Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 29 Sinop
Edirne B 31 Samsun
B 26 Adana A 38
Y 26
Kocaeli B 34 Trabzon Y 28
Çanakkale B 31 Gıresun Y 28
Izmır B 36 Ankara B 30
Manisa B 36 Eskişerıir B 29
B 31Aydın
Denizlı
_B 37 Konya
Y 34 Stvas B 29
Zonguldak B 27 Antalya A 37 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
B
B
34
43
44
42
40
34
30
B 28
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesımlen parçalı bulut-
lu. Orta ve Doğu Kara-
denız kıyılan ıle Denizlı
ve Muğla çevrelen sa-
ğanak ve gokgurultulu
sağanak yağışlı. dığer
yerier az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklığı
yurdun doğusunda ar-
tacak, dığer yerlede
onemlı bır değışıklık ol-
mayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
B
B
B
A
A
A
25
24
24
29
27
31
38
32
Münih A 34 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
A
A
A
A
B
B
B
A
33
30
36
30
31
29
34
33
A 36 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
A
Y
Y
B
Y
B
A
2ü
27
29
33
33
17
20
36
A 39
A
î
l k Parçalı buluttu ^ Ço« buıutlu ı Yağmurtu Karlı Sulu kar , Gök gurultulu
G U I V C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
düğüne damatla gelinin Osmanlı padişahlarımn
kullandığı saltanat arabası ile gelip gitmelerinin
programa alınmamış olması affedilir bir hata de-
ğil.
Oysa, "Baba" oğlu için devleti seferber etmiş. Bir sal-
tanat arabası eksik. Soranı soruşturanı yok. Başka bir
demokratik ülkede olsa parlamento ayağa kalkarmış,
medya olaya aile boyu fırça atarmış, toplumdan aleyh-
te sesler duyulmaya başlarmış, hepsi falan filan.
Burası Türkiye dostum. Muhalefeti kuzu. Medyası
kuzu ve toplum tepkisiz, suskun.
Valisi, kaymakamı, polisi "Baba" korkusuylaşımarık
Bilal'in düğününe seferber.
"Baba" devleti ayağa kaldırıyor, devleti kullanıyor.
Başlı başına nüfuz suiistimali. Yasal adı görevini kötü-
ye kullanmak.
Tık yok!
•••
Nikâhı iki yerine dört tanıkla gerçekleştirmeye yönel-
mek bile büyüklük kompleksinin bir işareti değil de ne-
dir?
Kimileri Berlusconi'nin dört tanıktan biri olmasını
"fevkalade uygun" buluyor. Türkiye için büyük propa-
ganda sayıyor.
Orta haJIİ biraileden gelen yetişme koşullan, düne ka-
dar yaşantısı basit bir adamın, bir fırsat eline geçirdiği
devlet olanaklannı böylesine kendi adına kullanmasını
acaba Batı olumlu mu karşılayacak. Yoksa hiçbir dö-
nemde görülmeyen bugünkü büyüklük gösterisi alay-
lı yazılara, yorumlara mı yol açacak?
Cumhuriyet tarihindeki sadeliğe bakın: Atatürk ses-
siz sedasız evlendi. Ismet Paşa iki oğlunu, kızını, Ba-
yar kızını, Menderes oğlunu "mütevazı bir aileye öz-
gü" sade törenlerle evlendirdı. Oysa, her birinin gör-
kemli düğünler, törenler yapmaya hem siyasal hem de
ekonomik açıdan güçleri; RTE'yi kat be kat aşacak ka-
dar geniş ve zengindi.
•••
Ömer Asım Aksoy'un Türk Dil Kurumu'nun 1984'te
yayımladığı "Atasözleri Sözlüğü" kitabından:
(Sayfa: 245) — "Görgülü kuşlar gördüğünü işler,
görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?'"
Açıklaması: lyı eğitim görmüş, iyi aile içindeyetişmiş
kimseler, aldıkları terbıyenin gereğini yaparlar, beğeni-
lirler. Böyle bir eğitim görmemiş ve iyi ortamda yetiş-
memiş olanlar, bir şey bilmezler ki yapsınlar.
— "Görmemişin oğlu olmuş, çekrniş ....koparmış."
Açıklaması: Görgüsüz kişi, eline geçen nimeti nasıl
kulianacağını bilmez. Kullanayım derken heder eder.
— "Görmemiş görmüş, gülmeden (güle gûle) öl-
müş."
Açıklaması: Görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı
bir duruma erişirse sevincinden ne yapacağını şaşınr.
• • •
Geçmiş devlet adamlarımızın akıllannın ucundan bi-
le geçırmedıkleri bugünkü debdebenın bir başka ne-
deni olmalı. RTE, zengınliğınin kaynağını bırinci oğlu-
nun düğününe gelen altın, pırlanta gibi değerli hediye-
lere bağlamıştı. Ama o zaman sade bir belediye baş-
kanı idi.
Bugün, heyttt var mı yan bakan; bir başbakan, bir
partinin genel başkanı. Maddiyat iplerinı elinde tutan
bir iktidarın başı.
Ikinci oğlunun düğününe gönderilecek (nasıl geldi-
ği, nereden gönderildiğıni kimsenin bilemeyeceği) ar-
mağanlar ilk düğündeki hasılatı birkaç kez katlayabilir.
Doğrulatma olanağı elbette yok. "Aile" bugünden i-
ki kızlannın düğünlerini daha görkemli, getirisi daha
zengin biçimde nasıl yapacaklarını planiamaya başla-
mış.
Berlosconi'nin daveti uluslararası bır deneme. Kız-
lardan birinin düğününe Başkan Bush çağrılabilir. ABD
Başkanı'nın ohjr demesi, Batı'dan lıder akını (kım bilir
neler) sağlayabilir.
Bır de sorup duruyorlar Ne olacak bu memleketin
hali, diye.
Mal meydanda. Laila'lar, Reina'lar bu geceki "pazar
düğünü" yanında solda srfır kalacak.
Efendim, bilirsiniz, balık baştan kokar!
emın ıgus
bu dünya bir pencere
CD VE KASET
-Dcnkrıkargida
TaflanyıkargidBr
Bu dünyı bir peacare
Hcrgdcnbakargkas"
T a r i h i B o l u ş m a
KONSERŞ i l l ' d e a A a a d o l n ' y a
İnti-lllimani
Moğollar
G Yorum
16Ağustos2003Cumartesi
Harbiye Açıkhava Tiyatrosu
Saat: 19:00
•İLIT fATIf NOKTALARI
Bayojlu Matropol MOzlk (0212) 241
Sl«ıı Saglım Optlk
Baalktaa aUydan Kırtaalya
BakırkOy Bayaı Martı Kit«p»vf
Şlrinavlar Ellfoflu Tatlı
Avcılar Aaaıa HBılk
Oazlmah. OOIaah MOzlk Evl
Allb.ykoy Plr Sultan Abdal KflltOr Dar.
Ofcmaydanı Mur«t Markat
Kadıkfiy Sayhan MOzlk
Omranlya Atlk VOzlk Markat
Kartal Bark Optlk
(0212) 234
(0212) 2S0
(0212) »43
(0212) «62
(0212) 421
(0212) SJB
(0212) »2S
(0212) 238
(02K) 330
(021f) 412
(021t) 317
4t 11
15 71
56 27
•3 30
11 6*
12 63
71 02
M3S
14 44
07 4B
•1 59
•5 51
. Bügi tçin Tel: (0212)3473116-17
W I C M I I B U L BOYOICIB* BEL
Büyük kentlerde kapkaç korkusu
I Baştarafı 1. Sayfada
kiye'nin üçüncü büyük kenti Iz-
mir'deki bazı veriler, gündemdeki
kapkaç olaylannın arka planını yan-
sıtıyor.
Kentteki her 100 kişiden 17'si iş-
siz. Sokaklarda 50-60 bin arasında
sabıkalı dolaşıyor.
Bazılan aflan yararlandı, bazısı da
cezasını tamamlayarak salıverildi
ancak hemen hiçbiri, sabıkalı olma-
lanna neden olan sosyal örgüden
uzaklaşmadı.
Metropol alandaki 18 bin sokak,
10 bin polisle korunuyor. Buna gö-
re her 300 kişiye bir güvenlik görev-
lisi düşüyor. Oranın uluslararası
standartlann oldukça altında olduğu
belirtiliyor.
Metropol alandaki 9 ilçe arasında
en fazla suç, kentin merkezindeki
Konak'ta işleniyor. 2003'ün başın-
dan bu yana Konak'ta çeşıtli alanlar-
da 1100 suç tespit edildi. Ardından
sırasıyla Karşıyaka (259), Bornova
(238), Buca (107), Gaziemir (65),
Narlıdere (61), Buca (35), Çiğli (33)
ve Güzelbahçe (4) geliyor.
Verilere göre Izmir'de Ocak
2003'ten bu yana 1200'ün üzerinde
kapkaç olayı meydana geldi. Buna
karşın, güvenlik yetkilileri, Izmir'in,
benzerlerine göre oldukça huzurlu
bir kent olduğunu vurguluyor.
Izmir Emniyet Müdürü HaJil Ta-
taş, kapkaçın suç sıralamasında alt
sıralarda yer aldığını söylüyor.
Soruna geniş ölçekli bakmak ge-
rektiğıni belirten Tataş, "Nüfus ar-
tışı, göçlerin yoğunlaşması, işsiz-
lik, sağlıklı bir çevrede bannama-
ma gibi etkenler bu suçu besliyor"
diyor.
İzmir daha huzurlu
Tataş, Izmir'in diğer büyük kent-
lere göre huzurlu bir kent olduğunu
söyleyerek şu görüşlere yer veriyor:
"Kimi gün 5, bazı günler 6 ya da
8 olayla karşılaşıyoruz. Eylemi
gerçeİdeştirenlerin yüzde 7Ö'inin
cezai mesuliyeti yok.Yaş sının dü-
şük. Emniyet müdürlüğü bünye-
sindeki çocuk şubesi, günde 30 ço-
cuğu ailesine teslim ediyor. Ancak
ertesi gün o çocuğun yine o şuç
mahallinde olduğunu görüyoruz.
Burada üzerinde durmamız gere-
ken konu aileler ve yasalar. Soru-
nu, sadece polisiye tedbirlerle çö-
zemezsiniz.Toplumun tüm kesim-
lerinin bir araya gelmesi ve konu-
ya eğilmesi gerekiyor."
18 yaş altındaki bireyler ön plana
çıkıyor. Ekonomik bakımdan güç-
süz olan ve kentin varoş diye nitele-
nen bölgelerinde bulunan ailelerin
çocuklannın, organize suç örgütle-
rinin eline düştüğüne dikkat çekili-
yor. Her anlamda savunmasız olan
bu küçük bireylerin, kapkaç dahil
farklı suç alanlanna itildiğini söyle-
yen Izmir Barosu Çocuk Komisyo-
nu Üyesı Özlem Yümaz, Antalya
Valiliği'nin başlattığı son uygulama-
ya dikkat çekiyor.
Yılmaz, "Suçu toplumsal koşul-
lar hazırlar, savunması/ birey bu-
na dahil olur" diyerek şu görüşle-
re yer veriyor:
''Antalya'da, suç unsurunun or-
tadan kalkması için sokak çocuk-
larına yönelik yeni bir proje baş-
latıldı. Kentteki sivil toplum ör-
gütleri, meslek kuruluşlan, yerel
ve merkezi yönetim bir araya gel-
di. Her bir sokak çocuğunu geliş-
tirecek uygulanıaya başladı. Güç
koşullar altındaki küçük çocuk-
lar, bir ya da birkaç esnafa zim-
metleniyor. Çocuğun eğitiminden,
gelişiminden ve meslek edinme-
sinden belirlenen esnaf ya da işa-
damları sorumlu oluyorlar. Çocuk
yetişkin hale gelinceye kadar uy-
gulama sürdürülüyor. Bu ve ben-
zeri örnekler tüm büyük kentler-
de geçerli olmalı."
Adalet duygusu zedeleniyor
Toplumsal güvenliği tehdit eden
kapkaç eyleminin, sosyal, ekonomik
ve psikolojik yönden en savunmasız
kesim tarafından gerçekleştirildiği-
ne değinen İzmir Barosu'na kayıtlı
avukat Bahattin Özdemir de, top-
lumsal adalet duygusunun zedelen-
mesine dikkat çekiyor. Özdemir,
problemin kentleşmeyle başladığını
söyleyerek şu görüşlere yer veriyor:
"Kapkaç diğer suçlara göre da-
ha alt sıralarda ancak medyada
sürekli manşetlerde. Hırsızlık
olayları, kapkaçtan daha fazla.
Suç sıralamasında tecavüzün al-
tında.Ancak, kapkaçı gerçekleşti-
renlere karşı toplumsal bir linç söz
konusu. Bu eylemi yapanların or-
tadan kaldırılması yönünde bir
anlayış var. Medya da, ne yazık ki,
bunu teşvik edivor. Konunun sos-
yal, ekonomik boyutlanna deği-
nilmiyor. İzmir özelinde söz konu-
su olan en fazia 500 kişilik bir
grup var kapkaçı yapan. Bu birey-
lere iş bulamıyor, barındıramıyor-
sak suçu ilk olarak toplumda ara-
malıyız."
Özdemir, Brezilya örneğine de
dikkat çekerek "Orada yaşanan
ekonomik sıkıntılar sonucu artan
kapkaç olayları sonrası bir gecede
50-100 çocuk ara sokaklarda öl-
dürülmeye başlamıştı. Sorunun
nedenini ortadan kaldırmak yeri-
ne bu şekilde çözüm yoluna gitti-
ler. Bizde de, bu mu teşvik edili-
yor?" dıyor.
Özel güvenlik devrede
Emniyet tedbirlerinin yetersiz kal-
ması sonucu kendi hukukunu yarat-
ma arayışında olan yurttaşlar bir
yandan da, dükkânlannın ve evleri-
nin bulunduğu bölgelerin güvenliği
için özel birimlere başvuruyorlar.
Belirli bir maaş karşılığı turulan özel
güvenlik elemanlan, 24 saat sürey-
le belirlenen alanda devriye geziyor-
lar. Şüphelendikleri kişileri alandan
uzaklaştınyorlar.
Kapkaç olaylannın artması sigor-
ta şirketlerini harekete geçirdi. Tür-
kiye'de bu anlamdaki ilk sigorta po-
liçesini Batı Sigorta gündemine al-
dı ve 1 Ağustos 2003 tarihiyle bir-
likte poliçe satmaya başladı.
Yasalar yetersiz
Izmir Barosu tnsan Haklan Ko-
misyonu Üyesi Nalan Erkem, kap-
kaç olaylannın gasp kapsamına alın-
masını agır buldukJannı söylüyor.
Erkem, "Özel bir maddevle düzen-
lenmesi gereken kapkaç fîili ne
mevcut TCK'de ne de taslak halin-
dekinde tanımlanıyor. Bu büyük
bir boşluk. Mevcut tanımlama su-
çun karşılığındaki cezayı hafif kı-
lıvor. Gasp kapsamına alınmak is-
tenmesi ise yanlış. Çünkü, 15 }il
gibi bir ceza bu suç için ağır bir
unsur olur. Kapkaç fiilinin yasa-
larda net biçimde tanımlanması
ve 491. maddevle gaspı tanımla-
yan 495. maddenin arası bulun-
malı" diyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psi-
kiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üye-
si Prof Dr. Ahmet Çelikkol, gelir
dağılımındaki adaletsizliğin insan
psikolojisini olumsuz etkilediğine
değiniyor. Çelikkol, eşitsizliği tüm
yoğunluğuyla yaşayan bireyin ruh-
sal mekanizmasının çökrüğünü ve
içinde bulunduğu duruma isyan ed-
er hale geldiğini söylüyor.
Toplumlan ayakta tutan en önem-
li gücün, değer yargılan olduğuna
dikkat çeken Çelikkol, konuyla ilgi-
li şu görüşlere yer veriyor: "Bizim
toplumumuzda çalışılarak elde
edilen gelir saygı değerdir. Ancak
bu konuda ciddi bir değer kaybı
yaşanıyor. Para hayatımızda da-
ha önemli bir değer haline geldi.
Yurttaşların her an yüz yüze kal-
dığı olumsuzluklar, sonuçlanma-
yan yolsuzluklar ve bunlara bağ-
lı bir dizi problem insan ruhu üze-
rinde oldukça etkili. Özellikle
ekonomik krizler yüzünden aç-
maz yaşayan bireyin aşırı stresi
gerginlik, huzursuzluk ve toplu-
mun diğer bireylerine karşı gü-
vensizlik yaratıyor. Özellikle, dar
gelirli ailelerin yaşı küçük çocuk-
larından madde bağımlısı olanla-
rın karıştığı kapkaç olayları top-
lumsal bir ayıptır.Alınacak en et-
kili önlem, bu tür olaylarla karşı-
laşmadan önce izlenecek tutumu
belirlemektir."
Güvenlik güçleri sık sık balk içinde kapkaçın nasıl yapıldığını göstererek yurttaşlan uyarıyor.
İstanbuVda suç oranı arttı
• Baştarafı 1. Sayfada
Suç ve suçlu, meydanlar. ana caddeler, ara ve ar-
ka sokakJar, otobüs, metro ve tramvay duraklan,
vapur iskeleleri, toplutaşuna araçlan, pazaryerieri,
abşveriş merkezleri, ev ve işyerlerinin aralannda
bulunduğu hemen hemen her yerde, her zaman ve
her şekilde yurttaşların karşısına çıkabiliyor. Yetki-
liler, kapkaç ve gasp gibi sokak suçlannda artış ev
ve işyerlerinde hırsızlıkta düşüş yaşandığmı belir-
tiyor. Uyuşturucuda, tecavüzde, kaçakçılıkta, fu-
huşta ve birçok asayiş olayında suçun yükselen gra-
fiği göze çarpıyor.
İstanburun suç haritası...
Güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği baskınlar ve
yurttaşlann şikâyetlerine göre dev kentin suç hari-
tası şöyle:
- Beyoğlu: Kapkaç birincisi ilçede bunun dışında
gasp, ev ve oto nırsızhğı, yankesicilik, tırnakçılık,
cinayet, yaralama, haraç, uyuşturucu, kumar ve fu-
huş gibi suçlar da işleniyor.
- Gaziosmanpaşa: Cinayetin en çok işlendiği il-
çe. Gaziosmanpaşa'ta işlenen diğer suçlar ise gasp
ve hırsızlık olarak sıralanıyor.
- Kartal: Oto ve plaka hırsızlığında artış olan il-
çede aynca gasp ve kapkaç olayları da yaşanıyor.
- Şişli: Kapkaçın yogun olarak görüldüğü ilçede
gasç ile ev ve oto hırsızhğı da sıkça yaşanıyor.
- Usküdar: Çeşitli hu^ızlık, yaralama, tehditle ha-
raç alma, uyuşturucu ticareti.
- Kadıköy: Cinayet, yaralama, oto ve ev hırsızh-
ğı, kapkaç, kaçakçılık, fuhuş.
- Fatih: Cinayet, yaralama, kapkaç, hırsızJık, yan-
kesicilik, soygun, kumar, haraç ve fuhuş.
- Eminönü: Cinayet, yaralama, soygun, kapkaç,
yankesicilik, hırsızlık, kaçakçılık, kumar ve fuhuş.
- Bahçelievler: Kapkaç, hırsızlık, gasp.
- Bağcılar: Haraç, gasp, yaralama.
- Bakırköy: Ev ve oto hırsızlığı, gasp, kapkaç.
- Bayrampaşa: Yankesicilik, hırsızlık.
- Eyüp: Ev ve oto hırsızhğı.
- Kâğıthane: Cinayet, yaralama, haraç
- Beşiktaş: Ev ve araba hırsızhğı.
- Maltepe: Gasp. kapkaç, oto hırsızhğı
- Eyüp: Cinayet ve yaralama.
- Tuzla: Gasp, kapkaç.
- Zeytüıburnu: Cinayet, kapkaç.
- Küçükçekmece: Kapkaç, hırsızlık.
Kentin dışında kalan Polenezköy, Kilyos, Kemer-
burgaz, Kumburgaz, Silivri, Gümüşyaka'da ise fu-
huşun yaygınlaştığı belirtiliyor.
tstanbul 'da son 5.5 yılda yaklaşık 500 çıkar amaç-
h suç örgütünü çökerten polis, çete üyesi olduklan
gerekçesiyle 10 binin üzerinde kişiyi de gözaltına
aldı.
Organize suç örgütlerinin kanştığı onlarca cina-
yet, yüzlerce kurşunlama ve yaralama olayını aydm-
latan güvenlik güçlerinin gözaltına aldığı kişilerden
yaklaşık 2 bini adli makamlarca tutuklandı.
Operasyonlarda, çete üyeleriyle birlikte çok sayı-
da tabanca, rüfek, uzun namlulu silah, lav silahı, alev
gizleyici, susturucu, çelik yelek, telsiz, kelepçe, nor-
mal, sahra ve gece görüş dürbünleri ele geçirildi.
Baskuılar sonucu çetelerin, TNT, C-4, dinamit lo-
kumu, el bombası, tüfek bombası gibi patlayıcı ve
mühimmata da sahip olduklan da anlaşıldı.
Kapkaç çeteleri
Banka soygunlan Istanbul'da ekonomik krizle bir-
likte artış gösterdi. Döviz bürosu ve kuyumcu soy-
gunlan da kentte sık sık yaşamyor. Banka ve döviz
bürolanndan çıkan yurttaşlan izleyerek gasp eden,
kapkaç yapan suç şebekeleri engellenemezken oto-
yol çeteleri ise trafiğe çıkan kadm sürücülerin kor-
kulu rüyası haline geliyor.
Yaralanmalara hatta ölümlere neden olan kapkaç-
çılar, yaz aylanyla birlikte turistleri de hedef alma-
ya başladılar. Metropolde yılda 5 bin kapkaç olayı
meydana gelirken cezası az olduğu için bu yolu se-
çen çete üyeleri artık DGM'lerde yargılanacaklar.
Uyuşturucu ve fuhuş çeteleri
Istanbul'daki uyuşturucu pazannın son bir yılda
yüzde 32 büyüdüğu belirtiliyor. Çocuk ve gençleri
uyuşturucuya alıştıran, sokak çocuklan ve tinerci-
leri yatacak ve yiyecek karşılığında suça bulaştıran
çetelerin varlığı, kenti ve kentliyi rahatsız ediyor.
Uzmanlar, "dünyanın baş edemediği" uyuşturu-
cu ticaretinden, kullanım yaşı gittikçe düşen genç-
lerin etkilenmemesi için tüm kamuoyunun hareke-
te geçmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Evden kaçan
genç kızlan zorla erkeklere pazarlayan, yurtdışm-
dan gelen kadmlan pasaportlarını ellerinden alıp
fuhuş yaptıran çetelerin son dönemde yaşı küçük
kızlan da "gizli fuhuş"a yönlendirdiği öne sü-
rülüyor.
Arkadaşımız da
kapkaç mağduru
Vapur
iskelesinde
nasıl
soyuldum?
FİGENATALAY
Kap-kaç olaylannrn artmasıyla bir-
Ukte ben de herkes gibi tedirgin olma-
ya başlamıştım ama.. nedense saçma
bir "benim başuna gelmez" inancı
da vardı. Ama işte 5 Ağustos Salı ak-
şamı, gazeteden eve dönerken Üskü-
dar tskelesi'nde bu sinir bozucu olay
benim başıma da geldi!
Vapurda, sırt çantamdaki cüzda-
nımdan, dolmuşta vereceğim parayı
çıkardıktan sonra cüzdanı içine iyice
yerleştırip, çantamı kapattım. Iskele-
den dolmuş durağına dogru yürürken
bir hanım, "Çantanız açılmış"dedı.
Çantamın içinden, ben hıç hissetme-
den cüzdanımm çalınabileceğine ola-
sılık vermediğimden, önce gerçekten
kendi kendine açıbnış sandun. Ama
hemen sonra cüzdanımın çalındığını
anladım. Bir an ne yapacağunı şaşır-
dım.
Param, basın kartım, kredi kartım,
vapur kartım ve bunlann hepsinden
önemlisi kızımla ilgili bazı özel eşya-
lar, pek çok anısı olan küçük notlar...
hepsi gitmişti. O kalabalıkta, sırt çan-
tam açılırken, içinde cüzdan araştın-
lırken ve sonunda çalınırken birileri-
nin görmemesine olanak yoktu. Gel-
diğim yoldan yürümeye başladım, is-
keledeki çiçekçiye biı şey görüp gör-
mediğini sordum. Yanıtı dehşet veri-
ciydi. "Birileri sizi takipediyordu"
dedı. Neden beni uyarmadığın] sor-
dum, yanıt alamadım.
Sonrası, aynı kâbusu yaşayanlar
için çok bildık. Kredi kartlannın ıptal
edilmesi, karakoldan "kayıp kâğıdı"
ahnması, olur ya belki kımlikler bir
köşeye atılır da bırileri bulur diye di-
ye sağa- sola telefon numaralannın
bırakılması vb.
Bu arada Üsküdar Doğancılar Ka-
rakolu'nda bulundugum 5 dakika için-
de kap-kaç'çı kurbanı üç kişi olmuş-
tuk. Bir hanımın çantası kolundan çe-
kilip alınmış, birinin de otomobılinin
camı kınlıp, bir şeyleri çahnmıştı.
Şimdi korku içındeyim. Paramı, kim-
lik ve kredi kartlanmı neyin içinde,
nasıl taşıyacağımı bilemıyorum. Ne-
redeyse arkamda yürüyen herkes için
"Acaba çantamı çekmek için beni
mi takip ediyor?" diye düşünüyo-
rum. Hıç huzurum kalmadı. Bu konu-
da yalnız olmadığunı da bıliyorum.
Dün sabah Eminönü Iskelesi'nden
Cağaloğlu'na doğru yürürken, bütün
kadınlann çantalannı sıkı sıkı ka\Ta-
dıklarını gördüm. Hep korku içinde
mi yaşayacağız? Çantamız çalındıktan
sonra canımıza bir şey olmadı ya"
diye sevinecek miyiz? Ekip halinde
çalıştıklan çok belli olan bu hırsızlar
neden yakalanamıyor? Yakalananlar
neden doğru dürüst ceza görmüyor?..
Hürriyet gazetesi yazarı
Çökşan'ın sözünü
ettiğigazeted Mm?
Haber Merkezi - Hürriyet Gazetesi kö-
şe yazan Emin Çölaşan. dünkü yazısında
bir gazeteci ile DEHAP üst düzey yöneti-
cileri arasındaki geçen "ilginç konuşma-
lara" yerverirken, gazetecinin "kim oldu-
ğu" merak konusu oldu. Yazısında. söz ko-
nusu gazetecinin, DEHAP yöneticilerine,
2004'te AB'den tarih alınması durumunda
Kürdistan'ın kurulabileceğini aktardığını
ortaya çıkaran Çölaşan, "Gazeteci kim di-
ye sormayın" derken, bilgilerin yurtdışın-
dan geldiğini. "doğru" ve "güvenilir" ol-
duğunu vurguladı.
Yazısına, "Bugün size eski ülkücü kö-
şe yazan ile DEHAP'm üst düzey bazı
yetkilileri arasında yapılan konuşmada
gazetecinin bazı söylediklerini iletmek
istiyorum" diye başlayan Çölaşan, gazete-
cinin konuşmasını şöyle aktanyor: "Üeri-
ki yıllarda Kürtlerin (Türkiye'de) ayrı
bir devlet kurmasını bile konuşabilece-
ğiz. Çünkü demokratikleşme yolunda
Kuzey Irak, Suriye'nin bir kısmı ve Gü-
neydoğu Anadolu'nun bazı illerini içine
alan bir Kürdistan kurulabih'r. Burada
önemli olan 2004'te AB'den tarih alın-
masıdır. AKP ordudan değil de tabanın-
dan çekindiği için Kürtler konusunda gi-
rişimde bulunamıyor. Yaptıgımız bu ko-
nuşmayıAKP'ye aktarmamda herhangi
bir sakınca var mı?". devamla "Sayın
Öcalan'a savgılanmı iletin."