Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYPV CUMHURİYET 25 EYLÜL 2003 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
"Denebilır ki Dil Devrimi Atatürk dev-
rimleinın en başarılı olanlanndan biridir."
Prof. Macrt Gökberk'in bu saptaması, tar-
tışme götüımez bir gerçektir. Ama karşı çı-
kanlar vardtr. Böyleleri hep olacaktır! Çün-
kü bunlar, Gökberk'in yazdığı gibi: "Halkın
çağdaşlaşmasım, aydınlanmasını isteme-
yenle
r
dir."
Atatürk Birinci Dil Kurultayı'nı 26 Eylül
1932 de Dolmabahçe Sarayı'nda topladı.
Amaç neydi?
Tür< dilini ulusal kültürümüzün eksiksiz
bir an atım aracı durumuna getirmek; Türk-
çeyi çağdaş uygarlığımızın önümüze koy-
duğubütün gereksinmeleri karşılayacak bir
etkinl ğe erdirmek!
Bunun için, bugün yazı dilinden Türkçe-
ye yar>ancı kalmış öğeleri atmak;
Ana öğeleri öz Türkçe olan ulusal bir dil
yaratrnak...
Macît Gökberk, kurultayın oluşturduğu
Dil Encümeni'nden Türk Dil Kurumu'na ge-
çilme durumunu şöyle anlatıyor:
"Birer devlet örgütü olarak akademi ve
encümen gelip geçen hükümetlerin deği-
şik kültür politikalannın etkisi altında kala-
bilirterdi.
Akademi de encümen de sınıriı sayıda bi-
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Yarın Dil Bayramı mı?
lim adamından oluşacaktı. Oysa Atatürk,
bir dernek olarak kurduğu Türk Dil Kuru-
mu'nun Türkçeyle ilgilenen herkese açıkol-
masını, dolayısıyla ûlkenin geniş bölümü-
ne yönelerek ulusa kestirmeden malolma-
sını istemiş ve isteğiyerine gelmiştir."
12 Eylül 1980 olayı, yani Evren Paşa'lar
iktidarı, Atatürk'ün "isteğini" ortadan kal-
dırmıştır: Dil konusu amacından uzaklaştı-
rılarak, bir devlet dairesinin işi haline geti-
rilmiştir.
Tam 23 yıldır "Türk Dil Kunımu " adını ta-
şıyan bu örgüt, atama yoluyla oluşturulan,
halktan, aydından, öğretim dünyasından
yazarlardan, sanatçılardan, gerçek dil uz-
manlarından kopuk bir durumdadır.
"Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını
bilen Türk milleti, dilini de yabancı dıller bo-
yunduruğundan kurtarmalıdır" ülküsü çok-
tan yitip gitmiş, dilimiz Arapça ve Farsça dil-
lerinin baskısından az çok kurtarılabilmiş-
se de, bu kez yabancı dillerin, özellikle In-
gilizcenin ağır etkisi altına girmiştir.
Bugün Türk dili çalışmalan anlamsız, des-
teksiz, korumasız bir kargaşa içinde çırpın-
maktadır. Gazetelerde, dergilerde kitaplar-
da güzel Türkçemiz kaımakarışık dil çorba-
sı biçimine getirilmiştir.
Bunun baş sorumlusunun 12 Eylül'cüler
olduğu açıktır. Ta Atatürk döneminden be-
ri dilimizin Osmanlıcadan uzaklaştırılması-
na karşı çıkan, ille de 'akademi kurulsun'
diyetutturan kafalar, sonundaçırkin amaç-
larına erişmişlerdir.
Yirmi üç yıldan bu yana Türkçenin ya-
bancı diller istilasından kurtulma çabası
unutulup gitmiştir...
Yann Dil Bayramı!.. Nasıl kutlayacağız,
kiminle, hangi toplulukla? Şu andaki AKP
iktidarının gözünde önemli olan hangi dil-
dir? Türkçe değil, imam okullarında okutu-
lan yarım yamalak Arapça mı?.. Ulusallık,
Türklük bir nitelik, bir kişiliktir.
Bugünkü kuşaklar dil özleştirme olayını
bılmiyorlar, duysalar, öğrenseler bile aldır-
mıyorlar.
Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu 1980
Eylülü'nden bu yana yoktur. Ortadaki TDK
bir hortlaktır, amacına, temeline ters düşen
uydurma bir devlet dairesidir...
Ben, 1960'tan 1980'e kadar altı yüz öğ-
retmen, yazar, aydınla birlikte TDK üyesiy-
dim. Uzun yıllar yönetimde de bulundum.
O güzel yıllardaki çalışmalan özlemle anım-
sıyorum. Içtenlikle, gönüllü, özverili birtop-
luluktu altı yüz aydın üyesiyle Atatürk'ün
kurumu...
Bugün dilde, kafada geri kalmış bu inanç-
sız kişilerin elinde can çekişiyor...
En korkunç olanı da Atatürk'ün vasiyeti-
nin bozulmasıdır. Türk Dil ve Tarih kurum-
larındaki Iş Bankası gelirinin amaç dışı kul-
lanılmasıdır. Atatürk adını söyleye söyleye
Atatürk'e ihanet edenleri, yani 12 Eylül'ün
iktidar kadrosunu, bilinçli Türk halkı hiçbır
zaman bağışlamayacaktır.
Atatürk devrimcilerinin bayramını kut-
layarak...
2003 OSS Şampiyonu
Emrc Kaear:
I&ifarının Anahtırı Çahfmak vt final"
'den EKSİKSİZ BİR HAZIRUK SETI
• OSS ve ÇaLışma Rehberi Eki 1. Sayı ile
• Son 10 Yılın ÖSS Soruları 1. Sayı ile
• j'.er-.atık 1 MtaDı tKonu Anlatımtıl 2. Sayı ile
• Konu Tarama Testteıi 2. Sayı ile
• 2003de Fakültelerin Taban Puanları 3. Sayı ile
ve T"; ' sipr " Ceo Kıtapları
Her Pazartesi fflrtaf 'le ücretsiz Bayilerde
• 36 sayı dergi • Her iki sayıda bir Konu Tarama Tesleri
Tüm derslerin cep kıtapları > 11 deneme sınavı > Rehberlik ekleri
• 12 kitap > Sınav ve Çalışma Rehberi eki
fffiaf'den
Herfcese Bedava
12SüperKHap
fmal'e nasıl abone olacaksınız?
(Peşin abone olarak 201.690:000 TL yerine 180.000.000 TL MeyetrflfrsJniz)
1. fhtatm Cağaloğlu'ndakı börosuna gelerek tıemen abone olabilirsımz.
(Nuruosmaniye Cad. Yeşilay işbanı No: 17 Kaî: 1 Cağatoğfu • istanbul)
1İŞ BANKASI ile: (masrafsızdır) a) Wna/dergisi KG-1 (Kampanya Ginş) ekranmı açtınnız. b) Adınızı ve
adresinizı tam olarak yazdınmz. c) Peşin abone olacaksanız 180.000.000. TL, taksitte abone oıacaksanız,
1 taksrt içsn 120 OOO.OOO.TL yatınnız. (2. Taksit 81 600.000. TL'dır)
3. POSTA ÇEKİ ile: a) PTTden alacağinız Posta Çeki'nırı gönderen kısımlanna kend adınızı ve adresinizi lam
oiarak yazın. b) Afıa kısmına" final dergisi 1054594" hesap numarasını yazın. c) Çekin "gönderici notu" kısmına
varsa telefon numaranızı yazınız d) Peşin abone o ursanız 180.000.000TL, taksitle abone oluyorsanız,
1. Saksitiçin 120.000.000 TL yatmn. (Daha sonra 2. taksrt içın 81.600.000.TL yaüracaksınız).
4. KREDI KARTt ile: a) İsmirttî. b) Açık adresinizı, teteton numaranızı, cl Kred kartınızın numarasını ve son kullanma
tanhmı içeren bttgılen ımzalayarak, (0212) 512 23 03'e fakslayınız. (Kred kartı le abone olma midan 190.000.OOC.TL'dr.)
5. İMTERNET ile: final dergisi'nin intemet adresi: "http://imiiw.flnal.com.tr"
Yayınlanmış dergilerve Kiiaptar hemen, çıkacak olanlar ise düzenti olarak adresınize gönderilecektir.
(Taksitle abone otaniann ilk 2 kitap handndeki kitaplan 2. taksit yatınkfıktan sonra gönderilecektir.)
retmen
16 Sayılık Dergi Serisi
Abottelere
Bedava
7 Kitap
ve
4 Adet Rehberlik Eki
5 Adet Deneme Sınavı
Liseleri, Askeri Liseler, Parasız Yatılı Okullar
Liseleri, Meslek Liseleri, Öze! Okullar
[ final LGS (Lise Giriş Sınavı) Dergisine nasıl abone olacaksınız?
(Peşin abone olarak 12S.000.000 TL. yerine 115.000.000 TL. ödeyebilirsiniz)
1. fihafin Cağatoğlundakı bûrosunagelerek hemen abone olabilırsınız.
2. İŞ BANKASI ile: (masrafsızdır) a) final LGS dergisi KG-5 (Kampanya Giriş) ekranını açtınnız. b)Adınızı ve
adresıntzı tam olarak yazdınnız. c) Peşin abone olacaksanız 115.000.000. TL, taksitle abone olacaksanız,
• 1. taksit ıçm 80.0O0.00O.TL yatınnız. (2. Taksit 48.000.000. TL/dir)
3. POSTA Ç£Kİ ile: a) PTTden alacağinız Posta Çeki'nin gönderen kısımlanna adınızı ve adresinizi tam olarak yazın.
'b) Aha tasmma" final LGS defglsi 1054231" hesap numarasmı yazın. c) Çekin KUPON A kısmının arkasına
varsa telefon numaranızı yazınız. d) Peşin abone olursanız 115.000.000TL., taksitle abone oluyorsanız,
1. taksit için 80.000.000 TL yatınn. (Oaha sonra 2. taksit içtn 48.000.000.TL yatıracaksınız).
4. KRED) KARTI ile: a) isminizi, b) Açık adresinızi, teleton numaranızı, c) Krecü kartınızın numarasım ve son kullanma
' tantıinı içeren bSgüen ımzaiayarak, (0212) 512 23 03'e fakslayınız. (Kredi karö üe abone olma rnttan 115.000.000.TUir.)
5. İNTERNET ile: final dergtsı'nin intemet adresi: "http:/tow».final.corn.tr*
Yayınlanmış dergıter ve kıtaplar hemen, çıkacak olanlar ise dûzenfi olarak adresinize gönderilecektir.
NOT: Posta havaleterini otomasyon şubeterirKJen yapacak öğrencierimiz adreslerinin kaydageçrildğini mutlaka
tontroletmeWer.
Geniş Bilgi İçin: Nuruosmaniye Cad. Yeşilay İşhanı No: 17 Kat: 1 Cağaloğlu 34410 İstanbul
Tei.: (0212) 512 23 00-01-02 • Fax': (0212) 512 23 0 Î
Japonya'da Türk Yılı...
Türk Yılı kapsamında yer alan önceki
etkinlikler gibi "Üç Büyük İmparatorluk
Sergisi" de ülkemizin Japonya'da
tanıtılmasına önemli katkı oluşturmakta ve
kültür düzeyi yüksek olan Japon toplumuna
Türk tarihi ve kültürü hakkında çok değerli
bilgiler aktarmaktadır.
Tevfik ÜNAYDIN Emekli Büyükelçi
J
aponya'da Türk Yıh çerçevesinde programlan-
rruş olan etkınlikJer, yaz aylannın kısa süreli
olağan duraklamasının ardından yeniden i\Tne
kazandı.
Türk Yılı, Japon tarafı Onursal Başkanı Prens Mi-
kasa ile Kültür ve Turizm Bakanımız tarafindan 1
Ağustos günü Japonya'nın en önemli müzesi olan Met-
ropoütan M useum'da açılışı yapılan "Üç Büyük tm-
paratoriuk Sergjsi" (Hitit. Bizans, Osmanlı) bekle-
nenin de ötesinde ilgi görmüş, sergıyi gezebilmek için
uzun kuyruklar oluşturan ziyaretçilerin sayısı, eylül
ayının ilk haftası itibanyla 200 bine yaklaşmıştır. Ja-
pon devlet televizyonu >fHK sponsorluğunda gerçek-
leştirilen sergi hakkında Japon televizyonunda mü-
kemmel bir dizi tanıtım programı yapılmış, yazıh ve
görüntülü basında çok olumlu yayınlar çıkmıştır. Ay-
nca Japon Imparatoru Akihito ve imparatoriçe. 8
Eylül günü özel bir program çerçevesinde sergiyi
gezmişler ve bir saatten fazla süren bu ziyaret, Ja-
pon televizyonu tarafindan yayımlanmıştır. Sergiyi
büyük bir beğeniyle izleyen imparator, bu duygusu-
nu kendisine eşlik eden Türk Büyükelçisi'ne belirt-
miş ve Türkiye'nin böyle bir serginin Japonya'da dü-
zenlenmesini sağlamış olmasından duyduğu mem-
nuniyeti belirterek kendisine teşekkür etmiştir.
Türk Yılı kapsamında yer alan önceki etkinlikler
gibi "Üç Büyük İmparatorluk Sergisi" de ülkemizin
Japonya'da tanıtılmasına önemli katkı oluşturmakta
ve kültür düzeyi yüksek olan Japon toplumuna Türk
tarihi ve kültürü hakkında çok değerli bilgiler aktar-
maktadır.
2002 yılında Türkiye'ye giden Japon turist sayısı
90 bin dolayında gerçekleşmiştir. Irak savaşı ve SARS
hastalığı salgını dolayısıyla bu yıl Japonya'dan ya-
bancı ülkelere giden turist sayısında görülen önem-
li düşüşün ülkemizi de etkilemesi çok olasıdır. An-
cak, Türk Yılı etkinliklerınin ve özellikle bizzat im-
paratorun büyük ilgi gösterdiği "Üç Büyük Impara-
torluk Sergisi
T
'nin yarattığı geniş ilgi akımı nedeniy-
le 2004 yılında Türkiye'ye gidecek Japon turist sa-
yısında önemli artış beklenebilir..
Mart 2004 sonuna kadar sürecek olan Türk Yılı et-
kinlikleri arasında "Anadotu Ateşi" dans grubunun,
aynca AhmetÖzhan'ın yönettiği ve mehter muziği,
tasavvuf muziği ve sema gösterilerini içeren "Ko-
puz'dan Günümüze" adlı programuı gösterileri yer
ahnaktadır. Her iki gösteri de Tokyo'nun en görkem-
li iki ayn salonunda düzenlenecektir. 25-26 Eylül ta-
rihlerinde gerçekleşecek bu etkinliklerin ardından
programda 30 Eylül de tanınmış piyanist ve besteci
FahirAtakoğhı'nun konseri bulunmaktadır. Öte yan-
dan, önceki yıllarda Japonya'ya gelen ve gösterile-
n büyük beğeniyle izlenmiş olan Genelkurmay Baş-
kanlığı nın "Mehteran Bölüğü'* de ekim ayında Tok-
yo ve aralannda Osaka, Yokohama, Kyoto gibi kent-
lerin de bulunduğu öbür sekiz kentte gösteriler dü-
zenleyecektir. Yine ekim ayında büyükelçiliğin bu-
lunduğu Shibuya Beledıyesi bölgesinde Türk Yılı et-
kinlikleri çerçevesinde lznik Çinileri'yle bezenmış
bır anıtın açılış töreni yapılacaktır.
Türk Yıh'na ilişkin bu gelişmelerin yani sıra, Ja-
ponya'nın siyasal ve ekonomik yaşamında da bazı
gelışmeler oldu. Kasım ayında yapılması beklenen
erken genel seçim nedeniyle siyasal ortamda seçim
öncesinin olağan çekişmeleri yaşanıyor.
Dış siyasada Kuzey Kore'nin nükleer güce sahip
olması Japonya'da haklı olarak endişeyle karşılan-
maktadır. ABD'nın stratejik müttefiki olan Japon-
ya, Irak savaşında Amerika'ya destek vermiş, ayn-
ca Irak'a lojistik destek amaçlı askeri birlik gönder-
mek karan aüıuştır. Japonya dışına asker gönderil-
mesi Japon yasalarına göre mümkün olmadığı için
bu konuda yapüması gerekli olan yasa değişıkliği par-
lamentoda büyük tartışmalar sonunda güçlükle ge-
çirilebilmiş ve asker sevkıyatı seçim sonrasına bıra-
kılmıştır. Bu gelişmenin kamuoyunda pek de sıcak
karşılanmadığı göriilüyor.
Ülkemizin Kültür Ayıbı...
Haydar YILMAZ Çankaya
T
ürkiye'de korsan yayıncılık
alanında büyük bir vurdum-
duymazlık, nemelazımcılık-
tır gidiyor
Ulkenin kültürel değerlerini değer-
sizleştiren, hiçleştiren, yaratıcı ve
emek sunucu güçleri çaresizliğe iten
yasadışı korsanlığa ve kopyacılığa
ancak bır ulusal kültür bilinci ekse-
nınde dur denilebilir.
Yayıncılık sektörünün çok zor
ayakta durabildiği, dahası ayakta
duranJarın parmakla sayılabildiği,
yazarlann ve sanatçılann alın terle-
rinin karşılığını çok az alabildiği bir
ortamda. korsan CD ve kitap bu
olumsuzluğun üzenne adeta tuz-bi-
ber ekmektedir. Yayıncılar feryat
ediyor, yazarlar feryat ediyor. Ama
bu konuda kayıt dışı ekonominin bir
alt unsuru olarak korsana karşı top-
yekûn bir önleyicilığe gidilemiyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu
konuda üzerine düşeni yerine geri-
remiyor, caydıncı tedbirleri devre-
ye sokamıyor, öncü bir rol oynaya-
nuyor, adeta üç maymunu. "Gör-
medim, duvmadım, bibniyorum
n
u
oynuyor.
Füdrve Sanat Eserleri Kanunu'nda
kitap ve CD korsanlığını tespit ede-
cek mülki amirlerin önderliğinde
Kültür ve Turizm, İçışleri, ilgili mes-
lek kuruluşlanndan ve yerel yöne-
Belediye Başkanı
timlerden oluşacak il komisyonlan
kurulmasım öngörüyor. Bunlann
çalışmalan ışığında ancak zabıta
tedbirleri devreye gırebiliyor. Eğer
bu komisyonlar kurulup iş görmü-
yor ve her şey belediyelerden bek-
leniyorsa burada yanlış giden bir
şey var demektir. Yasal olarak zabı-
tanın ele geçirdiği üriinlerin korsan
olup olmadığını tespit etme yetkisi
yok. Buna ancak komisyonlar karar
verebiliyor. Şunu açık ve net olarak
söyleyelim; yerel yönetimler sokak-
lan istila eden bu oldu-bitri satıcılı-
ğına karşı ne kadar tedbir alırsa al-
sın, bunu tek başlanna önleyemez-
ler. Bizler korsan CD ve kitaplan
ancak alıkoyabiliyoruz. Bunlann de-
polarda çürümemesi için neler ya-
pıhnası gerekriği konusunda beledi-
yelerin mevzuat açısından eli kolu
bağlı, Kültürve Turizm Bakanlığı da
bu konuda çözüm üretebilmiş du-
nımda değil. Örneğin Çankaya Be-
lediyesi'nin depolan tıka basa kor-
san kitap ve CD'lerle dolu. Topla-
dığımız yaklaşık 150 bin kitabı ne
yapmamız gerektiği konusunda Kül-
tür ve Turizm Bakanlığı'na son 5
yılda 7 defa yazı yazdık, fakat bu ko-
nuda bir yanıt alabilmiş değiliz. Kül-
tür ve Turizm Bakanlığı yazarlann.
yayınevlerinın ve bizlerin feryadına
bigâne kalmaktadır, gerçekten yazık.
çok yazık! Oysa ancak, yazarlann,
yayınevlerinin, belediyelerin, Içişle-
ri Bakanlığı'nın. Kültür ve Turizm
Bakanlığı'nın eşgüdümlü birbiçim-
de çalışmasıyla korsan yayın ve kor-
san zihniyetin önüne geçilebilir.
Bugün Türkiye'de kayıt dışı eko-
nomı olağan ekonominin önüne geç-
mişse. mafyalaşma bu düzeneğin
tamamlayıcı öğesı haline gelmişse
işler çok vahim demektir. Bugün
korsanla mücadele etmek kelle kol-
tukta dolaşmayı gerektirmektedir.
Bız bunu elimızden geldiğince yap-
ma\a çahşıyoruz. Sanatçılanna sos-
yal güvenceler sunamayan Türkiye,
bu gidişle, orta vadede korsan isti-
lası karşısında zaten sınnlı olan kül-
türel reflekslerini de kaybetme ris-
kiyle karşı karşıyadır.
Bunun için yasal mevzuat tekrar
düzenlenmeli, korsanla ilgili ciddi
yaptınmlar devTeye sokulmalıdır.
Belki de en önemlisi, >oırttaşlanmı-
zın ucuz diyerek peşine takıldığı
korsanın bir kabalık ve kestirmeci
mantık dalgası yayarak. toplumsal
bir hastalık gibi her tarafımızı kemir-
meye başladığının farkına varması
ve bu bilinçle hareket etmesidir. Bu-
nu başaramadığımız takdirde korsan
ya>ıncılık, ülkemizin kültürel ayıbı
olarak var olmaya devam edecek,
köşe dönmeci, kapkaççı liberalizm
hükmünü sürdürmeyi devam et-
tirecektir!
ULUSAL
PENCERE
Siyasetteki Boşluk?..
Gazetelere bakılırsa AKP Hükümeti ile TÜSİ-
AD arasındaki bahar havası sona ermiş...
Nedenı de belli..
TÜSİAD Başkanı, son konuşmasında AKP ik-
tidannı iki açıdan eleştirdi:
1) Hükümet istikrarı bozuyor.,
2) Irak'a asker yollamak sakıncalı..
Başbakan, TÜSİAD'ı hemen yanrtladı:
"- Hükümetin vereceği karan bir sivil toplum
örgütü veremez."
Abdullah Gül de konuştu:
"- TÜSİAD'ın açıklamalanyla ilgili Başbakan
söyleyeceğini söyledi. Bana göre de hiç doğru
bir açıklama değil. Bu açıklamalann arkasında,
Türkiye dışındaki bazı güçlehn olduğunu düşü-
nüyorum. Kim bunlar derseniz, bırakın onlan
da biz bilelim." (Sabah, 24 Eylül 2003)
Yetmedi..
Dışişleri Komisyonu üyesi ve AKP Milletvekili
Osman Seyfl ekledi:
"- Sayın Gül'ün elinde bilgi ve belge yardır,
açıklamıştır. TÜSlAD'ın açıklamaian MÜSİAD
ile TÜSİAD arasındaki rekabetten kaynaklanıyor.
Çünkü TÜSİAD geçmiş hükümetler üzerinde
etkili olan ve sözü dınlenen bir kunıluştu; şim-
di ise herhalde beklediğini bulamadı."
•
Çoğumuzun, iş dünyasında yıllardan beri sü-
regelen yatırımlardan haberi yoktur; 'Derin Dev-
let' gözlerini "komünizm tehlıkesi" üzerine çe-
virmişti; irtica ise tarikat ve cemaatler üzerine yük-
selen holdingler ve şirketlerle örgütleniyordu; Al-
manya ile Anadolu eksenindeki yol haritası üze-
rinde yapılanan dincı özel şirketlerin artık bini bir
para...
İrtica bir yandan iş dünyasında palazlanırken
öte yandan siyasette örgütlendi ve iktidara geç-
ti; bundan böyle ekonomide devlet gücünün va-
naları RTE'nin elindedir...
AKP Milletvekili Osman Seyfi'nin 'teşhis'\ ger-
çeği vurguluyor:
"- TÜSlAD'ın açıklamaian, TÜSİAD ile MÜSİ-
AD arasındaki rekabetten kaynaklanıyor."
•
Aynı gün gazetelerde bir haber daha yayım-
landı ki üstünde düşünülmeli:
"Türk özel sektörünün iki devi, Koç Holding
ve Sabancı Holding, Türk Telekom ve Milli Pi-
yango'nun özelleştinlmesıne bırtikte katılacak-
lar; bu yolda gerekli anlaşmayı imzaladılar."
Koç ve Sabancı, siyasal iktidarlara karşı ço-
ğunlukla eşit uzaklıkta durmaya çalışan, ellerin-
de doğrudan medya gücü bulunmayan; ama, 'rek-
lam potansiyeli' bakımından dolaylı ağırlığı bü-
yük olan iki gruptur; TÜSlAD'daki ağırlıklan da
herkesçe biliniyor; özelleştirmede bu birliktelik-
leri anlamlı...
•
AKP iktidarı ortaöğretimde, üniversitede, dev-
let kadrolarında, dış politikada -TÜSlAD'ın altı-
nı çizdiği- "istikrar bozucu" ataklığını iş dünya-
sında da sürdürecek mi?..
Başbakan RTE'nin ve Dışişleri Bakanı Gül'ün
konuşmaları saldırgan bir içerik taşıyor...
AKP'ye yaklaşarak hem rakiplerini tasfrye et-
mek, hem özelleştirmelerden pay kapmak iste-
yen kimi medya grubu da önümüzdeki günler-
de neler olabileceğini kestirebilecek serinkanlı-
lıktagörünmüyor...
29 Eylül'de Yargıtay'ın vereceği karar, Türki-
ye'de iktidarın meşruiyeti üzerine sallanan bir
Demokles'in kılıcına dönüşebilir.
•
Çağımızdaki evrensel ve yerel politikanın özü-
nü vurgulayan sermaye paylaşımı tartışması,
Türkiye'de iç siyasetin gündemine oturacak gi-
bi görünüyor...
Işte o zaman AKP iktidarının karşısındaki boş-
luk dolabilir...
Siyaset boşluk kaldırır mı?..
Seminerlerimize
bekliyoruz...
• Yazma Semineri
• Felsefeye Giriş-Felsefe Yazın İlişkisi Semineri
• Sinema Tarihi Semineri
ile yaşamınızdaki sıradanlıktan sıynlıp kendinizi
geliştirmek, uygulamalı çalışmalarla duygu ve
düşüncelerinizi güzel bir dille yazıya aktarabilmek
istiyorsanız;
Emin Özdemir
Mehmet Eroğlu
Ahmet İnam
Ali Cengizkan
Vıldırım B. Doğan
Oğuz Onaran
ile birlikte edebiyat ve sinema dünyasında coşkulu
serüvenlere hazırsanız,
13 Ekim 2003'te başlayacak yeni dönem
seminerlerimize bekliyoruz.
Aynntılı bilgiyi vakfımızdan edinebilirsiniz.
Son başvuru tarihi 6 Ekim 2003 'tür.
CAZITICİIİK
Pans Caddesı No 14
Kavaklldere 06540 ANKARA
Tel (0312)417 77 20 pbx
FaKs (0312)417 57 46
e-posta u^agĞumag org tr
.vv-v. ümag org tr