Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt SİRMEN
Şirndi de ttfial Malı
'Erdoğanizm'd) Çıktı
Abesle iştigal etmeye bayılan birtoplumuz, he-
le hele abes biraz orijinalmiş gibi görününce.
Israil Dışışleri Bakanlığı eski müşteşarlarından
Dr. Alon Liel'in "Demo Islam: Türkiye'nin Yeni
Yüzü" adlı Ibranice kitabı, daha piyasaya çıkma-
dan önce tartışma konusu olmaya başladı.
ANKA kaynaklı bir habere göre Liel, Erdo-
ğan'ın light Islam, yani Islamın yeni bir versiyo-
nu olduğunu ileri sürmekte, daha da ileri gide-
rek "Erdoğanizm"in güncel Kemalizm olduğu-
nu söylemekteymiş.
Işin doğrusu kitabın yalnız piyasaya çıkması-
nı değil, çevrilmesini bekleyip ondan sonra tar-
tışmayı başlatmaktır,
Ama bizler istesek de istemesek de tartışma
dünden itibaren başladı bile.
Anımsayacaksınız, bir zamanlarda özalizm -
Kemalizm tartışması yapılmış, Özal'ın yeni bir
Mustafa Kemal olduğu ileri sürülmüştü. Bu da
o kâbil bir şey.
Böylesine çarpık bir tartışmayı doğru şekle
sokabilmek için bilmem ki neresinden başla-
malı?
Her şeyden önce sanırım, daha önce birçok
kezyinelediğim gibi, "Kemalizm" özgün bir ide-
oloji değil, Rönesans'ın, Aydınlanma'nın ve Fran-
sız Devrimi'nin kazanımlannın, Batı ve Hıristiyan-
lık dünyası dışı bir topluma mal edilmesi hare-
ketidir.
Bu yönü Kemalizmi küçümsememize neden
olmaz, hatta bu yönüyle Kemalizm yukarıda
saydığımız hareketlerin evrenselliğinin kan/tıdır
da.
Bu özellik Türkiye - Avrupa tartışmalannın da
hareket noktasını oluşturabilir.
• • •
Atatürk döneminin devletçi uygulamaları, ha-
reketin devletçi olup serbest piyasa ekonomi-
sine karşı olduğu izlenimini de uyandırmamalı-
dır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki devletçilik uy-
gulaması -ki sonradan altı okun içinde temel il-
kelerden biri haline getirilmiştir- iki dünya sava-
şı arası dünya ve Türkiye'nin ekonomik koşul-
lannın ürünü olan bir zorunluluktur.
Şimdi bir de "ılımlı siyasal Islam" kavramına
bakalım:
Avrupalılar, Müslüman ile siyasal Islam kavram-
lannı sıkça birbirine kanştırmakta, hatta Fransa'da
yapılan bir ankette de ortaya çıktığı gibi, Islamı
demokrasiyle bağdaşmaz olarak görmektedir-
ler.
Hareket noktası yanlış olunca dayanlış sonuç-
laravanlmaktadır. Her şeyden önce, Islam ilede-
mokrasinin bağdaşmadığı görüşü doğru değil-
dir. Nüfusununtamamınayakın çoğunluğu Müs-
lüman olan ülkelerde, demokrasinin yüreyebi-
leceğini Türkiye örneği göstermiştir.
Ama buradan, yani Müslüman insanın laik bir
toplum ve demokrasi ile bağdaşacağı fikrinden
hareketle, siyasal Islamın ılımlısının olabileceği
sonucuna vamnak bir yanlıştır.
Müslüman, kişi siyasal olarak ılımlı olabilir,
ama ılımlı siyasal Islam olamaz.
• • •
Bütün bu verilerden yola çıkınca, "Erdoğa-
nizm " diye adlandınlan AKP'nin ideolojisinin ve-
ya uygulamasının güncel Kemalizm olduğunu ile-
ri sürmek abestir.
Kemalizmin temelinde laiklik yatar ve onu da
yaşama geçiren tevhid-i tedrisat, yani eğitim
biriiği yasası ve uygulaması olmuştur.
AKP'nin milli eğitim alanında neleri amaçladı-
ğı, tevhid-i tedrisatı nasıl imam hatipler aracılı-
ğıyla ortadan kaldırmaya yöneldiğini görmemek
için kör olmak gerekir.
Erdoğan'ın, piyasa ekonomisinetaraftarolma-
sı bu gerçeği değiştirmez.
AKP, laik Cumhuriyetin en büyük dayanağının
milli eğitim sistemi olduğunu gayet iyi görmüş
ve hareketi can alıcı noktasından ele geçirmek
yolunu tutmuştur.
önümüzdeki günlerde, devlet içinde kadrolaş-
matamamlandığında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın
ele geçirilmesi işi başanyla sonuçlandırıhp üni-
versitelerin de iktidann denetiminesokulması işi
başarıya eriştirildiğinde, AKP'nin daha da ger-
çekçi bir yüzü daha belirgin şekilde ortaya çık-
maya başlayacaktır.
Tabii ki kimi iddialar birden terk edilecek de-
ğildir. Nitekim Necmettin Erbakan bile bir za-
manlar "Atatürk sağ olsaydı bizim partide olur-
du" kâbiliden sözler etmişti.
Onları ciddiye almak mümkün müydü ki şim-
di Tayyip Erdoğan veya partisinin benzeri uyut-
malarına inanmak mümkün olsun?
Ama bizde bir alışkanlık var; yerli malı saçma-
lık ithal malı haline gelince, herkes daha bir cid-
diye alıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan
'CHP'nin değer
ölçüleri basit'
KASTAMONU
(Cumhuriyet) - Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan. ABD ile imza-
lanan 8.5 milyon dolar-
lık kredi anlaşmasını
eleştiren CHP'ye yanıt
verdi. Başbakan Erdo-
ğan, CHP'nin konuya
yaklaşırrunın "CHP'nin
basit değer ölçüJerini
gösterdiğini'' belirtti.
Kastamonu'da çeşitli
temaslarda bulunan
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan, ABD ile imzala-
ıjan 8.5 milyar dolarlık
krediyle ilgili olarak
CHP'lilertarafindan ya-
pılan eleştirilere sert ya-
nıtlar verdi. CHPTile-
rin "Ülkenin bağunsız-
lığı ipotekalüna ahndı"
şeklındekı açıklamala-
nna tepki gösteren Er-
doğan, "ITkenin bağnn-
sızhğı 8.5 mih ar dolar
kadar ucuzsa, olmasın
öyfe bağımsızhk" diye
konuştu. Erdoğan,
CHPnin konuya yakla-
şımının "CHP'nin ba-
sit değer ölçülerini gös-
terdiğnu" söyledi. '
Hükümetin, Irak'a asker gönderme konusundaki yetki isteme planına AKP içinde de karşı sesler yükseliyor
SınırsızyetkitartışmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP hükümetının Irak'a asker gön-
derme konusunda BM karan olmama-
suıa karşın sınırsız yetki isteme pla-
nı tartışmalara neden oldu. Eski Baş-
bakan Yardımcısı, AKP Bursa Millet-
vekili Ertuğrul Yalçınbayır, sınırsız
yetkinin parlamenter sistemle bağ-
daşmayacağını belirtti. AKP Genel
Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ile
AKP Grup Başkanvekili Salih Ka-
pusuz ise tezkerede sürenin olacağı-
nı söylediler.
TBMM, BM ya da NATO karan
olmadan asker gönderme konusunda
hükümetlere bugüne kadar sınırsız
yetki vermedi. Afganistan, Bosna-
Hersek, Arnavutluk ve Somali 'ye as-
ker gönderilmesine ilişkin tezkereler.
BM ve NATO'nun aldığı kararlara
dayandırıldı. AKP hükümetinin ise
Irak konusunda BM'den şimdiye ka-
• AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, sınırsi2 yetkinin parlamenter sistemle
bağdaşmayacağını belirterek, "Tezkerenin süresi ve sınınnı TBMM belirlemelidir. Yürütmenin
yasamaya bu kadar müdahil olması mümkün değildir" dedi.
dar bir karar çıkmamasına karşın hü-
kümete sınırsız yetki içeren tezkere ge-
tirme planı tepkilere neden oldu.
Başbakan Tayyip Erdoğan, tezke-
re konusunda henüz belırlenmiş bir
takvim olmadığını, ancak ekim ayı
içinde sonuçlandırmaya çalışacakla-
nnı söyledi. Erdoğan, 29 Eylül'dekı
Bakanlar Kurulu'nda konunun ele
alınacağı yönündeki haberlenıı anım-
satılması üzerine de, "Şu anda gün-
demde öyk belirienmis bir madde-
miz yok. Çünkü farkb gündem mad-
dekrimiz var. Öyie zannediyonım ki
TBMM'ninaçılmasından sonra gün-
deminûze ahnz" dedi.
1 Mart tezkeresine muhalefet et-
mesi nedenıyle kabme dışı bırakılan
AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yal-
çınbayn-, sınırsız yetkinin parlamen-
ter sistemle bağdaşmayacağını vurgu-
ladı. Asker göndermeye ilişkin tezke-
rinin sının, süresi ve kapsamının
TBMM tarafindan behrlenmesi gerek-
tiğini vnrgulayan Yalçınbayır, "Bu
yasamanın yetidsi içinde olan bir şey.
Eğer sınırsız yetki istemi içeren bir
tezkere gehrse kabul edümemelidir.
Geçmiş dönemkrde yürütmenin ya-
sama>a müdahil olmasınışiddetleejeş-
tirmiştik bunu eleştirenler de AKP'H
millerv ekillem di Herhalde eJeştirdi-
ğimiz konuyu şimdi kabul etmeyece-
giz" dedi.
ABDnın dünyayı ve kendi halkı-
nı aldatmak gibi bir tutum içinde ol-
duğunu vurgulayan Yalçınbayır.
ABD'nin Irak'ta işgalci durumda ol-
duğunu söyledi. Türkiye'nin hiçbir
işgale meşruiyet vermemesı gerekti-
ğini anlatan Yalçınbayır. 8.5 milyar li-
ralık ABD kredısının de TBMM'nin
onayına sunulması gerektiğini belirt-
ti. Yalçınbayır, "De\1etin bir başka
devletten bu kadar büyük bir kredi-
yi ahnası konusu TBMM karanyla
obnaİHhr. Herhangi bir belediyeye pa-
ra bağışlanması bile o belediyenin
Meclis karanna bağhdır. Böylesine
birkabulünne kadar karşıbkbhkiçer-
digini toplumun bflme hakkı vardır"
diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Oğuz
Oyan, bugüne kadar getirilen tezke-
relerin arkasında uluslararası anlaş-
malar bulunduğuna dikkat çekti. Oyan,
"Uluslararası anlaşma ohnayan bir
durum ilk defa Irak'Ia ilgili olarak
gündeme gelecek. Bugüne kadar hep
Türkiye'nin taraf olduğu bir ulusla-
rarası anlaşma vardt Aynca tezkere-
nin kapsamının sadece Irak'la mı SJ-
mrh olup olmayacağun da tam bilemi-
yoruz. ABD daha açık bir çek de iste-
yebiBr. Ortadoğu gibi daha genel bir
alan için bile yetki isteyebüuier" de-
di. Oyan, "bu tür çok genel yetki ta-
leplerinin böyle bir iktidann eünde
çok tehlikeü" olduğuna dikkat çeker-
ken de, "Bu iktidann ABD karşısın-
da dikdunnadığnu uygulamalan gös-
terdL ABD'den kazeöi bir hükümet
olduğunu görüyoruz. Akh senm sahi-
bi AKP'h' mülerveküi arkadaşlannu-
n uyanıkolmayadavet ednoruz" açık-
iamasını yaptı.
GORUŞMELERDE SON AŞAMA
Türk askerine
seçenekli
iki bölge
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin Irak'a
asker göndermesi dunımunda birliklerin görev
yapacağı sektör netleşmeye başladı. ABD ile asker
gönderme konusunda yapılan görüşmelerde ilerleme
sağlandı. Hükümetin karar alması durumunda Türk
birlikleri Suudi Arabistan, Ürdün ve Suriye sınınnm
bir bölümünü de içeren Anbar bölgesinde ya da
Selahaddin kentinin de içinde bulunduğu Bağdat'm
kuzeyinde görev alacak. Kuzey Irak'taki Kürt
gruplarm karşı çıkması nedeniyle lojistik destek
hattı ile ilgili püriizler henüz giderilemedi. Türkiye
ile ABD arasuıda Irak'a asker gönderilmesine ilişkin
görüşmelerde son aşamaya
gelindi. Siyasi otoritenin
karar alması durumunda
Türk bırlığinın görev
yapacağı yerler belirlendi.
ABD'nin Türkiye'den
istediği tümen se\iyesindeki
birlik için görev yeri olarak
iki bölge önerildi. Bu
bölgelerden birisi Suudi
Arabistan ve Suriye
sınırlannın bir bölümü,
Ürdün sımnnın tamamuıı da
içine alan Anbar bölgesi.
Irak'ın "sünni üçgeni"
olarak adlandınlan bölgenin
az bir kısmı bu bölgede
bulunuyor ve çattşmalar
açısmdan daha az sorunlu
olarak gösteriliyor. Bölgenin daha çok eylem
amacıyla Irak'a sızmalar nedemyle gündeme geldiği
kaydediliyor. Önerilen bölgelerden diğeri ise
Selahaddin kentini de içine alan Bağdat'ın
kuzeyinden oluşuyor. Savaşm fiili olarak bitmesinın
ardmdan ABD askerlerine yoğun salduılar bu
bölgede yaşamyor. Türkiye'nin iki bölgeden büini
seçerken kendi çıkarlannı ve güvenlik endişelerini
de dikkate ahnası bekleniyor. Bağdat'ın kuzeyindeki
bölgenin güvenlik açısmdan riskli olmasına karşm
Türkiye'nin daha çok ilgilendiği Kuzey b:ak ve
Türkmenlerin yoğun olduğu bölgeye yakın ohnası
nedeniyle tercih edilebileceği savunuluyor. Irak'a
asker gönderilmesi durumunda Türk tümeni bu
ülkede Korgeneral Ricardo Sanchez komutasındakı
ABD Kolordusu'na bağh olarak görev yapacak.
Türk bü-liğine Tümgeneral Ümit Şahintürk ün
komuta etmesi bekleniyor. Irak'a Şahintürk'ün
komutasmdaki Birinci Türk Taktik Tümen
Karargâhı ile Tuğgeneral Emin Alpman
komutasmdaki 28. Mekanıze Pıyade Tugayı gidecek.
• Türkiye'ye
önerilen
bölgelerden birisi
Suudi Arabistan ve
Suriye sınırlannın
bir bölümü, Ürdün
sınınnın tamamını
da içine alan Anbar
bölgesi. Diğeri ise
Selahaddin kentini
de içine alan
Bağdat'ın
kuzeyinden
oluşuyor.
SP Genel Başkam Erbakan, haftahk basm toplannsuu Recai Kutan'la bnükte yapo. (Fotoğraf: AA)
Erbakan, AKP'nin Irak politikasını ağır biçimde eleştirdi:
Dış mihraklann taşeronuANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SP Genel Başkam Nec-
mettin Erbakan, AKP yöneti-
mini sert bir dille eleştirerek,
"Ey gafıfler sizin sizden önceki
taklitçilerden farkuuz ne? Çok
daha işbuükçi, daha taşeron-
sunuz" diye seslendi. Israil'in
lstanbul Başkonsolosu ile eski
Başbakan SimonPerez'in Baş-
bakan Recep Tayvf) Erdoğan'a
övgüler yağdırdığını belirten
Erbakan, "Aferin Tayyip, snu-
fi geçtin. Bundan sonra, sana
karada ölüm yok" dedi.
Erbakan dün haftalık olağan
basın toplantısım düzenledi.
Erbakan toplantıda, AKP'yi
U
T ^ mihraklann işbirlikçisive
taşeronu" oknakla suçladı. Hü-
kümet'in Irak konusundaki po-
litıkalannı eleştiren Erbakan,
Irak'a asker gönderilmesine yö-
nelik bir tezkere hazırlandığı-
nı ve bunun psikolojik altyapı-
sını oluşturma çabalanmn de-
vam ettiğini söyledi.
COLINPOWELL
~Bir
tümen
istiyoruz
Dış Haberler Servia -
ABD Dışışleri Bakanı
CoMn PoMeD, Türk ordu-
sunun, asker gönderme-
ye karar verilirse bir tü-
menle Irak'a gelmesini
umduklannı söyledi.
Povvell, Amerikan Busi-
ness Week dergisine ver-
diği demeçte. "Polonj'ah-
lannkomutaandaki lüme-
ne bir bölge verilmiş du-
nunda. İngiliz tümeni za-
ten orada. Türklerin de.
çröüınleyebüirkrse. bir tü-
menlegeüneleriniumuyo-
ruz" dedi. Powell, deme-
cinde Irak'ta kara birlikle-
rine ihtiyaç duyulduğuna
işaret ettı ve en geniş sa-
yıda asken olan ülkelere
baktıklannı söyledi.
Türkiye, Hindistan ve
Pakistan'ın çok geniş in-
san gücüne sahip olduk-
laruıı belirten Powell, bu
ülkelerin tak'a asker gön-
derme konusuna ilgi gös-
terdiğini kaydetti. Powell,
"Rusya ve Çin'in de geniş
ordulanvar,ancakbu ül-
kelerin katkıda bulunup
buhınmayacağı açık de-
ğü" dedi."
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, tezkere için yetki almayı gündeme getirdi
Meclis'e gftmeme sinyaliDış Haberler Servisi - Irak'a
Türk askeri gönderilmesi konu-
sunda, "suursız yedd" tezkere-
si hazırlayarak TBMM'yi "by-
pass" etmenin yollarmı arayan
AKP hükümeti, tezkere için
Meclis'e gitmeme sinyali ver-
di.Dışişleri Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Abdullah Gül,
"Yetki alamavacaklannı anla-
dıklan takdirde Irak konusun-
da Mecüs'e grtmeyeceklerini"
açıkladı.
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, Dubai ziyareti dönüşün-
de Irak'a asker gönderilmesi için
"snarh yetki" yerine "genel bir
yetki'' isteyebileceklerini açık-
larken Gül, yetki alamayacakla-
nnı anladıklan takdirde Mec-
üs'e gitmeyeceklerini söyledi.
Birleşmiş Mılletler Genel Ku-
rul çalışmalanna katılmak için
ABD'ye giden Gül, Türk Ame-
rikan İş Forumu'nun, verdiği
kahvaltılı toplantıya katılarak
bir konuşma yaptı. Sorulan da
yanıtlayan Gül, Irak'a asker gön-
derilmesiyle ilgili olarak, "Son
karar TBMM'nindir. MecBs'ten
yetki alamayacağumzı anlarsak
ghmeyiz. Meclis yetki verir, hü-
kümet uygular'' dedi. Irak'ı sa-
vaş öncesinde "firönah deniz"e
benzeten Gül. 1 Mart'ta Mec-
lis'te oylanarak reddedüen asker
gönderme tezkeresinden sonra
"büyük çalkanülar" beklendiği-
ni ancak hükümetin sorunlan
aştığını savundu. Irak'm bir pan-
dora kutusu olduğu yolunda
ABD'yi uyardıklanm ifade eden
Gül, "Savaşı kola> kazanduar,
ama sonraki durum çok kötü gj-
diyor. Sonunda Irak'ta herkes
Amerikan düşmanı oldu. Savaş-
tan sonra biz bu insani hizmeti
yerine getirmeye talip olduk, fa-
katiargmhkiardoiayıgyiabid ka-
nşürmak istemediler,ancak ina-
nıyorum ki bizden >eniden yar-
dun isteyecekler'' dedi.
DIŞİŞLERİ BAKANI ABDULLAH GÜL:
Türkiye Irak'taki petrol
hakkından vazgeçmecü
ANKARA (ANKA) -Dışişle-
ri Bakanı Abdullah Gül, Türki-
ye'nin Ankara Antlaşması ile
ahnaya hak kazandığı petrol ge-
lirinin 1951- 1956 yıllannda
ödenmeyen kısmınm faizi ile
birlikte istenebileceğini, ancak
bunun için Irak'ta "nonnal yö-
netimin" kuruhnasmın bekle-
neceğini kaydetti.
Gül, AKP Kahramanmaraş
Millervekili Mehmet Yıhnaz-
can'ın konuya ilişkin soru öner-
gesine verdiği yanıtta, Türki-
ye'ninIrak'taki petrol hakkından
vazgeçmediği mesajtnı verdi.
Türkiye'nin Irak petrolleri üze-
rindeki haklannın 1926 tarihin-
de imzalanan Ankara Antlaş-
ması ve Lozan Antlaşması ile be-
lirlendiğini anlatan Gül, buna
göre, Türkiye'nin 1931 yılın-
dan itibaren 25 yıllık bir süre
için bu ülkenin petrol gelirinin
yüzde lO'unualmayahakkazan-
dığım kaydetti. Gül, Irak hükü-
metinin 1931 -1950 yıllannı kap-
sayan 20 yıUık dönemde Türki-
ye'ye petrol aidatmdan 3.5 mil-
yon sterlin ödediğini bildirdi.
Gül, Irakhükümetinin, 1951-
1956 yıllannda ise petrol aidat
hissesine yönelik herhangi bir
ödeme yapmadığına dikkat çek-
ti. Türkiye'nin 1926 Antlaşma-
sı 'ndan doğan 5 yıllık bu alaca-
ğının anapara ve gecikme fa-
izinden feragat etmediğini bil-
diren Gül, devletler hukuku uya-
nnca devletlerin alacaklannın
süre aşımma uğramadığını be-
lirterek 5 yıllık alacağm Irak'ta
yeni hükümet kurulduğunda is-
tenebileceğini söyledi.
19 Haziran 2003
günlü gazetenizin 4.-
sayfasında "Kadrolaşma çahşmalan
sürüyor", "Mıhçak'm eşi genel mü-
dür oldu" başlıklı yazınız YALAN,
MAKSATLI'dır. Amaç; Yargıtay se-
çünlerini aleyhime etkilemek, eşimin
yükseuııesini engellemektir Şöyle ki;
1- Haber, YENİ DEĞfLDİR. 16
Ocak 2003 tarihli "Sabah", "Tak-
vim", 16 Şubat2OO3 tarihli "Akşam"
gazetelerinde yaymılanan bu haberi
tekzibim, mahkeme karanyla yayım-
lanmıştır. Yalan haberin Yargıtay se-
çimleri öncesinde tekrarlanması şah-
sımızı yıpratma kastım göstermekte-
dir.
2- Haber, YALAN HABERDİR. Eşi-
min vekâleten baktığı göreve asaleten
atanması, iltimasla değil, liyakatı se-
bebiyledir. Aşağıda belirtüen, Sağlık
Bakanlığı'nın web sitesinde yayım-
lanan eşimin özgeçmişı bunun göster-
gesidir.
- 1973'te îstanbul Eczacılık Fakül-
tesi'ni "İYİ" derece ile bitirdi.
- 1976-1988'de,lçel-Kayseri'de Sağ-
lık Bakanlığı 'na bağlı kurumlarda ec-
zacı olarak görev yaptı.
- 1988-1993'te,'Sağlık Bakanlığı
TEKZİP
Ilaç-Eczacılık Genel Müdürlüğü'ne,
Eczao-ŞubeSorumlusu-Şube Müdü-
rû, 1993-2000'de Daire Başkam ola-
rak atandı.
- Ankara Üniversitesi TÖMER kurs-
lannı, 1992-1993'te De\let Lisan Oku-
lunu "PEKTYt" derece ile bitirdi.
- (WH0) Dünya Sağlık Teşkilatın-
dan "Fellowship" bursu, Anîka'daki
"Rasyonel îlaç Kullanımı" seminer-
den "sertifika", JICA'dan "Başanbel-
gesi", TEM'den "Teşekkür belgesi"
aldı.
- Mesleki görevlendirmeler ile "Ras-
yonel ilaçkuUanunı" çalışmalanna ka-
tıldı 2001 de "Türk Farmakope Ko-
misyTMiu üy«J@ne", 2000-2003 te "İbç
ve Eczacıhk Genel Müdür Yardımct-
hğı'' görevlerine atandı.
- 2000de; Amerika.Portekiz,Dani-
marka'dauluslararası toplantılarda ül-
kemizi başanyla temsil etti.
- AKP hükümetinden önce, muhte-
lif tarihlerde genel müdür olarak gö-
revlendirildi.
-10 Ocak 2003'te tekrar genel mü-
dür olarak görevlendirilip, vekâleten.
sonra asaleten atandı.
Görüldüguüzere; eşim,
değişik başbakanlann dö-
nemlerinde, atandığı görevler sonucu
bulunduğu konuma bürokrasi basa-
maklanm normal şekilde çıkarak gel-
miştir. Eşimin göreve atanması ile 5
yıl önce yazdığım muhalefet şerhi'nin
ılgisi yoktur. Atama ile karanm ara-
sında bağ kurma gayreti yıpratma ama-
cı taşunaktadm
Ben ve eşim; devletine, ülkesine,
milletine bağlı, görevimizi yaparken
görevin gereklerinden başka düşünce
taşunayan, laik, demokratik, Atatürk
ilkelerini benimsemiş başanlı bürok-
ratlanz.
Araştırma yapmadan, peşin hüküm-
le, beni ve eşimi karalayıp. şaibeli ha-
le getirmek çabalanyla kimlere hizmet
ettiğinizin değerlendirmesini sağdu-
yulu okuyuculann takdirine bırakı-
yor, "çamur at, tutmazsa izi kahr" zih-
niyetiyle yapılan yaymınızı yalanlı-
yor, sairhaklanmızı saklı tutarak, ga-
zetenizi kişi hak ve hürriyetlerine. baş-
ta basın ahlak kurallan olmak üzere
hukuka saygıh ohnaya davet edıyorum.
Muhittm Mıhçak
Yargıtay Üyesi