17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•27 EKİM 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 3 E Büiçede IMF damgası varmış. Serede yok ki! Bekferook posta: [email protected] www.denizsoni.cofn 2.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 9? - Mûtareke basmı hortfamış.. "Asla... Şimdikitor. müzakere basını!" Gaziler Yurdu için canını or- taya koyan gazilerin maaşına hükümet yüzde 7 oranında zam yapt ve 2005 yı- lından geçerli olacak gazi maaşı yeni Türk lirası ile tam tamtna 200 lirayı buldu! Muhip AKP'li Uskü dar Belediyesi Attuniza- de Kültür Merkezi'nde Ingilizce ve Osmanlıca kursları açmış. Osman Baltacıgil, "Ingiliz Mu- hipleri Cemiyeti'nin de açılması yakındır" diyor. Eurovision Ahmet Mete A- pak: "TRT, Eurovi- sion'a katılacakla- nn şarkılannı Türk- çe okumalan kara- nnı almış. Ister misi- niz Verheugen abimiz de Türkçe değil Kürtçe okunacak' diye tuttur- sun!" eçen pazar bu köşede yazdım. Antalya'da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları Atatürk anıtının bulunduğu Cumhuriyet Meyda- nı'ndan Konyaaltı Plajı'na giden ana cadde- nin sağındaki tali yol üzerindeki bir ilköğretim okulu- nun önüne alındı... Bu kararatepki gösteren sivil toplum kuaıluşlarına üye bir grup yurttaş Antalya'nın AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes TüreJ'i ziyaret etti ve ka- rarın düzeltilmesini istedi. Türel, zıyaretine gelen yurttaşlara, tören yerinin tra- fik sıkışıklığına neden olmamak için değiştirildiğini ve karan Antalya Valisi ve Tugay Komutanı'yla birlikte al- dıklannı söyledi. Antalya Valisi'nin adı Alaattin Yük- sef. Antalya'daki Tugay Komutanı'nın ve dolayısıyla garnizon komutanının rütbesi ve adı Tuğgeneral Ata- kan Altparmak. Pazar gününün üstünden iki gün geçti... Vali Ala- attin Yüksel ve Tuğgeneral Atakan Altıparmak, An- Vali ile general talya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Tü- rel 'in "karan birlikte aldık" beyanını yalanlayan bir açıklama yapmadı... Bu satırların yazan dün sabah, Menderes Türel'in beyanının doğru olup olmadığını sormak için Vali Alaattin Yüksel ve Tuğgeneral Ata- kan Altıparmak'ı telefonla aradı fakat VaJİ ve Tuğge- neral, yerierinde olmadıklan için görüşme olanağı bu- lamadı; konuyu, Vali'nin özel kalemine ve Tugay Ko- mutanı'nın ilgili astsubayına iletmekle yetindi. Bu sa- tırlann yazarı Vali ve Tuğgeneral'le konuşma olanağı bulsa ve Vali ile Tuğgeneral trafik sıkışıklığı yaratma- mak gerekçesiyle karan onayladıklannı belirtse şu soruyu soracaktı: "Cumhuriyet Bayramı nedeniyle 29 Ekim resmi ta- tildir ve öteki ulusal bayramların aksine Cumhuriyet Bayramı'nda devlet dairelerinin, kamu kuruluşlan- nın, okullann yanı sıra özel işyerlerinin dahi kapalı olması gerekir. Gündelik iş yaşamının tatile girdiği bir günde hangi trafik sıkışıklığından söz ediliyor... Turist trafiği mi? Onun da sezonu geçti... Geçmese bile ne fark eder; turistler için en büyük bayramın tören yerini mahalle arasına almak ulusal onura ya- kışır mı?" Vali Yüksel ve Tuğgeneral Altıparmak, eğer karan onaylamışlarsa, bu sorulann yanrtını beklemek Türk ulusunun da hakkı olmalı... Bu konu tekrar niye gündeme geldi? Gündeme geldi, çünkü... Antalya'da merkezdeki Muratpaşa Belediyesi'nin Cumhuriyet Bayramı kutlamalan için Muratpaşa Be- lediyesi'ne ait panolara astığı Atatürk fotoğraflı afiş- lerinin üzerine geçen gece ansızın AKP'nin Cumhu- riyet Bayramı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan propaganda afişleri yapıştınldı. Çadır tAkif Kökçe: "Grev çadın devri bitti, devir iki tabak ye- mek için üç saat bekle- nen ramazan çadın devri." SESSİZ SEDASIZ (!) Memurlara fître ve zekât verilirken Fethiye Müftüsü, bir yerel televizyonda konuşurken "Fitre ve zekât memurlara verilebilir" demiş... Bu fetva üzerine Ekin Duru, ansiklopedileri açıp bakmış: Fitre: "...yalnızcayoksul Müslümanlara verilir"; "Ramazan ayı içinde fakirlere verilmesi dince buyurulan belirli miktardaki sadaka." Zekât: "Yoksullara, nisap miktarı bulunmayanlara, çaresizlere, borçlulara, kölelikten kurtulacaklara, yolda kalmış olanlara, kardeş, amca, teyze, hala ve benzerieri akrabalara verilir"; "Zekâtın verilebileceği kişi ve alanlar Kuran'da fakirier, miskinler, amiller, müellefe-i kulub, köleler, borçlular, ibnü's-sebil ve fisebilillah biçiminde belirlenmiştir (Tevbe 60). Fakir, nisap ölçüsünde fazla mala sahip olmayan kişidir. Miskin, temel gereksinimlerini bile karşılayamayan yoksuldur. Amiller, zekât toplamak ve dağrtmakla görevli kişilerdir. Müellefe-i kulub terimi 'gönülleri Islam'a ısındırılacak', yani Müslümanlan ve Müslüman olmadığı halde Müslümanlara zarar vermekten kaçındınlacak kimseleri belirtir. Borçlular, borcundan fazla mala sahip olmayan kişilerdir. Zengin olduğu halde yolculuğu sırasında muhtaç duruma düşen yolcular ibnü's-sebil tanımına girer. Fisebilillah, başta savunma, eğitim ve hayır kurumları olmak üzere Tanrı hoşnutluğunu kazanmaya yönelik tüm yatınm ve harcamalan belirtir." Ekin Duru'nun merakı: Memurlar, bu tanımlardan hangisine giriyor? ÇED KOŞESİ OKTAY EKİNCİ Yasakçılar... Kent kültürü kolay oluşmuyor. Hele bir kentin "kinıliğryle bü- tünleşen gelenekleri... Arularla örülen "yaşannuşhklanır tarihe dönüşebilmesı ıçuı yüzyıllar, hat- ta binyıllar gerekıyor. Oniann ka- zanırrüannı korumak ve sürdür- mek ıse "kentiilik bihnci''nın te- mel kaynağı... Ne var ki, yıllardır "mimarhk kültürümüzûn" halk tarafından yaratılan ömeklerini "imardüze- ni" adına gözden çıkarabilen an- layış, şimdi de "yaşama kültürü- müzüıT en insancıl değerlenni "düzetıK kent"(!) adına ortadan kaldırmak üzere... Tarihi dokulanmızın o tekdüze apartmanlara kurban edilmesi yetmiyormuş gibi, bu kez de lt ta- rihiçarşılanmE' 1 sözde çağdaşlık adına tehlike altında... Üstelik Is- tanbul 'da, yani 2600 yıllık kesin- tisiz yaşamıyla dünyanın en zen- gin "pazaryeri" kültüriine sahip en büvük kentımizde... lardan kurtulmak adına kültürü de yok etmeye kalkışmak, acaba nasıl bir "yerel yönetim" anlayı- şıdır? Beypghı'ndaJd 'Eloğhı^ Bu habenn ardından, Beyoğ- lu"ndaki o muhteşem "Bahk Pa- zarTna da aynı anlayışın el attı- ğını öğrenmeyelım mı? Neymiş, manavlar, balıkçılar "sokağa" fazla taşmışlar, belediye de "yo- lun (!) açümasT için tezgâhlara "smır çizgia" çekiyor... Bunu akıl eden kimse, yine kimse ona da demiyor ki; "arka- daş, buranm özefligi sokak olma- sı değil, pazar olması; insanın dünyadaki bu en güzeL en renkli ve en canh tezgâhlann arasında dolaşarakahşvmş yapması da İs- tanbuTda burava has bir aynca- KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakjı turk.net Ne var ki böylesi bir ayncalı- ğın "farkmda" olabilmek için de ışte önce o "tarihe dönüşen ya- Beyoğlu Bahk Pazan sokak değil, bir "bahçe" gibidir.. Geçen ay Eminönünden onca eleştirilere rağmen "inatia" kal- dınlan "bahk ekmek" tekneleri için söylenenleri anımsayın: "Bu işe mafya el atnuşü, temizledik-.'' Bu gerekçeye karşı; *iyi ama si- zh göreviniz kültüre darbe indir- rtek yerine. kentin bu geleneğine cfc bulaşan mafyayı tenıizfcmek cfcğil mi" diye sormuştuk, hâlâ yınıt alamadık... Balık ekmeğe bu vefasızlık he- niz belleklerde taptaze iken bu lcz de Kadıköy'dekı ünlü "Sah- pzarT alanında pazar sabahlan kırulan "Antikacüar ÇarşBi"na gz dikildi. Hafta sonu tatillerin- <± "nostaljik" duygularla alışve- rş yapmak isteyenlere de bu "ts- tnbul keyfi" çok görüldü... Kadıköy Belediyesi Zabıta ^miri Hakkı Aydm çarşıyı kal- crma nedenlerini bakın nasıl aıklıyor: "Amacmmdışmaçıkü, iöortacılar işgal etti, porno film- cn kaset ve CD'kre kadar ber ç pazarlanıyor-" Başta Belediye Başkanı Sebmi tflürk olmaküzere, belediyenin \adikoytti" yöneticiJeri bu ami- ı sormuyorlar mı; "Sizin aal gö- niniz, antikacıiarçarşısını işpor- tüara karşı da korumak değil D?" Pornoculara ve bilmem kimle- • önce göz yumup, ardından on- şanmışoklann" içinden gelmek lazım. Bevx)ğlu'nu yönetirken "eloğ- hı" olmamak lazım... Sözterinden 'utananlar* Sözde İstanbullu, özde başka bir şey olanlar, kentin "gizemle- rini" korumak şöyle dursun, on- lan bile 'Şasaklayarak'' belediye- cilik yapmanın kültür yoksunu örneklerini sergiliyorlar... Üstelik. aynı yasağı "kendik- rine" bile koyarak... Nasıl mı? Tophane de durun, Mimar Si- nan'ın armağanlanndan Topha- ne-i Amire binasının önündeki dev "turizm" tabelasım oku\Tin. Üst tarafina koskocaman "Ingi- Kzce" yazmışlar; "lstanbul a ciry of kıve and dreams™" ^'ani, "A^- km %e rüyalarm kenti İstanbuL." AJTU tabelada ^Büyükşehir Be- lediyesi'' imzasıyla yer alan tercü- mesi ise şöyle: "Kent bir aşkbr. Kent bir rüyadır. O tstan- bul'dur-" Madem aşkın ve rüyalarm ken- ti demekten utanıyorsunuz, ne- den yazıyorsunuz. Turistlere baş- ka, "seçmenlerine" başka görün- mek için kendı sözlerını de *ya- saklayan" bir yerel yönetim, na- sıl bir demokrasinin ürünüdür; umanm açıklayan bulunur... oekinci" cumhuriyet.com.tr ÇİZGÎLtK KÂMtL MASARACI kamilmasaraciı mynet.com V I \ J ı HARBI SEMİHPOROY M r^^v^^r—^ ^ ? Â semihporoyia yahoo.com HAYAT EPİK TÎYATROSL MUSTAFA BİLGİN hayatepikia mynet.com IOTAP FUARININ AHA TEMAST. "KÜLTÜRDE S-ANATTA VE EDEBtYATTA KOfAŞULUK". KtTAP FUARINOAN yENI ÇIKMIS ÇOK KtTAP ALDIM ".. KOKUSU 6ELMİS CANTNIZ ÇEKMtŞTİR BU D<^ V • ıXKOMSULUK HAKKI K. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 27 Ekim unctcmumtaa-arikeuı.eom fRLANDAUN/M /IÇl/K GR£V/\. SASIM su/M£y, AÇIS*: GB£iff SOKIUMM S/MV F£tN'/AJ UPE/ZLK £7T7€/ // S/ZL/K HAze/esriMiK/ üyet.&eiMoeM sw/rj£y, /r/N/ yiL cpe/e tcefijri se<-£Dt'y£ KAM GeÇİCMfşr/'. /AtGİLlZ yâ>Ar£7VM/A/£' KA£fl 7TUTVZ- 8u YOt- -SfK PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Buluşmalar lstanbul Kitap Fuan ve lstanbul Sanat Fuan dört gündür büyük bir coşkuyla sürüyor. Her gün Istan- bul'dan ve lstanbul dışından on binlerce kitapse- ver, sanatsever Beylikdüzü'ne, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkez/'ne akın ediyor. Fuarlann bu yılki teması "Edebiyatta, Sanatta, Kültürde Komşu- luk". Belki biraz da bu temanın etkisiyle Kitap Fu- an'na bu yıl Ermenistan'dan, Azerbaycan'dan, I- rak'tan, Suriye'den, Yunanistan'dan, Bulgaris- tan'dan, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nden ya- yıncılar ve yazarlar katılıyorlar. Sanat Fuan ise Ro- ma Galericiler Birliği çatısı altında 22 sanat gale- risiyle Almanya ve Makedonya'dan birer ve yine Italya'dan iki galeriyi konuk ediyor. Konuk yayıncı, yazar ve sanatçılann sayısı yu- kandasaydıklanmlasınırlı değil; Romanya, Make- donya, Fransa ve Ispanya'dan da dostlanmız var fuarda. Bugün ise Kitap Fuan ziyaretçileri "Orta Avrupa Edebiyat Günü" başlığı altında bir dizi et- kinliğetanıkolacaklar. İki ayn açıkoturumdaAvus- turyalı, Polonyalı, Macar, Çek, Slovak, Sloven ve Türk yazarlar "Kültürierarası Işbiriiği", aynı ülke- lerden yayıncılar ise "Yayıncılararası Işbiriiği" ko- nusunu tartışacaklar. Aynca bu ülkelerden çeşitli yazarlar ayn bir salonda edebiyatseveriere kendi yapıtlanndan örnekler sunacaklar. • • • Görüldüğü gibi gerek Kitap Fuan, gerekse Sa- nat Fuan bu yıl, uzun zamandır sözü edilen ulus- lararası açılımı bir ölçüde de olsa gerçekleştiriyor. önümüzdeki yıl konuk yayıncılar, yazariar, sanat galerileri arasına Kafkas cumhuriyetlerinden ve çeşitli Asya ülkelerinden de katılanlar olacak. He- def, orta vadede lstanbul Kitap ve lstanbul Sanat fuarlannı Avrasya bölgesinin en önemli yayın ve sanat buluşmalanna dönüştürmek. • • • Yeniden bu yılki fuarlann başlığına, "Edebiyat- ta, Sanatta, Kültürde Komşuluk"a dönecek olur- sak... Sayın Prof. Semra Germarter'in lstanbul Sanat Fuan'nın "Eleştirmen Onur Odülü"nü aldı- ğı törende söylediği gibi komşuluk, aileden sonra en önemli iletişim alanını oluşturuyor. Türkiye ise birçok ülkeden farklı olarak "çok komşulu" bir ül- ke ve tüm komşulanyla çok eskilere uzanan kül- türel, tarihsel bağlan var. Ne var ki çeşitli neden- lerden ötürü bu ülkelerden birçoğuyla ilişkilerimiz zedelenmiş, yara almış. Edebiyat, sanat ve kültür ise sınırlar ötesi ya da sınır tanımayan, toplumla- n, halklan buluşturan, onlan binbirieriyletanıştıran, aralannda dostluk kapılannı açan, dostluklan pe- kiştiren kavramlar. Amerika Birleşik Devletleri'nin ve onun gözü dönmüş savaşçı başkanının tek egemeni olmak is- tediği, bunun için de hertüriü yola başvurduğu tek kutuplu dünyamızda banş ve dostluk her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Insanlık banş ve huzur içinde yaşamak istiyor. Komşuluk ise banş ve huzur dolu bir dünyanın kurulmasında en bü- yük rolü oynuyor. Dünyanın en huzurlu toplumla- n komşulanyla sorunlannı çözmüş, onlarla dost- luk bağlan kurup geliştirmiş toplumlar. Bizim gön- lümüzde de böyle huzurlu toplumlardan biri olmak yatıyor. Fuar buluşmalan da bu yolda atılan adımlara yalnızca bir katkı. (e-posta: dkavukcuoglu^j superon(ine.com) (Faks:0212-234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Eski Mısrr hükümdarla- nna verilen san. 2/ "Sü- sen" de deni- len, iri çiçekli ve kokulu bir 5 süs bitkisi... 6 Çabuk ve ko- -. 1 2 3 4 5 lay kavrayan. 3/ Osmanlı donanmasın- da bugünkü tümamırale eş bir rütbe..."Güzelliğin- — par'etmez ' Bu bendeki aşk olma- sa"(Âşık Veysel). 4/ Yürürken dayanmak için kullanılan kalın sopa... Kesilen ağa- cın yerde kalan kü- 8 tûkdibi. 5/Yeterince 9 aydınlık olmayan... Karadan havaya güdümlü bir föze. 6/Bir nesnenin uzayda kapladığı yer... Tantal elementinin simgesi. 7/Bir soru sözü... Başkalan- nın sırtrndan geçinen kimse. 8/Büyük, geniş, iri... Hatay ilinde bir ırmak. 9/ Aynı adlı bitkiden elde edilerek iç sûrdürücü olarak kullanılan bir madde. YUKARIDAN AŞAĞI\A: 1/ Iskambil kâğıtlanyla oynanan bir çeşit oyun. 2/ Gözün renkli bölümü... " — Ökten": Sinema yö- netmenimiz. 3/Eskiden hükümdara aynlan gemi... BhkeEdwards'ınyönettiğibirfılm. 4/Fotoğrafdu- yarlığını belirtmekte kullamlan sayısal değer... iri kemik. 5/ Sacda pişirilen bir tür uzun pide... Çöl- den esen rüzgâr. 6/ Algılanan nesnelerin temel ni- teliği... Uzaklık işareti. 7/Neon elementinin sim- gesi... Başka türden bir organizmaya yerleşerek yalnız ondan beslenen hay\ ansal ya da bitkisel or- gamzma. 8/Yaşh, ihtiyar... Isyankâr. 9/Mıznuz ve sevimsiz kimseler için kullanılan bir sözcük. ÜMRANİYE1.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÜK126 GEREĞÎNCE GAYRİMENKUL SATIŞİLANINDA DÜZELTMEİLAMDIR Dosya No: 2004 650 Talimat Müdurlüğümüzün yukanda numarası vazılı dosyasından satışa çıkanlan ve Cumhunyet Gazetesı'nın 13 Eylûl 2004 tanhlı nüsha- sında: lstanbul. Ümıanıye ilçesı, Hüseyınlı, 3 pafta, 317 parsel sa- yısında kayıtlı fabnka bınası ve bahçesıne ıüşkın olarak vayınla- nan satış ilanmda. satış şartlan madde 2'de satış bedelınin öden- mesine ılışkın olarak alıcıya venlebılecek sûre sehven 20 gün ola- rak belirtilmıştır Alıcıya venlebilecek sürenın 10 gün olarak dık- kate alınması ve ılanın bu şekilde dûzeltıldığıne ılışkın ılan tlKnun 126. maddesı gereğınce süresınde ılar edilmedigı için, ıhalenınaym yer\e saatlerde 8 11 2004 ve 18.11.2004 tanhlenn- de yapılacağı başkaca bılgı almak ısteyenlenn 2004650 Talımal sayılı dosya numarası ile Müdürlugûmüze başvurmalan ılan olu- nur 25 Ekim 2004 Basın. 48682
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle