Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSYFA CUMHURİYET 2 OCAK 2004 CUMA
HABERLERtN DEVAMI
TURKIYE
Istrbul
E<rne
Kcael
Çaakkale
Izırir
Mnisa
Ayın
Ooızli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
13
9
13
12
15
13
13
11
Sinop PB 14 Adana
Samsurı PB 15 Mersin Y 14
Trabzon PB 13 Dıyarbakır Y
Giresun PB 13 Şanlıurfa
Ankara K 3 Mardın
Eskişehir K 4 Siırt
Konya Y 5 Hakkâri
Sıvas B 4 Van
Zcıguldak PB 13 Antalya Y 15 Kars
Butun bolgeler par-
çalı yer yer çok bulırt-
lu.Marmara.Ege.Akde-
nızjç Anadolu'nun gu-
ney ve batısı.Batı Kara-
denız'ın ıç kesımlen.Gu-
neydoğu Anadolu ıle
Doğu Anadolu'nun gu-
neyı yağışJı geçe-
cekYağışlar genellikle
yağmur ve sağanak
şeklınde olacak Hava
sıcaklığında onemlı btr
değışıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
Y
K
K
Y
K
-b
-6
6
6
1
3
6
3
Berlin B 1 Moskova K -3
Budapeşte K 0 Aşkabat PB 9
Madrid B 10 Astana PB-10
Vıyana K -4 Taşkent B 5
Belgrad K 5 Bakû
Sofya K -1 Bışkek B
Roma Y 10 Tiflis PB
Atına Y 12 Kahıre PB 21
Münih K 1 Zürih K 1 Şam B 13
P a r ç a
"
b u l u t l u ^ ÇOK aulutlu • • f c Yağmuriu Sulu Kav ı Gok gürültuiü
CUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
UBaştarafı 1. Sayfada
rmoridor üzerinde görev yaptığı müsteşarının si-
ysal Islamı laik rejime yeğleyen derin düşünce-
letrıe karşın hasbelkader Başbakanlık görevine
geen hazrete göre:
"amtersine 2003'ü büyük başarılarta uğurtadık.
Yeti yıla kimi gazetelerle köşe yazartan ve ana
nnjhalefet partisi dişında başta TSK, hemen her
çe/reyle "tam bir mutabakat içinde" girildi.
Dysa, öyle bir mutabakat ki, nereden baksan
ke!
5rneğin, Kıbns sorununu çözeceği savıyla Dı-
şişleri'nin hazırladığı kimi öğelerde teslimiyete va-
rai hazırlıklann açıklandığı gün, Balıkesir'de bu-
luran Genelkurmay Başkanı geziyi yanda kesiyor,
ahlacele Ankara'ya dönüyor. RTE ile bir buçuk
saat görüşüyor.
jörüşmede ele alınan temel konularda iki tara-
fır duruşlanna bir göz atmak RTE'nin mutabakat-
tan nasıl söz edebildiğine hayret etmeye yetiyor.
öneğin Dışışleri'ne göre 1960 garantörlük anlaş-
ması AB hukukuna bağlanmalı, yanı gözden çıka-
nlnalı. Askere göre Türkiye'nin ve KKTC'nin gü-
venliği için garantörtük kalmalı, Annan Planı'nda
olduğu gibi, -en azından- sulandınlmamalı.
kKP'li bir milletvekilinin Atatürk'e ve askere sal-
dıran sözlerine, sakallı, cüppeli, sanklı ınsanlann
tarikat şeyhinin sakalını, otomobilinin camını öp-
mesi olaylarına askerin sert tepkisinin manşetle-
retırmandığı gün; RTE, ordu ile mutabakat için-
de olduğunu söyleyebiliyor.
Karabük'te çocuklarla yeni yıla girerken; örne-
ğin Kıbns sorununun çözümünde askerle hükü-
met arasında mutabakat olup olmadığı soruları-
nı; "Kimse hükümetle ordum arastna girerek böy-
le bulanık havalar esr/rmes/n" diye yanıtlıyor ve..
bu konuda Genelkurmay Başkanı ile "tam bir mu-
tabakat içinde" olduklanndan söz ediyor.
Toplumun gözü içine baka baka olayları böyle-
sine görmezlikten gelmeyi başaran, saptıran ilk
Başbakan RTE'dir.
• • •
Temel sorunlarda tam mutabakat ha? CHP li-
deri Deniz Baykal. siyasal Islamcı Başbakanlık
Müsteşan Ömer Dinçer'in düşüncelerini, "Türki-
ye bunlan hazmediyorsa reflekslerini kaybetmiş
demektir" diye yorumluyor, bu zatın koltuğundan
uzaklaştırılmasını istiyor.
Atatürk'e ve askere saldıran AKP'li milletveki-
lini disiplin kuruluna verdiklerini söyleyerek ida-
re-i maslahatçı davranışlannı sürdürüyor; ama,
sorular müsteşara dayandı mı, RTE dut yemiş
bülbül. Canı ciğeri akıl yoldaşı Ömer Dinçer'i gö-
revinden uzaklaştıracağı yerde, herhalde susma-
sını, polemiklere girmemesini tavsiye ettiği bir gö-
rüşmeden sonra, birlikte Başbakanlık'a geliyor.
Baykal'a göre Türkiye seçimlerin üzerinden bir
ytl geçtikten sonra rejim tartışmalan yapılan bir
duruma sürüklendi.
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
RTE'nin değiştim, geliştim palavralarının bir yıllık
ömrü olduğu 2003'ü kapatırken kabak gibi orta-
ya çıktı.
"Ne yapmak istiyor bunlar" sorusu abes. Amaç-
lan, rejimi kafa yapılanna benzetmek!
"Bunlar nereden cesarer a/ıyor" sorusuna ya-
nıt DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'den geldi.
RTE'ye seslenerek dedi ki: "Bu ülke, siz değilsi-
niz. (Bir de 'ordum' dediği TSK'nin milletin ordu-
su olduğu kendisine anımsarı/sa.) Parti yandaşla-
nndan zenginleryaratmayı amaç/ayan kasaba po-
litikalannızm, ülkemizi kargaşaya sürük/emesıne
izin vermeyeceğiz."
• • •
Çaylı, içkili, yemekli, sinemalı özel görüşmeler-
de gazeteci, bilim adamı, siyasetçi beyni ytka-
maktaki maharetini sergileyen ABD Büyükelçısi
Eric Edelman, rejimsel bunalımlar içine sürüklen-
mekte olan bu ülkenin yeni yazgısını çizmek (çiz-
mek ne demek, bildirmek için) 28 Ocak'ta Baş-
kan Bush'un RTE'yi VVashington'da "sabırstzlık-
la, dört gözle beklediğini" iletti.
Elbette beklerler. Menderes'lerden beri bugü-
ne değin Türkiye; RTE ve hükümeti gibi ABD ile
mutabakat içinde olan bir başbakan, bir hükümet
görrnedi.
Içeride mutabakat, dışanda AB dayatmalarına
boyun eğmek, ABD ile tam mutabakat.
Ulusal iç ve dış politika eğer bunlar ise...
Almanya'da dini simge tartışması
Rau'ya hem
destek hem tepki
Dış Haberler Servisi
- Almanya Cumhurbaş-
kanı Johannes Rau-
nun, okullarda bütün
dinlerin mensuplanna
eşit davranılmasını iste-
mesi Hıristiyan Demok-
rat Birlik Partisi'nde
(CDLD rahatsızhğa ne-
den oldu. Rau'ya destek
ise Yeşiller'den geldi.
CDU, Saarland Eya-
leti Başbakanı Peter
Müller, türbanın Hıris-
tiyan sembolleriyle bir
tutulamayacağını ileri
sürerek okullarda Müs-
lüman öğretmenlere
türban yasağı konulma-
sımn doğru olduğunu
savundu. Müller, "Ay-
rım çizgisi,Hıristiyan-
lıkla İslamiyet arasın-
dan değil, hoşgörü ile
hoşgörüsüzlük ve kök-
tendincüik ile özgür-
liik arasından geç-
mektedir" dedi.
Müller, "kadının
baskı altında tutulma-
sını ifade eden sembol-
lerden" kamu hizme-
tinde vazgeçilmesi ge-
rektiğini söyledi.
Birlik 90/Veşiller Par-
tisi'nden Federal Meclis
üyesi Volker Beck ise
Rau'nun sözlerini sa\
r
u-
narak "Rau, türban ko-
nusundaki görüşleriy-
le sadece çoğunluğun
değil, Almanya'da ya-
şayan herkesin cum-
hurbaşkanı olduğunu
bir kez daba göster-
miştir" dedi.
Rau, anayasadaki ta-
rafsızlık ilkesi doğrultu-
sunda okullarda tüm
dinlere eşit davranılma-
sının şart olduğunu be-
lirterek Müslüman bir
öğretmenin türban taka-
maması durumunda, di-
ğer dini sembollerin de
okullarda bulundurul-
maması gerektiğini söy-
lemişti.
Erdoğan basına çattıH Baştarafı 1. Sayfada
bük Emniyet'i tarafindan gözal-
tına alınarak bir süre alıkonuldu.
Sonıyu uykusuz kalan insan-
lara üzüldüğü için sorduğunu
söyleyen gazeteci Erdem, Erdo-
ğan'ın, sonıyu duyunca geri dö-
nerek üzerine yürüdügünü anlat-
tı. Erdoğan'ın, arabasına bınmek
için yürüdüğü sırada, diğer gaze-
tecilerin duyacağı biçimde,
a
Ağ-
n leş gibi kokuyor" dediğini be-
lirten Erdem, "Konuyla ilgiyi
hukuki haklanmı saklı tutu-
yorum" dedi.Erdoğan dahaön-
ce de hükümetin baştan aşağı de-
ğiştirmeye çalıştığı YÖK Yasa-
sı'na tepki gösteren rektörleri
"edepsiz"likle saıçlarruştı.
Karabük'te Yücel Huzure-
\i'ni ziyaret eden Erdoğan, bu-
rada da gündeme ilişkın sorula-
n yanıtladı. Erdoğan'a 2004 yı-
lında Türkiye'nin Kıbns soru-
nunu çözüp çözemeyeceği ve
Türkiye'nin AvTupa Bırliği
(AB) üyeliği yolunda bu yıl ta-
rih alıp almayacağı sorulan yö-
neltildi. Erdoğan, Mehmet Ali
Talat'ın süratle hükümeti kur-
masını temenni ettiğini belirte-
rek şöyle konuştu:
"Bundan sonraki süreç, 1
Mayıs sürecidir. 1 Majıs süre-
cinde de müşterek çalışmalar-
la masada bir Annan Planı
vardır. Bu Annan Planı çerçe-
vesinde yapılacak bir çalış-
mayla 1 Mavıs'ta, yine temen-
nimiz odur ki, Kıbns sorunu
sorun olmaktan çıksın, taraf-
lann üzerinde mutabık kaldı-
ğı, adil ve kalıcı bir çözüme
kavuşturulsun.Ve şu anda Dı-
şişleri yetkililerimiz, Genel-
kurmay yetküileriyle çalışma-
lar yaptılar. Bu çalışmaların
neticesinde. önümüze bir ba-
zırlık getirdiler. Bu hazırhk
çabşmalan üzerinde, bizi bri-
fe ettiler. Bu, brife üzerinde bi-
zim baa 'bunu nasıl değerlen-
direbilirsiniz' gibi sorulanmız
oldu. Onun üzerine bir çalış-
ma yapacaklar."
Bir gazetecınin "Kıbns ko-
nusunda Dışişleri bürokrasisi
ile Genelkurmay bürokrasisi
anlaşmış durumda mı" sorusu
üzerine Erdoğan şu yanıtı verdı:
Bulanık hava
estlrilmesln
"Bakın bir gazete bugün şu-
nu söylüyor, Genelkurmay
Başkanı şöyle demiş, miş miş...
Bir defa bunlar çok çirkin,
ayıptır. Ben Genelkurmay
Başkanımla baş başa bir gö-
rüşme yaptım. Bir defa orada
yaptığımız görüşmeyi, böyle
miş mişlerle bir köşe yazısına
malzeme etmek çok çirkindir,
ayıptır. Bizim Genelkurmay
Başkanıımzla yaptığımız ça-
lışma. orada söylenenlerin ta-
mamen bilafına ki, yalandır,
bunlar. Bu tür yalanlan orala-
ra sığdırmak çok çirkin. Hiç-
bir ülkede kalkıp da hiçbir ga-
zeteci. hiçbir köşe yazarı duy-
madan. görmeden, bümeden
bir Başbakan hakkında, bir
Genelkurmay Başkanı hak-
kında böyle yazı yazmaz. Çok
çirkin bunlar. Kimse hüküme-
tiyle ordusu arasına gelip de
böyle bulanık havalar estirme
gayreti içerisine girmesin."
Başbakan Erdoğan. AKP Adı-
yaman Milletvekili Hüsrev
Kutlunun TBMM'dekı Ata-
türk posteriyle ilgili yaptığı
açıklamalara ilişkin Genelkur-
may "dan gelen tepkilerin anım-
satılması üzerine sinırlenerek
"Yaptığımızı duymadınız mı
yahu? Gazetecisiniz. yahu...
Partimiz millervekili arkada-
şımızı disiplin kuruluna sevk
etmiştir. Hakkında soruştur-
ma başlatmıştır. Karan disip-
lin kurulu verecektir" dedi.
Meclis'te Atatürk resmine karşı çıkanAKP'li vekilin tepkisi Said-i Nursi'ye uzanıyor
KutlubabadanNurcuMEHMET FARAÇ
TBMM'deki Atatürk fotoğ-
rafi ve askeri birlikten rahatsız-
lığını itiraf edince kamuoyu ve
Genelkurmay'ın büyük tepkisi-
ni çeken AKP Adıyaman Mil-
letvekili Fehmi Hüsrev Kut-
lu'nun düşünce yapısı, Büyük
Önder ve Cumhuriyet'e düş-
manlığıyla tanınan Said-i Nur-
si'ye dayanıyor. Nurcu kÖkenli
olan Kutlu'nun babası Mehmet
Dursun Kutlu da Nur talebele-
rinin barındığı Adıyaman Kültür
ve Ilim Vakfi'nın finansörlerin-
den. Baba Kutlu her cuma 40
kadar öğrencinin banndınldığı
medresedeki derslere katıhyor.
Oç çocuk babası bir avukat
olan Fehmi Hüsrev Kutlu, Mec-
lis'teki davranışlan ve çıkışla-
nyla dikkat çekiyor. Milletve-
killerine yaşam boyu dokunul-
mazlık verilmesini, Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in yetkilerinin daraltılması-
m, Yüksek Askeri Şûra kararla-
n üzerindeki gızliliğin kaldınl-
masmı savunuyor. Gündemde
kalmak için çıkış yapmaktan ka-
çınmayan Kutlu, şişman göster-
diklen iddiasıyla zaman zaman
kameramanlardan da yakınıyor.
Memleketı Adıyaman "da "iyi
hukukçu, biraz şovmen" diye
de nitelenen Kutlu, bugünlerde
Atatürk ve askerlerle ilgili çıkış-
lan nedeniyle tepkilerin odağrn-
da oturuyor, AKP hükümetiyle
ordunun arasmı açıyor.
AshndaKutlu'nun çıkışlanna
şaşmamak gerekiyor. Çünküpo-
litik geçmişi, Cumhuriyet ve
Atatürk düşmanı bir ideolojiye
dayanıyor. "Babadan Nurcu"
olan Kutlu, özel sohbetlerde bu-
nu vurgulamaktan kaçınmıyor.
Kutlu'nun düşünce yapısı, aile-
si ve kendisinin ilginç ilişkile-
riyle daha da netleşiyor. Adıya-
man'daki yakınları küçük bir ai-
leyi kapsıyor. Kardeşi Hulusi
Kutlu muhasebecilik yapıyor.
Kutlu'yu politikada yükselten
ağırlık ise babasından ka>ııakla-
nıyor. DYP il başkanı olarak gö-
rev yaparken milletvekili Mah-
mut Bilgiç'le anlaşama^nca
partıden koparak AKP'ye katı-
hyor.
Baba Mehmet Dursun Kut-
lu'nun, tüm yaşamını Nurculu-
ğa adadığı söyleniyor. Eski bir
halı tüccan olan Kutlu'nun, mal
varlığının büyük bölümünü
Nurculuğa harcadığı da bilini-
yor. Yavuz Selim Mahallesi.
Hastane Caddesi'nde Adıyaman
îlim ve Kültür Vakfi'nabağışla-
dığı üç kath yurt binasında Nur
medresesi faaliyet gösteriyor.
Aile bireylerinden biri binanın
Nurculara verilmesiyle ilgili
"feragat etrik" diyor. Dursun
Kutlu'nun evi ile vakfın telefon
numaralan aynı seride yer alı-
yor.
Vakıftaki 40 kadar öğrencinin
başında Hatem Özpolat diye
biri bulunuyor. tlköğTetim ve li-
se öğrencilerinden barınma kar-
şıhğı çok az para da alınıyor. Ba-
ba Kutlu, her cuma Nur cema-
atinin "dershane"diye nitele-
diği medresedeki derslere katı-
hyor. Burada Said-i Nursi'nin
risalelen okunuyor, öğrencilere
Nurculuk aşılanıyor.
Vakfın önde gelenlerinden
olan Baba Kutlu'nun faaliyetle-
ri bununla da kalmıyor. Malat-
ya'ya bağlı Erkenek beldesi ya-
kmlannda 3 yıl önce inşa edilen
kurs binasını da finans edenler-
den biri olduğu ilen sürülüyor.
Nurcular yaz kamplannı burada
sürdürüyor.
Atatürk ilke ve devrimleri
üzerine yemin ederek Meclis'e
gİTen Kutlu, işte böyle bır sos-
yopolitık yapıdan geliyor.
Geçen yıl Mehmet Kutlu-
lar'ın sahibi olduğu Yeni Asya
gazetesi Ankara bürosunca dü-
zenlenen Said-i Nursi'yi anma
törenıne katılan tek milletvekili
olarak dikkat çekiyor. Mehmet
Kutlular'ın gecedeki, "Beddi-
üzzamanm eserleri olan Risa-
rurcu
kökenli olan
Kutlu'nun
babası
Mehmet
Dursun'un
Yavuz Selim
Mahallesi,
Hastane
Caddesi'nde
Adıyaman
tlim ve
Kültür
Vakfi'na
bağışladığı
üç kath yurt
binasında
Nur
medresesi
faaliyet
gösteriyor.
le-i Nurlan daha fazla oku-
mak. daha fazla yaymak nok-
tasında cenabı hak bizi mu-
vaffak kılsın" sözleri, aslında
AKP milletvekili ve ailesinin
misyonunu da gözler önüne se-
riyor.
Kutlu'nun cep telefonu kapa-
lı çıkıyor.
Baba Kutlu ise vakıf faaliyet-
leriyle ilgili konuşmuyor, oğlu-
nun sözlenyle ilgili sorulanmı-
za da şu yanıtı veriyor:
"Şakayla konuşmuş, gazete-
ciler dile dolamış... Bahane
anyorlar. 'Asker insin, sivil
konsun' demesi suç mu?.. Ef-
kân umumiyede bunu suç te-
laki ediyorlar... Kendisi hu-
kukçu daha iyi bilir... Cinayet
mi işlemiş?.. Yanlış da olsa ol-
muş bir kere..."
Bölge insamnın tepkisini ise
dünkü. Adıyaman'da Bugün ga-
zetesi, "Kutlu, Adıyaman'ın
geri kalmışlığıyla manşete çık-
sın" diye özetliyor.
ÇYDD GENEL BAŞKANI SAYLAN:
Bindiği dalı kesiyor
tstanbul Haber Servisi -
AKP Milletvekili Hüsrev
Kutlu'nun, sözlerine ve
AKP'nin Kutlu'yu, "tasvlp
ermemekle" yetinmesine,
sivil toplum örgütleri sert
tepki gösterdiler. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği
(ÇYDD) Genel Başkanı
Prof. Dr. Türkan Saylan
iktıdarda olmanın verdiği
pervasızlıkla, AKP'nin bazı
seçümiş ve atanmışlannın,
Türk ulusunun en duyarlı ve
vazgeçilmez değerlerine
saldırdıklannı vurgulayarak
"Efendiler, bindiğiniz dalı
kesiyorsunuz" diye
konuştu. Avrupa Atatürkçü
Düşünce Dernekleri
Federasyonu Başkanı
Dursun Atılgan,
"Atatürk'e karşı olan,
Cumhurbaşkanı'na,
orduya, yargıya,
üniversitelere ve pek çok
kurunıuna güven
duymayan, ülkesini
başka ülkelere şikâyet
eden bir hükümet,
bizim hükümetimiz
olamaz" dedi.
AKP, KONUŞMAMASI ÎÇtN UYARDI
Kutlupişmanmtş
Haber Merkezi -
TBMM'deki Atatürk'ün
mareşal üniformalı
resmini ve Meclis koruma
taburunun kaldınlmasını
isteyen AKP Adıyaman
Milletvekili Hüsrev
Kutlu'nun, "pişman
olduğu" ileri sürüldü.
Hüsrev Kutlu'nun
Genelkurmay Başkanı
Orgenaral Hilmi Özkük,
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgenaral Aytaç Yalman,
siyasi parti temsilcileri ve
sivil toplum örgütlerinden
gelen yoğun tepki üzerine,
AKP Grup Başkanvekili
Salih Kapusuz u arayarak
"Söylediğim sözlerin bu
noktaya çekileceğini
bilmiyordum.
Pişmamm" dediği ileri
sürüldü. Hüsrev Kutlu'nun
Kapusuz'a "demokrat
biri olduğunu, sözlerinin
de herhangi bir art niyet
taşımadığını söylediği"
bıldirildi. AKP grup
yöneticilerinin, Kutlu'yu
basına konuşmaması için
uyardığı bıldirildi.
••
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Her ne pahasına olursa olsun, yeter ki gezi ha-
valı olsun!
Bunun için birinci hedef, Erdoğan'ın olabildi-
ğince çok kişiyie görüşmesi. Gerekirse aynı ko-
nuyu farklı kişilerle konuşması! Tabii ilk sırada
Bush'la görüşmenin süresi var.
Erdoğan'ın çevresinde bugünlerde deyim ye-
rindeyse süre suresi okunuyor. Zira, kimi önemli
kaynaklara göre Beyaz Saray, Bush- Erdoğan gö-
rüşmesini önce 3 dakika olarak planladı. Trafiği yü-
rüten Cüneyd Zapsu ve Egemen Bağış, buna
karşı çıktılar. Sonra 10 dakikaya çıkanldı. Bunu da
yetersiz buldular. Hedef, en az yarım saatlık gö-
rüşme. Eğer bunu başanriarsa, Bush-Erdoğan bu-
luşmasının süresi "saatle" tanımlanmış olacak...
Yeniden altını çizelim, görüşmenin süresi hâlâ
kesin değil. Belki biz bu satırlan yazarken, yeni bir
zaman tanımlaması yapılıyordur. VVashington'dan
Ankara'ya ulaşan bir başka haber de şu:
Amerikan yönetiminin kimi kurumsal unsurları,
Erdoğan'ın gezisine soğuk bakıyor. AKP hükü-
metinin verdiği sözleri tutmaması buna temel ge-
rekçe olarak gösteriliyor!
Zapsu ve Bağış bunu gidermenin yollarını,
ABD'deki strateji kuruluşlarıyla çok sıkı işbirliği
yaparak bulmaya çalışıyor. Kimi kulıs bılgilerine
göre, gezinin havasını yükseltecek olan bu kuru-
luşlar "maddi" olarak da beklenenın dışında bazı
istemlerde bulunmuşlar. Ee, hava parası diye bir
şey var!
Erdoğan, VVashington'a Davos zirvesine katıl-
dıktan sonra gidebilir. Böylece, Erdoğan'ın bir
"dünya lideri" olduğu havası nıye verilmesin!
ABD gezisi çok havalı geçerse, bunun yerel se-
çimler bakımından da ayn bir öneminin olacağı
hesaplanıyor. Bakarsınız, Türkiye'ye verilmesi
planlanan bazı kredilerin değişik bir paketlemey-
le yeniden verilmesi kararı açıklanır. Bu büyük bir
başarı olarak sunulur. Gelecek "ara para" ile pi-
yasalara pembe bir hava verilir. 28 Mart seçimle-
rine bu iklimde gidilir!
Hesap bu görünüyor...
Edelman'ın altyapı hazırlığı
Ankara'daki hesap VVashington'a uyar mı?
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın
2003'ün son gününde Erdoğan'la yaptığı 50 da-
kikalık görüşme, sorunun yanıtına ilişkın bazı işa-
retler verirken, yeni sorulan da berabennde geti-
riyor.
Edelman, Bush'un mektubunu Erdoğan'a ilet-
ti. Mektupta, gezinin başarılı olmasının şifreleri
vardı.
Şifreler henüz tam olarak çözülmüş değil ama,
bazı ipuçlan var. Bush yönetimi, önümüzdeki dö-
nemde Türkiye'den şunlan istiyor:
- Kıbrıs sorununun çözümü.
- Irak'tatam işbirliği.
-Terörle mücadele stratejisinde 'önleyici savaş'
planlannın Türkiye tarafindan tam kabulü...
Bunların içinde en yakın ve en somut durum,
Kıbrıs. Eğer Erdoğan, Kıbns'ın çözümü için An-
nan Planı zemininde somut bir çalışma ile gitmez-
se ABD'nin "öteki şıkları görüşmeyelim" deme
olasılığı bile uzak değil.
Erdoğan nasıl bir çözüm bulabilir?
Tartışılan olasılıklardan biri şu:
Kamuoyuna açıklanmayan somut bir plan-tak-
vim çantaya konur. Bunun Mayıs 2004'e kadar uy-
gulanacağı söylenir. 28 Mart yerel seçimlerinden
AKP'nin yüksek oranda oy alması halinde, 29
Mart'ta düğmeye basılacağı, bır ayda her şeyin
yaşama geçirileceği belirtilir...
Cüneyd Zapsu'yla Egemen Bağış'ın işleri bu-
günlerde gerçekten zor. Bakarsınız soyadlarını da
konuştururlar. Irak'ta işler Zap suyunun akışına bı-
rakılır. Kıbns'ın egemenliğini "bağ/ş"lamanıyeya-
kışmasın!
ankcuma ktv.ttnet.net.tr
Askerlere elestiri
Islamcıbasın
Kutlu'ya sahip çıktı
tstanbul Haber Ser-
visi - Genelkurmay Baş-
kanlığfnca yapılan
açıklamalara yer verme-
yen Islamcı basın, bütün
Türkiye'nin tepkisini
çeken AKP'li Hüsrev
Kutlu'ya sahip çıktı. as-
kerlere yüklendi.
Bu kesimin en radikal
yayın organı olan Ana-
dolu'da Vakit gazetesi.
"Yalman'a tepki"
manşetini atarak Kara
Kuvvetleri Komutanı
Org. Aytaç Yalman'ı
eleştirdi. Fatih Ca-
mii'ndeki görüntüleri
"İşte milletin ta kendi-
si" diye niteleyen gaze-
te, "Bu nıillet yüzde
10'lukCHP'denibaret
değil" diye yazdı. Se-
çimlerden bu yana
AKP'ye çok yakın bir
yayın politikası izleyen
Vakit'in, haberinde, yal-
mzca AKP'li milletve-
killerinden görüş alma-
sı dikkat çekti. Vakit ya-
zarlanndan Ali Kara-
hasanoğlu da "Cami
avlusunda nıayo mu
giyeceklerdi" başlıklı
yazısmda, Fatih Ca-
mii'nde "gerçek bir
birliktelik görüntüsü"
yaşandığını sa\xındu.
AKP'ye yakın olan
Albayraklar Grubu'nun
gazetesi Yeni Şafak'tan
Ahmet Taşgetiren ise
yazısında, Aytaç Yal-
man'm "kışkırtıldığı-
nı" yazdı ama "kışlar-
tanın" adını bile geçir-
medi.
Yeni Şafak, haberi bi-
rinci sayfadan kullan-
mazken bazı köşe ya-
zarlan da AKP yöneti-
minin Kutlu'yu zaten
onaylamadığını, asker-
lerin çıkışının gereksiz
olduğunu yazdılar.
MiUi Görüş çizgisinin
yaym organı Milli Ga-
zete ise AKP'li Kut-
lu'nun sözleriyle başla-
yan tartışmayı "suni
gündem" olarak nitele-
di ve üstü kapalı bir üs-
lupla hem Kutlu'yu
hem de Genelkurmay
Başkanlığı'nı eleştirdi.
Şeriatçı gazeteler ay-
nca BBP Genel Başka-
nı Muhsin Yazıcıoğ-
lu'nun. katıldığı cena-
zede, "sakal öpmevip
şeyhin kulağına eğilip
taziyelerini ilettiği"
yönündeki açıklamala-
nna geniş yer verdiler.