29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK İUK5 ANNEM VE f3A{?AM , Mti$Uİ-* OA VAPAYA^N ıZIM ,, Çalınıp Metropolitan MüzesVne satılan ve Türkiye'nin geri aldığı eserler Uşak'takimüzede sergilenemiyor fukaralığı Z enginliğın maddj sının ne- dır? Bir üısan en çokneka- dar bir servetin sahibi ola- bilir? Paranın, altının, gü- müşün, petrolün, elmasın. zümriidün, her türlü mücevherin, ma- Iın mülkün, yatınkatın sının nerede bi- ter? Zenginin malı züğürdün çenesını yorannış... Zenguılik üstüne sorulan çoğaitıp bendenızin züğürt kalemını de yormanın anlamı yok! Ben zengine Karun kadarsa zengin derim! Karun, efsane ile tarihin birbirine geçfıği yerdekı kişidir... Tevrat'ta adı Korah olarak geçer... Kuran, Karun der... Parayı bulan kişidir... Parayı veren düdüğü çaidığına gö- re parayı bulan da kuşkusuz çok bü- yük bir servetin sahibi olacaktır... Tanrmın oazabı TevTat'taki Korah yani Karun, Mı- sır'dafîravıın tarafından Haman'labır- likte îsraıloğullannın başuu ezmek içın görevlendirilir... Korah da îsrail oğ- ludur ama servetine güvenerek üm- metini baskı altınaalmaya kallaşır.. Do- |al olarak Tannnın gazabına uğrar, 5Ütün servetıyle birlikte yenn dibine nrer... Tarihin efsaneleştiği bir başka yer \.nadolu'dur... Lidya Kralı Kroisos am-ı diğer Karun parayı bulan kişi ola- ık mutluluğun zenginlikte olduğunu üşünür ve her tuttuğunun altın olma- içın Tannya yakanr... Tann, krahn ileğini kabul eder... Karun'un her tut- ığu altın olmaya başlar... Taşa doku- ir altına dönüşür, ota dokunur altma müşür... Kral mutluluktan dört kö- dir ve bu arada acıkır... Ağzına at- ak için tuttuğu yemek altın olur... Elıne aldığı her lokma altına dönüşür; yiyecek birşey bulamaz hale gelir... Al- tını da yıyemedığı ıçın tekrar Tannya yakanr ve bu kez yiyebileceği bir lok- ma yemek ıster... Ama Tanrmın yanı- tı gecüar ve Karun olarak anılan Lid- ya'nın son kralı Kroisos mutsuzluk ıçuıde açlıktan ölür... Kıssadan hisse. dünyamn en büyük serveti bile ınsaru mutlu etmez... Ama gelın de bunu insanoğluna an- latın! Adıfconulmamıgaltın eserler Lidya Kralı 'nın efsaneleşen yaşa- mındaki tarihin gerçegi ise antik çağ- daki Pers ishJası sırasından Kroisos'un "danısman" olarak Persepolis'e gö- türüldüğüdür... Dolayısıyla Karun'un olası serveti de Anadolu'dan kalkıp îran tarafina gitmiş ohnahdu"... Ve tsa'dan 1965 yıl sonra, antik ça- ğın Lidya ile Fngya arasında kalan bölgesine Uşak kentı denirken; Top- tepe tümülüsünde yapılan kaçak kazı- larda ortaya adı konmamış altın eser- ler çıkar... Toptepe'den sonra üç yıl içinde Ikiztepe ve Aktepe tümülüsle- rinde de kaçak kazıcılar yeni tarihi eserlere uJaşır... Karun'un yenı öyküsü böylece baş- lamış oluyor... Kazıcılar, "maHar"ı 65 bin liraya bir tarihi eser kaçakçısma satıyor... Eserler elden eie dolaştıktan sonra yurtdışına çıkanlıyor ve uluslararası ka- çakçılık piyasasına ulaştınlıyor.. Toptepe, Üdztepe, Aktepe tümülüs- lerinden kaçınlan eserleri New York'ta- ki Metropolitan Müzesi! milyon 100 bin dolara satın alıyor' Tabii ki ayıp... Bırmüzenın tarihi eser kaçakçılanyla iş yapması en büyük yüzkarası... Amerikalılar da yaptıklan çirkinli- ğin farkmda.. çünkü eserlen hemen depoya koyup saklıyorlar... Aradan uzunca bir süre geçtikten sonra 1985 yılında 55 parça eseri "Doğu Yunan" eseri diye sergilemeye başlıyorlar... Bir IngıJiz gazetecinin ortaya attığı kaçakçılık olayının peşıne Türk mes- lektaşı OzgenAcar düşünce Amerika- lılann hırsızlığı ortaya çıkıyor... Ve adına "KarunHazmesi" denilen eser- lerin Türkiye'ye gen verilmesı ıçın kampanya başlatıhyor... Zamanaşımının dolmasına üç gün ka- la 1986 yılında Türkıve, dava açıyor... Metropolitan Müzesf nde tam 363 parça "Karun Hazmesi" olduğu anla- şıhyor... Bilirkışıler... Raporlar.. Tutanak- lar... Pazarhklarderken dava 1993 'e ka- dar sürüyor... Sonunda kaçıkçılarla iş- birlıgi belli olan Amerikalılar, bunun yargı kararuıa dönüşmemesı için eser- leri gen vermeyi kabul ediyor ve Tür- kıye de davasını gen çekiyor... Karun Hazınelen 1993'teAnkara'ya, 14 Şu- bat 1996'da da ait olduklan Uşak Ar- keoloji Müzesi'ne geliyor... Küçük bir mfee Karun Hazineleri'nın kaçınlışı ve dönüşü bile bir müzeye tek başma ko- nu olabilecek bovoıtta... Uşak Arkeolojı Müzesi ise bırakın olayın bu boyutunu Karun Hazinele- nni büe sergilemeye yetmez birkonum- da... Küçücük bir müze... A\uç içı ka- dar... Antik taş eserler, alt kattaki de- podayerkalmadığı ıçin bahçede üstüs- te duruyor... Bir de Uşak'taki camı- lerden tarihi halılar çalmmaya başla- (_/şak Arkeoloji Müzesi, öylesine küçükki büyük hazineyi sergilemeye yetmiyor. Müzeye sığmayan birçok eser bahçede üst üste duruyor. nınca müftülük ne kadar esJa halı \ar- sa. toplamış bafyalar halınde müzeye yığmış... Müzede dönecek yer yok... Karun Hazineleri, müzenın müte- vazı ortamında sergilenmeye çalışılı- yor... Amenka'nın pazarlıkJar sırasında "Eserlerin yvzde 30'unu bize bırakın. sizemüzebinaayapatan" teklıfı acı bir gerçek olarak yüzümüze vuruyor... Adı Karun olsa da hazinelerin efsa- neu kralla ılgısi bulunmuyor... Eser- ler, Lıdya'mn prens, prenses, general gibi soylulannın mezarlanndan çık- mış... Ama bu, çoğu altın olan eserle- re "Kanın Hazinesi'' denmesıni en- gellemiyor... Çünkü sonuçla onlarKa- run'a da yakışacak güzellik ve gör- kemde... Denizatı şekhndekı alnn bronş, dünyada tek örnek.. Kulpu ınsan fı- güründen oluşan yonca ağızh gümüş sürahı hakeza... Isa'dan 6. yüzyıla dek inen altin bilezikler... Cam bilezikler... GerdanlıkJar... Takılar... Mühürlü yüzükler... Tütsükaplan... Gümüş kap- İar... Parfiimşişeleri... Her birparça ay- n bir şaheser... Üstelik kuyumcu ka- hplan da yanJannda... Bir örneği bir daha yapılmasm dıye kalıplar da me- zarlara gömülmüş... Özel bir mûze gerek Bir de dünyaca ünlü bu eserlerin görkemine yaİaşır birmüze olsa: Uşak Karun Hazinelen Müzesi... Hatta o müzede "Metropolitan Mü- zesi" bile sergilenır! Karun Hazineleri, Amerika'dan ge- tirılen 363 parçayla sınırlı değil... 1998'de kaçak kazılardan 10 eser da- ha yakalanmış... Müze müdürlüğünün kazılannda bulunan eser sayısı ise 2... Şimdilik hazinenin hepsi 375 parça... Ha bir de 2000'de Paris'te özel bir sanat galeri- sinde ortaya çıkan ve fakat nedense ge- ri alınması ıçın çaba harcanma>r an 8 par- ça altın takı var.. Karun, dünyanın en zenginiydi... Türkiye'nin kültüründen sorumlu olanlar ise, mutluluğun değerini sahip olduğumuz tarihi değerlerde bulama- yacak denh Karun'dan da zengin! GÖRÜŞ TANJU ERDEM Amimi( E) Türkiye Şamar Oğlanı ntıdır? Kuzey Irak'ta subay ve astsubay 11 seçkin mu- harip askerimizin bir ABD müfrezesince kafalanna çuval giydirilerek derdest edilmesi, bulunduklan ma- hailin aranıp taJan edilmesi Türk kamuoyunda yoğun bir tepkiye neden oldu. Dostluğa, diplomatik te- amüllere aykın bu davranışın nedenleri henüz somut kanıtlanyla bilinmiyor. Gerekçesi ne olursa oisun bu olay şu stratejik sonuçlan sağlamaya yönelmiştir. • Kendine büyük güven duyulan TSK ve Türk As- keri üderfiğıniiçerde vedışanda degrade etmeyegay- ret gösteren, süregelen psikolojik savaşa katkı sağ- lanması, • Irak ve Kuzey Irak benden sorulur. BuraJann ege- meni benim, bu egemenliği k/smen dahi olsa senin- le paylaşmam mesa/ının verilmesi (Kuzey Irak'tan da çekilin anlamına), • TBMM'ce tezkerenin reddiyle ortaya çıkan du- ruma ABD liderliğinin gösterdiği tepkinin somuta dönüştürülmesi, • Tezkere olayı sonrası sinmiş gözüken ve orta- daki gerçeklere karşın ABD dostluğu ve hâlâ stra- tejik ortaklığı arayan ve Dışişlen müsteşan aracılığıy- la bundan böyleABD'nin Irak'ın iman ve yönetim dü- zeni için (asker göndermek dahil) her türlü desteği vermeye hazınz diyen Türk yönetiminin tam tabi ha- le getirilerek bundan böyle isteklerinin sorgulanma- dan kabulünün sağlanması ve Kuzey Irak'taki TSK faalryetlerinin ABD gözetimi altına alınması. Bunu yapanlar ve yukandaki sonuçlan almayı dü- şünenler, Türk'ün milli karakterini, bağımsızlık ve haysiyet duygulannı hiç düşünmüyorfar. Doğaldır ki herülkede şu ya da bu nedenle ülkenin ulusal çıkar- lannı, onurunu bir tarafa bırakıp emperyal güçlerle iştMriiğiyapan, emperyal güç muhipleri, hayranlan var- dır. ABD yönetimleri nedense ülkelerinde etkili, ege- men, oligarşik bir azın/ığı rnuhatap kabul ederek uzun erimde bu ülkelerin halklannın dostluk duygu- (annın düşmanlıklara, nefrete dönüşmesine sebep olmuşlardır. Nitekim Türkiye son 57 yılda özellikle so- ğuk savaş döneminde büyük riskler alarak, ekono- mide kalkınmasını yavaşlatarak BATI'nın ve özellik- le ABD'nin (NATO'nun) Güneydoğu kanadında ileri karakol görevinı özveriyle yapmıştır. Buna karşın Kıbnsofayındasilahambargosunauğramış, 1991 Irak olayında bölgeye yönelik ekonomik çıkarlannı yitir- miş, Kuzey Irak'taABD'nin Güneydoğumuzdakiay- nlıkçı faaliyetlere destek verme anlamına gelen et- kinlikleriyle ihanete uğradığını bile bile ABD ile ge- nelde tek taraflı işleyen bir stratejik ortaklık kavramı peşine düşmüş, ABD ısteklerini kabule amade bir du- ruma getirilmiştir. Şimdi bu olay vahim brr olaydır. ABD buna taktik alanda (yereO gerekçeler bulacaktır. Bunlar hiç önem- li değildir. Olay stratejik boyutuyla büyüktür. Karşı- lıksız kalmaması gerekir. Türkiye tepki boyutunu akıl- cı bir tarzda göstermelidir. Bu tepkiler bugünkü im- kân ve kabiliyetlerin öngörüsünde şunlar olabilir. • Türkiye bu olay için ABD'den özür dilemesini is- temeli, NATO Konseyi'nde ABD'yi protesto etmeli- dir. • TSK, Kuzey Irak'ta variığını daha da etkin, güç- lü ve aktrf olarak sürdürmeye devam etmelidir. • ABD'nin yakıp yıktığı, binlerce insanı öldürdüğü Irak'ta yaşanan anarşiyi disipline etmek üzere gön- derilmesi vaat edildiğı (medyada) ifade edilen, Po- lanya komutası altına gireceği bildırilen bir tugaylık askeri güç kesinlikle gönderilmemelidir. (Irak'ı biz mi darmadağın ettik de düzeltme sorumluluğunu du- yalım, bırakın ABD kendi yarattığ enkazı kendi kal- dırsın.) • Dışişleri Bakanı ABD seyahatini ıptal etmelidir. • FırsatJar kollanıp uygun bir karşılık verilmelidir. Özür dilenmezse; (ki dilenmeyecegi anlaşılıyor.) • Insani yardım maksadıyla liman, hava üssü, hu- dut kapılanndan sağlanan kolaylıklarla ılgıli Bakan- lar Kurulu Karan iptal edilmelidir. • Incirlik üssünden Irak'a yönelik ABD faaliyetleri durduaılmalıdır. Bu asker esiralma olayı yaşadığımız tek düşmarv- ca hareket değildir. ABD Kongresi Ermeni soykınm yasa tasansını kabule haarlanryor. AB Türkiye'nin Ana- yasal Kuruluşlannın faaliyetlerine ilişkin taleplerde bu- lunuyor, BM Genel Sekreteri adı kullanılarak hazır- lanan ABD-AB Kıbrıs planı Kıbns Türkünü Türkiye garantisinden mahrum bir azınlık haline getiriyor. Kıbns'ın en verimli topraklan ve su kaynaklan KKTC elinden alınarak Rum parça devletine verildiği gibi, Kıbns Türk parça devleti içine %30 Rum nüfus so- karak otonom Türk Bölgesi bağımsız konumunu kaybediyor. Türkiye teslimiyetçi olursa orta erimde Kıbns'ta ENOSlS'i görebiliriz. Türkiye, Iran, Suriye gibi komşulanmızla iyi ilişkiler kurulmasını istiyor, ABD buna karşı çıkıyor, baskı uyguluyor ve bizi ha- reketsiz bırakıyor. AB'de Kemalizm haksızca eleşti- nye uğruyor. Laik Türkiye'de dinlere, inançlara öz- gürlük tanınmadığı ifade ediliyor. Görüyoruz kj ABD ve BATI olur olmaz Türkiye'nin çok işine burunlannı sokuyorlar. Aramızda medya- ya hâkim etkili bir azınlık da bu durumları kışkırtıyor. Onlardan yana tavır alıyorlar. Ama Türkiye bir ulusal kurtuluş savaşı sonrası kurulmuş bağımsız, özgür, ulusal demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye onurlu insanlann, yurtsever, ulusal duygula- n coşkun, eşitliğe meftun bir ulusun vatanıdır. Tür- kiye Batı Emperyalizminin şamar oğlanı değildir. Biz bu nitelikleri savaşarak, kanımızı akıtarak, d/ploma- si alanındaki Lozan abidesini inşa ederek kazanmı- şızdır. Bu itibarla gereken resmi tepki bu kez, hemen şimdi gösterilmeli ve ulusun çıkarlannı, haysiyetini ve güvenliğini savunan bağımsız politikalara, stra- tejilere dönüşüme hemen geçilmelidir. Bunlar yapılmazsa korkanm ki Türkiye üzerinde- ki oyunlar, baskılar, aşağılayıcı talepler giderek arta- cak sonuçta ABD ve AB'nin eşitliğe dayalı stratejik müttefiki değil, bağımsızlığını, haysiyetini yitirmiş ulusal varlığı ve bilinci esir alınmış bir uydusu duru- muna düşürüleceğiz. Türkiye gibi öncü bir ülke için acı bir süreç. Kendimize gelelim. İSTANBLT 1. ŞIILH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya \o. 2003 '230 Vası Tayını Hastalığı sebebıyle mahkememızden verilen 10.07 2003 tarih, 2003'230 esas. 2003,297 sayıh karan ıJe Istanbul ılı, Emınönu ılçesı. Kemalpaşa, CiJt No: 15. Hane No: 333 nüfusuna kayıtlı Hamıt ve Nazıre'den olma 1327 Rıze doğumlu Zehra Sıier vesayet altına ahnmış olup kendısıne EbuJula Cad. Maya Park To- wer 1. Akatlar Istanbul adresınde bulunan Mehmet Sehm Yenıgün vası tayın edılmıştır. Ilan olunur. 10 07.2003 Basm-35353
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle