Katalog

13HAZİRAN2003CUMA CUMHURİYET SAYFA MEDYA ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK Sosyolog Elisabeth Özdalga'dan Gülen cemaatine destek demeçleri Bilimsel yansızlıknerede?Zaman gazetesinde pazar günü birinci sayfadan verilen haberde, hakkında DGM tarafından soruşturma açılan, devleti ele geçirme yönündeki taktikleri kasetlerden izlenen ve halen ABD'de "tedavi gören" emekli vaiz FethuIIah Gülen in, "dünya banşına nasd katkıda buIunduğıT sosyolog Elisabeth Ozdalga tarafından anlatıldı... Nuriye Akman'ın Özdalga ile yaptığı söyleşinin aynntılan ise gazetenin 16. sayfasında yer aldı... Söyleşide Özdalga, Gülen hareketinin «iyasi bir ihtiras taşımadığını, laikliği prensip olarak kabul ettiğini, genç aktivist kesime banş içinde olan birtakım yollar önerdiğini, sekülarizasyona katkıda bulunduğunu söyledi. Ozellikle eğitim ve okul projelerinin önemini iyi anlamak gerektiğini belirtti. Özdalga, Gülen cemaatinin önder kadrosuyla hemen hemen aynı görüşleri savundu. Özdalga soyadı bilim ve siyaset çevrelerine yabancı değil. Elisabeth Özdalga ozellikle türban konusunda 2. -eumhuriyetçi çevrelere yakın düşünen, Kemalizmin laiklik anlayışını fazla katı Medyadan kısa kısa... • Türkiye'nin köklü haber kurumlanndan ANKA Ajansı'ndaki yeniden yapılanma çahşmalan sürüyor. Ajansın yönetim kurulu başkanhğını gazeteci kökenli eski milletvekillerinden Uhıç Gürkan üstlenirken, Nuri Çolakoğhı da yönetim kurulunda görev aldı. Ajans, çalışanlannın bir bölümünü kendine ortak ederken, sermayedarlar arasına ekonomist Prof. Dr. Güngör Uras da katıldı. • Basında 100 bin tiraj hedefleyen bağımsız bir gazete için hazırlıklar sürüyor. Projenin girişim komitesinde ekonomist Mustafa Sönmez sözcülük görevi üstlendi. • Milliyet gazetesi, sekreteriyle aşk yaşadığını öne sürdüğü, eski Dışişleri Bakanı, AKP Milletvekili Yaşar Yakış'a 20 milyar tazminat ödeyecek. • Bir süre önce kapanan Kanal 6'nın yeniden yayına dönmesi için hazırlıklar sürüyor. • Kanal 7 ile Milli Gazete arasındaki tartışma şiddetlendi. Milli Gazete. televizyon sayfasından Kanal 7'nin program akışını çıkardı. • Star gazetesinin 29 Mayıs2003'teattığı "KerkürtVaüsi'' başlığı, Kürt kökenli yurttaşlann tepkisini çekti. "Ker" sözcüğü Kürtçede "eşek" anlamına geliyor. bulan bir sosyolog. Eşi Haluk Ozdalga ise geçmişte DSP genel merkezinde yönetici olarak görev almış, şimdi ise CHP'de Deniz Baykal'ın "Anadolu solu" ve "Şeyh Edebafi" ile süslediği söyleme karşı çıkan, Parti Meclisi'ne Ertuğrul Günay'ın listesinden giren, son olarak da Anadolu Hareketi içinde yer alan bir politıkacı. Elisabeth Özdalga'nın söyleşisinin içeriği ile, söyleşinin yapıldığı gazetenin hangi çevreye yakın olduğu dikkate alındığında, bilim adamı gazeteci ilişkisi açısından dikkatle incelenmesi gereken bir durum ortaya çıkıyor. Medyatik olmayı başlı başına bir amaç haline getirmeyen, ama çalışmalannı da bilim çevrelerinin ötesinde topluma aktarmak isteyen akademisyenlere kimsenin itirazı yok, aksine büyük saygısı var. Aynca gazetecilerin, bilim adamlanna hem uzman olarak, hem de haber kaynağı olarak gereksinim duyduklan da bir gerçek. Ama Türkiye'nin başkentinde yaşayan bir toplumbilimcinin, Türkiye'yi bu kadar meşgul eden ve halkın büyük bölümünün kaygıyla izlediği, üstelik hakkında çok sayıda dava açılmış bir hareketi, bu kadar masum, makul ve yararlı görmesi dikkat çekiyor. Hem bilimsel yansızlık, hem de nesnellik konusunda kaygı uyandınyor, soruyu soranın tercihlerine göre yorum yapılıp yapılmadığı konusunda, akıllara bazı soru işaretleri getiriyor. BASIM SÜCUU! VAZARLAR saçuaı. HİÇMİ SUÇU YOk? Musa KART Bedii Faik'ten gazetecilik dersleri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 57. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan cemiyetin ilk genel sekreteri Bedii Faik. 1960'ta Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle, hür basının umut edüdiğini, ancak umutlann gerçekleşmediğini söyledi. Faik, çok parti gazeteciliğinden sonra, ihtilal gazeteciliğinin, ardından da koalisyon gazeteciliğinin geldiğini \-urgulayarak şöyle dedi: "Medya gazeteciliği geünce, önce Türkçe bozuldu. Şimdi holding gazeteciiiği yapıbyor. Basın bir dev haline geldL Bu devi holdinglerden başkası yaşatamaz. Şimdi, rakiplerini ezmek için çahşan holdinglere dur demek lazım. Mesleğimizin eski sayguıbğına kavıışrurulması gereldyor" Balkan Savaşı' Mahmud Muhtar Paşa tarafından yazılan "Balkan Savaşı, Üçüncü Kolordu'nun ve İkinci Doğu Ordusu'nun Muharebderi" adlı kitap Güncel Yayıncılık'tan çıktı. Mahmud Muhtar Paşa, savaşı an an, cephe cephe anlattığı eserinde, savaşta aluıan yenilginin askeri ve siyasi sonuçlannı da irdeliyor. KİTAP DÜNYASI 'Kamuoyu, iletişim ve Demokrasi' Marmara Üniversitesi îjetişim Fakültesi Öğretim Üyesi Arsev Bektaş'ın, "Kamuovu, tktişim ve DemokrasT adlı kitabı Bağlam Yayınlan'ndan çıktı. Kitapta, kamuoyu kavramının tarihsel gelişüni kamuoyunun oluşması, iletişim ve kamuoyunu oluşturan araçlar, propaganda kavramı, teknikleri ve etkisi, kamuoyu kanaatlerinin ölçülmesi aynntılanyla ele alınıyor. Yagmur Toplayan Çocuklaı" Eski dergisinin Hollanda temsilcisi Kamil Aydemirin 11. şiir kitabı " Yağmur Toplayan Çocuklar", Toplumsal Dönüşüm Yayınlan'ndan çıktı. MeDyA aYnAsl medyaaynastOcumhunyet com tr Vakifinyeni hedefi ArifSağ Islamcı basında SP-AKP rekabeti kızışırken, iki parti arasında orta yolu bulmaya çahşan Anadolu'da Vakit gazetesi, bu kez de sanatçı Arif Sağ'ı hedef gösterdi. Vakit dün Sağ'ın fotoğrafını da yayımlayarak, "O sflahı denize niye attin" manşetini attı. Haberinde "Ateist olan ve bu sebeple Alevi vatandaşlanmızdan tasvip görnıeyen ArifSağ..." gibi garip bir haber dili kullanan ve Sağ'ı hedef gösteren Vakit gazetesi, Sivas katliamında yakılan ozan Muhlis Akarsu'yu Sağ'ın öldürdüğünü ima etti. Vakit, yayımladığı iki kitap nedeniyle mahkûm olan Bedri Baykam'la ilgili haberin de ise "tki müstehcen kitaba İMHA" başlığını atarak, bu yargı karanna ne kadar sevindiğini vurguladı. Provokatör suçlaması Vakit gazetesi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer aleyhindeki yayınlannı sürdürürken, düşünce özgürlüğü ve demokrasi konusunda ne kadar tutarsız olduğunu bir kez daha kanıtlarcasına salı günü "Düğmeye basıldı" manşetini attı. Başbakan Erdoğan'ı protesto eden kız öğrenci için "Provokatör işbaşında" başlığını atan gazete, halkın tahrik edüdiğini öne sürdü. Islamcılann eylemleri için "hak arama, meşru eylemler" gibi terimler kullanan Vakit gazetesinin, solcu öğrencilerin düşüncesini dile getirmesini provokatörlük olarak tanımlaması dikkat çekti. Cenç subaylar tedlrglnllfll AKP'ye yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak gazetesi, hükümet yanlısı haberlerini aralıksız sürdürürken, salı günkü sayısında birinci sayfadan verdiği "Balbay için suç duyurusu" başlıklı haberinde, "Genç subaylar tedirgin" başlıklı haberi için, 40 avukatın gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay hakkında DGM'ye suç duyurusunda bulunduğunu yazdı. Bardaflı taşıran son damla Milli Görüş'ün yaym organı MiIB Gazete de hükümete yuklenmeyi sürdürdü. AKP'yi Bilderberg ve CFR gibi örgütlerle olan ilişkileri nedeniyle yerden yere vuran Milli Gazete, dün de "Devleti TUSİAD mı yönetiyor" başlığını atarak, hükümetin yetersizliğini ima ettı. SP ile ilgili haberlere geniş yer veren gazete, hükümetin Ayasofya Müzesi'nde konsere izin vermesini de manşetten, "bardağı taşıran son damla" olarak nitelendirdi. ABD'de şifa arayan emekli vaiz FethuIIah Gülen'e yakın olan Zaman gazetesi ise hükümete yakın yayın politikasını sürdürürken, AKP'nin Avrupa Birliği politikalarına ozellikle destek verdi. DUZYAZI ORHAN BIRGIT TefOş Çantasmda Yoksa.. Başbakan, üç gün önce istanbul'dakı Yoksulluk Semineri'nde kendisine soru yönelten genç ktzımı- zı salondan çıkarmaya kalkışan güvenlik görevlile- rine sözünü dinletememesi karşısında niçin tepki- siz kaldı? Koskoca hükümet başkanı, güvenlik görevlilerine "Bırakın arkadaşlar" dıyecek, "konuşmamt tamam- layayım. Sonra o hanıma da söz vereceğim." Ama devletin polisi, Başbakan'ın uyarısını bir rica olarak bile kale almayacak! önce kız öğrenci, ardından ikinci hamleyi başla- tan erkek arkadaşı salondan çıkanlıyoriar ve tuva- letlerde soruşturmadan geçiriliyoıiar. O soruşturmaların sonucunu açıklayan Erdoğan'ın kullandığı söylemı, bir hayli köşeyazarımız haklı ola- rak eleştirdi. Başbakan'a göre, bu iki gencin sicille- ri "lekeli" imiş! İki genç insana yakıştırılan "te/ce"nin türünü öğ- renmek mümkün olmadı. Namus lekesi midir, yok- sa banka boşaltmak, hortumlamak gibi, bugün top- lumda Sayın Başbakan ile el sıkışıp plaket alacak ka- dar hoşgörü ile karşılanan kimselerin listesinde mi- dir, Erdoğan'ın genç karşıtlan? öğrenemedik! öğrenebildiğimiz, Başbakan'ın Istanbul polisi ile arasında hemalde önceden saptanmış bir şifreli ta- limat biçiminin varlığı oldu. Yoksa, Başbakan yüz- lerce yerli ve yabancı izleyici önünde emrini dinle- temediği o polisleri, haklı olarak azarlar, en azından kendisinin bu tür toplantılarda diyaloğa verdiği öne- mi, hoşgörüyü "devletin polisine" öğretme fırsatını kuilanmış olurdu. Ya Elbeyli örneği? Başbakan'a soru sormak gıbı bir suçu, toplantı- dan çıkarılmak ve tuvaletlerde bır-ikı saat kapalı kal- dıktan sonra, sicilleri bakımından "lekeli" oldukları cümle âleme ilan edilerek haklarında başkaca işlem yapmamakla o iki gencin olayı kapatılırken Kilis'in Elbeyli ilçesinde öğretmen Hürya Akpınar ın başı- na gelenieri bilıyor musunuz? Elbeyli'de "Sözde Ermeni Soykırtm lddiası"na karşı, halkı bilinçlendırme amacıyla bir konferans düzenleniyor. Konferansı veren yardımcı doçent Mehmet Kabaçık, sozlerini bitirince, öğretmen Hül- ya Akpınar sorusunu yöneltiyor: "ABD'deki Ermeniler, lobiyaparak Türklerin kat- liam yaptığını gündeme getirirse bunu çürütmek için hazıriığımız var mı?" Hülya öğretmenin sorusu, nedense Elbeyli Kay- makamı'nı sinırlendiriyor. Kaymakamın talimatı ile, Hülya öğretmen önce gözaltına alınıyor; sonra da çı- karıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gön- deriliyor. Neyse ki, cezaevindekı zoraki konukluğu 1 gün sürüyor ve ertesı günü hâkim, kendisıni kefa- letle salıveriyor. Ama, hakkındaki kovuşturma için düğmeye ba- sılmış bir kez. Kilis Asliye Ceza Mahkemesi'nde 1 Temmuz günü yargılanacak olan öğretmenin suçu, "toplantının sükûnetini bozmak". Hakkında isteni- len ceza ise 3 aya kadar hapis. Elbeyli Kaymakamı'nın, siyasal erkin, bu ilçedeki resmi uzantısı olduğundan kuşku duyanımız var mı? Devletin kaymakamı, bilimsel bir toplantıda, Ameri- ka'daki Ermeni diasporasının olası birçıkışı için ha- zır olup olmadığımızı öğrenmek isteyen öğretmeni toplantının sükûnetini bozmakla suçlayarak özgür- lüğünden alıkoyabiliyor; dahası yargı önünde sürüm sürüm süründürmek için düğmeye basmayı olağan bir işlem sayabiliyor. Hülya Akpınar sanık. Duruma anında el koyan El- beyli Kaymakamı,tam bir vxx)an huzuru ile orada, AB'ye girmek için paket üstüne paket hazıriamakla meşgul olan siyasal erki, alın açıkhğı ile temsil ediyor! O paketlerde, bir gün ülkeyi huzursuz kılmak için hazırlanmış olan tuzak hükümler için uyanda buiu- nanlar olursa, onlar olaylara "askeri bakış" ile bak- makla suçlanabilıyorlar! Kestirmeden soralım. Şu "toplantının sükûnetini bozma" suçlaması, Ceza Yasamıza girerken kaba kuvvet kullanma, sarhoş naraları atarak çevreyi sın- dirme gibi olası saldırıların dışında, hangi dayanak- lar öne çıkmış ki, Kaymakam Bey, bu silahı 2003 Tür- kıyesi'nde kullanabiliyor. Hülya Akpınar öğretmeni elbette tanımıyorum. Ama bir haber ajansında, kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında, "Bu soruyu sormanın en doğal hakkım olduğunu düşünüyorum. Bugün, yine aynı ortam olsa, o soruyu yine sorardım" dediğini okuyunca, Ata- tûrk'ün "öğretmenler, yeninesiliersizin eserinizola- caktır. Fikri özgür, vicdanlan özgür insanlar yetişti- receksiniz" direktifine harfi harfine ayak uydurmuş bir öğretmenin var olduğunu düşünüyorum. Elbeyli Kaymakamı, Hülya öğretmeni hapse attı- racağına, boş zamanlannda ilçede seminerler dü- zenlemesıni istese. ön sıralan da kendisi onurlan- dırsa. Fikri hür, vicdanları hür insanlan dinlemek, her yaşta insan için gerçekten kazanç sayılmalı. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(5 e-kolay.net CEVIRMEN ingilizce ve Türkçe dillerine, edebi ve bilimsel alanlarda tam vakıf, deneyimli çevirmenlerin acil başvuruları beklenmektedir. Tel: 0216 414 89 47- 48 Fax: 0216 336 13 99- 0216 349 44 43 [email protected] SARAY İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLÂNl Dosya No: 2003 23 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cıns. miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Bınnci art- tırmada Saray lcra Müdürlüğü önünde 23 6. 2003 günü saat 14.00-14. 10'da yapılacak \e o günü kıymetlenn yüzde 75'ine ısteklı bulunmadığı takdırde 24.6.2003 gü- nü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki arttırma bedelinın mahn tahmin edılen kıymeti- nın yüzde kırkını bulmasmın ve satış isteyenin alacağına rüçlianı olan alacakhnın toplamından fazla olmasınm ve bundan başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesının şart olduğu. mahcuzun satış be- delı üzerinden \1izde oranında KDVnin alıcıya ait ola- cağı \e satış şarrnamesinin ıcra dosyasında görülebile- ceği. masrafı venldiği takdirde şartnamenın bır örneği- nın ısteyene göndenlebıleceği, fazla bilgi almak isteyen- lenn )i)kanda yazılı dosya numarasıyla dairemize baş- vurmalan ilan olunur 22.5.2003 Muhammen kıymetı: 7.500. 000.000.-TL Adedi: 1 Cinsı (Mahıyetı ve önemlı niteliklen): 34 AT 3983 plaka sayılı Wega \agon Lada marka Station 2001 model neptün gibi metal renkte 21110215216 mo- tor nolu, XTA2110010038921 şasi nolu Pioner marka teypli. \"uruk ve hasar olmayan vasıta Basın: 25281