Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 8 MAYIS 2003 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
s:arcJ _B 24 3inop B 20 Adana
B 28 3amsun B 20 Mersın
KDcaei B 26 Trabzon _B 20 Diyarbakır B 26
B 23 3ıresun
B 30 Ankara
_B 18 Şanlıurfa B 29
B 25 Mardin B 26
lwta-ıisı B 31 -skışehır B 25 Sıırt B 26
A><ir B 32 <onya B 24 Hakkâri B 18
De-niıl B 30 aıvas B 21 Van
Z c r g j d a k B 19 Antalya
B 18
A 31 Kars B 16
Yurtta yağış bek-
lenmıyor. Yurdun
doğu kesımlen par-
çalı bulutlu, dığer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek.Hava
sıcaklığı tüm yurtta
artacak.Ruzgâr ku-
zey ve doğu yönler-
denhafrf.arasıraor-
ta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
13
12
12
20
20
23
23
21
Münıh Y 21 Zünh
Berlin
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
B
Y
B
B
B
Y
B
25
33
18
31
33
27
27
25
Y 28 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
B
Y
B
B
Y
B
Y
B
1b
18
18
27
16
16
4
33
B 30
Parçalı bulutlu i Sıslı C ^j, Buluttu k
Çok bulutlu . Yağmurlu Kariı > Gok gurultulu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
H Baştarafı 1. Sayfada
cısı. "ABD'yi Türkiye nin anlayamadığını" söyle-
yerek soykınm iddialarıyla hatamızı kabul etme-
rnizdedırenen Ermenilere benzer koşuttaki sap-
tartaarla Türkiye'ye yükleniyor.
l'ak'n Saddam'dan arındırılması çabalanna
"ABD'ıin istediğikatkıyı sağlamadıklan"için asker
siv I hernen her kesim suçluyor.
Türkye ile stratejik ortaklığın devam edebilme-
sin, işbirliğinin yeniden canlanabilmesini, dayat-
ma niteliğindeki yeni bir koşula bağlıyor:
"Irak'taki olaylara daha duyartı davranmalıydık,
bi/em&dik, ama artık Oiliyoruz. Nerede ne kadar
yardımoı olabiliyorsak o kadar yardımcı olmalıyız"
demernizi istiyor.
Geçnişi unutabilmeleri için hatayaptığımızı, AB-
D'oen özür dilememizı istiyor.
Avrupa, askerin siyaset üzerindeki etkisini yad-
sıyor.
VVolfovvitz, tezkerenin kabul edilmesi için TBMM
üzerınde baskı kurmayan orduyu "liderlik yapma-
makla" karalıyor.
• • •
Tezkerenin reddini Avrupa'nın gerçek demokra-
Silere yaraşır bir davranış diye alkışladığını, ABD'-
den de aynı yönde sesler geldiğini söyleyen, Irak
politikalannı savunan, tezkerenin reddinin bize çok
şey kazandırdığını sürekli ifade eden Dışişleri Ba-
kanı Gül; Wolfowitz'in konuşmasını "gayetaçık, sa-
mimi ve pragmatik bir konuşma" diye yorumladı.
I Bizimkilerdün söylediklerini çoktaaan unutuver-
fniş. Konuşmayı inceledikten sonra bir değerlen-
dirme yapacağını söyleyeceği yerde Wolfowitz'in
6ne sürdüğü hataları kabullenmekte geç kalma-
mak kaygı ve telaşıyla nefes nefese böyle bir de-
meç veriyor.
ABD Büyükelçiliği bile daha temkinli. Wolfo-
vvitz'in "kişiset görüşlerini" açıkladığını söyleyerek
olası eleştirileri karşılamaya çabaladı.
Başını dik tutacağı yerde bir bakan; Türkiye'yi
aşağılayan sözleri sineye çekti. Onca ağır suçla-
malan görmezlikten geldi. Amerikalının "geleceğe
dönükperspektifler ortaya koyduğundan" söz ede-
lek (destek verircesine) suçlamaları örtme çabası
içinde.
Tezkerenin reddinden sonra hükümetin, Ameri-
ka karşısında içine düştüğü, birtürlü kurtulamadı-
ğı (basit tanımlamayla) eziklik duygusundan, piş-
manlık kompleksinden bir türiü kurtulamadığının
resmidir Gül'ün sözleri.
Daha doğrusu son manzara Amerika'ya teslim
olmanın çaresizliğini yansıtıyor.
• • •
Türkiye'yi aşağılayan davranış veya söylemlerya
Erbakan'lı hükümet (REFAHYOL) ya da Erbakan'ın
Milli Görüş'ünden veya imam hatip kültüründen fe-
yiz alan öğrencilerinin kurduğu hükümet (AKP) za-
manına rastlıyor.
Kaddafi'nin Türkiye'yi aşağılayan sözleriyle ta-
rihe damgasını vuran Libya faciası hâlâ bellekler-
de.
Wolfowitz'le gerçek düşüncelerini ortaya koyan
ABD; uluslararası nezaket kurallarını aşan suçla-
malarla ya hatanızı kabul edersiniz ya da stratejik
ortaklık, Irak'ta ulusal yararlarınız doğrultusunda
bizden hiçbir şey beklemeyin, diyor.
Gül ise idare-i maslahatçı bir tutum sergileyerek
Türkiye'nin önemini vurguladığı savıyla Wolfowitz'i
övüyor. Neredeyse "çirkin Amerikalı"ya teşekkür
edecek!
Hükümetin önündeki tek yol; Wolfowitz'in şu
söylemi doğrultusunda öne sürdüğü öneriyi yeri-
ne getirmek:
"ABD'ye nasıl yardımcı olabiliriz diye düşün-
mek!"
Türkçesi ABD "leb demeden leblebiyianlamak".
Plana hükümet siyasetine uygun bir ad konula-
bilir:
"Emret Başkanım!"
Yüksek Mahkemede görüşülecek
61 yaştakarar
bugün alınacak
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anaya-
sa Mahkemesi, CHP'nin
memurlann emeklilik
yaşını 65 'ten 6 l'e düşü-
ren yasanın yürürlüğü-
nün durdurulması iste-
miyle yaptığı başvuruyu
dün ele aldı. Yüksek
Mahkeme görüşmeye
bugün devam edecek.
Anayasa Mahkemesi
heyeti dün saat 10.00'da
baş\
r
uruyu görüşmeye
başladı. Mahkeme çalış-
malanru öğleden sonra
da sürdürdü. Mahkeme-
ye gelişinde gazetecıle-
rin sorulannı yanıtlayan
Anayasa Mahkemesi
Başkaru Mustafa Bu-
min, yurürlüğün durdu-
rulması halinde emekli
olanlann mahkeme yo-
luyla eski görevlenne
dönmelerinin mümkün
olup olmadığı sorusunu
yanıtlarken, bu konuyu
karar çıktıktan sonra de-
ğerlendirebileceğini
söyledi. Yüksek Mahke-
me, DEHAP'ın "de-
mokratik cumhurivet,
tşitlik ve hukuk devle-
ti ilkelerine aykjn ey-
lemlerin odağı haline
geldiği" gerekçesiyle
kapatılması için açıİan
davada. partiye ön sa-
vunmasıru yapması için
45 gün eksüre verdi.
Bu arada, Dışişleri
Bakanı Abdullah
Gül'ün emekli edilecek
büyükelçilerin kaderle-
rinin belirlenmesi ama-
cıyla bakanlıkta oluştur-
duğu komisyonunun,
Dışişleri Bakanlığı Teş-
kilat Yasası'na aykın ol-
duğu belirlendi.
Yasanın 22. maddesi,
"Bakanuk Komisyo-
nu'nun" ancak "büyü-
kelçiier ve daimi tem-
silciler dışında kalan
personelin terfı, tayin
ve diğer özlük işlerini
görüşmek ve kararlan-
nı Bakanın onayına
sunmayı" öngörüyor.
Ancak Gül, bu yetkisini
kullanmayıp konuyu
"Bakanlık Komisyo-
nu'na" havale ederek,
emekli edilme sınınnda
bulunan diplomatların
kaderinı aynı bakanlık-
taki meslektaşlarına bı-
rakıyor. Gül'ün böylece
yasal olmayan "birbiri-
ne kırdırma" yöntemi
ile emekJi adayı büyü-
kelçiler arasında ikilik
yaratarak yararlanma
yoluna gittiği belirtiliyor.
Yasaklı firmalan kurtarma taslağıI Baştamfı 1. Sayfada
ilgili yasa yürürlükten kalktığı
için değiştiği görüşüne yer ve-
ren bir düzenleme de taslakta
yer alıyor.
Bakanlığın bir süre önce de
Kamu Ihale Kurumu'na, "Es-
ki ihale yasası yürürlükten
kalktığı için yasaklı firmala-
nn, yasakiarı da ortadan kal-
kacaktır" görüşünü içeren bir
yazı yazdığı ve konuyla ilgili
kurumdan görüş istediği öğre-
nildi.
Edinilen bilgiye göre Bayın-
dırlık ve tskân Bakanlığı, bir
süre önce Kamu Ihale Kuru-
mu'na, eski ihale yasası kapsa-
mında yasaklanan firmalann
durumlanyla ilgili görüş sordu.
Bakanlığın yazısında, 2886 sa-
yılı eski ihale yasası kapsamın-
da yasaklanan firmalann du-
rumlannın, yeni yasayla birlik-
te değişeceği belirtildi.
Yazıda, 2886 sayılı ihale ya-
sasının yürürlükten kalkması
nedeniyle yasaklann da orta-
dan kalkacağı belirtilerek Ka-
mu Ihale Kurumu'nun görüşü
soruldu. Kamu Ihale Kurumu
ise, firmalarla ilgili suç unsur-
lanmn devam ettiğini belirte-
rek yasalann değişmesine kar-
şın ihale yasaklısı firmalann
durumunda bir değişiklik ol-
madığı yönünde görüş bildirdi.
Kurum daha sonra da bu yön-
deki görüşünü yayımladığı teb-
liğe taşıdı. Kurum tarafından
"2002-5" sayıh olarak yayım-
lanan tebliğde, eski ihale ya-
saklısı firmalann yasaklannın
devam ettiği vurgulandı.
Kamu ihale Yasası değişik-
likleri kapsamında, eski yasaya
dayalı olarak firmalara getiri-
len yasaklann kaldınlması yö-
nünde bir çalışma yapıldığı da
öğrenildi. Edinilen bilgiye gö-
re, Bayındırlık ve Iskân Bakan-
lığı'nın konuyla ilgili olarak
hazırladığı yasa taslağında,
2886 sayılı eski ihale yasasının
yürürlükten kalkması nedeniy-
le firmalara getirilen yasakla-
nn geçerli olmadığı yönünde
bir düzenlemeye yer verildi.
Eski Bayındırlık ve Iskân Ba-
kanı Abdülkadir Akcan ise
AKP yandaşı birçok firmanın
yasaklı olduğuna dikkat çekti.
Bu nedenle yasaklı firmalara
yönelik bir düzenleme yapıl-
masmın kendisini şaşırtmaya-
cağını vurgulayan Akcan şöyle
devam etti:
"Hükümet yetkilileri, yasa
nedeniyle insanların kışın
başlannı sokacak ev bulama-
yacağını savunuyor. Hükü-
meti oluşturanlar, uyguladık-
ları yasaları bilmiyorlarsa bu
ayıptır. Yoksa, enkaz altında
kalmış 10 yaşındaki çocukla-
rın üzerinden siyaset yapnıa-
sınlar. Yapmaya çalıştıkları
açık bir biçimde, yandaş mü-
teahhitlere ihaleleri peşkeş
çekmektir."
Coş: Karaaslan'ın akrabalan halkı provoke ediyor, yardımlar yandaşlara veriliyor
Vali suçu başkana yüklediBÎNGÖL (Cumhuriyet) -
Bingöllülerin, yardım dağıtı-
mında adaletsiz davrandığı ge-
rekçesiyle geçen hafta protesto
ederek istifaya çağırdığı Vali
Hüseyin Avni Coş, DEHAP'lı
Belediye Başkanı Feyzullah
Karaaslan'ı hedef seçti. Coş.
"Başkan Karaaslan devletin
kendisini görevden almadığı-
na şükretsin" dedı.
Karaaslan'ın "Yardımlara el
konuluyor" açıklamasına tepki
gösteren Coş, "Devlet ile soru-
nu olan yasadışı çevreleıin
'Yardımlanmız devlet tarafından
engelleniyor' iddiaları doğru
değildir"diye konuştu. Yurttaş-
lara dağıhbnası amacıyla beledi-
yeye verilen ekmeklerin parayla
satıldığuıı ileri süren Coş, "Bu
kişinin dar bir mantığı var. Biz
devlet olarak bütün halka yar-
dım yapmak isterken bu bele-
diye başkanı sadece kendi seç-
menine yardım etmek istiyor"
diye konuştu. Konteynırlann ku-
rulması için belediyeden yardun
istediklerini anlatan Coş, Kara-
aslan' ın 15 milyar lira asfalt boz-
ma parası istediğini ileri sürdü.
Vali Coş, depremin ardından
Bingöl'de meydana gelen olayla-
n tahrik eden ve yakalanan şa-
hıslardan bazılannuı da Beledi-
ye Başkanı Karaaslan'ın birinci
dereceden akrabalan olduğunu
da iddia etti.
Cumhurbaşkanı Ahmet \ec-
det Sezer'le görüşmesi engelle-
nen Başkan Karaaslan ise
Coş'un açıklamalannın asılsız
olduğunu söyledi. Yardım dağı-
tımında yaşanan rezaletin örtbas
edilmesi için kendisinin hedef
alındığına dikkat çeken Karaas-
lan, depremin ilk günü belediye-
nin ürettiği ekmeklerin saat
10.00'a kadar satıldığını, duru-
mu fark etmeleri üzerine müda-
hale ettiklerini bildirdi.
Karaaslan yakınlannın olay-
lara kanştığı iddialannı da ya-
Ianlayarak, "Söz ettiği akraba-
larım kimse, hemen açıkla-
sm" dedı.
DEPREM İÇİN ÖNERGE
Ölümlerin
nedeni ahlaki
erozyon
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP,
Bingöl depremi için Meclis araştırma önergesi
verdi. CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan,
AKP programında tek satırla bile depremden
söz edılmediğine dikkat çekerken "Siyasi
iktidar, ahlaki çöküntünün Meciis'e uzayan
kollarının kesileceği sözünü veremiyor"
dedi. CHP grup başkanvekilleri Oğuz Oyan,
Mustafa Özyürek ve Haluk Koç, dün
parlamentodâ düzenledikleri basın
toplantısında, Bingöl depremiyle ilgili
değerlendirmeler yaptı. Oyan, olayı gündemde
tutmak istediklerini vurgularken "Gündemde
olmadığını sananlar her gün yer
sarsıntısıyla sallanıyor. AKP'nin
programında tek satırla bile depremden söz
edilmiyor. Orta büyüklükte bir depremde
bu kadar ölü olmasımn altında ahlaki
erozyon var" dedi. Oğuz Oyan, konunun tüm
yönleriyle araştınlması ve 5-10 yılda
yapılması gerekenlerin saptanması için
araştırma komisyonu kurulmasını istediklerini
bildirdi. Inşaat mühendisi olan CHP tstanbul
Mılletvekilı Ersin Arıoğlu da 100 yılda 150
hasar doğuran deprem meydana geldiğini
söyledi. Türkiye'nin her yıl milli gelirinin
binde 7'sini depremlerde kaybettiğini belirten
Anoğlu, "Türkiye'de 60 milyon insan, 12
milyon konut ve 225 milyar dolarhk yatınm
deprem riski altında" diye konuştu.
stanbul yenileniyor
Büyükşehir Belediyesi'nin tstan-
bul'un tarihi, kiiltürel ve doğal öz de-
ğerlerini korumak ve kurtarmak ama-
cıyla uygulamaya koyduğu "Kentsel
Tasarım Projeleri" kapsamında yürü-
tülen "Evimiz tstanbul Kadar Güzel"
kampanyasının 2. etabı, Başkan Ali
Miifit Gürtıına'nın da katıldıgı bir
toplantıyla başlarıldı. Gürtuna, Istan-
bul'un tüm sorunlarının duyarlıbk ve
emekle kısa sürede çözülebileceğinin
altını çizerek "Çarpık yapılaşmanın
tstanbul için bir kader olduğunu unu-
tup, mimari ve estetik olguyu yüklene-
rek binalarımızı yeniden oluşturmalı-
yız. Bu projevi göz ardı edersek, tstan-
bul böyle devam eder ve bizim neslin
ayıbı olarak geleceğe devreder" dedi.
femmuz ayında Haliç'te denize girile-
bileceğini söyleyen Gürtuna, "Bu yıl,
hem dalacağız hem yüzeceğiz ve belki
de kayak yapacağız" diye konuştu.
Toplantıda ayrıca, Uçe belediye baş-
kanları ve beldeleri temsilen katılan
Taşdelen Belde Başkanı Hüseyin Sipa-
hi ile kampanyanın sponsorluğunu
üstlenen Dyo, Lafarge, Iston ve KtP-
TAŞ firmalarının yetkilileri tarafın-
dan kampanya protokolü imzalandı.
(Fotoğraf: EVTRİM KAYA)
AKP'den Tekirova'da 4
türbansız' kamp
ANIC\RA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP, milletvekillerinin
katılacağı çalışma kampı için
"rürban önlemi" aldı. 364 mil-
letvekilı, Antalya'da düzenlenen
"tamşma-dayanışma" toplan-
tısına "eşsiz" davet edildi.
AKP yönetiminin, grupta kay-
naşmayı ve parti içi uyumu sağ-
lamak amacıyla bir süreden beri
Ankara dışında gerçekleştirmeyi
tasarladığı toplantı Antalya Tekı-
rova'da gelecek hafta gerçekJeş-
tirilecek. Parti, 15-17 Mayıs ta-
rihleri arasındaki toplantı içinTe-
kirova'da beş yıldızlı Rixor Ote-
li'ni 3 günlüğüne kapattı.
Devlet zirvesinde yaşanan
"türban" gerilimi, daha önce
eşli olarak tasarlanan toplantıyı
da etkiledi. Parti yönetiminde ya-
pılan değerlendirmede milletve-
killerinin türbanlı eşleriyle otel-
de \erecekleri görüntünün ikti-
dar aleyhine kullanılabileceği
görüşü ağırlık kazandı.
Bunun üzerine 364 milletveki-
lıne eşli davette bulunulmadı ve
otelde yalnızca millervekilleri
için yer aynldığı gruba bildirildi.
365 kişilik AKP grubunda TB-
MM Başkanı Bülent Annç, iç-
tüzük gereği parti çalışmalanna
katılamıyor.
Ilk hazırlıkta ise grup içi kay-
naşmayı da sağlamak amacıyla
yan tatil amaçlı kampa milletve-
killerinin eşleriyle katılmalan
düşünülüyordu.
AKP iktidannın TBMM loj-
manlannı sarma karan da siyasi
kulislerde türbanla ilintili yo-
rumlara neden ohnuştu. Bazı si-
yasi kaynaklar, yüzde 60 'ı
AKP'lilerden oluşan lojmanda
toplu yaşam tarzının dışardan
eleştirilere hedef olmasından ka-
çındığı ıçın Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın bu icraatı
gerçekleştirdiğini savunmuştu. 3
Kasım seçimlerinin ardından tür-
ban gerilimi ilk olarak TBMM
ULUSAL EĞITÎME DESTEK
Herkes okuryazar olacak
tstanbul Haber Servisi- Ulusal Eğitime Destek
Kampanyası kapsamında düzenlenen "Eğitim
Kurultayı", sonuç bildirgesi açıklandı. Bıldirgede
kampanyanuı tüm yurttaşlar okuryazar oluncaya ve gelir
geririci bir beceri kazanana dek işbirliği içinde devam
ettirileceği belirtildi. Kişisel gelişim, ailede statü değişimi
ve sosyal yaşama katıhna konulannda olumlu değişüdikler
gözlendiği belirtilen kampanyanın Semra Sezer'in de
katılımıyla devam ettirileceği bildirildi.
Başkanı Annç'ın Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer'i yurt-
dışına uğurlama törenine eşini
götürmesiyle başladı.
Cumhurbaşkanı önlem olarak
daha sonra çıktığı yurtdışı gezi-
sine eşi Semra Sezer'i götürme-
mişti. Cumhurbaşkanı'nın 5 ay-
dan beri yurtdışına çıkmaması
konusunda da iktidarla arasında-
ki genlime dayanan yorumlar ya-
pılıyor. Hükümetin hızlı kadro-
laşma çabasına karşı bazı karar-
nameleri C
an
kaya Köşkü'nde
bekleten Cumhurbaşkanı'nın,
TBMM Başkanı Annç'a Cum-
hurbaşkanlığı vekâletini vermek
istemediği siyasi kulislerde dile
getiriliyor.
Türban genlımı son olarak Bü-
lent Annç'ın eşli davette bulun-
duğu 23 Nisan resepsiyonunda
tırmandı ve Milli Güvenlik Ku-
rulu toplantısının ardından Baş-
bakan Erdoğan parti içine de
"hassasiyet gösterilmesi, geri-
limin düşürülmesi" uyansında
bulundu.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Ziyaret kuzeye ama, güneyde de beklenti var!
Bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Kıbrıs'a
gidiyor ve Rumlar kendisinden umut verici bir
açıklama bekliyor!
Rum basınına göre, Rum yönetiminin Erdoğan'-
dan beklentileri şunlar:
1 - Maraş koşulsuz verilecek.
2- Bir miktar Türk askeri geri çekilecek.
3- Hava sahası Rum tarafına da açılacak.
Bunlardan Türk askeri bölümüne hemen
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'den yanıt geldi. Gül,
"Böyle bir karanmızyok" dedi.
Rumların öteki istemleri konusunda da
Ankara'nın herhangi bir adımı olmayabilir ama,
AKP hükümetinin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'la arasının pek iyi olmadığını bilen Rum-
lar, bu tür beklentiler içine girebiliyorlar!
Denktaş ve KKTC hükümetinin nisan başında
inisiyatifi ele almasıyla başlayan yeni dönem Rum-
ları telaşlandırmış görünüyor. "Uykudayakalandık"
diyen Rum yönetiminin Erdoğan'ın "Ben en iyisi-
niyaparım, bu işi de bilirim" duygusunun öne çık-
ması halinde, yeniden inisiyatif elde edebilecek-
lerini düşünüyorlar.
Bize ulaşan kulis bilgilerine göre ise Denktaş,
önümüzdeki günlerde yeni adımlar atabilir ve
Rumları şaşırtmaya devam edebilir. Ancak bun-
ların somut kazanımlar getirmesi Türkiye'nin de
adımların arkasında durmasına bağlı.
Betonda yürüsek îz çıkıyor!
Erdoğan'ın gidişi öncesinde durum ve gerçekçi
yaklaşım şöyle görünüyor:
1- Rum yönetimi, Denktaş'ın adımlarının tut-
tuğunu görünce hemen bu zemıni değiştirme
gereği duydu. Papadopulos, "Annan Planı
çerçevesinde yeniden görüşmelere başlayalım"
dedi.
Daha önce reddettiği planın yeniden masaya
gelmesini isteyen Papadopulos'un temel amacı,
"Denktaş uzlaşmaz taraftır" sözünün bir kez daha
söylenmesini sağlamaktan başka bir şey değil.
Gelinen noktada Annan Planı, pek çok deprem
geçirmiş hasarlı bir evdir. İçine yeniden girmeye
çalışmanın yararı yoktur.
2- Kıbns'ta iki tarafın birbirine gidip gelmesiyle
birlikte pek çok önyargının da kırılmakta olduğu
görülüyor. Kendi yönetimlerinin ters propaganda
çalışmalanna karşın, Rumlar yatıya kalmaya
başladı. Tatile de bekleriz!
Bu zemini çok sağlam tutarken, adım adım da
geliştirmek gerekiyor.
3- Erdoğan'ın adaya gidişi, bu zeminin
güçlendirilmesi için kullanılabilir. AKP hükümeti,
günübirlik politikalar belirleyince başına ne gel-
diğini ABD ile ilişkilerde görüyor. ABD Savunma
Bakan Yardımcısı Worfowitz'e Türkiye yönetimi-
ni bu kadar küçük düşürecek değerlendirmeler
yapma cesaretini veren nedenlerin başında,
hükümetin yalpalayan tutumu geliyor.
Bu bağlamda Denktaş'ın 14 Nisan 2003'te Er-
doğan'a yazdığı 6 sayfalık mektuptaki şu tümce
ilginç:
"Türkiye'nin tereddüt geçirdiğini gördükçe ne
yapacağımızı biz de bilmez hale gelmekteyiz."
4- Ankara, Loizidou davasında tazminat öde-
meyi, başka davalara emsal oluşturmaması koşu-
luyla kabul edebileceğini duyurdu. Titiana
Loizidou adlı bir Rum, 1974 Banş Harekâtı son-
rasında Girne'deki mülklerine ulaşamadığını iddia
edip AlHM'ye dava açmış, mahkeme Türkiye'yi
875 bin dolartazminata mahkûm etmişti. Türkiye
bunu kabul ederse, emsal memsal dinlemezler
sıradaki 400 davayı da sonuçlandırırlar. Şu aşa-
mada, gidişin yönünü değiştirecek adımlar
Türkiye'ye yarar değil zarar getirir.
5- Kıbrıs Rum Yönetimi'yle Yunanistan arasın-
da da zaman zaman görüş ayrılıkları çıkıyor ama,
onlar su yüzüne çıkarmıyorlar. Bizde tersi geçer-
li. Değil karda, betonda yürüsek izimiz belli olu-
yor. Erdoğan'ın ada gezisinin bu havayı da
değiştirmesini dileyelim!
[email protected]
Yunan Basını
Orduyla hükümet
çatışabilir
MURAT tLEM
ATİNA - Türkiye'de
son Milli Güverüik Ku-
rulu (MGK) toplantısı
sonrasında başında yer
alan haberler ve yapılan
açıklamalar, Amerikan
yetkilileri tarafından
dikkatle izlenip rapor
haline geririldi. Stratfor
Enstıtüsü, "Türkiye:
Ordu darbe hazırhğın-
da mı?" başlıkJı rapor-
da son gelişmeleri de-
ğerlendirdi.
Yunanistan'da yayım-
lanan Ta Nea gazetesi-
nin haberine göre, ABD
Savunma Bakanlığı ile
Merkezi Haberalma Ör-
gütü'nün (CIA) istihba-
rat bilgileriyle beslenen
tanınmış Stratfor Ensti-
tüsü, Türkiye'deki son
gelişmeleri konu alan bir
rapor hazırladı.
1 Mayıs'ta yayımla-
nan rapora göre, Irak sa-
vaşı döneminde Türkı-
ye'deki hükümet ve ordu
sadece kendi rolleri ile
ilgilenmeyi tercih etti.
Ancak savaşın bitme-
si ile ortaya çıkan tablo
taraflann pozisyonlan-
nın netleşmesinde
önemli rol oynadı. Buna
göre Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer,
Genelkurmay Başkanı
ile temsil ettiklen laik
güçler Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile
AKP'ye "en azından
şimdilik kaydıyla" za-
man tanıma yönünde tu-
tum sergiliyor.
Stratfor Enstitüsü'nün
Türk hükümet kaynak-
lannı gösterdiği yoruma
göre, AKP'nin önemli
bir bölümünün hüküme-
tin darbe ile görevden
uzaklaştınlmasından
büyük kaygı duyuyor.
Rapordaki iddialara gö-
reyse, ordu darbe konu-
sunda ikiye aynlmış du-
rumda. Üst kademedeki
bazı güçlü odaklar hü-
kümete hâlâ güven duy-
maya çalışıyor ve darbe-
ye sıcak bakmıyor.