30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13HAZİRAN2003CUMA HABERLER Ceylan'a yeniden yargılama İstanbul Ha*er Senisi - Türk-Iş'e bağlı Petrol-Iş Sendikası'nıa eski Genel Başkanı Münir Ceylanın, AtHM'nin verdıği karann ardından, tstanbul 1 No'lu DGM'de yeniden yargılan- masına başlandı. Ceylan, 1991 'deÖzgür Gündemga- zetesinde yayıınlanan, "Ya- ruıÇokGeçOlabilir1 ' baş- lıklı yazısı nedeniyle TCY'nin 312. maddesi uya- nnca 20 ay hapis cezasına çarptınlnuştı. Cezasınıta- mamlayan Ceylan, AİHM'ye başvurdu. Mah- keme Türkiye'nin Ceylan'a 70 bin Ffrank tazminat öde- mesini kararlaştırdı.Cey- lan'ın, uyum yasalannda ka- bul edilen, AİHM kararlan gereğince yargılamamn ye- nilenmesi talebini değerlen- diren istanbul l No'lu DGM'de davanın yeniden görülmesine başlandı. Gül: Her şeye evet denilmez ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Dışışlen Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül. Türkıye- ABD ılışkılerinin gelece- ğini değerlendirirken "Tür- kiye her şeye evet diyecek diye bir şey yok" dedi. AB'nin çeşitli kesim- lerinden gelen, "TürkOr- dusu'nun siyaset üzerinde vesayeti" eleştirilenne tep- ki gösteren Gül, bu tip eleş- tirilerin haksız olduğunu belirtti. Gül, demokratik bir ülkede ordu-siyaset iliş- kileri nasılsa Türkiye'de de bu işlerin öyle olacağı- nı söyledi. Robles Bumin'i ziyaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Konseyi Insan Haklan Komiseri Al- varo Gtt-Robles ve berabe- rindeki heyet, Anayasa Mah- kemesi Başkanı Mustafa Bumin ve TBMM însan Haklannı Inceleme tComis- yonu Başkanı Mehmet El- katmış' ı ziyaret etti. Göriiş- melerin ardından açıklama yapan Gil-Robles, Türki- ye'de insan haklan alanın- da oldukça önemli ilerle- meler olduğunu, ancak ka- mu görevlilerinin duşünce yapılannın değişmîsi ge- rektiğini vurguladı. Hizbullah iddianamesi tamamlandı DİYARBAKER <AA) - Konya'da yakalanan ve ara- lannda terör örgüti. lideri Mehmet Beşir Varol'un da bulunduğu tutuklu - sanık hakkında Diyarbakır DGM'ce hazırlanau iddi- aname tamamlandı Iddi- anamede. (Melle Eizgin) kod adlı M. Beşir Varol'un, 1985 yılında terör örgütü li- deri HüseyinVeüogh ve di- ğer örgüt üyeleri Isa \ltsoy, Edip Gümüş, Mehnet Su- dan, Hacı Bavancık,Şaban Elaltunteri, İhsan Yeşihr- mak ve Mehmet Salîı Köl- ge ile tanışarak örgüfcel içe- rikli toplantılara kaıldığı, bölgede PKK'nin faıliyet- lerinin artması üzerire "Ce- maat" adı altında hücre sis- temi esas alınarak rıyerar- şik şekilde örgütleniikleri bildirildı. Meclis'e gönderilen 6. paketten sadece apartmanda ibadethane hükmü çıkarıldı 'Uyum' yoldadeğiştiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet ile Genelkur- may Başkanlığı arasında gerili- me neden olan Avrupa Birli- ği'ne uyum için "alüncıpaket", tek hükümde değışiklık yapıla- rakMeclis'egönderildi. Hükü- met, apartmanda ibadethane açılmasına olanak tanıyacağı için tartışılan hükmü tasandan çıkardı. Tasanda Terörle Mü- cadele Yasası 8. maddesi ile tö- re cınayetine ındinm getiren ce- za yasası hükümleri yürürlükten kaldınhyor. Gözaltında avukat bulundurma hakkı, DGM'lerin görev alanına giren suçlar için de genışletiliyor. Genelkurmay yetkilılennın "TM\ 8. maddenin kaldınlma- sı, seçimJerde gözlemci, Kürtçe yayında TRT tekeünin kaldırü- ması ve apartmanda ibadetha- ne" gibi hükümlerine tepki gös- terdiği düzenleme dün parla- mentoya gönderildi. Hükümet 20 maddelik tasanyı AB'nin • Hükümet ile Genelkurmay Başkanlığı arasında gerilime neden olan AB'ye uyum için altıncı pakette, Terörle Mücadele Yasası'nm 8. maddesi ile töre cinayetlerine indirim kaldınhyor. Gözaltında avukat hakkı DGM'de de uygulanacak. Selanik Doruğu'ndan önce Mec- lis'e sevk etmiş oldu. Tasanda öngörülen bazı dü- zenlemeler şöyle: Yeni doğan korunacak • Annesi tarafından şeref kurtarmak gerekçesiyle yeni doğmuş çocuğa karşı öldürme eyleminin işlenmesine karşı ön- görülen ceza ağırlaştınlarak "6 OelOvıl arasutda" düzenleniyor. • Cemaat vakıflanna, taşın- maz mal edinmeyle ilgrU başvu- ru için 18 ay ek süre tanınıyor. • Seçimlerde özel radyo ve TVlerin yayın ilkelenni belir- lemeye YSK yetkili kıhnıyor. YSK yaptırım yetkisini uygula- madan önce daha hafif cezala- n kademeli olarak uygulayacak. ^ Türkiye'nin üyesı olduğu uluslararası ve bölgesel kuru- luşlarile üye ülkelerin gözlem- cileri Türkiye'deki seçimleri gözlemci olarak ızleyebilecek. ^ Anne babalann çocukla- rına koyacaklan adla ılgili sı- nırlama daraltılıyor. Çocuklara yalruzca "ahlak kurallanna uy- gun düşmeyen veya kamuoyunu inciten adlar" konulamayacak. Evlilık dışında doğan çocuk, annesinin soyadını alacak. Cami değil ibadet yeri • *Yeniden yargdanmahak- kuun" alanı genişletiliyor. İnsan Haklannı ve Ana Hürnyetleri- ni Korumaya Dair Sözleşme'nin ve ek protokollerinin çığnen- mesi, "idariyargT alanında da yargılamarun yenilenmesi ne- deni kabul ediliyor. ^ İmar Yasası'nda yer alan "cami" ibareien "ibadet yeri" olarak değiştıriliyor. Imarplan- lannda, bölgenin koşullan göz önünde tutulacak. Düzenleme- den, her apartmana ibadethane yapılmasına olanak tanıyan hü- küm çıkanldı. \/ Sinema, video ve müzik eserlerine dönük denetimin kap- samı, anayasanın başlangıç bö- lümü ve 2. maddesinylesınırla- nıyor. Bu eserler yalnız, cumhu- riyetin temel nıteliklerine. dev- letın ülkesi ve mılletıyle bölün- mez bütünlüğüne ve kamu dü- zenine uygunluğu yönünden de- netlenebilecek. Denetleme ku- rulundan MGK Genel Sekre- terliği temsilcisi çıkanlıyor. ^ Özel radyo ve televizyon- lar, Türk yurrtaşlannın günlük yaşamlannda geleneksel olarak kullandıklan farklı dil ve lehçe- lerde yayın yapabilecek. Buna göre, devlet kuruluşlan dışın- daki yayın organlan da Kürtçe dahıl farklı dil ve lehçelerde ya- yın yapabilecek. ^ Seçım dönemindekı yayın yasağı, seçim gününden önce- ki 24 saat olarak daraltılıyor. • Savaş ve çok yakın savaş tehdıdi hallennde işlenmiş suç- lar için öngörülen idam dışında ölum cezasının kaldınhnasına ılişkin genel hüküm diğer yasa- lara da aktanlıyor. *^ Eş, kardeş veya füruundan birinı zina hahnde yakalayıp suç işleyen kişiye uygulanan ceza in- dinmi kaldınhyor.. • Yakalanan veya tutukla- nan kışılerin haklanna ılişkin CMUK, DGM'lerin görevine giren suçlarda da uygulanacak. İBRAHİM KABOĞLU Pakete Hçerden' eleştiri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Insan Haklan Danışma Kurulu Başkanı İbrahinı Kaboğlu, 6. AB Uyum Paketi'ne ilişkin eleştrrilerinı rapor halinde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e iletti. Paketin sanat özgürlüğü, din özgürlüğü ve eşitlik ılkeleri açısuıdan sakıncalı hükümler içerdiğine dikkat çeken Kaboğlu, hükümetin SİT alanlannın yerleşıme açılmasına yönelik karanna da "insanhğm ortak mahna saygıstzlık" dıye tepki gösterdi. Shil toplum ve kamu kurumu temsilcilen ile uzmanlardan oluşan 76 üyeli İnsan Haklan Danışma Kurulu, 9 Haziran'daki Olağan Genel Kurulu'nda hükümetin 6. ABUyum Paketi"ni değerlendirdi. İnsan Haklan Danışma Kurulu Başkanı Ibrahim Kaboğlu, yasa tasansuıda "ifade özgürlüğü ve kültürel haklann ilerletihnesi yönünde yer alan düzenlemeleri desteklediklerini" \ urguladı. Kaboğlu, yasada insan haklanna ilişkin düzenlemelerin "bölük pörçük ve parça parça değil uyumhı bir bütünlük içinde yapümasr gerektığuıı belirtirken paketin gerekçesinin sadece AB beklentisine indirgenmesini eleştirdi. Kaboğlu. hükümetin SlT alanlanna ilişkin ginşimine de şu uyanlarda bulundu: "İnsan Haklan Danışma Kurulu aynca, SİT alanlannın yerleşime açılmasının birçok sakmcası yanında insannğm ortak mal varüğına saygı hakkuıı ihlal edeceğine dikkati çekmiştir. Kurul, insan haklanna ilişkin yasa tasanlannın hükümet tarafından kendisine iletilerek bu kurulda tarüşma ve olgunlaştırnıa olanağuun tanınması konusunda göriiş birtiği ohışturmuştur.'' B,eykoz Çavuşbaşı Köyü'ndeki Cüppeli Ahmet Hoca Kültiyesi, bir önceki hükümet taranndan özüıiü ve diyabetikler için rehabilitasyon ve spor merkezine dönüştürülecekti. AKP iktidannda bu proje de durduruldu. îstanbul'daki kaçak külliyeler sorunu 'zamana bırakılarak' çözülecek AKP'nin küDiye oyunu OKTAYAPAYDEV AKP iktidan îstanbul'un değişik bölgelerindeki kaçak külliyeler konusunda olayı zamana yayayarak çözme ça- basına girdi. Beykoz. Çavuş- başı köyünde "CüppeliAhmet Hoca" tarafından yaptınlan külhyenin dönemin Spordan Sorumlu DSP'li Bakanı Er- doğan Toprak tarafından "Özürlüvçdrvabetikler için re- habüıtas>on ve spor merke- a"ne dönüştürülmesı çaba- lan AKPTi bakanın göreve gehnesiyle durduruldu. Cüppeli Ahmet Kûlüyesi Yine AKP iktidan döne- minde Tuzla-Orhanlı beldesin- de Bayındırlık ve Iskân Ba- kanlığı "nın ve mahkemelerin yıkım karan verip planlannı iptal ettiği Menzil Tarikatı'nın "DergâhPlaza* inşaatının ise tüm hızıyla sürdürüldüğü or- taya çıkn. Gaziosmanpaşa'da- ki kaçak külliyelerin ise ka- derine terk edildiği, sahiple- rine iadesi konusunda giri- şimlerde bulunulduğu iddia edildı. Beykoz'da Cüppeli Ahmet Efendi Küllıyesı ile ılgılı tar- tışmalar sürerken, yeni ata- nan Gençlik ve Spor istanbul II Müdürii Tamer Taşpınar. u Şu anda inşaata a\Tilacak devietin parası yok" açLkla- masını yaptı. nıel aühp hükümet değiştik- ten sonra söz konusu yere tek çrvi çakümamasırun sorum- lusu AKP iktidandır" dedi. Devlette de\amlılık ilkesi- nin geçerli olduğunu kayde- den eski bakan Erdoğan Top- rak, "Yenihükümetin ilgiliba- kanının da başlaülmış bir işi devam ettirmekiçin kendi >-a- ürun progranuna alnıası ge- • Cüppeli Ahmet Efendi Külliyesi'nin rehabilitasyon merkezine dönüştürülmesi askıya ahnırken, inşaatı durdurulan Tuzla'daki Menzil Tarikatı'nın "Dergâh Plaza"sının yapunının ise sürdüğü ortaya çıktı. DSP'li eski spordan sorum- lu Devlet Bakanı Toprak ise külliyenın kendi döneminde engelliler ve diyabetliler için rehabilitasyon, eğitim \e spor merkezine dönüştürüldüğü- nü açıklayarak "O dönemde Gençlik ve Spor Ü Müdürlü- ğü'nün bütçesi u>gundu. temd attnaya ve inşaata dnam et- memize müsaitti. Ancak te- rekirdi. Herhalde yeni hükü- metinflgflibakanının bütçe- sini benim yapmam düşünü- lemez" dıye konuştu. Toprak, "Bu konuda araş- nrma vapacaklara yardımcı olacakbiriki şey sö>1emekis- th-orum. Acaba mevcut hü- kümet söz konusu merkean \apumni de\amettirnıeverek işi zamana yayıp önceki sahi- bine, yani CüppeliAhmet Ho- ca'vatekrard«Tetmek miis- temektedir?" dedi. Beykoz, Çavuşbaşı köyün- de Cüppeli Ahmet Hoca ola- rak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü tarafından inşa edilen kaçak külliye, 10 dö'nümlük bir alana kunılmustu. Bir tril- yon lıranın üzerinde harcama yapıldığı belirtilen külliyeye 2000 yılında el konulmuşfu. Dergâh Plaza tam gaz Tuzla'da Menzil Tankatı ta- rafından inşaatı sürdürülen 27 bin 303 metrekarelık bir alanda kurulu "Dergâh Plaza* ile ılgili Tuzla Ka>Tnakamlı- ğı inşaatı durdurma karan al- mıştı. Planlan Bayındırhk ve İskân Bakanlığı ile mahke- melerce iptal edilen. yıkım karan bulunan Menzil Tarika- tı'nın "Dergâh Plaza"sının hızla bitirilmesine çahşıldığı ortaya çıktı. Kaymakamhk ta- rafindan durdurulan, Jandar- ma Komutanlığı tarafından da geçen aylarda mühürlenen "Dergâh Plaza"da ınşaat hız- la sürüvor. Sinop EmniyetMüdürü ve raporda imzası olan Spolis hakkında suç duyıırusunda bulunuldu Fişleıne, HitlerAlmanyası'na yakışır • Sinop'ta 1 Mayıs mitingine katılan memur ve öğrencilerin fişlenerek *terör örgütü sempatizanr olarak nitelendirilmesine eleştiri yağdı. Kardeşi de listede bulunan CHP milletvekili Engin Altay, raporu 'Demokrasi ayıbı' olarak niteledi. CENGİZDE.MİREL StNOP-Sinop'ta 1 Mayıs mitingine ka- tılan 46 memur ve öğrencinin fişlenmesi, 31 'inin sadece doğum yerlerine bakılarak terör örgütü sempatizanı olarak nitelendi- rilmesi büyük tepki çekti. CHP millerv ekih Engin Altay, TBMM Başkanhğı ve Insan Haklan Komisyonu'na baş\'ururken, KESK Dönem Sözcüsü Mu- rat Şahin, Sinop Emniyet Müdürü Süley- man Şahin ve raporda imzası olan 3 polis hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP Sinop milletvekili ve İnsan Hakla- n Komisyonu üyesi Engin Altay, kardeşi Ercüment Aftay'm da adının geçtiği rapo- ru "Demokrasi avibı" olarak niteledi. Al- tay, benzer uygulamarun sadece Hitler Al- manyası, Mussolini İtalyası ve Hamaney Iram'nda görülebileceğini ifade etti Ra- porda ÖDPTi olarak gösterilen kardeşi Er- cüment Altay'ınADD ve Eğitım-Sen üye- si Atatürkçü bir öğretmen olduğunu ifade eden Altay, "Birülkededemokrasinintüm kurum ve kurallarrv la yerleşmesinin temel şaru, devletin yurttaşma güvenmesidir. Po- Bsin görevi insanlan fîşlemek değiL emrin- de bulunduğu yüce Türk milletinin huzu- runu. mal, can ve namus gü\enhğini sağla- makür" diye konuştu. Sinop KESKDönem Sözcüsü \e Eğitim- Sen Şube Başkam Murat Şahin de Sinop Emniyet Müdürü Süleyman Şahin ve ra- porda imzası bulunan 3 polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Şahın, polislerin "tftira ve görevi kötü- ye kuOanmak" suçlanndan 3 yıla kadar ha- pis ıstemiyle yargılanmalannı isterken, adı- nın liste olan ögrencilerden B^. "1 Mayıs'a katıldım diye beni teröristolarak damgala- malan adiİ odeğiL Tek suçum Siverekli ol- mak. Yasal voUara baş\ııni}onım" dedi. BIRBAKIMA SERVER TANİLLt Vera Feonova Olmüş... 7 Haziran günlü Milliyet'ten öğrendım. "Türkçe sevdalısı Vera artık yok" başlığıyla, "Rusçaya Türkçeden sayısızeserkazandıran, ha- yatının neredeyse tamamını Türkoloji'ye adayan 63yaşındaki Vera Feonova, hayatını kaybetti" di- ye yazıyordu gazete. Altında da bildiğimiz kjsa bilgiler... Gerçekten, Moskova Ünıversitesi Şarkiyat Bö- lümü'nü bitirdikten sonra, Sovyet Yazariar Birliği'nde "TürkMasası"n\ tek başına kuran Feonova, çağ- daş pek çok Türk yazarını Rusçaya çevirmişti. Kimler yok ki aralannda? Nâzım Hikmet ten Fazıl Hüsnü Dağlarca ya, Aziz Nesin'den Oğuz Atay'a, Sabahattin Ali'den Latife Tekin ve Orhan Pamuk'a kadar yığınla ya- zar. Çağdaş edebiyatımızı en çok o yansıttı Rusça- ya. Onca deneyimin arkasından vardığı önemli yar- gılar var ki, düşündürücü. Örneğin Fazıl Hüsnü Dağlarca için, "Avrupa dillerinden birindeyazsay- dı Nobel alırdı" demiş. Peki niye çevrilmedı o dillere Dağlarca? En başta Kültür Bakanlığı'nı ilgiiendirmedi mi? Gazete, Feonova'nın bir başka görüşünü de naklediyor: Ünlü Türkolog, Türkçenin yetersiz ol- duğu eleştirilenne de karşı çıkarak, "Ne mutlu Türkçe bilenelAna dilım Türkçe olsaydı, yazarol- mak isterdim " dermiş. Nasıl da gurur vericı bir niteleme dilimiz için! Ne var kı çevirmenler de, yaptıklan hünerli çe- virilerle, o yazarların edebi ve fikri eylemine katıl- mış olurlar. Böylece Feonova da, Rusçaya çevir- diği o ünlü yazarları bir bakıma temsıl ediyordur. Şunu da sormalı: Vera Feonova'ya, bu büyük kül- türel hizmetinin karşılığı olarak, biz ne yaptık? Kül- tür Bakanlığımızca bir ödül verilmiş midir kendisi- ne? Anısı önünde derın saygılarla eğiliyorum. Aynca, özel bir anısı da var bende... • 1979 Haziranı'nda, derdime belki bir çare bu- lurlardiye, Hükümetçe Sovyetler Birliği'ne çağrıl- dığımda, kısa bir süre, Leningrad'da ünlü bir kli- nikte konuk edilmiş, sonra da, kente yakın -yine pek ünlü- bir ılçede, Sestraresk Sakatlar Merke- zi'nde, üç ay kadar mısafir olmuştum. Sestraresk'teyken, ilk mektup Vera Feono- va'dandı. Moskova'dan yazıyordu. Duygulu, zarif, yardıma hazır... Ne ben Moskova'ya gıdebilirdim; ne o işleri yü- zünden Leningrad'a gelebildi. Ama o mektup yetiyordu, yetmişti... Bu kez ölümünü haber aldığımda, o anı canlan- dı belleğimde; yalnız o değil, 1979 yılı, Alman- ya'dan Sovyetler'e geçişim, Leningrad'daki on günüm, sonra Sestraresk günleri ve bir sonbahar günü de Leningrad'dan Almanya'ya uçuş. Ne günlerdi o günler! Sovyet toplumu üstüne eşsiz gözlemler. Bekleyişler, hayalkırıklıkları, sevinçler. Buaradaaşklar... Girtiğimde, "beyaz geceler" dönemiydi. Kuzeye özgü bir doğa olayıdır bu: Güneş batar ama gece karanlığı çökmez; doğa loş, gizemli bir aydınlığa bürünür. Sestraresk Sakatlar Merkezi'nde âşık olduğum Yelena'ya, o müstesna güzellikteki kıza, en sev- diğim şiirlerimden birini, "Bu Beyaz Gecede, Ye- lena"y\ işte o sırada yazdım. Bir gün de, Merkez'in Kadınlar Bölümü'nden çağırdılartanışmak için. Bir büyük koguşta, sonun- da bir genç kızın önüne götürdüler. Karyolasında, bir yastığa sırtını dayamış oturuyordu. Bir eski Yu- nan heykelinin güzelliğindeydı. Adı Natalya idi. Selamlaştık, elimi uzattım, vermedı; ellerini de kay- betmişti. Sohbetten sohbete geçtik topluca. Bir ara Na- talya, dışardaki "beyaz geceler"e işaretle, "Sayın Tanilli, dedi; vaktiyle, bu mevsimde konserlerim- de, Chopin'/n 'Noktürn'lerini apayrı bir duyarlık- la çalardım piyanomda. Bir gün, bir konserden dö- nüşte, geçirdiğim bir kazada..." Bir acı dolaştı yüzünü. Allak-bullak oldum. Odama çekildiğımde, "Inan Natalya!" adlı şiiri- mi yazıp yaşamın cilvesine esefimi dile getirdim. Ve hiçbir zaman da onu ve dramını unutma- dım... Sezerden iadeetmesi istendi Dciz sözleşmeler Türkiye'yi bölebilir BARIŞDOSTER TBMM'nın 4 Hazi- ran'da onayladığı ve Birleşmiş Mılletler'de kısaca "ildz sözleşme- ler" diye anılan ulusla- rarası sözleşmelerin. Türkiye'nm bağımsız- hğına, egemenliğine ve bütünlüğüne zarar ve- receği, bu nedenle Cumhurbaşkanı 'nca onaylanmaması ve TBMM'ye iade edil- mesi istendi. "Ekonomik, Sosyal veKültürel Haklar SÖz- leşmesi" ile "Medeni ve Shasi Haklar Söz- leşmesi"'nde "Bütün halklar kendi kaderle- rüıi ta\in hakkma sa- hiptir" ifadesinin bu- lunduğuna dikkat çe- ken sivil toplum kuru- luşlan Cumhurbaşkanı Sezer'den, sözleşmele- ri TBMM'ye iade et- mesini istedıler. İşçi Partisi liden Do- ğu Perinçek, TBMM'nin 37 yıldır onaylamadığı sözleş- melerin, ABD'nin Irak'ı işgal edip, parça- ladığı bir dönemde TBMM'den geçtiğine işaret ederek "Ikiz söz- leşmeler imzalamrsa, Se\r Andaşması imza- lanmış olur. Türki- ye'nin bölünmesinin önü açıhr" dedi. İstanbul Cniversite- si Senatosu da "Bütün halklar kendi kaderle- rini tayin hakkma sa- hiptir" ifadesinin, ulu- sal birlik ve bütünlük açısından büyük tehli- ke oluşturduğunu vur- guladı. Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği (USİAD) Genel Baş- kanı Kemal Özden. "İkiz sözleşmeleri TBMM'den geçiren AKP hükümeti, Lo- zan'ı inkâr edijor" di- ye konuştu. Almanya Atatürkçü Düşünce Derneklerı Birliği Başkanı Ya\ıız Dedegil ise sözleşmele- nn yasalaşması halin- de, üniter ve ulusal dev- let kavramlarının saf dışı olacağmı söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle