Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EYLÜL 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İnal Batu'dan
Uel'e tepki
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Israil Dışişleri
Bakanlığı Müsteşan Dr.
Alon Liel'in
"'Erdoğanizm,
Kemalızmin
güncelleşmiş bir
versiyonu" yönündeki
sözleri tepki çekti. CHP
Genel Başkan
Yardımcısı Inal Batu. bu
benzetmeyi hayret ve
üzüntü ile karşıladığını
belirtirken, ""Kemalizm
ile 'Erdoğanizmi' yan
yana gösteren bu
ifadeler eğer soğuk bir
şaka değilse Türkiye
hakkında bilgisizlikten
ya da AKP yönetimine
yaranmak gayretlerinden
kaynaklanmaktadır"
dedi.
Tarsus'ta
sürgün skandalı
• TARSUS
(Cumhuriyet) - Tarsus
Eğitim-Sen Şubesi
Başkanı Cuma Erçel. bir
öğrencinin yazdığı
tiyatro oyununda 'ahlak
dışı sözler' yer aldığı
gerekçesiyle okul
yöneticısinin
cezalandınldığını ve
sürgüne gönderildiğini
söyledi. 'Tiyatro
Şenliği'nde sahnelenen
eseri için Ilçe Milli
Eğitim Edebiyat
Değerlendirme
Komısyonu'ndan 'olur
karan' alındığını
belirten Erçel, bunun
gereğini yerine getiren
Kasım Ekenler Ticaret
Meslek Lisesi Müdür
Vekili Cemil Taşkıran'ın
haksız yere
cezalandınldığını
belirtti.
Kadınlara AB
seminerleri
• Haber Merkezi - AB
ile ilgıli bilgi düzeyinin
arttınlması amacıyla
kadınlara yönelik
seminerler düzenleyen
An Hareketi, bu
çerçevede Diyarbakır ve
Eskişehir toplantılannı
tamamladı. KADER
Ankara Şubesi ve
Ingiltere
Büyükelçiliği'yle ortak
yurütülen projenin ılk
aşamasında, sivil toplum
kuruluşlan ile siyasi
partilerin kadın
kollanndan katılan
temsılcilere Türkiye-AB
ilışkileri. AB'nin
genışleme süreci, AB
kurumlan. AB"ye yeni
üyeler ve AB politikası
konulannda eğitim
verildi.
İmarbank
önergesi
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
CHP Milletvekili Ahmet
Güryüz Ketenci,
Bişbakan Tayyip
Erdoğan'ın yanıtlaması
isemiyle verdiği soru
öıergesinde îmar
Bınkasf nın bütçeye
getireceği ekonomik
yikümlülük ve
ırağdurlann durumuyla
ildlisorularyöneltti.
Kstenci, "Imar Bankası
rrağdurlannın
rrağduriyetini ortadan
kıldıracak bir işlem
yıpılmadığını"
vırguladı.
TCDO tasfiye
cdiliyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eektrik Mühendısleri
Cdası, 147 yıllık
"îirkiye Devlet
Eemiryollan
Forumu'nun
fcsfıye edilmeye
çJışıldığını belirtti.
EvlO, demiryollanrun
e.sik personel ve
ekimiş teknoloji ile
byatta kalma
•ücadelesi verdiğini,
TDD'nin
^.pılandınlması adı
annda, kurumun
«sfiyesinin
fclandınldığını
•cydettı.
AKP'nin atama karannı beklettiği TÜBİTAK Başkanı Pak, kurumdaki rahatsızlıklan anlattı: POLJTİKA GÜNLÜGÜ
Bilinı siyaset dışı kalmalı• Bilim Kurulu tarafından yeniden başkanlığa
seçildiği halde, atama karan 3.5 aydır Başbakanlık'ta
bekletilen Prof. Dr. Namık Kemal Pak, idari ve mali
özerkliğin kurumun siyaset dışı kalmasında önemli bir
yeri olduğunu vurguladı.
MUSTAFA ÇAKIR
Namık Kemal Pak.
Eğitim-Sen
'Özgürlük
Anvtf
itirazı
ANKARA (AN-
KA)- Türk Eğitim-
Sen, Milh Eğitim Ba-
kanlığfnın ücretsiz da-
ğıttığı ders kitaplann-
dan "tlköğretinı Va-
tandaşlık ve tnsan
HaklanEğitimrkıta-
bmın kapağında "Öz-
gürlük AnrtT resmi-
nin yer almasını eleş-
tirerek bakanlığa yap-
tığı başvuruda resmin
Atatürk resmi ile de-
ğiştinlmesini istedi.
Sendika Genel Baş-
kanı Şuayip Özcan
tarafindan yapılan baş-
vuruda, bakanlığın
okullarda ücretsiz ola-
rak dağıtımını yaptığı
Fehmi \ ılmaz ve Nu-
rettin Yanıkoğlu tara-
findan yazılan "tlköğ-
retim Vatandaşlık ve
fnsan Haklan Eğiti-
mi" kitabının kapa-
ğındaki resmin değiş-
tirilmesi istendi. Ki-
tabın kapağında, "Öz-
gürlük Aıun" resminin
yer aldığı kaydedilir-
ken. "Sözkonusuanıt
Türk Milli EğJtimTnin
genel amaçianyia bağ-
daşnıamaktadır" de-
nildi.
ANKARA -Hükümetin, TÜ-
BÎTAK Yasasf nda değişiklik
yapmaya hazırlanması kurum-
da rahatsızlık yarattı. TÜBİ-
TAK Bilim Kurulu tarafından
yeniden başkanlığa seçildiği
halde, atama karan 3.5 aydır
Başbakanlık'ta bekletilen Prof.
Dr. Namık Kemal Pak, idari ve
mali özerkliğin kurumun siya-
set dışı kalmasında önemli bir
yeri olduğunu vurguladı. TÜ-
BlTAK Yasasf nda yapılacak
değişikliğin sakıncalanna işa-
ret eden Pak, "Türldye'yi çağa
taşnna anlammdalokomoüTgö-
re\T
üsdenmesi gereken, arka-
smda büyük biryaünm veemek
olan kurumun bu misyonunda
bundan sonra önüne istediği fir-
satlar çıknıayabilir mi? Bunun
sıkmnsını yaşıyonız" dedi.
Hükümetin idari yapısını de-
ğiştirmeye hazırlandığı TÜBİ-
TAK'ın Bilim Kurulu tarafın-
dan yeniden başkanlığına se-
çilen Prof. Dr. Namık Kemal
Pak, Cumhuriyet"e değerlen-
dirmelerde bulundu. Pak. "Po-
lemikten uzak, ağırbaşu. yüzde
yüz maddi gerçeklere dayah bil-
giler ve genellikk geriüm yarat-
madan akılcıhğm hâkim olabi-
leceği bir düzen" arayışında ol-
duklannı, bilimin de bunu ge-
rektirdiğini söyledi.
ÖzerkJik komnmah
TÜBİTAK" ı kuranlann ya-
saya 'idarivemaMtizerldigı'' ön-
gören madde koyduklanna işa-
ret eden Pak, "binmyapmakve
yönetmenin" de özerİdiği gerek-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
musakart@ttnet.net.tr
tirdiğini bildirdi. İdari ve mali
özerkliğin kurumun siyaset dı-
şı kalmasında Önemli bir yeri ol-
duğuna dıkkat çeken Pak, ''İda-
ri ve mali özerkligi başıbozuk-
luk. hesap vermezlik olarak de-
ğerlendirnıenıekgerekhor. Tam
tersine bilimin objekthitesini,
bütün sisteme yayabilmek ve
bunu bir yaşanı tarzuıa dönüş-
türcnek anlamına getiyor" de-
di. TÜBlTAK yönetiminde si-
yaset dışı kalmaya özen göster-
diklenni anlatan Pak, "Ama bi-
miyorum, bu TÜBÎTAK'ı şu
anda bulunduğu darboğazdan,
çıkmazdan kurtarabilecek mi?
Türkiye\i çağa taşıma anla-
mmda lokomotif görevi üstlen-
mesi gereken, arkasmda
büyük bir yatınm ve
emek olan bu yüce kuru-
mun acaba bu misyonun-
da bundan sonra önüne
istediği nrsaüar çıkma-
yabilir mi? Bunun sıkın-
tisını çekryoruz" diye ko-
nuştu.
Pak. 10 yıldır TÜBİ-
TAK"ta görev yaptığını,
bulunduğu yerlerde en
iyi hizmeti vermeye ça-
baladığını söyledi. Ma-
kam ve mevki peşinde
koşan bir insan olmadı-
gını anlatan Pak, TÜBl-
TAK Yasasf nın başkan
seçimi konusunda olduk-
ça açık olduğunu kaydet-
ti. TÜBİTAK Başkanı'nı,
"BiKm kurulu seçer, baş-
bakan önerir, Cumhur-
başkanı da onaylar" di-
yen Pak, sistemin kendi-
ne özgü bir model oldu-
ğunu dıle getirdi. Pak
şunlan söyledi:
" Bilim evrensel doğru-
lar kümesidir. Doğamn
yasalan ve doğanın yasa-
İanndan çıkan uygula-
malan anlatan, gözlem
ve deneyle birieşen olgu-
lar kümesidir. Bu kadar
objektif değerler kümesi
içinde olunca her türlü
sryaserin dışında olmak
gerekiyor. EvTendeki bfl-
gileri anlayabibnek için,
bağımsE düşünebitane ye-
teneğini ve nheügini ko-
ruyabilmek gerektiğini
düşünüyoruz. Bunun
Türkiye için bir kazanım
olduğıı kantsındayız."
Cumhurbaşkanı Sezer'in de destek verdiği öğretim üyelerine Erdoğan'dan sert sözler
Rektörlere
4
edepsiz' suçlaması
MLNEÖZGLTR
K4STAMON11 - Türkiye de
en büyoik siyaseti üniversitele-
ri yönetenlerin yaptığını öne sü-
ren Başbakan Recep Taj>ip Er-
doğan, YÖK ve rektörleri sert
biçimde hedef aldı
Başbakan Erdoğan, Kasta-
monu FFC Orman Urünleri AŞ
tarafindan yaptınlan fabrikanın
açılış törenine katıldı. Erdoğan,
burada yaptığı konuşmada, üni-
versitelerin açılış törenlerinde
yapılan konuşmalara değindi.
"Üniversitelere siyaset kanşür-
• Erdoğan, üniversite açılışlannda hükümete yöneltilen eleştirilere yine kendi
üslubuyla karşıhk vererek, "Bu ülkenin şu andaki hükümetini en çirkin şekilde.
edebe sığmayacak şekilde eleştirme yetkisini kendisinde bulan rektörler var" dedi.
mayacağız" denildiğini ifade
eden Erdoğan. şöyle konuştu:
"Sene haürlrvt)rsunuz 1995.-
Yapılan anayasa değişiküği ile
üniversite öğretim üyelerme par-
tilerin üst kurullannda görev al-
ma yetkisi verilmişti. Ünhersite
öğretim üyekri partilerin üstku-
rullannda göre\ alabildiklerine
göre, bu sh'asetle iç içe ginnek
değil midir? Aynca üniversite
öğrencileri siyasi kuruluşlarda
görev alabinr mi? .\hrm Genç-
lik kollannda çalışabiür, örgüt-
lerde çahşabilir. Bunun yolu açık.
O zaman siz kalkıp da Üni\ er-
sıtelerde siyaset yok' diyebiK-
yorsunuz. Kimi aldatiyorsunuz
yahu... Bu anayasa degişikliği
1995te yapddL Hiçbir zaman
hiçbir ülkede 'hayır siyaset ya-
pamaz, siyaset onda yoktur, si-
yasetten kendinı tecrit edebılir"
dryemezsiniz. Çünkü adap \ar."
"Herkesingönüi dünyasmda,
hanza kayıtiannda istense de is-
tenmese de srvasetin yeri >^ar-
dır" diyen Erdoğan sözlerini
şöyle sürdürdü: "Bu ülkede üni-
versiteyi yönetenler şu anda en
büyük siyasetiyapıyoryahu. Bu
ülkenin şu andaki hükümetinien
çirkin şekilde, edebe sığmaya-
cak şekilde eleştirme yetkisini
kendisinde bulan rektörler var
bu ülkede. Ama bizim edebimiz,
ama bizim aldığunız edep onla-
ra aynı dflle cevap vermeyi en-
gelliyor. Cnhersite rektörü ol-
makinsanlaraedebin dışma çık-
ma yetkisini vermKDr."
Erdoğan, ulkeyi yönetenlere
bu şekilde eleştirilerde bulunul-
masının yanlış olduğunu da ile-
ri sürdü.
Erdoğan, "Eğer serbest siya-
setyapmakistiyoriarsa kendile-
rineuygun parthegirebilirkr. O
zaman insinler me\ danlara mfl-
letagzuunpaymınasıl\wT\T)r,gö-
rürler. Bir kurumun arkasma
sıgınmasınlar" diye konuştu.
UÜ REKTÖRÜ PROF. DR. MUSTAFA YURTKURAN:
Hükümet etkisindeki
YOK kabul edilemez
Haber Merkezi-Uludağ Üniversi-
tesı (UÜ) Rektörü Prof. Dr. Musta-
fa Yürtkuran, yaklaşık 10 aydan be-
ri üniversiteleri 50 yıl geriye götüre-
cek yasa taslaklan ile vakit geçiril-
diğini öne sürerek, "Hükümederin et-
kisüıde bir YÖK yarat-
mak, üniversitelerin si-
yasallaşması anlamına
gekcektirki; doğal olarak
kabul edilmesi münıkün
değildir" dedi. Dokuz
Eylül Üni\ersitesi Rek-
törü Prof. Dr. Emin An-
cı ise. taviz vermeyecek-
lennı belirterek, "Bizye-
ni Kubilav'lar olmaya ha-
zınz" dedi.
Uludağ Ünh'ersitesi'nde 2003-2004
akademik yıh, törenle başladı. Tö-
rendebirkonuşmayapan Yürtkuran,
Avrupa Birliği"nin'2005 ve 2010 ta-
nhindeki A\Tupa yükseköğrenim ala-
nmın planlannı yaptığını belirterek,
• Dokuz Eylül
Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Emin Ahcı taviz
vermeyeceklerini
belirterek "Biz,
yeni Kubilay'lar
olmaya hazınz"'
dedi.
"Hükümetierin mutlak etkisinde bir
YÖK yaratmak, üniversitelerin si>a-
sauaşması anlamına gelecektir ki do-
ğal olarak kabul edilmesi mümkün de-
ğildir. Üıüversitelerimizde, 70 yılda
yakaladıgnTuz Avrupa se\iyesini, 70 yd-
da kazandığunız eleştirel
akıl alışkanlığı ve çağdaş
akademik yaşam biçimi-
nin birkaç ay içinde yok
ohnasuıa seyirci kalama-
yacağımız açıkça bilin-
meBdir'' diye konuştu.
Önceki gün bir basın
toplantısı düzenleyen
DEÜ Röktörü Prof. Dr.
Ahcı ise "YÖK'üelege-
çirerek ünhersitelerin de ele geçiril-
mesi istenhor. Bizler Atatürkçü dü-
şünceyi kolay getirmedik. Akla ve bi-
Bme hizmet edenler, Atatürkçü düşün-
ceyi de muhafaza etnıeyi bilir. Yeni
Kubilay 'lar gerekiyorsa, bizyeni Ku-
bilay'lar olmaya hazuiz" dedi.
KESK'İN KIZILAY EYLEMt YARGI ÖNÜNDE
Sendikacılara 62'şer
yıl ceza istendi
ANKARA (Cumhumet Bürosu) -
KESK'in 23 Ağustos Cumartesi gü-
nü Ankara Kızılay'da gerçekleştirdi-
ği eylemde gözaltına alınan, 4'ü
KESK üyesi 6 kişinin 62'şer yıla ka-
dar hapis istemiyle yargılanmasına
başlandı.
Ankara 9. Asliye Ce-
za Mahkemesf ndeki
duruşmaya, sanıklar
Yapı Yol-Sen Merkez
Yönetim Kurulu üye-
si Ahmet Say, Yapı Yol-
Sen üyesi Nihat Bay-
ram. Haber-Sen üye-
leri Galip Durgun ve
Alaafrin Tandoğan ile
Savaş Kurtuhış Öngel ve Cemalettin
Canlı. sanık avukatlan Ebru Yeşim
Sargıç,NecmiyeBaşer ile 26 şikâyet-
çi polisın 25'i katıldı. Bir şikâyetçi-
nin ise hastanede olduğu bildirildi. Du-
ruşmayı. KESK Genel Başkanı Sa-
mi Evren, Yapı Yol-Sen Genel Baş-
• Eyleme katılan
polislerin şikâyeti
üzerine gözaltına
ahnan 4'ü KESK
üyesi 6 kişinin
yargılandığı davayı
KESK Genel
Başkanı Evren de
izledi.
kanı CengizFavdah, Büro Emekçile-
ri Sendikası Genel Başkanı BülentKa-
ya'nm da aralannda bulunduğu bir
grup KESK üyesi de izledi. Şikâyet-
çi polisler, ifadelerinde, 23 Ağustos
2003 tarihinde Izmir Caddesi ile Za-
fer Çarşısf nın önünde ba-
rikat kurduklannı, emniyet
yetkililerinin, eylemcilere
dağılmalan yönünde uya-
nda bulunduklannı. ancak
dağılmayan eylemcilerin
kendilerine taş, sopa ve şi-
şelerle saldırdıklannı iddia
ettıler.
Sanıklardan Alaattin Tan-
doğan ile Nihat Bayram ise
kendılerinin olay başlamadan gözal-
tına alındığını, polis aracına bindıril-
dikten sonra olaylann başladığını sa-
vundular. Yargıç MehmetBüyükbaş,
eksikliklerin gıderilmesi içm davanın
23 Ekim 2003 tarihine ertelendiğini
açıkladı.
HİKMET ÇETİNKAYA
Yaz Biterken...
Güneş en güzel nereden batar...
Homeros'un doğum yeri 'Işıklar Sahili'nde güne-
şin batışı muhteşem oluyor.
Güneş bir yangın topu gibi denize gömülürken in-
sanın içi ürperiyor...
Aynı saatlerde Ayvalık'ta 'Şeyten Sofras/'nda tu-
ristler güneşin batışını seyrediyor...
'Işıktar Sahili' ve 'Şeytan Sofrası' yazın son konuk-
lannı uğurluyor...
Güneşli bir eylül sabahında 'Işıklar Sahili'nde do-
laşıyorum...
lda Dağı, binlerce yıllık söylencelerin içinden çıkıp
gelmışti karşıma! Gece yıldızlar lyonya'nın sulan-
na düşerken çocukluk anılanmı topluyordum...
'Zeytin üikesi'nn insanlanyla konuşmuş, çevreci Bir-
sel Lemke'nin anlattığı 'Leylekhanımöyküsü'nü din-
lemiştim...
Günlerce leylege bakmışlardı evlerinde, Birsel Lem-
ke ve eşi Jochen Lemke...
Bacağı iyileşınce, mavi göğe doğru kanat çırpma-
yabaşlamıştı...
Özgürtüktü bunun adı!..
Birkaç gündür lda Dağı eteklerindeyim...
Orman köylüleriyle konuşuyor, Edremrt-Ayvalık
arasında gidip geliyorum...
Haberi Oren'de öğrendim...
TEMA Vakfı'nın yasal girişimi sonuçlanmıştı. Artık
'zeytin ormanı' tanımı ortadan kalkacak, erozyon ön-
lenecekti. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Böylece
hem ormanlar yok olmayacak hem de zeytincilik ge-
lişecekti...
Orman alanı içinde zeytincilik yapılır mı?..
Elbetyapılmazdı, hiçbir Akdeniz ülkesınde böyle bir
uygulama yoktu! Dün sabah 'Işıklar Sahili'nden lda
Dağı'na bakarken bunları düşündüm...
Ormanlan yok etmek için elinden gelenı yapanlar,
bu ülkeyi nasıl yöneteceklerdi...
Yaşananlar ve olup bitenler gerçekten ınsanı dü-
şündürüyor?
• • •
BırbardaksudafırtınakoparanlarvarTürkiye'de...
Haluk Levent ve Musa Eroğlu'nun başına gelen-
ler ınsanı ıster ıstemez düşündürüyor...
Zaten PKK-KADEK'in istediği de bu değil mi...
Haluk Levent Ankara'da verdiği konserinden son-
ra polis tarafından apar topar gözattına alınıyoıi
ınsanlar gözaltına alınmadan savcılığa götürüle-
mez mi ya da kendileri gidemezler mi?
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan diyor ki:
"Polis gözaltına alarak daha iyi polis olduğunu
kanıtlamak istiyor. Elbet bunu kendi başına yap-
mıyor, savcı talimatıyla yapıyor."
AKP iktıdarı peş peşe uyum paketleri çıkardı...
Peki sonuç?
Ne yazık ki kafalar değişmiyorTürkiye'de...
Türkiye'deyaşananlann demokrasiyle, özgürlük-
lerie ilişkisi yok denılebılecek kadar az!
Gömeç'ten Kozak yaylasına doğru yol alırken mo-
la veriyorum. Yol kenannda çardaklarda bal, pek-
mez, çam fıstığı, nane, kekik satan köylulerie ko-
nuşuyorum. Inanmayacaksınız ama köylüler yaşam-
lanndan hoşnut...
Şöyle konuşuyorlar: "Geçen seçimlerde bu bölge-
cfe DSP ve MHP oy aldı; son seçimlerde ise AKP ile
CHP."
Soruyorum:
"Nasıl, hükümetten memnun musunuz?"
Yanıt:
"Vallahiyem borçlanmızı sildi, çokmemnunuz."
Bu arada genç bir köylü söze giriyor:
"Dolar düştü abi dolar!"
OandaaklımaServerTanilli'nin'Was//6/rDemo/(-
rasi Istiyoruz' kitabı geliyor...
Düşüncem Turgay Fişekçi'nin yazısıyla örtüşü-
yor...
Ormanlanmız ve kıyılanmız ayakta kalabilmek için
bir demokrasi mücadelesi içinde değil mi?
Toplum olarak doğayı yok eden, derme çatma ya-
pılarla kıyılanmızı çirkinleştiren bizler değil miyiz?
Herneyse...
Bu mevsim Cunda Adası çok güzel...
Güneşi ister 'Işıklar Sahili'nde, ister 'Şeytan Sof-
ras/'nda batınn, Cunda'ya ulaşmak çok kolay...
• • •
Cunda'yı yok etmek için yıllardır çabalayanlar, bu-
nu başaramadılari..
Cunda ne denlı çirkinleştirilmek istense de hâlâ gü-
zelliğini koruyor!..
Aydınlık bir dünyayı kurmak, yaşamı kucaklamak,
sevginin tohumlannı ekmek insanların elinde? iş-
te yine bir düş kurdum!..
Server Tanilli günümüz Türkiye'sinin o bildiğimiz
çarpıcı sorunlannı çok güzel anlatıyor kitabında!..
Kürt sorunundan eğitime dek pek çok konuya de-
ğiniyor.
Az önce belirttiğim gibi halkımızın büyük çoğunlu-
ğunun demokrasiyle, özgüriüklerle pek ilgisi yok.
Kadınlanmıztarİada çalışıyor, erkeklerimiz kahve-
lerde pişpirik oynuyor...
Ama bir gün halkımızın tümü, yani bu coğrafyada
yaşayan herkes demokrasiyle, özgürlüklerle mutlaka
ilgilenecekler...
Halkımız 2003 yılında demokrasiyi şöyle algılıyor:
"Her dört-beş yılda bir sandığa gkter oyumu kul-
lanınm."
Bir siyasi parti iktidar olur...
Köylünün mazot, gübre, yem, tohumluk borçla-
nnı bir çırpıda siler...
Köylü rahatlar!
Köylü mantığında demokrasiye ve özgürlüklere yer
yoktur!
Kızan kızsın, Türkiye'nin fotoğrafı ortadadııi
Yine bir günbatımı!
'IşıklarSahili'ne gece yavaş yavaş inecek birazdan...
Yaz biterken çocukluk anılanmı topluyorum Ed-
remit Körfezi'nden...
lda Dağı'na doğru yol alırken sabahı düşünü-
yorum. Güneşin doğuşunu ida Dağı'nın zirve-
sinden seyredeceğim...
hikmetcetinkaya(S cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
5.HLDA -n
NİCEYILLARDA
HEPARAMTZDA
HEP BAŞIMIZDASES-
Ahmet BİBER
(1935-1998)