05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAZİRAN 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK Halk müziğinin ustalanndan ErolPadak, Paris Şehir Tiyatrosu'nda bir resital verdi adolu gezisiFransa'da • Halk müziği ve bağlama araştırmalanyla son yıllann önemli ustalanndan biri olan Erol Parlak, 12 Haziran Perşembe akşamı Paris'te Theatre de la Ville'de (Şehir Tiyatrosu) bir resital verdi. Bağlamasını şelpe tekniğiyle çalarak Mozart'ın Alla Turca eserini seslendiren Parlak, telefonda, "Etnikmüziğin mabedi olarak anılan bu salonda, konuştuğumuz diller ne olursa olsun müziğin evrensel olduğunu gördük. Müzik, insanlan kaynaştırdı ve bir ruh etrafında topladı" dedi. HATtCE TUNCER Halk müziğı ve baglama araştırmalanyla son yıllann önemli ustalanndan bin olan Erol Parlak. Paris'te Theatre de la Ville'de (Şehir Tiyatrosu) 12 Haziran Perşembe akşamı bir resital verdi. Bağlamasını şelpe tekniğiyle çalarak Mozart'ın ADa Turca eserini seslendiren Parlak, telefonda konser ızlenımlenni aktanrken heyecanlıydı: "Salondan sıcak bir elektrik abnca belli bir performans yakaladım. Alkışlar bunu gösterdi. Etnik müziğin mabedi olarak anılan bu salonda konuştuğumuz diller ne olursa olsun müziğin evrensel olduğunu gördük. Müzik, insanlan kaynaşürdı ve bir ruh etrafinda topladı." Avrupa yolculuğundan bir gün önce görüştüğümüz Erol Parlak, icracılığının yanı sıra akademısyen kimliğiyle de yeni kuşak halk müziği sanatçılanm temsil ediyor. Istanbul Teknik Universitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvan'nı tamamladıktan sonra öğretım görevlisi olarak çalışan Erol Parlak, yüksek lisansını bozlaklar konusunda yaptı. Yetişmiş sanatçı olarak 1988'de girdiği TRT'de 10 yıl süreyle çalışan Parlak, 1995'te ilk albümü "An Bu Türküler"i yayınladı: "Ük yapüğun albüm tamamen özgür bir havadaydı. Sanat camiasının gündemine orurdu ama pazara yönenk dengeler de gözardı edilmemişti. Ben sanki ondan sonra Erol Parlak oldunı. Oysa ben bu aibümden önce binin üzerinde albümde, radyo çahşmalannda sanatçılara eşük etmiştim. Ama üretmek her şeyden önce en önemli başlangıç oluyor demek ki." Bağlama konçertosu Doktorasını bağlama çalış teknikleri, saz ve ses tavırlan üzerine yapan Parlak" ın yolu, bağlama ustası Arif Sağ ve Erdal Erzincan'la kesışti: "İki yıl boyunca bir yere çıkmadan kendi içimizde tüm malzemeleri Türkülerçağtl çağd akacak Erol Parlak, "gürül gürül akan bir umak* dediği halk müziğıni gençlenn ılerleteceğınden kuşku duymuyor "Düşünün, siz 10-20 yüda bir şey geliştiriyorsunuz. Gençler gelip 3-4 yılda hazmediyor. Bö>1e 50, 100,1000 kişi çıknor. Çağd çağıl genişttyor. Sürekli böyle gür dallarla genişlhor. Öteki Türldye şu anda da bizi görmüyor, geçmişte de görmüyordu. Türküler hiçbir zaman geride kalmadı; sürekli yeni ustalar, onlannrenkleri,ekoUeriyte büyüdü." Akademik çalışmalar On yıl bırlikte çalışma şansını yakaladığı halk müziğinin büyük hocası Nida Tüfekçi'nın de yol göstermesiyle Erol Parlak, hem çahyor, hem söylüyor hem de yazıyor. Ilk kıtabı Bozlaklar'ı genişletme çalışmalan yapan Parlak, mızraplı bağlama metodu, şelpe metodu 2'yı yazıyor. Neşet Ertaş ve Davut Sulari bıyografılennı de aynı zamanda yürüten Parlak, 8-10 yıl ıçerisinde bu çalışmalannı bitırebümeyı planhyor. değerlendirdik. Birinci adım aynısını yapmakü belki, ama çabuk sıyntap şelpeyi genel bir tekniğe dönüştürdük Bizim krat etmediğimiz, var olan ama neredeyse her tarafı kapata kalmış o tohumun üzerindeki toprağı atök ve ona özen göstererek yeşerttik. Ve toprak bize >üz verdi. Şelpe ile bağlamanın kapasitesi 10 kat artü. Elle, nuzrapla ve parmak vurmayla bağlama muhteşem bir saz oldu. Bağlama gerçek niteliğine doğru yol aldı ve dünya sazı olma yolunda çok önemli adımlar atildı. Inanıyorum ki gençler bizim göremediğimiz yerleri de buhıp çıkaracaklar ve çok daha ileriye gidecekîer." Parlak; Arif Sağ. Erdal Erzincan'la birlikte 1996 yılında Köln Filarmoni Orkestrası ile seslendirdıkleri H Bağlama Konçertosu"nun ardından "Pervane" albümünü çıkardı. "Göç YoDan" adlı enstrümantal albümünü 1998'de tamamlayan Parlak. dört gençle bağlama beşlisi kurarak arayışlannı sürdürdü: "Sağ ve Erzincan'la yaptığımız çahşma bir başlangıçtı. Fakat müzikal anlamda üç ayn insan, üç aynı şeyi yapıyordu ama üç farklı şeyi yapabUirdik. Yetişmiş, belirli bir yere gelmiş insanlarla çahşmanın zorluğunu gördüm. Artık öğrencilerimden seçtiğim 4 gençle sanat arkadaşhğı yapıyoruz. Bağlamanın ailesinden sazlarla Maraş Kantarma'dan bir dedenin deyiş formundan Mozart'ın Alla Turca'sma kadar geniş yelpazede çahyonız." Ağn Eleşkırt doğumlu olup Ankara'da yetışmesı nedeniyle Doğu ve Orta Anadolu harmanı, Parlak'ın genel müzik kimliğinı oluşturuyor: "Ashnda Orta Anadolu müziği dememek lazun. Neşet Ertaş'm ve ailesinin de bağb olduğu Abdallardan yüzlerce yıldan beri gelen özgür karakterli, çok genşmiş bir müzik geleneği var. Abdal müziginde söz de müzik de çok inceliklidir. Allı Turnam Bizim Ele Vanrsan", 'Zülüf Dökülmüş Yüze' gibi ilk akla gelebilecek, gönüllere taht kurmuş Anadolu türkülerinin önemli bir çoğunluğu bu Abdal geleneginin ürünüdür. Anadolu'nun önemli bir kısnunda müzik ibadettir, büyük losmında da günahür. Abdallar o günah olan yeıierde zor koşullarda o müziği yaşatmaya çabşülar. Çocukluğum zaten Neşet Ertaş muhabbetlerini dinleyerek geçti. .Ankara'da saz atöhelerine getiyordu. Bunun ötesinde saz çalıyorsanız gelip Neşet Ertaş*a ulaşmak zorundasınız." Plyasa koşulları Müzikle uğraşanlann seslerini duyurabilmelen aynı zamanda "piyasa" koşullannı bilmelen ya da ayak uydurmalanndan geçıyor. Yüksek satış rakamlan, ancak günün moda söylemlenne uymakla gerçekleşebihyor. Emeğıni yıllardır halk müziğine akıtmış bir sanatçı olarak Erol Parlak da "piyasa" anlayışmdan rahatsızlık duyuyor: "Türkiye'de arük insanlann beğenilerüün reklamlaıia satın ahndığı popülarite diye bir hastabk oluştu. Bir müziği sabahtan akşama ' kadar kulağımıza bombardıman ediyorlar. Sonunda içimizde sakladığuiuz bir şeymiş gibi geüyor. Hiçbir zaman beğenisini reklamla satın alamayacağız, ne istediğini bilen insanlar da var tabii ki. Kesinlikk ild Türldye var: Bu Türkiye ve öteki Türldye. Biri ülke kaynaklannı har vurup harman savuran, hiçbir kaygısı olmayan; diğeri de aydın, demokrat değerleriyle yaşamak isteyen Türkiye. Bir Türkiye'nin sevgüisi Mehmet Ali Erbil.^ Diğerinin sevgilisi Âşık Mahzuni Şerif. Haürlayın, ildsi de aynı tarihte hastaneye düşmüştü. Mahzuni med>ada hiç \er almadı. Erbü için neredeyse açık oturumlar düzenlenecekti. Mahzuni, bütün varhğını halkuia adanuş, ruh dünyasuıda zenginlik yaratmış, güç vermiş bir insan. Diğeri için bir değerlendirme yapmasam daha i\i olacak. Her şeye rağmen emek veren kültür, sanat düşün insanlan var. Yoksa bu ülkede yaşamanuı hiçbir anlamı olmazdLT Katre Parlak, Akkiraz Müzik Yapım imzasıyla yeni çıkan "Katre" albümüyle Doğu'dan Karadeniz'e kadar bir Anadolu gezısıne çıkmış: "Ashnda Anadolu bir bütün, ajıu bir yapboz gibi. Bhieştiği zaman Anadolu oluşuyor. Yapbozun bir parçasuu çıkanrsanız orada bir boşluk kalır. Hepsi ayn güzeuıkte, renkte. İçinden sadece bir parçavi öne çıkarmak sadece bana doğru gelmiyor. Her birindc bizim ülkemizin avn ifade şekn var." Parlak'm Anadolu'yu bir bütün olarak ele alışı genel müzik anlayışında da ortaya çıkıyor. Batı sazı, doğu sazı, halk müziği gibi aynmlardan uzak durup hepsını "dünya müziği'' olarak adlandınyor: "Beniın .\merika'dan saz peşinde gelip ter döken öğrencim var. Baü müziği deyip attığuuz zaman bir yerlere gelme şansuuz yok. Enstrüman bir araçür. Keman İtaha'da farklı, Yunan adalannda farklı, Anadolu'da farkh çahnır. Armoninin içerisinde, yakıştırabilirseniz istediğiniz sazı kuDanabinrsiniz. Arük kühürler kavnaşıyor. Müziği de ayırarak ona sahip olnıak yerine, emek vererek ilerh e taşıma çok daha sağtakh geüyor." Müzikseverler 20 Haziran'ı bekliyor Starsailer 22 Haziran'da sahne alacak. 20-22 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek H2000 Müzik Festivali'nin programı açıklandı. Sanyer Marmaracık Koyu'nda yapılacak festivalin ilk günü olan 20 Haziran'da müzik severler Console, Tom Craft, Leon Robert, Vega, Barikat, Serdar Öztop, DJ Gökçe'yle buluşacak. 21 Haziran Cumartesi Fun Lovin' Crinünals, Rubm Steiner Quartet, Queen Adreena, Andre» VVeatherafl, Bülent Ortaçgü, Koray Candemir konserleri gün boyu sürecek. 22 Haziran Pazar günü ıse Starsailer, The Gathering, Flavor Flav of Enemy, Athena, Nefret, Repücas, Almora festivalin kapanış günü konuklan olacak. Tam olarak veremediğimiz festival programında toplam 60 yerli ve yabancı grup, 25 DJ yer alacak Ana sahne. hard tımes ve dans çadınnda gerçekleştinlecek olan konserler sırasında ızleyicilerin yiyecek \e ıçecek ihtiyacı da düşünüldü. Festival komitesi. öğrenci kantmi fiyatlanndan iyi restoranlara kadar seçenekler sunulacağını belırttı. The Gathering kapanış konuğu. Cambahçe Kadınları' Paşabahçe direnişiDevlet Tiyatrolan'nda Sendikacı-yazar Yaşar Sevman'ın Paşabahçe direnışını anlattığı "Cambahçe Kadınlan" oyunu Devlet Tiyatrolan Edebi Kurulu tarafından kabul edildi. Seyman'ın ilk kıtabı "Hüznün Coşkusu Arandağ" oyunlaştınlarak 1993 yılında Ankara, Bursa, Antalya Devlet Tiyatrolan'nda oynanmıştı. Karadenizli fındık işçisı kadınlann Oz Gıda Iş Sendıkası önderliğınde başardıklan direnişi "FuıdıkÇiçek Açuıca" adıyla kitaplaştıran Seyman. Edebi Kurul'un karannı sevinçle karşılayarak. "Kristal-İş Sendikası önderliğinde Paşabahçe'de cam işçilerinin, ev kaduu olan eş ve yakuılaraun katkı ko> duğu direnişini ov unlaşünrak hem işçi suufina gönül borcumu ödedim hem de kendimi ödüOendirdim" dedı. Seyman. karann haziran ayında alınmasını daha da anlamlı bulduğunu belirterek şöyle devam ettı: "Her yû haziran ayuıda üye ülkeler Cenevre'de Uluslararası Çahşma Örgütü toplantılanna kaohyorlar. TBMM'de yeni Iş Yasası kabul edildi. İçinde bulunduğumuz günler çahşma yaşanu ve işçiler için hareketli günler. Aynı zamanda haziran işçi sının için 15-16 Haziran olaylannın anma günleri. Kendimce \irmi yıÜık sendikal yolculuğumu kutladıgım bu günlerde dört yd üzerinde çahşüğun Cambahçe Kaduılan o\Tinumun yerli oyunlar dağarcığuıa girmesinin mutluluğunu yaşıyonım." ilhan irem serisi ^ ^ f l 'BirMeleğeÂşık Oldum 'piyasada Ühan İrem'ın "Best Of tlhan trem" serisinin dördüncüsü EMI Müzik imzasıyla piyasaya çıktı. "Bir Meleğe Aşık Oldum" adıyla yayınlanan "Best Of Dhan trem 4" sanatçının otuz yıllık müzik serüvmınin ılk dönemlerinde oluşturduğu yapıtlan da ıçeriyor. "Bir Meleğe ÂşıkOktum" Irem'in öncekı albümlerinde farklı bir yapıya sahip. Irem, "Bal AgKdun", "Aşk Değil Nefret Gibi" çalışmalannı öyküsel bir anlatımla sunuyor. Şarkılann öyküsel bir bütünlik ıçerisinde sunulduğu albümde Irem'in "Sryah Eldhen", "Hernevse" ve "NoktünT adlı yeni eserleri de yer alıyor Ba$lama saatl 18.00 Taksim Meydanı 'nda Umutkonseri Rock müziğin genç seslerinden Umut, "Kız Çocuklannuı Eğitimi Kampanyası" kapsamında bugün saat 18. 00'de (15 Haziran Pazar) Taksim Meydanf nda konser verecek. UNICEF ve Türkiye Çocuk Haklan Koalisyonu'nun katkılanyla "Daha i\i bir gelecek için kız çocuklan da eğhümeli'' sloganıyla yürütülen ve 2003-2005 yıllan arasında devam edecek kampanya etkinlikleri kapsamında saat 16.45"te Tünel'den Taksim'e kadar Çocuk Haklan Yürüyüşü gerçekleştirilecek. •Yaz.Yaz.Yar Mor ve Ötesi, Ajda şarlasını yorumladı "Mor ve Ötesi" 1990 yılında Ajda Pekkan'ın seslendirdiği Şehrazat'ın "Yaz Yaz Yaz" şarkısını farklı bir tarzda yorumladı. Vokal ve gitarda Hanın Tekin, voırmalı çalgılarda Kerem Kabadajı, basta Burak Güven ve gitarda Kerem Ozyeğen'den oluşan Mor ve Ötesi "Yaz" adlı single albümünde Nejat Yavaşoğullan'nın Güneye Giderken" şarkısını ve söz ve müziği gruba ait olan "Bazen" şarkısını seslendiriyor. Mor ve Ötesi, Teoman, Şebnem Ferah'la birlikte haziran ayı boyunca Türkiye turnesini sürdürecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle