Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DÜVY4DABUGUN
ALİ SİRMEN
Hoppalaaa!
Şimdi buna ne demeli?
Cehalet mi, aşağılık duygusu mu?
Adamlar, kalkıp bir yabancı ülkeye gidiyorlar,
orada bir şeyier görüyoriar, ne gördüklerini tam
olarak algıladıklarından emin değilim, sonra da,
- Aman diyorlar, ne güzel, biz de böyle yapa-
km!
Ne anlatacaksın ki, adamlara?
- Hazretler, sizin, ne olduğunu kavramamakta
direndiğiniz sisteminizin özü zaten buydu, dese-
n\z ne anlamı olacak ki?
Evet efendim. Recep Tayyip Bey ile Deniz
Baykal Bey, Paris'teki Dünya Atletizm Şampiyo-
nası'na Süreyya Ayhan'ı izlemeyegitmişler. Ora-
da ABD, Fransa, Ingiltere adına yanşan zencile-
ri görünce çok etkilenmişler.
Amerikalı zencilerin, ABD'deki zenci beyaz
olaylanna karşın, Amerikan takımı formasıyla za-
fer kazandıktan sonra elli yıldızlı bayrağı alıp koş-
rnası Recep Tayyip Bey'i çok etkilemiş ve şöyle
buyurmuş:
- Onlarsadece Amerikalı, Amerikan ırkı değil...
Amerikalılık bilincini yakalamış, şimdi biz de bir
defa Türkiye 'de Türkiyelilik' bilincini en azından
yakalamalıyız, bunu bir de Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlığı bifinciyle zenginleştirmeliyiz...
Tayyip Bey, Deniz Bey ile konuşmalarından
sonra, bu açıklamalan yapmış.
Peki bütün bunlar konuşulurken Deniz Bey,
Tayyip Bey'e,
- Üstadım zaten Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus
btlinci, bu kavrama dayanır diyememiş mi?
• • •
Bu süturtda, çok önemli olduğu için kaç bin de-
fa yazdık, Atatürkçü ulus bilinci, ırk, din gibi nes-
nel değil birlikte yaşama isteği, ortak amaca yö-
nelme azmi gibi, öznel etkenlere dayanır.
Hangi etnik kökenden, hangi inançtan olurlar-
sa olsunlar, kendini Türkiye Cumhuriyeti vatan-
daşı hisseden kişiier, yani bir arada yaşayıp or-
tak bir geleceği kurma azminde olan insanlar,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdırlar.
Etnik kökenleri, inançlan ne olursa olsun, bu in-
sanlann hepsi eşit haklara sahip vatandaştırlar.
Atatürk'ün, zaman içinde çok saptınlmış, şo-
ven duygulara kalkan yapılmak istenmiş olan
"Ne mutlu Türküm diyene!" deyişi de bu irade
birliğini simgelemektedir, yoksa ırk birliğini değil.
Zaten başka türlüsü de olamazdı, çok değişik
etnik kökene ve inanışa sahip insanlann moza-
iği olan Anadolu'da, başka türlü birçözüm de dü-
şünülemezdi.
Ama burada ortak birtarih bilinci, Tayyip Bey'in
iddiasının aksine büyük bir önem taşımaktadır.
Burada bu bilinci ve ortak yaşama azminin or-
tak paydası olan çağdaş uygarlık düzeyine ula-
şıp, onun nimetlerinden yararlanmayı sağlayacak
olan, Milli Eğitim'e büyük görevler düşmektedir.
Böyle bir ulus kavramını geliştirecek olan Mil-
li Eğitim sistemi ise, Tayyip ile takımının kafasın-
daki sistemden çok uzaktadır.
Bu gerçeklerin ışığında, eğitim sisteminin ca-
nına okumuş olan Süleyman Demirel'in bir za-
manlarcan simidi gibi sanldığı, "anayasal vatan-
daşlık"kavrarru ise hoş birfanteziden öteyegeç-
memektedir.
• • •
Değerli meslektaşım, Oktay Ekşi'nin de, dün-
kü yazısında belirttiği gibi, "Türkiyeli" kavramı-
nın tarih sahnesine çıkışı ise bu görüşle tam bir
özdeşlik içinde değildir.
Kuşkusuz öznel ve demokratik ulus kavramı-
nın şoven müdahalelerle saptınlmasının da etki-
siyle çıkanlmış olan Türkiyeli kavramı, ırkçı Türk-
çülüğe karşıdır, aynı zamanda Cumhuriyet'in te-
mel felsefesi olan öznel ulusçuluğun da var ol-
madığını varsayarak, başka koalisyonlan içer-
meyeyöneliktir..
Oysa uygulamada sapmalar olmuş olsa bile,
ki olmuştur, özünde, yani Cumhuriyet'in teme) fel-
sefesinde, bir ırk birimini, bilincini değil, her ina-
nış ve her etnik grubunu kucaklayan bir üst kim-
liğin ifadesidir.
Konu pratikte pek önem taşımıyor gibi görü-
nebilirse de, gerçekte öyle değildir.
Çünkü, bu tür yorumlar, Türkiye'yi yönetenle-
rin veya yönetmeye talip olanlann, hiç değilse şu
anda ana muhalefet görevini yüklenenlerin için-
de yer aldıkları devletin ana felsefesini, kavram
ve kurumlannı hiç mi hiç anlamadıklannı göster-
mektedir.
Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, sahteciliğin giderilmesi için tek yolun yeniden sandık olduğunu belirtti
Hukukçular 'seçim' diyortLHANTAŞO
ANKARA - DEHAP' ın seçımlere
katılabilmek için örgütlenmesini ta-
mamlamış gibi göstererek sahtecı-
lik yaptığı savıyla verilen mahkûmi-
yet karannm temyizini gelecek haf-
ta inceleyecek Yargıtay 6. Ceza Da-
iresi'nin karan. siyasetin yeniden şe-
killenebileceği tartışmalannın oda-
ğını oluşturuyor.
Prof Dr Necmi Yüzbaşıoğlu, DE-
HAP'ın seçimlerde yüzde 6.2 oyu ol-
duğunu anımsatarak "Seçiın sonuçla-
nnı etkiliyor mu? Etkiliyor. Etkilemez
demek mümkün değil. DEHAP'ın al-
dığıoyohnasaydL D\T muhmetekn ba-
rajı aşıyor olacaktL Diğer partilerin
sandalyeieri de değişik olacaktL Bura-
daki usulsüzlük. seçim sonuçlaruu et-
kileyen bir usulsüztüktür* dıye konuş-
tu. Bulunacak formülün, usulsüzlüğü
• Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin DEHAP yöneticileri hakkında vereceği karar, siyasetin
yeniden şekillenebileceği tartışmalannın odağmı oluşturuyor. Hukukçular 'sahteciliğin'
kabul edilmesi durumunda 3 Kasım seçimlerinin yenilenmesi gerektiğini vurguluyor.
ortadan kaldıracak nitelikte olması ge-
rektığine işaret eden Yüzbaşıoğlu, ola-
sılıkları şöyle sıraladı:
- Seçim işlemleri bitmiştir, geçmiş
olsun demek.
- DEHAP'm oylannı geçersiz sa-
yıp, barajı yeniden belirleyip, millet-
vekilı dağıhmını yeniden belirlemek.
- YSK "Bu usulsüzhık, seçimin tümü-
nii etkileyen bir usulsüzhİktür' deyip
seçimın tümünü yenıler.
Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, huku-
ken doğru olanın son seçenek olduğu-
na işaret ederek "DEHAP'ın oyiannı
geçersizsayamazsınız. Geçersizoy seç-
menin iradesiyle, kendi hatasına daya-
lı hailerde söz konusu olur. Seçmen ira-
desini doğru kullanryor. Seçmenin önü-
ne geçersiz oy pusulası vermiş ohıyor-
sunuz. DEHAP'ayüzde 6 oyveren seç-
men değil, 40 mihon seçmenin önüne
sizgeçersizoy pusidası koynıuşdurum-
dasuuz" dıye konuştu. Yeniden baraj
belirleyerek milletvekili dağılımı ya-
pılmasına ilişkin formülün en yanlış
çözüm olacağını anlatan Prof. Dr. Yüz-
başıoğlu, "Hukuken doğru olan se-
çimierin yenflenmesidir" dedı.
Prof. Dr. BakırÇağlar da, konunun
hem siyasi hem de hukukı boyutu ol-
duğuna işaret ederek oy sayımının
Meclis aritmetiğine yansıması gerek-
tiğini vurguladı. Çağlar. "MecKs arit-
metiğinde siyasal statükoyu korumak
önceBkli hedef olarak bü>1ik ihtimal-
le gündemegelecektir. YSK'nin bu ko-
nuda aritmetifi değiştirecek bir kara-
ra varacağmı hjçzanneüniyorum. YSK,
radikal kararlar alma yanhsı değü""
değerlendırmesini yaptı. Çağlar, se-
çimlerin yenilenmesi durumunda, Baş-
bakan RecepTayyip Erdoğan'ın "san-
dalyesinin'" de tehlıkeye gireceğıne
işaret ederek yeniden yapılan Siirt se-
çimlerine de yalnızca barajı aşan par-
tilerin sokulduğunu anımsattı.
Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk
da, DEHAP'ın hesaba katılan 1 mıl-
yon 900 bin oyu olduğunu belırterek
bu oylann hangi partilere dağılacağı-
nı kimsenin kestiremeyeceğini söyle-
Tunceli'de 3 kisi tutuklandı
Mezar taşında
propaganda
FERİTDEMtR
TUNCEIİ-Tunceli'nın
Çemişgezek ilçesinde, ya-
kınlarının mezar taşına
•^İidöferyenflmedfler" ifa-
desını yazdıran 3 kışı "ör-
güt propagandası yapük-
lan" gerekçesiyle tutuk-
landılar. Mezar taşlan da
sökülerek delil olarak sav-
cılığa sunuldu.
Çemişgezek'e bağlı Te-
keli Köyü'nde oturan Ay-
duıKoç, 1991 yılında Is-
tanbul'daki faili meçhul
cinayetle öldürülen amca-
sı Hayri Koç ile Çemişge-
zek kırsalındaki çatışma-
da yaşamtnı yitiren yeğe-
ni Asuman Koç'un, CeJal
Güneş ise 1996 yılında fa-
ili meçhul cinayete kur-
ban giden babası Kamer
Güneş'in mezar taşına
"Öldüler yenilmediler"
yazdırdı. Mezar taşlannın
örgüt propagandası yap-
mak amacıyla bir örnek
yaptınldığı ve örgüt üye-
lerinin mezar başında "in-
tikam yemini" edeceği ih-
ban üzerine jandarma 31
Ağustos'ta Aydın Koç, Ce-
lal Güneş ile mezar yapı-
mına yardımcı olan Erkin
Zengin ve mermer ustası
Ferhat Ayduı'ı gözaltına
aldı. Suç delıli olarak me-
zar taşlanna da el konulur-
ken sanıklar sorgulannın
ardından Çemişgezek Sulh
Ceza Mahkemesı'ne sevk
edildi. Mahkeme Aydın "ı
serbest bırakırken, diğer
sanıklan, "terör yöntem-
lerine başvurmayi özendi-
recek şekikleörgütsel pro-
pagandayapmak\esuçun
toplurnda infıal yaratma-
sT nedenıyle tutukladı.
Sanıklar, yakınlannın
vasiyetleri doğrultusunda
mezar taşlannı yaptırdık-
lannı belirterek, "Intikam
yemini gibi bir amacımız
yok. Yapılan ölüye saygı-
SBhkur" dediler."
Halkın Hukuk Büro-
su'ndan yapılan açıklama-
da ise "Öldüler yenilme-
diler" ibaresının herhangi
bir örgütü çağnştırmadığı
belırtildi.
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
dı. 1 milyon 900 bin geçerlı oyun kim-
lere verileceği belli olmadığı. verüdi-
ği takdirde ülke barajının ve TBMM'de-
b sayılann değişeceğının açık oldu-
ğunu kaydeden Selçuk, 3 Kasım seçim-
lerinin bütünüyle iptal edilmesi ge-
rektiğini söyledi.
Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cısı Vural Savaş. olayda "tam kanun-
suzhık" olduğunu belirterek, yapılma-
sı gerekenı şöyle değerlendirdi: "YSK,
3 Kasım seçimlerindegecerti kabul edi-
len 31 mihon 528 bin 783 ovdan, DE-
HAP'ın aküğı 1 mihon 960 bin 660oyu
tenzil ederek. önce gerçek geçerli oyun
29 mihon 568 bin 123 olduğunu beHr-
ler. 3 niihon 8 bin 942 oyu afcuı DYT'nin
barajıgeçtigini kabulederve bunu ilan
eder. llandan sonra da sahteciUkten
yaraıianarak nıilehekiliotaniann maz-
batalannı iptal edip gerçekte hak ka-
zananlann mazbatası \erileceL"'
Hüseyin Gazi Derneği.
CHP'den Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini kısıtlamaya hazırlanan AKP'ye sert tepki
Oyan: Iktidar haddini bilmeli• CHP Grup
Başkanvekili Oğuz
Oyan, AKP'nın
cumhurbaşkanının
yetkilerini
kısıtlamaya
yönelik
hazırlığının rejim
açısından tehlike
oluşturduğunu
kaydetti.
AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Grup Başkanvekili Oğuz Oyan, AKP'nin
cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlama-
ya yönelik kapsamlı değışikliklere hazır-
lanmasına tepki göstererek, "İktidan had-
dini bilmeye çagınyorum
7
' dedi.
Oyan, dün düzenlediği basın toplantısın-
da AKP'nin cumhurbaşkanının yetkileri-
ni kısıtlamaya yönelik hazırlığının rejim
açısından tehlike oluşturduğunu kaydetti.
flaidann Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSe-
zer'i engel olarak gördüğünü \e bu enge-
li bertaraf etmeye çalıştığını anlatan Oyan,
şöyle konuştu: "Curnhurbaşkanhğmmyet-
kilcrinin kuılmasmı. bir engeb' aşmak için
gündeme gedrmek başka şeydir, bu konu-
nun sayuı cumhurbaşkanının da ifade et-
tiği biçimde anayasal rejim kapsamında
bir yenidüzenlemeçerçevesindeeleabnma-
sı başka şeydir. Cumhurbaşkanı iktidara
göre neyin engeü? Kadrolaşmasının enge-
B. cumhuriyetin temel ükelerine aykm yön-
temlerinin engetidir.
n
Iktidann. "Bucumhurbaşkamndanna-
sıl kurtuhıruz" gıbı bir yaklaşım ıçıne gir-
diğini ifade eden Oyan, "Bu tür bir siyasi
hesaplaşma noktasına getirildiği zaman -
ki cumhurbaşkanlığ] sij asi makam değü-
tşin rengi değişir. Kaldı ki cumhurbaşka-
nmm yetkilerinin lasdmasmm Mec&ten geç-
mesi bunun mutiaka cumhurbaşkanı tara-
findan onaylanacağı anlamına gebnez, bu
referandum konusu da olabilir" şeklinde
konuştu.
Meclis'te anayasa değiştirecek çoğunlu-
ğa sahip olmalanna karşın AKP'nin aldı-
ğı oyun toplumun çoğunluğunu temsil et-
mediğini voırgulayan Oyan, "tktidan had-
dini bilmeye çağınyorunı" dedi.
Başbakan
aynmcılık
yapıyor
• Alevilerin inanç merkezlerini
yok saymanın hukuksuzluk
olduğunu belirten Hüseyin Gazi
Derneği Başkanı Ali Yıldınm,
Başbakan Erdoğan'ın
cemevlerini reddederek
aynmcılık yaptığını belirtti.
ANKL\RA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hüseyin Gazi Derneği Alevilik
Araştırmaian Merkezi Genel Başkanı
Ali Yıldınm, Alevilerin cemevlerini bir
inanç merkezi olarak gördüklerini,
cemevleri konusunda hüküm vermenin
Alevi olmayan bir başbakana
düşmediğini söyledi. Yıldınm, dün
yaptığı yazıh açıklamada, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın takınması
gereken tutumun, din ve inançlara eşit
mesafede durmak, tüm din ve
inançlara saygılı olmak olduğunu
belırtırken şunlan ilettı:
"Ale\ilerin inanç merkezi olan
ceme* lerini vok sa\ nıak açık bir
hukuksuzhık ve aynmcılıkür.
Milyonlarca Alevi yıırttaşımızın inanç
merkezi olarak gördüğü ve bin >ıldır
inanç ve ibadetierinin gereğini yerine
getirdiği cemevlerini bir başbakanın
reddetmesi. inançlanndan dolayı
yurttaşlan arasında aynmcılık yapmak
anlamına gelir. Alevilik, insanı
merkezûıe koyan. Anadohı*ya özgü, eşi
benzeri olmayan bir inanç, bir kültür,
bir felsefe, bir öğreti ve hatta bunlann
tümünü de içeren \ e aşan bir toplumsal
olgudur. Alevilik İslamiyetten farklı bir
inanç olarak kendisine özgü inanç ve
kültür değerleriyie Anadolu'nun öz ve
özgün külrürü olarak bu topraklarda
binlerce yıldır vaşamaktadır."
Aleviliğin dedesiyle, sazıyla, deyişiyle,
semahıyla, Tann'vi ınsanda gören
tasavvuf felsefesiyle tarihteki tüm
baskı ve inkâr politikalanna rağmen
var olduğunu belirten Yıldınm,
yollanndan ve inançlanndan asla geri
dönmeyeceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan.
AlmanyaAB'ye
kiliîülke
BERLtN (Cumhu-
riyet) - Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan,
ABD'nin, Irak'ın is-
tücranna yardımcı ol-
mak için bu ülkeye bir-
lik gönderilmesi tale-
binin değerlendirildi-
ğini, ancak böyle bir
gücün BM ya da NA-
TO'nun yetkisi altmda
olmasının istendiğini
bildirdi. Erdoğan. Al-
manya'run. Türkiye ile
üyelik müzakereleri-
ne başlanması konu-
sunda "kilit üJke" ol-
duğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan,
Italyan La Repubbti-
ca gazetesinde dün ya-
yımlanan demecinde,
"ABD, bizden Irak'a
birlik göndermemizi
istedi ve biz bu öneri-
yi birçok seviyede de-
ğerlenduiyoruz" de-
di. Erdoğan, Türki-
ye'nin, dünyanın en
önemli enerji yatağı
olduğuna işaret ede-
rek Türkiye'nin üye-
liğiyle AB'nin böyle
bir bölgeye komşu
olacağını ve Ortado-
ğu'daki gelişmelerin
Avrupa'nm güvenliği
açısından yaratabile-
ceği riskin de azala-
cağuıı öne sürdü.
'Aknan olun'a
valanlama
Bu arada, dün Baş-
bakanlık Basın Mer-
kezi, Erdoğan'ın Al-
manya ziyareti sırasın-
da Türk derneklennin
temsilcilerine "Alman
olun" çağnsında bu-
lunduğuna ilişkin ha-
berleri jalanladı.
nılamurlar altuıda resepsiyon
TÜSlAD'ın Berlin Bürosu'nun açılışında konuşan Hıristiyan Demokrat Birliği Genel Sekreteri Meyer, muhalefet
partilerinin Türkiye'nin hiçbir zaman AB 'ye alınamayacağını açıklamalanna karşın yumuşak bir ton kullandı
LEYLA TAVŞANOĞLU
BERLİN - TÜSlAD'ın Berlin Bü-
rosu'nun açılışı nedeniyle önceki ak-
şam. Doğu Berlin'in dillere destan
Unter den Linden (Dılamurlar Altın-
da) Caddesi üzerindeki tarihi Adlon
Oteli'nde bir resepsiyon verildi.
1917'de Atatürk'ün de bu otelde kal-
dığı söyleniyor, ama doğruluk dere-
cesi pek bilinmiyor.
Brandenburg Kapısı'na bir taş ahm-
lık uzaklıJctaki Adlon Oteli'nin balo
salonunda resepsiyon, bir kokteylle
saat 19'da başladı. Daha önce otelde
çok ciddi birgüvenlik kontrolü yapıl-
dığı belirtilmesine karşın önceki ak-
şam ortalıkta hiçbir güvenlik görev-
lisi görülmüyordu. Ya da bu iş göze
batacak biçimde yapılmıyordu.
Erdoğan 'dflzeni' alt üst etti
Başbakan RecepTayyipErdoğan'ın
baş konuşmacı olduğu davette oturma
düzeni yemekli hazırlanmışu. Ancak
300 kişi kadar olarak hesaplanan da-
MERKEL AB EKONOMİSİ TÜRKİYE'Yİ ALMAYA UYCUN DEĞİL
BERLtN (Cumhuriyet) - Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, Almanya'daki siyasi
partilerin Türkiye'yi AB yolunda yalnız
bırakmayacaklanna inandıklannı belirtir-
ken Alman muhalefetindeki Hıristiyan De-
mokratik Birlik Partisi Genel Başkam An-
gela Merkei, AB'nin ekonomisinin Türki-
ye'yi almaya müsait olamadığım söyledi.
Merkei ile bir araya gelen Erdoğan, gö-
rüşmenin ardmdan düzenlenen basın top-
lantısında "Abnanya'daki siyasi partilerin,
bizi AB üveBgi sürecinde yalnız bırakma-
yacaklanna inanryoruz ve inanmak istiyo-
ruz" dedi. Görüşmede Türkiye'de yapılan
reformlan takdir ettiklerini Erdoğan'a ak-
tardığını belirten Merkei ise "Ancak doğ-
rulan da söyiemek gerekir. AB'nin ekono
mik durunıu. Türkiye'nin ahnmasına mü-
sait depdir. Bunun, Türkiye'nin bir tslam
ülkesi ohnasryia Ugisi yoktur" dedi.
vetli sayısı, Erdoğan'ın yanında 100'e
yakm milletvekili, danışman, gazete-
ci getirmesi nedemyle alt üst oldu.
410 kişiye çıkan davetli sayısını oturt-
makta otel yönetımi bir hayli sıkıntıy-
la karşüaştı.
Konuklara balo salonunun kapısın-
da tepsiler içinde Alman köpüklü şa-
rabı, portakal suyu ve su sunuldu. Bir
müzik dinletisinin ardından (Mozart'ın
Türk Marşı da çahndı) TÜSÎAD YÖ-
netim Kurulu Başkanı Tuncay OzOhan,
Berlin Ofisi'nin, TÜSİAD'ın Was-
hington ve Brüksel 'den sonra üçüncü
yurtdışı temsilcilıği olduğunu anla-
tan bir konuşma yaptı.
AB üyetiğbün önemi
Özilhan, TÜStAD'ın sadece bir sa-
nayici ve işadamlan derneği olmak-
la kalmayıp Türkiye'nin yaranna düz-
gün lobi faaliyeti yürüten bir sivil top-
lum kuruluşu olduğunu da vurgula-
dı. Ozilhan, AB üyeliğinin Türkiye için
ne kadar önemli olduğunu ve Alman
hükümetinin Türkiye'ye verdiği des-
teğin memnunluk uyandırdığını söy-
ledi. Erdoğan"ın konuşmasının ardın-
dan Almanya Içişleri Bakanı Otto
SchDy, Alman Sanayicileri Federasyo-
nu Başkan Yardımcısı Dr. ArendÖet-
ker ve Hıristiyan Demokrat Birliği
Genel Sekreten LaurenzMeyer de bi-
rer konuşma yaptılar. Meyer, Birlik par-
tıiennin sabah, Türkiye'nin Hıristi-
yan olmaması nedeniyle hiçbir za-
man AB'ye alınamayacağı açıklama-
sına karşm, konuşmasmda yumuşak
bir ton kullandı. Konuşmaların ardın-
dan yemeğe geçildi. Once beyaz kö-
püklü şarap ve füme balıkla salata,
arduıdan kumızı şarapla dana madal-
yonlan, en son da kahve ve dondur-
malı parfe sendsi yapıldı. Yemeğin
sonlanna doğru TUSIAD Yüksek Is-
tişare Kurulu Başkanı Muharrem Kay-
han, kısa bir konuşmanın ardından
TÜSİAD Berlin Temsilcisi Dr. Meh-
pare Bozyiğit'i konuklara tanıttı.
Erdoğan"ın rnasasmda Aydm Do-
ğan'ın bzı ve TÜSİAD Yönetim Ku-
rulu Üyesi Arzuhan Yalçındağ, V'ural
Öger, Otto Schily ve Tuncay Özil-
han'ın oturduklan dikkat çekti.
Davetin bitıminde konuklara tek
tek, TÜSlAD'ın çalışmalannuı ve AB
vizyonunun tanıtıldığı bir dosya ve
Paşabahçe Şışecam ürünü birer kü-
çük çeşmibülbül sürahi armağan edil-
di. Resepsiyonun sponsorluğunu Tür-
kiye tş Bankası ve Şişecam Fabrika-
lan AŞ'nin yaptığı dildcatleri çekti.