Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2003 PAZARTESf
HABERLER
CHP îstanbul îl Kongresi'nde konuşan Baykal, AKP'nin hazırlıksız yakalandığını söyledi:
HükümettırtarsızBAFIŞDOSTER
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
AKP hükümetinin 9 ayda Türkiye'nin
hiçbir temel meselesini çözemediği-
ni, aksine sorunlan daha da büyütüp
ağırlaştırdığını vurgulayarak "hükü-
metin rutarsK. nef olmayan,güven ver-
meyen ve iktidara hazuiıksız'' bir gö-
rüntü verdiğini söyledi.
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sara-
yı'nda yapılan CHP îstanbul 11 Kong-
resi'ne katılan Deniz Baykal, parti içi
birlik ve beraberlik mesajlan verdi.
"CHP'deartık sen ben' kavgasıoi-
mayacak. Birbirimizi seveceğiz. Kin>
liğimizi netleştiriyonız ve partimizi
hıziahak ettiğiyeretaşjyacağız" diyen
Baykal, 3 Kasım seçımlerinin, mate-
matik sonucunun ötesinde önemli ol-
Kongreden notlar
• AKP'nin proje, kadro ve birikim olarak iktidara hazır olmadığını ve iktidara
adeta sürüklendiğini savunan Baykal, "Iktidar Türkıye'yi krize sürükleyen
gelişmeleri doğru saptayamamış ve yeterli iradeyi ortaya koymamıştır" dedi.
Baykal, AKP'nin seçim öncesi vaatleriyle IMF kuşatması arasında bunaldığını ve
sonunda da gidip IMF'yle Dünya Bankası önünde diz çöktüğünü belirtti.
duğunu ve CHP'nin yıllar sonra ilk kez
Türkiye'ninpek çok bölgesinde birin-
ci parti olduğunu anımsattı.
Baykal: İşsizllk arttı
AKP'nin proje, kadro ve birikim
olarak iktidara hazır olmadığını ve ik-
tidara adeta sürüklendiğini savunan
Baykal, "Iktidar Türkiye'yi krize sü-
rükleyengeiişmeieridoğru saptayama-
mtşvegerekleriniyapmakonusundaye-
terliiradeyiortaya koymamıştır.Temel
ekonomik sorunlar sürüyor. Türkiye,
yeni ve önemli borçlar alryor. 9 ay için-
de28 mihardolaryeni borçahndL Büt-
çe sürekli açık veriyor, iç ve dış denge-
ler açık veriyor" diye konuştu.
Iktidann seçım öncesi vaatleriyle
IMF kuşatması arasında bunaldığını
ve sonunda da gıdip IMF'yle Dünya
Bankası önünde diz çöktüğünü ifade
eden Baykal, ışsizlığin arttıgına dikkat
çekti. Türkiye"deki mevcut tablonun
sürmesinden yana olan etkın çevrele-
rin varlığına değinen Baykal, partisi-
nin başta Irak, Kıbns, AB ile ilışkiler
olmak üzere pek çok konuda son de-
rece önemli işler yaptığını öne sürdü.
Baykal, "AKP.dışpolitikadadaiçpo-
litikada olduğu gibi herkesin gönlünü
almayaçahşryor. Herkesin sırûnı sıvaz-
layarak,beffivegüçföçevTelere ödün \e-
nerekrutarszdavranryor.Irakkonusun-
da ülkeyi ipotekaiüna soktuiar. Tezke-
renin sonucunu taşryamadüar. Bu so-
nuçtan doiayı özür dileme noktasına
gekfiler" diyerek tezkere oylamasırun
sonucunun doğruluğunu, o günden bu
Delegelik
için büyük
çekişme
• 300'ün üzerinde partilinin delegelik
için aday olduğu kongrede, Şinasi
Öktem'in kurultay delegasyonunda
CHP lideri Deniz Baykal'm etkili
olduğu iddia edildi.
OKTAYAPAYDIN
11 kongresinde, CHP Genel Kurultayrnın
kaderini etkileyecek olan 140 delegelik için
büyük bir çekişme yaşanırken 300'ün üzerinde
partili delegelik için aday oldu. Şinasi Öktem'in
kurultay delegasyonunda, Baykal'ın etkili
olduğu öne sürüldü. Aralannda Îstanbul ll
Kaduı Kolu Başkanı Ayda Özlüçevik'in de
bulunduğu kurultay delegesı adaylan Öktem'in
listesinden son anda çıkartıldı.
Kongreye 140 kurultay delegesi egemen oldu.
Bölük'ün kurultay delegeliği için aday
gösterdiği 17 üye listeden istifa ettiğini açıkladı.
• 350 il kongre delegesi Şinasi Öktem'i
yeniden il başkanlığına önerdi. Bölük 40
delege, îlter ise 50 delege taraftndan önerildi.
• Şinasi Öktem'e karşı Mehmet Bölük'ü
destekleyen eski il başkanian AIi Ozcan, Cemal
Canpolat ve Cemal Özdemir'in yoğun kulis
çabalan dikkat çekerken 12 Eylül öncesi
dönemin CHP milletveldllerince yürütülen
kulis çalışmalan da gözden kaçmadı.
• Aralannda Bedri Baykam ve eski il
başkanlanndan eski milletvekili Etem
Cankurtaran'ın da olduğu 4 kişiye, divana
başvurmalanna karşın süre yetmediği
gerekçesiyle konuşmalarına izin verilmedi.
• Salona ilk olarak giren Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sangül, "Başkan Sangül"
sloganlan ve alkışlarla karşılandı.
• Muhalefet, türbanlı delegeleri göstererek
nasıl bir süreçten geçildikten sonra kongrenin
yapıldığına dikkat çekti.
• Listelerin hazırlanması "gelenekseT uzun
pazarlıklar sonucu her zaıîıanki gibi geç saatlere
kadar uzadı.
• CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 10. Yıl
Marşı eşliğinde ve partililerin ayakta alkışlan
ve "Yakın gdeceğin başbakanT anonsuyla
kürsüye davet edildi. Konuşması sık sık
alkışlarla kesildi.
• Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'nın çevresi ve
Halaskargazi Caddesi de CHP bayraklan ve
posterlerle süslendi.
Deniz Baykal kongrede yapoğı konuşmada, parti içi birlik ve beraberlik mesajlan verdL "CHP'de arök
'sen ben' kavgası ohnayacak. Birbirimizi seveceğiz. Kimtiğünizi nedeştiriyonız ve partimizi hızla hak et-
tiği yere taşıyacağK" diyen Baykal,3 Kasım seçimlerinin, matematik sonucunun ötesinde önemli olduğu-
nu veCHP'nin yülarsonrailk kezTürkiye'nin pek çok bölgesindebirinci parti olduğunu anımsattı. (AA)
yana tüm olaylann kanıtladığını vur-
guladı. "Tezkere hükümetin istediğigi-
bigeçseydi Güneydoğu'da,nezaman p-
kacağı belli otmayan 60 bin Amerikan
askerikonuşlanacakn. Süleymaniye'de
yaşananolaygösteriyor kibö ylebir ola-
yın her hafta Güneydoğu'da yaşanma-
yacağuu garanti edecek bir tek kişi bi-
leyok" diyen Baykal, hükümetin ikir-
cikli tavn ve pişman hali nedeniyle bir
süper gücün arkasında sürüklendiğini
anlattı.
'Türk halkı ormanına.
vatamna sahlp çıkar'
Baykal, orman arazilerinin satışı ko-
nusunda Meclis'ten geçen yasa üzeri-
ne Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSe-
zer'in alacağı tavn dikkatle bekledik-
lerini vurguladı. Baykal, bu konunun
Sezer tarafindan referanduma götü-
rühnesi durumunda, Türk halkının or-
manına, toprağına, vatamna sahip çı-
kacağını, CHP'nin de mafya örgütle-
rine karşı, Türkiye'nin hakkını huku-
kunu savunacağını söyledi.
Milli Cörüs gomleğini
çıkartın'
Hükümetin üniversitelere yönelik
girişimlerini ve kadrolaşma çabalan-
nı da sert şekılde eleştiren Baykal, hü-
kümet çe\relerinın "üniversitelerede-
Hgömlegighdirildigr yönündeki söz-
lerine dikkat çekerek Başbakan Recep
TayyipErdoğan'a şu sözlerle vüklen-
di: "Sen üzerindeki Milli Görüş göm-
leğini nive çıkardın? Moda mı değiş-
ti? Bir özeleştiri yap, hesap ver. Biz
üzerimizdekiAtatürkçü düşünceyiçı-
karmryoruz. Sen gomleğini neden de-
ğiştirdiginiaçıkla.- Baykal, daha son-
ra şunlan söyledi: "BizKıbns'tahak-
ianmızdan vazgeçmeden AB'de yer
abnak,Irakhalkryla savaşmakzonın-
da kalmadan ABD ile dost kalmak,
üniversiteleri tarikat ve cemaaöerin
denetiminesokmadan demokratikleş-
tirmek, işçilerin haklanm ve özgür-
hıklerini kısıüamadan ekonomide bü-
yümeyi ve kalkmmavı sağlamak. Si-
lahh Kuvvetierimize düşmanhk yap-
madan daha ileri bir demokrasiyi ya-
şama geçirmek istiyoruz."
140 delegenin belirleneceği kongrede çıkan kavgada bir kişi yaralandı
CHP ııiıı kalbi IstaııbııTda ath
tstanbul Haber Servisi-
Cumhuriyet Halk Partisilstanbul
30. Olağan ll Kongresi dün Lüt-
fi Kırdar Kongre ve Sergi Sara-
yı 'nda yapıldı. Gece yansından
sonra bu sabah saatlerine kadar
süren kongrede Bafur Öter'in
adaylıktan çekilmesiyle başkan-
lık için ll Başkanı Şinasi Öktem
ve eski il başkanlanndan Meh-
met Bölük yanştı.
Partililerin büyük ilgi göster-
diği ve 2 bin 400 kişilik Rume-
li Salonu'nu tamamen doldurdu-
ğu kongre 635 delegeden
458'inin katılımıyla öncekile-
rin aksine çok gecikmeden baş-
ladı.
Şinasi Öktem, salona Genel
Başkan Deniz BaykaTla birlik-
te gelirken ve diğer adaylar Meh-
met Bölük ve Barur Dter kendi
arkadaş gruplanyla salona gir-
meyi tercih ettiler. Salona giren
Şişli Belediye Başkanı Mustafa
Sangül, "Başkan Sangül" diye
karşılanarak büyük alkış aldı.
Kongrede divan başkanlığına
Jçel Milletvekili ve CHP Grup
Başkanvekili Mustafa Özjürek
32 ilçe başkanının önergesiyle
tek aday olarak seçildi.
aktardı: "Kuruttav sonrası Anıt-
kabir'de Atatürk'ün huzuruna
çıktıgımızda Aslanh Yol 'da bek-
îerken bir görevli geKp bizi mer-
divenJerin başına davet etti. O
zaman öğrendikki Mecösdışuı-
da kalan partilerin protokol yo-
lundayürümeleriu>ugun değü-
• Partililerin büyük ilgi gösterdiği kongre öncekilerin
aksine erken başladı. Şinasi Öktem, salona Genel Baş-
kan Deniz Baykal'la birlikte gelirken ve diğer adaylar
Mehmet Bölük ve Barur îlter kendi arkadaş gruplanyla
salona girmeyi tercih ettiler.
Kongrede söz alan eski CHP
genel başkanlanndan Altan Öy-
men, konuşmasında partisinin
kuruluşundan günümüze geliş-
mesini anlatırken 18 Nisan 1999
seçimlerinde Meclis dışında ka-
lışına ilişkin bir anısını şöyle
miş. Bu bizinıiçin çok acıbir de-
neyim oldu." Konuşması su^-
smda bazı kişilerin sataşması
üzerine Öymen, 50 yıllık parti-
li olarak CHP'nin geleneğini
bildiğini ifade ederken delege-
ler ayağa kalkarak alkış tuttu.
Konuşmalann 10'ardakika
süreyle yapıldığı ve 30 kişinin
söz istediği kongrede Kadıköy
Ilçe Başkanı ŞefîkToprak ve ar-
kadaşlan tarafindan verilen bir
önergede, zamanın daraldığı ge-
rekçesiyle konuşmalann sona
erdirilmesi istendi.
Kavga: 1 yaralı
Önergenin aleyhinde söz alan
"onur delegesi" Bedri Baykam
ise konuşmalann sürdürülme-
sini ıstedı. Delegelerin büyük
çoğunluğunun oyuyla kabulü
üzerine önergeye karşı çıkan ba-
zı muhalif partililerle önergeyi
destekleyen genel merkez yan-
lılan arasında tokatlaşmaya va-
ran kavga çıktı. Kargaşa sıra-
sında başına sert bir cisim isa-
bet eden bir partili hafif şekil-
de yaralandı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Yaz mevsimi ve tatil, okumaya me-
raklı insanlar için kitap demektir. Kış
boyunca yoğun iş yaşamı nedeniyle
okunamayan krtaplar sıraya dizilir, ya-
zın okunmak için. Bir kısmı okunur bir
kısmı okunamaz. önceden hiç plan-
lanmayan başka kitaplar gündeme
gelir. Okuyan insan için kitap, vazge-
çilmez birtutku. Son yıllarda bir kitap
bombardımanı altındayız. önce neyi
okumamız gerekir, sorusuna cevap
bulmak çok zor. Okuyuculanm, zaman
zaman yolladıkları mektuplarda, "Ne
okuyalım?" diye sorarlar. Bunun bir
tane cevabı yok ki! Ne tür kitaplan
seversiniz? Polisiye mi, tarihi roman
mı?
Bir yaz günü, pazar tatilinde son
günlerde okuduğum bazı kitaplan siz-
lerle paylaşmak istiyorum. Fatih Ati-
la'nın "Olü Canlar" (Can Yayınları) ki-
tabını birsolukta okudum. S/vas kat-
liamına değişik bir dille yaklaşıyor.
Atila'nın "Alaturka Rapsodi" ve "Ak-
deniz'in Kıyısında" romanlarından
sonra bu üçüncüsü.
Biraz Kitap Biraz Dergi
Sıvas katliamında yaşamını yitiren
Carin'in peşinden gelen bir Ingiliz'le,
bir yazarın ilginç serüveni içinde ro-
man akıp gidiyor. Romanın kahra-
manlanndan avukat Yücel de bir "fa-
ili meçhul cinayef'e kurban gidiyor.
"ölü Canlar" unutmadığımız ve unut-
mamızın mümkün olrnadığı bir bü-
yük katliamı, bize edebi bir dille anım-
satıyor. Bu ülkenin, yakın döneminin
yaşanmışlığına gönderme yapıyor.
• • •
Ömer Faruk Ciravoğlu'nun "Mül-
tecinin ölümü" (Pencere Yayınları)
ise bir başka drama ışık tutuyor. Ci-
ravoğlu, mültecinin dramını, kitabın ba-
şında şöyle özetliyor: "On beş yıldır
Amsterdam'da yaşıyorsun. Mülteci
dediklerinden... Buraya geldiğinden
beri her gece rüya görüyorsun. Ak-
satmadan her gece... Eskiden gör-
mezdin. 'Görmüş ama unutmuşsun-
dur' dediler, Burada unutmuyorsun.
Kâbus gibi rüyalar görüyorsun."
ömer Faruk Ciravoglu da yıllarca
mültecilik mecburiyetini(!) yaşayan-
lardan. O yaşamı en iyi bilenlerden.
Bu kitabında yaşanan kâbusları ve
acıları aktanyor bizlere. Orada yaşa-
yan insan tiplerini, onlann sıkıntıları-
nı. Özellikle siyasi mülteciliğin açmaz-
lan, kitabın ana temalan. Kolayca oku-
nuyor. Yurtdışındakini anlamak iste-
yenlere önenyorum.
• • •
Elimdeki üçüncü kitap Baki Ko-
şar'ın. "Kader Otelinde Aşk Cinaye-
f/"(Turuncu Yayınları). Gazeteci Baki
Koşar, Batmanlı. Büyük acılann yaşan-
dığı yerde doğmuş, orada geçmiş ço-
cukluğu. Büyük kentlere göçle yakı-
lıp yıkılan yaşamları iyi biliyor. "Kader
Otelinde Aşk Cinayeti" başlıklı uzun
öykünün gerisinde başka yaşanmış-
lıklar bulabilirsiniz.
"Parasız, yoksul ve kimsesizdim.
Basmane Gan'nda indiğimde fena
halde açtım da... Garda bir süre otu-
rup bekledim. Yaşamımı sürdürebil-
mek için neden Izmir'i seçmiştim,
bilmiyordum. Benibu şehre çeken tıl-
sım, esrarengiz güç neydi?..."
"Arkamda bıraktığım yer ise Iz-
mir'den o kadar farklıydı ki... Yoksul,
unutulmuş, kaderine terk edilmiş...
Ben oralıydım." Böyle başlıyor öy-
küsü göçmen insanın. Sonunda bir ci-
nayetle mi noktalanıyor? Yoksa bir
hayal mi görüyor? Bunu tam olarak
anlamak mümkün değil. Baki Ko-
şar'dafarklı bir edebi lezzet bulduğu-
mu söylemek istiyorum.
• • •
Elimdeki dördüncü yayın, bir der-
gi, "Picus". İlk sayısı ağustos ayında
çıktı. Epsilon Yayıncılık'ın çıkardığı
derginin genel yayın yönetmeni Ber-
ran Tözer. Tözer neden Picus adını
koyduklarını şöyle açıklıyor: "Mitolo-
jiSözlüğü'ne göre 'Picus ünlü bir kâ-
hinmiş.' Ayların en sıcaklanndan bi-
rinde yayın hayatına başlayan Pi-
cus'un elbette ileriye yönelik çeşitli
kehanetlerde bulunmakgibi bir iddi-
asıyok. Ancak, Türkiye'degiderekçe-
şitlenen ve renklenen kitap yayını
dünyasının, Batı ülkelerinde olduğu
gibi, birgün mutlaka endüstriye dö-
nüşmesigerektiğini görüyor. Dolayı-
sıyla Picus'un tek bir amacı var: Ki-
tabı endüstriye taşıyacakyoldakiara-
cılardan biri olmak."
Picus'un kapağında bir romancıy-
la bir futbolcunun söyleşisi yer alıyor.
Murattian Mungan soruyor, Gala-
tasaraylı golcü Ümit Karan cevaplı-
yor. Hüiya Ekşigil de Picus dergisi adı-
na, Bodrum'a yerleşen Latife Te-
kin'le konuşmuş. Latife Tekin ne ya-
pıyor diye soranlara, ilginç cevaplar
veriyor. Zengin ve çekici bir dergi Pi-
cus. Uzun yıllar yaşamasını diliyoruz.
• • •
Kitaplarla yolculuk hiçbir zaman
bitmez.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Okumamn Tarihi...
"Skolastikpedagojiyegöre anlamak, bilgisahibiol-
manın önkoşulu değildi. Öğrenciler bu kurallan ez-
berlemek durumundaydı. Bekleneceği gibi, sonuç-
lar çoğunlukia düş kıncı oluyordu. 1450 yıllannda
okula devam eden Jakop Wimpreling, yıllar sonra
eski sistem altında öğrenim görenlerin çoğunun ne
Latince okuyabildiklerini ne biryazı ne de şiiryaza-
bildiklerini, dini törenler sırasında okunan duaları da
açıklayamadıklannı aktaracaktı."
Bu 'kural ezberciliği'ne dayalı eğitim sitemi, italya
ve Hollanda'da başlayan 'hümanist bilim adamlan'\a-
rafından yapılan eleştirilerle değişmeye başlar. Bu
eleştirilerFransa'yaveAlmanya'yadaulaşır. 1441 yı-
lında zamanın ünlü okulu Selestat'a, Heidelberg Üni-
versitesi mezunu Louis Drinderberg müdür olarak
atanır. Drinderberg, eğitime temel değişiklikler getirir.
Okunan kitaplann belirii bölümlerini sınıflarda tartış-
maya açar. Eğitimi 'zorla ezberlemek'ten 'anlamaya'
çevirir. Oğrencilerine, sınıfta okutulan metnin tartışıl-
masına oîanak sağlayarak o güne kadar olanın çok
üstünde bir öğrenme özgürlüğünü tattınr. 1477 yılın-
da öldüğü zaman Drinderberg, arkasında Selestat
okulunda okuma öğrenmek için yepyeni bir sistemi
bırakmıştı. Yerine gelen müdür Hofman da aynı yolu
sürdürdü.
Aristoteles'e göre, "Gençlikte kök salmış iyi alış-
kanlıklar sonradan çekip çıkanlamazlar."
Tatil için geldiğimiz Club Orient'de okuma listemiz-
de olan 'Okumamn Tarihi' Alberto Manuel tarafindan
yazılmış. (Listenin öteki kitaplan 'Karnından Konuşa-
nınöyküsü', 'Osmanlı'da BirKöle', 'ÖlümcülKimlik-
ler'.) 'Okumamn Tarihi' çok önemli bir kitap. Yazan Al-
berto Manuel adında Arjantinli bir 'bibliyoman' (kitap
tutkunu). Yazar, çevirmen ve editör. Jorge Lois Bor-
ges'e iki yıl kitap okumuş. Okuma üzerine çok yönlü
boyutlar açıyor, o okumanın dünya üzerindeki serü-
venini anlatırken siz de okur olmanın nasıl bir aynca-
lık olduğunu bir kez daha anlıyor ve göneniyorsunuz.
(Çeviri, Füsun Elioğlu - YKY - 2002)
Okumak, yazılanı okuyup da öylesine geçivermek
değil.
Gerçek anlamda okumak, okuduğunu anlamak,
anladığını tartışmak, tartıştığınıyorumlamak, yorum-
ladığından da kalıcı biröz çıkanp onu 'kullanılabilir bil-
giler' arasına katmak becerisidir.
Bu anlamda okumak, kişiyi çok yönlü geliştiren bir
kazanımdır.
Okumak, hem akademik zekâyı hem duygusal ze-
kâyı geliştirir.
Görsel algı yoluyla seçici dikkati, belleği, muhake-
meyi, sorun çözmeyi geliştirir ve haya/ gücünü geniş-
letir. Kişiye kendinden başkalannı da anlama yetisini
(empati) kazandınr, ufkunu genişletir.
Bu yıl 'Fen ve Anadolu Useleri Giriş Sınavlan'nda
alınan sonuçlar da çok düşündürücü oldu. Sınavda
sorulan 100 soruyu bilen iki birincinin yanı sıra 40 bin
586 öğrenci srfır puan aldı. Bu sıfır puan sorununu yo-
rumlayan uzmanlar, genel olarak "yorum sorulan so-
rulduğunu, bu nedenle ezberte öğrenmiş öğrencile-
rin doğnj yanıt veremediklerini" açıklıyorlar. Belki pu-
an değerfendirme sistemi de 'sıfır puan' sorununda
rol oynuyor ama, ortaya çıkan durum mutlaka ince-
lenmelidir.
Bu incelemede şu konulann araştınlması yer alma-
lıdır:
• Bu öğrencilerde kitap okuma oranı ve düzeyi ne-
dir?
Kitap okuyoriar mı?
Okuyoriarsa hangi kitaplar?
Bu kitaplann tartışıldığı bir ortamlan var mı?
Bu kitaplardan nasıl bir sonuç çıkanyoriar?
• öğrenciler, eğitimleri içinde soru sormayı öğreni-
yorfarmı?
Eğitim içinde soru sorma hakkı tanınıyor mu?
Bir konudan soru çıkarmayı öğreniyorlar mı?
Sorduklan sorulan tartışabiliyoriar mı?
Bu tartışmadan yeni inceleme konuları çıkanyoriar
mı?
Bu tartışma ve incelemeler nasıl bir sonuca vanyor?
• öğrenciler, eğitimleri içinde özeleştiri yapmayı
öğreniyorlar mı?
öğrenciler kendi haklan ve görevleri konusunda ne
düşünüyoriar?
Kendi doğru ve yanlışlannı nasıl tanımlıyoriar?
Kendi üzerierine düşen görevleri biliyoriar mı?
Bu görevleri yaptıklannı düşünüyoriar mı?
• Öğrenciler yaşamla ilişkileri konusunda ne düşü-
nüyoriar?
Yaşamdan beklediklerini nasıl sıralıyorlar?
Bu beklentide kendi paylannı nasıl görüyortar?
Bu beklentilerde şansın, kendilerine verilen deste-
ğin, kendi çabalannın payını nasıl görüyorlar?
Yaşam beklentilerindeki örneklerini kimlerden se-
çiyoriar?
Bu sorulann yanrtlan, hepimiz için bir durum çözüm-
lemesi (analizi) olacakbr. Sadece sınav sonuçlanylagenç-
lerimizi değeriendirmek gibi bir yanlıştan da toplumu
kurtaracaktır.
Kanımca bu sorularyalnız öğrenciler için değil, eği-
tim alanında yer alan herkes için (öğretmenler ve eği-
tim yöneticileri için de), sonra da toplumdaki herkes
için de yararlı bir araştırmanın yapılmasına yardımcı
olacaktır.
Okumayı bilmeyen ve sevmeyen, okuduğunu an-
lamayan, bildiğini tartışmayan, soru sormayı öğren-
meyen, eleştirel düşünce yetisine sahip olmayan in-
sanlann toplumundan başan bekleyemezsiniz.
Başan, öyle rastlantılaria, kaderie, talihle, şansla
açıklanacak bir hedefe vanş değildir. 21. yüzyıl, ge-
cikmeleretahammül gösteren bir yüzyıl değildir. Kay-
bedilen heryıl, artık kazanılması hayal olan on yıla denk-
tir.
Işitirsen duyarsın,
Dinlersen anlarsın,
Okursan düşünürsün,
Sorarsan öğrenirsin.
e-mail: erdalatak v superonline.com
Faks:0212-513 90 98
Ağar sistem değifIdiği istedi
• tstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı
Mehmet Ağar, AKP iktidannın, milletin
siyasetin dışına itilmesinden ortaya çıkan bir
büyük "öfke kabarmasnıın" sonucu olduğunu
söyleyerek Türkiye'nin bir sistem değişikliğine
ihtiyaç duyduğunu belirtti. Ağar, DYP Kadıköy
tlçe Teşkilatı'nın Kadıköy Halk Eğitim
Merkezi'ndeld 9. Olağan Kongresi'ne katıldı.
"Bugün Türkiye, gerçekten bir sistem
değişikliğine ihtiyacı olan bir ülkedir. Ama
Türkiye'de sistem değişikliği ile rejim
değişikliğini birbirine kanştıran, berrak olmayan
kafalar vardır" diyen Ağar, Irak'a asker
gönderilmesi konusunun ise henüz
netleşmediğini anımsatarak "Milletin iradesine
aykın herhangi bir icraatı hiçbü' hükümet
sergileyemez" diye konuştu.