Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2003 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Zora Sokuş
NAKEDONYA maçı, ilk
dev^edekı kötü oyun yüzün-
der^ora sokuldu. Başta rakip
küçjmsenmese, baskı sıkı tu-
tulsa ikıncı devre herkesirvyü-
reğıağzına gelmez, maç bel-
ki de çok daha farklı bir skor-
la sona ererdi.
Bsşta cıddiye almmayan iş-
ler tep boyle olur.
Tûrk dış politikası bunun sa-
yısu örnekleriyle dolu.
öıellikle de Yunanistan'la
O
-neğin. Ege adalannın çev-
Tesindeki hava sahası baş-
langçta cıddi bır dava olarak
ele alınsaydı, şimdilerde "ta-
ciz'' ddialarıyla sürekli uğraş-
mak zorunda kalır mıydık?
Karasularının 6 milden öte-
yeçKarılması "savaş nedeni"
sayıldığı içindir ki, karşı taraf ra-
hat aunjyor. Aynı şey, 1930'lar-
da hava sahası ıçin de yapıl-
saydı, Atina son yıllarda ikide
bir "Türk uçaklan hava sınır-
fanmızı ihlal ediyor" diye Av-
rupa kapılannda vaveyla kopa-
rabihr miydi?
0 konuda asıl vaveyla kopar-
ması gereken, Türkiye'dir.
Karasularının sınırı 6 milken
havasahasını lOmileçıkarmak
ne demektir? Devletler huku-
kunda bunun bir başka örne-
ği yok. Hava sahası, genellik-
le karasulannın sınırından yu-
kanya doğru diklemesine var-
sayılan birsınırla belirienir, ka-
rasulannın üstündeki saha ih-
lal edilmeden hava sahası ih-
lal edılmiş sayılmaz. Oysa, Yu-
nanlar karasulannın ötesinde-
ki eK dört millik hava sahasını
da kendilerine yontmakta, ora-
larda başkaları uçunca ihlal
sözü etmekteler. Havacılığın
pek önemli sayılmadığı yıllar
boyunca ve NATO içindeki it-
tifak iyi gittikçe bu duruma bü-
yük tepki göstermeyen Anka-
ra, ilişkilergerginleştikten son-
ra o ek alanı tanımadığını gös-
termek içın savaş uçaklannın
10 millik sınırı aşrnasını tutar-
lı bir uygulama olarak sürdür-
dükçe Yunan protestolarıyla
uğraşmak ve Atina'nın işine
gelmeyen konuları anlamaya
zaten yatkın olmayan yaban-
cılara derdini anlatmak zorun-
da kalıyor.
Aynı şey, Heybeliada'daki
papaz okulunu yeniden
açtırma isteği konusunda da
yaşanıyor. Türkiye'nin kendi
kurallarına ters düşen o iste-
min kabul edilemeyeceği çok
kesin biçimde belirtilmedigi ve
sanki biraz daha ısrar edilirse
değiştirilebilecek bir durum
varmış izlenimi yaratıldığı için-
dir ki, bu dırdır yıllardır sürüp
gidiyor.
Belki "Pontus" rüyasını da
şimdi yapıldığından çok daha
kesin biçimde sona erdirme-
dikçe önümüzdeki yıllarda ay-
rıca onunla uğraşmak gere-
kecek. Mustafa Kemal'in
Samsun'a çıktığı günü "Pon-
tus soykınmı "nı anma günü
saymanın anlamı nedir? Bu
çeşit sözlerin ağza alınması
ve "Doğu Karadeniz kıyısı da
bizim" demeye gelen bu kı-
pırdanışların ortaya çıkması
resmen ve sert biçimde ön-
lenmedikçe işlerin nereye va-
rabıleceğinı kestirmek çok mu
zordur?
llişkileri zora sokuş, başlan-
gıçta zor sayılmaması gere-
ken tepkileri göstermektezor-
lanışla başlar.
Dondurulmuş Bir Sürecin Kafesinde...
Hya GUREL Ressam
A
kıp giden zamanrn göreceliği
yok edildi... Uluslann kendi
yazgısını belirleme hakkını,
çağdjşı bir ayıp sayanJar, bire-
yin geleceğini kurgulamasına,
dahası düşlerine bile bundan böyle izin veril-
meyeceğinin ayırdında değiller. Yapmacık ad-
Iandırmalarla belirlenen dönemler öylesıne
ıçeriksiz ki, ancak nereden buralara geldiği-
miz ya da daha önceki yönelişlerimizin neler
olduğu anılardan silinerek benimsetiliyor. Ne-
denler sorgulanmadan sonuçlar gündemin ba-
şına yerleştirildi. Yaşadığunız belirsizlik; sa-
nalta •t
postaıodernite'\ ekonomide "serbestpi-
yasa" diye adlandınldı. "Küresele^ne'' ise ay-
nı sorumluluk duygusunu paylaşarak bır ara-
ya gelmiş insanlık bilıncinin değil; yerküreçev-
resinde uçan-konan sermayenin yararöğı yok-
luğun, işsizbğin, saldırganhğın göbek adL
Yeni ımparatorluk, ele geçirilen kaynakla-
nn verdiği güvenle artan iştahının coşkusuna
gem vuramaz oldu; yazmaya başladığı tarihi-
ni yeni başlüdarla süslüyor: tşte uzun bir za-
man kesiti için tasanlann toplamı "Ameri-
kan bimilı projesT; saldırganlıkJanna gerek-
çe edindikleri ilkeyse "CHası tehdktin önüne
geçmek"...
Geçmişinin birikiminden kaynakJanan anı-
lanrun, umutlannın yok edilmesiyle, ınsanlı-
ğın içine düşürüldüğü karamsarlık duygusu iis-
tüne yazılan senaryolarla gelecek bugünden
yaşatılıyor... Egemenlerin kuramcısı Fuku-
yama, "tarihin sonn"nun geldiğini yıllar ön-
cesinden bildirmemiş miydi?
AKP'nin, yüz seçmenden ofuz dördünün
oyuyla (asbnda yüzde 20'sinin) parlamentoda
eldeettiğiçoğunhığa nedenolanseçimsstemi-
ni dcğiştirmeden seçiroe ghmek nasıl bir ay-
mazhksa;Amerikanseçmeninmde,tekkırtup-
lubir\çryüzünde,>îünE)caABD"\'ebaşkanseç-
mediğini, aynı zamanda dümanm yazgısını
etkileyeeek bir yönetimi kararlaşürmakta ol-
duğunudüşünmeden,sandıkbaşınayüzde47
gibi çok düşük bir kannmla gitmesi büyük so-
rumsuzhıktur. Şimdi durmadan yeni kurgu-
lariageieceği karanhklariçmesürüldeyen ABD
uygulamalan, belki de birbirine benzer so-
rumsuzfuklarm sonucu olduklan için Türki-
ye'yi yönetenlere de çok çekici gehnekte. Yal-
nız iki yönetim de ayn yol haritalannı izliyor.
Mr. Bush. militarİ2mi kışkırtan söylemleTİe ulu-
sal çıkarlanndan ödün vermeyeceğini açıklar-
ken bizim ulusal eğitim bakanımız, bağımsız-
lık savaşımızın başlangıcının yıldönümü, 19
Mayıs'Iann kutlanış biçiminin değiştirilmesi
için kopanlan yaygaraya arka çıkıyor. Bu tu-
tum sürerse, Irak halkının geleceğini hangi za-
man diliminde, acılar içinde bırakarak don-
durduklannın hesabıru vermesi gereken Wol-
fowitz, ABD egemenliğini kayıtsız-koşulsuz
tanıdığımızı açıklamamızı; sıvıl-asker, herke-
simin ayn ayn "biat yemini" etmemizi iste-
meyi elbette kendinde hak görür. Yeryüzü-
nün kalabalığına katılan yeni kuşaklar, her
gün binlercesi yaratılan olgularla oyalanma-
yı alışkanlık edindi. Ya da bilgisayaroyunla-
nndald sanal evrenin, yalruzca görüntüyle,
sesle yaratılan şiddet ortamında soluk alıyor-
lar. Görme ve duymadanbaşkaca duyulara ne-
redeyse hiç gerek kalmayacak. Daha önce sa-
nata, düşünselliğe yera>ıran yayınlar, aruk say-
falannı •'MatrâReloadcd'" filmininhaberle-
nyle, görüntüleriyle donatıyorlar. Müzeler,
sergilemelerini, cinselliği, söylenceleri öne
çıkaran başlıklarla duyuruyor. St. Petersburg
kentinin 300. kuruluş yıldönümünde Devlet
Başkaru Putin, "Üçgün boyuncayağınur yağ-
masm'" diye uçak filolanna buyTiık verirken
Bağdat Müzesi'nin yağmalanmasıyla yeni
imparatorlann saraylanna dekor olarak taşı-
nan 6 bin yıllık insanlık belleği yapıtlann he-
sabını soran kimse yok. Zamanın dondurul-
duğu bir kafesteyiz.
Geçmişi, hiçbir gelecek umudu da bırakma-
dan silmekle, tüm bilincimiz zamansızlığa
yargılı kılınmak isteniyor.
Ama insanlığııı belleği bir bilimkurgu oyun-
muş gibi kolayca silinemez ki... Bugünün sal-
dırgan yayılmacılan, yardakçılanyla birlikte
uyguladıldan hersenaryoda, bilimi, teknolo-
jiyi böylesine yok edici bir silaha dönüştür-
menin utancını yaşayarak dize gelecekler...
-p -»- lkenın esenliğe çıkması
I I için umutlannı CHP'de
V ^ dinlendirmiş, ülkenin eko-
nomik ve siyasal bağımsızlğını
CHP'nin sağlayacağına inanmış
ve ,\nadolu aydmlanmasırun kı-
vılcımı KemaÜzmin sahipliğini
ancak CHP'nin yapacağma gü-
venmiş bır üniversite öğrencisi
olarak CHP'deki gelişmeleri üzü-
lerek izliyorum.
Atatürk'ün kurduğu partının
yöneticileri, çağdaş birtoplum ol-
manın temel taşlan olan, Kema-
list ilkelere sırtmı dönmüş, halkya-
ranna bir ekonomik düzenden.
Gençlik ve CHP
Delfın YANYALI
sosyal devletten söz edemez ko-
numa gelmiştır CHP siyasal kım-
liği konusunda ciddi kuşkular ya-
ratmaktadır. CHP bugün kimleri
ve hangi ideolojiyi temsil etmek-
tedir
9
1970'lerdesolaaçılanpar-
ti başanlı ohnuş ama sonradan
halkın çıkarlan ile taban tabana at
politikalan uygulatan IMF'ci ki-
şiler partinin önüne çıkanlarak
halkçılık ilkesinden kaçış başla-
mış, bu yetmemiş solun diri öğe-
leri olan srvil toplum örgütlerin-
den ve özellikle emekçi kesim-
lerden uzaklaşılrruş, Anadolu so-
lu diye sol düşüncede hiç var ol-
mayan bir kavramın ardına dü-
şülmüş, bu da tutmayınca Tony
BJair solculuğuna dönülmüş ve
solda üçüncü yol arayışlanna gi-
rilmiştir. Tüm bu arayışlar kadro-
suzluk ve düşünce üreten insan
Biz üniversiteliyiz. Yaz tatilinde de
daha ucuza konuşur, çok daha
ucuza mesajlaşırız!
-> KampusCell tarifesine geçen ögrenci sayısı her geçen
gün artıyor. Birbiriyle indirimli konuşan öğrenci sayısı
gitgide büyüyor.
Siz de KampusCell tarifesine geçin, yazın da bu tarifedeki
tüm üniversite öğrencileriyle dakikası 169 bin'den
konuşun, mesajları 69 bin'den yollayın. Üstelik 1 Eylül'e
kadar fiyatlar değişmeyecek.
KampusCell'li olmayan numaralarla da BizbizeCell
tarifesi üzerinden konuşup mesajlaşın!
Öğrenci belgenizle birlikte Turkcell Abone Merkezleri, TurkcellExtra'lar ve
Bölge Ofislerine gelin, kaydınızı yaptırın.
Cepte öğrenci indiriminden yararlanın! Faturalı hattı kendi adına olmayan Oniversiteliler, haziran
ayında TurkcellExtra'lar ve Bölge Ofislerinde hat devir ücreti ve ek vergi' ödemeden hatlarını
kendi adiarma devralarak KampusCell e geçebilirler. Hazır Kart abonesi üniversite öğrencileri
de, geçiş ücreti ve ilk faturada ek vergi* ödemeden Turkcell faturalı hatta geçiş yapabilir ve
KampusCell tarifesinden yarartanabilirler.
KampusCell îartfesı. untversıte öğrencılerı ıçin geçerlıdir. KampusCell tanfesinden Turkcell faturaiı hat
kullanıcılan yaraftanabılır. KampusCell tanfe başvurunuz bır sonraki latura dönemınden itibaren geçertı
olacaktır. KampusCell tanfesındekı abonelerin tarife kayıtlannı her yıl 1 Aralık ile 28 Şubat arasında.
üniversite öğrencısı olduklarını belgeieyerek yenılemeleri gerekır; aksi halde otomatık olarak BizbtzeCell
tarrfesinden faydalanmaya başlartar. Fiyatlara KDV dahıl. ÖİV hançttr.
"Hazır Kart'tan Turkcel! faturalı hatta yapılan geçışierde ve faturalı hatlann devır ıslemlerinde: Eğıtıme Katkı
Payt. Tefsız Gene* Mudürlüğu ruhsat. TGM ku/lanım, Özel işlem ve Oamga V&göeri fâturalara yansımamaktadır.
4440532 www.turkcell.com.tr
kısa mesaj
KampusCELL
TURKCELL
yokluğundan sonuçsuz kalınca
şimdi, hangi akla hızmet bilin-
mez, ANAP ve DYP'nin denedı-
ği ve bu nedenle sıyasetten silin-
diği merkezdemokratCHPyarat-
ma sevdasına düşülmüşrür.
Benimgibiüniversitedeokuyan
gençlere okutulan siyaset bilimi
derslerinde, "Siyaset iktidar ol-
mak için yapÜD"" diye öğretmiş-
lerdi. CHP yöneticileri, izledik-
leri çelişkilı politikalar nedeniy-
le halka güven veremeyip iktidar
olmamak için ellerinden geleni
yapmaktadırlar Bu nedenle tek
başına iktidar olabilecek CHP son
seçimlerde iküdan kendi eliy-
le AKP'ye teslim etmiş gö-
rünümündedir
AKP tslamcı kurallan si-
yasete aktarmak isteyen bir
siyasal akımdan kopup gelen
bir partidir. Amacı Ata-
türk'ün kurduğu çağdaş top-
lumu kuşatmak ve o çağdaş
kurumlan teker teker kendi
inançlan dogrultusunda de-
ğiştirmektir. Bunun için tüm
imam hatipliler bürokrasi-
nin tepe noktalanna getiril-
mekte, eğitim politikalan bu
nedenle değiştirilmekte ve
ordunun cumhuriyeti koru-
ma ve koDama görevi zayıf-
latılmak istenmektedir. Bu-
nun için DGM yasası değı-
şiklik tasansı ile ilk adım
atılmıştır.
CHP muhalefet görevini
yapmakta o kadar yetersiz
kalmaktadır ki, ordumuzun
kişüiğine ve görevlerine kar-
şı içeriden ve dışandan yö-
neltilen ağır eleştiriler karşı-
sında susmakta ve dönüp Av-
rupalılara "Bu ordu Musta-
fa Kemal'in ordusudur, te-
mel göreviAtatürkile birfik-
te kurduğu Cumhuriyet'in
varfağnu konımakbr" diye-
memektedir.
CHP yamlgılannın ayır-
dına tez zamanda varmalı,
siyaseti delege avcıhğı, nay-
lon ve sahte üye yazımı ola-
rak algılayan dar kadrocu an-
layıştan tez zamanda kendi-
ni kurtarmalıdır.
CHP'nin merkez demok-
rat birsiyasi parti olmaya hiç
gereği yoktur. Yüreklice Ke-
malist ilkeleri savunması ye-
terlidir çünkü o altı ilke hiç
eskimeyen ve sürekli çağ-
daşlığı gösteren bir kutup
yıldızıdır.
CHP'nin büyümeye ge-
reksinimi vardır, bu da tu-
tarh olmasına bağlıdır. AKP
iktidan işçiyi. esnafi. çiftçı-
yi, memuru ezme karannda
olduğunu, IMF'ci yanıru bel-
li etmiştir, buna karşı
CHP'nin halka sahip çıkma-
sı gerekır. Bunun için AKP
çok büyük bir olanak yarat-
mıştır. CHP'nin bunu ıska-
lamaması gerekır.
CHP yöneticileri ya bu
partinin önünü açmak, işçi,
esnaf. memurve yoksul halk-
la bütünleşmesini sağlamak
ya da partinin başından çe-
kilmek zorundadır.
Parti küçük olsun, ben se-
çeneksiz tek adam olayım
ama krallığım sürsün deme-
ye kimsenin hakkı yoktur.
Olanlar sadece CHP'ye de-
ğil halkımıza olmaktadır.
DÜZELTME: Dün
yayımlanan "'Demokra-
sinin Kurumlan Nere-
de?!" başlıkh yazının
sondan dördüncü parag-
rafındaki "çıkmasın"
sözcüğü "çıksın" olacak-
tı. Düzeltir, özür dileriz.
PENCERE
Başbakan Erdoğan
Kemalistleşecek...
Bir dostum sordu:
- Ismet Paşa Kemalist miydi?..
- Hemde nasıl!..
ABD Ingilizlere karşı bağımsızlık savaşıyla kurul-
du; o tarinte Londra, başını VVashington'un çek-
tiği hareketi çetecilik sayarak eyleme katılanlara Va-
ş/ngton/sf'diyordu;lngilizAnadolu'dakurtuluşsa-
vaşını yürütenleri de aşağılamak için Kemalist de-
miştir. Ismet Paşa'nın Kemalistliği böyle başlar;
Garp Cephesi Kumandanı değil miydi!..
Tüm ansiklopedilerin deyazdığı gibi 'Kemalizm'
ile 'Atatürkçülük' bir anlamdadır; ikisi de 'Aydın-
lanma Devrimi'nin Anadolu'daki adıdır; dınci dev-
lete son vermiş, akılcı (laik) devleti kurmuştur Ke-
malizm...
•
Dünkü yazımda söylediğim gibi, Türkiye'de yal-
nız cumhuriyeti değil demokrasiyi de Kemalistler
kurmuştur; bu yoldaki tüm hukuk yasalannı çıkar-
tanlar Atatürkçülerdir.
Kuşbakışı yaklaşımla bugün bir kez daha say-
manın yararlan var: Cumhuriyet'in ilanı, hilafetin yı-
kılması, öğretim biriiği, Medeni Kanun (Yurttaşlık
Yasası, özellikle aile hukuku), laikliğin anayasaya
yazılması, kadının seçme ve seçilme hakkı, çağ-
daş ceza yasaları, çok partili rejime geçiş karan,
yargıç güvencesinde demokratik seçim, sosyal
devlet, insan haklan bildirisine katılım, Anayasa
Mahkemesi, Yüksek Hâkimler Kurulu, üniversite
özerkliği, TRT'nin tarafsızlığı, sendikal naklar, grev
hakkı, toplusözleşme düzeni, yargı bağımsızlığı,
toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, tabii yargıç il-
kesi, sosyal güvenlik hakkı ve başkalan...
•
Kemalistler Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın başını
çektiler, laik cumhuriyeti kurdular, demokrasinin
hukuk yapısını oluşturdular.
Tarih Baba böyle diyor...
Devletin tüm demokratik yasalannın ve hukuk ku-
rumlannın altında Kemalistlerin imzalan var. Türki-
ye şimdi AB'nin kapısınadayanmışdurumdadır; bu
yoldaki kimi eksikler giderilir de uzun ya da kısa
süreçte Avrupa ile bütünleşme gerçekleşirse, bu
ancak Kemalist devrim sayesindedir.
Avrupa'da kimileri bu tarihsel gerçekleri bilme-
diğinden, Kemalizmi 'izm'lne bakarak dışlamaya
çalışıyor.
•
Başbakan Tayyip Erdoğan Istanbul Belediye
Başkanı'yken şöyle konuşuyordu:
"Türkiye 'de yaşayanlann yüzde 99 'u Müslüman
olduğunu söylüyor. Ozamanyüzde 99'un 'elham-
dülillah şeriatçıyım' demesi lazım. Ben elhamdü-
lillah şeriatçıyım. Şeriat islam demektir, Allah 'ın ku-
rallan demektir."
Peki, Recep Tayyip bu kafayı değiştirdi mi?..
Sanınm şimdi iki arada bir derede..
Elbette 'Kemalistim 'diyemez; ama, 1923'ten bu
yanaAydınlanma Devrimi'nin ışığında kurulup oluş-
turulan cumhuriyet ve demokrasi hukukunu zora-
ki ya da isteyerek benimsemesi gerekiyor...
Sonuç:
Başbakan Erdoğan Kemalistleşecek!..
•
Atatürkçülüğün laik cumhuriyetle demokrasiyi
gerçekleştiren bir dünya görüşü olduğu yaşanan
Türkiye tarihiyle hayata yazıldı, kimse bu gerçeği
değiştiremez.
www.ogzala.com
DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ
15 Haziran 2003 Pazar
Enkli / Sultanpınar / Alıçyayla
Tel:0.212.293 91 95
252 30 39
TRANS KAÇKAR kaçkar dağı geçişi
Temmuz ve Ağustos aylarında her hafta
INGILIZCENIZ
İNGİLİZCENİZ
sorun yaratıyor ise...
veya...
gelecekte, sevdlKlerlnlzln
bu sorunları yaşamalarını Istemlyorsanız...
The English Centre Dil Okulu
size akılcı çözümler öneriyor
genel ingilizce programları
çocuklara özel programlar
şirketler ve kuruluşlar
için özel programlar
ingilizcesi programları
honu$ma sınrflan
bire-bir eğitim
TOEFL - IELTS - KPO5
hazırlık programları
Dataytı BilgJ Için
ISTANBUL
Rumeli Cad. No:92 80220 Osmanbey
T«l:{0212) 225 91 72 - 247 09 83
maü. anglehC8ntre@superonline.cocn
Intemet: http^/www.englishcentre£om
http^/www.engljsncentre.net
ENGLİSH CENTRE
Türkiye Gazeteciler Cemıyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Cazete
Ülke sorunlanna ılişkin raporlanyla. araştırmalanyla,
köşe yaalanyla, tarafsız haberteriyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak içın abone ofun. Tel: Q2\l 51108 75