Katalog

11 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eski bakan Güneş Taner, TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'na bilgi verdi Yîğit'le yüzleşmeyi reddetti Eski Bakan Güneş Taner. Recai Kutan yargılanıyor • ANKARA (Cumhuriyet) - Kapatılan RP'nın 1997'deHazıne yardımıyla ılgılı olarak dönemın genel başkan yardımcısı Recaı Kutan ve 4 eski mılletvekılımn "özel evrakta sahtecılik" ve SPY'ye muhalefet ettiğı iddıasıyla 7 yıl 6'şar aya kadar hapıs ıstemiyle yargılanmasına başlandı Ankara 24. Ashye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma ertelendı. Komisyona bakan engeli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel KurulıTnda, AKP ve CHP'li mılletvekıllennin denızcılığin sorunlannın araştınlması için komisyon kurulması yönünde verdıklen önergeler reddedildı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın "'Araştırma komısyonu kurulmasına gerek yok" demesi uzenne AKP, kendi milletvekıllennın verdığı önergeyi desteklemedi. Arınç'tan Ateş'e tepki • ANKARA (Cumhuriyet)-TBMM Başkanı Bülent Annç, Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi Ateş'in, 5 soruşturma komisyonu kurulacağı yönündekı açıklamasına tepkı gösterdi. Annç, "Araştırma komisyonlanrun siyasi bir yaptınmı yoktur. K.omısyonun tespitleri ûzerinde kamu kurumlan çalışma yapabilir, suç duyurusunda bulunabilır. Soruşturma komısyonunu Meclıs kurar" dedi. Türkiye AhM'de mahkûm oldu • STRASBOURG (AA) - Avrupa Insan Haklan Vlahkemesi (AİHM), erör örgütüne üye olmak ke dört ayn şıddet olayına kanşmak suçundan 1981 yılında tutuklanan Osman Muri Ramazanoğlu'nun yaptığı başvuruda Türkiye'yi 17bin265 Euro tazminat ödemeye mahkûm etti. Mahkeme, 21 yıl süren duruşma süresinin çok fazla olduğu görüşüne vararak Türkıye'nin "adil vargılanmahakkını" ihlal sttığı görüşüne vardı Erdoğan bekletiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Resmi programlanna uymayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, randevulanna geç kalıyor. Geçen hafta Dışişleri Bakanlığı Müsteşan UğurZiyal'i 2.5 saat bekleten Erdoğan, dün de grup toplantısının uzaması nedenıyle KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu'na verdiği randevuya 20 dakıka geç katıldı. Eroğlu, Başbakan'ı makammda beklemek zorunda kaldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Yolsuzluk- lan Araştırma Komisyonu'na bilgı veren eski bakanlardan Güneş Taner, Korkmaz Yi- ğit'ın yüzleşme ısteği aktanl- dığında sinirlendi. Taner. "O kişi\le aynı potaya koynıanız beni rencide eder. Bunu kabul edemem. Yiğit gibi birini ka- pıya kadar uğuıiamanm da yadırgadım" dedi. Türk- bank'ın sıyasette aldığı en bü- yük ders olduğunu \-urgulayan Taner, "CHP Bderi Denız Bay- kal'ın etindelti kaseti bir haf- ta açıklamadıgınr da söyle- dı. Devlet Bakanı RecepÖnal da, kamu bankalannın usulsüz kredi işlemlerini Hazine Ye- İşadamı Korkmaz Yiğit: • Komisyona ifade veren eski Devlet Bakanı Recep Önal. kamu bankalannın usulsüz kredi işlemlerini Hazine Yeminli Murakıplar Kurulu'na inceletmemekle yanlış yaptıklannı kabul etti. minli Murakıplar Kurulu'na inceletmemekle yanlış yap- tıklannı kabul etti. Komisyon dün sabah eski Devlet Bakanı Recep Önal'ı, öğleden sonra da Güneş Ta- ner'ı dinledi. Etibank'ın 1997'de yapılan ilk ihalede 185 milyon dolarlık teklife rağmen ikinci kez gerçekleş- tirilen ihalede 155.5 milyon dolara satılmasıyla ilgilı so- rular üzerine Güneş. "Birin- cide rakam yüksek olabilir ama belkiödemesüresi uzun- dur" dedi. Ancak komisyon üyeleri, "Komisyon her iki- sinde de aynıydı" karşılığını verdiler. Etıbank ıhalesıyle il- gili olarak aynı gün ayn rapor- lar verildiği anımsatılınca Ta- ner. "3 tane yazıdan hangisi imzalıysa o geçerlidir. Diğer- leri müsveddedir" dedi. "Dinç Bilgin'in Medya Holding'in- deyönetici obnaıuzetikaçıdan doğru muydu" sorusuna. "Evet, bunda bir sakınca yok" karşılığını veren Taner, Türk- bank olayının siyasette aldı- ğı en büyük ders olduğunu vurguladı. Taner'in, Korkmaz Yiğit'in televizyonlarda yayımlanan kaserinın CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal'da olduğunu söylemesi üzerine CHP'li Ah- metGüryüzKetencinın "Ya- lan söylüyorsun" dıyerek tep- kı gösterdığı öğrenildi. Komısyondan sonra gaze- tecılerin sorulannı yanıtlayan Taner. komisyonun yolsuz- luklar konusunda bir noktaya varacağına inanmadığını söy- ledi. Taner, "Ben 1998'de DGM'ye ifade mektubu gön- derdim. Bu belge konıisyonda yok. Komisyonun yeterü araş- tırma yapmadan beni dinkdi- ği kanaatindeyim" dedi. Edinilen bilgiye göre Re- cep Önal ise dalgalı kur sis- temine geçışte geç kahndığı id- dialannın da doğru olmadı- ğını savıınarak 2001 yılının 21 Şubat gününü 22 Şubat'a bağlayan gece ilgilı bakan ve bürokratlann katıldığı geniş katılımlı toplantıya değinerek "Gece saat 03.00'te sabit kur fle krizi önlemenin,yoJa devam ermenin mümkün olmadığı sonucuna vardık ve sabit kura geçiş karan aldık" dedi. Medya gücü isteyen lider beni kullandı TÜREY KÖSE İVRTRAT KIŞLALI tim. thaleyi iptal etmesini istedim. Çünlcü Kamuran Çörtük bana haber gön- derdi. Dedi ki; Cumhur- başkanı benim arkamda, Başbakan da benim arkam- da, Çakıcı da benim ar- kamda, kimse ilgüenmesin bu işle, ilgilenirse ona yâr etmem. Bunu Cefi Kam- hi getirdi bana. Cefı Kam- hi her şeyin içindeydi. . Milliyet, Radikal, Pos- ta ve 40 küsur tane de der- gi, bunlann alınması söz konusu oldu. 200 milyon dolarlazım. Milliyet'inba- şına da Mesut Bey, Yalçu —^^^—^^^^ Doğanı getir- • Yiğit. daha mekıstedi.Bu önce Yılmaz içın »».MesutBey, ANKARA - îşadamı Korkmaz Yiğit, TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'na bilgi verir- ken "açıklamayacagı ikin- ci kasetin hem tehdkü, hem hayat sigortası olduğunu ve ölümü durumunda ya- yımlanacağını" söyledı. Yiğit, Milliyet gazetesinı alması için "medya gücü- ne sahip olmak isteyen si- yasi üderin kendini kullan- dığmı" vurgularken "Be- nim medyayla işim yok. Pa- rasını verme- ^ — ^ ^ diğim mal be- nim olur mu? Miüıvet'inpa- rasuubenver- miyorum, yö- komisyona neticisini ben geldiğini, ancak atamıyorum, konuşamadığını nasu benim a ç ı k l a d l . Yiğit, oluvor kT de- * & di. Yiğit, daha Konuşmamam önce Yılmaz telkin edildi" için kurulan dedi. TBMM So- ruşturma Ko-misyonu'na geldiğini, an- cak konuşamadığını açık- ladı. Yiğit "Konuşmamam tefldn edildi kendbnezarar vermemek uğruna" dedi. Yiğit'in TBMM Yol- suzluklan Araştırma Ko- misyonu'nda yaptığı açık- lamalarla ılgılı tutanaklar- dan seçtiğimiz bazı bölüm- ler şöyle: . Güneş Taner'le birkaç görüşme yaptık. Taner, Alaattin Çakıcı'yla senin aranda söylentıler var, sen git MesutBeyle bir görüş, dedi. Cefi Kamhi'yle git- Milliyet alımı- nı Güneş Ta- ner"den sakla- dı. Güneş, Za- ferMutlu'nun arkadaşı, duyu- lursa bu iş bo- zulur, diye. . Randevu alarak Deniz Baykal'a git- tim. Ben ona, ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART THSPİT ELTTİ... KÎŞİ, PAHA ÖNCE GÖZALTIUA Ş i LEKELİ BiRi !.. [email protected] sizin elinizde bant var, sa- kın yayımlamayın, diye bir cümle hiç söylemedim. Be- nim yanımda Fîkri Sağlar Bey'i aradı. Fikri, sakınbir çılgınlık yapma, bir yanlış- lık yapmak üzereyiz, önce bu arkadaşımızı tanıyalım, dedi. Fikn Sağlar nasıl bir karşılık verdi bilmiyorum ama Deniz Bey biraz ba- ğınp çağırdı. Telefonu yü- züne kapadı, ben şimdi Meclis'e gideceğim, der- hal konuşmam lazım, bu- nu başı boş bırakmama- mız lazım, dedi. ANAP'lılar Araştırma Komisyonu'nun çalışma şeklini eleştirdiler Yılmaz kendini savunmalı ANKAR\ (ANKA) - ANAP'lı- lar, TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'nda, eski genel başkan- lan Mesut Yümaz'ın tek taraflı ola- rak mahkûm edilmeye çalışıldığını öne sürerek Yılmaz'ın kendini sa- vunması ve ıddialara yanıt verme- si gerektiğini söylediler. ANAP'lılar, TBMM Yolsuzluk- lan Araştırma Komisyonu'nun Me- sut Yılmaz'ı çağırmasının çok do- ğal olduğunu belirtirken, komisyo- nun çalışma şeklini de eleştirdiler. ANAP Genel Başkan yardımcıla- nndan tbrahim Çebt "Geçmişteya- pıian soruşturmalan tekrar yapıyor- lar. Gündem değiştirmek isti\orlar" derken, ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı NihatGökbulut şunlan söy- ledı: "Komisyon millet adına görev yapıyor. Mesut \ ılmaz'ı çağırmala- n da doğaL Başbakanlık yapan bir kişinin komisyona gidip ifade ver- mesi görev icabıdır. Komisyonda hep aleyhte konuşmalar yapüıyor, lehte konuşmaların da dinlenmesi lanm." Gökbulut, Yılmaz'ın Meclis'teki en son grup başkanvekillerinden bi- ri olduğu için cuma günü programı uygun olursa kendisinin de onunla birlikte komisyona gidebileceğini belirtirken. "Bunu sadece siyasi ne- zaketboyutuylaelealıyorum" dedi. ANAP MKYK üyesi Beyhan As- lan ıse komisyona Yılmaz ile birlik- te gitmek istediğini ifade etti. As- lan "Bu iddialara yanıt verilmesi la- zım. Komisyonda Mesut Yılmaz tek taraflı olarak mahkûm ediliyor gi- bi. Komisyonda şo\ yapüıyor. Dedi- kodu ile insanlar yıpratıİmamair diye konuştu. KARAYALÇIN'DAN AKP HÜKÜMETÎNE ÇAĞRI: Yoksullukla mücadelede projemİTjdenyararlanın ANKARA (ANKA) - Sosyalde- mokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat KarayaJ- çın AKP yetkililerine SHP'nin hazırladığı " Yoksulluğu Yenmek İçin Acil Plan" proje- sine bakmayı önerdi. Murat Karayalçın yaptığı yazılı açıkla- mada, Başbakan Re- cep Tayyip Erdo- ğan'ın, Türkiye'nin en acil sorunu olan yok- sullukla ilgili sapta- malannın eksik ve çö- züm önerilerinin de yetersiz olduğunu sa- vundu. Murat Karayalçın, Türkiye'deki yoksul- luğun, Başbakan Er- • SHPlıderi Karayalçın, Erdoğan'ın yoksullukla ilgili saptamalarmın eksik olduğunu savundu. doğan'ın ileri sürdüğü gibi yalnız israftan, faizcilikten ve yolsuzluk- tan değil, gelirin sınıfsal ve bölge- sel dağılımının çarpıklığından kay- naklandığını belirtti. Devlet tahvilleri ve Hazine bonolarımn 670 milyar liralık bö- lümünün vergi dışı bı- rakılması uygulaması- na hemen son verilme- sinin gerektiğini belir- ten Karayalçın, Erdo- ğan'ın çözüm olarak önerdiği mikrokredi ve yeni teşvik paketi uy- gulamalanndan da so- nuç almanın mümkün olmadığını kaydetri. SHP lideri Karayal- çın, Erdoğan ve AKP yetkililerine; SHP'nin " Yoksulluğu Yenmek İçin AcilPlan" adlı pro- jesine bakmalannı ve ondan yarar- lanmalannı önerdi. TRT'YE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SEZER'DEN DÖNDÜ Çankaya'dan Demiröz kararnamesine veto ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, Atatürk'süz Çanakkale belgeseli- nin miman olan Şe- nol Demiröz'ün TRT Genel Müdürlüğü'ne atanmasına ilişkin ka- ramameyi onaylama- yarak Başbakanlığa iade etti. Sezer, yaklaşık 2 hafta önce onay için Köşk'e gönderilen TRT'ye genel müdür atanmasına ilişkin ka- rarnameye karşı çık- tı. Sezer'in, RTÜK'ün TRT Genel Müdür adaylannı seçme yet- kisi olmadığı gerek- çesiyle atamaya itiraz ettigi bildirildi. • Sezer'in, RTÜK'ün adaylan seçme yetkısi olmadığı gerekçesiyle atamaya itiraz ettiği bildirildi. L_ TRT Yasasına göre RTUK ken- disine başvuranlardan 3 kişiyi be- lirleyerek Bakanlar Kurulu'na su- nuyor. Bakanlar Kurulu da bu 3 adaydan birini TRT Ge- nel Müdürü olarak se- çiyor. RTÜK'ün geçen yıl j değişen yasası ise | "TRT Genel Müdü- ; rü'nün yeni üst kunıl tarafmdan aday göste- 1 rilenler arasından Ba- kanlar Kurulu'nca ya- pılacak atamayla be- ürlenmesini" öngörü- yor. Ancak Anayasa Mahkemesi söz konu- su yasanın bazı mad- delerinin yürürlüğünü durdurduğu için RTÜK'e yeni üye se- çimi yapılamadı. Ayn- ca RTÜK'te görev sü- ~" resi biten 3 üye de ya- sanın yurürlüğü durdurulduğu için halen görevine devam ediyor. POLİTİKA GUINLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 'Sicili Lekeli1 Gençler... Günlerdir Erzurum Atatürk Üniversitesi Zootek- nik Bölümü öğrencisi Enis Alkan'ın başına ge- lenleri düşünüyorum... Kimi haberler vardır gazeteler manşetlerine ta- şır, sonra nedense unutulur... Enis'in öyküsü de işte böyle!.. Enis Alkan, imzası "Kürtçülük" diye okun- duğu gerekçesiyle üniversıteden atıldı... Enis, dördüncü sınıf ögrencisiydi... Arkadaşlarıyla birlikte vize sınavlannın tari- hinin değişmesi için rektörlüğe verilen dilek- çeyi imzaladı... Dilekçede elli öğrencinin de imzası vardı... Kuddusi Erhan, rektörlüğe ihbar etti: "Enis Alkan'ın imzasında Kürtçülük propa- gandası yapüıyor..." Üniversite yönetimi hemen harekete geçti ve Enis Alkan hakkında soruşturma başlattı... Çünkü YÖK Öğrenci Dtsiplin Yönetmeliği'nin 1O/c maddesinde şöyle deniliyordu: "Yükseköğretim kurumlarında siyasi ve ide- olojik amaçlı bildiri ve afiş bulundurmak, teş- hir etmek ve yazılı ideolojik propaganda yap- mak yasaktır..." • • • Enis Alkan şaşkındı... Ne yapacağını bilmiyordu... Dedi ki: "Ben bu imzamı on yıldırkullanıyorum; bu im- zamı isteyen Kürtçülük, isteyen Türkçülük ola- rak da okuyabilir..." Üniversite yönetimi 24 Haziran 2002'de Enis'in imzasını Erzurum Emniyet Müdürlüğü'ne gönderip ekspertiz inceleme yapılıp kriminal rapor verilmesini istedi... Rapor 19 Temmuz 2002'de Erzurum Ata- türk Üniversitesi Rektörlüğü'ne geldi: "... Imzanın incelenmesinde imzayı oluştu- ran harf karakterlerinin 'Kürtçülük' yazısı oluş- turduğu müşahede edilmiştir..." 22 Kasım 2002'de Enis Alkan, Üniversite Di- siplin Kurulu'nun oybirliğiyle aldığı kararla okul- dan uzaklaştınldı... Enis 5 Şubat 2003'te idare mahkemesine başvurup yürütmenin durdurulmasını ve kara- nn iptalini istedi... Öykü böyle uzayıp gidiyordu... Burada altının çizilmesi gereken bir başka olay vardı, aslında da Enis'in üniversiteden uzaklaştırılmasının altında bu yatıyordu... Çünkü Enis Alkan, Erzurum DGM'de yasa- dışı bir örgüte yataklık etmekten yargılanmış- tı... Enis sonu.Kİa, DGM tarafından aklanmıştı, ama üniversite disiplin kurulu nedense aklamak is- temiyordu... ••• Gençlerimizin yaşamını karartmak için elimiz- den geleni yapan bir toplumuz!.. Bir zamanlar Manisa'da işkence yaptık, on üç on dört yaşındaki çocuklarımızı zindanlara at- tık!.. Neydi onların suçlan? Vagonlara yazı yazmak!.. Bir zamanlar sigara paketlerinde 'Lenin' re- simleri aradık; "Ey-Lenin Çocuklar Ey-Lenin" diye balon satan insanları komünizm propa- gandası yaptıklan gerekçesiyle hapislerde çü- rüttük!.. Bir zamanlar, evleri bastık, kitaplan, plaklan topladık yaktık!.. Türkiye AB kapısını mı çalıyor? Hadi canım sen de!.. Samsun'da düğün salonlannı harem-selam- lıkyapan; 'sıkmabaşlı devletprotokolleri'ni öz- gürlüklerin genişletilmesi sayan; her mahalle- ye 'kültür salonlan' yerine 'cami-mescit' yap- mayı çağdaşlaşma sanan kafayla mı AB kapı- sını zorlayacağız?.. Hakkâri'de dört ay önce nevruz kutlamaların- da çekilmiş fotoğraflara bakıp, ağzı açık çocuk- ları "Bölücü örgüt sloganı atıyor" diye suç- layan kafalarla mı demokrasiyi yaşam biçimi ola- rak göreceğiz!.. ••• Erzurum'da Enis Alkan'ın başına gelenler ne ilk nede son!.. Sivil-asker herkes demokrasiyi bir yaşam bi- çimi olarak görmek zorundadır!.. Çocuklanmızı işkenceden geçirerek; okuldan atarak hiçbir yere varamayız!.. Onlar bizim geleceğimiz, umudumuz!.. Ama Türkiye'yi yönetenlerdün olduğu gibi bu- gün de gençlerimizi "sicili lekeli" olarak görü- yorlar ne yazık ki!.. Ne yazık ki bu kafalar Türkiye'yi yönetiyor!.. hikmetcetinkaya(5 cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet Çetinkaya ABD'nin Kürt Kozu ve Bağdat'ın Çocukları Tüm hitapçılarda Gilfiizi Vayınalık 0.2125121172