17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Insan Haklan Danışma Kurulu, iktidan 'sosyal devlet' politikasını uygulamaya çağırdı Din dersi laüdiğeaykmtLHANIAŞCI ANKARA -Başbakanlık bunye- sındekı tnsan Haklan Danışma Kurulu'nun (ÎHDK) "2004 Tür- Idye" raporunda, ıktıdann anaya- sa hükmu dogrultusunda "sosyal deviet" pohtıkasını uvgulamaya başlaması gerektığıne ışaret edıl- dı AKP, TasarrufMevduanSıgor- ta Fonu'nu basın organlanna kar- şı açıkça "Demokles'in kıbcı" gı- bı kullanmakla suçlandı Başba- kan Tayyip Erdoğan ın ışkence su- çundan yargılanan yakın koruma- sı MaksutKaral ı tepkılere karşın savunması nederuvle eleştınldığı raporda. "Hakkında işkence dava- sacılansanıldargörevdenalınma- • iHDK'nın hazırladığı "2004 Turkiye" raporunda AKP hukumetı, Tasarruf Mevduatı Sıgorta Fonu'nu basın organlanna karşı açıkça "Demokles'in kılıcı" gıbı kullanmakla suçlandı Raporda, Başbakan Erdoğan da ışkence suçundan yargılanan yakın korumasını savunduğu ıçm eleştınldı lan bir yanau genellikle görevde yükserrjhnekte, amir olarak atan- maktadıriar" deruldı Prof tbrahimKaboğlu'nunbaş- kanlığını yuruttuğu İHDK'nın "Tûrkive'de tnsan Haklan 2004" raporunda bırçok alanda yaşanan sorunlar aynntılı olarak ırdelendı tHDK'nınhazırladığı "AankkHak- lan RaponT nedenıyle Kaboğlu ıle Başbakanlık însan Haklan Baş- kanlığı Başkanı \'ahit Brçak karşı karşıyagelmıştı Kaboğlu nunuze- nnde son duzeltmelennı yapnğı ve tamamlandığında Dışışlen Baka- nı Abdufiah GüTe ıleülecek rapor- da, yaşanan sorunlarve çozum one- nlen şoyle sıralandı Laik cumhurlyet ölçütü Anayasanın kendı ıçensınde ay- kınlıklararastlanabılmektedır Bır- kaç ornek. mevzuatın yenılenme- sı gereğını ortaya koymaya yeter- hdır Mulkı ıdare amıriennın top- lannian 72 saate kadarerteleme yet- kısı, ışçdenn sendıkaya uye olrnak ıçm noter senedı, seçımlerde yuz- de 10'luk baraj, toplanma ve gos- ten yapma özgurluğunun, sendı- ka hakkının v e oy hakkının ozunu zedelemektedır Dın derslennın zorunlu olmasına ılışkın anayasal hukûm, laık cumhunyet ölçutuy- le bağdaşmamaktadır TMSF Demokles'ln kılıcı 2004 yazına damgasını vuran basın ozgurluğu sorunu ıse Başba- kan'ın, hızlandınlmış tren kazası sonrasında bır gazetecının kendı- sıne yönelttığı 'Ulaştırma Bakanı ıstıfa edecek rru' sorusuna karşı- hk' Soru sorarken haddınızı bılın şekJindeki yanıu oldu. Basın-yaym yaşammı tehdit eden bir diğer so- runiktisadiözgıirtük temehndete- kefleşmedir.Buolgu,hembasınoz- gurlûğü,bemdegörseJ-^irsdikti- şim özgürlüğü açtsından geçerti- dir. Bir tûr özgürlükter arası tekel kıırulmuş buhmmaktadır.Böylece, bİTNaDdartbüyukholdingkrinçı- kaıiarryla çaüşabflecek haberlere otosansür ırv gulanmakta,öte yan- dan iktisadü faalivetier üzerinde TSMF aracıtağıyla denetim icra eden siyasal iktidar, örtülü biçim- de-knnizamanaleniolarak-basm- yayın organlan üzerinde demok- lesın kılıcı'nı saflamaktadır. G L O B A L P O I İ T İ K Ü L T Ü R ERGİN YILDIZOĞLU Sanat ve Reklam (!) Tartışmalı rapor Üyeler: Oylama yasaldeğü ANKARA (Cumhurivçt Bû- rosu)-Kamuoyunda buyuk tar- tışma yaratan Însan Haklan Da- nışmaKurulu'nun(tHDK) Azm- lık Raporu'na tepkder suruyor Kurulun üyelennden Turkiye Kamu-Sen, Hukukun Egemen- hğı Derneğı ve Turk Dûnyası tnsan Haklan Derneğı, raporun kendı goıuşlennı yansırmadıgı ve oylama bıçımının yasal olma- dığı yonundekı ıtirazlannı dı- lekçeyJe Başbakanlık'a taşıdı. Toplumsal Düşûnce Derne- ğı'nın hakkında suç duyurusun- da bulunduğu Azınlık Rapo- ru'na, İHDK'nın dığer uyelen de ıtiraz edıyor Türbye Kamu-Sen Genel Sekreten Fahrettin Yo- koş, Hukukun Egemenlığı Der- neğı Genel Başkanı Avukat Er- dem Akyûz ıle Tûrk Dunyası tnsan Haklan Derneğı Başkanı ve İHDK Azınlık ve Kûltûrel Haklar Komısyonu ûyesı Ab- duDah Buksur, Başbakanlık'a dılekçeyle başvuruda bulundu Dılekçede, İHDK'nuı 1 Ekım 20O4'te yaptığıtoplantaunya- saya uygun olmadığı vurgulan- dı Tutanaklara göre kurul uye- sı olmayan kışüenn de oylama- ya gırdığı belırhlen dılekçede, "Bn husus, genel kurul tutana- gytasabittir''deruldı DEHAP Genel Başkan Yar- dımcısı Nad Kuflay ıse, Azın- lık Raporu'na destek verdı İGNELİFIRÇA ZAFERTEMOÇtN FOTM idare işkenceye duyarsız kalıyor İşkencenin onlenmesı konusunda alınan onlemlere karşın son gunlerde nıcelık ûzenne tartışmalar yoğunlaştı Işkence suçu açısından zamanaşımının kaldınl- ması onenlen kabul gormemışhr Uy- gulamaya ılışkın olarak ıse ışkence uy- gulamasının yaygın olarak surduğu, ış- kence ıddıalan karşısuıda cumhunyet savcılannın yeterlı duyarlılığı goster- medığı, dava aşamasmda sanıklan ko- ruvan ıdan tutumun surduğu, dolayı- sıyla halen yaygın ışkencenın varlığı gozlemlenmıştır Işkence karşısuıda yargı mensuplan ve Adlı Tıp Kurumu yeterlı duyarlılığı gostermemektedırler İşkenceciler ödiillendiriliyor 'İşkenceye sıfir toie- rans' sozunun sahıbı Başbakan Erdoğan, ne yazık kı hakkında bırden fazla ışkence davası açılan ve delıl yetersızhğı nedenıyle beraat eden veya yakınıhnasına rağmen savcılıkça dava açılmayan MaksutKaral ı yakınkoruması ola- rak seçmış, basında konunun yer alması ûzenne de korumasını savunmuş ve bu ıddıalann sahı- buıe dava açılacağını behrtmıştır Başbakan 'ın bu tutumu burun brr ıdan pratığı yansıtmakta- dır. hakkında ışkence davası açılan sanıklar gö- revden alınmalan bır yana, genellikle görevde yukselhlmekte, amır olarak atanmaktadırlar \ PATRON DEDIGIN HESABINIBİLİR CEPRO'DA ŞİRKET İÇİ CEP TELEFONU GÖRÜŞMELERİNİN DAKİKASI 17.880TL 0542 444 5007 Aynntılı bılgı ıçm www telsım com tr ye beklıyoruz • BeMılen ucret CçproFıluralı tanffsın* oMn şırtet Mlannın bırtırlenyle ganışmtsı ı( n geçerlıdir Tanftfere KDV tlahıl OH harıçtır CEPRO KURUMSAL HİZMETLER Sosyal devlet polttikası uygulanmalı Raporda, anayasanın "umıtulan" 5 maddesının gereklen doğrultusun- da siyasal ıktıdann, "sosyal devlet" polıtıkalannı uygulamaya başlama- sı gereknğıne ışaret edıldı Rapor- dakı dığer onenler şoyle sıralandı ^ Temel hak ve ozgurluklere ılışkın yasalarda, boluk porçuk torba ya- sa' uygulamasıyla yapılan duzel- tımlerden vazgeçıhnelı, her bır ya- sa ayn ayn ele alınarak yenıden ya- zılrnalıdır Bunlann hazırlanmasın- da, tnsan Haklan Danışma Kuru- lu'nun katkısı sağfanmalıdır • Soz konusu yasal duzenlemelerde ıfade, orgutlenme ozgurluklen ve kulturel haklar alanındakı katı ve ağır yaptınmlan ıçeren olçusuz du- zenlemeler esnetılmelı, buna karşı- lık, ınsan/çevre, ınsan-para ılışkılen zıncınnde yer alan ozgurluklenn duzenlenmesı, gereksız formalıte- lerden anndınlarak kotüye kullanıl- malan onleyıcı bır hale getınlmelı, bunun ıçın sureklı denetim meka- nızmalan ongorulmehdır Sürgün ve baskılar devam ediyor Siyasi kadrolaşma ve surgunlenn de- vam etmesı onemlı bır sendıkal hak ıhlah olarak gundemımızde yennı konıyor Sıyası tercıhlenn ıstıhdam polıtıkasında behrleyıcıhğmı koru- ması, sendıkalann ıstıhdam polıtı- kalannda soz sahıbı olmalan zo- runluluğunu bır kez daha gozler onune senyor Son 1 yü ıçınde yuz- lerce sendüca uyesı, ışyen temsılcısı ve şube yonetıcılennın ışyerlen de- ğıştınldı, surgûn edıldıler Adli Tıp özerk yapıdan uzaklaştı Adli Tıp Kurumu'nun ozerk bu" ya- pıya kavuştundması gerekırken Adh Tıp kurullanna, daha once ış- kence goren kışılere, ışkence gor- medığı yönunde rapor verdığı ıçuı Turk Tabıpler Bırlığı tarafindan cezalanduılan doktorlann atanma- sı, hukümetın konuya yaklaşımı tarzını ortaya koymaktadır Geçenlerde llhan Selçuk "'Çağımızın sanatı nedır' dıye sorulsa hıç duraksamadan de- nm kı Reklamdır' " (12 10 04) dıyor, sanattakı bu değışımın tuketım ve parayla olan ılışkısı- ne değınıyordu llhan Selçuk sanatın tumuy- le metalaşıp ınsanı değerferden uzaklaşarak yennı bır 'başka' şe- ye bıraktığına ılışkın kaygılann- dayalnızdeğıl Son yıllarda sa- nat eteştormenlen arasjnda, post- modemızme karşı guçlu bırtep- kı gelışıyor Omeğın Amenka'nın onde gelen sanat eleştırmenle- nnden Donald Kusprt bu yıl ya- yımlanan kıtabında (The End of Art - Sanatın Sonu- Cambng- de Unıvensty Press) sanatın ar- tık estetık bıieşenını kaybederek sona endığıne, yennı, Alan Kap- row'a gondermeyle "postart" (sanat sonrası) olarak tanımla- nan bır şeye bırakmaya başla- dığına dıkkat çekıyor Kuspıt'e göre, dun evrensel değerlen dı- şa vurmayı amaçlayan modern sanatın aksıne bugun, postmo- dern sanat dar ıdeolojık çıkar- lan ıfade eden bır dejenerasyo- nu temsıl edıyor Bir kölelikten dlğeriTıe Bu dejenerasyonu en ıvı, post- modern sanatçıyla kapıtalızm oncesı toplumlardakı devlet/kı- lıse sanatçılan arasındakı ben- zeriıktegorebılıyoruz Butoplum- larda "buyuk ustalar" devlet/kı- lısenın patronluğu altında, dını ıdeolojıyı, kılıseyı, devletı, yu- celten bır bakışla üretıyoriardı, sanatlan toplumun yenıden ure- tm surecının, o toplumlardakı bı- reyın "sembolıkevrenının", mer- kezındeydı Bu yuzden kapıta- lızm oncesı donemın "büyuk ustalan" ıçın sanatsal bağım- selıktan (otonomıden) söz etmek olanaklı değıldır Bu "otonomı" arayışı bunuva sanatçının, mo- dernıtenın ılk onculennın, "Ay- dınlanma"donemınde kapıta- lızmle feodalıte arasındakı mu- cadele ıçınde doğan özgürlük ve özgünlük taleplerıyle bırlık- te gundeme geldı Böylece sa- natçı, feodal ılışkılenn 'yenıden uretım' surecının dışına çıkma- ya, ıdeolojık yarjılanmayı destek- lemek yenne bıreyın ıçınde ya- şadığı "semöo///fevren/"hedef almaya başladı Postmodern sanatın öncule- nnden Andy VVarhol ıçın "ış sa- natı" (Busıness art- E Y)sanat- tan sonrakı adımdır" "Para kazanmak sanattır, çalışmaksa- nattır, tyı bır ış (busıness) en lyı sanattır" VVarhol "Bırbayanar- kadaşım bana 'en çok sevdığın şey nedır' dıye sordu Ben pa- ranın resmınıyapmaya ışte boy- le başladım", "Insanlar neden sanatçının oze\ olduğunu duşu- nüyoriar? O da dığerten gıbı bır meslek ışte" dıyondu Postmo- dern sanatçı VVarhorun tavsıye- sıneturnuyle uydu, metalaşmak ve medyalaşmak ıçın elınden gelenı yaptı Postmodemızmın "evrensel değehen" yadsıyan yaklaşımı, postmodem sanatçı- nın evrensel değehen terk ede- rek "yukselen değeriere" yo- nelmesını, "pıyasa popültzmıntn" değeriennı benımsemesını ko- laylaştırdı Postmodern sanat- çı, anlamdan, teknıkten kaçtı, yapıtlarını metalardunyasında, "gosten toplumunda " en kolay kabul edılebılecek bıçımde üret- meyı seçtı Böylece, Kuspıt'ın deyışıyle sanatçı olmaktan vaz- geçtı, kırJenın medya tarafindan koşullandırılmış beğenısının bıleşenlennı, "soyut duyumsal -haz- unsuriannı" bır araya ge- tıren, bır anlamda onları yone- ten, noşa gıdecek, kolayca an- laşılabılecek (medyalaştırılabı- lecek), satın alınacak metalar ureten bır "estetık yönetıcısı- ne"(manager) donuştu O artık kendını metalar dunyasına(ye- nı efendıye) bağımlı kılmış, oto- nomısınden bılerek vazgeçmış- tır< Belkı henuz devlet sanatçı- sı değıldır, ama çoktan pıyasa "sanatçısı" olmuştur Peki ne yapmalı? Kandinski'nin "Sanattaki tinsel olan"(1911) başlıklı ça- lışması, tam da boyle bırsoaı- ya cevap ararken yazılmıştı Kandınskı, "sanatın içindeki tinsel olanı yitırmiştir", "tu- müyle maddı olana bağımlı ha- le gelmıştır" dıyordu Kıtabı, ozellıkle de bu saptamayı He- geteı dılınden kurtararak Manc ın meta fetışızmıyle ılgılı tezlenyle Adorno'nun Kürtür Endüstri- si çozumlemesının tştğında okur- sak goruruz kı burada "maddı olan" aslında kapıtalızmın her şeyı metalaştıran, şeyleştıren dunyasıdır Sanat bunatabı ol- muş bu nedenle tinsel ıçenğı- nı yıtırmış, "ıçı boşalmıştır" Kandınskı de bızım gıbı, ku- reselleşmenın knzının hızla ge- nel bır kulturel knze açılmaya başladığı bır donemde yazıyor "f nsel olanın" ("duygusal-es- tetık olanın") kendını ozgurce ıfade ederek gelışmesını engel- leyen, bu "maddı olanın", sınır- larının otesıne geçebılmenın, sanatçı olarak otonomısını ye- nıden kazanmasının yollarını araştırıyordu Sanırım bız de Kandinski'nin "refleksını" be- nımseyerek postmodemızmın sanatı çuruten ortamından çık- mayı deneyebılınz Dığer bır de- ğışte modernızmın metalar dun- yasına başkaldıran, metalaş- mayı reddeden evrensel de- ğerlen (bunlann neler olduğunu aynca tartışmak koşuluyla) ıfa- de etmeye çalışan duruşunu benımseyerek ışe başlayabılı- rız "Estetık yonetıcılığı" terk ederek satmak ıçın değıl ıçe- nden gelen karanlığı/ağnyı dışa vurmak ıçın ureterek, buna ola- nak venneyen eskı bıçımlen terk edıp yenılennı bulmaya, teknı- ğe yenıden onem vermeye, ye- nıden ozgurluk mucadelesını kazanmaya çalışarak postmo- demızmın yarattığı knzı aşma- yı deneyebıhrız (1) Bu yazının daha uzun kay- nakçalandınlmış versıyonunu Edebıyat ve Eleştın dergısının Kasım-Aralık 2004 sayısında okuyabılırsınız oralcaislaftcumhunyeLcomtr Batman Demokrasi Platformu lem- nı surdurmesı ve buna guvenlık guçlennın karşılık ver- mesı, yenı açılan da berabennde ge- tınyor Batmanlı bır grup sendıkacı, avukat gazeteye zıyaretıme geldı Son derece endışelrydıler ve bır ço- zum uretmek ıçın çare arıyoriardı Şıddet eylemlennın onune geçebıl- mek amacıyla aralannda bır demok- rasi platformu oluşturduklannı belırt- tıler Onlar arada kalmanın çaresızlığı ıçındeydıler Ben de PKK'nın gınştı- ğı eylemlenn, bolgeye yenı acılar yukledığını, Turkıye'nın ıçındekı de- mokrasi karşrtlanna yardımcı oldu- ğunu ve hele şu koşullarda sılahla bır yere varılamayacağının artık kabul edılmesı gerektığını anlattım Hıçbı- nne ıtiraz etmedıler "PKK'yı bız dur- duramayız kı" dedıler Geçen haftalarda PKK'nın eyle- mınde Batman sınırlan ıçınde bırast- subay oldurulmuş, uç asker de ya- ralanmıştı Bu olay uzerıne bır bıldı- nyayımlamışlarveşunlanbelırtmış- lerdr "Son olarak ılımız sınırlan ıçe- nsındemeydana gelen, bırastsuba- yın ölumu ve ûç askenmızın yaralan- ması ıle sonuçlanan olayda, tüm ölümlerde olduğu gıbı denn bırüzun- tu ve acı duymaktayız Bızımle yok- sullukta kardeş olan ve geleceğı ay- nı olan aılesıne başsağlığı dıleklen- mızı, bıraz da suçluluk duygusuyla dılemekteytz Jum olümlerden so- nımluyuz, çünku Türk ve Kurtgenç- lennın can verdığı, gûzelım Anado- lu'nun kan deryasına dönûştüğu kardeş kavgasını önleyecek gücü gosteremedık Bu nedenle çözüm ıçın hen^esın bu suçluluk duygusu- nu hıssederek çatışmalan durdurma gücunû kendınde gorebılmesı ge- rekmektedır" Batmanlılar acılara dur dıyebılmek amacıyla yollara dusmuşler PKK'nın her eylemının başlarına yenı felaket- lergetırdığınıgoruyorlar Bukoşede defalarca dıle getırdım, sılahlı ey- lemler Kurtlenn demokrasi ve oz- gurluk taleplennı zorlaştırmaktan, bolgeyı yenıden ateş çemberı ıçıne sokmaktan başka sonuç vermıyor Kurtleryorgun,yıkımvefelaket ıçın- de geçen gunlenn ardından yarala- nnı sarmaya ve kendılerıne gelme- ye çalışıyorlar Son 20 yıl boyunca ya- şanan acılar nedenıyle koyunu ka- sabasını terk eden Kurtlenn onemlı bır kısmı buyuk şehırlenn varoşlan- na toplandılar Bırçoğu buyuk bır yoksulluk ve sefalet ıçınde yaşam- lannı surdurmeye çalışıyorlar Çatışmaların durması, bolgeye bellı bır sukûnet gelmesıyle, buyuk şehırlerdekı çaresız yığınlar yenıden köylenne, topraklanna donmek ıstı- yoıiar Turkrye'nın Avrupa Bırlığı'nden muzakere tarıhı almaya çalıştığı şu gunlerde, demokratıkleşme proje- len daha bır onem kazanıyor Kurt- ler, demokratık taleplennı ıfade ede- bılmek ve bellı kazanımlar sağlaya- bılmek ıçın yenı bır aşamaya geldık- lennın bılıncındeler Bu nedenle Tur- kıye'nın AB'den muzakere tanhı al- ması onlan çok ılgılendırıyor Bu ne- denle her platformda AB'nın muza- kere tanhı vermesı gerektığını savu- nuyorlar Işte tam boyle bır donemde PKK eylemlen gundeme geldı Kurtlerte- len onaylamadık- larını anlayabılır- sınız Ancak hâlâ yuksek sesle bu- nu dıle getırmeye çekınıyorlar gıbı "Kardeşıne ateş etme" sloganıyla bır kampanya yurutuyorlar Bu noktadan sonra bunun yeter- lı olmadığı bellı PKK'nın eylemlerı- ne son vermesı gerekıyor Bunun ka- bul edılebılır bır tarafı yok En buyuk acıyı da bu nedenle Kurtler çekıyor- lar ••• Pekı bundan sonra ne olacak? Geçenlerde bır grup Kurt aydınıyla sohbet ederken bır tanesı ılgınç bır tahlıl yapmıştı "Öcalan kardeşler bızı denn devletle ABD arasındakı seçeneklere sıkıştırmak ıstıyorlar Kardeşın bınsı ABD ıle ışbıhığını sa- vunurken, ağabey öcalan denn dev- letle ışbıriığını savunuyor" dedı Aca- ba Kurtler boyle seçeneklerle mı yuz yuzeler'? Bence, Turkıye'nın demok- ratıkleşmesı asıl olarak toplumumu- zun ıhtıyaçlarından kaynaklanıyor Bu konuda son yıllarda onemlı bır po- tansıyel oluştu Avrupa Bırlığı sure- cı de bu gelışmeyı olumlu yonde et- kıleyecek ozellıkler taşıyor O zaman Turk'un de, Kurt'un de, Turkıye'de yaşayan herkesın çıkan Turkıye'nın çağdaşlaşmasında, de- mokratıkleşmesınde, laıklığın ger- çek anlamıyla uygulanmasında Sı- lahlı eylemlenn reddedılmesı ve ke- sınlıkle bunun çıkar bır yol olmadı- ğının ıfade edılmesı, Kurtler açısın- dan onem kazandı Batman Demokrasi Platformu'nun temsılcılenylebunlan konuştuk. Umu- yoruz ve beklıyoruz kı, sılahların ço- zum olmadığı bır noktaya gelınır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle