29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2003 PAZARTESİ -f CUMHURİYET SAYFA JV U l-i J. U M\ kultur(gcumhuriyet.com.tr 15 Meg Ryan'dan yeni bir komed • Kültür Servisi - Sevimli ve güzel oyuncu Meg Ryan, 'Wedlock' adlı romantik komedide oynayacak. Ingiliz tiyatro yönetmeni Adrian Noble, bu çahşmayla ilk kez bir sinema filminde yönetmenJik yapacak. Film, uzun süredir evli olan boşanma avukatı bir çiftin, bozulan evliliklerini kurtarmak için son çare olarak ilginç teknikler kullanan birevlilik danışmanma başvurmalannı konu ahyor. Ryan'ın bir sonraki projesiyse Paramount Pictures'ın yapımını üstleneceği 'Against the Ropes' adlı film olacak. Debussy'nin bilinmeyen bestesi • STOCKHOLM (AP) - Fransız besteci Claude Debussy'nin iki yıl önce bulunan bir piyano bestesi geçen günlerde Isveç'in merkezindeki küçük bir kilisede ilk kez çalındı. Müzikteki empresyonist akımın kurucusu Debussy, bu parçayı I. Dünya Savaşı sırasmda 1917'de yazmıştı. 1918 yılında ölen sanatçının 'The Evening That Was Lit Up by the Embers' adlı bu yapıtı, Paris'te bir sandıkta bulunmuştu. Fransız piyanist Jean-Pierre Armengaud tarafından yorumlanan yapıtın, sanatçının son piyano parçası olduğu tahmin ediliyor. Rock'n Dark konserteri başbyor • Kültür Servisi - Üç yıldır rock müzigi tutkunlanna, amatör gruplardan ünlü rock sanatçılanna kadar uzanan bir dizi konserle ulaşan Efes Dark, yaz boyunca fstanbul Hayal Kahvesi 'nde her cuma bir konser düzenleyecek. 'Rock'n Dark' konserleri baslığı altında düzenlenecek etkinlik 25 Temmuz - 12 Eylül tarihleri arasında rockseverleri bir araya getirecek. 25 Temmuz'da Duman'la baslayacak olan konser dizisi kapsamında 1 Ağustos'ta Mavi Sakal, 8 Ağustos'ta Özlem Tekin, 15 Ağustos'ta Mor ve Ötesi, 22 Ağustos'ta Şebnem Ferah, 29 Ağustos'ta Demir Demirkan, 5 Eylül'de Nev ve 12 Eylül'de Soul StufTizlenebilecek. 'üç' yeniden yayın dünyasında • Kültür Servisi - Uzun süredir yaşanan ekonomik kriz, artan baskı ve kâğıt fiyatlan özellikle kişisel çabalarla çıkan yayın organlannı etkiledi. Bu etkilenmeden payını alan 'Uç' dergisi de uzun bir aradan sonra yeniden okurlanyla buluştu. Yayın yönetmenliğini Mesut Kara'nın üstlendiği derginin bu sayısına yazanlar arasında Sezai Sanoğlu, Orhan Alkaya, küçük Iskender, Umay Umay, Murat Batmankaya, Yelda Karataş, Banu Bozdemir, Gün Zileli, Halil Barutcu da yazılan yer ahyor. Uç, sadece kitapçılardan edinilebilecek. 'Evter Mustafa KemaH Antaüyop' B Kültür Servisi - Sanat tarihçisi ressam Işık Okşan'ın, nisan ayında Türkiye Büyük Mület Meclisi'nin açıhşının 83. yıldönümü ve Milli Egemenlik etkinlikleri kapsamında TBMM Şeref Holü'nde açtığı 'Evler Gazi Mustafa Kemal'i Anlatıyor' sergisi Türkiye'nin farklı kentlerinde sergilenmeye devam ediyor. Sergi 23 Temmuz'dan itibaren Erzurum Atatürk Evi'nde görülebilir. Tablolannı, Cumhuriyet'in 80. yıh onuruna TBMM'nin sürekli kullanımı için bağışlayan Okşan, bu yapıtlannı eylül ayında Sıvas, Izmir, Istanbul ve Ankara'da da sergileyecek. Ufcıstaparası Fotoğpaf Yanşması • Kültür Servisi - Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasanm Fakültesi Fotoğraf ve Video Programı tarafından düzenlenen '2. Uluslararası Fotoğraf Yanşması 'nın son başvuru tarihi 24 Ekim olarak belirlendi. FIAP (Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu) kurallannın geçeTİi olduğu yanşmada konu kısıtlaması bulunmuyor. Yanşma 'sayısaF ve 'elle başkalaştınlmış' fotoğraflar olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Seçici kurulunda Doç. Dr. Adnan Ataç, Prof. Mehmet Bayhan (EFIAP, HonEFIAP), Öğr. Gör. Muammer Bozkurt, Öğr. Gör. Ufuk Duygun ve Doç. Nilgün Sim Süldür'ün yer aldığı yanşmanın sonuçlan 7 Kasım'da açıklanacak. (Ayrıntıh bilgi için: http://www.sts.yildiz.edu. tr / Adres: Uluslararası Yanşma Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasanm Fakültesi 34349 - Besiktaş) HAYATIN ÖTE YAKASI FERtDUN AJVDAÇ Anımsamanınbilinci...Dostum Yorgo ile Atina'dan Sela- nik'e yönümüzü döndüğümüzde, u- cu Kavala'ya varacak yolculuğumu- zun bende bir başka yolculuğu da depreştirdiğini söylemeliyim. Her adımda gördüklerim, her bir sözde yüzleştiklerim bilincimde ye- ni kapılar aralarken unutuşun ve bel- leğin, anımsamanın ve yaşamamn labirentlerinde gezinmenin ne anla- ma gelebıleceğıni de anlatıyordu. Bize kapılannı açan Manastır'da soluk almış, sonra uhrevi görünüm- lü mekânda yemek yemiştik. Manastır'ın ovayı seyre alan ye- rinde oturup söyleştiğimiz papaz efendinin sorulan, yanıbaşındaki kesişlerin meraklı bakışlan hiç de yabansı gelmemişti bana! Buraya daha önceleri gelmiş, on- larla defalarca konuşmuş. getirip soframıza koyduklan şarabın öykü- sünü kezlerce dınlemiş gıbıydim! Aristo Meydanı'nda buluştuğu- muz Anesti ile günü geceye erdirir- ken, anlattığı öykünün de hiç yaban- cısı değildim. 0nun 1917'de Sam- sun'da başlayan göç/sürgünlük öy- küsü biraz da ülkemin tarihıyle yüz- leştırecekti beni... "Evimiz, Sarı Paşa'nın evinin arka sokağında, havdi bakalım se- ni orada konuk edeceğim," diye- rek, alıp beni götürdüğü evinde ud çalarak Istanbul türkülerini birlikte söylemeye başladığımız akşam unu- tulur gibı değildı Bln atlı hüzün glbl... Argıro'nun imgesinin peşine düş- tüğüm Selanik sokaklan dıllenmiş- ti sonraki günlerde... Biz, aşkın bendinden geçip; Pla- ka'da, Monoli'nin Kahvesi'nde bir kentin kalbine doğru yürümenin an- lamını konuşhığumuz akşam, ayn- lık bin atlı hüzün gibi gehp bizi ku- şatmıştı. Yorgo, yerin anlamını. tarihle ba- nşmamızın neden gerekli olduğunu anlatmıştı uzun uzun. Kalamaria'yı adım adım gezmiş, iki ulus arasın- da kurulacak dostluk köprüsünün neden vazgeçilmezliğini söze dök- müştük. Anesti, ait olduğu coğrafyanın di- liyle konuşarak, beni anımsamanın bilıncine döndürüp, asıl yüzleşme- BELLEK KUTUSU "Yaratıa, sert, görünmez, kendinden üstün bir ha-Ja güreşir ve galip olanyenik düşer. Çünkii bizim, en derin, söylenmeye değer biricîk sırrımız her zaman, söylenmemiş olarak kalır. O, asla, sanatın maddiprogramma bağlı kalmaz. Bizse her kelimede soğuluruz. Çiçek açtnış bir ağacı, bir kahramam, bir kadırtı, Sabah Yıldızı'nıgörür, bağtnnz: 'Ah!' Ve başka hiçbir şey sevincimizi kapsayamaz." Nikos Kazancakıs OKUMA ÖNERİLERI 1) Nikos Kazancakıs: El Greco 'ya Mektuplar, Çev: Ahmet Angtn, 2003, Can Yay., 539 s.; Zorba, Çev.: Ahmet Angın, 2000, Can Yay, 295 s,; Kardeş Kavgası, Çev.: Aydın Emeç, 2000, Can Yay., 254 s. 2) Kosta Taxtsh: ÜçüncüDüğün Çelengi, Çev.: Ahmet Yorulmaz, 1988, Boyut Yay., 237s. 3) Rea Galanaki Ismail Ferik Paşa 'nın Havatı, Çev.: Herkül Millas, 1999, tletişim Yay, 174 s. 4) Dido Sotiriyu: Benden Selam SÖvle Anadolu 'ya, Çev.: Atilla Tokatlı, 2001, Can Yay, 262 s. 5) Vassilis Vassilikos: Giindüz Düşleri, Çev.: Nazım Aslan, 1991, Can Yay., 219 s. miz gerekenlerin ne olduğunu dile getirmişti biraz da. Argiro, sevincim benim. "Yürek Selanik"in ne anlama geldiğini, di- lin ve dilsizliğin, çözülmenin ve yi- tişin, 'ben' ve 'öteki'nin, sevincin ve kederin alfabesini öğretmişh" ba- na. Selanik biraz oydu, biraz Musta- fa Kemal. biraz da Izmir... Hani şu ulu ozanın deyilediği; "Izmir'in denizi kız, kızı deniz kokar" ben- zetmesi vardı ya, ışte öyle... Argiro biraz Selanik, Selanik biraz Argi- ro'ydu... Araavut kaldınmlı sokaktan ge- çerek gelip önünde durduğum kitap- çının vitrinindeki suret çekeliyor be- ni içeriye... Argiro bana bakıyor. ben Argi- ro'ya. Gözlenmle dokunuyorum ona. Tünel'deki Madam Elenı'nın kızkardeşi sanılacak bir bayan... Göz göze gelince Türkçe konuşma- ya başlıyoruz! Tek bir söz çıkmamıştı ağzımdan. inanın; Nikos Kazancakis'ten baş- ka... Sonra, ona dair bir ldtap sor- dum... "Oturun şöyle bir, soluk alın.." Sonra bir kahve.. Dizi dizi kitap- lar... Şu yanda gördüğünüz Kazan- cakis fotoğrafi adını saklımda tuttu- ğum Sofiya'nın andacı... Selanik'te, gidip bir kahvede so- luk aldığım o günün öğlen sonrasın- da, Nikos Kazancakıs 'in Aleksi Zorba'sını okuduğum, filmini izle- diğim güne döndüm. Çocukluk kentimin bir kahvesin- de, Doğu Süıeması'ndan çıkmış, ro- manı yutarcasına okumaya başla- mıştım... Sonrasında Kardeş Kav- gası, Ya Hürriyet Ya Ölüm gelmiş- ti... fğdebeli Hoca, El Greco nun re- simlerini anlattığında, en çok, on- daki renklerin dili, ışığın ve hüznün kaynağı üzerinde durmuştu. Toledo. vazgeçilmez bir kent imgesiydj biz- de... Nice sonra, gelip yurt edindiğim bu kentte, Istanbul'da, Pavese'nin günlüğüyle art zamanda okuduğum El Greco'ya Mektuplar bana bel- lek yolculuğunun ne anlama geldi- ğini. anımsamanın bilinciyle nere- lere varabileceğimizi de anlatmıştı biraz. Hüznü sevlnce dönüytürmek Şimdi, yüzümü yeniden o beyaz kente, Selanik'e dönerken Kazan- cakıs'i yeniden okumak için Bozca- ada'ya gidiyorum... Evet, evet; bir yazan okumak bir adaya yolculuk demektir biraz da... Onun Girit'inin renklerini taşıyan Bozcaada (Tenedos) bir okuma yaz- ma yurdu bana. Yeni yolculuklann bannağı... Bin atlı hüznü, bin atlı sevince dö- nüştürebilmek için buna kendi iç yolculuğumuzu da katmanız gere- kir, sevgili okurum... Universal Music TUrkfye'nin yeni genel müdürü H. Fertt Ciresunlu: Özveri ve risk paylaşılmalı GAMZE AKDEMİR Goran Bregoviç hayranlan 10 Ağustos'ta sıcak Balkan ezgilerini dinleyecekler. Muzığın guçlu sesleri Bodrum'daKültür Servisi - Besiktaş Kül- tür Merkezi' nin, geçen günlerde kültür sanat dünyasına yeniden kazandırılan Bodrum Antik Ti- yatro'da düzenlediği yaz kon- serleri sürüyor. Antik Tiyatro, 26 Temmuz günü, bu yıl 48. Eurovision Şarkı Yanş- ması'nda aldığı birinci- likle tüm dünyanın il- gisini çeken Ser- tab Erener'in vereceği kon- serle renklene- cek. Türkpopmüzi- ğinin en uzun so- luklu topluluklann- dan Mazhar - Fuat - Özkan, 27 Temmuz günü saat 21.15 'te müzikseverlerin kar- şısında olacak. Top- luluk, yeni albümleri 'Collection'da yer alan klasikleşmiş parçalannın yeni düzenleme ve yo- rumlanyla izleyenJere geçmişten geleceğe uzanan bir seçki sunma- ya hazırlanıyor. Nilüfer, 2 Ağustos günü saat 21 OO'de 'Olur mu Olur mu - Gö- zünaydın' adlı yeni albümünün parçalannı ilk kez seslendirecek. 'Sevdiğim Şarkılar' adlı albü- müyle beğeni kazanan Yaşar 3 Ağustos günü saat 21.15'te, başa- nlı besteleri ve kendine has güçlü yorumuyla Türk rock müziğınin öne çıkan isımlerinden Kıraç ise 9 Ağustos'da yıne aynı saatte seven- leriyle buluşacak. Sezen Aksu ile yaptığı ortak ça- hşmalarla tanıdığımız ve ülkemiz- de sık sık konser veren Goran Bre- goviç, Istanbulciaki konserinın ar- dından 10 Ağustos günü saat 2 ]. 15 'te Bodrum 'da bir konser v e- recek. Bregoviç, seslendireceğı Balkan ezgileriyle, dinJeyenleri o sıcacık coğrafyalarda gezintiye çı- karacak. Universal Music Türkiye yoluna yeni bir genel müdürle devam ediyor. Geçen günlerde yeni görevine başlayan Hasan Ferit Giresun- lu, 1999'da katıldığı Universal Music Türki- ye'nin Yabancı Müzik ve Stratejik Pazarlama Birimlerinde Pazarlama Müdürlüğü görevini yürüttü. Giresunlu, Ocak 2002 'de de Univer- sal Müzik Türkiye'nin Satış ve Pazarlama Mü- dürlüğü'ne atanmıştı. - Universal Music Türkiye'nin yeni he- defleri, uygulamayı dü- şündüğünüz yönetim an- lav ışı \e program hakkın- da bilgi verir misiniz? HASAN FERİT GİRE- SUNXU - Universal Mü- zik'in tüm ülkelerde üstlen- diği misyon; yeni yıldızlar yaratmak \e pazar şartlan- na uygun en kaliteli müziği dinleyicilere sunmakhr. Ya- bancı kaynaklı müzikteki liderlığimizı ve pazar payı- mızı, Türkçe müzikte de yaratmayı hedefliyoruz. Korsan yayuılann ve eko- nomik dengelerin son dere- ce etkili ve zararlı olduğu bu pazarda gücümüzü art- tırmak için yeni pazarlama ve satış kaynaklan yarat- mak durumundayız. En te- mel amacımız. Universal Müzik misyonu ve büvüklüğüne yaraşır bir sistem yaratmak ve sürdürmek. - Ülkedeki müzik endüstrisinin eksiklik- lerini nasıl yorumluyorsunuz ve bu eksiklik- lere çözüm önerilerini/ ne olacak? Ülkede- ki müzik sanayiinin gelişnıesine nasıl katkı- larda bulunmayı amaçlıyorsunuz? GtRESUNLU - Korsan satışların sektörün varhğını ve yaşamasını derinden tehdit ettiği bu ortamda sanatçıdan söz-beste yazarına, prodüktöründen tonmaysterine ve matbaastn- dan satış- pazarlamasına kadar her birimin. sistemi daha özverili ve risk paylaşan bir fe'- Giresunlu, "Yabancı müzikteki liderliğimizi. Türkçe müzikte de yaratmayı hedefliyoruz" diyor. sefe üzerine kurması ilk şart. Türkiye'de müzik endüstrisinin önünü tıka- yan en güçlü etkenlerden bin de kuşaklann değişmesine rağmen aynı hızda yeni yetenek- lerin yetişemiyor ve sektöre kazandınlamıyor olması. Sektörün altyapısmın, sektörde çalışan iş gücüyle paralel gelişmesi ve daha kalifiye kay- naklarla yol aluunasıyla yurt içinde, toplumun ekonomik nedenlerle değişmek zorunda kalan müzik dinleme alışkanlığı eski seviyesine ula- şabilecek ve paralelinde müzik tüketimi de ar- tacaktır. - Türkiye'de yapılan müziğin kalitesi konusun- da ne düşünüyorsunuz? Müzik kalitesinin daha da yüksekmesi için yapıl- ması gerekenleri nasıl yo- rumluyorsunuz? GtRESUNLU - Her ül- kede olduğu gibi Türki- ye'de de farklı türlerde, ka- litelerde, farklı dinleyici kitleleri için müzik icra edilmekte. Bu, müzik en- düstrisi ile toplumun etkile- şiminden doğan bir tür alış- veriş. Müzik endüstrisinin sunduğu müziğin bir bölü- mü toplumca benimsenip kabul edilmekte ve tekrar işlenerek topluma geri su- nulmakta. Her ülkenin müzik en- düstrisi toplumun talep ettiği ve,' veya sevdiği müziği üretmek, tercihen yönlendirmek duru- munda. Korsan yayuılann etkisinin azaltılabıl- diğı bir ortamda talep ve dolayısıyla arz daha yüksek se\iyelere ulaşabilecek, paralelinde yatırım potansiyeli ve müzikalite de artacak- tır. Türk Müzik Endüstrisi dar imkânlara karşın yurtdışında da parlayan yıldızlar yaratabilmiş- tir; zor şartlar altında katedilen bu yol, gele- cekte sektör sağlıklı bir alt yapıya sahip oldu- ğunda nereye gidebileceğinin de en büyük gös- tergesidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle