29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA + CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ HABERLER Gürüz 7 milyar ödeyecek • tSTANBUL(ANKA)- Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'den 7 milyar lıra tazminat almaya hak kazandı. YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile Dicle Üniversitesi Rektörü Ca- noruç arasındaki dava Ca- noruç lehine sonuçlandı. Gürüz'ün "PKK yandaşı olduğu" yönünde basına yaptığı açıklama ile rek- törlükten alınma yönünde- ki girişimi üzerine Cano- ruç, avukatı Yahya Zabu- noğlu aracılığıyla Ankara 13. Asliye Hukuk Mahke- mesi'ne dava açmıştı. Osman Pepeye çevre sorusu • ANKARA (ANKA) - CHP Izmır Mıllervekilı Hakkı Olkü, Çevre ve Or- man Bakanı Osman Pe- pe'ye "Ülkemiz ne zaman sanayi ülkelerinin çöplüğü olmaktan kurtulacaktır" diye sordu. Ülkü, soru önergesinde 1 Temmuz 2003 tarihinde Ispanya'nın Vigo Lımanı'ndan aynlan asbest ve PCB'ler gibi teh- likeli atıklar içeren Novo- çerkask isimli 29 yaşında- ki hurda geminin Türki- ye'ye doğru yola çıktığına dikkat çekerek "Bakanlı- ğınız hangi tedbirleri almış bulunmaktadır" dedi. CHP'den af önerisi • ANKARA (ANKA)- CHP, 12Martve 12 Ey- lül'de terör suçlanndan ce- za alıp çekenlere her türlü memnu haklannı iade eden bir yasa önerisini TBMM Başkanhğı'na sundu. CHP Grup Başkan- vekilleri ve Konya Millet- vekili Atilla Kart ve Ada- na Milletvekili Ziya Yer- gök tarafindan hazırlanan yasa önerisi, terör suçla- nndan mahkûm olup ceza- lannı çekenlerin seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, siyasi partiye girme, kamu memuriyetle- rinde görev alma ve özel ilişkilerinde vasi olma haîdan üzerindeki yasak- lan kaldınyor. Erbakan'dan ilgmç benzetme • ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Partisinin 2. kuruluş yıldönümü nede- niyle düzenlenen törene katılan SP Genel Başkam Necmettin Erbakan, AKP'nin "dış mihraklann ürünü olduğunu" öne sür- dü. Türkiye'nin adım adım felakete sürükJendiğini söyleyen Erbakan. "Kıb- ns'ı Yunanistan'a vermek için çupınanlar, 'Biz Milli Görüş gömleğini çıkardık' diyorlar. Millı Görüş göm- leğini çıkaranların başlan- na Amerikan çuvalı geçti. Bir an önce yaptığınız yanlışlardan geri dönün, tövbe edin ve Milli Göriiş gömleğini giymek için çır- pının" diye konuştu. Dolmabahçe'de 8. Hlo eytemi • tstanbul Haber Servisi - Dolmabahçe'de bir grup, ABD donanmasına bağlı 6. Filo'ya ait gemilerin 1968 yılında protesto edıl- mesinin 35. yıldönümü dolayısıyla ABD'yi temsil eden bir kuklayı denize at- tı. Özgür Eğitim Platfor- mu, tşçi Gazetesi ve Kal- dıraç dergisi çalışanlann- dan oluşan topluluk adına yapılan açıklamada, "Hava ve deniz limanlan ile askeri üsleri ABD as- kerlerine açıldı. 1 Mart'ta reddedilen tezkere, bir ay önce bir Bakanlar Kurulu karan olup > r ürürlüğe gir- miştir" denıldi. Orman Yasası için referanduma gidilmesi durumunda yerel seçimin öne alınabileceği konuşuluyor 'Kasımda seçim' senaryosu• Erdoğan'ın, orman niteliğini yitirmiş alanlarla ilgili anayasa değişikliği için 'halkoyunu göze aldıklannı' söylemesi, yerel seçime dönük hesaplan etkiliyor. ANK\RA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Anayasa değişikliği ne- denıyle gündeme gelen "hal- koyu" tartışması, yerel seçim tarihinin erkene alınmasına dö- nük senaryolan beraberinde getiriyor. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'ın, 25 milyar dolarlık gelir hedeflediklen orman ni- teliğini yitirmiş alanlarla ilgi- li anayasa değişikliği için "hal- koyunu göze aldıklannı" söy- lemesi, yerel seçime dönük he- saplan da etkiliyor. Cumhurbaş- kanının yeniden görüşülmek üzere Meclis'e iade ettiği ana- yasa değişikliği yeniden genel kurul gündermne alındı. Ana- yasa değişikliği için TBMM Genel Kurulu'nda yann ilk tur oylamanın yapılması ve 25 Temmuz Cuma günü ikinci tur GALATASARAY ÜNÎVERStTESl REKTÖRÜ ERDOGAN TEZİÇ: 367oyçıkmazsa yasa düşer BAHAR TANRISEVER ANKARA - CHP lideri Deniz BaykaTın, ormanlann satışına ilişkin anayasa degişıkliğinin 367 oy ile kabul edümesinin zorunlu olduğunu söylemesiyle başlayan tartışma sürüyor. Galatasaray Üniversitesi Rektörü ve anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Meclis'e geri gönderdiği yasanuı anayasa gereği 2/3'ü (367) aşan çoğunlukla ve aynen kabul edilmezse düşmüş sayılacağını bildirdi. Teziç, Meclis'in 3/5 (330) çoğunlukla kabul ettiği bir anayasa değişikliği metnini, Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesi halinde metnin tekrar Cumhurbaşkanı'nın önüne gelebilmesi için anayasanın 175. maddesinin 3. fikrasında belirtildiği üzere "2/3'ü aşan çoğunlukla aynen kabulünön gerektiğhu" belirtti. Teziç, bu durumda kabul yeter sayısı açısından 3/5 çoğunluk kurahnın geçerli olmadığını söyledi. oylamanın gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Anayasa gereği, anayasa değişikliklerinin Mec- lis'te kabul edilebılmesi için en az 330 oy alması gerekiyor. Ancak 330 ila 367 arasında oy alan değişiklik, doğrudan hal- koyuna sunuluyor. 367'nin üze- rinde kabul oyu alan değişik- likleri halkoyuna sunmak ise Cumhurbaşkanı'nın takdirine bağlı bulunuyor. Tüm milletve- killerinin kabul oyunu alsa bi- le değişikliği halkoyuna sunma konusunda Cumhurbaşkanı'nın yetkisi bulunuyor. Seçilme yaşınm 25'e indi- rilmesi ve orman alanlarıyla ilgili 3 maddelik anayasa deği- şikliği, ilk görüşüldüğünde Meclis'te 366 kabul oyu almış ve halkoyu sınınnın 1 oy altın- da kalmıştı. Meclis'te 364 oyu bulunan AKP, bir yandan grupta fire vermemeye çahşırken, diğer yandan Çevre ve Orman Baka- nı 'nın girişimiyle bağımsızlar, ANAP ve DYP'lilerden en az 3 millervekilini ikna etmeye çalışıyor. Anayasa değişikliğinin "hal- koyuna" sunulma olasılığına dayalı olarak kuliste "yerel se- çfanin öne ahnmasT konuşu- luyor. Henüz parti kurmaylann- ca değerlendirilen bu senaryo- ya göre ay sonunda Çankaya Köşkü'ne sunulacak olan ana- yasa değişikliği agustos ayınm ilk haftasında onaylanacak ve 90 günlük halkoyu süreci baş- layacak. Bu durumda 90 gün- lük sınır, kasım ayının ilk haf- tasma uzanıyor. Yerel seçimin Nisan 2004'te yapılacak olma- sı nedeniyle ülkenin 6 ay sürey- le iki ayn seçim sürecine gir- mesine ve her seçimde 50 tril- yon lira dolayında masraf ya- pılacak olmasına hükümetin sıcak bakmayacağı belirtiliyor. İki oylama birden Halkoyu sürecine girdikten sonra hükümetin, yerel seçımi de kasım ayınm ilk haftasına alıp, bir sandığa iki zarf ahlma- sı yoluyla iki oylamayı gerçek- leştirme yolunu yeğleyebilece- ği belirtiliyor. Ancak yerel se- çimin erkene alınması için de anayasa değişikliği gerekiyor. Bunun için AKP yönetiminüı öncelikle CHP ile uzlaşma ara- yacağı kuliste dile getiriliyor. AKP yönetimi, CHP'ye karşın diğer milletvekillerinin desteğiy- le "baskın seçim" yapılmasına sıcak bakmıyor. Bu seçenegin ancak CHP ile uzlaşma sağlan- ması durumunda gündeme ge- lebileceği belirtiliyor. Başbakan adeta seçim dönemindeymiş gibi yoğun şehir dışı programlan yapıyor Erdoğan Ankara'da dıırmuyor • Erdoğan, önceki cuma gününü Bingöl, hafta sonunu da Diyarbakır, Batman, Siirt, tzmir ve Manisa claki çeşitli açılış törenleriyle geçirdi. ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Misak-ı Milli esaslannın atıldığı Erzurum Kongresi'nin 84. yıldönümü nedeniyle Bakanlar Kurulu toplantısını, çarşamba günü Erzurum'da gerçekleştiriyor. Toplantıda, Genelkurmay Başkanlığı'nın çekinceleri çerçevesinde bazı düzenlemeler yapılan AB'ye 7. uyum paketine son şeklinin yerilerek ımzaya açılması da bekleniyor. Önemli dış gelişmelerin yaşandığı bir dönemde adeta seçim dönemi gibi yoğun şehir dışı programlan yapan Erdoğan, hafta sonunun ardından hafta içi programlannı da başkent dışına kaydırmaya başladı.Erdoğan, önceki cuma gününü Bingöl, hafta sonunu da Diyarbakır, Batman, Sıirt, tzmir ve Manisa'daki çeşitli açılış törenlenyle geçırdı. Bugün de Istanbul'da bulunacak Erdoğan, IMKB ile Milli Egıtim Bakanlığı arasındaki anlaşma töreninin ardından Düzce Organize Sanayi Bölgesi'nin açılış törenine katılacak. Burada bazı ilköğretim okullannın açılışını yapacak olan Erdoğan, daha sonra Akçakoca'ya geçecek. Erdoğan'ın bu programı nedeniyle bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısı da gerçekleşmeyecek. Bu haftaki Bakanlar Kurulu, hem Erzurum Kongresi'nin 84. yıldönümü hem de TOBB bölgesel ekonomi zirvesi nedeniyle çarşamba günü Erzurum'da toplanacak. AB'ye uyum paketi Erdoğan, Amasya Genelgesi'nin ardından ulusal kurtuluş savaşının mıhenk taşlanndan biri olan Erzurum Kongresi'nin 84. yıldönümü nedeniyle Bakanlar Kurulu toplantısının Erzurum'da gerçekleştınlmesıni ıstedi. Bu çerçevede, toplantının çarşamba günü yapılması kararlaşnnldı. Toplantıda, son düzenlemelerin ardından AB'ye 7. uyum paketinin imzaya açılması da bekleniyor Pakette. Genelkurmay Başkanlığı'nın bazı çekinceleri çerçevesinde düzenlemeler yapıldığı ögrenildi. Sört'te baa AKP'Kler parti flamalan üzerinde namaz kıku. (AA) AKP LİDERİ SUÇLADI Sendikalar hedefte ARİF ASLAN / ALİ BİLGtLİ BATMAN / SÜRT - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, işçı ve memura sabır önererek sendıkalan hedef aldı. Sendikalann "Yapdan arüşa karşıhk demokratik haklanmızı kullanacagız' 1 açıklamalannı anımsatan Erdoğan, -Demokratik haklannı kullanırlar. Bu hakkı kullanırken ideolojik gömleği grverek bunu yapmak. onlara bir şey katmaz. Bu sadece memur kardeşlerimizin sıründan siyaset yapmakbr" diye konuştu. Erdoğan, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen Batman II Olağan Kongresi'nde partililere seslendi. Salondakilere kırmızı karanfil dağıtan Erdoğan, Ilısu Barajı suyunun altında kalacak olan Hasankeyf'in kurtanlacağını ve bölgeyi turizme açacaklannı söyledi. Habur Sınır Kapısı'ndan günde 3 bin araç geçtiğini, artîk Irak'ta Türkiye'den giden gıda maddelerinin, üaçlann kullamldığını anlatan Erdoğan daha sonra milletvekili seçildiği Siüt'e giderek partisinin il kongresine karıldı. Spor Salonu'ndaki kongrede yaptığı konuşmada, 23 Ağustos'ta gerçekleştirilecek sınavda ilk 10 bine giren dar gelirli öğrencilerin özel okullarda okumasını sağlamaya çahştıklannı anlatan Erdoğan ise daha sonra Ticaret ve Sanayi Odası'nın 8 katlı binasının açılış törenine katıldı.Başbakan, daha sonra Diyarbakır'a geçti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] FerhatTunç'latelefonda ko- nuşuyonjz. Başından geçenle- ri anlatıyor. Bu arada ben ona "Ferhat haydigözün aydın, se- nin dava düştü. Çünkü Terörle Mücadele Yasası'nın 8. madde- si kalktı" diyorum. Ferhat ise hiç ohavalarda değil. "Ağabey, onlar8. maddenin kalkacağını bildikleri için tedbiıierini almış- lar. Terörörgütüneyardım veya- taklık ettiğimizi iddia ederek Türk Ceza Kanunu'nun 169. maddesini ihlalden soruştur- ma açmışlar." Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin kalkacağını du- yan cümle statükocularyas ıçin- deydiler. Bu madde kalkınca "Türkiye'nin birliğinin tehdital- tına gireceğini, bölücü örgüt- lerisavunmanın meşru hale ge- leceğini" söytemişlerdi. Bu ne- denle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yasanın kal- dınlmasını veto etmesini destek- lemişlerdi. Terörle Mücadele Ya- sası'nın 8. maddesi. TBMM'de yeniden oylanarak kaldınldı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de karan onayladı. Artık TMY'nin 8. maddesi yok. '8. Madde Kalktı 169 Verelim' 8. madde yok ama polis, yar- gı süreci işliyor. ömeğin bir kon- serde iki cümle söz mü söyle- diniz, anında uysa uymasa da "Terör örgütüne yardım ve ya- taklık etmek" gibi daha ağır bir suçlama ile yüz yüze gelebilir- siniz. ömeğin seslendırdiğiniz birtürkü bile "yardım veyatak- lık suçu" içinde kabul edilebi- lir. Sanıyorum bundan sonra bu madde işletilecek. Eskiden "pro- paganda suçu "gibi masum bir suç işlerken terfi edip "örgüte yardım ve yatakiık suçu" işle- meye başiamış olacaksınız. • • • Türkiye'nin ciddi bir şekilde değişmesi gerektıği artık kaçı- nılmaz halegeldı. Bu değişime çağdaşlığı savunanların önayak olmaları gerekiyor. Eğer onlar önayak olursa, çağdaş dünya- ya daha açık bir yeni sistemin yaratılması da mümkün hale gelir. Ancak, çağdaşlıktan yana olduğunu söyleyenîer korkula- rı yenemezlerse, bu değişim çok sancılı ve karmaşık bir hal aiacak. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesini savunarak çağ- daşlığı ve değişimi yakalamak mümkün değildir. Çünkü, dün- ya bikji ve iletişim çağını yaşı- yor. Düşünceye yasak koyma- ya kalkarsanız, hayata diren- miş olursunuz, gerçeğe diren- miş olursunuz. YOK, RTÜK, MGK gibi 12 Eytül anlayişınm mi- rası olan bütün kurum ve sorun- lar da uygar ve demokratik bir Türkiye yaratmak için değiştiril- meli, çağa uygun hale getirilme- li, çağdaş bir yapıya kavuşturul- malı. Bu değişim zorunlu ve kaçı- nılmaz. Sorun, bu değişime ki- min damgasını vuracağıdır. AKP hükümeti, AB'ye verilen sözle- rin, ulusal programın gereği ola- rak, kendi kavrayışı ve anlayışı doğrultusunda bir yapılanma ıçine girdi. TBMM'nin önüne hergün bir yasa tasansı geliyor. Bu yasalann birçoğunun eksik, aksak ve yanlışlarla dolu oldu- ğunu görüyoruz. O zaman yapılması gereken nedir? Bu yasa değişikliklerine demokratik, uygar ve çağdaş bir derinlik kazandırmaktır. Türki- ye'nin devrimcilerinin, solcula- nnın, çağdaş insanlannın yap- ması gereken statükoyu savu- nup değişime karşı çıkmak de- ğil, bu değişim sürecinin ön- cülüğünü yapmaktır. YÖK de- ğişmelidir. Üniversiteler, öğre- tim üyelerinin, öğrencilerin ka- tılımına açık, bilimsel özerkliği esas alan bir yapıya kavuştu- rulmalıdır. Türkiye'nin buna ih- tiyacı var. Aynı şey RTÜK için, MGK için de geçerli. Türk Ceza Yasa- sı'nda AKP iktidannın yapma- yı düşündüğü değişiklikler hâ- lâ düşünceyi hedef alan hü- kümlerle dolu. Bu tür tasanla- ra bir eleştiri yapılacaksa, öz- güriükleri engellediği, halkın ve emekçilerin örgütlenme hakla- nnı gasp ettiği noktalarda ya- pılmalıdır. • • • Türk Ceza Yasası'nın 169. maddesinin nasıl işlediğini iyi biliyorum. Manisalı çocuklar, birçok üniversiteli ve liseli genç bu maddeden yargılanıp hü- küm giydi. Şimdi anlaşılıyor ki, bundan böyle düşün insanla- nmızın, sanatçılanmızın karşı- sına TMY 8. madde yerine de bu madde çıkacak. Yargı insanlanmıza çağnda bulunuyorum. Bu ülkenin de- mokratikleşmesinin en önem- li ayaklanndan biri de sizlersi- niz. Türkiye'de yargı bağım- sızlığı olmadığını sizler dile ge- tiriyorsunuz. Bu doğru. Ancak bir gerçek daha var. Yürüriük- teki yasalan da demokratik ve insan haklanna dayalı bir sis- temi hedef alarak yorumlamak sizin elinizde. Kanunlar soyut maddeler- dir, sizlerin ellerindeyaşam ka- zanıyoriar. O zaman yasalan, devleti daha otoriter bir siste- me yönettmek için değil de- mokratikleştirmek amacıyla yorumlayın. "TMY'nin 8. maddesi gitti, alın size TCK169" diyen bir an- layışı birgün aşacağımızı umu- yorum. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK • •Şimdi Ne Yapıyorlar? Her yıl ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı) birincisi, ikincisi ve derece alanlan gazete, TV ve radyolar- da açıklanır. Kendileriyle röportajlar yapılır, başa- nlannın sırlan öğrenilmeye çalışılır. Sonraki günler- de başka olaylar ilk sayfalara taşınır, yaşamın hız- lı akışı sürüp gider. ToplumsaJ kültürümüz 'sûreçleri izlemeyi' pek sev- mez. Biz, 'olaylara bakar, sonuçlan görûrüz' ve on- larla yetiniriz. Onun için de olaylan doğuran neden- leri hem bilemeyiz hem anlayamayız. Oysa, neden- ler, bu nedenleri doğuran koşullar, bu koşullann na- sıl oluştuğu, kişilerin bu oluşumdaki sorumluluk- lan ya da sorumsuzluklan bu olaylan anlamak için gereklidir. Süreç çözümlemesi'nin (proçes analizi) bilinen sorulanndan birisi şudur: 'Şimdi ne yapıyorlar?'. Bir eğitim sisteminin başansı ya da başarısızlığı bir kesitte yaşanan olaylarla anlaşılamaz. 2003 yı- lının ÖSS sonuçlan bir kesittir. Şimdi buna baka- rak birfıkiredinebiliriz ama konuyu ölçemeyız. Du- rumu anlayabilmekiçin, 'süreççözûmlemesine'ge- rek vardır. 1982 yılından başlayalım. Bundan 20 yıl önce, bu sınavı üst derecelerde bitiren -birinciden beşin- ciye kadar dereceye giren- beş öğrenciyi alalım. 2002 yılını da içeren bir zaman dilimıni ınceleye- lim: • Bu yüz öğrenci, şimdi ne yapıyor? • Bu yüz öğrencinin hepsi de üniversiteye girdi ve bitirdi mi? • Hangi mesleklen kazandılar? • Çalışanlar şimdi nerede, hangi pozisyonda ça- lışıyorlar? • Aldıklan ücret, yaşam biçimleri, sosyal durum- lan nedir? • Geriye baktıklan zaman ne düşünüyorlar? • Eğer lise birinci snıfta olsalardı gene aynı bi- çimde mi davranırlardı? • Çocuklanna da kendi yaptıklarını önerirler mi? • Şimdi içlerindeki duygulan nasıl açıklayabilir- ler? Bu şema istendiği kadar genişletilebilir ve çok ilginç sonuçlar verebilir. 'Süreç çözümlemesi' (proçes analizi) budur ve mutlaka her olayda yapılmalıdır. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, ekonomik sistem, trafık, kentleşme vb. her konu mutlaka 'süreç çözümlemesi' yön- temiyie incelenmelidır. 'Geriye dönük' -retrograt- araştırmalar çok önemli bulgularsağlar, eğer doğ- ru verilerte gelecege uzanılabilinirse -projektion- son- ranın yol hantası da ortaya konabilir. 2003 ÖSS sonuçlan ortada Emre Kacar, Kon- ya Meram Fen Lisesi öğrencisi, 300 sorunun ta- mamını doğru yanıtlayarak rekor kırdı. Ondan son- ra gelen başanlı öğrenciler de dereceleri paylaştı- lar. Emre Kacar'ın, babası Konya'da bir meslek li- sesinde Öğretmen, annesi emekli banka memuru. Emre, kitap okuyan bir genç, sınava hazırlanma- nın okumasını aksatmasından yakınıyor. Dokuz arkadaşıyla birtikte hazırlanmış. Okuluna, öğretmen- lerine, dersanesine, arkadaşlanna teşekkür edi- yor (elbette ailesine de). Genel olarak, en başanlı okullar, 'devletin fen li- seleri'. En başanlı il Antalya. Sonrası ne olacak? Başanlı öğrenciler iyi üniver- sitelere gitmek isteyecek. İyi bir meslek. İyi bir ge- lir ve sosyal refahtan iyi pay almak isteyecek. El- bette haklarıdır. Bu başarıya nasıl ulaştıkları da nesnel olarak incelenmeli, bundan yararlı sonuç- lar çıkanlmalıdır. 2003 ÖSS sonuçlannın birde 'başarısızlarliste- si' var: 26.448 aday, boş kâğıt vererek sıfır aldı. Bu durum eğitim sistemi için çok ciddi bir 'kırmızı alarm' değil mi? Sınavda sorulan 180 sorunun bi- rini bile yapamadan liseyi bitirmiş olmak ne demek? Bu öğrenciler, sınav sabahına kadar liseyi bitirmiş ÖSSadaylan idi. Kendilerinden başarı bekleyerek sınava girdiler ise, kendi durumlannı hiç ölçeme- mişler demektir. Başansız olacaklannı bile bile gir- diler ise kendilerini aldatıyorlar demektir. Buna ne demek gerekiyor? Bunu nasıl açıklamak gerekiyor. Geçen yıllarda 'sıfır çekenler' 9 binler dolayın- da idi. Bu konuda biryazı yazmıştım. Dönemin sa- yın Milli Eğitim Bakanı da beni arayıp konuyu in- celeme emri verdiğini söylemişti. Bu sonucu ne ya- pacağız? Geçmişi bilmek, bugünü anlamak, yannı belir- leyebilmek. Bunu yapamazsak anlık sevinir. günlük üzülürüz. Bir şey de değişmez. Özellestirme uygulamaları Ueskibakamı soruşturma istemi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu, dünkü de- ğerlendirme toplantısın- da, özelleştirme uygu- lamalannda devletin za- rara uğratıldığı gerek- çesiyle 14 eski bakamn hedef alındığı bir soruş- turma komisyonu kurul- masının istenmesini ka- rarlaştırdı. Alt komisyon raporla- nnı tek tek görüşen ko- misyon, soruşturma is- temlerini netleştirmeye başladı. Soruşturma ko- misyonu kurulması is- temleri konusunda ka- rarlar oybirliği ile alrnır- ken CHP'lilerin başta Istanbul, Ankara ve Adana olmak üzere ba- zı belediyelerdeki yol- suzluk ve usulsüzlük savlannın üzerine gidil- memesi nedeniyle rapo- ra muhalefet şerhi koy- ması bekleniyor. Rapo- run açıklanmasının haf- ta ortasını bulabileceği \iirgulandi. Komisyonun dünkü toplanhsuıda, özelleştir- me uygulamalan ile il- gili olarak bir soruştur- ma komisyonu kurul- masının istenmesi be- nimsendi. Bu komisyo- nun, özelleştirme uygu- lamalanndaki sorumlu- luklan nedeniyle 14 es- ki bakamn uygulamala- rmı inceleyeceğıne dik- kat çekildi. Eski başbakan ve ba- kanlar Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Hüsa- mettin Ozkan. Ahmet Kenan Tannkulu. Rüş- tü Kazım \ ücelen, Şük- rii Sina Gürel, Yüksel Yalova, Nami Çağan.Re- cep ÖnaL, Yümaz Kara- koyunlu, Merin Şahin. Kemal Derviş, Sümer Oral ve Hifcmet Uhığ- bay' m uygulamalan in- celenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle