01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ HABERLER 115 katrilyon borç ödenecek • ŞIR\AK(AA)- Bayındırlık ve tskân Bakanı Zeki Ergezen, Türkiye'nin bu yıl 115 katrilyon lıra borç ödeyeceğini söyledi. Bakan Ergezen, Şırnaİc AKP il kongresine katıldı. Ergezen burada yaptığı konuşmada, hükümet için vatandaşlann dilı, ırkı, dıni ve mezhebınin fark etmediğini ve tûm insanlann mutluluğu için çalıştıklannı vurgulayarak "Bu yıl sadece 115 katrilyon lira borç ödeyeceğiz. tktidar olup bu borcu gördüğümüzde şok olmuştuk. Millet boşuna siyasetçileri silmedi. Bizde yanlış yaparsak, bu millet bizi de siler" dedi. YÖK tasarısı net • tZMİT (AA) - Türkiye Milli Pediatn Derneği Genişletilmiş Yönetim Kurulu ve Bölgesel Eğitim Toplantısı tzmit'te yapıldı. Toplanhnın açılışında konuşan Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu, YÖK yasa tasansıyla ilgilı görüşlerini açıkladı. Tasannın içeriğinin net olmadığını ifade eden Prof. Dr. Komsuoğlu, üniversitelerin. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı yüksekokullar haline gelecegini savundu. TÜMÖD İstanbul Şubesi I Istanbul Haber Servisi - Merkezi Ankara'da bulunan ve genel başkanlığını Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu'nun yürüttüğü Tüm Öğretim Elemanlan Derneği'nin istanbul Şubesi'nin açılması için çalışmalar sürüyor. Cumhuriyetçi ve aydınlanmacı bir çizgide çahşan derneğin İstanbul temsilcilen olarak Doç. Dr. Şükran Şahin, Doç. Dr. Osman Sayhan ve Yard. Doç. Dr. Ozgür Müftüoğlu görevlendirildiler. B bombası 2 çocuğu yaraladı • VAN(AA)-Van'da, Yalımerez Mahallesi'ndeki 6. Hudut Alay Komutanlığı atış sahasına tel örgülerin altından giren B.B. (8) ve R.T. (lO)adlıçocuklar, bulduklan el bombası ile oynarken bombanın patlaması sonucu yaralandı. Iki çocuk yakınlan tarafindan hastaneye kaldınldı. R.T'nin bir parmağının koptuğu, B.B'nin ise göğsünden yaralandığı bildınldı. Bugün toplanacak olan Bakanlar Kurulu yasa taslağına son şeklini verecek ÖYÖK'te kadergünüANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - AKP hükümeti tara- findan hazırlanan "yükseköğ- retim yasası taslağı"na son şekli bugün toplanacak olan Bakanlar Kurulu toplantısın- da verilecek. Tasannın Milli Eğitim Ba- kanlığı'ndan çıktığı hahyle ya- salaşması durumunda, üniver- sitelere kendi disiplın ve kılık kıyafet yönetmeliklerini belir- leme hakkı verilecek. Türban- lı öğrencilerin okula alınması- nı üniversite yönetimine bıra- kan bu uygulamanın yanı sıra Çumhurbaşkanı'nın YÖK üze- rindeki yetkileri de en alt düze- ye çekilecek. Taslakta, ünam hatip lisesi mezunlannın üniver- siteye girişleri ise "ÜıuVersite- yegiriş sınavuu Miffi EğitimBa- kanhğı üe Yüksek Öğretim Ku- Tasarıyla hangi rektörlerin görevi sona erecek AKP hükümetinın hazırladığı tasannın yasalaşması durumunda görevleri sona ere- cek rektörlenn isimlen şunlar: Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu (İstanbul Üni.), Yaşar Uçar (Akdeniz Cni.), Engin Ataç (Anado- lu Üni.). Necdet Hacıoğlu (Balıkesir Üni), Ferit Koçoğlu (Cumhuriyet Üni.), Hüseyin Filiz (Gaziantep Üni.), Uğur Büyükburç (Harran Üni), Gülsün Sağlamer (İstanbul Teknik Üni.). Necati Kaya (Kafkas Üni.), Türkay Tüdeş (Karadeniz Teknik Üni.), Tahsin Nuri Durlu (Kınkkale Üni.), Baki Komsuoğlu (Kocaeli Üni.), Uğur Oral (Mer- sin Üni.), Abdurrahman Kutlu (Selçuk Üni.), Lütfi Çakmakçı (Süleyman Demirel Üni.), Osman İnci (Trakya Üni.), Ayhan Alkış (Yıldız Teknik Üni.), Semra Ülkü (Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü). ruhı ortaklaşa düzenJer" mad- desıyle kolaylaşhnlıyor. Geçen hafta düzenlenen Ba- kanlar Kurulu toplantısında, Bakan Çelik tarafindan bakan- lara sunulan YÖK taslağının tam metnınin bugünkü Bakan- lar Kurulu toplantısının ardın- dan hükümet tarafindan kamu- oyunaaçıklanması beklenıyor. Taslakta. üniversite disıplin yö- netmeliğinin yapılması hakkı doğrudan üniversitelerin yü- rütme kuruluna verilecek. Bu- na göre bir akademisyenin la- iklik ya da Atatürk karşıtı bir yayın hazırlaması ya da ders vermesi durumunda soruştur- ma başlatılması. ancak üniv er- site yönetiminin onay verme- siyle mümkün olacak. Taslağın Milli Eğitim Bakan- lığı'ndan çıktığı haliyle yasa- laşması durumunda Yüksek Öğretim Yasası'nda şu deği- şiklikler olacak: • Rektörler, üniversitelerde yalnızca bir dönem görev ya- pabDecek. En çoko\ alan 2 aday YÖK'ün üst vazısrvla cumhur- başkanı tarafindan onavlana- cak. Hükümet 50'den az öğre- tim üyesi olan üniversitelerin rektörlerini kendisi atayacak. • YÖK başkanını, YÖK ge- nel kurul üyeleri belirleyecek. Başkan cumhurbaşkanının ona- yından geçmeyecek. Köşk YÖK'e 7 üye atayacak. • İ nKersfteterieilşjfihertür- iükaran Üniversitelenırası Ku- rul (ÜAK) alacak Y ÖK uygu- layıa olacak. • Araştırma görevlileri mer- kezi sınavla seçilecek. • ÖSYM'nin adıÖJçmeSeç- me ve Değerlendinne Merkezi olarak değiştirüecek. • YOK'te Genelkurmay Baş- kanlığı'nın bir profesör temsil- cısi bulunacak. Genelkurmay isterse sivil bir profesörü de YÖK'e üye atayabilecek. Rektörler ve öğretim üyeleri tasannın kamuoyundan gizli hazırlanmasmı eleştirdi: Hükümet tarbşmadan kaçıyortstanbui Haber Servisi-Öğretim üye- leri, hükümetin YÖK düzeninde yap- mak istediği degişiklıkleri gizlilik için- de yapmaya çalışmasını eleştirerek de- mokratik olmayan bir şeyın yasalaşa- mayacağmı belirttiler. Universiteler konusundaki düşün- celeri kaygıyla izlenen AKP hüküme- tinin tutumunu eleştiren İstanbul Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alem- daroğju, hazırlanan YÖK tasansında, rektörlerin görevden alınıp alınmama- sının hiç önemli olmadığını vurgula- yarak "Bu şeküde yorumlanması, ik- tidann ortaya attıği, bulanık suda ba- hkavlama çabasınm bir vansmıası. Ta- sanda karşı çıkbğımız noktalar, tama- men ünhersiteleri ilgilendiren nokta- lar. Bu tasandaki gizlilik, bir yerlerden bir şeyler kaçırma gibi görünüyor. As- hnda ortada bir taslak da yok. Herkes duyduğunu sövhlyor" diye konuştu. Universite Öğretim Üyeleri Derne- ği Başkanı Kadir Erdin, sistemden güç alan kişilerin, sistemi savunmala- nnın son derece doğal olduğunu belir- terek "V ÖK sisteminde yapılacak de- gişiklikler, hem sistemin ömrünü ta- mamlamış olması nedcım le,hem de 12 Eylül döneminin tüm antidemokratik değerlerini yapısında bulundurması nedeniyle muüaka gerekh'" dedi. istanbul Üniversitesi Veteriner Fakül- tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Ye- şfldere ise ellerindeki gücü kaybetmek istemeyenlerin, bu hükümet çıkardığı için, YÖK tasansına karşı çıktıklannı ifade ederek "Avnıpa Birliği sürecin- dehukuk, ekonomi değişiyor. Eğitimin önünü açnıamız gerek. YÖK sistemi, hiyerarşik düzen tamamen ortadan kalkmalT dedi Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Alpar Sevgen de "Tercüıi- miz, bütün bu prosedürün açıkta ya- püması.Önceden bazı şeyleri tarüşma- hyız. YÖK değişmeK" dıyerek üniver- sitelerin kan kaybettiğini, bunun da restleşerek çözülemeyeceğini dile ge- tirdi. YÖK'te denge olmadığını, impa- rator buyruğu gibi gidildiğini anlatan Sevgen. şunlan söyledi: "Hükümette AKP var diye, 'Bunlara dokundurt- mam' demek yanhş. Hakh sıkıntılar varken sırf muhalefet yapmak için ül- keyi gerije götürecek tarnşmalar j apıl- mamah." Basın açıklamasına bibergau DEHAP Ü Gençlik KoUan'nın -Pişmanhk Yasası'na karşı, Dcmokratik Kaohm Yasası" istemiyle yapmak istediği basm açaklamasına poüs müdahale etti GüvenMk giiçlerinin. gösteririleri dağıtmak için kııllandığı göz yaşarncı bomba ve biber gazmdan çevredeki iTirttaşlar, gazeteciler ve polis de etkikndi. PoBs, ara sokaklarda, izinsiz gösterhe kanldıklan gerekçesh le bazı kişileri gözaltınaaldL (FotoğrafVEDAT AR1K) Türkiye'de Kürt Sorununun Çözümü Konferansı sona erdi AB öııeııılifirsatlargetîrecektir ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçm, Avrupa Birliği (AB) sürecinin Kürt sorununun çözülmesi konusunda önemli firsatlar oluşturduğunu belirterek "Kürt sorununun çözülmesi, Türkrve'vi bötanez, aksine laik Cumhurryeti geBştirir" dedi. Aralannda bazı yazarlann da bulunduğu 33 kişinin çağnsıyla toplanan "Türkiye'de Demokratikleşme ve Kürt Sorununun Çözümü Başkanı Murat Karayalçın, ÖTP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir ile SDP Genel Başkanj Akm Birdal katıldılar. DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AKP ve CHP'ye eleştiriler yöneltirken Kürt sorununun belirsizliğe ve boşluğa • 33 kişinin çağınsıyla toplanan Kürt Sorununun Çözümü Konferansı'nda konuşan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın "Kürt sorununun çözülmesi, Türkiye'yi bölmez, aksine laik Cumhuriyeti geliştirir" dedi. konulu konferans dün sona erdi. Konferansın "Türkiye'de Demokratikleşme Bağlanunda Kürt Sorununun Çözümü" başlıklı son oturumuna DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, SHP Genel bırakıldığını söyledi. Kürt sorununa çözüm bulunmasını isteyen Bakırhan, "Aksi takdirde AKP'yi yakm zamanda bazı partilerin yaşadığı gibi, çürutecek ve tüketecektir" dedi. Karayalçın da Türkiye'nin AB sürecinde demokratikleşme yolunda önemli' bir adım attığını kaydetti. AB sürecıyle Türkiye'nin Asya tipi yaşam tarzından kurtulabileceğini ifade eden SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Kürt sorununun çözümünde de önemli firsatlann ortaya çıkacağını dile getirdi. ÖTP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir de konuşmasında Topluma Kazandırma Yasa Taslağı'nı eleştirerek u Eğer yasa bu halh le çıkanhrsa, sorunu çözmeyecek, hatta daha da agırlaştınlmasına neden olacakûr. Bu nedenle kahcı bir banşın sağlanmasına hizmet edecek ve KADEK'in de topramsal shasal yaşama kaûlabibnesine imkân sağJayacak düzenlemeler yapüinahdn-" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Arguvan, Malatya'nın en küçük ilçe- si. llçeye girişte tabetada nüfusun 2700 olduğu yazıyor. Fakat bu rakamın bi- (e altında bir insan yaşadığı söyleniyor. Arguvan'atam 32 yıl sonra yeniden git- tim. 32 yıl önce Ibrahim Kaypakka- ya ile birlikte 12 Mart askeri darbesin- den sonra Malatya'ya gitmiştik. Arguvan'da arkadaşlarımız vardı. Onlarda kalmış, çevre köyleri de do- laşmıştık. Ben kısa süre sonra Gazi- antep'te yakalandım ve tutuklanarak Ankara'ya getirildim. Ibrahim, daha sonra o bölgede epeyce dolaşmıştı. Daha sonra Tunceli'deyakalanmışve Diyarbakır Cezaevi'nden ölüm habe- ri gelmişti. Arkadaşım Mahmut Özdemir, bir gün Arguvan ve Köyleri Eğitim Vakfı Başkanı Sadık Kayhan ve Kazım Ak- soy'la birlikte gelip, Arguvan'da bir festival yapıyoruz gelir misin dedikle- rinde tereddütsüz kabul ettim. Orala- n ne zamandır görmek ıstiyordum. Arguvan'da Türkü Festivali vardı. Türkünün de festivali mi olur diyebi- linsiniz. Bu ismin babasının Arif Sağ Türküde Arguvan Ağzı olduğunu söyledıler. Müzıkten anla- yanlar, "Arguvan ağzı"n\n türkü gele- neğinde çok önemli bir yeri olduğunu vurguladılar. Tabıı Arif Sağ da bu ge- leneğin üstatlanndan. Arguvanlılar bir festival düzenlemeye karar verince Arif Sağ'a gidiyorlar, o da festivalin türkü üzerine kurulmasını öneriyor. Arguvan sokaklarında 45 derece sı- cağa rağmen binlerce ınsan dolaşı- yordu. Her köyün neredeyse bir vak- fı ve derneği olduğu için, festival sıra- sında köylüler çadırlar kurarak kendi yörelerini tanıtmayaçalışıyorlardı. Ar- guvan'm genç kaymakamı Özkan De- mir "Biz bu ilçenin sokaklannda üç kişiyiyan yana görsek mutlu oluyoruz. Şimdi binlerce insan Arguvan'ın so- kaklannda dolaşıyor. Inanılır gibi de- ğil." Narmikan Köyü Derneği Başka- nı Latif Adıgüzel bizi çadırın kapısın- da karşıladı. "Bu kıl çadırian yayladan getirdik" dedi. Yayıkayranlannı keyif- le içtik. Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Fidan, 2000 kişiye hizmet ve- rirken karşısında bir anda 6-7 bin kı- şıyi görünce mutlulukla şaşkınlık ara- sı duygulara kapılmıştı. Türkiye'nin ve hatta Avrupa'nın birçok kentinden Ar- guvanlılar koşarakgelmişlerdi. Kucak- laşanlar arasında, 30 yıldır birbirini gör- meyen yeğenler, dayılar, teyzeler var- dı. 1. Arguvan Türkü Festivali ıkı gün sür- dü. Arif Sağ, Belkıs Akkale, Musa Eroğlu, Selahattin Alpay gibi halk müziğinin büyük ustaları bu festival- de türkü söylediler. Yöre sanatçıları da "Arguvan ağz/"nın güzel örnekle- rini sundular. Arguvanlı şair ve yazar Şemsi Bel- li adınaşiiryanşması düzenlendi. Şem- si Bellı'nin oğlu Orhan Belli festivale en çok emek verenlerdendi. Biz de Zeynep Oral ve Hrant Dink'le birlik- te. "Demokrasi ve Çok Kültürtülük" başlıklı bir panele katıldık. Hrant Dink eskı bir Malatyalıydı. Malatya'da ilk sabah, onun akrabalarını ziyaret ettik. Hrant'ın teyze kızı Lüsiye Hanım'ın bahçesinde çay içıp, Malatya kayısı- lan yedik. Artık kullanılmaz hale gel- mış Sal Mahallesı'nın kılisesınin fo- toğraflannı çektik. Malatya'da 15 Er- meni aile kalmıştı. Hrant, yeğeni ile birlikte Ermeni mezarlığını ziyarete git- ti. Döndüğünde üzgündü. Çünkü be- lediye. cenaze yıkamak için mezarlık- ta bulunan küçük bir binayı yıkmış, yerine yenısi yapılacağı sözü verildıği halde yapılmamıştı. Yıkılan duvann ye- rine yapılanın da çok alçak olduğunu söylüyordu. Arguvan'dakı panelin ardından Ka- zım Aksoy, Rıza Güller ve Şemset- tin Polat'la Arguvan'nın dağ köyleri- ne doğru yola çıktık. Şotık köyü yolu üzerindeki eski köprünün Ermenıler tarafindan rn;, yoksa Kürtler tarafindan mı yapıldığına ilişkin "teorik" tartış- malar yaparak yolumuza devam ettik. Eymir, Kızık, Güngören ve Kömürlük üzerinden devam eden yolumuza Kö- mürlük'te mola verdik. Köyün muhta- rı Haşim Güller, köyün girişinde bizi karşıladı ve evınin damına hazırladığı sofrasına konuk etti. Yıldızların altında, tatlı bir sohbete daldık. Arguvan, ilginç ve çarpıcı bir kültürel zenginliğe sahipti. İlçenin köy- lerinin yarısı Türk yansı Kürttü. Alevi ve Sünni nüfus bir arada yaşıyordu. Köy- lerin yüzde 9O'ı Alevi, yüzde 10'u Sün- niydı. Bu kültürel kanşıklık vezenginlık Arguvan'dakı hoşgörünün, çağdaşlığa açık uygar ilişkılerin temelini atmıştı. Arguvan'ın sokaklarında dolaşırken, köylerinde sohbet ederken modern genç kızların bir sahil kentindekı gibi giyinip, rahatça dolaşmalannı Tunce- li'ye benzettim. Bu manzaraları Ana- dolu'da görmek o kadar kolay değil. Arguvan'da görüp öğrendiklerimiz, yaşamımıza yenı anlamlar kattı. Argu- vanlılara, festivale emek veren herke- se teşekkür edıyorum. 20001J YILLARDA ERDAL ATABEK Hekimlenin Toplumsal YerL. "Kimin Eli Kimin Cebinde" başlıklı yazıma ge- len iletiler, farklı bakış açılarından yapılan değer- lendinmelerle uyancı ve aydınlatıcı oldu. Bu görüş- leri özellikle hekim meslektaşlarımaveTürkTabip- leri Birliği'nin her kademedeki yöneticılerine aktar- mak istiyorum. öncelikle yazıma ilgi duyan, görüşlerini, uyan- lannı ileten değerli okur ve meslektaşlanma teşek- kür ediyorum. Sayın Mehmet Kayadelen, hekımlerın hastaile parasal ilişkilerinin var olduğunu, bir kısmının bı- çak parası da aldığını, hastanın cebinde eli de ol- duğunu, ama bunlara hiç değinilmediğini belirte- rek yazımı eleştirmektedir. Yazımda konunun bu ya- nı gerçekten de eksik kalmış. Yanıt vereceğim. Sayın Arif Aytiirk, SSK Başkanlığı'nda başmü- fettiş olarak görev yapıyor ve görevi gereği de SSK sağlık kurumlannı denetliyor. özetle, ücretini ku- rumdan alan hekimlerin hastalardan aynca para is- temesinın hem meslek ahlakına hem de yasalara aykırı olduğunu belirtiyor. Aynca, mesleğe yeni başladığı yıllarda bu gibi olayların hekimler arasın- da "Utanç verici bir davranış " olarak görülüp dış- landığı halde giderek bu gibi tutumlann "neredey- se haklı görülen" bir noktayataşındığını gördüğü- nü, son dönemde ise bazı hekimlenn hastalaria pa- ra ilişkisının değil, alınacak tıbbi malzeme, alet edevat, cihaz, protez alımında firmalaria ilişkilen- nin öne çıktığını belirtiyor. Arif Aytürk, "Bizzat he- kim sivil örgütlerince kendi aralannda yapılacak disiplin ve mücadele ile saygmlık kazanacağına inan- maktayım. Bu nedenle süratle tam gün yasasının çıkarılması gerekmekte, buna hekimler ve mes- lek kurvluşlan engel olmamalıdır" önerisini de yap- maktadır. Sayın Dr. Ali Rıza Üçer ile Sayın Prof. Dr. Re- cep Akdur'un iletileri, açıklamalan ve önerıleri de çok önemli gerçeklere değiniyor. Hekimlik mesleği, öncelikle toplumsal bir mes- lektir, çok önemli olarak da insanlann sağlığı ve has- talığı ile uğraştığı için toplumsal duyarlılığa dönük bir alanda uygulanmaktadır. Hekimın olumlu dav- ranışlan şükranla karşılanır, olumsuz davranışları büyük tepki alır. Eczacılık da, öğretmenlik de böy- le mesleklerdir. öncelikle, kamu kuruluşlannda çalışan hekim- lerin hasta ile parasal ilişkisi olmamalıdır. Bu ne- denle de tam-süre yasası çıkarılmalı, hekim ve sağlık elemanlannın "Ücretlerinikamuyönetimin- den almalan", muayenehane açmadan çalışma- lan sağlanmalıdır. Hekimlerin, sağlık alanında ış yapan hertürden firma ile (ilaç, alet edevat, tıbbi cihaz vb.) ilişki kur- ması, verecekleri kararian elde edecekleri çıkarla- n doğrultusunda vermeleri meslek ahlakına daay- kındır, yasalara da aykındır. Bu konuda meslek ku- ruluşlanmız da çok duyariı olmalı, bu tür ilişkiler eteş- tirilmeli, kınanmalı ve gereken işlemler yapılmalı- dır. Hekimlik mesleğinin toplumsal konumu ko- runmalı ve zedelenmemelidir. Bu tür olaylarla bü- tün hekim toplumunun saygınlığının örselendiği unutulmamalıdır. Elbette, hiç kımsenin "Hekimlenn aldığı para yetersiz olduğu için böyle davranıyorlar" gibi bir anlayışı meşru saymaya hakkı yoktur. Konunun önemli bir yanı da, yaşanan sosyo- ekonomik sistemin kimin yaranna çalıştığının bi- linmesidir. Uygulanan giderek küreselleşen kapi- talizm, temel pratiği olan "bana kazandır, sen de kazan" ilkesini her alanda yayarken, bu ilkeye uyan- lann "Akıllı sayıldığı, refahtan büyük paylar aldı- ğı", bu ilkeyi reddedenlerin ise "enayi sayılarak re- fah paylannın kısıldığı" bir ortamda tutumlar da, değer yargılan da bu doğrultuda değişmektedir. Eğer bu küreselleşmiş kapitalist sistem böyle sürüp giderse durumun her alanda, her meslekte biraz daha kötüleşeceğini -ne yazık ki- hep birlik- te göreceğiz. Biz her zaman doğru ilkelerin yanında olduk, bunu sürdürmenin insanlık değerlerinin gereği ol- duğunu biliyoruz. Asıl çözümün ise, temel siste- min insandan yana değişmesi olacağına inanıyo- ruz. e-mail: erdalatak " superonline.com Faks:0212 513 90 98 CHP'de ilçe kongreleri Genel merkeze yakın adaylar kazandı tstanbui Haber Servi- si - CHP istanbul il ör- güründe ilçe kongreleri başladı. Parti içi muha- lefetin tüzük ihlali yapıl- dığı ve naylon üye yazıl- dığı yönündeki eleştiri- leriyle başlayan kong- releri, genel merkeze ya- kın adaylar kazandı. CHP*'de Istanbul'da başlayan kongrelerde. divan başkanlıklarına genellikle İstanbul mil- letvekilleri seçilirken il- çe başkanlıklannı kaza- nan isimler şöyle: Bağcüar- HDanetÇe- Mk.Bahçelie\ier- Şahin Çağlar. Bayrampaşa - Mehmet Yıbnaz Beşiktaş - Müslüm Eriş. Eminönü - Sait Karahan.Esenler- Ab- di Selçuk Türkoğhı. Ka- dıköy - Şefik Toprak Kâğıthane - Cafer Dursun. Sanyer - Ünal Sanoğtu. Sultanbeyli - MehmetAn'Ayva. Şile - Gülseren YenaL Ümra- niye - Erdoğan Mert Zeytinburnu - Metin Gaaoğhı Milli Eğitim Bakanı Çelik: Çivileri sökeceğiz KUTAHYA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eski alışkanlıklann paslan- mış çivi gibi olduğu- nu ifade ederek "AKP iktidan, bu ül- kedeki paslanmış çi- vileri sökmeye karar- lıdu-" dedi. Çelik, yeni eğitim- öğretim yılında mes- lek liselerinin ÖSS sı- navında uğradıkları haksızlığın giderile- ceğini ifade ederek "2003 - 2004 öğretim yılmdan itibaren çıka- racağımız YÖK >asa- sı ile birlikte ÖSS sis- temindeki adaletsiztik giderilecektir. Herkes hakkına kavuşacak- nr" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle