Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ CUMHUHİYET SAYFA
HABERLER
BOTAŞ operasyonunda tutuklananlann çoğu AKP iktidan döneminde terfi ettirilmiş
YolsuzlukkadrolaşmasıLEVENTGENCELLİ
BURSA-BOTAŞ Bursa Işlet-
me Müdürlüğü'ndeki trilyon-
larca liralık yolsuzluk operasyo-
nunda gözler kurum içüıdeki ir-
ticai kadroların ilişkilerine çev-
rildi. Soruşturma kapsamında
tutuklananlann büyük bölümü-
nün AKP iktidannda terfi etti-
rildiği ortaya çıktı. ADD Bursa
Şube Başkanı Lütfü Kırayoğlu
da "Bursa'daki BOTAŞ dosya-
sı, AKP'nin Susuriuk'u olmaya
doğru gidryor" dedı.
BOTAŞ soruşturma kapsa-
mında 600 klasörün incelen-
mesinin ardından 1992-2002
yıllan arasında 58 milyon met-
reküp doğalgazın faturalanma-
masıyla kurumun 25 trilyon li-
ra zarara uğratıldığı belirlendi.
Operasyonun ilk aşamasında
BURSAGAZ Genel Müdür
Yardımcısı Akif Ergez, iletim
hatlanndan sorumlu şube mü-
Bursa
• BOTAŞ'taki trilyonluk yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Şölen Yağan
Çelebi'nin temizlikçi kadrosuyla göreve başlayıp kısa sürede muhasebede kilit
bir noktaya getirildiği belirlendi. ADD Bursa Şube Başkanı Lütfu Kırayoğlu,
"Bursa'daki BOTAŞ dosyası, AKP'nin Susuriuk'u olmaya doğru gidiyor" dedi.
dürü olarak göre\' yapan eski
işletme müdürü Turgav Topa-
toğju ıle eskı Bursa BOTAŞ îş-
letme Müdürü İbrahim Koray
Akm'ın yanı sıra muhasebe şe-
fi Mehmet Ayduı ve para tah-
silatından sorumlu Şölen Ya-
yan Çelebi gözaltına alındı. Çe-
lebi ve Aydın, 42 milyar lirayı
zimmetlerine geçirdikleri id-
diasıyla tutuklandılar.
Genişletüen operasyon kapsa-
mında gözaltına alınan 38 kişi-
den eski BOTAŞ'ın üst düzey
yöneticüeri Turgay Topaloğlu, İr-
fan Sungutay Şerefertinoğlu,
Mehmet Akif Ergez, Ertuğrul
Yavuz, Efendi Bingöl, Fikret
Önaydm'ın yanı sıra Rrfkı Yet-
kiner, Deniz Ünal, Burhan Na-
harcu HalU Hiçyılmaz tutuklan-
dı, Sadi Kılmç hakkında da gı-
yabi tutuklama karan verildi.
Bir dönem BOTAŞ Personel Da-
ire Başkanlığı yapan AKP mil-
letvekili AK Doğan'a yakınlığı
bilinen eski İşletme Müdürü
Gürsel Aslan ın daha önceden
çok sayıda soruşturma geçirme-
sine karşın gözaltına alındıktan
sonra serbest bırakılması dik-
kat çekti.
Tutuklananlar arasında bulu-
nan yöneticiler Fikret Önaydın,
Mehmet AkifErgez, Efendi Bin-
göl, Halil Hiçyılmaz, Rıfkı Yet-
kiner, Denız Unal'ın AKP ıkti-
dara geldiğinden bu yana terfi
ettirildiği öğrenildi.
Şölen Yağan Çelebi'nin de te-
mizlikçi kadrosuyla işe başlatıl-
dığı, kısa sürede muhasebenin
kilit isimlerinden biri konumu-
na getirildiği belirtildi. Çele-
bi'yle birlikte tutuklanan Meh-
met Aydın 'ın da parasal ilişki-
lerdeki rolü nedeniyle Bursa-
gaz'ın en güçlü isimlerinden bi-
ri olduğu, ANAP dönemindeki
gücünü, tarikat bağlantılan ne-
deniyle AKP iktidannda katla-
dığı iddia edildi.
Soruşturmayı başlatan suç du-
yurusunu yapan ADD Şube Baş-
kanı Lütfü Kırayoğlu da mil-
yonlarca metreküp doğalgazın
peşkeş çekilmesine yol açan iliş-
kilerin tarikatlarla da bağlanh-
lı olduğunu ileri sürerek "Cum-
huriyet Savcıhğı'na ilettiğimiz
iddialar AKP'nin ağırfakta ol-
duğu TBMM Yolsuzluklan
Araştırma Komisyonu'na da
gönderihnişti anıa nedense Dgi
gösterilmedi. Dosya içinde M3-
H Görüş'ün siyaset ve tarikat
ranünı yiyen isimkri var" diye
konuştu.
AKP'lilerin. bazı zanlılan
korumak için Emniyet Müdür-
lüğü"nde girişimlerde bulun-
duklannı belirten Kırayoğlu,
şöyle devam etti: "Dosyanıno
dönemki siyasi sorumlulannın
fotoğrafi; Susurluk, Malki Ci-
nayeti, Beyaz Enerji ve Mavi
Akım dosyalannın içinde de
karşımıza çıkıyordu. Operas-
yonun gözarü aşamasında, AKP
Bursa il örgürü yöneticilerinin
ilgisinin arttığını gözlemledik.
MUB Görüş'ün yereldeki önem-
li isimlerinin çabalanna tanık-
hk edenlervar. Bursa'daki BO-
TAŞ dosyası, AKP'nin Susur-
iuk'u olmaya doğru gidiyor.''
Tarikat
yapılaşması
hızlandı
• Uludağdaki kaçak villalara
yönelik yıkımın ardından
Osmangazi Belediyesi'nin
yetki alantnın
sınırlandınlmasıyla çevre
katliamıntn önü tekrar açıldı.
BURSA (Cumhuriyet) -Uludağ'da
tarikat villalanna yönelik
operasyonlann ardından yetkileri
kısıtlanan Osmangazi Belediye
Başkanı HDmi Şensoy, AKP'nin
desteğiyle bölgede yeniden
yapılaşmanın başladığını öne
sürdü. Osmangazi Belediyesi'nin
Jandarma Bölge Komutanlığı'yla
birlikte tarikat villalan ve kaçak
Kuran kurslanna yönelik başlattığı
operasyonun yankılan halen
sürüyor. Yıkımlara başladıktan
sonra Bayındırlık ve Iskân
BakanJığı'nın devreye girdiğini ve
1.5 ayda plan üretileceğı iddiasıyla
yetkilerinin kısıtlandığını anlatan
Osmangazi Belediye Başkanı
Hilmi Şensoy, "Mücavir
alanımızdaki 13 köyden ll'ini
bizim sorumluluğumuzdan
çıkarmışlardı. Plan üreteceklerdL
Aradan geçen sürede bırakın plan
üretmeyi kaçak yapüaşma artu*'
dedi. Köy yerleşik alanı ve SİT
sınırlan bile belli olmadan
yapılaşmanın neye göre
yapıldığını soran Şensoy, "AKP 2
milyonluk Bursa'yı, 200 kaçak yapı
sahibine tercih etti" diye konuştu.
Çevreciler ıse çalışmalann
başladığı Hüseyinalan köyünün,
kaçak yapılaşmanın doruğa çıktığı
bölgelerden biri olduğuna dildcat
çekerek, 15 günde hazırlanan
planın tarikat villalanna af
niteliğinde olduğunu söylediler.
Erciyes'te bu kezsilahyasak
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeti, Türk
Ordusu'nun bir lejyoner birüği obnadığını
beürterek "Ona paralı asker muamelesi
yapmak ancak tüccar siyasetçilere yakışır"
dedl MHP'nin Erciyes DağTnın Tekir
Yaylası'nda düzenlediği 14. Erciyes Zafer
Kuruitayı'na dün Devlet Bahçeli de kaüldL
6 bin çadınn kurulduğu yaylada
güvenüğüı sağlanması için 500 asker ile 25
kadın poüs memuru göre\ aldı. Yapılan
aramalarda yaklaşık 100 ruhsatiı silaha
tutanakla el konulurken, ruhsatsız silah
sahipleri hakkında yasal işlem başlaüldı.
Çeşidi illerden çok sayıda resmi plakah
belediye aracının kurultaya kaölması
dikkati çekti. Kurultay'da bir konuşma
yapan Bahçeli, hükümete yüklenerek
"Onursuz ve teslimiyetçi siyasetin üiklerine
kadar işlediği bu iktidar, bölücüleri
cesaretiendirnıekte, Türkiye düşmanlaruu
sevindirmektedir" diye konuştu. Bahçeli,
Irak'a asker gönderümesi tarnşmalanyla
Ugili olarak şunlan söyledi: "Türk Ordusu
bir lejyoner birtiği değildir ve ona parah
asker muamelesi yapmak, ancak tüccar
siyasetçilere yakışır. Ciddiyetsiz ve
kimliksiz tüccar siyasetçi kafasıyia bir muz
cumhuriyetini yönetmek bdki mümkün
olabilir anıa, bölgesinde ağırlığı ile ön
plana çıkan Türkiye Cumhuriyeti'nin bu
tür gayri ciddi yaklasunlaıia yönetilmesi
mümkün değildir." Kurultayın sonuç
bildirgesinde Bahçeli"niıı. partinin başuıda
kahnası istendL (Fotoğraf: AA)
Tarım Bakanı Cüclü
Ozürdüemek
yerine
davaaçtı
• Çiftçilere'însanoğlununne
gözünü ne doyurur biliyor
musunuz? Kara toprak' diye
seslenen Güçlü, bu sözlerini
yayımlayan Atılım Gazetesi'ne
manevi tazminat davası açtı.
ANKARA (ANKA) - Tarım
Bakanı Sami Güçlü'nün hububat
alım fiyatlannı beğenmeyen
çiftçilere yönelik "tnsanoğhınun
ne gözünü ne doyurur biliyor
musunuz? Kara toprak" sözleri
tazminat davasına neden oldu.
Bakan Güçlü, Atılım gazetesine,
bu konuya ilişkin olarak yaptığı
haber nedeniyle 5 milyar liralık
manevi tazminat davası açtı.
Bakan Güçlü'nün a\ııkatı
Hüseyin Aydın tarafından
Ankara Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne verilen dava
dilekçesinde Atılım gazetesinin
sahibi olduğu Varyos Yayıncılık
Sanayi ve Ticaret Şirketi ile
Yazıişleri Müdürü Özgür Çubuk
hakkında 5 milyar liralık
tazminat davası açıldı.
Dilekçede, haber konusu yapılan
sözlerin uzun bir basın toplantısı
sırasında söylendiğini, sözün
öncesi ve sonrası aktanlmadan
cımbızla çekilerek haber konusu
yapıldığı savunularak Bakan
Güçlü'nün "çiftçilere hakaret
ettiği yönünde bir kamuoyu
yaraolmaya çahşüdığı'' ileri
sürüldü. "Gözünü kara toprak
doyursun" sözünün insanoğluna
dair genel bir değerlendirme
olarak yaygın bir deyişle ifade
edildiği savunulan dilekçede,
Bakan Güçlü'nün çiftçilere
hitaben böyle bir beyanı
olmadığı savunuldu.
KURUCDA19 YAŞINDA BtR GENÇ DE YER ALAÇAK
DSP, parti programını
yeniden yazıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP programının genel başkan
Bülent Ecevit'in isteğiyle "geüşen
ve değişen ülke ve dünya koşuDarma
göreyenileneceğr. bu amaçla kurul
oluşturulduğu bildirildi.
Oluşturulan kurulda,
DSP kurmaylannın
yanı sıra ODTÜ'de
siyaset bilimi alanında
öğrenim gören Emrah
Konuralpadh 19
yaşındaki öğrenciye de
görev verildiği
belirtildi. DSP'den
yapılan yazılı
açıklamada, bir süre
önce gerçekleştirilen
Parti Meclisi
toplantısında, Ecevit'in
isteği üzerine, parti
programının, "temel iDceler
korunarak, geÜşen ve değişen ülke
ve dünya koşuDanna göre
yenilenmesine karar verildiği''
belirtildi. Bu çerçevede, DSP Genel
Merkezi'nden genel başkan
yardımcısı Zeki Sezer'in
eşgüdümünde, Parti Programı
Bülent Ecevit
Kurulu oluşturulduğu belirtilen
açıklamada, kurulun, çalışmalannı
kısa sürede sonuçlandıracağı
kaydedildi. Açıklamada, DSP'li
eski bakan, milletvekili ve
milletvekili adaylanndan Prof. Dr.
Hüseyin Pazarcı. Prof.
Dr. Şükrü Sina Gürel
Prof. Dr. Nami Çağan.
Prof. Dr. Hikmet Sami
Türk, Prof. Dr. Necdet
Tekin, Prof. Dr.
Mehmet Kocabatmaz,
Masum Türker, Mekia
Bayer, Ayşe Gürocak,
Emrehan Hahcu
Osman Kıhç ve Harun
Oztürk'ün yer aldığı
kurulda, Ecevit'in
isteği üzerine ODTÜ'de
siyaset bilimi alanında
öğrenim gören Emrah Konuralp
isimli 19 yaşındaki öğrenciye de
görev verildiği belirtildi. DSP Parti
Programı Kurulu'nun,
çalışmalarını tamamladıktan sonra
genel başkan Ecevit ile bir araya
geleceği ve programa son şeklinin
verileceği bildirildi.
3 KASIM SEÇtMLERİNlN YENİLENMEStNl ÎSTEDİ
Erbakan:llEylül'üCIA
ve Mossadgerçekleştirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Saadet Partisi'nin Ankara II
Başkanlığı'nda yapılan Genel
Idare Kurulu toplantısında
konuşan SP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan, 3 Kasım'da
yapılan seçimlerin
iptal edimıesi
gerektiğini söyledi.
Erbakan, 11 Eylül
saldınlannın El Kaide
tarafından değil, C1A
ve Mossad
örgütlerince
gerçekleştirildiğini öne
sürdü. Erbakan, 3
Kasım seçimlerinde
katılmaması gereken
bir partinin de yer
aldığım beürterek
genel seçimlerin
gelecek sene yapılacak yerel
seçimlerle yenilenmesi gerektiğini
söyledi. IMF'ye ödemesi gereken
borcun 2005-2006 tarihlerine
sarkmasını değerlendiren SP
Genel Başkanı Erbakan, "Acıdılar
veparalaruun
Necmettin Erbakan
batması yerine 2 seneye ödemeyi
uzattuar" diye konuştu. SP Genel
Başkanı Erbakan, ülkenin saatte
8.5 trilyon lira faiz ödediğini
belirtirken hükümetin, Türkiye'nin
IMF'ye olan borcunu 280 milyar
dolara çıkardığını ifade
etti. GÖC toplantısında
11 Eylül saldınlannı
da değerlendiren SP
Genel Başkanı
Erbakan, bu
saldınlann Mossad ve
CIA tarafından
gerçekleştirildiğini
ileri sürdü. Ikiz
kulelerin yıkıhşını
gösteren 1997yapımı
bir filmin konusunu
anlatan Erbakan, bu
filmin 11 Eylül
saldınlannda gizli örgütlerin
senaryosunu açıkça ortaya
koyduğunu belirtti. SP Genel
Başkanı Necmettin Erbakan, filmi
basın mensuplanna da göstermeyi
istediğini ancak filmi getirmeyi
ıınuttuklannı söyledi.
'Adını değiştirelim;
kurtulsun kızıl ağaçlar!'
Meclis bir haftada ormanlarta ilgili ikı
köklü düzenleme çıkardı. önce 500
bin hektarlık "orman niteliğinden
çıkanlan 2/B arazisi", sonra 200 bin
hektarlık kızılağaç ve kestanelikler
kapsamdaydı... Bu düzenlemelerle
ilgili Meclis tutanağındaki renkli
tartışmalardan bazı bölümleri
aktarıyoruz:
Gürol Ergin (CHP): Kızılağaçlan
kestirmek, "kızılağaç üretimini teşvik
etmek" oluyor sizin Türkçenizle.
Bizim Türkçemizle böyle yanlışa yer
yok. Bizim beynimizde böyle
yanlışlara yer yok. (AKP sıralanndan
bravo sesleri) Beni dinliyorsunuz bu
da beni mutlu ediyor, ama anlıyor
musunuz, anlamıyor musunuz, bu
konuda bir yorum yapmayacağım.
(CHP sıralanndan alkışlar)
Zülfü Demirbağ (AKP): Biz
anlıyoruz da siz anlıyor musunuz?
Ergin: Ben 36 sene senin gibi çok
adama ders anlattım.
öğrencilerimden 10'u rektöroldu.
Sen beni anlamıyorsan, bu benim
yeteneğimin kısıtlı oluşundan değil.
Ortıan Sür (CHP): Atatürk'ün
babası, bir dönemler şu anda
Yunanistan olarak bildiğimiz bölgede
kereste tüccarlığı yaptı. O dönemde
ormanda saklanan çetelerin
tüccarlara çok saldırması ve bu
nedenle, o tüccariarın padişaha
şikâyette bulunmaları üzerine,
padişahın da zamanın Osmanlı
paşasına "Burada güvenliği sağla"
talimatını vermesi Osmanlı paşasının
aklına çok dahiyane bir fikir getirdi,
bütün ormanlan yaktırdı. Ormanlann
içinde eşkıya kalmadı ve sorun
kökten çözüldü. Şimdi görünen odur
ki, asli görevi ormanlanmızı korumak,
kollamak ve geliştirmek olan sevgili
Çevre ve Orman Bakanımız,
neredeyse ülkemizdeki bütün
ormanlan ya 2/B olarak dağıtacak ya
talana açacak, ormanlanmız)
bırakmayacak ve kendisi
rahatlayacak.
Karadenizimizi kaplayan o güzel
yeşilliklerin çok büyük bölümü
kızılağaç ormanlan. Adam gelecek,
tarta sınınndaki kızılağacı kesecek,
gece de girecek orman içindeki 5
ağacı kesecek. Yani dün burada
tartıştığımız 2/B alanlan bu şekilde
orman dışına çıkanlmadı mı? Şimdi
yeni 2/B alanlan oluşturmuyor
musunuz bu yasayı bu şekilde
geçirmekle? Şimdi diyorsunuz, nasıl
olsa baltalan elimize aldık, baltalar
elimizdeyken, dün 500 bin hektan
yok ettik, bugün de 200 bin hektan
kesiverelim canım! Şarkı söyleyerek
gidersiniz "baltalar elimizde, uzun ip
belimizde." Ama gelecek kuşaklar
size o şarkıyı söyletmeyecekler!
Fahrettin Üstün (CHP): Türklerin
Orta Asya'dan göçünün en büyük
sebebi Orta Asya'nın kurak olması,
kuraklığın en büyük sebebi de orman
alanlannın talan edilmesi. Evtiya
Çelebi Seyahatnamesinde der ki;
"Iç Anadolu'dan Güneydoğu'ya
kadar bir maymun yere inmeden
ağaçtan ağaca geçerek Suriye
sınınna ulaşır." Tarihe nasıl
geçeceksiniz biliyor musunuz;
Türkler geldiler, Orta Asya'yı
çölleştirdiler, sonra Anadolu'ya
geldiler. ormanlarla oynadılar,
Anadolu'yu da çölleştirdiler!
Osman Pepe (Orman Bakanı):
Kızılağaç, bütün Karadeniz'in çok
ciddi sıkıntısı.
Muharrem Ince (CHP): Adı "kızıl"
olduğu için mi? "Yeşil ağaç" yapalım
bunun adını.
Pepe: Eski kızıllıklar kalmadı artık.
Hükümete küfür 'ucuzlamadı'
7. Uyum Paketi, Adalet
Komisyonu'nda görüşülürken
CHP Antalya Milletvekili Feridun
Baloğlu hukuksal bir soruna
dikkat çekti. Tasanya göre
cumhuriyeti, Meclis'i, hükümetin
manevi şahsiyetini ve devletin
muhafaza kuvvetlerini "tahkir ve
tezyiF edenlere verilecek cezanın
alt sınırı 3 aya çekiliyordu
Ancak başka bir maddede "adi
küfür" cezası daha yüksekti.
CHP milletvekili, "Hükümete
küfretmek ucuzlayacaktır.
Mahalle kavgasında birbirine
küfredenlere verilecek ceza,
hükümete, askere,
cumhurbaşkanına küfredene
verilenden az olacaktır" diyerek
soruna dikkat çekti. Komisyon
Başkanı Köksal Toptan "Cem
Uzan'a yarar bu" diyerek
Baloğlu'na katıldı. Tasanyı sunan
Adalet Bakanı Cemil Çiçek
"Demokrasi bir kültür meselesi.
Kûfredecek olan, ceza 1 yıldan az
diye vazgeçmez. Üslubu beyan
ayniyle insandır" görüşündeydi.
Komisyonda hükümeti savunur
duruma düşmekten kaygılanan
CHP'li Baloğlu "Ben hükümete
sahip çıkmak istemiyorum. Böyle
bir ihtiyacı duyan bunu yapabilir,
benim karşı çıkışım siyasi değil,
hukuki. Yani halk arasında küfür 4
ay, hükümete küfür 3ay..."
diyerek tezini sürdürdü.
Sonuçta 3 ay olan alt ceza sının 6
aya çıkarıldı; hükümete küfür
ucuzlamadı!
'Ceza hukuku'nu bilmeyen
hukuk fakültesi!
Yasama çalışmalannda sık getirilen
eleştirilerden biri, ilgili kurumlardan,
meslek ve sivil toplum örgütlerinden
görüş alınmaması olur. Ceza
sistemini yeni baştan düzenleyen
500 maddelik Türk Ceza Yasası
Tasansı'nda durum böyle olmadı.
Adalet Komisyonu'nca 198 yere 356
adet tasan gönderildi. Aylar geçti,
tasarı alt komisyonda görüşülmeye
başlandı, ama görüş bildiren yer
sayısı yalnızca 9 idi. 500 maddeden
oluşan, basılı hali 373 sayfayı bulan
tasarının genel gerekçesi bile 24
sayfaya ulaşıyor. Buna karşın
komisyon sınıriı görüşle yetinmek
zorunda kaldı. Birçok hukuk dalını ve
suç türijnü ilgilendiren tasanyı
aldıktan sonra komisyona hızla yanıt
veren bir hukuk fakültesinin yazısı
ise diğer kurumlann durumundan
daha ilginçti: "Fakültemizde ceza
hukuku ana bilim dalı olmadığından
görüş bildiremiyoruz."
AKP 'modern ütopik' imiş...
AKP Genel Başkanı'nın Meclis
Danışmanı Dr. Yalçın Akdoğan.
AKP'ye kimlik olarak
benimsedikleri "Muhafazakâr
Demokrasi"y\ kitaplaştırdı. Parti içi
eğitim çalışması için de kullanılan
yayın, AKP'nin siyasi yelpazedeki
yeriyle ilgili saptamaiar içeriyor.
Akdoğan'a göre AKP "radikal,
değil, modern ütopik...
" Ikisi arasındaki aynm ise
Michael Oakeshott'un "hayal
kurma ile kural koymanın bir
araya gelmesinden tiranlık doğar"
sözüyle anlatılıyor. Akdoğan,
demokrasi ile Islamın çelişmediği
tezini "Islamda kulun kul
üzerindeki tahakkümünün reddi
esastır. Tevhid tam da
demokrasin/n bir ıdeaiıne
göndenvedir. Çünkü demokrasi
de eşit oy, katılım, seçim ve
hukukun üstünlüğünü koruyarak
kulun kul üzerindeki tahakkümüne
son verir" görüşüyle savunuyor.
Yayından anlaşıldığı kadanyla
AKP kadrosu mevcut laiklik
anlayışının kapsamından pek
memnun değil. "Muhafazakâr
demokratlar"m bu konudaki
görüşü şöyle: "Tekelci, totaliter,
jakoben bir ideoloji veya yaşam
biçimi olarak algılanan bir laiklik,
toplumsal banş değil, çatışma
sebebi olabilir. Laiklik bir taraf
ideolojisi değildir."
(TBMM ile birlikte köşemiz de tatile giriyor. Yeni yasama yılında buluşmak dileğiyle.)
(Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu)
tbmmcum(attnetnettr