Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 31 OCAK 2004 CUMARTESİ
3 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
llsa-pjl Y 7 Sınop Y 10 Adana Y 14
lEiıre PB 2 Samsun Y 11 Mersin Y 14
Y 10 Trabzon
Çfrakole Y 7 Gıresun
iznr Y 12" Ankara
_B 11 Dıyarbakır Y 10
_B W Şanlıurfa Y 10
Y 5 Mardın
Y 10 Eskışehır K 2 Siirt
Y 12 Konya K 5 Hakkâri B -4
Omzli Y 10 Sıvas K 4 Van
?:rgjdak Y 9 Antalya Y 13 Kars B -5
Bcıtıjn bolgelenmız çok bu-
lutlu, Marmara nın guney
ve doğusu, Ege, Akdenız
Iç Anaddu, Bab ve Orta Ka-
radenız. Doğu Anaddu'iun
batısı ıle Guneydoğu Ana-
dolu Bolges. yağ şlı geçe-
cek. Hava sıcaklığı bıraz
azalacak Ruzgâr, kuzey ve
doğu. yurdun dogu kesım-
lennde guney ve doğu yon-
lerden orta kuvvette yur-
dun kuzeybatı kesımlenn-
de kuvvetlı oiarak esecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
-3
-2
-3
13
11
10
9
8
Münıh B 7 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
K
B
Y
PB
PB
PB
PB
Y
4
3
9
3
co
3
12
11
Y 10 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
K
PB
PB
Y
B
K
B
PB
-1
5
14
7
10
-4
2
19
Y 12
f^t, Parçaıı bulutlu Ss u
* Bu'utl'j k Cok Djlutlu ı Yagmuru s Kartı _ ; SUIL ka' > Gok guıultulu
C r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
U Baştarafı 1. Sayfada
/ertaşım 'kolaylaştırıcı' sözürtü beğeniyor" diye
heff aJaya aldıktan sonra arabuluculuğu üstlen-
rreyeceğini söyledi.
RTE'nin arabulucu hamle&ini irdeleyen Bay-
kal "Ortada dört tarafvar. Biz 'Bir arabulucu ver'
c///e ABD'ye gidiyoruz. ABD ne diye verecek?
Ytnanistan, Annan. BM, Ru.-n yönetimi ne di-
yecek?" diye sordu ve soruyu yanıtladı:
'Yapılmış bir plan, bir sür&ç, bir çalışma var.
'A-abulucu ver' demek safiyane bir şey".
Safiyane bir şey demek, aüınan sonuç karşı-
sında galiba haflf kalıyor. Ama ne gam! Bizim iki-
li at yarışlarındaki burun farkıyla biten koşuların
foto finişle sonuç saptayan yöntemine kaptırdı
kendini.
Yunanistan'dan ve Güney Rumlarından bir
adım ötede olmak için çırpınıyorlar. Çırpındık-
ça. örnegin arabuluculukta olduğu gibi, kimi ko-
nularda batağa saplanma olasılığı giderek artı-
yor.
- * • •
RTE'nin -Gül'ün tezgâhladığı- bir adım önde
olma politikası, Kıbrıs görüşrneleri başladığı za-
man hangi yaşamsal konularda ne ölçüde
ödünler verecek, göreceğiz.
Arabuluculuk gibi, MGK'de görüşülmeyen,
karara bağlanmayan bir başka ama daha da
önemli, sorunun çözümünde anahtar nitelikli bir
konu var ki, hâlâ önümüzü görmeyi engelliyor.
RTE'nin gizlediği ver kurtuJ politikasını olan-
ca güçleriyle destekleyen kimi medyatik yala-
kalar, bir süredir, BM Genel Sekreteri'nin taraf-
ların uzlaşamadığı konuları planın boş sayfala-
rına yazacağını, bu rnetni taraflar referanduma
sunacaklarını taahhüt ederlerse görüşmeleri
başlatacağını içeren dayatmasını RTE'nin Da-
vos'ta kabul ettiğini savunuyorlar, RTE de -za-
ten ne idüğü belirsiz- "tek bir koşulla" diyor:
Rumlar da Annan'ın önşartında mutabık kalır-
larsa!
RTE, daha önceki açıklamalarında başka tür-
lü konuştu. Çözümde anlaşmak koşuluyla Rum-
larla mutabık kalınacak bir tarihte elbette refe-
randuma gidileceğini söyledn. Oysa, son açık-
lamalar eski söylemleri yalamlar nitelikte.
BM Genel Sekreteri ile görüştükten sonra pla-
nı koşulsuz referanduma göt ürmeyi kabul edip
etmediğini soran Reuters muhabirine RTE;
olumlu yanıt vererek söylenenleri doğruluyor.
Bu kadar önemli bir konu gjünlerdir enine bo-
yuna tartışılmasına karşın, RTE de Gül de su-
suyor.
• • •
Plandayeralmasını isteyeceğimiz temel öğe-
lerin başında; iki egemenliğim güçlendirilmesi,
sınır düzeltmeleri, Güney'den Kuzey'e göçün
sınırlandırılması, garantörlük, askersayısının 10
binde tutulması geliyor.
Görüşmelerde Rumlann öteden beri karşı çık-
tığı temel isteklerimizi Papadopulos'un kabul
edeceği varsayılabilir mi? Annan Planı'nın ruhu-
na ve temel felsefesine karşı çıktığı savıyla Ge-
nel Sekreter'in Türkiye istedi, ama Rumlara ka-
bul ettiremedi, diye görüşmelerde reddedilen
önerilerimizi titizlikle savunduğu planına alma-
sı, boş sayfalara yazması olası mı?
• • •
Ver kurtulcu olmadıklarını, ayrı bir din ve ayn
bir dilden oluşan KKTC'nin haklarını sonuna ka-
dar koruyacaklannı söyleyen., söylemek ne de-
mek, yazılı konuşmalarında rtükümet adına gü-
vence veren RTE, Davos'ta Annan'a malum ha-
ber istikametinde söz verdiyse...
Bu demektir ki; Baykal'ın altını çizdiği gibi dış
politikada büyük kırılma gerçekleşiyor ve RTE
ile Gül, ver kurtulun baş mimarian olarak tarihe
geçmenin eşiğinde bulunuyor.
Ada gerçeklerinde çözümANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, Kıbns konusunda
temennısinin "ada gerçekleri"
göz öaünde tutularak en kısa sü-
rede çözüm olduğunu bildirdi.
Sezer, Cumhurbaşkanlığı Dışiş-
len Danışmanı ve Özeî Kalem
Müdürü Sermet Atacanlı aracı-
lığıyla yaptığı açıklamada, Tür-
kiye'nin Irak ve Kuzey Irak'a yö-
nelık politikalannı oradaki bazı
gruplann çıkışlanyla değiştirme-
sinin söz konusu olmadığına dik-
kat çekti. Sermet Atacanlı, dün
Çankaya Köşkü'nde düzenledığı
basın toplantısında gazetecilerin
gündeme ilişkin sorulanm yanıt-
ladı. Atacanlı, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ın ABD temas-
lan hakkında bilgi aldıklannı, ay-
nntılı bilginin ziyaret sonunda
sunulabıleceğini belirterek gö-
rüşmelerin Türk- ABD ilişkileri-
ne yararlı olmasını ümit ettikle-
rini söyledi Atacanlı, "Sayın
Cumhurbaşkanı, Kıbns konu-
sunda 1 Mayıs'a kadar çözüm
bulunabileceğine inanıyor mu"
sorusuna. şuyanıtı verdi; "Tabii
ki bizim temennimiz, arzumuz
budur. Türkiye olarak bunu da
hep söyledik. En kısa sürede
Kıbrıs sorununa adadaki ger-
çekler temelinde, hakça, kalıcı
bir çözüm bulunması, Türki-
ye'nin ve KKTC'nin öteden
beri dile getirdiği ve son hafta-
larda da özellikle vurguladığı
bir keyfiyettir. Bu amaçlaTürk
tarafı adeta donmuş durumda
olan BM miizakere sürecinin
yeniden canlandınlması konu-
sunda yapıcı adımlar atmıştır.
Bu adımlar uluslararası cami-
ada genellikle olumlu karşılan-
mıştır. Türk tarafının bu yapı-
cı tutumunun karşılık görerek,
çözüm yolunda hızla ilerlenil-
mesi tabii ki bizim temenni-
mizdir."
BM Genel Sekreteri'nin iyi ni-
yet misyonu çerçevesinde taraf-
lan bir araya getirme sürecinin
beklenmesi gerektiğini vurgula-
yan Atacanlı, "Gelişmelere gö-
re Türk tarafı atılabilecek ila-
ve adımlan atmaya hazır oldu-
ğunu beyan etmiştir" dedi.
Kuzey Irak'taki bazı gruplann
son dönemdeki açıklamalannın
anımsatılması üzerine Atacanlı,
şu değerlendırmeyi yaptı: "Bu
konudaki bilgiler bize de ulaşı-
yor. Cumhurbaşkanımız da bu
gelişmelerden bilgilendiriliyor.
Kuzey Irak ve Irak konusun-
daki görüşlerimiz malum. Bu
görüşlerimizde bir değişiklik
olmadığı gibi, bir değişiklik ol-
ması da beklenmemelidir. Tür-
kiye, Irak'a ve Kuzey Irak'a
yönelik politikasını herhalde
oradaki gruplann bu tür çıkış-
lanyla yönlendirecek ya da de-
ğiştirecek değildir."
Kıbrıs satrancı• Baştarafı 1. Sayfada
Annan'ı telefonla aradı. Ancak
Annan, Povvell'a; çok yorgun
olduğunu. Avmpa'dan henüz
döndüğünü, bu nedenle Kıb-
ns'a ilişkin konuyu daha sonra
görüşmek istedığını aktardı.
Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül, Washington'da bir araya
geldiği Po\vell"a Annan ile gö-
riişüp görüşmedığını sordu. Po-
vvell, çok yorgun olduğunu söy-
leyen Annan ıle aynntılı görü-
şemediğıni, daha sonra yeniden
temasa geçeceğıni aktardı. .An-
cak Annan'ın Türk tarafının bu
yöndekı girişimlerinden rahat-
sız olduğu ifade edilıyor. Kıb-
ns Özel Temsilcisi De Soto'dan
çok memnun olduğunu dile ge-
tıren Annan, kendisıne yardım-
cı olacak yeni bir isım arayışın-
da olmadığını, De Soto'nun ko-
nu>xı başından ıtıbaren takıp e-
den uzman bir kişi olduğunu
vurguluyor.
Powell geride duruyor
ABD Dışişlen Bakanı Po-
well, Kıbns'ta BM çözüm sü-
recıne zarar vermemek ve ge-
nel sekreteri karşısına almamak
için Türkiye'nin arabuluculuk
önerisine olumlu yanıt vereme-
di. Ancak Powell'ın, müzakere-
lerin tıkandığı noktalarda tüm
ekibiyle birlıkte de^eye girme
sözü verdığı öğrenildi.
Diplomatik kaynaklar, Kıb-
ns'ta müzakere takviminin he-
nüz netleşmediğını belirtirken
BM Genel Sekreteri'nınYuna-
nistan ve Kıbns Rum yönetimi
ile yapacağı göriişmelerin bü-
yük önem taşıdığını kaydedi-
yorlar. ABD yönetimi, Türki-
ye'nin arabuluculuk önerisini
karşılayamasa da, müzakerele-
rin yeniden başlaması için Yu-
nanistan ve Kıbns Rum liderli-
ği üzerinde baskısını arttınyor.
.ABD'nin,Anann'ın müzakere
koşullannı yumuşatması için
de telkinde bulunabileceği be-
lirtiliyor. Washington kulisle-
rinde Kıbns müzakerelerinin 9
Şubat'ta başlaması için çalışıl-
dığı konuşuluyor
'Taraflarla görüşeceğim'
Annan, Kıbns müzakerelen-
ni yeniden başlatmadan önce
Kıbns Türk tarafı ve Atina'yla
görüşmesi gerektiğini söyledi.
Annan, "yeterince hızlı hare-
ket ederek herkesle temas ha-
linde olacagınr da belırtti.
Annan'ın gelecek hafta
Kıbns'ta taraflara şartlı bir
görüşme daveti göndermesi
bekleniyor. Davette. göriiş-
melerin başlayabilmesi için,
taraflann uzlaşma olsa da ol-
masa da Annan Planfnı refe-
randuma götüreceklerine iliş-
kin taahhütte bulunmalannın
isteneceği belirtildi. Kıbns
Rum kesimi lideri Tasos Pa-
padopulos ise koşullu göriiş-
meden yana olmadığını açık-
larken Annan'ın "boşluklan
doldurmasını" da reddetti.
Brüksel'de önceki gün An-
nan ile görüşen Papadopulos
dün de AB Komısyonu Başka-
nı Romano Prodi ile bir araya
geldi. Görüşmenin ardından
Prodi, Kıbns sorununun çözü-
mü için .Annan'ın çabalanna
desteği sürdüreceklerini, çö-
züm halinde kuzeye maddi yar-
dım sağlayacaklannı yineledı.
Papadopulos'un Prodi ile gö-
rüşmesi, Türkiye'nin ABD'de-
ki girişimlerini "boşa çıkart-
ma" çabası olarak yorumlandı.
Tolon, kadın kuruluşlarımn temsilcilerine plaket verdi. (AA)
OrgeneralHurşit Tolon:
Sö'zlerimin arkasındayım
tZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Ege Ordu Komutanı
Hurşit Tolon, Kıbns'ta "ver
kurtul" politikasını savunanla-
n hedef alan sözlerinin arka-
sında olduğunu belirterek "ba-
zılannın ya okuduğunu anla-
madığını ya da anlamasına
rağmen eksik yonımladıkla-
nnı" söyledi.
tzmir'deki 23 kadın kuruluşu,
Tolon'u ziyaret ederek destek-
lerini sundu.TürkKadınlarBir-
liği Başkanı Şermin Akman,
Kıbns'a ilişkin sözlerinden son-
ra Orgeneral Tolon'u eleştiren-
leri kınadıklannı belirterek
"Avrupa Birliği'ne tüm Tür-
kiye halkı girmek istiyor. A-
ma kendi ülkenıizden, bayra-
ğımızdan, hele hele Kıbns'tan
ödün vermeden AB'ye girmek
istiyoruz'Miye konuştu.
Orgeneral Tolon ise "sözle-
rinin yanlış anlaşıldığını söy-
lemediğini" belirterek "Ya
okuduklan tam anlaşümadı,
ya da anlaşılmasına rağmen
eksik ya da yanlış yorumlan-
dı" dedi. Bazı konulann "söy-
lenen şeklin dışında anlama
taşındığını" vurgulayan Tolon,
şunlan söyledi: "Biz adil, hak-
ça, kalıcı ve barışçı çözüm
içinde olanlara bir söz kullan-
madık. Sözüm 'Bu bize yük-
tür. Bundan vazgeçelim' diyen-
ler varsa onlaraydı."
Ziyaret sırasmda kadın kuru-
luşlan üyesı Aysel Hitay, Or-
general Tolon'a bir "Atatürk
Çiçegi" ile gazetelerde Tolon'u
öven haber kupürlerini sundu.
Orgeneral Tolon da üyelere, Ege
Ordu Komutanlığı ambleminin
bulunduğu plaket verdi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
gerçek biline biline 28 Mart seçimlerine solun sa-
ğa değil de birbirine rakip olarak çıkmaya hazır-
landığını görüyoruz.
önce SHP'nin başını çektiği arayışı irdeleye-
lim, sonra CHP'ye geçelim...
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ın aylar
süren gırişimiyle SHP, DEHAR ÖDR EMER SDP
ve ÖTP yerel seçimlerde birlikte hareket etme ka-
rarı aldılar. SHP son seçıme örgütlenmesini ta-
mamlamamış olduğu için katılamadı. DEHAP dı-
şındaki partilerin oy oranları ise "binde" ile ifade
edilıyor. Bunu kesinlikle bir küçümseme amacıy-
la vurgulamıyoruz. Kimi partiler vardır ki, aldığı oy
oranı önemli değildir. Bu partiler düşüncelerini
topluma yansıtmayı, ülke sorunlarının çözümü
üzerine tezler üretmeyi seçimin önüne koymuş
olabilirier. Vurgulamak istediğimiz şu:
"Solda birlik" diye ilan edilen adımın özünü,
yüzde 5-6 oy potansiyeline sahip DEHAP'ı binde-
lik partılerle süslemek oluşturuyor!
DEHAP zaten Güneydoğu'da 30'u aşkın bele-
diye başkanına sahip. Buna bir miktar da Batı'dan
eklenırse ne âlâ. Son 10 yılın seçimlerine baktığı-
mızda öteki partilerin başkanlık elde edebileceği
yer çok az görünüyor.
O zaman bir birlikteliğin ana hedefi ne?
CHP...
Ortak basın toplantısında AKP'ye yönelik eleş-
tiriler getırilmiş olsa da, SHP'nin başını çektiği çı-
kış, 28 Mart'ta CHP'ye yönelebilecek oylan böl-
mekten başka bir işe yaramayacak. Anadolu'nun
öteki yerleri bir tarafa, sadece Ankara'da son iki
seçimdir yaşananları anımsamak bile solda iki
güçlü adayın ne işe yaradığını görmeye yeter. Ka-
rayalçın büyük olasılıkla Ankara adayı olacak. Kar-
şısına CHP'den bir aday çıkacak... Gözün aydın
AKP!
Bir kez hata yapılır, haydi diyelim bir kez daha
yapılır. Aynı hatayı üç kez yıneleyene ne denir?
6 partiyle 6 ok arasında!
CHP'nin duruşunda ise şöyle bir anlayış dikka-
ti çekiyor:
Kendi soluna kapalı, kendi sağına açık!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın DEHAP'a
ilişkin eleştirilerinin özü doğru. Türkiye'de etnik te-
mele dayalı siyaset derinleşirse, demokrasi güç-
lenmez, tam tersi yaşanır.
Ancak CHP'nin merkezin sağındaki partilere
gösterdiği yakınlığı soluna göstermemesi de ka-
bul edilemez. Bir bakıma, solu kendi içinde baş-
ka arayışlara iten etmenlerın arasında bu da var.
örneğin YTR solda birlikle CHP arasında gidip
geliyor. CHP'den gelecek güçlü bir çağrı YTP da-
hil pek çok kesimin kararını etkileyebilir.
SHP'nin ön almasıyla başlayan girişimin deva-
mında şu da var:
CHP'nin adaylan belli olunca pek çok milletve-
kili bundan rahatsız olacak. Bu rahatsızlık bera-
berinde CHP'nin Meclis grubundan kopmayı da
getirebilir. Kopuşlar 20 milletvekilinin üstüne çı-
kabilir. SHP ya da öteki partiler bu kişileri payla-
şabilir!
Kulislerde dolaşan bir başka arayış da bu...
CHP üst yönetimi adaylan saptarken tüm par-
tiyi kucaklayacak ustalık gösteremezse SHP'lile-
rin beklediği kadar olmasa bıle, CHP fire verebi-
lir. Önseçim yapılsaydı yöneticiler, "Taban bu ada-
yı istedi, biz de yapabiliriz" deyip işin içınden çı-
kabilirdi. Genel merkez, adayların tümünü sapta-
ma yetkisini üzerine alırken aynı zamanda ciddi
bir sorumluluk da üstlenmiş oluyor.
Aklın yolu solda en çok belediye başkanı ala-
bilecek partinin desteklenmesi. Kişilere dönük
önyargılar bu aşamada çok lüks.
Bu gidişin sonu ne olur?
Seçmen solu, 6 partiyle 6 ok arasında altı ok-
kaya alır... Sallar sallar...
Nereye atar bilinmez!
ankcumvı ktv.ttnet.net.tr
MESELA DEDİKERDALATABEK
Eşek kulağı uzayıp kısalır mı?.. Hükümete yargı kıskacı
H Baştarafı Arka Sayfada
lamıyorum.
Sıpa kulaklannı dikti:
- Çok aklını takıyorsan estetik yap-
tırırsın. Şimdi kolay bu iş.
- Tamam canım, kimi zaman aklımı
çok kurcalıyor.
- İstersen annemle bir konuç Çim, o
daha iyi anlar belki.
- Çok iyi olur.
Bademgöz çim'l anlar mı?
ademgöz Çim'i sıcak bir ilgiyle
karşıladı. Oturdular. Çirn sıkılı-
yor, söze nasıl başlayacağını bilemi-
yordu ki Bademgöz sordu:
- Aklını kurcalayan bir sorun oldu-
ğunu söyledi Sıpa, konuşmak ister mi-
sin Çim?
- Ah evet, ben de nasıl açaca.ğımı bi-
lemiyordum. Konu kulaklamm. Siz
şimdi 'Ne var kulaklannda?' diye-
ceksiniz ama ben de bilmiyor-um. Bir
gün uzun geliyor, bir gün kısa. Kimi
zaman sarkık buluyorum, kirai zaman
pörsük. Ne yapayım bilmiyorum.
Bademgöz anlayışla gülürrLsedi:
- Çim, yavrum. hepimiz b u duygu-
lan hem de nasıl duyduk. Kıalaklan-
mız hepimızin bir zaman derdürnizdir.
Ama bana sorarsan sorunumujz kulak-
lanmız değildir. Başka sorunlanmız
akhmızı kurcaladığı zaman gözümü-
zü kulaklanmıza dikeriz. Kulaklan-
mız da kimi zaman uzundur, kimi za-
man kısadır. Bir şey dinlerken kulak-
lanmız uzar, hoşumuza gitmeyen söz-
lerde kulaklanmız kısalır. Bu iş böy-
ledir. Şimdi estetik yaptınrsan konu
gene değişmez, başka şeye akhmızı
takanz.
Estetik nasıl bir şey?
Çim merakla sordu:
- Ama çok kişi estetik ameliyat yap-
tınyor değil mı?
- Elbette Çim. Artdc günümüz eşek-
leri kendilerine çok bakıyorlar. Kimı-
si kulaklannı kısaltıyor, kimisi kuy-
ruğuna silikon yaptınyor. Yağlannı al-
dıranlar var, karnını düzleştirenlervar.
Günün modası bu. Kimse doğduğu gi-
bi yaşamaya razı olmuyor.
- Belki yaşamlan değişiyordur.
- Yaşam bunlarla değişmez ki kızım.
Hiçbirimiz kulaklanmızla, kuyruğu-
muzla ne mutlu oluyoruz ne de mut-
suz. Önemli olan yaşama nasıl baktı-
ğımız.
- Nasıl bakmamız gerekiyor sizce?
- Onun yamtını sen bulacaksın Çim.
Artık yaşamını nasıl sürdüreceğine
karar vermek kişiye kalıyor. Akıllı
eşek mi olur, adamakıllı eşek mi olur,
yoksa eşek gelip eşek mi gider, herke-
sin kendine kalmış bir şey.
Çim bu görüşmeden çok memnun
oldu. Ne çok şey öğrenmişti. Ne çok
şeyi düşünmesi gerekiyordu. Içinden
Bademgöz'e minnet duydu.
I Baştarafı 1. Sayfada
göndermeyerek yeni isim önerme-
si işleminin iptalini isteyen Pak'ın
açtığı davada mahkeme henüz yü-
rütmeyi durdurma istemini karara
bağlamadı. TÜBlTAK Bilım Kuru-
lu tarafından yeniden üyeliğe seçi-
len ancak Başbakan Erdoğan tara-
fından atamalan yapılmayan Prof.
Dr. Canan Özgen'in 3. Idare Mah-
kemesi'ne, AhmetArkan'ın 7. Ida-
re Mahkemesi'ne, Prof. Dr. Ahmet
Şevket Ruacan'ın da 11. Idare
Mahkemesi'ne açtıklan davalar sü-
rüyor. Arkan ile Ruacan'ın açtıkla-
n davalarda mahke-
melerin, yürütmeji
durdurma istemini
Başbakanlık'tan ge-
len savunmalann ar-
dından karara bağla-
ması bekleniyor. Öz-
gen'in açtığı davada
ise mahkeme henüz
yürütmeyi durdurma
istemini ele almadı.
Pak, Özgen, Arkan
ve Ruacan'ın ortak
avukatı Tezcan Ça-
kır, geçen yıl resen
emeklilikte Anayasa
Mahkemesi'nin yü-
rütmeyi durdurma
karan vermesinin ar-
dından mahkemele-
rin yüksek mahkeme-
nin karannın bağlayı-
cı olacağından hareketle idarenin
sa\
r
unmasını beklemeden yürütme-
yi durdurma karan verdiklerine işa-
ret etti. Çakır, Anayasa Mahkeme-
si'nin yürütmeyi durdurma karan-
nın mahkemeler açısından kesin
bağlayıcıhğı bulunduğunu vurgula-
dı. Cumhurbaşkanı .Ahmet Necdet
Sezer de, Anayasa Mahkemesi'nin
yürütmeyi durdurma karannın ar-
dından Prof. Dr. Yetiş'in TÜBİTAK
Başkanlığı'na atanmasını öngören
kararnameyi onaylamayarak Baş-
bakanlık'a ıade ettı. Cumhurbaş-
kanlığı Dışişlen Başdanışmanı ve
IHALE IKÎNCI KEZ ÎPTAL EDİLDİ
PETKMsilbaştun
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - PETKlM'in saüş
ihalesi, "yeterli teklif gel-
memesi" nedeniyle 2. kez
iptal edildi. Iptal edilen iha-
leye, yalnızca bir firmanın
teklif verdiği öğrenildi.
Özelleştirme Idaresi Baş-
kanlığı (ÖtB), PETKlM iha-
lesiyle ilgili açıklamayı dün
akşam saatlerinde yaptı.
PETKlM'in yüzde 88.86'sı-
nı oluşturan idare hissesinin
blok satış yöntemiyle özel-
leştirilmek için ihale süreci-
ne çıkıldığı belirtilen açık-
lamada, bu amaçla 26 Ağus-
tos 2003 tarihinde ilanlann
yayımlanmaya başlandığı
kaydedildi. Açıklamada,
"yeterli teklif alınamama-
sı nedeniyle ihalenin iptal
edildiği" behrtildi. PET-
KlM'in faaliyet alanı petro-
kimyasal ara ve nihai ürün-
ler üretimi ticaretı.
Özel Kalem Müdürü Büyükelçi
Sermet Atacanlı, Anayasa Mahke-
mesi karannı değerlendirirken
"Yargı karan hakkında yorum
yapmak yanlıştır. Lygulanması
gerekiyor" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal
Anadol, TÜBfTAK'la ilgili karann
"CHP iyi muhalafet yapmıyor"
eleştirilenne en iyi yanıt olduğunu
söyledi.
Anadol, "Bu da Anayasa Mah-
kemesi'nin yapısını bozma çaba-
lannı daha anlamlı hale getiriyor.
AKP" nin yaptıkları. hukuken yok
sayılması gereken
tasarruftur" dedi.
CHP Denizli Millet-
vekili Mustafa Ga-
zalcı, hükümetinTÜ-
BlTAK'taki kadro-
laşma isteğine huku-
kun izin vermediğini
söyledi. Gazalcı,
"Hükümet çoğunlu-
ğunun devleti ele ge-
çirmek ve her şeyi
yapmak için yeterli
olmadığını AKP yö-
neticileri bir türlü
anlamıyor. Eğer hu-
kuka, bilime zerre
kadar saygılan var-
sa bu durumdan
sonra TÜBİTAK'a
yeni atananlar aynl-
malıdırlar"dedi.
Baykal: Geziden kaygıhyız'
• Yurt Haberleri Servisi - CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
ABD gezısınden "kaygı duyduklannı' söyledi Ga-
zetecılenn sorulanm yanıtladı Erdogan'm ABD
gezisine ilişkin bir soru üzenne Baykal,'Başbakan
ABD'den dönerek, orada neler konuşulduğunu ve
göriişmelerin nasıl geçtiğini açıklamalıdır.
TBMM'ye derhal bilgi vermelidir. Bu konuda ciddi
kaygılanmız var' dedi
TL'den 6 srfır aölmasına onay
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer. aralannda Türk Lira-
sf ndan 6 sıfır atılmasını öngören 'Yeni Lira' yasa-
sının da bulunduğu 3 yasayı onayladı. Sezer, "Gül-
hane Asken Tıp Akademısı Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Daır Kanun' ve "Askeri Yasak Bölgeler
ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapıl-
masına Daır Kanun'u da onayladı.
BTCde linansman anlaşması
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler. Bakû-Tiflis-
Ceyhan (BTC) petrol boru hattı projesinin finans-
man temini sonrasında. son anlaşmayı imzalamak
üzere önümüzdeki günlerde Bakû'ya gidecek. Proje
finansman planına göre, proje maliyetınin yüzde
70'inin uluslararası fınans kuruluşlanndan, geriye
kalan yüzde 30'unun ise şirketlerin öz kaynaklann-
dan karşılanacağı behrtildi.
Arınç, AP toplantısına katılacak
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Başkanı Bülent Annç. 'Avrupa Parlamentosu Baş-
kanı ıle Aday Ülkeler Parlamento Başkanlan 16'ncı
Konferansı'na katılmak üzere 3 Şubat Salı günü
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'ye gidecek.
Annç. perşembe günü Türkiye'ye dönecek.