24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2003 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGÜN ALt SİRMEN Enola Gay ile Bush'tan Al Haberi! 6 Ağustos 1945 günü, B-29 tipindeki Ameri- kan bombardıman uçağı Enola Gay'in attığı atom bombası Hiroşima kentinde, 140 bin kişi- yi öldürdü. Nagasaki'ye atılan bomba ile birlikte ölenle- rin sayısı çeyrek milyona ulaştı. Bombaların atılışı ile birlikte 2. Dünya Sava- şı'nın sona ermiş olması, nükleer silahın kulla- nımı yandaşlarının savıdır, ama gerçeğe uyma- maktadır. Daha geçenlerde bu sütunda da yazıldı. Her şeyden önce, Japonlar zaten, impara- tor'un tahtının korunmasından başka hiçbir ko- şul öne sürmeden barışa hazırdılar ve ABD ile görüşme için zemin arıyorlardı. Ayrıca, "bomba"nın kullanılmasına yeşil ışık yakan Başkan Truman, bu emri savaşın uzama- ması ve 500 bin Amerikan askerinin ölmemesi için verdiğini ileri sürerken de yalan söylüyordu. Çünkü önünde bulunan ABD Genelkurmay Baş- kanı Marshall'ın raporunda, savaşın uzaması ha- linde de, ölecek Amerikan askeri sayısı 50 bin olarak öngörülmüştü, 500 bin değil. Aslında amaç, soğuk savaşın adımlarının his- sedilmeye başlandığı bir dönemde Moskova'ya gözdağı vermekti. Kısacası, dünyada nükleer dehşet dönemini açan Enola Gay'in yaptığı iş bir yalana dayanı- yordu ve Enola Gay ne insanlık ne de ABD için bir iftihar vesilesi değildi. • • • Enola Gay, Smittshon Müzesi tarafından bir buçuk aylık bir çalışmayla yenilenmiş, yani bir anlamda restore edilmiş ve hafta içinde VVashing- ton'daki Havacılık ve Uzay Müzesi'nin dünya- ca ünlü Dulles Havaalanı yanındaki yeni bina- sında halka teşhir edilmeye başlanmıştır. Felaketin 58. yılında buna neden gerek duyul- muştur? Yetkililer açıklamalarında, - Enola Gay bir makinedir, hepsi bu diyorlar. Oysa Enola Gay bir makineden öte, nükleer dehşetin ve kurbanlarının simgesi haline gel- miştir. O kadar ki, uçağın, emir kulu pilotu, daha son- ra yaptıklannın dehşetini anlamış ve yaşamını bir akıl hastanesinde bitirmiştir. Ayrıca B-29 tipi uçaklardan çok vardı. Enola Gay özellikle neden seçilmişti? Nedeni açıktır, Bush devrinde bunun yapılmış olması, ABD'nin gücünün kimse tarafından tar- tışılmadığı bir dönemde, bir kez daha bütün dünyaya tarihin bugüne kadar görmediği aske- ri üstünlüğünü bir kez daha hatırlatma gereği- nin duyulmuş olmasıdır. Nitekim, Hiroşima Kurbanları örgütü'nün, ofe- laket sırasında 22 yaşında olup da sağ kalan baş- kanı Suano Tuobi, uçağın kendileri için atom bombasıyla eşanlamlı olduğunu açıklamıştır. Şimdi Hiroşima Belediyesi de "Amerikan yet- kililerinin bir güç gösterisi" olarak kabul ettik- leri bu iğrenç girişimi protestoya hazırlanmak- tadır. • • • Bush Yönetimi Amerikası'nın askeri üstünlü- ğü tartışma götürmüyor. Ama yine de, Bush'un istediği ballı börek sa- vaşı sağlayacak düzeye erişmiş değil. Yani kayıp vermeden düşmanı dize getirmek, hâlâ mümkün değil. Irak'ta operasyonun birinci aşamasını başa- rıyla ve umulanı aşmayan kayıpla tamamlamış olan ABD şu anda, karşı tarafın gerilla taktikle- riyle, bir batağa saplanmış görünüyor ve şu an- da bile, resmi açıklamaları aşan, aralarında ora- da intihar eden askerlerin de yer aldığı kayıpla- rın oranı, kimi askeri yetkililere göre, "kabul edi- lebilir, makul düzey"\ aşmış bulunuyor. Sivil tepki, henüz yeterli düzeyde olmasa da, yavaş yavaş gelişiyor. Bush bu durumdan rahatsız. Ve o da önceki gün, Amerikan kamuoyu ile Irak'taki askerleri- ne müjdeyi veriyor: - Eylül ayında müttefik askerlerin de Irak'a gelmesiyle sırtınızdaki yük hafifleyecektir. Enola Gay, Amerikan politikasının neye yöne- lik olduğunu, Bush da, Irak'a gidecek askerle- rin hangi amaçla orada olacaklarını açıklıyor. Evet, Enola Gay ile Bush'tan al haberi! Enola Gay'in sergilenmesini Amerikan halkı- nın, Bush'un açıklamasını da Irak'a asker gön- derme kararı verenlerin vicdanlanna bırakıyoruz. Adıyaman'da konferansa izin yok SP'ü Bekaroğlu 'na valilik engeli ANKARA (ANKA) - SP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Beka- roğtu'nun "Değişen Dün- yave Türkrye" konferan- sına, Adıyaman Valiliği izin vermedi. SP Genel Merkezi, il örgütlerine "Değişen Dünya ve Türkhe" ko- nulu konferanslar serisi clüzenlemeleri talimatını verdi. Bekaroğlu'nun katıla- cağı panel için SP Adıya- man II Örgütü, valilikten "kapah salonda yapıla- cak konferans"a izin is- tedi. Ancak valilik kon- ferans için tertip komite- si kurulmasını talep etti. 2911 sayılı yasanın 4. maddesine gc»e "Siyasi partiierin yapacaldan ka- pah salon toplanolan için tertip komitesi haznian- masma gerek olmadığr hükmü üzerine harekete geçen SP'liler, valiliğe bu konuda bir yazı gön- derdi. Ancak valilik, SP'nin talebini haklı gör- meyerek tertip komitesi kurulması kararını yine- ledi. Başvurulanndan sonuç alamayan Bekaroğlu ve Adıyaman II Başkanı Mustafa Alkayış, Gazi- antep Idare Mahkeme- si'ne valilik hakkında da- va açtı. Dava dilekçesinde va- liliğin karannın yürütme- sinin durdurulması ve ip- tal ediknesi istendi. AKP'nin ısrar ettiği anayasa değişikliği isteminin ardından 3 bin hektar orman alanı kül oldu 2B yangının faturası büyük• Antalya, Ankara, Balıkesir, Bursa, Denizli, îstanbul, Izmir, Kastamonu, Mersin, Muğla, Sinop, Zonguldak ve Mersin'de önceki gün çıkan 31 orman yangınında yaklaşık 650 hektar orman alanı zarar gördü. Yurt Haberleri Servisi -Ahmet Nec- det Sezer* in iki kez geri çevirmesine karşın hükümet, orman arazilerinin sa- tışına ilişkin anayasa değişikliğinde ısrannı sürdürürken orman yangınla- n da artarak devam ediyor. 8 ayda meydana gelen 1329 yangın ile ge- çen yıhn toplam 1409 yangın raka- mına neredeyse ulaşıldı. TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı SaKh Sönmezışık, yangınla- nn "2B olacak" diye beklenen alan- larda çıkabileceğini belirterek "Bu yangınlar kasrtbdır" dedi. Orman arazileri dışına çıkartılan ve 2B olarak tanımlanan alanlann sa- tışına ilişkin anayasa değişikliğinin gündeme gelmesinin ardından daha önce benzeri görülmemiş biçimde ar- tan orman yangınlan sürüyor. ÇevTe ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, iddiaları yalanladı Arazi satışıyla ilgisiyok ANKARA (AA) - Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, çıkan orman yangınlannın 2B olarak bilinen orman vasfinı yitirmiş arazilerin satışıyla ilgisi bulunmadığını belirterek tt Ya devletin resmi rakanılan yannş ya da bunun aksini söyleyenler yalan söylüyoriar" dedi. Pepe, orman yangınlan ile 2B olarak bilinen orman vasfinı yitirmiş arazilerin satışı arasında ilişki kurmanın doğru olmadığını söyledi. Bu yıl ocak ayından bu yana 2637 hektar alanmı orman yangınlanndan zarar gördüğünü anlatan Pepe, bu rakamın son dört yıhn ortalamasının da altında olduğunu ifade etti. açıklamaya göre, önceki gün Antal- ya, Ankara, Balıkesir, Bursa, Deniz- li, îstanbul, Izmir, Kastamonu, Mer- sin, Muğla, Sinop, Zonguldak, Mer- sin bölgelerinde çıkan 31 adet orman yangınında yaklaşık 650 hektar orman alanı zarar gördü. Tehlike devam ediyor Antalya Kumluca'da çıkan yangın- da 150, Serik'te de 200 hektar alanın kül olduğu behrlendi. Dün de Kaş il- çesine bağlı Karadağ köyü Pınarba- şı mevkiinde çıkan yangın kısa süre- de kontrol altına alınırken Mersin'in Aydıncık ılçesine bağlı Pembecik kö- yü Gökçukur mevkiindeki kızılçam ormanlık alanında bilinmeyen bir ne- denle yangın çıktı. Rüzgânn da etki- siyle kısa sürede büyüyen yangında 80 hektarhk kızılçam ormanı tahrip oldu. Muğla Köyceğiz, Dalaman ve Fethıye'de çıkan yangınlarda da 100 hektardan fazla alan kül oldu. Orman Genel Müdürü Osman Kah- veci bölgede yangınriskinindevam et- tiğine dikkat çekti. 2000 yılında çıkan 1403 yangında 22 bin 205 hektar; 2001'deki 1547 yangında 4 bin 922 hektar; 2002'de- İcı 1409 yangında da 7 bin 421 hek- tar alan zarar görmüştü. Ormanla il- gili anayasa değişikliğinin ardından yalmzca 8 ayda çıkan yangın sayı- sıyla geçen yılın rakamlanna neredey- se ulaşıldı. Buna göre dün itibanyla 1329 yangında toplam 3 bin 61 hek- tar alan zarar gördü. Yangın sayısımn geçen yıl ile aynı düzeyde olmasına karşılıİc, yanan alan büyüklüğünün yan yanya düşmesi de yalnızca be- lirli ve dar bölgelerde kasıtlı biçim- de yangın çıkanldığma ilişkin kuşku- lan arttırdı. Antalya Orman Bölge Müdürü Mustafa Kurtulmuşiu da yangınla- nn çıkış nedenleri konusunda incele- me yaptıklannı ifade ederek "Orta- da bir gerçekvar, bu yangmlan insan- lar çıkartü. Yanguı başka bir sebep- tençıkmadT dedi. TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönme- zışık ise özellikle 1950 sonrasında ormanlarda "Yasal Talan DönemPnin başladığını vurguladı. Orman yan- gınlannın "2B olacak" diye bekle- nen alanlarda çıkabileceğini anlatan Sönmezışık, yangınlar ile anayasa de- ğişikliğindeki 1981 sınınnın zorlan- dığını bildirdi. 'Sınır yukan çekilebilir' 1980'den sonra binlerce hektarlık alanın orman sınırlan dışına çıkanl- dığına dikkat çeken Sönmezışık, şun- lan söyledi: "Yasadaki' 1981 "e kadar' sının her an daha yukanya çekilebi- lir. En çok Bahkesir, Muğla ve Antal- ya'da vangın çıkryor. Buralar hep do- ğal SfT alanları. Hükiimetin doğal StT alanlan ile ilgüi bir yasası vann, geri çektiler. Şimdi doğal SİT alanla- nna ilişkin envanterin yeniden yapü- ması gündeme gelebiJir. Envanterva- pınrken eskiden 1. derece olan ancak yanan alanlar bu kez 1. derece olmaz da 2. derece olur. O zaman da o alan inşaata açınr. Bu yanguılar kasıtndn-." Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Bir- liği'nden yapılan açıklamada da hükümetın, anayasa değişikliği is- teğini "inada" dönüştürdüğü belir- tıldi. Cumhurbaşkaru'nın 'veto'sunu haklı bulan rektörler 'aklın yolu birdir' dediler Sezer'e kosulsuz destel • Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Alkış, 2B ve yoksul öğrencilerin özel okullarda okurulmasına ilişkin yasayı veto eden Sezer'in görüşlerinin bilimsel bir kurul olan Üniversitelerarası Kurul tarafından benimsendiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rektörler, orman vasfinı yitirmiş arazilerin (2B) satışına ilişkin yasa ile yoksul öğrencilerin özel okullarda okutulmasına ilişkin yasayı "veto" eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e koşulsuz destek karan aldı. Rektörler, 2B alanlanmn satılmasına ilişkin yasanın yeni orman yangınlanna neden olabileceğini belirttiler. Rektörler özel okullara öğrenci başına 3 bin dolar verilerek üniversitelerde daha fazla kesintiye gidıleceğini yurguladılar. Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Yüdız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış, Cumhurbaşkanı Sezer'in görüşlerinin bilimsel bir kurul olan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından benimsendiğini belirtti. ÜAK'nin Sezer'e desteğini sürdüreceğini kaydeden Alkış, "Sayın Cumhurbaşkaru'nın vetosu bizim tarafimızdan da desteklenmektedir" dedi. Laiklik vurgusu ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Sezer'in yoksul öğrencilerin özel okullarda okutulmasına ilişkin yasayı veto gerekçesindeki "laikHk" vurgusuna dikkat çekti. 2B arazilerinin satılmasına ilişkin yasa değişikJiğinin her Türkiye yurttaşı gibi kendisini de tedirgin ettiğini ifade eden Akbulut, "Konunun uzmanı olmamama karşın, bu yasanın çıkması durumunda yeni orman yangınlannın gerçekleşeceğini görebiKyorum" diye konuştu. Akbulut, "Biz ODTÜ olarak orman kuran bir ünhersiteyiz. Böyle bir yasaya karşı çıkmamız, doğru bir davranıştır" dedi. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç da özellikle yoksul öğrencilerin özel okullara gönderilmesine ilişkin yasanın, üniversitelerin kaynağından biraz daha kesintiye neden olacağım söyledi. Özel okullarda okutulacak öğrenci başına 3 bin 300 dolar aynhrken, bir üniversite öğrencisi için sadece 1100 dolar harcandığını vurgulayan Ataç, "Sayın Cumhurbaşkanrnın vetosuna kaülmamak dde değil. Akhn yolu birdir'' diye konuştu. Talinı Terbiye Kurulu'ndaki görevlerinden anlan 45 öğretmen yüriitmenin durdurulması istemiyie da>-a açü. (AA) Milli Eğitim Ueki haksızgörevden alınmalann durdurulmasını istediler Oğretmenler dava açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ın "hatalı eğitim araçlannı onay ladığı" savıyla Talim Terbiye Kurulu'ndaki (TTK) görevlerinden aldığı 167 öğretmenden 45'i yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali için dava açtı. Ankara Bölge Idare Mahkemesi önünde toplanan öğretmenler, "Sûrgûnler, cezalar geri alınsın", "GericHrkçı kadrolaşmaya hayir" sloganı attı. Eğitim -Sen Genel Başkanı Alaaddüı Dinçer, 167 öğretmenin gunlerdir bir dizi eylem yaptığını belirterek 45 öğretmenin yargıya başvurduğunu söyledi. Diğer öğretmenlerin başvurulannı daha sonra yapacağını kaydeden Dinçer, bu öğretmenlerin "bUimsel, demokratik ve parasız eğitimden yana olduklan için" görevlerinden alındıklanm savundu. Dinçer, öğretmenler hakkında suçlamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeHk ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk hakkında aynca tazminat davası da açacaklannı kaydetti. Dinçer, Eğitim-Sen'in, kadrolaşmayı protesto etmek amacıyla 1 Eylül'den itibaren mücadelesini yoğun bir şekilde sürdüreceğini ifade etti. GAZt ÜNÎVERSİTESÎ SENATOSU YÖK TASLAĞINI ELEŞTÎRDÎ Bilim siyasetle idare edilmez ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) -Gazi Üniver- sitesi Senatosu, AKP tara- fından hazırlahlan yükse- köğretim yasa tasansı tas- lağının bir reform niteliği taşımadığı belirtilirken "Taslakta bilim siyaset ile yönlendirilmekistenmek- tedir" denıldi. Senatodan yapılan yazı- lı açıklamada, yürürlük- teki Yükseköğretim Ya- sası'nın birçok maddesinin taslağa aynen konulduğu ifade edilirken "Buise re- form başhğı altında yapı- lan yeni düzenlemeyeger- çek anlamda bir ihtiyaç var mı sorusunu akla ge- • Senatodan yapılan açıklamada, "taslakla siyasi iktidann değişmesiyle görevi sona eren üniversite idarecileri, siyasi iktidarla göreve gelen üniversite idarecileri uygulaması başlatılması öngörülmektedir" denildi. tirmektedir" denildi. Mev- ^ Taslak üniversiteler cut yasanın uygulanma- ve üst kuruluşlannda bir sında güçlükle karşılaşı- lıyorsa bunun yasa deği- şÜdiğiyle giderilebilece- ğine işaret edilen açıkla- mada, şunlar kaydedildi: ı/ Taslakla getirilmek istenen en önemli özellik, Yükseköğretim Kurulu, Üniversitelerarası Kurul ve üniversitelerin, rektör başta olmak üzere yöneti- cilerinin değiştirümesidir. tasfiye girişimi gibi de- ğerlendirilebilir. Bu yön- deki bir endişe ve kanının kamuoyunda oluştuğu bir ortamda, taslak yasalaşır- sa meşruluğu her firsatta gündeme getirilecektir. Böyle bir durum, yasanın uygulanması açısından bü- yük bir sakınca ve sıkıntı doğmasrna ve üniversite- lerin siyasallaştınlmasına zemin hazırlar nitelikte- dir. • Taslakla siyasi ikti- dann değişmesiyle göre- vi sona eren üniversite ida- recileri, siyasi iktidarla gö- reve gelen üniversite ida- recileri uygulaması baş- latılması öngörülmekte- dir. ^ Siyaset bilimle yön- lendirilebilirken, bilimin siyaset ile yönlendirilme- si uygun bir düşünce tar- zı değildir. Tasanda bu sa- kıncah noktadan hareket edilmiş olması ne ülkemi- zin, ne de üniversitelerin karşı karşıya bulunduğu sorunlan çözebilir. ALANYASASINDA SUREÇ Beşinci referanduma doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM, seçilme yaşının 25'e indirilmesi ve orman vasfinı yitirmiş arazilerin satışına olanak sağlayan anayasa değişikliğine ilişkin yasayı, 7 Nisan 2003'te Cumhurbaşkanlığı'na gönderdi. Cumhurbaşkanı Sezer, 18 Nisan 2003'te yasayı bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade etti. TBMM, Sezer'in iade ettiği anayasa değişikliğini bazı değişiklilderle 29 Temmuz 2003'te yeniden kabul etti. Cumhurbaşkanı, yasayı 15 Ağustos 2003'te TBMM'ye ikinci kez iade etti. Yasa değiştirilmeden Köşk'e sunulursa Sezer, yasayı ya onaylayacak ya da referanduma götürecek. Türkiye, referandumla ilk kez 1961 Anayasası'nın halkoyuna sunulması ile tanıştı. Kurucu Meclis tarafından 27 Mayıs 1961'de kabul edilen anayasa, 9 Temmuz 1961 'de halkoyuna sunuldu. Referanduma, kayıth 12 milyon735 bin 9 seçmenden 10 milyon 322 bin 169'ukahldı. 1961 Anayasası 3 milyon 934 bin 370 "hayır" (yüzde 38.3) oyuna karşılık, 6 milyon 348 bin 191 "evet" (yüzde 61.7) oyuyla kabul edildi. Yaldaşık 20 yıl sonra Türk halkı yine bir anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması ile 7 Kasım 1982'de sandık başına gitti. 12 Eylül darbesinden sonra hazırlanan ve Kurucu Meclis'te 18 Ekim 1982'de kabul edilen anayasa, 7 Kasım 1982'de halkoyuna sunuldu. Referandumda, kayıth 20 milyon 690 bin 914 seçmenden 18 milyon 885 bin 488'i oy kullandı. Oylann 18 milyon 841 bin 99O'ı geçerli sayıldı. Siyasi yasaklar Türkiye'de 3. halkoylaması, 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile getirilen 5 ve 10 yıllık siyasal yasaklann kalkıp kalkmaması konusunda düzenlendi. Anayasanın 5 ve 10 yıllık siyasi yasaklan düzenleyen geçici 4. maddesi ile ilgili halkoylaması, 6 Eylül 1987'de yapıldı. 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi, 11 milyon 636 bin 395 "hayır" (yüzde 49.84) oyuna karşılık, 11 milyon 711 bin 461 "kabuP (yüzde 50.16) oyuyla kaldınldı.Yerel seçimlerin 1 yıl erkene ahnması için anayasanın 127. maddesinin değiştirilmesi konusunda da referanduma gidildi. Referandum, 25 Eylül 1988'de gerçekleştirildi. Referandumda, 26 milyon 739 bin 227 kayıth seçmenden, 23 milyon 750 bin 873'ü oy kullandı. Oylan geçerli sayılan 22 milyon 956 bin 878 seçmenden, 8 milyon 34 bin 933'ünün "evet", 14 milyon 921 bin 945'inin "hayır" yönünde oy kullanması sonucu anayasanın 127. maddesindekı değişiklik kabul edilmedi ve 13 Kasım 1988 olarak öngöriilen erken yerel seçimler yapılmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle