Katalog

22 KASIM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab « cumhuriyet.com.tr 11 Hikmetyar'dan cihat çağnsı • İSLAMABAD(AA) - Eskı Afgan başbakanlanndan Gülbeddın Hikmetyar, ABD'ye karşı cihat çağnsında bulundu. Hikmetyar, Afganıstan "da dağıtılan video görüntülennde, "Filistin, Irak ve Afganistan kurtanlana kadar ABD, lngıltere ve Israil'in hedef alınmasınf istiyor. "Afganistan ve Irak'taki savaş. ikinci haçlı seferidir: bunun ilkinden farkı bu defa Amerika'nın başı çekmesidir" diyen eski Afgan başbakanı, gençleri intihar eylemlerı düzenlemeye çağırdı. ABD, Hikmetyar'ın emrindekj Hızb-i İslam örgütünün, El Kaide ve Taliban'la ittifak yaptığmı düşünüyor. Allavi'nin kuzeni sepbest • Dış Haberier Servisi - El Arabiya televizyonu, Irak Başbakanı îyad Allavi'nin Bagdatta kaçınlan amcasının oğlu Gazi Allavi'nin serbest bırakıldığını duyurdu. Haber, Başbakan Allavi'nin biirosu tarafından doğrulandı, ancak aynntılı bilgi verilmedi. Gazi Allavi. 9 Aralık'ta eşi ve gelinıyle Bağdat'taki evinden kaçınlmıştı. Olayı üstlenen Ensar el Cihad örgütü, Felluce'deki operasyonun durdurulması ve tutuklulann serbest bırakılması talebınde bulunmuştu. Ukrayna'da yeni dönem • KtEV (AA) - Ukrayna'da bugün yapılan devlet başkanlıgı seçimleri ikinci turunda sandık çıkış anketleri, Batı yanlısı liberal eğilimli muhalefet lideri Viktor Yuşçenko'nun kazandığını gösteriyor. Oy verme ışleminin dün akşam saatlerinde sona ermesınden sonra açıklanan sandık çıkış anketlerine göre Yuşçenko. Rusya ile daha yakın ilişkileri savunan. Kremlin Sarayı'nın da destekle- diği rakibi Başbakan Viktor Yanukoviç karşısında yüzde 54 oy aldı. Anketlere göre Yanukoviç ise yüzde 42'dekaldı. İngiltere'den AB ordusuna asker • LONDRA(AA)- İngilız The Sunday Tımes gazetesi, Ingiltere'nin yakın zamanda oluşturulacak 13 bin kişilik A\Tupa ordusuna, asker sayısı konusundaki bütün sıkıntısına rağmen 2 bın askerle destek vereceğini yazdı. Ocak ayı itıbanyla 2 bın askerlik gücün en az yanya yakın bdlümünün hazır olacağını duyuran Tımes, 2007 itibanyla daherbın 1500 askerden oluşan 12 ayn muharebe bırliğinin müdahale için hazır tutulmaya fcaşlanacağını bildirdi. Çin'de uçak lazası: 55 ölü • PEKtS(AA)- Cin'ın lç Moğolıstan Özerk Bölgesi'nde lüçük bir yolcu ıçağının buz tutmuş bir jöle düşmesi sonucu, <öl kenanndaki 2 kişi <e dahil en az 55 kişi «tldü. Uçakta 6 kişilik nürettebat ve 47 yolcu hılunuyordu. Felluce operasyonuna katılan gazetecilere göre komutanlar katliam emirleri verdi 'Her şeyivurun'Dış Haberier Servisi - ABD güçleri- nin Irak'ın Felluce kentine düzerdedi- ği operasyona askerlerin yanuıda ta- nıklık eden "iüştirilmiş gazetecilere" göre, Amerikan askerleri uluslararası savaş hukukunun öngördüğü çanşma ku- rallannı tanımıyor, koşullara göre anrn- da yeni kurallar üretiyor. Artık yaşadıklanru anlatmaya başla- yan iliştirilmış gazetecilere göre, ilk gün birliğiyle birlikte Felluce'ye giren bir komutan askerlerıne, "Sizler öMü- rensiniz, katil değil... Savaşçısınız, savaş suçlusu değiL Bu çizgiyi aşmamaya dik- katedm" dedi. Oysa bu çizgi çoktan aşıl- dı. Zaten, ABD'nın Irak'ı işgal etmesı de uluslararası hukuka aykınydı. Bir camideki yarah direnişçiyi gözünü kırp- madan öldüren askenn görüntülerinin televizyonlarda yayımlanmasıyla Ame- rikan askerlennın katil ve savaş suçlu- su olup olmadıklan sorgulanmaya baş- landı. Görüntülen askerlerin yanında- ki NBC muhabin çekmişti. Amerikan askerlerinin Felluce'de işledikleri in- sanlık ve savaş suçlan çeşitli kaynak- • Felluce'yi kana bulayan operasyonda komutanlar koşullara göre kendi kurallannı yarattı. Bir komutan, "Hareketli ya da hareketsiz her şeyi vurun" emri verdi. Bir diğeriyse " 15-51 yaş arası tüm erkekleri öldürün" dedi. Emirler uyarınca evler, içinde sivil olup olmadığma bakılmaksızın makineli tüfek ve tank ateşine tutuldu. lar tarafindan anlatılıyor ama dünyadan gelmesi gereken tepki gelmiyordu. An- cak, vahşi cinayet televizyonlarda ya- yımlanınca dûnya ayağa kalktı. Çünkü görüntünün gücü sözden fazlaydı. Cami cinayeti tek örnek değil lliştirihniş gazetecilerin tanıklıklan, camideki cinayetın bireysel bir olay ol- madığını, buna benzer pek çok suçun ışlendığını, Felluce'deki çatışmalarda son derece "esnek kurallann" uygu- landığını ortaya koyuyor. Bir Amerikan birliğiyle birlikte ken- te giren bir gazeteci. çatışma kurallan- nın koşullara göre belırlendiğini anla- tıyor. Gazeteciye göre birliğin komuta- nı. "Düşman, kadın kılığına girnıiş ola- bilir, ölü taklidi yapryor olabilir. Hare- ket eden ya da etmeyen her şeyi vurun" emri veriyor. Felluce operasyonu baş- lamadan önce askerlere, güvenliği teh- dıt ettiklerini düşündükJeri 15-50 yaş arasındaki her erkeği, silahsız olsalar bi- le \nrup öldürmeleri emri verildi. As- kerler bir yüzbaşıya, bir kimsenin gü- venliği tehdit edip etmediğini nasıl an- layacaklannı sordukJanndaysa aldık- lan yanıt şu oldu: "Sokakta gördüğü- nüz askerlik yaşındaki her erkeği vurun." Operasyonun ikinci gününde bır e\ baskınında bir asker öldürülünce komu- tanlar, evlerin girihneden önce makine- li tüfeklerle taranmasını ve tank ateşi- ne tutulmasını emretti. Böylelıkle evlerde "saklanıyor ola- bilecekdirenişçiler'' ölecek, askerlerin- se güvenliği sağlanmış olacaktı. Ama, evlerde gerçekten direnişçilerin mi pu- su kurduğu, yoksa sivillerin mi bulun- duğunun nasıl belirlendığinin yanıtı yok. ABD ordusu 1200 dırenişçının öl- dürüldüğünü açıkladı. Ancak ABD'li- ler bugüne kadar öldürülen sivillerin sayısına ilişkin hiçbir açıklama yapma- dı. Kent halkının çoğunun kaçmış ol- masına karşın Kızılhaç yaklaşık 150 ailenin kentte kaldığından \e bu sivil- lerin büyük bölümünün ölmüş olmasın- dan korkuyor. Öte yandan Felluce'de Amerikan güç- lerine karşı hâlâ dıreniş gösteren sa- vaşçıların cephanelerinin tükenmek üzere olduğu, çoğunun ağır yaralandı- ğı bildıriliyor. 'Yabancı olan işgalciler' El Arabiye televizyonu muhabiriyle konuşandirenışçiler, kentte sadece 100 kadar yabancı savaşçı bulunduğunu. geri kalanlann hepsinin Iraklı olduğu- nu belirttıler. Muhabirin konuştuğu Su- udi Arabistanlı savaşçıysa şunlan söy- ledi: "Biz yabancı değiliz. Yabancılar bizinı dininiizden oüııavanlardır, yaniiş- gakilerdir." IRAICTA KAN DURMUYOR îki Türk sürücü daha öldürüldü • Ramadi'de Amerikan askerlerinin bir yolcu otobüsünü taraması sonucu yedi sivil yaşamını yitirdi. Dış Haberier Servisi - Irak'ta dün iki Türk sü- rücü daha öldürülürken çeşitli çatışma ve saldı- nlarda yine çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Genel seçimlerin 30 Ocak'ta yapılacağı açık- landı. Polis yetkilisi Hamid Alvan, Beycı'nın 20 kı- lometre kuzeyindekı Mahul bölgesinde kim- liği belirlenemeyen ki- şilerin 2 Türk kamyon şoförüne ateş açtığını, sürücülerin olay yerin- de öldüğünü belırttı. Al- van. saldırganlann da- ha sonra kamyonlan ate- şe verdiklerini söyledi. Ramadi'de Amerikan askerlerinin bir yolcu otobüsüne ateş açması sonucu 7 kişi öldü. Em- niyet müdürü Cesim El DulaymL otobüse, önce- ki akşam valilik binası önünden geçerken ABD askerleri tarafindan ateş açıldığını söyledi. Re- uters tele\izyonu da kur- şun delikleriyle ve kan lekeleriyle dolu, cam- lan kırık otobüsün gö- rüntülerini yayımladı. Amerikan askerleri- nin dün Ramadi'de di- renişçilerle girdigi çatış- malarda 6 kişi öldü, 12 kişi yaralandı. Samar- ra'da ısyancılarla ABD askerleri arasında çıkan çatışmalarda 2 kişinin öldüğü. 3 'ü çocuk 4 ki- şmuı yaralandığı bildi- rildi.' Latifiye'de de isyan- cılarla ABD güçleri ara- sında şıddetlı çatışma- lar çıktı. AFP muhabi- n, kent sakınlerinin, La- tıfıye yakınlannda 27'si erkek, 3'ü kadına ait çü- rümüş 30 ceset bulduk- lannı duyurdu. Çok sa- yıda aile, Felluce ope- rasyonunun benzerinin düzenleneceğı korku- suyla kaçmaya başladı. Irak'ta seçimlerin 30 Ocak 2005'te yapılaca- ğı açıklandı. Seçim Ko- misyonu sözcüsü Ferid Ayar, "Komisyonun se- çim günü olarak 30 Ocak'ı belirlediğini" sövledi. MUSUL POLİS KUVVETLERI Kürt takviyesi endişeyarattı Haber Merkezi - Irak'ın üçüncü büyük kenti Musul'da, polis kuvvetlerinin Kürt mi- lislerle takviye edilmesı, kent halkı arasında te- dirgınlik yarattı. Kentin batısında da, öldürülen 3 Kürt ulusal muhafizının cesetleri bulundu. Reuters ajansının ha- berine göre, ışgalin ar- dından lağvedilerek Irak Ulusal Muhafizlan bün- yesine kaydınlan Kür- distan Demokratik Par- tisi ve Kürdistan Yurt- severler Birliği peşmer- gelen. kuzeydekı Dohuk ve Erbil'den Musul'a gönderildi. ABD ordu kaynaklanna göre, bu güçlerin Musul'daki mevcudu kısa bir süre içensinde yeni ekJeme- Ierle 1800'e ulaşacak. Reuters gelişmeyı, "Ye- rel halk, Kürtlerin nü- fuz alanlannı bu kente doğru genişletme\e ça- bşmasmdan kaj^ı dıryu- yor" diye yorumladı. Kentin batısında da, öl- dürülen 3 Kürt ulusal muhafizının cesetleri bu- lundu. Cesetlerin üzeri- ne, "Bunlar peşmerge- dir" şeklinde bir not bı- rakılması dikkat çekti. Musul'da son günlerde kurşunlanarak ve başı kesilerek öldürülen Irak askerlerinin çoğunun Kürt asıllı olduğu ileri sürülüyor. Öte yandan Kerkük'te Türkmen gazeteci Sa- lih Ahmet'e silahlı sal- dın düzenlendi. Ahmet, suikast girişiminden ya- rah olarak kurtuldu. Ça- lıştığı Türkmen Eli ad- h haftahk gazetenin ofı- sinden çıktıktan sonra tabanca ıle üzerine ateş açılan Ahmet'e sal- dıranlann kim olduğu bilinmiyor. Amerikan askerleri operas\on başlaülan Felluce'de çok sayıda Iraklıyı futsak aldı. (Fotoğraf: AFP) ATO, dünyayı Felluce'de olup bitene göz yummakla suçladı Postmoderıı soykırmı ANKARA (Cumhurnet Bü- rosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO), "Soyku-ım Tarihi: tki- yüzlü Kriterİer Raporu" ile dün- yadaki soykırım örneklerini gün- deme taşıdı. Felluce'de 1500 sivüin sokaklar- da öldürülüp çürümeye terk edil- diği, cesetlerin köpekler tarafindan yendıği, 250 bin kışının sürüldü- ğü belirtilen raporda, Felluce'de- ki dramın soykrnmdan başka ta- nımı olamayacağı savıonuldu. AB ülkelerinin soykırım değerlendir- mesini insan haklanna göre değil, çıkar bağlamında yaptığı kayde- dilen raporda güçlü ülkelerin soy- kınmlanna ses çıkanlmadığı belir- tildi. Raporda, AB Felluce soykınmı karşısmda kayıtsız kalmakla, BM kendi soykınm tanımına giren suç- lara ses çıkarmamakla suçlandı. ATO Başkanı Sinan Aygün, te- rörle mücadele adına yapılan Irak işgalinin savaş suçuna dönüştü- ğünü belirtti. "Irak'a demokrasi gelecek ama_ görecek kimse kal- mayacak" diyen Aygün şunlan söyledi: "BM ne iş yapar? Kıb- ns'ta kryameti kopardılar, Irak'ta sustular. Leyla Zananm başı ağ- nsa ayağa kalkrvoriar. Fefluce'de ce- setleri köpekler yiyor. susuyorlar. ABD, 21. yüzyıhn ilk so\kınmını yapıyor. Bu postmodern soykın- ma sessiz kalınması insanhk suçu- dur. Iraksoylonrnınaçıkhavamü- zesi hah'ne geldi. Bu görüntülerin onda biri Türkiye'de görülse AB müzakereleri keser. Ama yapan ABD olunca gık çıkmıyor." DÖRT\OL MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAVRİMENKUL AÇIK AKTTIRMA İL4M DosyaNo:2003'2lz. şy Satılmasına karar venlen ga\*nmenkulün cinsi, kı>r meti. adedi. evsafı: 1. Dört\'ol ilçesi Numune Evler Mahallesı Istasyon Caddesi 8 ada ve 64 sayılı parselde 9819.00 m2. miktannda tarla vasfında gaynmenkul beledıyenm ımar planında 20L-l\'d paftastnda bır kısmı koşu ve bisıklet parkuru. bir kıs- mı asken saha olarak planlanmıştır. Bu halıyle toplam 294.570.000 000 -TL. tahmını bedeldır 2. Dörtyol ılçesı Numune Evler Mahallesı Istasyon Caddesi cıvan 347 ada 13 sayılı parselde 428.00 m2 olarak ar- sa vasfında gaynmenkul beledıye ımar planının 20L-l\"d paftasında mesken alanı (A-5) aynk nizam 5 kat ınşaata müsaadehdır Bu halıyle toplam"29.960.000.000.-TL. tahmını bedellıdu. 3. Dörtyol ilçesi Numune Evler Mahallesı Istasyon civan 348 ada ve 12 sayılı parselde "743.00 m2. mıktarda ga\Ti- menkul belediye imar plarunın 20L-1 Vd paftasında mesken alanı (A-5) aynk nızam 5 kat ınşaat müsaadelidır Içen- sinde 30 yıllık ıkı katlı tek daıreli mutfak. banyo. elektrik ve SUVTJ mevcut olup, içerisınde oturulmaktadır. Içerisinde çeşitli meyve ağaçlan mevcuttur Bu halıyle toplam 84.580 000 000 -TL. tahminı bedeldir. Saöş şartlan: 1. a) 8 ada, 64 sayılı parselin binnci satışı 24.12.2004 tarih ve 14 30'dan 14.45'e kadar b) 347 ada ve 13 sayılı parselin birinci satışı 24.12.2004 tanh ve 15.00'ten 15 15'e kadar c) 348 ada 12 sayılı parselin bırincı satışı 24.12.2004 tanh ve 15.25"ten 15.40"a kadar, Dörtyol Hükümet Konağı bahçesı açık arttırma suretiyle yapılacaktrr. Bu arttırmada tahmın edılen kıymetin yüzde 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alaeaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ihale olunur. Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 03.01.2005 Pazartesı günü aynı saatlerde aynı yerde ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu mıktar elde edilememışse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kahnak üzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır. Şu kadar kı arttırma bedelinin malın tahmin edılen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edilen kıymetin \iizde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar milli bır bankanın temınat mekrubunu vermeleri lazımdu-. Satış. peşın para ıledır. alıcı ıstediğınde 10 günü geçme- mek üzere mehıl venlebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmış vergiler satış bedeltnden ödenir. 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla diger ılgılılerin (*) bu gajnmenkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa da- ir olan ıddialarım dayanağı belgelerı ıle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen lazırndır Aksı takdırde hakJan tapu sıcıli ıle sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaktır. 4- thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefıl- leri, teklif ertıklen bedel ıle son ihale bedeli arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve a\Tica temerrüt faizinden mü- teselsılen mesul olacaklardır İhale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kahnaksızın daıremızce tahsıl oluna- cak. bu fark. varsa öncelıkJe temınat bedelınden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tanhınden ıtıbaren herkesın görebilmesi ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır örneğı göndenlebılır Işbu satış ilanı tapu kaydında ad ve adresleri geçip de teblıg edılemeyen ılgılilere teblığ yenne kaim oknak üzere ilan olunur. 6- Satışa iştrrak edenlenn şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul ehnış sayılacaklan, başkaca bilgi almak iste- yenlerin 2003 2 ız. şy sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze baş\iınnalan ilan olunur 12.11 2004 f*) tlgililer tabirine ırtifak haİckı sahıplen de dahıldir Basın: 52747 BIÇAK SIRTI EROL MANtSALI Sorun Raporda mı? Emperyalizmin Kendisinde mi? Başbakanlık'ın "İnsan Hakları Danışma Kuru- /u"nun Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu'nun raporu büyükyankılar yarattı. Bu rapo- run içinde bazı doğruların yanında bazı önemli yanhşlar da bulunmaktadır. Doğrular ve yanlışla- rın da mutlak kavramlar olma yanında "nispi kav- ramlar olduklannı da" hiçbir zaman gözden uzak tutmamak gerekir. - Kavramlan belirli bır zaman kesitinde, örneğin 2004 yılında "yerel ve ulusal sınırlar içinde ele al- dığımızzaman" hatalı bir değerlendirmeyi en baş- tan kabul etmış oluruz. - Soğuk savaş koşullanndan; ABD'nin ve Avru- pa'nın sömürgeci politika ve uygulamalarından soyutlanmış birtahlil, yanlışlan da beraberinde ge- tirmiş olur. - iç sömürü ve dengesizlikleri küresel ve bölge- sel dengesizliklerden soyutladığımız zaman "esas meseleyi" gözden kaçırmış oluruz. Uzun yıllar ABD'nin ve Batı Avrupa'nın "kendilerinin dışında- ki dünyada yarattıklan bilinçli dengesizlikleri gö- remezsek" sadece sonuçları esas alan yanlış bir tahlil yapmış oluruz. Bu da hataların en büyüğüdür. Buzdağının ken- disini görmeden su üstündeki minnacık parçasını esas kabul edersek, insan hakları konusunda ya- nılgı içinde oluruz. Örneğin "Avrupa geçen yüzyıl- da insan haklarını kendi içinde çözdükten sonra Osmanlı içindeki azınlıklann sorunlannı çözmeye yöneldi" dediğimizde en büyük yanlışı yaparız. - Emperyalizmin kullandığı araçlan, "onun ide- al amaçlan gibi göstermiş oluruz". Bu da, farkın- da olmadan (veya olarak) sömürgecileri haklı gös- termekle eşanlamlıdır. Sebepler, sonuçlar, maşa- lar ve idealler iç içe geçmiş ve birbirlerine kanştı- rılmış olur. Sorun rapor değil... Raporun doğrulannı ve yanlışlannı tartışmanın ya- nında ben esas meselenin başka olduğuna inanı- yorum. Esas sorun, "Türkiye'nin içinde bulundu- ğu ortamda raporun bir amaç olmaktan çok, bir araç gibi ele alınacak olmasındadır". Ele alacak olan da Batı emperyalizmidir. - Batı emperyalizmi Irak'ı işgal ederken "insan hakları raporlannı ve silah raporlannı" esas aldı. Batı emperyalizminin amacı, Irak'ı demokratikleş- tirmek değildi. Batı emperyalizminin şirketlerinin yo- lunu açmaktı. Irak'ın ne hale getirildiği ortada. ABD ve ortak- lan uluslararası hukuka karşı gelerek sivil insanla- n öldürüyorlar, suç işliyorlar. Faşistçe bireylemi sür- düren, Batı kapitalizmi ve sömürgeciliğidir. Dün Osmanlı'yı da sömürmek için işgal edip dağıtmak ve paylaşmak istemişlerdi. Yoksa, Avrupa'da, içerde hallettikleri insan haklannı Osmanlı'da da uygulamak için değildi". Son raporda bu rfadenin yer alması, emperyalizmi meşru göstermek anla- mını taşır. "Irak'a demokrasi götürme yalanında" olduğu gibi. Batı'nın çifte standardı... ABD ve Avrupa dış sömürü sonucu elde ettiği refahı, "devletçi ve sosyal politikalarla" orta sınıfa yayıyor. Türkıye'den, Arap ülkelerinden, Asya'dan, Afrika'dan, Güney Amerika'dan sağlanan kazanç- lar "içerde insan haklan sorunlannı çözüyor". 6.5 milyar dünya nüfusunu yöneten azınlık, ken- di içinde de "azınlıksorununu" tabn ki çözmüş olu- yor. Afrika'da açlıktan her ay on binlerce çocuk ölü- yor: Sömürenler bunlarla ilgilenmiyorlar. Aksine bunu "doğal nüfus kontrolü" gibi görüyorfar. - ABD ve AB içerde korumacı, bütünleştirici ve "u/usa/c/" politikalarizliyorlar. "İçerde düzen"der- ken "dışarda kaos ortamı" yaratıyorlar. Türkiye bunlardan payını alan ülkelerden birisidir. Türkiye, "Batı kapitalizminin kıskacı altına alın- mış, halen sömürülmekte olan" bir konumda bu- lunuyor. - Türkiye'de insan ve azınlık haklarını tartışabil- mek için işe baştan başlamak gerekir. önce Tür- kiye'nin sömürülmesine karşı çıkmak gerekir. Son- ra "Batı'nın, kendi içinde bütünleşirken dışında- kileri neden aynştırdığını sorgulamak gerekir". - Batı emperyalizminin etnik ve dini aynmcılığı asırlardır "emperyalizminin biraracı olarak kullan- dığını gözler önüne sermek gerekir". Azgelişmiş ülkelerle sorunun esas sebebınin bu olduğunu vur- gulamak gerekir. - Ve bütün bu çözümlemeler ve sorgulamalarla birlikte "içimizdeki azınlık haktannı, bir bütünlük için- de" değerlendirmek zorundayız. Batı emperyaliz- minin bölgede ve Türkiye'deki oyunlannı ve hesap- lannı göz ardı ederek insan hakları ve azınlık hak- lan sorunları çözülemez. - Bizim 1961 Anayasasfnı ortadan kaldıran Ba- tı emperyalizmiydi. 1953'teseçimlerleiktidarage- len Musaddık ı deviren yine Batı idi. Bunlar sor- gulanmadan iç sorunlarımızı çözemeyiz. Hele Batı emperyalizmi, içimizde iki ayn Türki- ye yaratmış ise. Emperyalizmle işbirliği yapanlar tasfıye edilmedikçe Türkkiye'de sorunlar çözüle- mez, hafifletilemez. Yazılan "raporlar" da Batı em- peryalizminin bir maşası olarak Türkiye'ye karşı kul- ianılacaktır. Aynen Irak'ta "kitle imha silahlan ra- porları" gibi... Aradaki tek fark, işlerin Irak'ta silahlı, bizde si- lahsız ve sessiz darbelerle yürütülmesidir. Bütün bu gerçekleri göz ardı ettiğimizde rapor- lar, "emperyalizme altın tepside sunulan silahlar" haline dönüşürler... Tam da Türkiye Batı'nın kıska- cı altına alınmış iken... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali CEYHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEıN Sayı: 2002 486 E. Davacı kamu hukuku tarafindan davalı nüfus müdür- lüğü ve Ipek Isabel Tuğçe Işgın'a velayeten Mehmet Fa- tih Işgın ve Arzu Işgın aleyhıne ısım tashıhı davası açıl- mış olup. 01.11.2004 tanhli yapılan yargılama sonunda verilen ara karan uyannca; Davalılar Mehmet Fatih Iş- gın ve Arzu Işgın'a teblıgat yapılamadığından ve yapılan tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri de tespıt edılemedıginden davahlann duruşma günü olan 10.12.2004 günü saat 09.25'te hazır olmaları, hazır ol- madıklan takdırde kendılennı bır vekille temsıl ettirme- len. aksi takdirde yokluklannda yargılamanuı yapılacağı ve karar verilecegı ilan olunur. 01.11.2004 Basın: 52583