29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA 14 J V U İ J İ LJJA [email protected] Bedri Rahmi ve Eren Eyuboğlu'nım taslak, desen ve tablolan, Birim No. 5'te Kuytudakalmışresimler B, KAYA ÖZSEZGtN Sanatçının sergılenme aşama- sına gelmiş çalışmalanyla atölye- nın bir köşesinde birikime terk et- tiği poşad türündeki işleri arasın- da, binncılenn öncelikli bir yeri ol- muştur çoğu zaman. Atölye orta- mının ldrinden \e pasından ann- mış tablolar yanında ikinci gruba girenler, üstlerinde, aıt olduklan iş- liğin derin izlerini taşıdıklan ve sa- natçısının araştıncı endişelerini olanca açıklığıyla yansıttığı halde, alıcının ya da izleyicinin dikkatin- den uzun süre uzak kahrlar. Çızıktınlip bir kenara konul- muş, yen geldığinde \ e gerektığin- de elden geçirilmış ya da bir başka benzeriyle pekiştırilmiş bu "po- şad"lar, aıt olduklan atöl- yelenn renginı ve koku- sunu da bütün aynntı- sıyla dışa \ıırurlar doğal olarak. Atölye deyip de geçmeyelım: Sanatçının bütün yaşamı ve uğraş özellıkleri orada bıçım- lendiğine göre, bu bi- çimsellik. en açık göster- gesel boyutlannı atölye- nınduvarlan içinde korunmuş iş- lerde bulacaktır. Sait Faik, "bir ressamın atölyesinde esen tıavaya vurgun olduğunu" söylemekte haklıydı kuşkusuz. Bu havayı so- luma olanağı bulmuş olanlar, ora- da değışik rüzgârlann estiğine, şa- şırtıcı sürpnzlenn yaşandıgına da tanık olmuşlardır. Işte inli ufaklı poşadlarda du- yumsanabilir bu rüzgârlar ancak. Atölyenın kapısından içeri girme- diysenız, gözünüz bu resimlerde olmalıdır; onlarla gönül bağınızı koparmamalısınız. Onun dünyasını düşlemek... Bedri Rahmi ve Eren Eyuboğ- hıçıfhnın ortak atölyelerinden der- lenmiş çalışmalan, eskiz ve tasa- nmsal ışlerden altmış kadannı bir araya getıren sergi, meraklısına böyle bir olanak sunmaktadır. Eyu- boglular'a özgü atölye intimitesi- nin her tür kaynaktan beslenme- ye açık olduğunu söylemeye ge- rek var mı bılmiyorum. Ressam Bedri Rahmi ile şair ya da edebi- yatçı Bedri Rahmi'nin kişilik olu- şumlannı belirleyen kaynaklann ıse geleneksel halk kültürümüzle kan bağını yitırmemiş olması, re- simden şure. şiirden resme doğru dönenip akan ve birbirine doğal bi- çimde kanşan damarlan hep can- lı tutmakta etken olmuş, Eren Eyu- boğlu'nun resmine de yansımış- tır bu kaynaklar. Gene Sait Faikgi- bi bu kaynaklara iyi teşhis koymuş bir yazanmızın diliyle söylersek, Bedri Rahmi'nin kara saçlan, "kı- \ir krvır Yunanbdır. Yüzünde şi- mafle cenupTürk'ü kanmakanşık- ür, burnu Trabzonlu,rengjMer- sinli, gözleri Kayserili, sakah Iz- miriidir.'' Ama bu "lodosla poy- raz, batı ile karayel, maestro Ue gündoğusu rüzgârlannın estiği atöhede,insana binbirtane imiş bis- sini veren peyzajlara, portrelere, tablolara uzun uzun anlamak için bakmamalı." Yapılacak en doğru şey, resimlere şöyle bir göz gez- dirdikten sonra, gözlerimizi ka- pamak ve onun dünyasını bir bü- tün olarak düşlemek. O zaman, bir yeşil, bir mavi, bir mor değil, bir san benızli kız ya da bir çiçek değıl, yüreğimize işlemiş "ikiçiz- gi" görebileceğiz yalnızca. Sait Faik'e göre; Bedn Rahmi ıçin bu yetecektir. Duvar resmine doğru... Daha 1940'larda sehpa resmi- nın iflas ettiğine, "yeni" sanatın duvar resmine doğru gittığine edri Rahmi ve Eren Eyuboğlu çiftinin ortak atölyelerinden derlenmiş çalışmalan, eskiz ve tasarımsal işlerden altmış kadannı bir araya getiren sergi, meraklısına Eyuboğlular'a özgü atölye intimitesini tanıma olanağı sunmaktadır. inanmıştı Bedn Rahmi. Böyle bir inanç içinde bulunan bir sanatçı- nın, büyük kalabalığa seslenebil- mek ıçın, var gücünü ve çalışma aşkını, kâğıt ve kartonlar üzenn- de bıkmadan yoğunlaştırdıgı es- kızlere yönlendirmesinden daha doğal ne olabilirdi? Resim denen şey, sonuçta çizgi ile renk oldu- ğuna göre, bu ıkı değer, büyük yüzeylere aktanlabılecek deko- ratif nitelikli çözümlere götürüle- bildığı oranda, kitle ile bağını güç- lü tutabilirdi. Araç ve gereç, bu aşa- mada önem kazanıyordu. Önem- h olan, "nataş" dediğimız ve ço- ğu zaman küçümseyicı bir ifa- deyle dile getirdiğimiz kavrama, yenı bir hayatiyet kazandırmak, ona çağdaş bir boyut katmaktı. Atölye ürünleri, Bedn Rah- mi'nin sanatçı olarak bütün yaşa- mına kimliksel bir yön vermiş olan bu çabasının deneysel dökümün- den bir kesıt koyuyor önümüze. 1940'lann tarihıni taşıyan İ\i Stan- gali portresinden renk ve biçim araştırmalanna, baskı örneklen üzerine yaptığı müdahalelere, du- var mozaiği tasanmlanna, kemen- çeci ve otoportre gıbi tutkulu ça- lışmalanna, sıradan defter sayfa- lan üzerindeki karalamalanna, ço- cuklu anne eskizlerine, kum ve boya kanşımı işlerine. balık desen- lerıne, stereoip figürlere kadar uzanan genış oylumlu resimler dı- zısı, bir sanatçının bakı- şındakı esneklığı yansıt- tığı gibi, bu esnekliğı inançlı ve kararlı bir dö- nüşümler zincın halınde yenıden örgütleyen tav- nnın seçilmesıni de ko- laylaştınyor. ErenEyuboğhı'nun ay- nı türdekı ışlenne gelın- ce, bir bakıma eşinin göl- gesinde kalmış olduğun- dan, kendıne özgü yönle- n yeterince teslım edıl- memiş olan bu sanatçımızın. ben- zer endişelen paylaşmış olmakla beraber, kendıne biraz da farklı bir yörünge çizmiş olmaktan ka\nak- lanan pitoresk değerlere ve mo- dern resmin taban verilerine bağ- lı kalmayı tercih ettiği, bu sergide yer alan eskizlenyle de doğrulanı- yor. Örneğın, elinde testıyle otur- muş figür etütleri, çiçeklı saksı kompozisyonlanna kaynaklık eden çızımlerı, havuzbaşı peyzajları, Gölköy resımlen, pastel nü çalış- malan, deforme portreler, bu sını- fa girebilecek türden işlerdir. {Sergi, 20 Haziran a kadar gö- rülebilir. Tel.: (0212) 234 98 21- 22-23) Eren Eyuboğlu - Nü (1941, kağrt üzerine karışık teknik, 35x25 cm) Türk dansçıların yapıtları 13-15 Haziran 'da görücüye çıkıyor Modern dans tartışüacak Çı;plakAyaklar Kumpanyası Kültür Servisi - Akdeniz Ül- keleri Sahne Sanatlan Destek- leme Fonu başkanı Roberto Cimetta'nın, Avrupa Kültür Vakfi, Fransız kültür ve Alman kültür merkezlerinin deste- ğıyle İstanbul'da 13 - 15 Ha- ziran tarihleri arasında 'Tür- kiye'de Modern Dans'm ko- numu gündeme getirilecek. Türkiye'de dans sanatının eğitmen, yönetmen, koreog- raf ve dansçılannın yabancı meslektaşlanna sunacağı pa- nel ve gösterilere Fransa, Al- manya, Isviçre, îspanya, Yu- nanistan, Ürdün, Italya, Slo- venya, Macaristan, Hollan- da, Belçika, Tunus ve Ingil- tere'den dansçı, koreograf ve kültür menajerleri katılacak. Program çerçevesinde ilk gös- teriyi, 'Çıplak Ayaklar Kunıpan- yası/tstanbul' adlı topluluk 13 Haziran Cuma günü saat 20.30'da Boğaziçi Üniversitesi Murat Dik- men Salonu'nda sunacak. Farklı disiplin ve birikimlerden genç dansçılann bir araya geldiği top- luluk, proje temelinde çahşmayı ve projeye göre her sefer yeni bir kadro oluşturmayı amaçlıyor. 'Wby? Neden? tnçu? Çima?™' adlı gösteride Candaş Baş, Maral Ceranoğlu, Deborah Coustols- Chatelard, Emre Çelik, Mihran Tomasyan, MeHs Tuzcuoğhı, Şeb- nem Yüksel ve Şafak Uysal bir a- raya geliyor. "Şarkı dinlemek yerine şarkı söylemek" gibi bir söylemden yo- la çıkan ve lcısa öykülerden olu- şan 'Çıplak Ayaklar Kumpanya- sı/lstanbuT, hayal kurmaya açık her tür ayrıma ve şıddete karşı dans etmeyi amaç edinıyor, eleş- tiriyor ve hep deneme aşamasın- da kalmayı tercih edıyor. 14 Haziran'da saat 20.00'de Taksim Sahnesi'nde yapılacak ikinci gösterideyse olgun kuşak koreograflann yapıtlan yer ala- cak. Gösteride Aydın Teker, Musta- fa Kaplan/ Fiİiz Sızanh, Beyhan Murphy, Geyvan ^ IcMillen' ın ya- nı sıra çahşmalannı iki yıldır Is- tanbul'da sürdüren Martin Son- derkamp da bir doğaçlama suna- cak. 3RumeliHzsan TiyatlOBulusması 1/14 Haziran • Saat: 21:00 Olağan Mucizelcr / JHaznn Açık Tı\atro -L ^~ Perşembe Bir Garip Orhan Veli Kjent Oy-u Vajina Monologları / JHazıran : m-atmfil I İÇarSamba Dolu Düşün Boş Konuş 11Hazlnm O\~un 4tat\esı I *~TCumarrc'< • FIRAT MEHMET EROCLU'nun yeni kitabı SURENCİ HER ŞEY CANGIL Yayınları'ndan çıktı • HTAPCMZDAN İSTBMEYİ UNUTMAYM • 1 Isteme adresı:Reşitpaşa Mahallesi, Mareşal Caddesi, 1 No:2 D: 2, Sanyer/istanbul. Tel: 0 536 468 77 26 Cumhuriyet k 1 t a p I a r ık 1 t a p eraklılık Rumelı Hısan 10212) 263 00 V *S | Bıletıx 10216ı 454 15 5.' Erdoğan Aydın f KılabeM (Taksim) 10212) 292 95 18 I Stnkan Muzık ıKadtkö'.) (0216) 330 07 45 FATÎH VE FETÎH I N T E « N A T I O N A L Bir telefon uzağınızdcpyız. Basın TV Radyo Internet Medya İzleme Analiz ve Araştırma Merkezi A.Ş. www ızlem com tr te< (0212) 291 85«5 fPt»; c ax 10212)29185 99 Me«K2 Mah ft<y MuretTm MazhOf OK^El Sk \o ) 5 34291 550. yılında. >ine mitler temelinde fetih kutluyorlar! Tarih bilincimizi çarpıtmaya devam ediyorlar! "Erdogan A>dın. Fatıh ve Fetıh'te, mıtoslarla gerçeklen bırbırınden ayınyor. Bu kitabı mutlaka okuv'unuz dıyeceğım. Dıyecegim. çünkü yazannuz kafalanmızı kJışelerden temızlıyor; üstelık bunu ınandıncılıkla, eesaretle ve durustçe yapıyor " Server Tanilli f y CumhUrİYef Çag Pazarlaraa A Ş Turkocagı Cad No 39 41 klV» kitap kulübü l343î4>Cağaloglu-lstanbulTeU0212) 51401 96 ÜMİT ZİLELİ İŞBİRLİKÇİLER KİTAPÇHZDAN İSTBMEYİ UNUTNUVHZ Günizi Yayıncılık Cağaloğlu Yokuşu Evren Han K: 3 No: 62 Cağaloğlu I İstanbul Tel: 0212 512 42 19 BEHİÇ AK'tan Ikı Yenı Oyun - tkı Ironık \e Eleştırel Komedı Bırarada Fay Hattı. gündemdekı deprem korkumuzu \ e sonımluluklanmızı sorguluvor. Sewton Bilgisayardan \e Anlar, her şeye kavgısızca >aklaşan bir çıftın \aşamından bir kesıt. Bir ••huzur" eleştınsı . • • Mitos-Bo>ut Ti>atro \ ajınlan Ağa Çırağı Sok. 7 2 Gumüşsuvu-Ist. Tel. 0 212 249 87 37 DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Çeviri Dünyası Yayın dünyamıza yeni katılan Dünya Yayıncı- lık'ın ilk yayımladığı kitaplardan biri olan Çeviri Seçkisi I - Çeviriyi Düşünenler (Hazıriayan: Meh- met Rifat) bu alana ilgi duyanlar için temel bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor. 1940'larda, o zamanki Milli Eğitim Bakanlığımı- zın öncülüğünde bir çeviri rönesansı yaşamıştık. Yunan- Latin klasiklerinden çağdaş klasikleredek dünya küttürünün temel yaprtlarının dilimize akta- rılması eylemine girişilmişti. Ülkemizin önde gelen aydınları, kendi asıl uğ- raşlarının yanında birer çeviri gönüllüsü gibi katıl- mışlardı bu eyleme. Sonraki yıllarda özel yayınevleri bayrağı devral- dılar ve çeviri yapıtlann yayımını sürdürdüler. Çeviri alanı, gerek yapılan işin niteliği nedeniyle bir bilim dalına dönüşmüş olması, gerekse yayın, ücret vb. çeşitli günlük sorunlan içermesiyte de kar- maşık bir alan. İşin bilim yanının, üniversitelerin çeviri bölümle- rinde tartışılması sürüyor. Yayıncılık alanına yasla- nan pratik yanı ise sorunlarla dolu. Bu sorunlar o denli ağır ki, bu alanda her yıl mezun olan çok sa- yıdaki öğrenciden edebiyat çevirisini uğraş edin- mesı beklenenler bile ilk birkaç deneyimden son- ra geri çekiliyoıiar. Türkçe, deyimleriyle, müziğiyle, benzersiz ben- zetmeleriyle, içinde binbir tat gizleyen birdil. Türk- çe edebiyatın yanı sıra, çeviri dilinin de bu zengin- liği, renkliliği yansıtması beklenir. Ancak küresel ölçüdeki dil kirlenmesi, Türkçeyi de, yazar ve çevirmenleri de derinden etkilemek- te. Çoğumuz ayrımında bile olmadan Türkçe söz- cüklerle, yabancı cümle kalıplanyla konuşur, ya- zar olduk. Eski ustalann çevirilerıni okurken Türkçe tadı alırdık. Okuduğumuzun çeviri bir metin olduğunu unuturduk çoğu zaman. Hatta kimi çeviri yapıtlar için, aslı mı daha güzel, Türkçesi mi tartışmalan ya- pılırdı. Bugün bu noktanın çok uzağındayız. Neredey- se sözcüğü sözcüğüne çevrilen ama yan yana di- zildiğinde güzel cümleler oluşturamayan çeviriler okuyoruz sıklıkla. Dünya öyle bir noktaya geldi ki, hiçbirsorun, öte- kilerden bağımsız değil. Çeviri sorunlannı mı tar- tışacaksınız, işte hemen küreselleşen dünya için- de Amerikan Ingilizcesinin, bütün öteki diller üs- tünde oluşturduğu baskı karşınıza çıkıyor. Bu koşullarda ulusal ve azınlık dillerinin zengin- liklerinin korunabilmesi, yazın ve çeviri dili olarak zenginleşebilmesi çok güç. önce bu baskılann önlenmesı gerek. Sonra, kitabın hayatın dışına göçtüğü birdönem- de, binbir emekle çevrilen bıryapıt, kaç basılacak, kaç satılacak da çevirmen hakkını alacak? Artıkdünyadahiçbirsorununkolayçözümüyok. Her alanda küresel ölçekte mücadele gerekiyor. Çewri Seçkisi I - Çeviriyi Düşünenler"\ okurken büyük mutluluk duydum. Kitap bu alanda verilen emekleri, harcanan çabaları öylesine kapsamlı ya- zılaria, söyleşilerle, anılaria, alıntılarla aktarmış ki, çeviri alanına özgü meslek sorunlannı yansıtan bir kitap değil de, tanıklıklarla dolu, canlı bir tarih ki- tabı okumuş gibi oldum. Üniversitelerimizin çeviri ve edebiyat bölümle- rinde okuyan öğrenciler, çevirmenliği uğraş edinen- ler! Ne olmuş, ne bitmiş, nereden nereye gelmi- şiz, neler konuşmuş, neler tartışmışız? Bütün bunlan anlatırken sizi de içine çekecek, yaptığınız işle, okuduğunuz kitapla bağınızı güç- lendirecek, alanında ilk kez yapılmış bu çalışma pay- laşılmayı bekliyor. tfısekci" hotmail.com PBM Türkiye'de yeni yönetim • Kültür Servisi - Uluslararası yazarlar kuruluşu PEN'in Türkiye merkezinin yeni yönetımi belirlendi. Geçen cumartesi günü yapılan genel kurul toplantısında seçilen yönetim kurulu, dünkü toplantısında Üstün Akmen'i yeniden başkanhğa getirirken Sabri Kuşkonmaz ikinci başkanlığı üstlendi. Yeni yönetim kurulunda Vecdi Sayar dış genel sekreter. Bedrettin Aykın iç genel sekreter, Ulviye Alpay sayman üye olarak görev yapacaklar. Duygu Asena ve Yalvaç Ural, yeni yönetimde iki yıl süreyle görev yapacak diğer iki ünlü isim. K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle