Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2003 PERŞEMBE 14 KULTUR [email protected] Başak Köklükaya, Ferzan Özpetek ve Zeki Demirkubuz'la çalışmasının büyük bir şans olduğunu söylüyor Doğru insanlar,doğru projelerAYÇATEZER Kendini öne çıkarmadan, kdşüiğin- denödün vermeden veözel yaşamı- nı gözler önünde yaşamadan yal- nızca oyunculuğuyla başan kaza- nılabileceğini kanıtlayan bir isim Başak Kökrükaya... Kendine zarar vermeden oyunculuk adına yapmak istediklerine sessiz ve derinden ulaş- mayaçalışıyor. Bunu başarabildiği- nin en büyiik kanıtıysa canlandırdı- ğı her rofle büyük başan kazanma- sı. - Oyunculuğa nasd adım attuuz? BAŞAK KOKLÜKAYA - Oyun- culuğa kaza sonucu başladırn. Kon- servatuvann bale böiümüne devam ediyordum. Dizimden sakatlandım ve liseden sonra baleyi bırakrnak zorundakaldım. önümde biıkaç se- çenek vardı. Ben oyunculugoı tercih ettim. Sınavlara girdim ve iUk sınav- da kabul edildim. Şimdi anlıyorum iyi bir seçim yapmışım. Mezun ol- duktan sonradayım SavaşYfaröaş'ın aracıhğıyla ilk olarak TRT'de yayım- lanan Bugay Yapım' ın' Yaziıkçüar' adh dizisiyle oyunculuğa başladım ve Bizimkiler'de Özge rolüyle sür- dürdüm. Bizimkiler'de oynarken iki sezon Şehir Tiyatrolan'jıda çalış- tım. Daha sonra Ferzan Özpetek'in Hamam filminde rol aldım.^ Ardın- dan Zeki Demirkubuz'la 'İjçûncü Sayfa', Ferzan Özpetek'le 'Harem Suare', Zeki Demirkubuz'la 'tti- raf Ödûllere doymuyor - Hamam'ın kadrosuna nasıl kabidınız? KÖKLÜKAYA - Şehir Tıyatro- su'ndan bir dramaturgun önerisi üzerine görüşmeye gittim. Çok uzun bir süreçten sonra kabul edildim. Hamam filmiyle 1998'de Ankara Film Festivali'nde 'Umut Veren Ye ni Kadın Oyuncu' ödülünü aldım. Bu benim ilk ödülümdü. Ferzan öz- petek, daha sonra Harem Suare'de Gülbaharrolünüteklifetti. "Başak kûçük bir rol var, ister misin?" de- di. Hiç düşünmeden kabul ettim. Ferzan Özpetek'le çalışmayı her za- man isterim, ne şekilde olursa olsun. Ferzan Özpetek film birtikten son- ra Italya'ya gitmeden önce telefon edip "Gülbahar kfiçük bir roldü. Onu büyüttüğün için çok teşekkûr Haamam, Üçüncü Sayfa ve îtiraf'taki oyunculuğuyla dikkatleri çeken ve birçok ödüle değer görülen Başak Köklükaya, yeni sezonda Kanal D de yayımlanacak olan 'Sultan Makamı' adh diziyle ve Çağan Irmak 'ın yöneteceği, başrollerini Fikrei Kuşkan ve Nejat îşler le paylaşacağı 'Mustafa Hakkında Herşey' adh sinemafilmiyle hayranlannın karşısına çıkacak. ederim"dedi. - Zeki Demirkubuz'un 'Üçüncû Sayfa' ve 'İtiraT filmkrinde rol al- dniız. Demirkubuz'la çahşmanızm size gefirişi ne oldu? KOKLÜKAY4 -Hamam'dan son- ra ilk başrol deneyimimdi 'Üçüncü Sayfa'. Zeki Demirkubuz'un üzerim- de hakikaten çok büyük emeği var. Oyunculuğa çok farklı bir açıdan bakmamı sağladı. Zeki Demirku- buz'la çalışmak benim için büyük bir şanstı. Üçüncü Sayfa'da varoş- larda yaşayan bir kadını, Meryem 'i canlandırdım. O rolden sonra va- roş kadınlanyla ilgili birçok dizi ve sinema teklifi geldi. Üçüncü Say- fa'daki rolümle 1999'da SİYAD Ödülleri'nde, 1999'da Antalya Film Şenlıği'nde, 2OOO'de Orhan Anbur- nu Ödülleri'nde 'En İyi KadmOyun- cu', 2000'de Istanbul Film Festiva- li'nde 'OnurÖdülû'aldım. Itiraftay- sa daha şehirli bir kadın rolündey- dim. îtiraf'taki rolüm için Mer- yem'den daha zordu dediğimi hatır- lıyorum. Çünkü Meryem'in bütün duygulan, düşünceleri çok açıktı. Itiraf'taysa bunJaraçık olarak veril- memişti. Karakteri oturtmamda Ze- ki Demirkubuz'un büyük yardım- lan oldu. - 'Esir Şehrin İnsanlan'nda da oynadunz.Bu proje nasıl gerçekfcşti? KÖKLÜKAYA - Dönem fümle- rini çok seviyorum ve bu projeyı kaçırmak istemedim. Çok iyi bir kadro vardı. Teknik eldp, çekim şart- lan çok zordu. Kışın çekildi. Don- durucu soğuklann olduğu sıralarda Toptaşı Cezaevi'nde çekimler yapıl- dı. Çok ince kostümler hazırlanmış- tı ve birçok oyuncu hastalandı. Çok güzel bir çalışmaydı. Yeni yayın dö- neminde 8 ya da 10 bölüm olarak tekrar kurgulamp gösterilecek. -Ya TamerKaradağü'yla birfikte rol aldığuuz 'Bir Tutam Baharat? KÖKLÜKAYA - Film mübadele sırasında birinin ailesiyle Atina'ya yerleşmek zorunda kalmasıyla yol- lan ayn düşen iki çocukluk arkada- şının yıllar sonra bir araya gelme- sini konu alıyor. Türkiye'de kalan bü- yükbabanın ölmesiyle iki çocukluk arkadaşı tekrar karşılaşıyorlar ce- nazede. Film hem dönemi, hem de oradaki sevgileri anlatıyor. Oyuncu- ların büyük bir çoğunJuğunu müba- dele sırasında buradan Atina'ya ta- şınan Rumlar oluşturuyordu. Bir- çoğunun büyükanneleri, büyükba- balan Türkiye'de kalmışlar. Çok et- kilendim. -Çokönemübaşanlarekleettmiz. Birçok ödüüeraldmız. Bu başaruu- 2i neye borçlusunuz? KÖKLÜKAYA - Doğru zaman, doğru insanlar, doğru projeler. Yeni bir dizi ve sinema projesi var - Dizi ve sinema teküflerini değer- lendirirken nekri dikkate ahyorsu- nuz? KÖKLÜKAYA -Çok ilkel aslın- da. Senaryoyu okurken gözümde canlandırabiliyorsam, kabul ediyo- rum. -Birrotücanlandırmadanönce ne tür bir ön hazırfak yapıyorsunuz? KÖKLÜKAYA - Öncekkle göz- lemliyorum. Sonra karakterlerin iç dünyalanna iniyorum. Hislerime güveniyorum. - Yeni projeierinizden sözedebilir misiniz? KÖKLÜKAYA- Şu anda 'Sultan Makamı' adh bir dizi projem var Kanal D'ye. Dizide evde kalmış, yaşı biraz geçkince bir BaJat saki- nini oynuyorum. Bir mahalle hikâ- yesi. Dizide, Tanju Tûrel, Şevket Çonıh, Ruhi San, Uğur Polat, Ke- rem Atabeyoğlu rol alıyor. Bir de sinema projem var. 'Mus- tafa Hakkında Herşey' Çağan Ir- mak yönetiyor. Orada birheykeltı- raşı canlandıracağım. Çekimler bu ayın sonunda başlayacak. Çok gü- zel bir senaryo. Hem kurgulama, hem çekim olarak Türkiye'de ilk di- yebileceğim bir film. Blair Çadısı tarzında bir gerilim filmi. Başrolü FikretKuşkan ve NejatIşter'le pay- laşıyorum. UÇANHABERÇIKTI Heryönüyle dünya kadınları Kültür Servisi -Uçan Süpürge tarafindan yayımlanan 'Kadın tletişim Bülteni' 'Uçan Haber'ın 20. sayısı çıktı. Uğur Yüksel'in koordinatörlüğünde yayımlanan dergide bu ay; hukuktan sağlığa, sanattan kadın ör- gütlerine farklı alanlardan haberler ulaştı- nlıyor okuyucuya. 'Tûrkiyeli Kadınlar'ın gündemini ya- kından izleyen bir dergi olan Uçan Haber, dünya kadınJanna da geniş açılardan bakı- yor. Konular, uzmanlann yorumlanyla ele alınıyor. 'Uçan Süpürge Kitaphğı' sayfala- rında, aralannda Tante Rosa, HJTS, Maka- leler'in de olduğu kitaplar da tanıtılıyor. 'Sanat' başlığı altında kadın sanatçılar da derginin konuğu oluyor bu sayıda.Ceüa Cruz'un aykın sesi, Serra Yû- maz'ın 'Vanil- ya ve Çikola- ta'sı, Katheri- neHepburn'ün 'eJvedaa've da- ha biçokları... Davranışbilim uzmanı Ayşe Betül Nuroğlu. 'a9e içi şiddef üzerine yaptığı araştırmada, aile içi şiddetinnedenJerine ve türlerine mercek tutarken kadınlann şidde- te karşı koyamamalanna da açıklık getiri- yor. 'Japonya'da Toplumsal Refah ve Kadın' başlığı altında Dr. AyşeNur, "Japonya'da- ki kadınlann aile içi görevlerinden biri var- sayıldığından, kadın, aile içinde baJocı ro- lünüüstknmekdurumundadır" diyor. Bu sayıda, dosya konusu olarak 'Dünden bu- güne kadın dergileri'ni ele alan Uçan Ha- ber, Türkiye'de yayımlanan kadın dergile- rine de aynntılı bir bölüm ayırmış. Dergi bu ay dünyada pek çok kadının uğradığı 'te- cavuz' konusunuda geniş bir dosya halinde ele aldı. Jıılio Pomar: Ötekinin resmiKültür Servisi - Portekiz'in yaşa- yan en büyük çağdaş ressamı olan JuboPbmar"ın retrospekhf sergısi 18 Eylül'de Yapı Kredı Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde açılacak. Özellikle edebiyatçı portreleri ve sanat tarihinin en ünlü resimlerini ye- niden yorumladığı çahşmalanyla ta- nınan Pomar, modern şi- irin en büyük isimlerin- den Pessoa'nın izinden giderek ülkesine çağdaş resmi getiren öncü bir sanatçı. Sanatçı. savaş sonrası Portekiz sanatının ana öğelerini belirleyen, ye- ni-gerçekçilik akımuıın Portekiz'deki öncüsü. Sanatında, Portekiz Modernizmi'nin sınırla- rını genişleten hüma- nizm, tarih ve bellek bir arada. Julio Pomar'ın en çok tanı- nan resimleri, sanat ve edebiyat ta- rihiyle kurduğu sıkı ilişkileri de yan- sıtan iki sıradışı dizi; Ingres, Van Eyck, Delacrois gibi kült ressamla- nn yapıtlannın yorumlan ve dünya edebiyatının dört dev isminin, Pes- soa,Bauddaire,Malarmeve Poenun portrelerine adanmış olan 'Kargabr' Borges, Jose Saramago ve Antu- • Yaşayan en büyük modern ressam olarak nitelenen Julio Pomar 'm retrospektif sergisi 18Eylül'den itibaren Yapı Kredi Kazun Taşkent Sanat Galerisi'nde izlenebilecek. nes gibi yazarlarla da sıla dostluk- lar kuran Pomar, 1976 yılından bu yana Malcolm Lowry, LewisCarroD gibi önemh yazarlann 'Editions de la Difference' tarafindan yayımla- nan kitaplannı resimlemeyi sürdü- rüyor. Lizbon'da doğan ve yaşamını 1963'ten bu yana Pa- ris'te sürdüren Pomar. sanat kariyerine top- lumsal içerikli bir ger- çekçilik anlayışıyla baş- layıp, kısa sürede Por- tekiz'in çağdaş sanatla ilişki kurmasında öncü rolü üstlenmiş bir sa- natçı. Pierre Cabanne, Po- mar'ın yapıtlarını şu sözlerle tanımlıyor: "Onun resmi,tuvali ku- şatan. bozan, yeniden düzenleyen, sorgulayan, hem yaraö- cı hem de yıkıcı edinimler silsüesidir. Ritimlerin, renklerin, ışığm ve uza- mın birbirieriyle çarpışağı, yan ya- na geldigi,olağandışı bir biçinıde ha- rekem birçok unsurun oluşturduğu, kendinizi bıraknfınız ama sürekü hükmetmenizgereken bir dünyadır. Dizginlerinin sıkı tutulması gereken bir dünva." Pomar'ın Arçasından şair-\azar Fernando Pessoa. (1982) Chadha'nin Jane Austin'in romanından uyarladığı film 2004'te gösterilecek 'Gurıır ve Onyargı^ya Bollywood bakışı LONDRA (BBC) - 'Bend it Like Beck- ham/Hayatımın Çahmı' adh filmin yönetme- nı Gunnder Chadha, bu kez farklı bir projey- le, 'Pride and Prejudice' ile sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Daha önce aynı adla sine- maya uyarlanan Jane Austin'in 'Pride and Prejudice/Gurur ve ÖnyargT adh romanın- dan esinlenen yönetmen, "Çektiğim BoDyvvo- od versiyonunun öyküsü, birkaç kıtada geçi- yor. Austin'in bu romanmm böyle bir uyarla- ma için son derece uygun oiduğunu düşünü- yorum.JaneAusrin, eski yaşammda Pencap'h birgençktzmışsankL Bu kezoiayörgüsü, fark- lıkültürierdeyorumlanacak daolsa,ana tema aynı:Değişjk geçmişler ve sosyal konumlardan iki kişinin evliliği'" diyerek bakışını açıklıvor. Senaıyoda Chadha ve ABD'li yazar PaulMa- V'eda Berges'in ortak çalışmasının ürünü. Çe- kimlerine geçen ay başlanan fiimin oyuncu- lan arasında. Aishwarya Rai ve Daniel Gilli- es da yer alıyor. Filmde Rai, EKzabeth Ben- nett'ın yerini alan, olaylann merkezindeki La- lita'yı canJandınyor. Hayaonun Çahmı'ndan çok daha yüksek bir bütçeyle çekilen filmde, Hindistan sine- masının ripik müzikal sahnelerine de yer ve- rilecek. Chadha, müzikal havasındaki bu bö- lümlerin, Hindistan, Ingıltere ve ABD'de ge- çeceğini söylüyor: "tngÜEyapımıfilmlernıço- ğunluğunun tamamryia kendine dönük oldu- ğu söylenir. Umarun bu fumle tngjliz sinema- sının sınırlarmızorlayabilirim''. Austin'in ro- manına konu ve olay örgüsü açısından sadık kahnsa da, Chadha'nin Bride and Prejudi- cenda, Bennet ailesinin yerini 'Bakshis'lar alı- yor. Mr Darcy'nin ise, varlıklı bir Amerikalı olarak karşımıza çıkıyor. Gurinder Chadha, Bollyvrood fıhnlerinde- ki utanma duygusuyla sınırlanmamış tutkunun yansıyacağını, danslar ve müzikal bölümle- rin de öykünün anlanmı içinde yer alacağını belirtti. lilüfep sanal ortamda I Kültür Servisi - Yaz aylannın başuıda çıkardığı son albümü 'Olur mu Olur mu / Gözünaydın'la büyük beğeni toplayan Nilüfer artık internet sitesinde de hayranlanyla buluşmaya başladı. Nilüfer hayranJan H-H-M. nilufer online.com adresinden ulaşabilecekleri sıtede sanatçırun özel yaşamı. sanat yaşarru, müzik kariyeri, müzik hayatındaki dönüm noktalan gibi merak edilen her konuda istedikleri bilgiye ulaşabilecekler. Site aracılığıyla sanatçırun hayranlan son albümü ile ondan bir önceki albümünü de dinleme imkânı bulacak. Nilüfer 12 Eylül Cuma akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu"nda müzikseverierle buluşacak. Tekfce Köyüne kültür ve sanat evf • ANTALYA (AA) - Tekke Kö>ii Muhtan Ali Tören, geçen hazıran ayında gerçekleştirilen Abdal Musa Şenhkleri'nde Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun Kültür. ve Sanat Evi'nin tamamlanması için 250 milyar lira ödenek gönderme sözünü tuttuğunu bildirdı. Muhtar Ali Tören. köydeki amfi tiyatronun büyütülmesi çalışmalannın di, Kültür ve Sanat Evi'nin tamamlanmasına öncelık venlmesi amacıyla gelecek yıla ertelendiğini bildirdı. Antalya Büyükşehir Beledıye Başkanı Bekır Kumbul"un da köydeki amfi tiyatro ile türbe arasındaki yolun genişletilmesı için söz verdiğini hatırlatan Tören, "Bu yolun bulvar haline getirilebilmesı amacıyla proje \'apıldı. Çalışmalara kısa süre sonra başlanacağını umuyoruz'" diye konuştu. Guano Apes IstanbuCda •Kültür Servisi - Son yıllann en iyi rock topluluklanndan biri olan 'Guano Apes' Türkiye'deki ilk konsen için Istanbul'a gelecek. Coca Cola'nın düzenlediği Rock'n Coke Fesrivali için gelen topluluğun \ okalinde Sandra Nasic, gitarda Henning Rümenapp, basta Stefan Ude ve davulda Dennıs Poschwatta yer alıyor Grup, 1994yılında Almanya'da kurudu. îlk single'lan 'Open Your Eyes' AJmanya'da Top 10 listesinde zirveye oturdu. Grubun ilk albümü 'Proud Like A God' 1997 yılında. ikinci albümleri 'Don't Give Me Names' ise 2000 yılında çıktı. Ülkemizde mart ayında piyasaya çıkan Guano Apes'in son albümü 'Walking On A Thin Line'da 'You Can't Stop Me', 'Kiss The Dawn'. 'Prefty In Scarlet', 'Sing That Song' ve "Scratch The Pıtch" gibi Guano Apes tarafindan yazılan dikkat çekici parçalar yer alıyor. • Kültür Servisi - Bergama ilçesi Belediye Başkanı Akif Ersezgin, Atmaca Mahallesi'ndeki antik tiyatroyu gün ışığına çıkaracaklannı söyledi. Ersezgin, Atmaca Mahallesi'nde evlenn altında kalan antik tiyatronun 30 bın kişilik olduğunu belirterek gözler önüne serilmesi için gereken çalışmalan yaptıklannı anlattı. Ersezgin, 17 Ağustos 1999 yılındaki Marmara depremi sonrası bölgede kurulan ve artık çok fazla gereksinim dujmlmayan evlerden yararlanmak istediklerini belirterek prefabnke e\lerden 100 kadannın Bergama'ya getirilip kurulması için girişimlerde bulunduklannı kaydetti. Atmaca Mahallesi'nin sakinlerinin kurulacak bu prefabrike evlere taşınmasını sağlayacaklannı dile getiren AJdf Ersezgin, mahalleyi boşalttıktan sonra antik tiyatroyu gün ışığına çıkaracaklannı bildirdı. 'Sokaktan Sanata' • Kültür Servisi - îngilız Konsolosluğu'nun katkılanyla sanatçı Angela Thvvaites, 'Umut Çocuklan Derneği'nin koruması alhndaki 8 çocuğa, kalıpla cam şekillendirmeye yönelik kısa bır çalışma gösterdi. Çocuklar, 'füzyon' adı verilen teknikle, şeffaf ve renkli cam parçalanyla bu farklı günün anısı olarak saklayabilecekleri camdan birer tabak yaptılar. Bu buluşmada, sokak yaşamından kurtanlmaya çalışılan çocuklan sanata ve üretime daha çok yakınlaştırmak amacıyla Cam Ocağfnca geliştirilen 'Sokaktan Sanata" ve 'Umut Boncuklan' adh projeler de gündeme getirildi. X-Men 3r 2006da gösterimde • Kültür Servisi - Bnan Singer üçuncu X-xMen fılminin senaryosu üzerinde çalışmaya başladı. Singer 2006 yılında gösterime girecek aynı adlı çızgi roman dizisinden be>azperdeye uyarlanan dizinin yeni bölümünde Wolverine ile ikinci X-Men filmi 'X2'de ölen Jean Grey'in Phoenix"e dönüşmesi üzerinde yoğunlaşacağını söyledi. Bu yıl gösterime giren X-Men filmi dünya çapında 400 milyon dolardan fazla hasılat elde etmişti. Stone ve Scott onur konuğu • Kültür Servisi - ABD'li yönetmen Oliver Stone ve Britanyalı meslektaşı Sir Ridley Scott. Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen 'Uluslararası Marakeş Film Festivali'nin bu yılki onur konuklan olarak seçildı. Scott, "Kara Şahin Düştü" ve 'Gladyatör" filmlerinin bir bölümünü Fas'ta çekmişti. Stone'un 'Büyük îskender' filrninin çekimleri ise halen bu ülkede sürüyor. Fas Kralı 7. Muhammed"in usta yönetmenlere ülkenın en büyük nişanı sayılan Wissam'ı sunacağı etkinlik. 3-8 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Festıvalde 12"siuzunmetrajl] toplam 32 film izlenecek Festivalin bu yılki seçim kıırul başkaniığını ise Fransız o> r uncu Sophie Marceau üstleniyor.