04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYPV CUMHURİYET 25 EYLÜL 2003 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER "Denebilır ki Dil Devrimi Atatürk dev- rimleinın en başarılı olanlanndan biridir." Prof. Macrt Gökberk'in bu saptaması, tar- tışme götüımez bir gerçektir. Ama karşı çı- kanlar vardtr. Böyleleri hep olacaktır! Çün- kü bunlar, Gökberk'in yazdığı gibi: "Halkın çağdaşlaşmasım, aydınlanmasını isteme- yenle r dir." Atatürk Birinci Dil Kurultayı'nı 26 Eylül 1932 de Dolmabahçe Sarayı'nda topladı. Amaç neydi? Tür< dilini ulusal kültürümüzün eksiksiz bir an atım aracı durumuna getirmek; Türk- çeyi çağdaş uygarlığımızın önümüze koy- duğubütün gereksinmeleri karşılayacak bir etkinl ğe erdirmek! Bunun için, bugün yazı dilinden Türkçe- ye yar>ancı kalmış öğeleri atmak; Ana öğeleri öz Türkçe olan ulusal bir dil yaratrnak... Macît Gökberk, kurultayın oluşturduğu Dil Encümeni'nden Türk Dil Kurumu'na ge- çilme durumunu şöyle anlatıyor: "Birer devlet örgütü olarak akademi ve encümen gelip geçen hükümetlerin deği- şik kültür politikalannın etkisi altında kala- bilirterdi. Akademi de encümen de sınıriı sayıda bi- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yarın Dil Bayramı mı? lim adamından oluşacaktı. Oysa Atatürk, bir dernek olarak kurduğu Türk Dil Kuru- mu'nun Türkçeyle ilgilenen herkese açıkol- masını, dolayısıyla ûlkenin geniş bölümü- ne yönelerek ulusa kestirmeden malolma- sını istemiş ve isteğiyerine gelmiştir." 12 Eylül 1980 olayı, yani Evren Paşa'lar iktidarı, Atatürk'ün "isteğini" ortadan kal- dırmıştır: Dil konusu amacından uzaklaştı- rılarak, bir devlet dairesinin işi haline geti- rilmiştir. Tam 23 yıldır "Türk Dil Kunımu " adını ta- şıyan bu örgüt, atama yoluyla oluşturulan, halktan, aydından, öğretim dünyasından yazarlardan, sanatçılardan, gerçek dil uz- manlarından kopuk bir durumdadır. "Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dıller bo- yunduruğundan kurtarmalıdır" ülküsü çok- tan yitip gitmiş, dilimiz Arapça ve Farsça dil- lerinin baskısından az çok kurtarılabilmiş- se de, bu kez yabancı dillerin, özellikle In- gilizcenin ağır etkisi altına girmiştir. Bugün Türk dili çalışmalan anlamsız, des- teksiz, korumasız bir kargaşa içinde çırpın- maktadır. Gazetelerde, dergilerde kitaplar- da güzel Türkçemiz kaımakarışık dil çorba- sı biçimine getirilmiştir. Bunun baş sorumlusunun 12 Eylül'cüler olduğu açıktır. Ta Atatürk döneminden be- ri dilimizin Osmanlıcadan uzaklaştırılması- na karşı çıkan, ille de 'akademi kurulsun' diyetutturan kafalar, sonundaçırkin amaç- larına erişmişlerdir. Yirmi üç yıldan bu yana Türkçenin ya- bancı diller istilasından kurtulma çabası unutulup gitmiştir... Yann Dil Bayramı!.. Nasıl kutlayacağız, kiminle, hangi toplulukla? Şu andaki AKP iktidarının gözünde önemli olan hangi dil- dir? Türkçe değil, imam okullarında okutu- lan yarım yamalak Arapça mı?.. Ulusallık, Türklük bir nitelik, bir kişiliktir. Bugünkü kuşaklar dil özleştirme olayını bılmiyorlar, duysalar, öğrenseler bile aldır- mıyorlar. Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu 1980 Eylülü'nden bu yana yoktur. Ortadaki TDK bir hortlaktır, amacına, temeline ters düşen uydurma bir devlet dairesidir... Ben, 1960'tan 1980'e kadar altı yüz öğ- retmen, yazar, aydınla birlikte TDK üyesiy- dim. Uzun yıllar yönetimde de bulundum. O güzel yıllardaki çalışmalan özlemle anım- sıyorum. Içtenlikle, gönüllü, özverili birtop- luluktu altı yüz aydın üyesiyle Atatürk'ün kurumu... Bugün dilde, kafada geri kalmış bu inanç- sız kişilerin elinde can çekişiyor... En korkunç olanı da Atatürk'ün vasiyeti- nin bozulmasıdır. Türk Dil ve Tarih kurum- larındaki Iş Bankası gelirinin amaç dışı kul- lanılmasıdır. Atatürk adını söyleye söyleye Atatürk'e ihanet edenleri, yani 12 Eylül'ün iktidar kadrosunu, bilinçli Türk halkı hiçbır zaman bağışlamayacaktır. Atatürk devrimcilerinin bayramını kut- layarak... 2003 OSS Şampiyonu Emrc Kaear: I&ifarının Anahtırı Çahfmak vt final" 'den EKSİKSİZ BİR HAZIRUK SETI • OSS ve ÇaLışma Rehberi Eki 1. Sayı ile • Son 10 Yılın ÖSS Soruları 1. Sayı ile • j'.er-.atık 1 MtaDı tKonu Anlatımtıl 2. Sayı ile • Konu Tarama Testteıi 2. Sayı ile • 2003de Fakültelerin Taban Puanları 3. Sayı ile ve T"; ' sipr " Ceo Kıtapları Her Pazartesi fflrtaf 'le ücretsiz Bayilerde • 36 sayı dergi • Her iki sayıda bir Konu Tarama Tesleri Tüm derslerin cep kıtapları > 11 deneme sınavı > Rehberlik ekleri • 12 kitap > Sınav ve Çalışma Rehberi eki fffiaf'den Herfcese Bedava 12SüperKHap fmal'e nasıl abone olacaksınız? (Peşin abone olarak 201.690:000 TL yerine 180.000.000 TL MeyetrflfrsJniz) 1. fhtatm Cağaloğlu'ndakı börosuna gelerek tıemen abone olabilirsımz. (Nuruosmaniye Cad. Yeşilay işbanı No: 17 Kaî: 1 Cağatoğfu • istanbul) 1İŞ BANKASI ile: (masrafsızdır) a) Wna/dergisi KG-1 (Kampanya Ginş) ekranmı açtınnız. b) Adınızı ve adresinizı tam olarak yazdınmz. c) Peşin abone olacaksanız 180.000.000. TL, taksitte abone oıacaksanız, 1 taksrt içsn 120 OOO.OOO.TL yatınnız. (2. Taksit 81 600.000. TL'dır) 3. POSTA ÇEKİ ile: a) PTTden alacağinız Posta Çeki'nırı gönderen kısımlanna kend adınızı ve adresinizi lam oiarak yazın. b) Afıa kısmına" final dergisi 1054594" hesap numarasını yazın. c) Çekin "gönderici notu" kısmına varsa telefon numaranızı yazınız d) Peşin abone o ursanız 180.000.000TL, taksitle abone oluyorsanız, 1. Saksitiçin 120.000.000 TL yatmn. (Daha sonra 2. taksrt içın 81.600.000.TL yaüracaksınız). 4. KREDI KARTt ile: a) İsmirttî. b) Açık adresinizı, teteton numaranızı, cl Kred kartınızın numarasını ve son kullanma tanhmı içeren bttgılen ımzalayarak, (0212) 512 23 03'e fakslayınız. (Kred kartı le abone olma midan 190.000.OOC.TL'dr.) 5. İMTERNET ile: final dergisi'nin intemet adresi: "http://imiiw.flnal.com.tr" Yayınlanmış dergilerve Kiiaptar hemen, çıkacak olanlar ise düzenti olarak adresınize gönderilecektir. (Taksitle abone otaniann ilk 2 kitap handndeki kitaplan 2. taksit yatınkfıktan sonra gönderilecektir.) retmen 16 Sayılık Dergi Serisi Abottelere Bedava 7 Kitap ve 4 Adet Rehberlik Eki 5 Adet Deneme Sınavı Liseleri, Askeri Liseler, Parasız Yatılı Okullar Liseleri, Meslek Liseleri, Öze! Okullar [ final LGS (Lise Giriş Sınavı) Dergisine nasıl abone olacaksınız? (Peşin abone olarak 12S.000.000 TL. yerine 115.000.000 TL. ödeyebilirsiniz) 1. fihafin Cağatoğlundakı bûrosunagelerek hemen abone olabilırsınız. 2. İŞ BANKASI ile: (masrafsızdır) a) final LGS dergisi KG-5 (Kampanya Giriş) ekranını açtınnız. b)Adınızı ve adresıntzı tam olarak yazdınnız. c) Peşin abone olacaksanız 115.000.000. TL, taksitle abone olacaksanız, • 1. taksit ıçm 80.0O0.00O.TL yatınnız. (2. Taksit 48.000.000. TL/dir) 3. POSTA Ç£Kİ ile: a) PTTden alacağinız Posta Çeki'nin gönderen kısımlanna adınızı ve adresinizi tam olarak yazın. 'b) Aha tasmma" final LGS defglsi 1054231" hesap numarasmı yazın. c) Çekin KUPON A kısmının arkasına varsa telefon numaranızı yazınız. d) Peşin abone olursanız 115.000.000TL., taksitle abone oluyorsanız, 1. taksit için 80.000.000 TL yatınn. (Oaha sonra 2. taksit içtn 48.000.000.TL yatıracaksınız). 4. KRED) KARTI ile: a) isminizi, b) Açık adresinızi, teleton numaranızı, c) Krecü kartınızın numarasım ve son kullanma ' tantıinı içeren bSgüen ımzaiayarak, (0212) 512 23 03'e fakslayınız. (Kredi karö üe abone olma rnttan 115.000.000.TUir.) 5. İNTERNET ile: final dergtsı'nin intemet adresi: "http:/tow».final.corn.tr* Yayınlanmış dergıter ve kıtaplar hemen, çıkacak olanlar ise dûzenfi olarak adresinize gönderilecektir. NOT: Posta havaleterini otomasyon şubeterirKJen yapacak öğrencierimiz adreslerinin kaydageçrildğini mutlaka tontroletmeWer. Geniş Bilgi İçin: Nuruosmaniye Cad. Yeşilay İşhanı No: 17 Kat: 1 Cağaloğlu 34410 İstanbul Tei.: (0212) 512 23 00-01-02 • Fax': (0212) 512 23 0 Î Japonya'da Türk Yılı... Türk Yılı kapsamında yer alan önceki etkinlikler gibi "Üç Büyük İmparatorluk Sergisi" de ülkemizin Japonya'da tanıtılmasına önemli katkı oluşturmakta ve kültür düzeyi yüksek olan Japon toplumuna Türk tarihi ve kültürü hakkında çok değerli bilgiler aktarmaktadır. Tevfik ÜNAYDIN Emekli Büyükelçi J aponya'da Türk Yıh çerçevesinde programlan- rruş olan etkınlikJer, yaz aylannın kısa süreli olağan duraklamasının ardından yeniden i\Tne kazandı. Türk Yılı, Japon tarafı Onursal Başkanı Prens Mi- kasa ile Kültür ve Turizm Bakanımız tarafindan 1 Ağustos günü Japonya'nın en önemli müzesi olan Met- ropoütan M useum'da açılışı yapılan "Üç Büyük tm- paratoriuk Sergjsi" (Hitit. Bizans, Osmanlı) bekle- nenin de ötesinde ilgi görmüş, sergıyi gezebilmek için uzun kuyruklar oluşturan ziyaretçilerin sayısı, eylül ayının ilk haftası itibanyla 200 bine yaklaşmıştır. Ja- pon devlet televizyonu >fHK sponsorluğunda gerçek- leştirilen sergi hakkında Japon televizyonunda mü- kemmel bir dizi tanıtım programı yapılmış, yazıh ve görüntülü basında çok olumlu yayınlar çıkmıştır. Ay- nca Japon Imparatoru Akihito ve imparatoriçe. 8 Eylül günü özel bir program çerçevesinde sergiyi gezmişler ve bir saatten fazla süren bu ziyaret, Ja- pon televizyonu tarafindan yayımlanmıştır. Sergiyi büyük bir beğeniyle izleyen imparator, bu duygusu- nu kendisine eşlik eden Türk Büyükelçisi'ne belirt- miş ve Türkiye'nin böyle bir serginin Japonya'da dü- zenlenmesini sağlamış olmasından duyduğu mem- nuniyeti belirterek kendisine teşekkür etmiştir. Türk Yılı kapsamında yer alan önceki etkinlikler gibi "Üç Büyük İmparatorluk Sergisi" de ülkemizin Japonya'da tanıtılmasına önemli katkı oluşturmakta ve kültür düzeyi yüksek olan Japon toplumuna Türk tarihi ve kültürü hakkında çok değerli bilgiler aktar- maktadır. 2002 yılında Türkiye'ye giden Japon turist sayısı 90 bin dolayında gerçekleşmiştir. Irak savaşı ve SARS hastalığı salgını dolayısıyla bu yıl Japonya'dan ya- bancı ülkelere giden turist sayısında görülen önem- li düşüşün ülkemizi de etkilemesi çok olasıdır. An- cak, Türk Yılı etkinliklerınin ve özellikle bizzat im- paratorun büyük ilgi gösterdiği "Üç Büyük Impara- torluk Sergisi T 'nin yarattığı geniş ilgi akımı nedeniy- le 2004 yılında Türkiye'ye gidecek Japon turist sa- yısında önemli artış beklenebilir.. Mart 2004 sonuna kadar sürecek olan Türk Yılı et- kinlikleri arasında "Anadotu Ateşi" dans grubunun, aynca AhmetÖzhan'ın yönettiği ve mehter muziği, tasavvuf muziği ve sema gösterilerini içeren "Ko- puz'dan Günümüze" adlı programuı gösterileri yer ahnaktadır. Her iki gösteri de Tokyo'nun en görkem- li iki ayn salonunda düzenlenecektir. 25-26 Eylül ta- rihlerinde gerçekleşecek bu etkinliklerin ardından programda 30 Eylül de tanınmış piyanist ve besteci FahirAtakoğhı'nun konseri bulunmaktadır. Öte yan- dan, önceki yıllarda Japonya'ya gelen ve gösterile- n büyük beğeniyle izlenmiş olan Genelkurmay Baş- kanlığı nın "Mehteran Bölüğü'* de ekim ayında Tok- yo ve aralannda Osaka, Yokohama, Kyoto gibi kent- lerin de bulunduğu öbür sekiz kentte gösteriler dü- zenleyecektir. Yine ekim ayında büyükelçiliğin bu- lunduğu Shibuya Beledıyesi bölgesinde Türk Yılı et- kinlikleri çerçevesinde lznik Çinileri'yle bezenmış bır anıtın açılış töreni yapılacaktır. Türk Yıh'na ilişkin bu gelişmelerin yani sıra, Ja- ponya'nın siyasal ve ekonomik yaşamında da bazı gelışmeler oldu. Kasım ayında yapılması beklenen erken genel seçim nedeniyle siyasal ortamda seçim öncesinin olağan çekişmeleri yaşanıyor. Dış siyasada Kuzey Kore'nin nükleer güce sahip olması Japonya'da haklı olarak endişeyle karşılan- maktadır. ABD'nın stratejik müttefiki olan Japon- ya, Irak savaşında Amerika'ya destek vermiş, ayn- ca Irak'a lojistik destek amaçlı askeri birlik gönder- mek karan aüıuştır. Japonya dışına asker gönderil- mesi Japon yasalarına göre mümkün olmadığı için bu konuda yapüması gerekli olan yasa değişıkliği par- lamentoda büyük tartışmalar sonunda güçlükle ge- çirilebilmiş ve asker sevkıyatı seçim sonrasına bıra- kılmıştır. Bu gelişmenin kamuoyunda pek de sıcak karşılanmadığı göriilüyor. Ülkemizin Kültür Ayıbı... Haydar YILMAZ Çankaya T ürkiye'de korsan yayıncılık alanında büyük bir vurdum- duymazlık, nemelazımcılık- tır gidiyor Ulkenin kültürel değerlerini değer- sizleştiren, hiçleştiren, yaratıcı ve emek sunucu güçleri çaresizliğe iten yasadışı korsanlığa ve kopyacılığa ancak bır ulusal kültür bilinci ekse- nınde dur denilebilir. Yayıncılık sektörünün çok zor ayakta durabildiği, dahası ayakta duranJarın parmakla sayılabildiği, yazarlann ve sanatçılann alın terle- rinin karşılığını çok az alabildiği bir ortamda. korsan CD ve kitap bu olumsuzluğun üzenne adeta tuz-bi- ber ekmektedir. Yayıncılar feryat ediyor, yazarlar feryat ediyor. Ama bu konuda kayıt dışı ekonominin bir alt unsuru olarak korsana karşı top- yekûn bir önleyicilığe gidilemiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda üzerine düşeni yerine geri- remiyor, caydıncı tedbirleri devre- ye sokamıyor, öncü bir rol oynaya- nuyor, adeta üç maymunu. "Gör- medim, duvmadım, bibniyorum n u oynuyor. Füdrve Sanat Eserleri Kanunu'nda kitap ve CD korsanlığını tespit ede- cek mülki amirlerin önderliğinde Kültür ve Turizm, İçışleri, ilgili mes- lek kuruluşlanndan ve yerel yöne- Belediye Başkanı timlerden oluşacak il komisyonlan kurulmasım öngörüyor. Bunlann çalışmalan ışığında ancak zabıta tedbirleri devreye gırebiliyor. Eğer bu komisyonlar kurulup iş görmü- yor ve her şey belediyelerden bek- leniyorsa burada yanlış giden bir şey var demektir. Yasal olarak zabı- tanın ele geçirdiği üriinlerin korsan olup olmadığını tespit etme yetkisi yok. Buna ancak komisyonlar karar verebiliyor. Şunu açık ve net olarak söyleyelim; yerel yönetimler sokak- lan istila eden bu oldu-bitri satıcılı- ğına karşı ne kadar tedbir alırsa al- sın, bunu tek başlanna önleyemez- ler. Bizler korsan CD ve kitaplan ancak alıkoyabiliyoruz. Bunlann de- polarda çürümemesi için neler ya- pıhnası gerekriği konusunda beledi- yelerin mevzuat açısından eli kolu bağlı, Kültürve Turizm Bakanlığı da bu konuda çözüm üretebilmiş du- nımda değil. Örneğin Çankaya Be- lediyesi'nin depolan tıka basa kor- san kitap ve CD'lerle dolu. Topla- dığımız yaklaşık 150 bin kitabı ne yapmamız gerektiği konusunda Kül- tür ve Turizm Bakanlığı'na son 5 yılda 7 defa yazı yazdık, fakat bu ko- nuda bir yanıt alabilmiş değiliz. Kül- tür ve Turizm Bakanlığı yazarlann. yayınevlerinın ve bizlerin feryadına bigâne kalmaktadır, gerçekten yazık. çok yazık! Oysa ancak, yazarlann, yayınevlerinin, belediyelerin, Içişle- ri Bakanlığı'nın. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın eşgüdümlü birbiçim- de çalışmasıyla korsan yayın ve kor- san zihniyetin önüne geçilebilir. Bugün Türkiye'de kayıt dışı eko- nomı olağan ekonominin önüne geç- mişse. mafyalaşma bu düzeneğin tamamlayıcı öğesı haline gelmişse işler çok vahim demektir. Bugün korsanla mücadele etmek kelle kol- tukta dolaşmayı gerektirmektedir. Bız bunu elimızden geldiğince yap- ma\a çahşıyoruz. Sanatçılanna sos- yal güvenceler sunamayan Türkiye, bu gidişle, orta vadede korsan isti- lası karşısında zaten sınnlı olan kül- türel reflekslerini de kaybetme ris- kiyle karşı karşıyadır. Bunun için yasal mevzuat tekrar düzenlenmeli, korsanla ilgili ciddi yaptınmlar devTeye sokulmalıdır. Belki de en önemlisi, >oırttaşlanmı- zın ucuz diyerek peşine takıldığı korsanın bir kabalık ve kestirmeci mantık dalgası yayarak. toplumsal bir hastalık gibi her tarafımızı kemir- meye başladığının farkına varması ve bu bilinçle hareket etmesidir. Bu- nu başaramadığımız takdirde korsan ya>ıncılık, ülkemizin kültürel ayıbı olarak var olmaya devam edecek, köşe dönmeci, kapkaççı liberalizm hükmünü sürdürmeyi devam et- tirecektir! ULUSAL PENCERE Siyasetteki Boşluk?.. Gazetelere bakılırsa AKP Hükümeti ile TÜSİ- AD arasındaki bahar havası sona ermiş... Nedenı de belli.. TÜSİAD Başkanı, son konuşmasında AKP ik- tidannı iki açıdan eleştirdi: 1) Hükümet istikrarı bozuyor., 2) Irak'a asker yollamak sakıncalı.. Başbakan, TÜSİAD'ı hemen yanrtladı: "- Hükümetin vereceği karan bir sivil toplum örgütü veremez." Abdullah Gül de konuştu: "- TÜSİAD'ın açıklamalanyla ilgili Başbakan söyleyeceğini söyledi. Bana göre de hiç doğru bir açıklama değil. Bu açıklamalann arkasında, Türkiye dışındaki bazı güçlehn olduğunu düşü- nüyorum. Kim bunlar derseniz, bırakın onlan da biz bilelim." (Sabah, 24 Eylül 2003) Yetmedi.. Dışişleri Komisyonu üyesi ve AKP Milletvekili Osman Seyfl ekledi: "- Sayın Gül'ün elinde bilgi ve belge yardır, açıklamıştır. TÜSlAD'ın açıklamaian MÜSİAD ile TÜSİAD arasındaki rekabetten kaynaklanıyor. Çünkü TÜSİAD geçmiş hükümetler üzerinde etkili olan ve sözü dınlenen bir kunıluştu; şim- di ise herhalde beklediğini bulamadı." • Çoğumuzun, iş dünyasında yıllardan beri sü- regelen yatırımlardan haberi yoktur; 'Derin Dev- let' gözlerini "komünizm tehlıkesi" üzerine çe- virmişti; irtica ise tarikat ve cemaatler üzerine yük- selen holdingler ve şirketlerle örgütleniyordu; Al- manya ile Anadolu eksenindeki yol haritası üze- rinde yapılanan dincı özel şirketlerin artık bini bir para... İrtica bir yandan iş dünyasında palazlanırken öte yandan siyasette örgütlendi ve iktidara geç- ti; bundan böyle ekonomide devlet gücünün va- naları RTE'nin elindedir... AKP Milletvekili Osman Seyfi'nin 'teşhis'\ ger- çeği vurguluyor: "- TÜSlAD'ın açıklamaian, TÜSİAD ile MÜSİ- AD arasındaki rekabetten kaynaklanıyor." • Aynı gün gazetelerde bir haber daha yayım- landı ki üstünde düşünülmeli: "Türk özel sektörünün iki devi, Koç Holding ve Sabancı Holding, Türk Telekom ve Milli Pi- yango'nun özelleştinlmesıne bırtikte katılacak- lar; bu yolda gerekli anlaşmayı imzaladılar." Koç ve Sabancı, siyasal iktidarlara karşı ço- ğunlukla eşit uzaklıkta durmaya çalışan, ellerin- de doğrudan medya gücü bulunmayan; ama, 'rek- lam potansiyeli' bakımından dolaylı ağırlığı bü- yük olan iki gruptur; TÜSlAD'daki ağırlıklan da herkesçe biliniyor; özelleştirmede bu birliktelik- leri anlamlı... • AKP iktidarı ortaöğretimde, üniversitede, dev- let kadrolarında, dış politikada -TÜSlAD'ın altı- nı çizdiği- "istikrar bozucu" ataklığını iş dünya- sında da sürdürecek mi?.. Başbakan RTE'nin ve Dışişleri Bakanı Gül'ün konuşmaları saldırgan bir içerik taşıyor... AKP'ye yaklaşarak hem rakiplerini tasfrye et- mek, hem özelleştirmelerden pay kapmak iste- yen kimi medya grubu da önümüzdeki günler- de neler olabileceğini kestirebilecek serinkanlı- lıktagörünmüyor... 29 Eylül'de Yargıtay'ın vereceği karar, Türki- ye'de iktidarın meşruiyeti üzerine sallanan bir Demokles'in kılıcına dönüşebilir. • Çağımızdaki evrensel ve yerel politikanın özü- nü vurgulayan sermaye paylaşımı tartışması, Türkiye'de iç siyasetin gündemine oturacak gi- bi görünüyor... Işte o zaman AKP iktidarının karşısındaki boş- luk dolabilir... Siyaset boşluk kaldırır mı?.. Seminerlerimize bekliyoruz... • Yazma Semineri • Felsefeye Giriş-Felsefe Yazın İlişkisi Semineri • Sinema Tarihi Semineri ile yaşamınızdaki sıradanlıktan sıynlıp kendinizi geliştirmek, uygulamalı çalışmalarla duygu ve düşüncelerinizi güzel bir dille yazıya aktarabilmek istiyorsanız; Emin Özdemir Mehmet Eroğlu Ahmet İnam Ali Cengizkan Vıldırım B. Doğan Oğuz Onaran ile birlikte edebiyat ve sinema dünyasında coşkulu serüvenlere hazırsanız, 13 Ekim 2003'te başlayacak yeni dönem seminerlerimize bekliyoruz. Aynntılı bilgiyi vakfımızdan edinebilirsiniz. Son başvuru tarihi 6 Ekim 2003 'tür. CAZITICİIİK Pans Caddesı No 14 Kavaklldere 06540 ANKARA Tel (0312)417 77 20 pbx FaKs (0312)417 57 46 e-posta u^agĞumag org tr .vv-v. ümag org tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle