Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13HAZİRAN2003CUMA
HABERLER
Ceylan'a
yeniden
yargılama
İstanbul Ha*er Senisi -
Türk-Iş'e bağlı Petrol-Iş
Sendikası'nıa eski Genel
Başkanı Münir Ceylanın,
AtHM'nin verdıği karann
ardından, tstanbul 1 No'lu
DGM'de yeniden yargılan-
masına başlandı. Ceylan,
1991 'deÖzgür Gündemga-
zetesinde yayıınlanan, "Ya-
ruıÇokGeçOlabilir1
' baş-
lıklı yazısı nedeniyle
TCY'nin 312. maddesi uya-
nnca 20 ay hapis cezasına
çarptınlnuştı. Cezasınıta-
mamlayan Ceylan,
AİHM'ye başvurdu. Mah-
keme Türkiye'nin Ceylan'a
70 bin Ffrank tazminat öde-
mesini kararlaştırdı.Cey-
lan'ın, uyum yasalannda ka-
bul edilen, AİHM kararlan
gereğince yargılamamn ye-
nilenmesi talebini değerlen-
diren istanbul l No'lu
DGM'de davanın yeniden
görülmesine başlandı.
Gül: Her
şeye evet
denilmez
ANKARA (Cıunhuriyet
Bürosu) - Dışışlen Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül. Türkıye-
ABD ılışkılerinin gelece-
ğini değerlendirirken "Tür-
kiye her şeye evet diyecek
diye bir şey yok" dedi.
AB'nin çeşitli kesim-
lerinden gelen, "TürkOr-
dusu'nun siyaset üzerinde
vesayeti" eleştirilenne tep-
ki gösteren Gül, bu tip eleş-
tirilerin haksız olduğunu
belirtti. Gül, demokratik
bir ülkede ordu-siyaset iliş-
kileri nasılsa Türkiye'de
de bu işlerin öyle olacağı-
nı söyledi.
Robles
Bumin'i
ziyaret etti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Avrupa Konseyi
Insan Haklan Komiseri Al-
varo Gtt-Robles ve berabe-
rindeki heyet, Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Mustafa
Bumin ve TBMM însan
Haklannı Inceleme tComis-
yonu Başkanı Mehmet El-
katmış' ı ziyaret etti. Göriiş-
melerin ardından açıklama
yapan Gil-Robles, Türki-
ye'de insan haklan alanın-
da oldukça önemli ilerle-
meler olduğunu, ancak ka-
mu görevlilerinin duşünce
yapılannın değişmîsi ge-
rektiğini vurguladı.
Hizbullah
iddianamesi
tamamlandı
DİYARBAKER <AA) -
Konya'da yakalanan ve ara-
lannda terör örgüti. lideri
Mehmet Beşir Varol'un da
bulunduğu tutuklu - sanık
hakkında Diyarbakır
DGM'ce hazırlanau iddi-
aname tamamlandı Iddi-
anamede. (Melle Eizgin)
kod adlı M. Beşir Varol'un,
1985 yılında terör örgütü li-
deri HüseyinVeüogh ve di-
ğer örgüt üyeleri Isa \ltsoy,
Edip Gümüş, Mehnet Su-
dan, Hacı Bavancık,Şaban
Elaltunteri, İhsan Yeşihr-
mak ve Mehmet Salîı Köl-
ge ile tanışarak örgüfcel içe-
rikli toplantılara kaıldığı,
bölgede PKK'nin faıliyet-
lerinin artması üzerire "Ce-
maat" adı altında hücre sis-
temi esas alınarak rıyerar-
şik şekilde örgütleniikleri
bildirildı.
Meclis'e gönderilen 6. paketten sadece apartmanda ibadethane hükmü çıkarıldı
'Uyum' yoldadeğiştiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet ile Genelkur-
may Başkanlığı arasında gerili-
me neden olan Avrupa Birli-
ği'ne uyum için "alüncıpaket",
tek hükümde değışiklık yapıla-
rakMeclis'egönderildi. Hükü-
met, apartmanda ibadethane
açılmasına olanak tanıyacağı
için tartışılan hükmü tasandan
çıkardı. Tasanda Terörle Mü-
cadele Yasası 8. maddesi ile tö-
re cınayetine ındinm getiren ce-
za yasası hükümleri yürürlükten
kaldınhyor. Gözaltında avukat
bulundurma hakkı, DGM'lerin
görev alanına giren suçlar için
de genışletiliyor.
Genelkurmay yetkilılennın
"TM\ 8. maddenin kaldınlma-
sı, seçimJerde gözlemci, Kürtçe
yayında TRT tekeünin kaldırü-
ması ve apartmanda ibadetha-
ne" gibi hükümlerine tepki gös-
terdiği düzenleme dün parla-
mentoya gönderildi. Hükümet
20 maddelik tasanyı AB'nin
• Hükümet ile Genelkurmay Başkanlığı arasında gerilime neden olan
AB'ye uyum için altıncı pakette, Terörle Mücadele Yasası'nm 8. maddesi
ile töre cinayetlerine indirim kaldınhyor. Gözaltında avukat hakkı
DGM'de de uygulanacak.
Selanik Doruğu'ndan önce Mec-
lis'e sevk etmiş oldu.
Tasanda öngörülen bazı dü-
zenlemeler şöyle:
Yeni doğan korunacak
• Annesi tarafından şeref
kurtarmak gerekçesiyle yeni
doğmuş çocuğa karşı öldürme
eyleminin işlenmesine karşı ön-
görülen ceza ağırlaştınlarak "6
OelOvıl arasutda" düzenleniyor.
• Cemaat vakıflanna, taşın-
maz mal edinmeyle ilgrU başvu-
ru için 18 ay ek süre tanınıyor.
• Seçimlerde özel radyo ve
TVlerin yayın ilkelenni belir-
lemeye YSK yetkili kıhnıyor.
YSK yaptırım yetkisini uygula-
madan önce daha hafif cezala-
n kademeli olarak uygulayacak.
^ Türkiye'nin üyesı olduğu
uluslararası ve bölgesel kuru-
luşlarile üye ülkelerin gözlem-
cileri Türkiye'deki seçimleri
gözlemci olarak ızleyebilecek.
^ Anne babalann çocukla-
rına koyacaklan adla ılgili sı-
nırlama daraltılıyor. Çocuklara
yalruzca "ahlak kurallanna uy-
gun düşmeyen veya kamuoyunu
inciten adlar" konulamayacak.
Evlilık dışında doğan çocuk,
annesinin soyadını alacak.
Cami değil ibadet yeri
• *Yeniden yargdanmahak-
kuun" alanı genişletiliyor. İnsan
Haklannı ve Ana Hürnyetleri-
ni Korumaya Dair Sözleşme'nin
ve ek protokollerinin çığnen-
mesi, "idariyargT alanında da
yargılamarun yenilenmesi ne-
deni kabul ediliyor.
^ İmar Yasası'nda yer alan
"cami" ibareien "ibadet yeri"
olarak değiştıriliyor. Imarplan-
lannda, bölgenin koşullan göz
önünde tutulacak. Düzenleme-
den, her apartmana ibadethane
yapılmasına olanak tanıyan hü-
küm çıkanldı.
\/ Sinema, video ve müzik
eserlerine dönük denetimin kap-
samı, anayasanın başlangıç bö-
lümü ve 2. maddesinylesınırla-
nıyor. Bu eserler yalnız, cumhu-
riyetin temel nıteliklerine. dev-
letın ülkesi ve mılletıyle bölün-
mez bütünlüğüne ve kamu dü-
zenine uygunluğu yönünden de-
netlenebilecek. Denetleme ku-
rulundan MGK Genel Sekre-
terliği temsilcisi çıkanlıyor.
^ Özel radyo ve televizyon-
lar, Türk yurrtaşlannın günlük
yaşamlannda geleneksel olarak
kullandıklan farklı dil ve lehçe-
lerde yayın yapabilecek. Buna
göre, devlet kuruluşlan dışın-
daki yayın organlan da Kürtçe
dahıl farklı dil ve lehçelerde ya-
yın yapabilecek.
^ Seçım dönemindekı yayın
yasağı, seçim gününden önce-
ki 24 saat olarak daraltılıyor.
• Savaş ve çok yakın savaş
tehdıdi hallennde işlenmiş suç-
lar için öngörülen idam dışında
ölum cezasının kaldınhnasına
ılişkin genel hüküm diğer yasa-
lara da aktanlıyor.
*^ Eş, kardeş veya füruundan
birinı zina hahnde yakalayıp suç
işleyen kişiye uygulanan ceza in-
dinmi kaldınhyor..
• Yakalanan veya tutukla-
nan kışılerin haklanna ılişkin
CMUK, DGM'lerin görevine
giren suçlarda da uygulanacak.
İBRAHİM KABOĞLU
Pakete
Hçerden'
eleştiri
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakanlık Insan Haklan
Danışma Kurulu Başkanı İbrahinı
Kaboğlu, 6. AB Uyum Paketi'ne
ilişkin eleştrrilerinı rapor halinde
Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah Gül'e iletti.
Paketin sanat özgürlüğü, din
özgürlüğü ve eşitlik ılkeleri
açısuıdan sakıncalı hükümler
içerdiğine dikkat çeken Kaboğlu,
hükümetin SİT alanlannın
yerleşıme açılmasına yönelik
karanna da "insanhğm ortak
mahna saygıstzlık" dıye tepki
gösterdi. Shil toplum ve kamu
kurumu temsilcilen ile
uzmanlardan oluşan 76 üyeli İnsan
Haklan
Danışma
Kurulu, 9
Haziran'daki
Olağan Genel
Kurulu'nda
hükümetin 6.
ABUyum
Paketi"ni
değerlendirdi.
İnsan Haklan
Danışma
Kurulu Başkanı Ibrahim Kaboğlu,
yasa tasansuıda "ifade özgürlüğü
ve kültürel haklann ilerletihnesi
yönünde yer alan düzenlemeleri
desteklediklerini" \ urguladı.
Kaboğlu, yasada insan haklanna
ilişkin düzenlemelerin "bölük
pörçük ve parça parça değil
uyumhı bir bütünlük içinde
yapümasr gerektığuıı belirtirken
paketin gerekçesinin sadece
AB beklentisine indirgenmesini
eleştirdi. Kaboğlu. hükümetin
SlT alanlanna ilişkin ginşimine de
şu uyanlarda bulundu: "İnsan
Haklan Danışma Kurulu aynca,
SİT alanlannın yerleşime
açılmasının birçok sakmcası
yanında insannğm ortak mal
varüğına saygı hakkuıı ihlal
edeceğine dikkati çekmiştir.
Kurul, insan haklanna ilişkin
yasa tasanlannın hükümet
tarafından kendisine iletilerek
bu kurulda tarüşma ve
olgunlaştırnıa olanağuun tanınması
konusunda göriiş birtiği
ohışturmuştur.''
B,eykoz
Çavuşbaşı
Köyü'ndeki
Cüppeli Ahmet
Hoca Kültiyesi, bir
önceki hükümet
taranndan özüıiü
ve diyabetikler için
rehabilitasyon ve
spor merkezine
dönüştürülecekti.
AKP iktidannda
bu proje de
durduruldu.
îstanbul'daki kaçak külliyeler sorunu 'zamana bırakılarak' çözülecek
AKP'nin küDiye oyunu
OKTAYAPAYDEV
AKP iktidan îstanbul'un
değişik bölgelerindeki kaçak
külliyeler konusunda olayı
zamana yayayarak çözme ça-
basına girdi. Beykoz. Çavuş-
başı köyünde "CüppeliAhmet
Hoca" tarafından yaptınlan
külhyenin dönemin Spordan
Sorumlu DSP'li Bakanı Er-
doğan Toprak tarafından
"Özürlüvçdrvabetikler için re-
habüıtas>on ve spor merke-
a"ne dönüştürülmesı çaba-
lan AKPTi bakanın göreve
gehnesiyle durduruldu.
Cüppeli Ahmet
Kûlüyesi
Yine AKP iktidan döne-
minde Tuzla-Orhanlı beldesin-
de Bayındırlık ve Iskân Ba-
kanlığı "nın ve mahkemelerin
yıkım karan verip planlannı
iptal ettiği Menzil Tarikatı'nın
"DergâhPlaza* inşaatının ise
tüm hızıyla sürdürüldüğü or-
taya çıkn. Gaziosmanpaşa'da-
ki kaçak külliyelerin ise ka-
derine terk edildiği, sahiple-
rine iadesi konusunda giri-
şimlerde bulunulduğu iddia
edildı.
Beykoz'da Cüppeli Ahmet
Efendi Küllıyesı ile ılgılı tar-
tışmalar sürerken, yeni ata-
nan Gençlik ve Spor istanbul
II Müdürii Tamer Taşpınar.
u
Şu anda inşaata a\Tilacak
devietin parası yok" açLkla-
masını yaptı.
nıel aühp hükümet değiştik-
ten sonra söz konusu yere tek
çrvi çakümamasırun sorum-
lusu AKP iktidandır" dedi.
Devlette de\amlılık ilkesi-
nin geçerli olduğunu kayde-
den eski bakan Erdoğan Top-
rak, "Yenihükümetin ilgiliba-
kanının da başlaülmış bir işi
devam ettirmekiçin kendi >-a-
ürun progranuna alnıası ge-
• Cüppeli Ahmet Efendi Külliyesi'nin
rehabilitasyon merkezine dönüştürülmesi
askıya ahnırken, inşaatı durdurulan Tuzla'daki
Menzil Tarikatı'nın "Dergâh Plaza"sının
yapunının ise sürdüğü ortaya çıktı.
DSP'li eski spordan sorum-
lu Devlet Bakanı Toprak ise
külliyenın kendi döneminde
engelliler ve diyabetliler için
rehabilitasyon, eğitim \e spor
merkezine dönüştürüldüğü-
nü açıklayarak "O dönemde
Gençlik ve Spor Ü Müdürlü-
ğü'nün bütçesi u>gundu. temd
attnaya ve inşaata dnam et-
memize müsaitti. Ancak te-
rekirdi. Herhalde yeni hükü-
metinflgflibakanının bütçe-
sini benim yapmam düşünü-
lemez" dıye konuştu.
Toprak, "Bu konuda araş-
nrma vapacaklara yardımcı
olacakbiriki şey sö>1emekis-
th-orum. Acaba mevcut hü-
kümet söz konusu merkean
\apumni de\amettirnıeverek
işi zamana yayıp önceki sahi-
bine, yani CüppeliAhmet Ho-
ca'vatekrard«Tetmek miis-
temektedir?" dedi.
Beykoz, Çavuşbaşı köyün-
de Cüppeli Ahmet Hoca ola-
rak bilinen Ahmet Mahmut
Ünlü tarafından inşa edilen
kaçak külliye, 10 dö'nümlük
bir alana kunılmustu. Bir tril-
yon lıranın üzerinde harcama
yapıldığı belirtilen külliyeye
2000 yılında el konulmuşfu.
Dergâh Plaza tam gaz
Tuzla'da Menzil Tankatı ta-
rafından inşaatı sürdürülen
27 bin 303 metrekarelık bir
alanda kurulu "Dergâh Plaza*
ile ılgili Tuzla Ka>Tnakamlı-
ğı inşaatı durdurma karan al-
mıştı. Planlan Bayındırhk ve
İskân Bakanlığı ile mahke-
melerce iptal edilen. yıkım
karan bulunan Menzil Tarika-
tı'nın "Dergâh Plaza"sının
hızla bitirilmesine çahşıldığı
ortaya çıktı. Kaymakamhk ta-
rafindan durdurulan, Jandar-
ma Komutanlığı tarafından
da geçen aylarda mühürlenen
"Dergâh Plaza"da ınşaat hız-
la sürüvor.
Sinop EmniyetMüdürü ve raporda imzası olan Spolis hakkında suç duyıırusunda bulunuldu
Fişleıne, HitlerAlmanyası'na yakışır
• Sinop'ta 1 Mayıs
mitingine katılan memur
ve öğrencilerin
fişlenerek *terör örgütü
sempatizanr olarak
nitelendirilmesine eleştiri
yağdı. Kardeşi de listede
bulunan CHP
milletvekili Engin
Altay, raporu
'Demokrasi ayıbı'
olarak niteledi.
CENGİZDE.MİREL
StNOP-Sinop'ta 1 Mayıs mitingine ka-
tılan 46 memur ve öğrencinin fişlenmesi,
31 'inin sadece doğum yerlerine bakılarak
terör örgütü sempatizanı olarak nitelendi-
rilmesi büyük tepki çekti.
CHP millerv ekih Engin Altay, TBMM
Başkanhğı ve Insan Haklan Komisyonu'na
baş\'ururken, KESK Dönem Sözcüsü Mu-
rat Şahin, Sinop Emniyet Müdürü Süley-
man Şahin ve raporda imzası olan 3 polis
hakkında suç duyurusunda bulundu.
CHP Sinop milletvekili ve İnsan Hakla-
n Komisyonu üyesi Engin Altay, kardeşi
Ercüment Aftay'm da adının geçtiği rapo-
ru "Demokrasi avibı" olarak niteledi. Al-
tay, benzer uygulamarun sadece Hitler Al-
manyası, Mussolini İtalyası ve Hamaney
Iram'nda görülebileceğini ifade etti Ra-
porda ÖDPTi olarak gösterilen kardeşi Er-
cüment Altay'ınADD ve Eğitım-Sen üye-
si Atatürkçü bir öğretmen olduğunu ifade
eden Altay, "Birülkededemokrasinintüm
kurum ve kurallarrv la yerleşmesinin temel
şaru, devletin yurttaşma güvenmesidir. Po-
Bsin görevi insanlan fîşlemek değiL emrin-
de bulunduğu yüce Türk milletinin huzu-
runu. mal, can ve namus gü\enhğini sağla-
makür" diye konuştu.
Sinop KESKDönem Sözcüsü \e Eğitim-
Sen Şube Başkam Murat Şahin de Sinop
Emniyet Müdürü Süleyman Şahin ve ra-
porda imzası bulunan 3 polis hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Şahın, polislerin "tftira ve görevi kötü-
ye kuOanmak" suçlanndan 3 yıla kadar ha-
pis ıstemiyle yargılanmalannı isterken, adı-
nın liste olan ögrencilerden B^. "1 Mayıs'a
katıldım diye beni teröristolarak damgala-
malan adiİ odeğiL Tek suçum Siverekli ol-
mak. Yasal voUara baş\ııni}onım" dedi.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLt
Vera Feonova Olmüş...
7 Haziran günlü Milliyet'ten öğrendım.
"Türkçe sevdalısı Vera artık yok" başlığıyla,
"Rusçaya Türkçeden sayısızeserkazandıran, ha-
yatının neredeyse tamamını Türkoloji'ye adayan
63yaşındaki Vera Feonova, hayatını kaybetti" di-
ye yazıyordu gazete.
Altında da bildiğimiz kjsa bilgiler...
Gerçekten, Moskova Ünıversitesi Şarkiyat Bö-
lümü'nü bitirdikten sonra, Sovyet Yazariar Birliği'nde
"TürkMasası"n\ tek başına kuran Feonova, çağ-
daş pek çok Türk yazarını Rusçaya çevirmişti.
Kimler yok ki aralannda?
Nâzım Hikmet ten Fazıl Hüsnü Dağlarca ya,
Aziz Nesin'den Oğuz Atay'a, Sabahattin Ali'den
Latife Tekin ve Orhan Pamuk'a kadar yığınla ya-
zar.
Çağdaş edebiyatımızı en çok o yansıttı Rusça-
ya.
Onca deneyimin arkasından vardığı önemli yar-
gılar var ki, düşündürücü. Örneğin Fazıl Hüsnü
Dağlarca için, "Avrupa dillerinden birindeyazsay-
dı Nobel alırdı" demiş.
Peki niye çevrilmedı o dillere Dağlarca?
En başta Kültür Bakanlığı'nı ilgiiendirmedi mi?
Gazete, Feonova'nın bir başka görüşünü de
naklediyor: Ünlü Türkolog, Türkçenin yetersiz ol-
duğu eleştirilenne de karşı çıkarak, "Ne mutlu
Türkçe bilenelAna dilım Türkçe olsaydı, yazarol-
mak isterdim " dermiş.
Nasıl da gurur vericı bir niteleme dilimiz için!
Ne var kı çevirmenler de, yaptıklan hünerli çe-
virilerle, o yazarların edebi ve fikri eylemine katıl-
mış olurlar. Böylece Feonova da, Rusçaya çevir-
diği o ünlü yazarları bir bakıma temsıl ediyordur.
Şunu da sormalı: Vera Feonova'ya, bu büyük kül-
türel hizmetinin karşılığı olarak, biz ne yaptık? Kül-
tür Bakanlığımızca bir ödül verilmiş midir kendisi-
ne?
Anısı önünde derın saygılarla eğiliyorum.
Aynca, özel bir anısı da var bende...
•
1979 Haziranı'nda, derdime belki bir çare bu-
lurlardiye, Hükümetçe Sovyetler Birliği'ne çağrıl-
dığımda, kısa bir süre, Leningrad'da ünlü bir kli-
nikte konuk edilmiş, sonra da, kente yakın -yine
pek ünlü- bir ılçede, Sestraresk Sakatlar Merke-
zi'nde, üç ay kadar mısafir olmuştum.
Sestraresk'teyken, ilk mektup Vera Feono-
va'dandı.
Moskova'dan yazıyordu.
Duygulu, zarif, yardıma hazır...
Ne ben Moskova'ya gıdebilirdim; ne o işleri yü-
zünden Leningrad'a gelebildi.
Ama o mektup yetiyordu, yetmişti...
Bu kez ölümünü haber aldığımda, o anı canlan-
dı belleğimde; yalnız o değil, 1979 yılı, Alman-
ya'dan Sovyetler'e geçişim, Leningrad'daki on
günüm, sonra Sestraresk günleri ve bir sonbahar
günü de Leningrad'dan Almanya'ya uçuş.
Ne günlerdi o günler!
Sovyet toplumu üstüne eşsiz gözlemler.
Bekleyişler, hayalkırıklıkları, sevinçler.
Buaradaaşklar...
Girtiğimde, "beyaz geceler" dönemiydi.
Kuzeye özgü bir doğa olayıdır bu: Güneş batar
ama gece karanlığı çökmez; doğa loş, gizemli bir
aydınlığa bürünür.
Sestraresk Sakatlar Merkezi'nde âşık olduğum
Yelena'ya, o müstesna güzellikteki kıza, en sev-
diğim şiirlerimden birini, "Bu Beyaz Gecede, Ye-
lena"y\ işte o sırada yazdım.
Bir gün de, Merkez'in Kadınlar Bölümü'nden
çağırdılartanışmak için. Bir büyük koguşta, sonun-
da bir genç kızın önüne götürdüler. Karyolasında,
bir yastığa sırtını dayamış oturuyordu. Bir eski Yu-
nan heykelinin güzelliğindeydı. Adı Natalya idi.
Selamlaştık, elimi uzattım, vermedı; ellerini de kay-
betmişti.
Sohbetten sohbete geçtik topluca. Bir ara Na-
talya, dışardaki "beyaz geceler"e işaretle, "Sayın
Tanilli, dedi; vaktiyle, bu mevsimde konserlerim-
de, Chopin'/n 'Noktürn'lerini apayrı bir duyarlık-
la çalardım piyanomda. Bir gün, bir konserden dö-
nüşte, geçirdiğim bir kazada..."
Bir acı dolaştı yüzünü. Allak-bullak oldum.
Odama çekildiğımde, "Inan Natalya!" adlı şiiri-
mi yazıp yaşamın cilvesine esefimi dile getirdim.
Ve hiçbir zaman da onu ve dramını unutma-
dım...
Sezerden iadeetmesi istendi
Dciz sözleşmeler
Türkiye'yi bölebilir
BARIŞDOSTER
TBMM'nın 4 Hazi-
ran'da onayladığı ve
Birleşmiş Mılletler'de
kısaca "ildz sözleşme-
ler" diye anılan ulusla-
rarası sözleşmelerin.
Türkiye'nm bağımsız-
hğına, egemenliğine ve
bütünlüğüne zarar ve-
receği, bu nedenle
Cumhurbaşkanı 'nca
onaylanmaması ve
TBMM'ye iade edil-
mesi istendi.
"Ekonomik, Sosyal
veKültürel Haklar SÖz-
leşmesi" ile "Medeni
ve Shasi Haklar Söz-
leşmesi"'nde "Bütün
halklar kendi kaderle-
rüıi ta\in hakkma sa-
hiptir" ifadesinin bu-
lunduğuna dikkat çe-
ken sivil toplum kuru-
luşlan Cumhurbaşkanı
Sezer'den, sözleşmele-
ri TBMM'ye iade et-
mesini istedıler.
İşçi Partisi liden Do-
ğu Perinçek,
TBMM'nin 37 yıldır
onaylamadığı sözleş-
melerin, ABD'nin
Irak'ı işgal edip, parça-
ladığı bir dönemde
TBMM'den geçtiğine
işaret ederek "Ikiz söz-
leşmeler imzalamrsa,
Se\r Andaşması imza-
lanmış olur. Türki-
ye'nin bölünmesinin
önü açıhr" dedi.
İstanbul Cniversite-
si Senatosu da "Bütün
halklar kendi kaderle-
rini tayin hakkma sa-
hiptir" ifadesinin, ulu-
sal birlik ve bütünlük
açısından büyük tehli-
ke oluşturduğunu vur-
guladı.
Ulusal Sanayici ve
İşadamları Derneği
(USİAD) Genel Baş-
kanı Kemal Özden.
"İkiz sözleşmeleri
TBMM'den geçiren
AKP hükümeti, Lo-
zan'ı inkâr edijor" di-
ye konuştu.
Almanya Atatürkçü
Düşünce Derneklerı
Birliği Başkanı Ya\ıız
Dedegil ise sözleşmele-
nn yasalaşması halin-
de, üniter ve ulusal dev-
let kavramlarının saf
dışı olacağmı söyledi.