Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2004 CUMARTES
14 J V U J L i l LJJri kuitur@cumhuriyet.com.tr
Ö
Yetmişlik şarkıcınm 'Dear Hearf albümü geçen günlerde yayımlandı
Önıek çilekeşLeonandCohenMURATBEŞER
Insan bir kez Leonard Cohen melankolisi-
nin ölümcül cazibesine yakalanmayagörsün;
yaşam boyu ondan ne kurtulabilir, ne de kur-
tulmayı ister. 0nun tekdüze oluşuyla büyüle-
yen şarkıJan, melodilerle desteklenmiş okşa-
yan gitarlan, dinJeyicinin kaJbinin derinlikle-
rine öylesine saplannuştır ki artık hastanın
kurtuiuşu olanaksızdır.
21 Eylül 1934'teMontreal'dedo|an, 13 ya-
şında gitarla ilk akortlannı yaparak, kısa bir
süre sonra kafelerde cep harçlığını kazanacak
kadar kendini geliştiren Cohen'in bir gün en
büyiik konser saJonlannın sahnelerine dek uza-
nacaguu tahmin etmek zordu. Ancak, henüz
üniversiteyi bitirmemişken kazandığı bir ede-
biyat ödülü, onun bu yanınrn yalnızca haya-
ündan bir kesit olarak kalacağı hıssini uyan-
dınyordu. Amerika'da gelişen bebop akımı,
Wwdy Gathrie ve Pete Seeger gibi öncülerin
ohışturduğu protest folk müziğı kısa sürede Ka-
nada'yı da etkisi içine aidığında o, 1949 yılın-
da bu tür oluşumlardan biri olan The Bucks-
Idn Boys topluluğuna katıldı.
Bob Dylan etklst
Gece kulüplerinde şarkılar söylemeye baş-
ladı; ancak bu çahşmalan ilgiyle karşılansa
da kendi deyimivle "bakkaJ faturalannı kar-
şılamaya" yetmeyince, çareyi kapağı New
York'a atmakta buldu. Buraya geldiğinde iyi
bir müzik çevresiyle karşılaştı. Ne de olsa fir-
satlar ülkesiydi burası ve karşısına çıkan ilk fir-
satlardan biri de Bob Dylan'dı Dylan, onun mü-
zik arüayışının büyük ölçüde değişmesine ne-
den oldu.
Yetmişlerin sonlannda Cohen. çalışmalanna
yeniden daha fazla ağırlık vermeye başladı ve
müzıkal uğraşını şaşılır derecede azalttı. Bu-
narağmen 80'lerin sonunda TmYourMan"
albümüyle bir kez daha çok satan isimlerden
biri olmayı başardı. Onun alışıldık karanlık
ruh halinin dikkatle bir ton açılmış sunumu,
90'lardaki "TheFurare" albümüyle MTVku-
• 21 Eylül 1934'te
Montreal'de doğan,
13 yaşında gitarla ilk
akortlannı yaparak,
kısa bir süre sonra
kafelerde cep
harçlığını kazanacak
kadar kendini
geliştiren Cohen'in
bir gün en büyük
konser salonlanmn
sahnelerine dek
uzanacağını tahmin
etmek zordu. Bugün
onun tekdüze
oluşuyla büyüleyen
şarkılan, melodilerle
desteklenmiş
okşayan gitarlan,
dinleyicinin kalbinin
derinliklerine
öylesine
saplanmıştır ki artık
hastanın kurtuiuşu
olanaksızdır.
şağına kadar ulaştı. Bundan sonra yıne bir ses-
sizlik dönemi başladı Kanada'nın en büyüle-
yici sesinde ve Zen ustası Roshi'ye yemek pi-
şirmek üzere Los Angeles'taki birZen tapına-
ğına çekildi. Cohen'in yeni aJbümü "Dear He-
ater", lncil'den yapılmış alıntılar ve yine In-
cil'e yapılan göndermelerle kurgulanmış şar-
kılara, insanın geçmişinde yaşadığı felaketle-
rin bıraktıği kirden kurtulmak için çare arayış-
lanna odaklanıyor; deneyselliği, belirsizliği
ve tereddüdü ile insanı çarpıyor. Şarkılann bü-
tünü sanatçıyı yakın zamanda derinden sarsan
kafa kanşıklığına müsait fikirlerin ve episte-
molojik kökenli olmayan varoluş arayışının
özeri.
Önce derin inanç, sonrasında kafa kanşık-
lıgı şeklınde gelişen bir dönemde Cohen "De-
ar Heather"albümündeki metinleri o kadarke-
sin bir dille kaJeme almış ki dinJeyicinin iti-
raz hakkı, daha vaizimiz söze başlamadan elin-
den alınmış. Ancak Cohen'i bu kadar cüret-
kâr yapan şey, karşısına aldığı değerlerin ihri-
şamının arkasında üzgün bir tükeniş ve sahte
bir otoritenin varlığıdır. "Dear Heather", bu
otoriteye karşı verilmiş, onu reddeden sitem-
li ve sert bir cevaptır.
Acı çekmenln lcaynaflı
Albüm başansını, sahibinin hiç elden bırak-
madığı şüphecilığine borçludur. Cohen, her
zaman kendi küçüklüfünden etkilenmiştir.
Onun icinde isyan ettiği kadar, ona karşı isyan
etmez. Sanatı, "anlanu, anlamsıziık ile kan-
dınnak" için gerçekleştirdiği uzun ve giiç ve-
ren bir çaba olmuştur. Acı ya da alay dışında
asla büyük şeylerden söz etmez ve sanki bu-
nu yaparken söylediği: Bilmediğini bibnektir.
"Dear Heather" onun engin tevazuunun mü-
kemmel bir belgesidir. Burada biçim felsefe-
ye yaklaşmış; albüm bir kupür, bir çizim def-
teri, fıkirlerin, hallerin, çeşitlilüderin ve göz-
lemlerin olduğu bir derleme halinde oluşmuş-
tur.
Cohen'in kesinliğe olan ilgisini kaybetme
hoşnutluğunun tam duyurusu görülür. Cohen
albümde mikrofonun başına geçmiş, ama ge-
nellikle başka vokaller kullanrruş ve sık sık ken-
dinin ve diğerlerinin dünyası hakkında konuş-
muş. Neyi duymayı sevdiğini göstermek iste-
miş. Hiçbir duygu, gerçeğin ve güzelin üze-
rindeki ısrardan ayn rutulmamış. 'On That
Day' şarkısını ikiz kulelerin yıkıldığı günler-
de beslelemiş. Iki dakika uzunluğundaki şar-
kıda Yahudi arplan kuîlanılmış. "Dear Heat-
ber" sahibi için faniliğini kavTarruş bir ölüm-
lünün kalbinden açılan sıra dışı birpencere. Co-
hen şarkılarının bize tüm cömertliği ile sun-
duğu şey, acı çekmenin kaynağırun tarih boyun-
ca değışmediği yönündeki
w
dini" öğretidir.
muratbeser g studyoimge.com
MÜZİK DÜNYASINDAN KISA KISA.
Nick Cave
senarist
Anita Baker'dan
duygusalşarkılar
• Soul şarkıcısı
Beyonce Knowfes, bir
televizyon gösterisinin
hazırlıkJan esnasında
bacağından yaralandı.
• Efvis Presley'nin
efsane yapımcısı Phil
Spector, geçen yıl
evinde bir oyuncuyu
vurarak öldürmekle
suçlanıyor.
• Nick Cave, sinema
yönetmeni John
HiDcoat'un çekmeyi
planladığı bir fılm için
senaryo yazmaya
başladı.
• Ünlü Band Aid
single'ı"DoThey
Kncmlt'sChristmas".
üçüncü kez bir single
olarak basılacak.
i/ Pop-dans şarkıcısı
Marc Almond,
Londra'da geçirdiği bir
motosiklet kazasında
ağır yaralandı.
• Yeni albüm
çalışmalanru
sürdürmekte olan Hot
HotHeat'ingitarcısı
DanteDecaro
topluluktan aynldı.
^ Caz şarkıcısı Ray
Charles'ın hayah,
Oscar'a aday olması
beklenen Ray isimli
filmle beyazperdede.
• Müzik meraklısı
gençlerin politika ile
ilgilenmesini
amaçlayan MustVote
projesıne Radiohead ve
Radio 4 destek veriyor.
Vokal cazın divalann-
dan sayılan Amerikalı
şarkıcı AnitaBaker, ilk
Blue Note etiketli albü-
mü olan "My Every
thing"i yayımladı.
Sekiz Grammy ödül-
lü ve 13 milyon albüm
kopyası satışlı sanatçı,
yeni albümünde R&B,
pop ve caz müziğini bu-
Iuşturuyor. 10 şarkılık
albümün yapımcısı, ay-
nı zamanda albümde
tüm klavyeli çalgılan
kullanan BarryJ. East-
mond.
Şarkılar ise ünlü caz
klavyecisi GeorgeDuke
tarafından mikslenmiş.
Eşlikçi müzisyenler ara-
suıda basçı Gerald Alb-
right, gitarcı Ken-
neth Edmonds,
saksofoncu Eric
MarienthaJ ve pi-
yanist Russell Fer-
rane bulunuyor.
Rahatlatın
Parçaların biri
dışındatamamında
Baker imzası var;
bunlardan beşi,
Baker-Eastmond
ortak imzasını ta-
şıyor. "Serious"
adlı parça da Dawn
Thomas'a ait.
Duygusal açıdan cömert
ve dinlenmesi kolay, ra-
hatlatıcı şarkılar, kendi-
sini yülarca severek din-
leyenlerin beyeneceği
nıtelürte. "My Everyt-
hing", Baker'm kariye-
rindeki en güzel çalış-
malardan biri.
i/ Daniela Mercury
- Carnaval
Eletronico (BMG)
• Mystikal - Prince
OfTheSouth
(BMG)
• Deborah Cox -
Ultimate (BMG)
^ Aicazar -
Alcazarized (BMG)
• R. Kelly - People
/USavedMe
(BMG)
^ Bonnie Tyler -
The Very Best Of
Bonnie Tyler (BMG)
• Hakan Peker -
Yak Beni (Peker)
• Gülşen - Of Of
(Erol Köse)
• Aşkın Nur Yengi -
Yasemin Yağmurlan
(Mert)
Songül Karlı - Kaç
Bahar (Akbaş)
Seda Sayan - Sıkı
Sıkı (Mert)
Janet Jackson - From
Janet To Damita
DVD (EMI)
^ Depeche Mode -
Devotional DVD
(EMI)
• Pet Shop Boys -
Performance DVD
(EMI)
• Joss Stone - Mind
Body & Soul (EMI)
t/ Ben Harper -
There Will Be A
Lıght (EMI)
• Interpol - Antics
(EMI)
• Kings Of
Conveinence - Riot
On An Empty Street
(EMI)
v' Marc Moulin -
Entertainment (EMI)
• Nicola Conte -
Other Directions
(EMI)
SANATA BAKIŞ
SELMİ ANDAK
Müzikte Evrim
Dünyanın örnekinsan olarak tanımladığı, ölümsüz
önderAtatürk'ün "Çağdaş, ulusal ve evrensel" gö-
rüş ve bilinçle önerdiğı ve uygulattığı "müzik evrimi",
1 Kasım 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'nde söylediği şu sözlerle ilk işaretini vermişti: "Bir
ulusun yeni değişikliğinde ölçü musikide değişikli-
ği alabilmesidir, kavrayabilmesidir."
Türkiye Cumnuriyeti'nin 81. yıldönümünü kutladı-
ğımız günümüzde, büyükanlam taşıyan bu sözler Ata-
türk'ün her alanda yarartığı evrimlerin (inkılap) doğ-
ruftusunda müzik evrimini zorunlu saydığını göster-
mektedir. Nitekim, büyük önderin daima yanındaki-
lere: "Musikisiz inkılap olmaz" dediği, beJgelere ge-
çen anılardan bilinmektedir. Yine, Atatürk'ün Meclis'te
söylediği sözler arasında: "Ulusal ince duygulan,
düşûncelerianlatanyüksek ifadeleri, söyleşileri top-
lamak ve onlan bir an önce, son musiki kurallanna
göre işlemek ger&kir. Ancak bu düzeyde Türk ulu-
sal müziği yükselebilir ve evrensel müzikte yerini
alabilir..." Atatürk'ün sadece ülkemize değil, dün-
yaya örnek olan bu sözlerinin önemi ne denli ileri gö-
rüşü benimsediğini göstermekte ve gerçekliğini ta-
şımaktadır.
1935-36 yıllarında ülkemize gelerek Türkiye'de
müzik yaşamı konusunda bir rapor veren ünlü bes-
teci ve pedagog Paul Hindemrth'in "Ne Yapmalı?"
adlı önerisinde, "Türtdye'debestecilereyön veren çağ-
nlaryok değildir. Dış dünyaya senfoniler, operaiar ve
diğer çoksesli- evrensel-çağdaş-yeni eserleryazın.
Avrupa ülkelerindekilere eşdeğerde yaratmalar ve-
rin, ancak aynı zamanda Türk olduğunuzu da gös-
terin" diye yazmıştı. Atatürk'ün, o çağın ünlü tarih-
çi-yazar Emil Ludwig ile bir konuşmasında Lud-
vvig'in "Avrupa, çoksesliliğe geçebilmek için dört-
yüz yıl bekledi" sozüne: "Bizim bu kadar bekleme-
ye vaktimizyoktur. Çalışmalara hemen başladığımı-
zı görüyorsunuz" diye kesın yanıt vermesi ilginçtir.
Atatürk'ün öngördüğü "müzik devrimi" niteliğin-
deki evrimin temel ilkelerine bir göz atacak olursak,
özetle şu yöntemleri görürüz: 1 - Evrensel, çağdaş ve
çoksesli müzik anlayışına yönelmek. 2- Türk ulusu-
nun engin ve derin müzik kaynaklannı, özellikleAna-
dolu folklor hazinesini uygar ve ileri müzik yaratma-
lan ve biçimleri içinde geliştirmek. 3- Klasik ve gele-
neksel Türk müziğinin değişmez değerlerini saklar-
ken, eskimiş ve piyasaya döküldükçe yozlaşan ör-
neklerini tutucu kavramlarla devam ettirmemek. 4-
Müzikte genel olarak evrensel, çağdaş ve uygar ku-
ralları ve biçimleri uygularken, ne Doğu ne de Batı
özenticiliğine kaçarak özgün ve yeni beste yaratma-
lanna yönelmek. 5- Ulusal anlamda Türk müziğine
çokseslilik, armonizasyon, müzik bilimi ve gerekli
eğitimden geçmiş yorumculuk anlayışı ve gücü ile ulaş-
mak. 6- Müzik dilinde ve sanatsal seviyede yeri ol-
mayan anlamsız, uyduruk türler ve değersiz, yoz ör-
neklere paydos demek.
Atatürk'ün öngördüğü müzik evriminden günümü-
ze, ülkemizde hertürde besteciler çoğalmış, yeni ye-
tenekler ortaya çıkmış, orkestralar, topluluklar, solist-
ler, yorumcular kendini göstermiş, hatta ödüllendi-
rilmiş. Artık yediden yetmişe herkes müzik dinlemek-
te, ilgilenmekte ve müzikle uğraşmaktadır. Bu olum-
lu ve sevındirici gelişme Türkiye Cumhuriyeti'nin 81.
yıldönümünü güçlendirmekte ve renklendirmekte-
dir. Bu bir gerçektir. Ancak, ne yazık ki, çoğu kez, kı-
saca belirttiğimiz temel yöntemler bazen unutulmak-
ta ve Atatürk'ün gösterdiği yoldan zaman zaman
saptınlmaktadır Tekseslilik, çokseslilik, Doğu-Batı, es-
ki-yeni, aynca hiçbir bilime dayanmayan uyduruk
türler üretilmektedir. Bunun önüne geçmek, özellik-
le medyamızda gereklidir...
Asteriks bugün 45 yaşında
IPARİS (AA) - Galyalı Asteriks ve arkadaşlan,
45. yaşlannı kutluyor. AJbert Uderzo'nun çızdiği,
Rene Goscınny'nin öykülerini kaleme aldığı
Asteriks çizgi romanı, 29 Ekim 1959'da
yayımlanmaya başladı. 107 dil ve lehçeye çe\Tİlen
Asteriks'in maceralan, bütün ülkeleri dolaştı ve
büyük bir üne kavuştu. Galyalılann maceralan
beyazperdeye de aktanldı. 1999 ve 2002 yıllarında
çeldlen filmleri iyi gelır sağladı. 1977'de
Goscinny'nin ölümünden sonra kumandayı tek
başına ele alan Uderzo. " 1959'da bize böylesine
büyük başan yakalayacağımızı söyleseydiler çok
korkardık" dedi. Asteriks'in maceralannı artık tek
başına tasarlayan 77 yaşındaki Uderzo'nun
kaleme aldığı yeni öykü, 2005"te piyasaya
çıkacak.
www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78
2004 CANNES FİLM FESTİVALİ
AÇrLIŞ FİLMİ
"ALMODÖVAR YİNE DÖRT OÖRTLÜK"
Engin ERTAN/Aktüel
£1 Deseo sıuıar
TVE ve Canali- ifhirÜ^iyl
bir PEDSO ALMO0ÖVAR fihni
KötüEğitim
C4H.tAga4 8Eg.VU FE3.EIUSTNB D . t i m GOffifrK CACBO
U.tlSHO)HR nUSOSCOBOUU
Beyoğlu Alkazar (293 24 66) 12 00 - 14:15 - 16:30 - 18:30 - 19:30 - 21:00
Levent Sinema Türsak
Kadıköy Tepe Clnemaxx
(325 43 31) 12.35 - 14:55 - 17:10 - 19:30 - 21:50
(339 85 85) 1530-17:30-21.45
Kadıköy Kadıtcöy (337 74 00) 11:00 - 13.00 - 17:00 - 21:15
Altunızade Capltol Spectrum 14 (651 33 30) 15.40
"SUPER SI2E ME"
ISIRBENI
IFİLW
293 24 66 1130-13 30-15 30 ""'•30-2130
Bayrampaşa 613 1477 1615-1800-1945-21.30
ANuni2aöeCAPITOLSPECTRUM14 65133 30 1105
Kadıki, KAMKOV 3377400 11-00-15-00-1900
Kadıköy TEPE CIHEMA» 33S8585 I'-OO-13 00-1500
Ankara KIZIURMAK 425 53 93 12 00-14.15-16-30
B)RWAL7ER<
MOTOSİKLET
GUNLUGU
onencntnvut
GAEL GARCIA BERNAL
RODRIGO DE L » SERNA MIA MAESTRO
ERNE5T0 OUEVAAA'MN 'MOTOftCYOE OUfllES" A0U MMBM0AN
Mhd*«nbtıısıınabiiıne!«EsuonBBIKBınsBiaeı aıa
05 KASIM'DAN rTIBAREN BEYOĞLU BEYOĞLU, BEYOĞLU
SİNEPOP. MAÇKACINEBONUS. ŞİŞLİ MOV)EPLEX. NIŞANTAŞI
MOVIEPLEX. MECİDIYEKOY ODEON CINEPLEX, ETİLER
MOVIEPLEX, ORTAKÖY FERİYE EURIMAGES. ÇEMBERLITAŞ
MOVIEPLEX, ATAKÖY ATRIUM. AVCILAR AVŞAR. ALTUNİZADE
CAPİTOL SPECTRUM 14, KADİKÖYTEPE C1NEMAXX, KADIKÖY
BROADWAY. SUADIYE MOVIEPLEX. ANKARA ARMADA
ANKARA CINEBONUS. ANKARA KAVAKLIDERE, ANKARA
KIZILIRMAK, ANKARA METROPOL, ANKARA ODEON CINEPLE^
SİNEMALARINDA
Mr PEDRO ALMODOVAR fihnı
KÖTÜ EĞtTİM
Film, iki erkek çocuğunun 1960'h yıJlarda. bir Katolik okulunda tacize uğramalan hakkında çok mahrem bir yapıt,
ama aynı zamanda çok kişisel bir Almadovar filmi, ve büyük bir ihtimaile gelecekte, "Konuş Onunla" dan sonra
Almado-\ar'ın acımasız dönüşü olarak hatırlanacak; çok daha olgun ama hala bir o kadar da haylaz...
wwTv-.medvavizvon.coni.tr
machuca973 yılında Sılı dünyanın gelmıs gecmıs en kanlı darbeterinden birine ev sahıplığı yaptı. Bınlerce insanın
olduğu ve eskısınden daha buyuk bir sefalete suruklendığı bu darbenın hazıriık dönemınde, sokaktakı
ınsanın ya$ayı$ını ve umutlarını, tkt kücük çocuğun gözlennden ızlıyoruz
Ozel bir Katotık okulunun muduru olan Peder McEnroe'nın hayattakı en buyuk amacı ınsanlann daha adıl
ve esıt sartlar aldnda ya^amasına yardımcı olmaktır Ancak sadece bir okul muduru olarak elınden gelen,
zengın olmayan aılelerın çocuklannı da, bazı velıtenn desteğını de alarak okula kabu! etîırmektır Santiagolu
zengınlerın sadace bırkac sokak otesınde bir gecekondu da yasam savaşı veren Pedro Machuca okula ışte
boyle kabul edılır ve zengın ama utangaç olan Gonzola Infante de (anışır.
2004 Cannes r ilm Festivaa
MMIDBBWDODFIUİ
* :MIUSC CAPfTOİ. SPECIKUM M («f 33 JO) 17 40
bfoj'i) CIHEMAJESTIC (244»707) ıl-K, 14-li, lin 1915.21M
O I 4 M 8 I 11.30.14:00.1630.1900.21.30
(33? 8i 85) II00:1315,19J0
(2I9OHO) 1045 12:45.14 45.2315
Orakör FERITE E U M M M E S
(«5 53 f)) 12 M . 14 15 , 1U0.18.45:21 00
AnlanO0EONCMErUX
Bizim Tıvatro
30 Ekim C.tesi Saat: 18.30
Kadıköy Barış Manço K.M. (0216) 418 95 49
19 vıldır sahnclerde !
I)İ|KT «luğanüstü bir yorumla
hülıın bir tııûın. savaşın. insani
di'iücrlerin \argılannıasını dile
getiriyor. Yargı'yı gormeınek
20. ııı/Mİii ait bilyikriııi/df ciddi
boşlııkhır varatabilir.
y.ıtvr Diper'in virtiı»/ oı uncıılıık
uoslerisini sakın kacırmaMn... B.VSIN
KAFA KAĞIDI