19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 2004 ÇARŞAM HABERLER 'GOP ülkeleri bugünkü Türkiye'yi değil 1930'lann Türkiye'sini ömek almalılar' Mango'dan Atatürk dersiİstanbuJ Haber Servisi- Kültür Gi- rişimi ile İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nca düzenJenen "Genişlctil- miş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Pro- jesi (GOP) Sempozyumu"nda, GOP'un bölge ülkelerine getirebi- leceği yükümJülükler ve yararlar ko- nusu ele alındı. Taksım'dekı The Marmara Ote- Ii'nde devam eden uluslararası sem- pozyumun 2. gününün oturum başkan- lığını yapan Dünya Bankası eski Baş- kan Yardımcısı Atilla Karaosmanoğ- lu, yeniden yapılanma projesüun em- poze edilerek gerçekleştirilebilecek bir şey olmadığını belirterek, değişimin demokratik olabiknesi için o ülkele- rin kendilerinın gösterdiği gayretler- le gerçekleştirilmesi gerektiğini söy- ledi. Panelde konuşan eski Büyükel- çi Yalım Eralp, GOP'un amacının bu bölgedeki rejimleri ve fıkirleri değiş- tinnek olduğunu belirterek. ancak za- manlamasının talihsiz bir devTeye rastladığını söyledi. Eralp, Irak'taki • 'Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi Sempozyumu'nda, konuşan Andrevv Mango (sağda) "Türkiye'nin geçirdiği deneyimJerden GOP ülkeleri büyük ölçüde faydalanabilir. Ama bugünkü Türkiye'yi değil 1930'lann Türkiye'sini örnek almalılar" dedi. kaosun, 11 Eylül'den sonra ABD'ye duyulan sempatiyi ortadan kaldırdı- ğına dikkat çekerek, Irak savaşıyla birlikte Amerika"nın ve Bush'un cid- di bir inanılırlık sorunu ortaya çıktı- ğını vurguladı. Eralp, "Bu, projenin yürütülmesinde engeller çıkarabüir. Dünyada Amerika olmadan tekerle- ğidöndürnıekzor. Ancak Amerika'nm da tekerieği tek başına dördüremeye- ceğini anlamasında yarar var. Proje- nin yürümesinde en büyükyükümlü- lük ABD'nin inandıncı ve adil olma- sındayaöyor''dedi. Eski BBC Türkiye Masası Şefi Andro* Mango, projenin yürütüle- ceği bölgede ortak 3 özellik bulundu- ğuna dikkat çekerek, "Bunlardanbi- ri bölgenin Islam coğrafyasını temsil etmesi. İkincisi bölgede Türkiye dı- şında bemen hemen tünı devletlerin nıodern tarih içinde yabancı idare al- ünda buhınmuş olnialan. Diğeri de aJokı yönetinı şekiDeri üretmemeleri'' diye konuştu. Uzun süre yabancıla- nn idaresinde yaşamış insanlann ba- ğımlılık kültürü üretmelerinin ve komplo teorilerine açık olmalannın normal kabul edilmesi gerektiğini an- latan Mango, şunlan söyledi: "tşlev- sel toplumlann yanı sıra işlevsel oJ- mayan tophunlann da varlığı kabul edilmeüdir. Bunlar modern dünyaya ayak uyduramayan. bu dünyada işlev gösteremeyen toplumlardır. GOP'un asıl dunımu budur. Türkiye'nin geçir- diği deneyimlerden GOP ülkeleri bü- yük ölçüde faydalanabilir. Ama bugün- kü Türkiye'yi değil 1930'lann Türid- yesi'ni örnekalmahlar. Bugünkü Tür- kiye'nin bu hafc nasü geldiğini incele- mek surethk kendilerini düzeltebi- tirfcr." GOP'un siyası ve ideolojik getiri ve götürülerini anlatan Avrasya Strate- jik araştırmalar Merkezi'nden (ASAM) Serhat Erkmen, "Mevcutre- jimlerin siyasaJ dönüşümünün Irakta- ki gibi başlaülmaya çahşılması befli ki bir sonuç üretmeyecek, bölgede bir is- tikrarsızbğa yol açacak. Mevcut du- rum bölgedeki muhaüf gruplan daba da radikaüze edebinr" dedi. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. AhmetEvin de ABD'nin güvenliği için antidemokratik hükü- metlerle işbirliği yaptığını anımsata- rak, bu nedenle Ortadoğu'da inandı- ncılık yaratmasının imkânsız göriin- düğünü söyledi. Gökkafes tartısması Şener: Ben istemeden gittitn • Erdoğan'ın Gökkafes "teki etkinliğe katılmamasının doğru bir karar olduğunu belirten Bakan Şener, SPK'nin binadaki mülküne ilişkin olarak ise yorum yapmamayı tercih etti. İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı AbdüIIatif Şener, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Gökkafes adıyla bilinen Süzer Plaza'daki The Ritz Carlton Oteli'nde düzenlenen "Konut Ftnansmanı ve Türkiye Konferansı"nın açıJışına katılmamasının doğru bir tercih olduğunu belirtti. Süzer Plaza'da gerçekleştirilen konferansa katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Şu anda bina hakkında mahkemeierden yıkım karan olsaydı, ben de gelmezdim. Yıkun karan olmadığı için, bir de bövle önemli bir piDgramı aksatnıanıak için gektim" dedi. Şener, Başbakan Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, burada yasalara aykın bir yapılaşmayı engellemek çok çaba sarf ettigini ileri sürdü. Aralannda TMMOB'ye bağlımeslek odalan, İstanbul Barosu, Tarih Vakfi, istanbul Çevre Konseyi'nin de bulunduğu 36 kurum ve kuruluş, cuma günü Gökkafes 'i protesto edeceğini duyurdu. Yapılan yazılı açıklamada, Gökkafes'in Istanbul'un siluetini onanlamaz bir şekilde tahrip ettiği vurgulandı. Romanya, ilişkilere yaptığı katkılardan dolayı Şişli Belediye Başkanı'nı ödüllendirdi Sangül'e devlet ııifaııı SICAKKARŞILAMA -Romanya Cumhurbaşkanı Iliescu. Sangül'ü Cumhurbaşkanhğı Sarayı'nda kabul etti. Tören sonrası Türkiye ve özeOikk Galatasaray üzerine sıcak bir sohbet yapıldı. BÜKREŞ(Cumhuriyet) - Şişli Beledi- ye Başkanı Mustafa Sangül Romanya Cumhurbaşkanı Ion Iliescu tarafından devlet üstün hizmet nişanı ile ödüllendı- rildi. Türkiye-Romanya ilişkilerinin da- ha da geliştirilmesi için çalışacağını ifa- de eden Sangül, Cumhurbaşkanı Ilies- cu'dan Romanya'da yaşayan Türk toplu- mu için Müslüman mezarhğı istedi. Romanya Cumhurbaşkanı Iliescu'nun resmi davetlisi olarak Bükreş'e giden Sa- ngül, Türkiye-Romanya arasındaki kül- türel ilışkilenn gelişmesine yaptığı kat- kılardan dolayı devlet üstün hizmet nişa- nı ile ödüllendirildi. — _ _ — _ _ _ Cumhurbaşkanlığı Sa- rayı olan Cotroceni Sa- rayı'nda gerçekleştiri- len törende, Romanya Cumhurbaşkanı Diescu, Sangül'e devlet üstün hizmet nişanını taktı. Cumhurbaşkanı Iliescu, "Mustafa Sangül, çok vakın dosrumdur. Onu burada ağırlamaktan büyük mutluluk ve gu- rur duyuyonım. Türki- ye-Romanyailişkilerinin getijutimesiiçinbü>TİkkatkKİabuJunnıuş- tur" dedi. Sangül de "ŞişB halkıve ülkem adına burada bulunmaktayun. Ve bura- da bulunmaktan büyük mutluhık duyu- yorum. Türkjye-Romama arasmdaldkül- türel ve sosyal iKşkilerin gelişmesine çok önenıveriyonız.Şişü'deeski Romen pren- si ve tarihçi Dimitri Kantemir'in heviteli- ni Saym Cumhurbaşkanı Iliescu'nun da kaülnnı ile geçen yıl açnk. Cumhurbaşka- nımızdan aldığun ilhamla Türkiye-Ro- manya iüsküerinin daha da geliştirilmesi için çauşacağun" diye konuştu. Törenin ardından bir açıklama yapan Sangül, özetle şunlan söyledi: "Romanya'nm en büyük devlet nişanı • Romanya Cumhurbaşkanı Ion Iliescu Sangül'ü ağırlamaktan mutluluk duyduğunu söylerken Sangül, Iliescu'dan Romanya'da yaşayan Türk toplumu için Müslüman mezarhğı istedi. olan devlet üstün hizmet nişanı ile ödül- lendirildim. Ben bu ödülü ŞişBü yurttaş- lannı \e Türk ulusu adına aknm. Türki- ye tarihinde ilk defa bir üçe beiediye baş- kamna bir ülkenin Cumhurbaşkanı böy- lebirödül verdL Bu ödüleiayıkobnayaça- hşacağon.Türkrve-Romanyakültürünün gelişmesine katkıianmdan dolayı bu nişa- nala>ikgörüldüm. Bundan da ülkemadı- na çok büyükgurur du>dum. Benim için onurlann en büvüğü. Burada yaşayan Müslüman topluluğunun en bü\ük so- runlanndan biri olan mezar yeri proble- mini de bu vesileyie dile getirmiş oidum. _ ^ _ Müslüman topluluğunun vefaunın ardından gömül- meleri için özel bir yer is- tedik. SavmCumhurbaşka- nmuz bunu da büyük bfr sı- cakkanhhkla karşıladL" Mustafa Sangül, devlet üstün hizmet nişanını alan iki Türkten birisi olma un- vanını da kazandı. Ödülü daha önce Azerbaycan'ın ünlü şairi Mehter Vahap- zade abnıştı. _ _ _ ^ ^ Törenlere kaolım Cumhurbaşkanüğı Sarayı'ndaki törene Azerbaycan Büyükelçisi Dr. EldarHasa- nov, Romanya-Türkiye Ticaret ve Sana- yi Odası Başkanı TamerAtalay, Onursal Başkan Vefa Küçük ve Romanya'daki işa- damlan katıldı. Sangül ve heyettekiler daha sonra Mustafa Kemal Atatürk anı- tı ile geçen yıl yaşamını yitiren eski Azer- baycan Devlet Başkanı Haydar AMyev arutına çelenkkoydular. Cumhurbaşkan- lığı Sarayı'ndaki "ÜstünHizmetMşanı" töreninde Türk elçiliğinden hiçbir yet- kilinin bulunmaması dikkat çekti. Tören- den önce de Romanya-Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası, Sangül onuruna yemek- li bir toplanh düzenledi. Anadolu üniversitesi T h e state university o' Nevv York EMPIRE STATE COLLEGE Profesyonel, Gelişimci ve Değişimci Uluslararası e-MBA Türkiye'de ilk ve tek 2 diploma ve 2 MBA derecesi sunan, YÖK onaylı Işletme Yönetimi Yüksek Lisans Progranıı Profesyonel iş yaşammın koşullanna uygun, kişisel ve kurumsal gelişim fırsatı. Zaman ve mekandan bağımsız. Her meslek grubuna uyarlanabilen program tasarımı. ABD'li öğretim üyeleriyle Türkiye'de yüzyüze çalışma olanağı. Tümüyleörnek olaylarave uygulamaya dayah ders içerikleri. Esnek ders tercihleri. Bahar 2005 Dönemi ön kayttlanmız devam ediyor. Aymıtılı Bılgı için: Anadolu Üniversitesi, İ.İ.B.F.- Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tel: 0.222.335 05 95 e-posta: gunesberberogkı(&anadolu.eckı.tr e-posta: [email protected] http://emba.anadolu.edu.tr AVRUPA'DAN GURAYOZ 'SMIToplum'DetiğimiL, Bazı kavramlara takılıp kalıyor aklımız. Son onlan kendimize, gerçeği anlattığına inandığım paradigmamıza ait sayıyor ve onlarla birlikte di şünmeye başlıyoruz. Fazla eleştirmeden, irdelemı den, eskiliğine, yeniliğine, içinin doluluğuna, bo; luğuna bakmadan benimsiyor, nereden geldiğ ne, kimden geldiğine, yolda başına neler geldiğ ne de pek fazla aldırmıyoruz. Işimize yaradığından eminiz ve yapımızı o sad lam belledigimiz tuğlayla kurmayı sürdürüyoruz. Am günün birinde, o çok güvendiğimiz kavram elimi2 den kayıp gidiveriyor. • • • "Sivif Toplum Kuruluşu", "Non Governmen Organization-NGO", böyle bir kavram. Bu adı uygun olduğu düşünülen kuruluşları tek tek ele a) mayı bir yana bırakarak yalnızca kavram üzerin den yapılacak eleştirel bir değerlendirme bile, tuğ lamızın pek sağlam olmadığını bize göstermeye ye ter. Doğa/sunu isterseniz "deviet-hükümet dışı" ol- duğu varsayılan bu kuruluşlann, NGO'lann gerçek ten böyle olup olmadığını tartışmak şimdilerde pek de yararlı değil. Devlete, hükümete sıkı sıkı bağlı olup kendilerine "sivil toplum kuruluşu" adı ve- renlerfe, kendilerini devletle, hükümetlerle ilişkisiz zannedenlerin, muhalif olanların arasındaki farkı araşt/rmak, herikisinin sistem karşısındaki tutumu açığa çıkartılmadıkça pek anlamlı olamıyor. Bir kuruluş neden, hangi amaçla, hangi saikle "sivil" yani toplumsal, yani üretim ilişkileri alanı- na ait, aktif, eylemli, muhalif bir öğe olarak adlan- dınlabilir ya da sivil olduğu söylenebilir? Herhalde en önemli neden sistem karşısındaki tutumu olmalıdır. • • • "Sivil toplum kuruluşları" adı verilen örgütle- melere günümüzde yüklenen dar anlam, demok- rasi, insan haklan savunuculuğudur. Bu nedenle demokrasinin ve insan haklannın ne olduğu, ne ol- madığı iyice tartışılmadan bu kuruluşlar da pek iyi anlaşılamıyor. Kimi sivil toplum kuruluşlannda ça- lışan, bu kuruluşlardan farklı beklentileri olan pek çok kişinin, insan haklan kavramını ekonomi ile bağ- lantılandırmayaçalıştığı, gelirdağılımı konusunaeğil- diği, çabalannı sınıflann durumunave nihayet sis- tem sorununa bağladığı, en azından bağlamaya çalıştığı ortada. Ama genel olarak çağımızın "STK"si ne yazık ki, kendisini soyut bir demokrasi ve içi bo- şaltılmış insan haklan savunuculuğu ile sınırlıyor. Pek de garip değildir bu durum aslında. Çünkü sivil toplum kuruluşlarının biçimlenmesi gelişmiş sanayi ülkelerinde oldu ve NGO'lar da za- man içinde toplumun sistem adına örgütlenmesi- nin en etkin aracı haline geldiler. ABD dahil Batı'da sivil toplum kuruluşlarının, sistemin örgütlenme biçimine dönüştüğü artık kolayca görülebiliyor. Bu ülkelerde NGO'lar toplumu kılcal damarlar gibi sarmıştır ve işlevleri bilinçli, bilinçsiz, şu gittikçe vah- şileşen "sosyal banşı" korumaktır. özellikle sos- yalist sistemin ortadan çekilmesinden sonra, sivi' toplum kuruluşlarının barış hareketi ile sosyal ka- zanımlarla, sınıf hareketi bağlantılı insan haklan mücadelesi ile ilişkisi neredeyse tümüyle kesil- miştir. Bugün Avrupa ülkelerinde sınıfla en doğru- dan ilişki içinde olması gereken ve sivil toplum ör- gütleri arasında sayılan sendikalar "sosyal ban- şın", daha açık biranlatımla vahşi kapitalizmin, ana- yasalara yazılmış piyasa ekonomisinin saldırılan- nın destekçisi durumuna gelmiş durumdadırlar. Daha dün Almanya'da Volksvvagen fabrikala- nnda uyan grevlerini "grev artık işe yaramıyor" diye durduran, Opel fabrikalarındaki direnişi Ge- neral Motors'la işbiriiği yaparak kıran, işten atılma- lara, sıfır ücret artışına "evet" diyen geçmiş yılla- nn anlı şanlı IG Metal Sendikası değil miydi? Bize gelince, bizim STK'lerimiz de, Marksizm kö- kenli "sivil toplum" tartışmasını hızla eskiterek, ge- lişmiş ülkelerdeki benzerierine uyum göstermeyi pekâiâ başardılar. • •• Ama bizde hâlâ umut vardır. Bizim STK'lerimiz "devlet dışı, hükümet dışı" olmayı doğru anlama şansına hâlâ sahipler. Yeter ki, ekonomik-sosyal politikalann kim için olduğunu kavrasınlar, sendikal hareketin yerie bir edilmişliğini görsünler; yeter ki, sınıfı korumadan ulusu korumanın artık mümkün olmadığını anla- sınlar; yeter ki, anayasalanna piyasa ekonomisi ya- zanlarla, su yollannda uluslararası yönetim isteyen- lerin aynı devletler olduğunu görsünler; yeter ki, her geçen gün biraz daha bozulan gelir dağılımını en temel sorunlardan saysjnlar; yeter ki, dünyada olup biteni ülkede olup bitenle bağlamayı bilsin- ler. Yeter ki, sokağa bir göz atmayı unutmasınlar. e-posta:[email protected] İsinden olan esnaf tepkili Talimhane'de yıkıma başlandı tstanbul Haber Ser- visi- istanbul Büyükşe- hir Belediyesi ve Be- yoğlu Beledıyesi'nin Ta- hmhane'deki turizm alt- yapı çalışmalan. Tak- sim Caddesi üzerindeki esnafı işinden ediyor. Bölgedeki otellerin oto- park ihtiyacuıın karşı- lanması için boşalhlma- sı istenen 40 işyerinin yıkımına başlandı. Rant uğnma feda edildikle- rini savunan işyeri sa- hipleri de, Valilik insan Haklan Masası'na di- lekçe ile başvurdu. istanbul Büyükşehir Belediyesi Entılak Mü- dürlüğü tarafindan 1986 yılından beri kiralanan Taksim Talimhane Be- lediye Dükkânlan, oto- park yapılacağı gerekçe- siyle boşalhlıyor. Elle- rinde 2006 yıhna kadar kira kontraü bulunan iş- yeri sahipleri ise kendi- lerine hiçbir yer göste- rilmeden kapı dışan edil- miş oluyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın, kendile- rini, otel sahipleri ile iliş- kileri nedeniyle feda et- tiğini ileri süren işyeri sa- hipleri, zararlannın kar- şılanmasını istiyor. Çer- çi Otomotiv'in sahibi MehmetDuran, yıkım- lann can güvenliklerini tehdit ettigini ifade ede- rek "Üst kartanmızda boşalulan baa dükkân- lan vıkıp gittiler. Bizim işyerieriîniz iseaitkatta. Çaü olmadığı için yab- trnı açıandaneşyabnmı- zmzarargörmeibtnna- h de var" dedi. .,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle