28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2003 SALI 14 KULTUR kuftur@cumhuriyet.com.tr TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN flci yıl önce, yine bu sütunda yazdığım bir yazıda 1980'lerle birlikte dünyada ve Türkıye'de belgesel tiyatronun biranlamda dinamizmini yıtirdiğinden söz etmiştım. Bugün artık I. Körfez Savaşı'nı, Afganistan'ın hallaç pamuğu gibi atıhşını, II. Kör- fez Savaşı'nı, Liberya'da yaşa- nan vahşeti inanılmaz bir ileti- şim ağı ve teknoloji sayesinde te- levızyonlanmızdan film izler gibı izlıyor ve diledığımızde "zap"layarakgeçiyoruz. Tuhaf, çelişkili, duyarsız, acı ve yüzey- sel/tek yönJii bilgi bombardıma- nı ıçeren bir durum. Bir anlam- da toprak sanki sürüldü bıtti. Teknolojinin egemenliği, med- yanın gücü her şeyi bastınyor. Ama, sürülmüş toprağı, hele üze- rinde bizim gibi belleksiz bir toplumun yaşadığı bu toprakla- n yeniden havalandırmak ge- rektiği kesin. OscarVVOde'ın de- diği gıbı "oyun vazan, yaşamı sa- nat koşuüan aîünda gösterirJ' Bu pencereden bakıldığında, gü- nümüz Türkiyesi'nde belgesel tı- yatronun yeniden soluklanması gerektiğinı düşünüyorum, çün- kü geleceğe bırakılacak sanatla yoğrulmuş belgeler, genç ku- şaklan besleyecektir. Belgeseltiyatrogekneği İÜ Edebıyat Fakültesı Tiyat- ro Eleştirmenliğı ve Dramatur- ji Bölümü'nde öğretim üyesı olan Yrd. Doç. Dr. Hasibe Kal- kan Kocabayın Papirüs Yayın- lan'ndan bu yıl çıkan "Ger- çek(Bk)leYüdeşmek" adlı kitabı Tür- kıye'de belgesel tiyatro ve polıtik ti- yatro geleneğı ile hesaplaşmayı amaç- layan bır araştırma. Yazar, kıtabının ılk bölümünde Almanya'da başlayan bel- gesel tiyatro geleneğine kısaca değı- nirken belli başlı yazarlan, yöntemle- rini ve belgesel ile kurmaca arasında oluşturulan bağlan da inceliyor. Ikinci bölümde, Kocabay, Türki- ye'nın belgesel tiyatro ile tanışraa sü- recini ele alıyor. 1965-66 sezonunda Istanbul Şehir Tıyatrosu'nda Beklan Aigan tarafindan sahneye konan He- inner Kipphardt'ın "Oppenheimer ÇHa\i"w Türk seyırcisıni yenı biçım- le buluşturan oyun olarak tanımlıyor. Aynı zamanda da bu oyunun 68 hare- ketınin Türkiye'deki temsılcilerine çok yakın geldiğini öne sürerken tabii ki siyasal ortamla bağlantılı olarak tiyat- ronun toplumsal işlevinin 1960'lar- 1. Rosenbergler Ölmemeli (Dostlar Tiyatrosu), 2. Lozan (İstanbul Deviet Tiyatrosu), 3. Akrep (AST), 4. Sakuıcaü Piyade (AST). dan başlayarak tırmanışa geçtiğıni de vurguluyor. Bu bölümde "HavanaDu- ruşmasr (1970-71 Dostlar Tiyatro- su), tt SalozunMava]T,( 1970-71 An- kara Bırlık Sahnesi) "Sorustunna" (1971-72 Dostlar Tiyatrosu), "Diınit- AST'da sahneye konmuş olan "Sacco Vanzetti" ye aynca yer vermiyor ya- zar ve bunun nedeninı bu iki oyunun belgesel tiyatroya özgü olan uzak açı- yı vermemış olmalanyla bağdaştinyor. Kıtabın üçüncü bölümü, 1970'ler- hey'ın AST'ta 1970-71 sezonunda kur- gulayıp yönettiği "Birinci Kurtuluş" adlı oyununu ve 199O'lı yıllarda Ata- ol Behramoğlu tarafindan yazılmış olan tek belgesel oyun "Lozan"ı da- hil edıyor. u Lozan" 1993"te Antalya ünümüzde belgesel tiyatro hiç kuşkusuz farklı biçimsel arayışlarla farklı açıhmlara yönelebilir. Yaşanmış ve yaşanmakta olan onca toplumsal, politik, ekonomik çalkantıdan yola çıkılarak yazılacak her belgesel oyun, daha önce de altım çizdiğim gibi, önemli tartışmalan beraberinde getirecek, karanlık noktaların aydınlığa çıkmasına destek olacaktır. rof Savunuyor" {1974-75 AST) oyun- lannı ele almış Kocabay. Bu arada, 1960'lann sonlannda Dostlar Tıyatro- su'nda oynanmış olan "Rosenbergler Öünemeİr ve daha sonraki yıllarda den başlayarak Türkiye 'de yazılan bel- gesel oyunlar üzerine yoğunlaşıyor. Bu oyunlar iki grupta toplanmış: Ko- nularını Türk Devnm Tarihınden alan belgesel oyunlar, ki buraya ErgLn Or- Devlet Tiyatrosu tarafindan yorum- lanmıştır. Hele şu günlerde neden ye- niden sahnelenmesın? Bu arada, Güo- görDümen'ın yazmış olduğu "Ittihat ve Terrald" de bu kapsamda incelene- bilirdi sanınm. Kocabay'ın değerlendirme- sinde, ikınci grup oyunlar konu- lanm güncel ya da yakın geç- mişten alan oyunlardır. Orhan Asena'nın "Şfli'de Av"ı (1973- 74 Dostlar Tiyatrosu), Haşmet Z«ybek ve Dostlar Işçi Kolu ta- rafindan oluşturulan "Alpagut CMayı" (1974-75 Dostlar Tiyat- rosu), Macit Koper'in yazdığı "Sabotaj Oyunu" (1975-76 Dostlar Tiyatrosu) ve 1977 yı- lında AST'ta sahnelenen Uğur Mumcu'nun "Sakıncaiı Piya- de*sı. AST tarafindan oyunlaş- tınlan bu metin 1993'te Mum- cu'nun anısına bir kez daha sah- nelendi. Verimh' bir tarüşma ortamı Yazar, Türkiye'de en çok bel- gesel oyun sahnelemiş iki sanat- çıyla, RutkayAziz ve Genco Er- kalla, yaptığı konuşmalardan sonra kitabının son bölümünde temel amacım şöyle belırlıyor: "Bu çauşmada, Türkiye'de yet- mişü \ıllann tiyatro yaşamında önemli bir yer tutan, ancak gü- nümüzde neolduğu bilepekbi- timnehcn bdgesd tiyatronun ötn- rünü tamamlamış bir tür olma- dığuu, tersine, özdükle Türki- ye'ninbugüniçinde bulunduğu sosyo-politik çıkmazda, çevre- sinde oiup bitenlere kayıtsız kal- mayan... bir tiyatronun başvu- rabileceği bir tiir obna özeUiği- ni konıduğunu ortaya kovma- va çahşöm." Günümüzde belgesel tiyatro hıç kuşkusuz farklı biçimsel arayışlar- la farklı açılımlara yönelebilir. Yaşan- mış ve yaşanmakta olan onca toplum- sal, politik, ekonomik çalkantıdan yo- la çıkılarak yazılacak her belgesel oyun, daha önce de altını çizdiğim gi- bi, önemli tartışmalan berabennde ge- tırecek, karanhk noktalann aydınlığa çıkmasına destek olacaktır. Çok geri- lere gitmiyorum, son dönemlerde bu topraklarda yaşanan olaylann boyut- lan ürkütücüdür; Maraş olaylan, tari- katlann tırmanışı, Susurluk davası, Cumartesı Anneleri, Sıvas katliamı, Manisalı gençler, ölüm oruçlan gibi... Bu olaylan somut belgelerden yola çıkarak irdelemek ve onlan tiyatro sa- natının sonsuz açılımlar içeren evren- sel dünyasına taşımak salt geleceğe belgeler olarak değıl geçmışe dönük olarak da cıddi hesaplaşmalara zemın hazn-layacaktır. 17-31 AĞUSTOS ARASINDA 5 TOPLULUK SANATSEVERLERLE BULUŞACAK Bodrum 'da balefestivali Kültür Servisi - Devlet Opera ve Balesı (DOB) Genel Müdürlüğü, 17-31 Ağustos günleri arasında '1. Bodrum Uluslararası BaJe Festivaü'ni düzenliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, bakanlığm katkılanyla Bodrum Kalesi'nde düzenlenecek festivalde, ikisini yabancı topluluklann gerçekleştireceği 5 etkinlik sanatseverlerle buluşacak. Fesrival, 17 Ağustos'ta, DOB'un temsiliyle açılacak. Temsılde, 'A la ., -• Tango', 'Bolero' ve '1ro> Game' adlı eserler sahnelenecek. 21 Ağustos'ta Rusya, Bulgaristan, Ahnanya, Fransa ve Türkiye'den, uluslararası bale yanşmalannda ödül kazanrmş sanatçılardan oluşan yıldızlar geçıdinin yer alacağı etkinlikte, 'Zeynep Tanbay ve Dans Topluluğu' 24 Ağustos'ta, 'Zeynep Tanbay Dans Projesi' ile sanatseverlenn karşısma çıkacak. Antalya DOB Müdürü Mehmet Balkan ın koreografisıni yaptığı ve Tan Sağtürk'ün konuk sanatçı olarak görev aldığı 'Dostum Akdeniz' adlı eser, 27 Ağustos'ta sanatseverlerle- buluşacak. Fesrival, 31 Ağustos'ta, Madrid Dans Tiyatrosu'nun, tango ve fıamenkodan oluşan gösterisiyle sona erecek. BORUSAN'DAKI SERGl 7 AĞUSTOS'TA BAŞLIYOR Gençlikyıllarında 'yenVyiaramakKültür Servisi - Borusan Sanat Gafcrisi, her yıl yaz aylannda düzenlenen 'Veni Önerikr / Yeni Önermekr' sergisinın 1 l.'incisini sanatseverlerle buluşturuyor. Genç sanatçılann yapıtlanrun da yer alacağı, fotoğrafveüç boyutlu yapıtlann beğeniye sunulacağı sergi, 7 Ağustos - 6 Eylül tarihleri arasmda görülebılecek. Borusan Sanat Galerisi'nin bu yıl iki grup halinde düzenlediği sergıye Mahbube Akar, Ayşe Güllülü, Ahmet Çavuş,Hayal Incedoğan, Kutlu Gürelli ve Asta Aydemir katılıyor. Sanatçılar sergide gençlik yıllanndaki 'yeni'yi arayışlannı ve kendine özgü bir dil oluşturabiune çabalarmı yapıtlan aracılığıyla sanatseverlerle paylaşıyor. (0212292 0655) YAZIODASI SELİM İLEgj Hatınladğım Kadıköyü (2) Dans etmesini DİImem ama, dansı biliyorum: Yaz akşamlan (eski) Deniz Kulübü'nde daima or- kestra çalardı. Tu^aletli hanımlaria siyah ya da be- yaz takım elbiseli beylerorkestra eşliğinde dans eder- lerdi. Kurbağalıdere'den yola çıkmış, denize açılmtş san- dallar, Moda'ya Deniz Kulübü'nün önüne ge/ince demıratarlar, müz'kdinlenir, dans eden çiftlersey- redilir... Karşı kıyıca yıldız yıldız çakan ışıklar! Zavallı Kurbağalıdere, o zamanlar da, Kadıkö- yü'nde yaşayanlann sinirini oynatırdı. Dere boyunca Yoğurtçu Parkı bana o kadar bü- yük gelirdi ki, bir uçtan bir uca parktan geçmek, yürüyüşe çıkmış olmak gibi bir şeydi. Hele sonba- harda, havalara serinlik çökmüşken, park inanılmaz bir güzellik edinır, öbek öbek ateşçiçekleri fışkınr- dı. Ateşçiçeklerinin kırmızısında biryangın hissolo- nur... Yoğurtçu adının nereden geldiğini merak edip dur- muşumdur. Meğer, Kurbağalıdere'nin denize dö- küldüğü semtin adıymış ve dere de burada Yoğurt- çu Deresi adını alırmış. Fenerbahçe'deki Belvü'ye yetişemeyenler, ihti- şamının öyküsünü epey dinlemişlerdir. Dinleyen- lerden biriyim. Belvü romanlarda yaşıyor şımdi. Sandalla bazan f enerbahçe'ye uzanılırdı. Kadıköyü tramvaylarının ayn bir şiiri vardı gibi- me geliyor. Fenerbahçe tramvaylann son durağıy- dı. Tramvaylarkaldınldı, uzun süre rayları sökülme- di. Gelgelelim gönlümüzde hâlâ yaşayan o eski Kadıköyü zamanın akışına karşı duramayacak, di- renemeyecekti. önce Kadıköyü'nün oturanlan ihanet ettiler, Be- yoğlu yakasına taşındılar. Biz de onlar arasınday- dık. Gerede Apartımanı'ndakı evimizi bıraktık. ön- ce Almanya. Almanya dönüşü Cihangir'e taşınıldı. Yaz kış bir sayfiye şehri izlenimini bırakan Kadı- köyü'nde değişmeler ivme kazandı. Güzel yöre büyüsünden hızla bir şeyler kaybediyordu. Ahşap evler birer birer yıkılırken, 'yeni'ye açıldı- ğımız düşünülmüş, buna sevinilmişti. "Neydi o köhne evler..." Tıpkı evlerdeki değerli eski eşyanın hırdavatçıya üç beş kuruşasatılması gibi, Kadıköyü'nün özel mi- marisi de yıkıcılara teslim edildi. önce sobalı, sonra kalorrferlı apartmanlar 'köy'ün çehresıne bambaşka bır anlam oturttu. Ağaç kıyı- mına da pek ses edılmedi. Bahçelenn köyü yük- sek yapılann çorak ifadesine bürünüyordu. Sökülen hanımellerine, çarkıfeleklere, kuruyan çamlara, kesilen manolyalara kimse üzülmüyordu. Yalnız Pembe Hanım, anneannemın Orhan Ve- li hayranı arkadaşı, "Yazık oldu gülibrişimlere," demişti. Ponpon çiçekleri üstündeyken bir gülib- rişim ağacını kesmişler, bitişik bahçede. Arsasına apartman yapılacaktı... Pembe Hanım'a yan deli gözüyle bakılıyor, gülibrişimlere acıması alay ko- nusu oluyordu. Kadıköyü dendi mi, bir de iskeleler. Bembeyaz ve kuş kafesini andıran güzel iskeleler -elbette ayakta kalanlan- çocukluğumuzdan, ilkgençliği- mizden bugün de bır şeyler söylüyor bize. Beyazın arasına karışmış çiniler... Ya gündoğu- mundakı deniz mavisi, ya da, gece denizindeki la- civert... Iskelelerin çini süsleri. Denecek ki, semtlerin görünümleri çağ ve top- lumsal hayatla değişime uğrar. O eski Kadıköyü'nü olduğu gibi muhafaza etmek iddiası yanlıştır, birsap- lantıdır... Yine de unutmamak gerekiyor: Korunmamış olan yalnızca semtler değıl, özlü bir hayat. AdıKadifeSokak'ta... Takvimde Iz Bırakan: "Gelip durduğum yer burasıydı. Kulağımda ça- ğıldayan suyun uğultusu yeni biryol seyrini çizdi- riyor artık bana." Feridun Andaç, Babil'e Yolcu- luk, Doğan Kitap, 2003. yük kansına devam I GAZİANTEP (AA) - GAP kapsamında inşa edilen Karkamış Barajı'mn sulan altında kalacak olan Şaragahöyük'teki kurtarma kazısına, Gaziantep Valiliğı'nin verdıği ödenekle devam edilecek. Kazı, Gaziantep Arkeolojı Müzesi sorumluluğunda, Doç. Dr. Fikri Kulakoğlu ile arkeolog Kemal Sertok tarafindan yapılacak. Bir bölümü Karkamış Barajı göl sulan altmda kalan höyükte, 1999'dan bu yana yapılan kurtarma kazısının, yörenin bır süre sonra bütünüyle su altnıda kalacak olması nedeniyle hemen tamamlanması gerekıyor. ODTÜ Türkiye Arkeoloji ve Çe\Te Değerlerini Araşnrma Merkezi'nin (TAÇDAM) kurtarma projesi kapsammda yer alan Şaragahöyük için bu yıl ödenek verilmedi. Kurtarma kazısı için kaynak arayışına giren Doç. Dr. Fikri Kulakoğlu ve'Kemal Sertok'un girişimlen sonucunda, çalışmanın, Gaziantep il özel ıdare müdürlüğünün ayıracağı ödenekle yürütülmesı olanağı sağlandı. Artist son sayısmda Ambroise Vollard'ı dosya konusu yapıyor, Yunanistan'ın tarihi yerlerini tanıtıyor Izleııiıuleı; yaşamlar, aıular... Kültür Servisi- Genel sanat yönetmen- liğinı Ka\'a Özsezgjn'ın yaptığı Artist dergisının ağustos sayısı çıktı. Dergının bu sayısının dosya konusu, dâ- hi ressamlann galencısı Ambroise Vol- lard. 19. yy sonu. 20. yy başlannda sa- nat dünyasını altüst eden Chagall, Ce- zannc. Renoir. Rouault Degas, Picasso, Maillol, BonnardL Matisse, Gaugin, Van Gogh gıbı yenı doğan sanat ekollennin genç dehalannı ilk keşfedenler arasında yer alan Ambroise Vbllard, dehalann viz- yonlannı toplumda yaygınlaştınyordu. Dünya sanat ortamındakendi alanında ön- cübir örnek olan Ambroise Vollard'ın ya- kın dostlan Renoir, Picasso, Bonnard, Cezanne, Rouault çok değişik yorumlar- la portrelerinı yaparak onu resım tanhın- de ölümsüzleştırdiler. Artist'ın ağustos sayısında, aynca, Ka- ya Özsezgın, Yunanıstan'a yaptığı yol- culuğu anlattığı •Kaümera-Kalinikhta" adh yazısında Yunanıstan"ın tarihi mekân- lan ve sanatıyla ilgili izlenimlerini oku- ra aktanyor 'l'stalar' bölümünde Ahmet Kamil Gören'ın Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birlıği'nın ve D grubu- nun kuruculanndan Şeref Akdik'ın yapıt- lan ve Türk resim sanatına katkılannı ele aldığı yazısı. GianniCaffiero'nun 'de- nizierin şairi' olarak tanınan, denizin ışı- ğını ve dalgalannı ustalıklı tuvale akta- ran Rus ressam Ayvazovska üzerine ya- zısı ve Muhsin Karabay'ın fırçasıyla apartman yapan ressam Ali Sami Bey'le ılgilı yazısı yer alıyor Ali AOnaca'nın "Söknıez Padişahlar Bana II', Abdülka- dirGünyazın eski müzayedelerle şimdı- kıleri karşılaştırdığı 'Müzayede Gerçe- ği', Ümit Gezgin'ın 'Absürd dünya göz'ünün postmodern yeniden tanımı', Kaya Özsezgın'ın resım. heykel, gravür, serigrafi ve fotoğraf atölyeleri, açık am- fitiyatrosu ve çok amaçlı salonlanyla bü- tün kültür ve sanat etkınliklerine açık olan Uluslararası Marmaris Yaz Akade- misi'ni tamtan 'Türkiye'nin Yaz Akade- misi' ve 18 - 23 Haziran tarihlen arasın- da gerçekleşen 'Basel Fuan ve Zürih İz- lenimleri' konulu yazılan derginin bu sa- yısının diğer yazılan arasında. -4-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle