19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 31 EKİM 2004 PAZAR 81. YIL COŞKUSU MEF'li öğrenciler sordu, Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarları yanıtladı LaildikanlayışısaptınlıyorAlev Coşkun: Önce bilime ve eğitime önem verilmeli. Emre Kongar: Laikliğin temelinde bütün inançlara karşı bir saygı var. Şükran Soner: Insanlık henüz çağdaş uygarlık düzeyinden yoksun. Zekeriya Temizel: Çocukluğumdan beri özgür bir Türkiye düşlüyorum. Eğföm Servia - MEF Okullan öğ- rencileri. Cumhuriyet'in 81. yılı ne- deniyle gazetemizi ziyaret ederek yönetici ve yazarlarla söyleşi yaptı- lar. Öğrencilenn, Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun, Yayın Ku- rulu Danışmanı Prof. Dr. Emre Kon- gar, gazetemiz yazan Şükran Soner ve gazetemiz Yönetün Kurulu Baş- kanı ZekeriyaTemizd'e sorduklan so- rular ve yanıtlan şöyle: - Mustafa Kemal'inyohındayiirii- yenbiryokunun sadeceufku gönne- si yeterli değfldir. l fkun ötesini de gönnesi gerekir. Bunun için Türk gençliğinin neter yapması gerekir? ALEV COŞKUN • Bilime ve eğitime öncelikle çok önem vermeliyiz. Eğitimin güçlü olmadı- ğı bir toplumun artık dünyanın bu- günkü kanşık yapısında başanlı ol- ması mümkün değildir... - Cumhuriyet gazetesi yazan ola- rakAtatürk'ün Türkiye Cumhuriye- ti'ni kurarken hedeflediğj laiklik an- layışıyla şimdiki laiklik arasındaki farklar nelerdir? PROF. DR. EMRE KONCAR - Cumhuriyet'in kuruluşunda- Gazetemiz Yayın Kurulu ûyesi ve yazan Şükran Soner, MEF Okullan öğrencisinin sorulannı yanrtlarken. ki laiklik anlayışıyla, bugünkü laik- lik anlayışıyla dünyadaki laiklik an- layışı arasında da fark olmaması ge- rekiyor. Günümüz politikacılan la- iklik anlayışını saptınyor. Laikliğin anlamı devletin tüm inançlara ve inançsızlara, inancı olmayanlara ay- nı derecede saygı göstermesine da- yanır. Siz eğer Türkiye Cumhuriye- ti'nin vatandaşı iseniz ister Müslü- man olun ister Hıristiyan, ister ate- ist olun bu devletin vatandaşıysanız, bu devlet size saygılı ve eşit muame- le etmek zorundadır. Bundan sonra bir tartışma çıkıyor. Bir ülkede hâkim olan inanç sahip- leri diyorlar ki din devlete kanşma- sın devlet de dine kanşmasın. Bu yanlış. Neden yanlış? Kendileri ço- ğunlukta olduklan için biz istediği- mizi yapalım, çoğunluk baskısını ku- ralım görüşündeler. Laik devletin ak- tif bir görevi \ r ar. Vatandaşlan koru- ma görevi var, yani çoğunluğun inan- cına karşı inançta olmayanlan dev- let korumakla yükümlüdür. Devlet, örneğin ramazanda oruç tutmayan- lann oruç tutmama hakkını savuna- cak. Kime karşı? Oruç tutanlara kar- şı. Demek ki laiklik anlayışının te- melinde hep bütün inançlara karşı bir saygı var. - Atatürk'ün gerçekleştirmek iste- diği Türkiye Cumhuriyeti ik şu an- ki cumhuriyetarasmdaki farkbhldar nelerdir? ÜKRAN SONER - Öncelik- le Kurtuluş Savaşımızın büyük önderi Atatürk, devrimlerle yola çı- kıyor. Cumhuriyeti tamamlayan dev- rimleri var. Devrimler, bir bütün ola- rak bu ülkeyi ve insanlan çağdaş uy- garlık düzeyine ulaştırmayı hedef- leyen, aydınlanmacı uygar insan kav- ramını hedefleyen bir eğitim sefer- berliğinden bir uygarlık düzeyine ulaşmak anlamını taşıyor. Ama dün- yada yaşanan olaylar nedeniyle dün- ya çağdaş uygarhğa maalesef yol alamadı. Çağdaş uygarlık çarklan ınsanlar için çok işlemiyor. Bilim ve teknoloji daha çok para- nın çıkarlarına hizmet eden bir dü- zen olarak gelişti. Böyle olunca da dünyanın her yerinden önemli insan çoğunluğu eğitimden; insan, sağlık. çalışma hakkından yararlanamaz ha- le geldi. Insanlık ne yazık ki henüz çağdaş uygarlık düzeyinden yoksun. Türkiye de de kültürel, siyasal, eko- nomik anlamda çağdaş uygarlık çiz- gisinin gensinde pek çok sorun ya- şanıyor. - İİeride nasıl bir Türkiye düşünü- yorsunuz? ZEKERİYA TEMİZEL - Öz- gür bir Türkiye düşünüyorum. Her şeyiyle özgür. Insanlannın bas- kı altındâ tutulmayıp, istedikleri her şeyi yapıp, başkalanna zarar verme- diği, başkalannın üzerinde baskı oluş- rurmadığı bir Türkiye düşünüyorum. Çocukluğumdan beri hayalim buy- du. Tabii sadece bireysel ve düşün- ce özgürlükleriyle sınırlı oknasuu istiyorum. Yani dünyada yaratılmış olan bütün değerlerin paylaşılması- nı istiyorum. Eğitim olanaklanndan herkesin eşit faydalanmasını istiyo- rum. Özellikle de herkesin cinsiyet farkı olmaksızın insanlann eşit ola- rak yaşamasını istiyorum. DüzenlenenyürüyüşlerdemarşvetiirkülerlecoşanbinlerceyurttaşCumhuriyetesahipçıkacaklannıhaykırdı IstanbuTda ışd ışıl kutlamatstanbulHaberServisi- Cumhuriyetin kuruluşunun 81. yılı nedeniyle önceki gün sabah başlayan kutlamalar, akşam saatlerinde de sürdü. Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği "Cumhuriyet Yürüyüşü"nde yüz binler Cumhuriyet'e sahip çıktıklannı ifade ederken tstanbul'un tüm ilçeleri fener alaylan, konserlerle ışıl ışıl ve coşku doluydu. Istanbul Valilıği'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği "Cumhuriyet Balosu"na Istanbul Valısi Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Istanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da aralannda bulunduğu iş ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Gecede, yaklaşık 10 metrekare büyüklüğünde, 1 ton ağırlığında ve üzerinde Galata Kulesi. Boğaz Köprüsü, Kızkulesı maketlerinin bulunduğu "Cumhuriyet PastasT, Milli Eğitim Bakanhğı Danışmanı Refet Angın tarafından kesildi. Kadıköy Belediyesi'nce düzenlenen "Cumhuriyet Yürü) r üşü n ne yüz binlerce kişi katıldı. Suadiye'den Göztepe'ye kadar ellerinde meşalelerle yürüyen Kadıköylüler, marş ve türkülerle coşru. Ellerinde Türk bayraklan ve Atatürk posterleriyle, Cumhuriyet TIR'ı arkasında Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile birlikte yürüyen Kadıköylüler, sık sık "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganlan attılar. 2 saathk yürüyüşün ardından Göztepe'de Atatürk ve silah arkadaşlan için saygı duruşunda bulunan Kadıköylüler, ardından Istiklal Marşı'nı okudular. Burada bir konuşma yapan Öztürk, Kadıköy'de Atatürk'ün ilke ve devrimlerine bağlı kalacaklannı söyledi. Öztürk, konuşmasının ardından her Cumhuriyet Bayramı'nda tekrarlanan Cumhuriyet andını yüz binlerle birlikte söyledi. Yürüyüşe CHP II Başkanı Şinasi Öktem, Berhan Şimşek ve CHP'li yönetciler de katıldı. Cumhuriyetin 81. yüdönümünü, gazetemiz yazarlan, okurlan ile kutladı. Cumhuriyet Gazetesi Imtiyaz Sahibi tlhan Setçuk. gazetemiz yazarlanndan Erdal Atabek, gazetemiz çizerlerinden furhan Selçuk ve gazetemiz yöneticileri Cumhuriyet okurlan ile "Cumhuriyet Balosu"nda buluştu. Armada Otel'de düzenlenen gecede renkli anlar yaşandı. 'Cumhuriyet ateşı yakudı Kadın kaymakama alkış Hacıbektaş'ta Cumhuriyet Bayramı '• MİYASEtLKNUR Cumhuriyetm kuruluşunun 81. yıMönümü dolayısryla Beşiktaş Belediyesi'nce düzenlenentt Cumhurtyet Yürüyüşü", Dobnabahçe'den başlayarak Türk bayraklan ve meşaleler taşıyan yurttaşlann 10. Yü Marşı eşliğinde, Ortaköy Kuruçeşme'ye yüriimesiyle son bukiu. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve BJK Engelli Basketbol Takunı sporculan da yürüyüşe kanldı. Yürüyüş sonrasında Belediye Başkanı Ünal, Kuruçeşme'de sembolik "Cumhuriyet AteşTni yako. (Fotoğraflar: AA) Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesinde Mus- tafa Kemal Atatürk'ün ziyaret ederek Alevı-Bektaşi toplumunun desteğini al- dığı ve "Cumhuriyet'' sözcüğünü ilk kez dile getirdıği yer olan Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde de Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlandı. Kültür Merkezi Salonu'nda Prof. Naki Sel- manpakoğhı'nun yönettiği "Cumhuri- yetin Kazanımlan ve Günümüzden Bir Baktş" konulu panele yapıldı. Panele Prof. Alpaslan Işıkh, Prof. Dr Cevat Geray ve eğitimci Ünal Erdal konuş- macı olarak kanldılar. Geray'ın göreve yeni başlayan Hacıbektaş Kaymakamı EBf NurTandoğan'ı işaret ederek "Ha- cıbektaş gibi ilim ve hoşgörünün merke- zi olan bir yere kadm kaymakam atan- ması güzel bir rastianü ve cumhuriyetin kazanımlanıun somut bir göstergesi- dir" demesi alkışlarla karşılandı. Pane- lin ardından önce semah gösterileri, omı takiben Metin Karataş ve TRT Is- tanbul Radyosu sanatçılanndan Gükan Kaya'nın konseri izlendi. Cumhuriyet Bayramı kutlamalan akşam yapılan "Cumhuriyet Balosu" ile son buldu. Baloya katılan davetliler, müzik eşli- ğinde dans edip halay çektiler. PAZAR ORHAN BURSALI 19 Yıl Kaldı! 81. yılında "Cumhuriyet'in Durumu" konusun- da genel tutum şu: Cumhuriyeti ve bugünkü ko- numunu muhafaza etmek.. Her yıl elimizde ondan geriye ne kaldıysa! "Cumhuriyet'in Durumu"nun ana karakteristi- ğini, ulusal irade eksikliği olarak niteleyebilirim. Ulusal Irade'yi bir ülkenin ana yönelişlerini özgür- ce tayin edebilme karaıiılığı olarak görebiliriz. Peki, Cumhuriyet'in (yöneticilerinin!) bu karar- lılığı var mıdır? Bence yoktur. AB ve ABD ile ilişkilerini ve bu ilişkilerin niteliği- ni "özgürce" belirieyebilmekten yoksundur (*). Bu bağlamda önceki günkü Cumhuriyet'te "ABD'nin güvenlik kapısı" başlıklı haberi dikkat- lerinizegetirmekisterim: Hudson Enstitüsü isim- lidüşüncekuruluşunagöre, "Türkıye'nın AB üye- liğihayatiönem taşıyor, çünkü Türkiye AB'ye üye olmadığı takdirde önünde yeni ortaklıfdariçin bir- çok seçenek açılacak ve Rusya büyük bir oyun- cu olarak sahneye çıkacak; zaten Türk-Rus ilişki- leri giderek güçleniyor".. ABD'nin amacı, AB üyeliğimizin gerçekleşme- siyle bu seçeneklerin srfıra indirilmesi. 0 zaman Tür- kiye bölgede esas olarak AB politikalan doğrultu- sunda davranacak.. Ve ABD'nin kontrol eksenin- de kalacak. Zaten, AB içinde de üyeliğimiz konusundaorta- ya çıkan ana ıradede bu olgu önemli rol oynuyor! • • • Türkiye'nin AB üyeliği istemesinde esas saik ne- dir? Veya sorunun şu hali amaca daha uygun: Türkiye ulusal geliri 10-15 bin dolar, AB ortala- malan ölçüsünde kalkınmış, düzgün ve eğitilmiş evrensel politikacılan olan bir ülke olsaydı, ülke- mizde ve Avrupa'da AB üyeliğimiz üzerine yakla- şımlann ve tartışmalann seyri nasıl olurdu? Türkiye, Izlanda ve Norveç gibi bir kanat ülke olarak mı kalmak isterdı? AB ile ilişkilerini "özel" ve "imtiyazlı" düzeyde tutup, içinde bulunduğu bölgede kendi ulusal ekonomik ve polıtik çıkaria- nna daha uygun özgür ve bağımsız politikalar uy- gulamayı mı tercih ederdi? Ortadoğu, Kafkasya böl- gesinde başka bir sinerji yaratmanın peşinde mi olurdu? Bilimsel özgür düşünce, şüphesız bugünkü tartışmaların özünün çok farklı olacağını teslim ederi • • • Ne yazık ki, geleceğimızin ana doğrultulannı bi- zim çizemediğimiz ortadadır ve "Cumhuriyet'in Durumu"nu ve "Ulusal /rade"nin reflekslerini be- lirieyen faktörlere bu açıdan olumlu gözle baka- mayız. Hem devletin ve milletin yüksek AB taleplerinin hem de her ne pahasına olursa olsun AB diyenle- rin arka planlannda, Türkiye'nin kalkınmasının ve uygarlaşmasının tamamen AB üyeliğine havale edilmesi düşüncesi yatıyor. Onları güdüleyen sa- ik de, AB'ye giren ülkelerdeki (Ispanya, Portekiz, Yunanistan..) refahın yükselmesi olgusu. Bu tam bir inanç düzeyinde hem de.. Fakat ortada kaotik bir soru var: Bu ülkelerin üye- lik durumlarındakı AB koşullan ile Türkiye'nin üye- lik durumundaki AB koşullan aynı mı yoksa farklı mı olacaktır?.. AB'nin kasasında para olacak mı olmayacak mı? Bilimsel olacaksak, şu soruya evet diyebilmeli- yiz: Türkiye, üyeliğiyle birlikte yukandaki üç ülke- nin kullandığı fonlan aynen kullanabilecek midir, ay- nı koşullar geçerii olacak mıdır? Benzer deneylerin benzer sonuçları doğurabil- mesi, başlangıç koşullannın da benzerliğini şart ko- şar. Su, deniz seviyesine olan yüksekliğe göre farklı derecelerde kaynar! Fransız Cumhurbaşkanı Chirac. çok net ve ob- jektif bir tablo ortaya koydu: Türkiye'nin önünde üç seçenek var: 1) Ya AB üyesi olur, 2) Ya Türkiye AB üyeliğine alınmaz, 3) Ya da Türkiye AB üyeli- ğinden vazgeçer!.. • • • Ülkemin AB üyeliğinden yanayım, ama bu ka- yrtsız şartsız ve mutlak değildir. Kayrtsız şartsız- lık ve mutlaklık, uluslararası ilişkilerde bir ülkenin geleceği açısından sadece derin körtükler ve kö- lelikler üretir! "Cumhuriyet'in Durumu" ve "Ulusal İrade" ne yazık ki henüz bu körlükler ve kölelikler tuzağıyla karşı karşıyadır.. Çünkü, ülkenin kendi bağımsız bir kalkınmapo- litikası ve iradesi yoktur! Bu konuda sadece, baş- kalanndan belirsız beklentileri ve düşsel umutlan vardır.. Çünkü Cumhuriyet, 100 Yıl'ı için htçbir ulusal pla- na programa sahip değildir! Ve 100. yılına şurada sadece 19 yıl kalmıştır! (*) Şüphesiz her ülke, içinde bulunduğu çevre ve evrensel ilişkilerin yarattığı bağımlılıklann verdiği öz- güriükler ve fırsatlar ölçeğinde özgürdür. Ama her ülkenin, kendi ulusal iradesiyle ve gücüyle yarat- tığı ve kullandığı özgürlüklerin ve fırsatların "mik- tan", "dozu", "hacmi" farklıdır ve burada bir eşft- lik söz konusu değildir ve reel olarak da olamaz. Burada hukukun öngördüğü "eşitlik" olgusunun ne kadar soyut kaldığını görüyoruz! Yazılı olmayan bir olgu! Tıpkı basının, bir toplumda, yazılı olma- yan, "dördüncü" güç olması gibi! [email protected] BURSA'DA TÜRBAN KRİZİ Yurt Haberleri Serviâ - Cumhuriyet'in 81. yü- dönümü yurt genelinde törenlerle kutlanırken Bursa Vaüliği'nce önceki gece verilen resepsi- yonda türban krizi yaşandı. AKP Bursa II Baş- kanı Hayjettm Çakmak ile Yıldınm Belediye Başkanı Ozgen Keskin geceye türbanh eşleriy- le katıldı. Cumhuriyet kutlamalan kapsamında önceki gün tüm kentlerde vaühkler resepsiyon düzenledi. Bursa Vaühği'nin "kamusal alan dışı" olarak tanımladığı Kültürpark içindeki Altın Ceylan Tesisleri'nde düzenlenen Cum- huriyet Balosu'nda kıyafet uyansı yapıhnadı. Bunun üzerine AKP Bursa îl Başkanı Çakmak ile Yddınm Belediye Başkanı Keskin, geceye türbanlı eşleriyle katüdılar. Katüımın yüksek olduğu baloda Uludağ Üniversitesi Eğitim Fa- kültesi öğrencileri halkoyunlan sundular. SERDARKEZIK lZMtR-tzmırKordon'u29 Ekim'de Cumhuriyet coşkusuyla dol- du taştı. Gümrük'ten li- mana değin binler- ce lzmirii, >T aşlı, ka- dın erkek. çoluk çocukgeçittöre- nine katıldı. Kimileri, bu törenleri şekil- sel buluyor!.. Oysa aydınlık yüzlü insanlann, çocuklannı kucak- layıp cumhuriyet coş- kusunu yaşamak için Kordon'a gelmelerinde herhangi bir baskı ve dayatma söz konusu olmadı- Kurtuluş coşkusu ve olmazları ğına göre. düşünmek gerek. Elbet daha geniş mekânlarda daha çok yurttaşla bir araya gelmenin, kutlamalan daha somut temellerde, daha kaükmcı gerçek- leştirmenin yollannı aramakta da yarar var. Bunun için sağlıkh bir Cumhuriyet bilincini yeniden yaratmanın yollannı bulmak gerekiyor. Anadolu'da aydmlanmayı sağlayan Türk devrimi ve onun gerçekleştirdiği Cumhuriyet, çokpartili düzene geçildi- |i "demokrasi dönemi"nden başlayarak güdümlü iktidarlarla, 12 Mart ve 12 Ey- lül'ler ile bilinçli ve bılinçsiz bıçimde erozyona uğratılmak istense de, toplum belirli ölçülerde kendi varlığıru unuta- rak sistemlı ve büyük propagandalarla IMF, Dünya Bankası, AB gibi emper- yahst polıtıkalardan medet umar hale ge- tirilse de köklerindeki bağımsızlık gen- leri, umuttur... Bu umudun göstergele- ri, Cumhuriyet kutlamalannda da orta- ya çıkmıştır. Ege Üniversitesi ve Maltepe Asken Lisesi öğrencilerinin ortaklaşa hazırla- dığı, işgalci emperyalist güçlere karşı Kurtuluş Destanımızj anlatan görkem- li gösteriyi, dilerdik bütün yurttaşlan- mız izleyebilseydi. Bir gösterinin öte- sinde gençlenmizin aydınlıkbüinçlenn- den yansıyan, temiz jTİreklerinden fış- kıran, izleyenleri adeta o günlere götü- ren bu tablo ışıktır. aydınlıkhT... Yme Gündoğdu Aİanı'nda tzmır Bü- yükşehir Belediyesi'nin düzenlediği Moğollar KonserTnde binlerce >-urtta- şın şarkılarla, alkışlarla h*ak'taki ABD ışgalini protesto etmeleri yine toplu- mun genlerindeki "antiemperyabst" ve "Yurtta Banş Dümada Banş" ılke- lerinin yanıtıdu-. Bu tablo da ülkemiz kadar, insanlığın umududur... Ancak, 29 Ekim gecesi îzmir Vali- si YusufZiyaGöksu'nun verdiği Cum- huriyet Resepsiyonu'nun son bölü- münde yaşanan bir gelişme var ki dü- şündürücü, can sıkıcıdrr. O, gündüz CumhuriyetAlanı'nda gör- kemh göstenye ımza atan Ege Üniver- sitesi'nin gençlerinden farklı olarak. bu kez aynı kuruluşun müzik topluluğu, şarkıların arasına Rumca bir parça ek- lemiş ve resepsiyondaki bazı sivü ve askeri kesimler adeta buz kesmiştir. Komşumuzla sirtaki çalar, zeybek oy- nar, yeri gelir birlikte eğleniriz. Ama Cumhuriyet'in kuruluş günü kutlamalannda böyle bir şarkının, res- mi resepsiyonda seçilmesı, çalnıması düşündürücüdür. Vali Göksu ve Ege Üniversitesi Rektörü ÜlküBavındır şar- kının sonunda müdahale etmişler, aynı dilde olası ikinci bir parçanın çalınma- sını engellemişlerdir. Yine de gençlen- mizin suçu olmamalıdır. Çünkü asıl, yıllardır çocuklanmıza, gençlerimize doğru bir Cumhuriyet büinci vermeyen, veremeyen iktidarlar sorumludur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle