Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1S EKİM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Bir örnek
daha
Hak-lş'in, iktidar
gücünü de kullanarak
önceOrman-lş'in,
ardından da Belediye-
iş'in üyelerine el atmak
istediği duyulmuştu.
Bu kez Petrol-lş
Başkanı Mustafa
Öztaşkın, kendi
işkollanndan bir
gelişmeyi aktardı:
"Manisa Organize
Sanayi Bölgesi'nde
kurulu Ülker grubuna
ait Polinas'ta çok
ı'lginç bir dunım
yaşanıyor. Bugünkü
fktidara yakınlığı ile
bilinen grvbun
desteğiyle sözleşme
yetkisi olmayan,
bakanlık kayıtlannda
dahi yer almayan bir
sendika kurvldu.
Işyerinde çalışan
işçiler. Hak-lş'e bağlı
Oz-Petrol-lş Sendikası
adını taşıyan bu
sendikaya işveren
tarafından zorla üye
yaptınldı. İşveren
güdümündeki bir
sendikayı kabul
etmeyen Polinas 'taki
494 işçi
arkadaşımızdan 318'i
Izmir şubemizde
örgütlendi.
Sendikamızdan istifa
etmeyen ve Öz-Petrol-
Iş'e geçmeyen 28
üyemiz de işten
çıkanldı."
IŞIK KANSU
Avrupa Birtiği'nin "iterleyelim beyler, ön
tarafboş" raporunun sonuç kısmında,
Türkiye'deki kamu kuruluşlannın
özelleştirilmesine "hız verilmesi"
isteniyor.
Çifte standardın bu kadanna da pes
doğrusu...
Dr. Serdar Şahinkaya, ilki 1996'da,
diğeri 2000'de olmak üzere iki kez
Mülkiyeliler Birliği dergisinde yayımlanan
makalesinde, "Avrupa Topluluğu'nun
kamu gihşimciliğine ilişkin politikalan"n\
irdelerken topluluğun resmi gazetesinin
18 Ekim 1991 tarihli sayısında yer alan
bir "duyuru"dan söz etmişti. Duyuruda,
"her üye ûlkenin kendi kamu
sektörünün büyüklük ve niteliğini
Bize Gelince..,seçmede ve bunu zaman içinde
değiştirmede özgür" olduğu
vurgulanıyordu. Hatta, kamu
girişimlerinin "kâr dürtüsü"ne dayalı
olmayan işlevleri de sıralanıyordu:
- Üye ülkelerde kamu girişimleri
"ekonominin lokomotifi" olarak işlev
görebilirler; bu çerçevede durgunluktan
kurtulma, güçlük içindeki sanayilerin
yeniden yapılanması ya da bölgesel
gelişme için etkin olabilirler.
- Kamu girişimlerinin geri kalmış
bölgelerde yüksek maliyet ve
gereğinden fazla istihdam ile çalışma
durumunda kalmalan tümüyle ticari
amaçlarla çalışmalannı engeller ki böyle
bir olgu bile komisyon tarafından
"topluluğun çıkanna" sayılacaktır.
Serdar Şahinkaya, makalesinde
"Duyuruda belihenen bu noktalar,
yatınmcılık ya da rekabet kurallannın
geçerii olmadığı durumlan gösteriyor"
yorumunu yapmış ve eklemişti:
"Bu durumlardaki kamu girişimlerinin
'yardım alabilir' bir özellik kazanacağı,
bu düzenlemede vurgulanıyor."
Avrupa ülkeleri için "ekonominin
lokomotifi" ya da "topluluğun çıkanna"
olabilen kamu girişimleri niçin Türkiye'de
hızla özelleştirilecekmiş, anlamak olası
değil...
Bir argo deyim var, AB'nin çifte
standardına cuk oturuyor:
"Bize gelince lo lo..."
Yerele "ulusal
demokratik" bakışla
yaklaşmayı, "etkili, özgür, ~*
eşitlikçi" katılımcılığı
güçlendirmeyi amaçlayan
Yerel Yönetim Araştırma
Yardım ve Eğitim Derneği
(YAYED) kuruldu.
Prof. Dr. Birgül Ayman
Güler'in başkanlığı, Ismail
Bingöl'ün başkan
yardımcılığını, Deniz Sayın'ın
genel sekreterliği, Ahrnet
Dursun Yılmaz'ın da gene!
saymanlığı üstlendiği
YAYED'in Vedat Dalokay
Salonu'nda düzenlediği
kuruluş kokteyli, beklenenin
Yerele 'ulusal demokratik
1
bakış
de üzerinde ilgi çekti. Çok
sayıda belediye başkanı,
milletvekili ve akademisyenin
katıldığı gecede YAYED
Başkanı Güler'in konuşması,
adeta efsunlanmış topluma
bir "gözlerini aç" çağnsı
gibiydi:
"Inanılmaz özelleştirmeci,
ulusal özden yoksun
politikalar devreye sokuldu.
Tasahanan bir gelecek var,
apaçık görülüyor. Bu, ûniter
yapı yerine federatif,
memleketi açık pazara
dönüştûren, holding
yönetimine dayanan yerel
yönetim oluşturmaya talip
bir yapıdır. Yerelleşin,
özelleşin, esnekleşin."
Güler, YAYED'in bu talepleri
tümüyle reddettiğini belirtip
derneğin geleceğini özetledi:
"Küresel mali kurumlann,
çokulusulu şirketlerin
talepleri için değil, ülkenin,
yurttaşlann, halkın ihtiyaçlan
için kuruldu derneğimiz. En
partak beyinlerimiz küresel
mali kurumlann o kadar
hizmetine koşulmuş ki biz,
halk için altematif
geliştirebilecek bir nefes
alanı olmak istiyoruz.
Adil bir vergileme, yaygın bir
kamu hizmeti alanı yaratma,
yurttaştara duyarlı bir
yönetim anlayışı, iş güvenceli
ve örgütlü bir istihdam
anlayışıyla yeni yasalan
değerlendirmek de
görevimiz."
YAYED'e ulaşmak isteyenler
için adres verelim:
"ZJya Gökalp Caddesi No:
30 0:22 06420 Kızılay/
ANKARA. Web adresi:
www.yayed. org "
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Kamu Personel Yasa Taslağı:
Basamaklar ve Göstergeler
Günümüzde, kamu personeli çeşitli personel yasalanna bağ-
lı olarak görevlendirilmiştir. Bu yasalar:
1) 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası, 2) 926 sayılı Türk Si-
lahlı Kuvvetleri Personel Yasası, 3) 2802 sayılı Hâkimler ve Sav-
cılar Yasası, 4) 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Yasası, 5)
3466 sayılı Uzman Jandarma Yasası'dır.
Bu yasalann uygulandığı kamu personeline ödenen görev ay-
lıklan, çeşitli ödemeler toplamından oluşmaktadır. Bu ödeme-
ler üç ana grupta toplanmaktadır. Bunlar kısaca,
A) TC Emekli Sandığı'nca kesenek alınan ve Sandıkça, bağ-
lanan emekli aylıklanna yansıyan ödemeler,
B) TC Emekli Sandığı'nca kesenek alınmayan ve emekli ay-
lıklanna yansıyan ödemeler (makam tazminatı, temsil tazmi-
natı ve görev tazminatı),
C) TC Emekli Sandığı'nca, kesenek alınmayıp, emekli ay-
lıklanna da yansımayan ödemeler (özel hızmet tazminatı, iş güç-
lüğü zammı. iş riski zammı, temininde güçlük zammı vb, faz-
la çalışma ücreti, kira yardımı vb.)
Bu ödemelerden Emekli Sandığı'nca kesenek alınan ve emek-
li aylıklanna da yansıyan ödeme birimleri:
1) Genel Gösterge Aylığı, 2) Ek Gösterge Aylığı, 3) Kıdem
Aylık, 4) Taban Aylık, 5) Özel Tazminaftır.
1) Genel Gösterge Aylığı: 657 sayılı Devlet Memurlan Ya-
sası'nın 43. maddesine ekli 15 derece ve 9 kademeden oluşan
Aylık Gösterge Tablosu'nda yer alan 126 göstergenin "genelkat-
sayT ile çarpımı sonucu "Genel Gösterge ayhğı" hesaplanmak-
tadır. Bu tablodaki en küçük gösterge 15. derece 1. kademeye
ait 500 sayısıdır. En büyük gösterge ise 1. derecenin 4. kade-
mesine ait 1.500 sayısıdır. Bütün personel yasalan için. bu "Ay-
lık Gösterge TaMosu" uygulanmaktadır.
2) Ek Gösterge Aylığı: Her personel yasasının kendine öz-
gü "Ek Gösterge Cetveti" vardır ve ek gösterge aylıklan da bu
cerveldeki sayılarla genel katsayı çarpılarak "ek gösterge ayb-
ğı" hesaplanır.
3) Kıdem Aylık: Tüm kamu görevlilerinin bir kıdem yılına,
20 gösterge sayısı verilmektedir. Ancak, en yüksek kıdem ay-
lık göstergesi, 25 yıl karşılığı 500 sayısıdır. Kıdem aylık gös-
terge sayısı ile genel katsayı çarpılarak, "kıdem ayhk" hesap-
lanır.
4) Taban Aylık: Personel yasası kapsamındaki, bütün kamu
görevlileri için tek bir "taban aytak göstergesi'' vardır ve bu da
1.000 gösterge sayısıdır. Tavan aylık, taban aylık göstergesi ile
ikinci bir katsayı olan "taban ayhk katsayısı"nın çarpımı sonu-
cu bulunur.
5) Özel Tazminat: Başbakanlık müsteşannın, genel aylık gös-
tergesi olan 1.500 ile ek göstergesi 8.000'in toplamı olan 9.500
göstergenin, genel katsayı çarpımı bulunan tutar, kamu görev-
lilerinin ek göstergelerine göre en çok yüzde 240'ı oranında,
en az yüzde 40' ı oranında olan kısmı "emekM aylıklanna" yan-
sıtılır.
Görüşümüze göre Genel Aylık Gösterge Tablosu ile ek gös-
terge cetvellerinin yerini, Kamu Personel Yasası Taslağının 117.
maddesinde yer alan ve 9 basamaktan oluşan "Temel Ayhk
Gösterge Cetveli" alacağa benzemektedir.
TEMEL AYLIK
Basamaklar
I Basamak
2. Basamak
3. Basamak
4. Basamak ]
5. Basamak
6. Basamak
7. Basamak
8. Basamak
9. Basamak
Göstergesi
12.500
12.700
13.100
13.700
14.500
15.500
16.700
18 100
19 700
GÖSTERGE CETVELİ
Kıdemi
OYıl
3 Yıl
6 Yıl
9 Yıl
12 Yıl
15 Yıl
18 Yıl
21 Yıl
24 Yıl
Katsayı
3S.610
38.610
38.610
38.610
38.610
38.610
38.610
38.610
38.610
Temel A\hk
482.625.000
490.347.000
505.791.000
528.957.000
559.845.000
598.455.000
644.787.000
698.841.000
760.617.000
TC
TEKKEKÖY ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 2002-46
Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/46 Esas,
2003 54 Karar sayılı ilamı ile Samsun ili, Tekkeköy ilçesi Yazı-
lar köyü cilt: 39, hane: 3, bsn: 222'de nüfusa kayıtlı Selim ve
Ayşe'den olma. 09.09.1979 doğ.lu, Cem Aydın'ın nüfustaki adı-
nn Yusuf olarak tashihen tesciline karar verilmiş olup, işbu ka-
rar ilan olunur.
Basın: 46607
Ureticinin sesi
Türkiye Tanmcılar Vakfı
Başkanı Abdullah
Aysu, Şarköy ve
çevresindeki köyleri
dolaşmış, üzüm
üreticileri ile görüşmüş.
Ses alma aygıtına
kaydedilmiş çığlıklan
dinletti bize.
Aysu, söze girerken bir
üzüm üreticisine
"Ûzümlerinizi kime,
kaça satıyorsunuz" diye
sormuş sadece. Aldığı
yanıt şöyle:
"Sokağa salınmış
başıboş hayvan gibiyiz.
TEKEL'in şarap fabrikası
özelleştirildi, üzümü
alan yok. Fiyatlar düştü
düşmesine de alan yine
yok. Başlangıçta da biz
de TEKEL fabrikası
özelleştihlsin diyorduk.
Orada çalışan işçiler 1-
1.5 milyar lira maaş
alıyor dedik,
özelleştirmeye karşı
çıkmadık. Fabhka
özelleştihldikten sonra
orada çalışanlara bir
yerierde iş verildi, onlar
işsiz kalmadı, ama biz
tüccann kucağına
düştük. 'Üzümümüzü
alın' diyoruz, 'Şimdiye
kadar kime
satıyordunuz?' diye
soruyohar. 'TEKEL'
deyince de, 'Gidin
TEKEL'e satın o zaman'
diyohar."
Aygıttaki ses kınlıyor,
titrergibi oluyor o an:
"Bizimle dalga
geçiyohar..."
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakn turk.net
H A R B Î SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com
BULUT BEBEK MRAYÇÎFTÇI bulutbebekuhotmail.com
HAYAT EPÎK TÎYATROSU MUSTAFA BÎLGIN hayatepik(g mynet.com
B U G U N MÜMTAZAR1KAN 18 Ekim ıctnc.mumtaz-nrikan. com
MACAR YAZARI T/BOR DERY..
1834 'TE 8USÜM, ÜNLÜ MAO4/e X4ZAIZ( n8OR
POĞMUŞTU. \SARUta.< BİR AİLEMİU ÇOCUĞu OLM4-
StMA KARŞtN, DAU4 İUC GEMÇLİ*; y/LL^ISfNOA /ŞÇf
LEHE rAK/MUK Di/yMi/Ç, /H4G4& KOMÜMST fHlÇn
Sİ'NE 6İgMİf?İ. ÖMCELEBİ Bü UĞUGOA KAI/6A t/E-
/, İ9SO'L££OE G£JfAJtE
SONRA gA&rŞL4MMrŞTt.
DöfiJEM,
GOLÜ S£-
, DAHA
fS£
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
"AB Mutluluğun
Adresi Olamaz!'
Geçen haftayı seminerlerde geçindim. Yurtiçi ve yurt-
dışında; her yerde Türkiye tartışılıyor. llginç olan, te-
mel biryaklaşım değişikliği var. Kimseartık: "Müza-
kereler açılır mı, açılmaz mı?"y\ tartışmıyor. Bu ko-
nu geride kalmış. "Müzakereleraçıldıktan sonra Tür-
kiye neyapmalı? Müzakerelere nasıl hazırianmalı?"
Bu konuşuluyor.
Bu, her şeyden önce çok ciddi bir "eşik atlaması".
AB tartşmalannda şimdjye kadar Türkiye hep uzak bir
masal ülkesi gibiydi. "Üyelik perspektifi", belirsiz bir
gelecek için söz konusu olan elle dokunulamayan, göz-
le görülmeyen bir "varsayımdan" ibaretti. Bugün bu
varsayımdan on yıl içinde gerçekleşebilecek "somut
bir olasılık" olarak bahsediliyor. Fransız Parlarnento-
su'ndaki tartışmalara ve "llerieme Raporv'ndaki" açık
kapılara rağmen.
AB için yeni bir strateji gerekiyor
önce Brüksel. Hafta'nın ilk durağı, Brüksel'e yaptı-
ğımız "Türkiye-AB Kadın Girişimi" çıkartması oldu. Tür-
kiye'deki kadın mücadelesinin önde gelen isimleri ve ka-
dın NGO'lann temsilcileri, Arzuhan Yalçındağ'm baş-
kanlığında kurulan birekıpie bir araya gelerek-aylarsü-
ren bir çalışma sonunda- bu girişimi örgütledi. Amaç:
Türkiye'yi yalnız "erkekyüzüyle" tanıyan AB çevreleri-
ne, ülkenin dinamik "sivil toplumyüzünü" ve "kadın çeh-
resini" göstermekti. Mekân olarak "Analar, Tannçalar,
Kadın Sultanlar" sergisinin (tek kelimeyie muhteşem!)
yapıldığı Brüksel Güzel Sanatlar Sarayı seçildi. AB'li ka-
dın politikacılar. akademısyenler, gazeteciler, politikacı-
lar, parlamenterlerle gün boyu süren bir sempozyum-
da bir araya getdik ve ilk kez "kadın kadına" eteğimiz-
deki taşlan döktük.
Sevgıli Zeynep Oral, sütununda uzun uzun yer ver-
diği için ben bir kez daha burada aynntıya girmeyece-
ğim. Dikkat çekici iki ana başiık var yalnız. Bunlar he-
men Brüksel dönüşü Istanbul'da katıldığım "British Co-
uncil" seminerinde de ele alındığı için, bir kez daha vur-
gu yapmak istediğim konular
1. "Avrupa sizi tanımıyor. Tanrtım girişimlerine
ağıriık vermeli ve düzenli bir biçirnde bu çabayı sür-
dürmelisiniz!" 'Bizi tanımayan eski krta"\\e bundan böy-
le "kader b/r//ğ/" yapmayı ve "kadehmizi birteştirmeyi"
düşündüğümüz için, bu konu artık her yerde karşımıza
çıkryor ve ivedi bir eylem planı bekliyor.
2. "Duygusal, tepkisel olmaktan kaçının. Serin-
kanlılığınızı koruyun. Bundan sonra yapabitecekle-
rinize bakın!"
Avrupa Parlamentosu üyesi Emma Bonino Brük-
sel'de bunu en çarpıcı biçimde dile getirenlerdendi:
"Tamam. Türkiye'nin AB ûyeliği konusunda kimse is-
tekli değil" dedi, Bonino mesela: "Ama ne çıkar? Av-
rupa mutluluğun adresi değil ki... Avrupa hukuk dev-
leti ve daha geniş yurttaşlık haklan demektir. Avrupa
bizi istemiyor diye bu hedeften vazgeçmeyin. Müza-
kereler uzun sürecek ve Avrupa da bu yolun sonunda
değişecek. Önemli olan tarbşmaya bir akıl boyutu ge-
tirebilmekte!"
AB diplomasisi için yeni 'taktikler'
Istanbul'a dönüşümde Lord Hannay ve Joost La-
gendijkde benzerşeylersöyledıler. Ingiltere'nin eski BM
temsilcısi Lord Hannay: "Sakın rest çekmeye falan kalk-
mayın!" dedi: "Ama sizi başlanndan atamayacaklannı
anlamalılar. AB'ye girmeden biz de Fransa'dan iki kez
vetoyedik. Bunun üzerine yaptığımız şey, 'Hayır'yan/-
tının kabul edilebilir bir seçenek olmadığını dayatmak
oldu. Bu bir sinir harbidir. Kontrolünüzü kaybetmeye-
ceksiniz. Komisyon raporunu üstünüze alınmayın. Ra-
por sizin hakkınızda da olsa; muhatabı AB üyeleri, siz
değilsiniz... Siz yalnız sizi muhatap alan şeyleri kale
alın. Doğrudan muhatap olmadığınızyerde, muhatap-
mışsınız gibi davranırsanız AB ile kriz çıkar. Bu da kar-
şıtlannıza yarar. Bırakın 25 ülke aralannda hesaplaşsın.
Siz bundan sonraki diptomasinizi aralıktaki zirve kara-
nnı etkilemek için yürûtün!"
Londra'nın etkin düşünce kuruluşlanndan "Centre
For European Reform" ile "British Councir'm Istan-
bul'da düzenlediği toplantıda söz alan AB Karma Par-
lamenter Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk da, Han-
nay gibi tıpkı, Ankara'ya "raporu değiştirmeye çalısmak-
tan vazgeçmesini" salık verdi. "AB diplomasinin altın
kuralını" yalnızca "e/cte edebilecek ve farkyaratılabile-
cekşeylerinpeşinedüşmek"şe\<}\n<ieözetieyen Lagen-
dijk; Ankara'nın bundan sonraki hedefini "tam üyeliğe
yönelikbirmüzakeretarihialmak"şek\ındelan\m\ama-
sı gerektiğini belirttı.
Ali Babacan, Kemal Derviş, AKP Genel Başkan
Yardımcısı Murat Mercan, AB Genel Sekreteri Mu-
rat Sungar gibi üst duzey isimlerin de katıldığı top-
lantının en ilginç oturumlanndan biri de Brüksel'de
de çok konuşulan "tanıtıma" aynlmıştı. Bu konu bir
başkayazıya...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAıS
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDAN
SAĞA:
1/ Genişleme,
yeni boyutlar
kazanma...
Derviş selamı.
2/ Beyoğ-
lu'nun eski
adı... Leyleğe
benzerbirkuş.
3/ Radon ele-
mentinin sim-
gesi... Anado-
lu'nun kırsal
kesiminde erkekler
arasında düzenlenen 1
yârentoplantlannave- 2
rilen ad. 4/Eski Yunan 3
kentlerinde pazar ye- 4
ri. 5/ "—- Tüfekçi": 5
Halk müziği sanatçı- 6
mız... Bir yerde biri- 7
ken sıvılan dışanya 8
akıtmakta kullanılan 9
oluk ya da boru. 6/
Düşmanlık. 7/Kalınbükülmüş sicim... Ateş... îstem
dışı yapılan hareket. 8/ Bir Avrupa ülkesinin para bi-
rimi... Çıplak vücut resmi. 9/ Pamuktan dokunmuş
basma... Istek, amaç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Yanş atlannm bakımryla yükümlü ve antrenman için
zaman zaman onlara binebilecek yetenekte seyis. 11
Çalgı eşitliginde oynamayı meslek edinmiş kadın...
Süs için yapılmış giysi kıvnmı. 3/Şarkı, türkü... Ye-
niçeri kışlası... Köpek. 4/ Kanada'nın kuzeydoğu-
sunda büyük bir yanmada. 5/ Bir haber ajansının
simgesı..."—- evladı bıkmamış cidden'Ne ezümek,
ne hakkı ezmekten" (Tevfık Fikret). 6/Rus köylü top-
luluğuna verilen ad... Tuzağa düşürülen şey... Bir cet-
vel türü. II Asfalt yolun yan tarafindaki toprak bö-
lüm. 8/ Kurnaz ve cin fikirli kimse... Avrupa'da bir
İjaşkent.Ç/Bıkkınlık... Küçük agü. -
M
A
L
A
K
•
E
K
A
L
A
R
A
|
A
S
U
R
E
T
|
P
I
Y
A
Z
A
V
|
K
A
R
A
S
U
S
•u
R
|
A
K
•K
P
E
K
LLJ
N
T
|
B
U
0
K
A
P
I
|
K
U
L
L
A
L
•V
I
0
L
A
II
R
A
İ0
Ğ
L
A
K