devcikler, kendileri-
ni dev aynasında görenler ya su
başlannı tutmuşlarya da rutma
çabasındadıriar."
Geçen gün holding basrnmın
çok satan gazetelerinden birin-
de resimli bır haber gözüme
iliştı. Haberde "Büyük Ku-
lüp"te düzenlenecek olan Ge-
nel Kurul toplantısının "Bü-
yük İttifak
r
'a sahne olacağı be-
lirtılıyordu.
Kimin kiminle ittifak yapa-
cağı belli değildı. Belkı de ül-
kemizrn yaşamsal sorunlan tar-
tışılacak, bildiriler sunulacak-
tı. Haberi okurken "Hortlayan,
ülkeyi bir ahtapot gibi saran ge-
ricih^e karşı acaba ne düşünü-
yorlar" sorusunu kendıme sor-
dum. "Büyük İttifak"ınüyele-
ri arasında hemen her kesimden
tanınmış politikacüar, işadam-
lan, bürokratlar yer alıyordu.
Haberin altındaki fotoğraf il-
ginç idi. Fotoğraftaki kişı bir
dönem dış politikada Türki-
ye'nin kaderini elinde tutmuş,
dışişlerinde önemli görevler
üstlenmişti.
Habere göre "Büyük ttti-
fak"ın içinde onun da büyük
hedefleri vardı.
Zorlukla gülümsemesi ile ta-
nınan kişi kulübün itibannı yük-
seltmek, uluslararası denetim
kuruluşlanna düzenli malı de-
netim yaptırmak, kulüp üyele-
rinin birbirleriyle ilişkilerini ve
yardımlaşmalannı sağlamak is-
tiyordu.
Gerçeğin ne olduğunu anla-
maya çahşıyor, fotoğraflara bak-
tıkça onlan tiyatrolardaki aktör-
lere benzetiyordum. Başrol kim-
deydi?
Oyunu sahneye kim koymuş-
tu? Gerçek bilge Seha Meray'ın
dediği gibi yoksa bu kişiler bi-
rer dev miydi
0
"Su başlannıtutruklannı sa-
nan devler, devcikler, kendileri-
ni dev aynalannda görenler ne
yaparlarsa yapsuılar, en sonun-
da masallarumzda olduğu gibi
gerçek yaşamda da, insanoğlu
sırtmı yere getirir devlerin. Bir
kötü sondur, kötü devlerin so-
nu."
Günümüzdeki sözde devler,
devcikler Atatürk ilkelerini hi-
çe sayarak, devleti paramparça
ederek ülkemizi ortaçağ karan-
lığına götürmenin çabası için-
dedirler. Yanm yüzyıl halkın
bilinçlenmemesi için her çare-
ye başvurdular. Bilinçlenmiş
bir halkın ne büyük bir tehlike
olduğunu onlar da biliyorlar.
Devlenn her çeşidi ortalıkta
dolaşıyor, sırtlan kolay kolay ye-
re gelmiyor. Toplumsal ve bi-
reysel yaşamımızı tehdit eden
onlar, ama bir gün gelecek her
şey onlann istediği gibi olma-
yacak.
KONUŞ!renci'delgSTin
S Dıger numaraJarta m
Jonuşmanın dakikası =
Ikontor
CEPÖĞRENCİ
Aynnötı bılgı Teteım CepSlıoplarrJa
C«pöA«rK3'ytfts».dersh«>av«anh«^taödr«rKdtriaborwofab*. 5 0 0 t c ^ ^ , .
en az 40 kontörij otmalıdr. OpOğrand abon«tori sadece kvidi a^anoda Kootör transtari yapaMİrtor. Bir dafeda an az 20 konttr transfer «tfitetoit. Transfar sdflan kontörter, aköt kudtamm ve befcteme s
sadiamaz. lOOkontöro 100SMSpromoayonuaboneHtftaştoHyc tariNrtdanıMbaran 1 yılboyunca.seçüennumarataıiaIntftimBgörûsmepromosyonu31122006'ekada-gec«r1)ıcflr Seçilennumaraterd
ayâai kez. 1 d«fada 100 korrtdryOdenrrttsf 9«reÛdlr.Kaz»i«tanrıed^ Hedtye SMS hancindeU SMS gfindertni 1 tontöf ile ûcreHendin!» AbonelerC
e hazanı'ır 5eç îer. norrara'ara yapilan aramaıar CepAran prcmcsyonı-nöan kor(
W
t, Tete'm'Tt dıger promosiontarrdahıfcorförkazardırma şartm* ve chğef ırdtnrrft tarifel
far; vurtfçfrde Te^iT.'e doÇru dak'T'asi 1 kon*ör, dlfier cc«ratöriere öoğru 6 hcmcr î»e u
tendı aölan'--1
=r
™r
••-* -"**sr saöece 1 tar«s.v*e abone oaCıVer
PENCERE
Vah Zavallı
Müslümanlarım...
"Büyük Saatli Maarif Takvimi"r\e göre 14 Kasırr
Pazar günü 'Şeker Bayramı' idi...
Eskiden üç gün olan bayram, yeni yaşam düze-
nimizegöre, birhaftasürdü; Müslümandünyasıar-
tık böyle yaşıyor.
Peki, bu mübarek bir hafta içinde ve öncesinde
neler oldu, neler bitti?..
Ben anlatmayayım bunu, 21 Kasım 2004 Pazar
günü yayımlanan iki dinci gazeteden -adlarını ver-
meyeceğim- iki köşe yazan olan bitenleri çok gü-
zel yazmışlar; ben yalnız okurken altını çizdiğim sa-
tırları aktaracağım.
•
Birinci yazıdan tümceler:
"Irakdirenişinin 'başkenti' Felluce, artıkbir 'ha-
yalet şehir', ABD'nin 'hayalet öfke' operasyonuy-
la büyük oranda yıkıldı. Direnişçiler ile bihikte şe-
hirde bulunan 50 bine yakın sivilin ne kadar kayıp
verdikleri henüz bilinmiyor. ABD şehre insaniyar-
dım ekiplerini tam sokmuyor. Şehrin tek hastane-
sini ABD ele geçirdiği için yaralılar buraya taşına-
madı. ölüler bahçeye gömülü. Gömülemeyenle-
rin de sokaklarda aç kedi ve köpeklere yem oldu-
ğu ifade ediliyor.
ABD direnişi ezmek adına, insan hakları ve ulus-
lararası savaş hukuku prensiplerini ihlal ediyor,
kadın ve çocuklar dahil sivillere zarar veriyor. Hat-
ta yaralı esiheri üstelik sığındıklan camide katle-
debiliyor. 'Hayalet öfke' muhtemelen ardında ha-
yatını kaybetmiş binlerce masum insan bıraka-
cak." (21.11.2004, Zaman)
•
Ikinci yazıdan parçalar:
"Mekke 'ye hac mevsimi dışında yapılan ibadet
amaçlı ziyarete 'umre' deniyor. Bu alanda çalışan
turizm fırmalan var. Mekke ve Medine'deki Harem-
i Şeriflerin dörtyanı olağanüstü lüks otellerte çev-
rili. 'On yıl önce beş yıldızlı otellerde Türkiye'den
gelene rastlanmazdı, şimdi oralarda en çok bizim-
kiler kalıyor.' Iftar sırasında koca Mescid-i Nebe-
vi 500 bin kişi ağıriayan büyük lokantaya dönüşü-
yor. Namaz saflan arasındaki boşluğa naylon ör-
tüler seriliyor, üzerine çeşitli yiyecekler konuyor.
Kadınlar gündüzlerini sayılan her gün artan mo-
dern alışveriş merkezlerinde geçiriyohar. Erkekler
'nargileevi' diyebileceğimiz mahallere rağbet edi-
yohar. Medine 'dekinde yan yatarak sahur kebap-
larımızıyiyip çaylanmızı içtik..." (21.11.2004, Yeni
Şafak)
•
Müslüman dünyasından iki fotoğraf, iki acı ve çar-
pıcı gerçek...
İki dinci gazete de ABD'ye ve AKP'ye göbegin-
den bağlı!..
Medine ve Mekke, Felluce'ye öksürsen duyula-
cak kadar yakın, ama, Irak'taki top ve silah sesle-
rini umrede yağlı pideli kebap yiyip na/gile içen Müs-
lümanlar duymuyorlar...
Amerikan askerleri Felluce'de camiye girip ya-
ralı Müslümanlann üstüneateş açıyorlar; aynı gün-
lerde bizimkilerin gözleri umrede namaz saflan ara-
sında sergilenmiş üstü naylon örtülü yiyeceklerde...
Islamcı geçinenler Türkiye'de iktidar koltukla-
nnda utanmadan oturuyorlar...
Suspus... '•
Hazreti Muhammet, bugün dünyada olsaydı,
Felluce'deki camide Amerikalılann katlettiği Müs-
lümanları aç köpekler yerlerken, 'umre'de 'sahur
kebaplan'ru mideye indiren bizimkilere nasıl bakar-
dı?..
Ne söylerdi?..
Ne yapardı?..
NOVITAS Turizm
Konya-Mevlana Törenleri
Bursa-Mudanya-Cumalıkızık
Kastamonu-Safranbolu
Pera'da Noel ve Müzik
: 10/12 Araük
16/18 Aralık
: 4-5 Araük
: 10-12 Araük
: 26 Araük
Tel: 0212 - 251 28 08
novitas(Ş novitas.com.tr www novitas.com.tr
SIVAS AİLE MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2004 547 Esas
Davalı Zeliha Fevzioâlu'nun (Turan ve Dudu oğlu.
03 04.1965 doğum'lu. Sıvas ıli Yıldızeli ilçesı Ka\ak kö-
yü nüfiısuna kayıth) eşı Ahmet Turan Fev^ıoğlu aleyhine
açtığı boşanma davasında tüm aramalara rağmen adresi
tespit edilemedıği ve kendisıne duruşma günü ve dava
dilekçesi tebliğ edilemedığinden duruşma günü olan
30.12.2004 günü saat 09.00'da Mahkememızdçteor bu-
lunması veya kendisıni bır vekil ile temsil ettirmesi aksı
taktirde yokluğunda yapılacak işlemler ve dava ile
HUMK.'nin 377. ve 213. maddelen gereğınce karar veri-
leceği ve bu ilandan ıtıbaren 7 gün sonra davalıya tebli-
gatın yapılmış sayılacağı Tebligat Kanunu'nun 28. ve 31.
maddeleri uyannca ilan olunur. 09.11.2004
Basın: 52802
BAKIRKÖY 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
MENKULÜN AÇIK AKTITRMA İLANI
DosvaNo. 2004 1238 Tal
Bir borçtan dolayı hacizlı ve aşağıda cıns. miktar \e kı>-
metlen yazılı mallar satışa çıkanlmiştır.
Bınncı açık arttırmada 0112 2004 günü saat 10.30 -
10.40 arasında Kenm Çavuş Cad. No: 18 Şınne\ler adre-
sinde yapılacak ve o günü kıymetlennın % 60'ına ısteklı
bulunmadığı takdLrde 06.12 2004 günü aynı yer \e saatte 2
arttırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki. arttırma bedelının
malın tahmın edılen kıymetının % 40'ını bulmasının \e sa-
tış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklannın toplamın-
dan fazla olmasının ve bundan başka paraya çevırme ve
payların pavlaştırma masraflannı geçmesının şart olduğu.
mahcuzun satış bedelı üzennden % 1 oranında KDV'nin
alıcıya aıt olacağı \e satış şartnamesinin icra dosvasmda
görülebıleceğı. masrafı venldığı takdırde şartnamenın bır
örneğının isteyene gönderilebıleceğı. fazla bılgı almak ıste-
yenlenn yukanda vazılı dosya numarasıyla daıremıze baş-
vurmalan ılan olunur
Muhammen kıymetı,
Lira: 23.OOO.OÖO 000- TL.
Adedı: 1.
Cinsı (Mahiyetı ve önemli nitelıkleri): 34 COG 56
plakah VOLVO marka, S-70-T5 tıpı, 1998 model koyu
gri renkli, B 5204T31194587 motor \e
YV1LS43O2W2496524 şasi no'lu den koltuklu hususi
ofomobil.
(Ic lf.K. 114 1,114 3)
Yönetmelik Örnek No: 25. Basın: 52581