Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNYAJA BUGUN
ALt StRMEN
Deniz Gezmiş'in Jdamı
Adli Hataydı. Oysa.••••
Dün 7 Mayıs günü, Cumhuriyet gazetesinin
80. yılını okurlanmızla yani ailenin her gün gör-
mediğimiz ama her gün iletişim içinde olduğu-
muz öbür bölümüyle birlikte kutladık.
Bahçedeki soh betlerde söz sık sık, 31 yıl 1
gün öncede (6 Mayıs 1972) idam edilmiş olan
Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf As-
lan'a geliyordu.
Boyah medyannız onları unutmuş görünse
bile, halkımız unırtmamıştı nahak yere öldürü-
len bu yürekli gençleri.
Onlar ekmek kadar temiz, su kadar aydılar
ve bu yüzden halkın kalbinde taht kurdular.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 'Türkiye Cum-
huriyeti Anayasası'nı tebdil, tağyir ve bu ka-
nunla kunılmuş Türkiye Büyük Miliet Meclisi'ni
iskata cebren teşebbüs' suçundan TCK'nin
146/1. maddesi gereği idam edildiler.
Bu karar hukuk ve siyaset tarihimize kara
harflerle geçmiş bir adli hataydı.
Geçiş döneminin konjonktürü ve o parla-
mentonun masum gençlerden intikam alma
arzusu, kararın Meclis'te onaylanmasına da
yol açtı.
O günün soruml ularından hayatta kalanların
bugün utanmalarına yol açacak haya duygu-
ları var mıdır, bilmiyorum.
•••
Yanlışanlaşılmakistemem,TCK146'nınön-
gördüğü suçun her zaman ve her demokrasi-
decezalandırılması normaldir. Bu, demokrasi-
yi, dolayısıyla halkı korumak açısından zorun-
ludur da.
Ancak, çok değerli hukukçulann da belirttik-
leri gibi, söz konusu suçun oluşması için böy-
le bir teşebbüste bulunanların ellerinde 'elve-
rişli vasıtalar'\n bulunması gerekmektedir.
Dilerseniz durumu biraz abartılı bir örnekle
açıklayalım.
Varsayalım ki dün Cumhuriyet'in bahçesin-
de toplananlara hitaben son derece kışkırtıcı
bir konuşma yaptım ve onları bu iktidarı yıkma-
ya çağırdım. Içlerinden yirmi otuz kadarı da
kışkırtmaya kapılıp, masaların üzerindeki ça-
tal ve yemek bıçaklarını aiarak ardımdan An-
kara'ya doğru yürüyüşe başladı.
Şimdı aklı başında hiçbir hukukçu, bu insan-
ların TCK 146/1 stıçunu işlediğini ileri süre-
mez.
Çünkü, yirmi otuz kişi bir araya gelerek ça-
tal ve yemek bıçağı ile Ankara'ya yürüyüp re-
jimi yıkmayı beceremez; zira ellerinde elveriş-
li vasıtalar yoktur.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da birkaç
tabanca ile Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimini
daha bağımsızlıkçı bir çizgiye sokma olanak-
ları, yani bu işi becermeye yetecek elverişli va-
sıtaları yoktu.
Bu yüzdendir ki, müsnet suçun unsurları
oluşmamıştı ve karar bir adli hataydı.
•••
Ne var ki o günün yargısı ve siyasi rejimi bu
gerçeği görmemekte direndiler.
Oysa yukarıdaki gerekçeye dayanarak dö-
nemin sıkıyönetim mahkemelerinden biri su-
çun oluşmadığını belirten bir karar verrniş, bu
kararında, 'Türkiye bir muz cumhuriyeti midir
kiböyle kolayca yıkılsın' demişti ve bu askeri
yargıç hemen emekliye sevk edilmişti.
Görüyorsunuz, kasıtlı bir adli hatasonucu, su-
çun unsurları oluşmadığı halde idam edilmiş-
lerdi Deniz Gezmiş ve arkadaşları.
Görüyorsunuz, yalnız cebir şiddete teşebbüs
de yetmiyor, bir de elverişli vasıtalar gerekiyor
suçun oluşması için.
Oysa, bir de açık cebir şiddete başvurma-
dan, devletin erkini ellerinde tutanlann, onun
sağladığı elverişli vasıtalarla anayasanın ön-
gördüğü rejimin esas niteliğini değiştirmek ve-
ya Meclis'i bu emellerine alet etmek olanakla-
n vardır. Buna hukukçulanmız 'manevi cebir un-
sua/'diyorlar.
Bu kavramın örneğini 1960 yılında Tahkikat
Encümeni'ni kurduranlarda veya devletin sila-
hını kullanrna tehdidiyle rejime el koyup, nite-
liğini değiştirenlerde görüyoruz.
Birincisi hariç bu tür eylemler, yaptınmsız kal-
mışlardır.
Dikkatle baktığımızda görüyoruz ki, manevi
cebir unsurunun oluşması için top tüfek şartı
aranması zorunlu değil.
Pekâlâ, örneğin kayıtlı seçmenin dörtte biri-
nin oyunu alıp da, devletin erkini ele geçirerek,
onu devletin tartışılması bile önerilemez nite-
liklerini değiştirmek için kullananlar da bu su-
çu işleyebilirler.
Ama Türkiye'de TCK 146 suçunu işleyenle-
re karşı hukuk her zaman adil biçimde işleme-
miştir, işlememektedir. Suçun unsurları oluşma-
dan insanlar asılmış, suçun unsurlarının oluş-
tuğu kimi hallerde ise kimi insanlar şu ya da bu
biçimde ellerine geçirdikleri iktidarlannı koru-
muşlardır.
Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan'ın
anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Acıklama
Gazetemizde 3 Mayıs
2003 te.'ÇadntırYan-
daşlara' başlığıyla ya-
yımlanan haber üzerine
Milli Savunma Bakaru
VfecdiGönüTden yapılan
acıklama şöyle: "Söz
konusu yazıda, AKP
BmgölMilletvekiIiSayın
Fevzi Berdibek'in Mil-
li SaMinma Bakanı Sa-
yın Vecdi Gönül'ü tele-
fonla arayarak, 'Bu si-
zin en büyük yüzkara-
nızdır' şektinde çıkışO-
ğı iddia edilmektedir.
Sayın Berdibek'in beni
aradığı doğrudur. Bu-
nunla beraber gazete
haberinde bahsedildiği
gibi bir görüşme olma-
mış, Sayın Millerveküi
deprem böJgesindeki er-
baş ve eriere izm veril-
mesini talep etmişlerdir.
BOindiği gibiGenelkur-
may Başkanhğı da bu
konuyu zaten yürürhı-
ğekoymuş vetelefon gö-
rijşmesninyapddığıgün
olan 2 Mayıs 2003 teri-
hindeyayuuadığı bir bfl-
gi notu iîe de kamuoyu-
na dıryurmuştur."
Ankara, Washington'ın 'erteleyin' istemini dikkate almayarak Paksüt'ü Bağdat'a gönderiyor
ABD'ylebüyükelçilikkriziAYHAN ŞİMŞEK
ANKARA-Türiaye'nin Bağdat Bü-
yükelçiliği'ni açmak istemesi.
ABD 'yle yenı bir dipiomatik gerilime
neden oldu. ABD yönetimi, Irak'ta
yeni rejim kurulana kadar "Büyükel-
çfliğin açıhşmm eıteienınesini" ısterken.
Ankara bu talebı dikkate almadı. Hü-
kümetin, Büyükelçi Osman Paksüt'ü
hafta sonundan önce Bağdat'a gönder-
me karannı da "Türk basuundan öğ-
renen" Washington yönetiminın ka-
rara tepldsi sert oldu. Büyükelçı Pak-
süt'ün, "Türkiye'nin Bağdat Büyii-
keJçisi" olarak tanınmayacağı mesajı-
nı ileten Washıngton. Büyükelçi ve
Türk diplomatlann "cangirvenlikJerin-
den" de sorumlu olmayacaklan uya-
nsında bulundu.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı
• Türkiye, ABD yönetiminin Irak'ta yeni rejim kurulana kadar "büyükelçiliğin açılışının
ertelenmesi" talebini dikkate almadı. Türkiye'nin Büyükelçi Osman Paksüt'ü Bağdat'a
gönderme karannı basından öğrenen Washington, Paksüt'ün 'Türkiye'nin Bağdat
Büyükelçisi' olarak tanınmayacağı mesajmı iletti. ABD, büyükelçi ve Türk diplomatlann
'can güvenliklerinden' de sorumlu olmayacaklan uyansında bulundu.
Paul Woh"bwitz'in açıklamalan ile ka-
muoyuna yansıyan Türkıye-ABD iliş-
kilerde gerginlik, Bağdat Büyükelçi-
liği kriziyle büyüyor.
Edinilen bılgilere göre, Türkiye'nin
savaşın sona ermesınden hemen son-
ra büyükelçiliği yeniden faaüyete ge-
çirmek için yaptıgı ilk talep, ABD yö-
netimince "Büyükelçilikvediplomat-
larm can güvenliğini sağia>acak yeter-
K askeri güçleri bulunmadığT gerek-
çesiyle geri çe\xildı.
Ancak Türkiye, Irak'ın siyasi ve
ekonomik yeniden yapılanmasında
dışanda kalmamak için ısrarlı talep-
lerini sürdürdü. ABD yönetimi bu kez.
henüz yenı Irak rejimınin oluşturul-
madığı ve uluslararası tanınmasının
gerçekleşmediği gerekçelerini öne sü-
rerek, bir öncekı rejime "güven mek-
tubunu" sunmuş olan Büyükelçi'nin
göreve başlamasının uygun olmaya-
cağı mesajmı iletti. Washington, bü-
yükelçiliğin açılışının yeni Irak reji-
mi kurulana kadar ertelenmesini iste-
di. Hükümet ise, Türkiye'nin Irak'ın
geleceğinde dışanda bırakılmaya baş-
landığı değerlendirmesiyle, savaş ön-
cesinde Bağdat Büyükelçisi olan Os-
man Paksüt'ün bir an önce Irak'a gön-
derilmesini kararlaştırdı. Washington
yönetimi, kendilerine dipiomatik ka-
nallardan iletilmeyen bu karan Türk
basınından öğrenince. karara sert tep-
ki gösterdi.
Büyükelçi Paksüt'ün, "Türkiye'nin
Bağdat Büyükelçisi" olarak tanınma-
yacağı mesajmı ileten VVashington,
Büyükelçi ve Türk diplomatlann mu-
hatap alınmayacağını, "can güvenlik-
lerinden" de sorumlu olunmayacağı
uyansında bulundu.
ABD kaynakları, fngiltere gibi
Irak'ta askeri güç bulunduran bir ül-
kenin de büyükelçiliğini faaliyete ge-
çirmediğini, yeni bir "ofis" açtığını
belirtirken, Ankara'nın karannın "an-
laşıbnaz bulunduğunu" kaydettiler.
Dışişleri: Gerekçeler anlamsız
Türk Dışişleri kaynaklan ise, bü-
yükelçiliğin faaliyete geçirilmesi için
"tanınmanın"gerekmedigini, ulusla-
rarası ilişkilerde yaşanabilen olağan-
dışı gelişmeler nedeniyle BM'nin uy-
gulamalan başta olmak üzere, bunun
birçok örneğinin bulunduğunu dile
getirdiler. ABD'li diplomatlar, Tür-
kiye'nin karanna tepkilerini dile ge-
tirirken, Büyükelçi Paksüt ve Türk
diplomatlann ülkeye girişlerinin en-
gellenmesinin ise söz konusu olma-
dığını kaydettiler.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Türk işadamlarma Kuzey Irak için öğüt verdi
Irak'ta yatmıııa Kiirt• Pearson'un
"Irak'ta iş
yapabilmeniz için,
Türkiye'nin Kürtlerle
iyi geçinmesi
gerekir" mesajını
değerlendiren
işadamlan "Bizden
Kuzey Irak'la ilgili
hükümete baskı
yapmamız
bekleniyor" dediler.
A1VKAR4 (Cumhurivet
Bürosu) - ABD Büyükelçi-
si Robert Pearson, Türk işa-
damlanna "Irak'ta iş yapa-
bilmeniz için Türkiye'nin
Kürtlerle iyi geçinraesi gere-
Idr" mesajmı \erdi. Pear-
son, görüştüğü bir grup işa-
damına "Kuze>
r
Irak'la iliş-
kiler sıcak olursa, daha ra-
hat çataşır, daha çok iş alır-
smız" dedi. Tezkerenin ka-
bul edilmemesi nedeniyle
ABD yönetiminde Türkiye'ye
yönelik birkızgmlık oluştuğu-
nu da kabul eden Pearson, "Po-
well'ın Türkiye'ye gebnesiyle
birlikte bu hava biraz yumuşa-
dı" diye konuştu.
Edinilen bilgiye göre önce-
ki gün Inşaat Sanayicileri Işve-
renleri Sendikası (tNTES) üye-
si bir grup işadamı, İNTES Baş-
kam Şükrü Koçoğhı'nun baş-
kanlığmda ABD Büyükelçisi
Robert Pearson'la bir göriişme
gerçekleştirdi. Irak'ın yeniden
ıcın1
.
Robert Pearson, dolaylı olarak Türk işadamlanndan hükümete Kuzey Irak konusunda baskı yapmalannı istedi.
yapılandınlmasında Türk fir-
malann alacağı rol de göruşme-
de ele alındı. Türk fırmalannın
Irak'ta çalışacak ABD firma-
lanyla temasa geçmesi gerek-
tiğini belirten Pearson, "îş ya-
pabilmekiçinKürtgruplariaryi
geçinin" mesajını verdi. Pear-
son, "Kuzey Irak'la sıcak iliş-
kiler içinde bulunulursa Türk
müteahhitlerin iş yapma şansı
artar. Böyle bir sıcak ilişki or-
tanuohırsa sizdaha iyi iş yapar-
smız" diye konuştu.
İŞ DÜNYASINDA IRAK SEFERBERLİCİ
İSTANBUL (AA) - Irak'ın ye-
niden yapılandınlması sürecinde
etkin rol oynamaya hazırlanan ku-
ruluş ve firmalar, çalışmalanna
hız verdi. Uluslararası Nakliyeci-
lerDerneği(UND), Bağdat'tabü-
ro kurmaya hazırlanıyor. UND
Başkanı Çetin NuhoğJu, Irak'm
imannda Türk firmalannın 5.5-6
miryardolarlık birpay alacağını be-
lirterek, bunun yaklaşık 1.2 mil-
yar dolannın nakliye sektöründen
beklendiğini söyledi. Tepe Grubu
1.5 yıl önce Bağdat yakmlannda
ihaleyle aldığı 2 hastanenin yapı-
mını üstlenirken, Alarko Holding
ve Enka tnşaat gibi büyük firma-
lar da Irak'ta rol almak isteyen di-
ğer firmalar arasında bulunuyor.
Enka Yönetim Kurulu Üyesi Fîk-
ret Giiler 50 milyar dolarlık bir
pazar olabileceğine işaret etti.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman da farklı konuşmadı:
Türkiye kendini fazla önemsediAISKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ABD Savunma Ba-
kan Yardımcısı Paul VV'ol-
fovvitz'in ardmdan bu kez
de ABD Dışişleri Bakan
Yardımcısı Marc Gross-
man, Irak politikası ne-
ı deniyle Türkiye'ye
,f eleştirilerde bulundu.
Wolfowitz'e oranla da-
ha yumuşak bir üslup
kullanan Grossman. "Ha-
tamız, Türkiye'nin kendisi-
ni önemü görmesine yol aç-
mak oldu" dedi. Grossman,
bundan sonra ilişkilerin izleye-
ceği yönü Türkiye'nin tercih-
lerinin belirleyeceğini belir-
tirken "Lmanm Wolfo-
vvitz'in sözierini dikkate ahrsınız, çün-
kü bunlarönemB sözler" ıfadesıni kul-
landı.
CNN Türk'te yayımlanan Manşet
programına katılan Grossman, Savun-
ma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in
sözleri için "Umanrn dikkateahrsnuz"
dedi. Grossman'm bazı önemü mesaj-
lan şöyle:
• Bizim hatamız, Türkiye'nin ken-
disini fazla önemü sanmasına yol aç-
mak oldu. Türkiye olmadan da sava-
şabileceğimizi söylememıze rağmen,
Türkiye'nin buna inanmayacak kadar
kendisini önemsemesi hataydı. Türki-
ye'nin geçen yılın sonunda ve bu yıl
başında her şeyin kendı ıstediği gibi
olacağı yönünde bir söylem tutturma-
sına göz yummamız hataydı
• Bunlan unutup hiçbir şey oüna-
mış gibi davranamayız. Ancak ilişki-
lerin bundan sonra iki tarafın da çıka-
nna uygun biçimde süımesı önemli.
• Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kork-
tuğu türden bir terör dalgası oluşma-
dı. Ancak PKKKADEK hâlâ burada
ve biz PKK KADEK meselesini mut-
laka halledeceğiz.
• İncirlik'in ileride önemli olup ol-
mayacağını, iüşkilerimizin bundan
sonra nereye gideceğini Türkiye'nin
yapacağı tercih belirleyecek.
• Avrupa Birliği üyeüği için Türki-
ye'ye tam destek veriyoruz, vereceğiz.
Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Eko-
nominizin güçlü olmasını ve IMF'ye
karşı yükümlülüklerinizi yerine geti-
rebilmenizi istiyoruz.
AKP hükümeti Türkiye ile ABD arasındaki 'stratejik ortaklığı' sarstı
Erdoğan tutamayacağı sözler verdi
ANKARA (Cumhurrvet Büro-
su) - ABD'ye Irak sa\ aşına des-
tek için "rutamayacağı sözler"
veren AKP hükümeti, Türkıye
ile ABD arasında oluşturulan
"stratejik ortakhğm" sarsıbna-
sına neden oldu.
ABD Başkanı George Bush ta-
rafindan geçen yıl Aralık aymda
VVashington'da en üst düzeyde
ağırlanan AKP lideri Recep Tay-
\ip Erdoğan, hiçbir diplomasi
deneyimi olmayan danışmanla-
rmm katılımıyla ABD'li yetkiü-
lerle kritik görüşmeler gerçek-
leştırdı.
Kuzey cephesi ipi kopardı
Bu temaslarda sergılenen yan-
lış tutumlar ve verilen sözler.
ABD yönetiminde büyük bek-
lentilere neden oldu. ABD'nin
"Türkrye'den başka seçeneği ol-
madığuu" düşünen hükümetin,
ABD ile mutabakat görüşmele-
rinde pazarlıklan uzatması ise.
iplerin kopmasına neden oldu.
Kuzey Cephesi'nden vazgeçen
ABD, Irak savaşını kazandıktan
sonra Irak'm geleceğinde Türki-
ye'yi dışlamaya başlarken, Tür-
kiye ile işbirliğinın boyutlannı
da gözden geçirmeye başladı.
Diplomasi çevrelerinde, ABD
ile ilişkilerde yaşanan büyük ge-
rilemede en büvük sorumlulu-
ğun. Irak savaşma giden süreçte
yanlış politikalar izleyen AKP
liderliğinde olduğu düşüncesi
öne çıkıyor. Özellikle Erdoğan'ın
hiçbir dış politika deneyimi bu-
lunmayan bazı damşmanlannın
yanlış yönlendirmelerine dikkat
çeken çe\xeler, "uzun dönemli
\izyona sahip olmayan ve küçük
hesaplariçeren"politikalann iliş-
kileri bu noktaya getirdiğini kay-
dediyorlar.
WOLFOWÎTZ: PKK TEHDÎDt SÜRER
Aba altından
sopagösterdi
SERKAiN DEMİRTAŞ
ANK.4R4 - ABD yönetiminin önde gelen
şahinlerinden Savunma Bakan Yardımcısı Paul
Wolfowitz'in, Ankara-Washington bağlanna
ilişkin verdiğı mesajlar, daha çok "uzun vadeti"
işbirüğinin temellerini sağlamaya dönük olarak
nitelendiriliyor. ABD'li yetkili, Türkiye'nin
ABD'nin istemlerine uymaması durumunda ise
"PKK'nin tehdit olarak kalacağmı" belirterek
"aba altmdan sopa" gösteriyor.
TBMM'nin 1 Mart'ta yapılan oylamada
Amerikan askerlerinin Türk topraklannı
kullanmasma onay vermemesiyle başlayan
Ankara-Washington gerginliğinin boyutu,
Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in
önceki gün yaptığı açıklamalarla somutlaştı.
Wolfowitz'in verdiği önemli mesajlar arasında
şunlar bulunuyor:
Suriye ve tran'a bakatam:
ABD'li yetkili,
Türkiye'nin siyasi ve
askeri liderliğinin Irak
Savaşı'nm nedenlerini ve
sonuçlarıru
anlayamadığrnı,
dolayısıyla ABD'ye
gerekü yardımı
yapmadığmı söyledi.
Wolfowitz, Türkiye'nin
bundan sonra Suriye ve
tran polirikasını "ABD'yle
koordine etmesi gerektigmi" \urgulayarak
"Irak'ta yapılan hata, Suriye ve fran'da
tekrarlarİmamalı" mesajını veriyor.
K. Irak'ı gündemden düşürün: Türkiye'nin
artık Kuzey Irak'la ilgili "şüphelerinden"
annması gerektiğini belirten Wolfowitz,
TSK'nin bölgedeki suurlı askeri varlığına da
gereksinim kalmadığı, "çekflmeleri"
gerekebileceği mesajını da venyor. ABD'li
yetkili, bu yaklaşımıyla, Türkiye için yaşamsal
öneme sahip Kuzey Irak'ı artık Ankara'nın
"siyasi ve güvenük" gündeminden düşürmesi
gerektiğini ifade ediyor.
PKK tehdidi sürer: Uluslararası terorizmle
mücadele için önce Afganistan'da Taleban ve
El Kaide, sonra Irak'ta Saddam Hüseyin'in
düzenli ordusuyla çahşmayı göze alan
yönetiminin etkili üyesi. "Kuzey Irak'ta onunla
nasıl başa çıkacağunızuı ce\abıru şu anda
veremem. O zor bir görev" dedi. Wolfowitz'in
ifadeleri, PKK'nin Türkiye için "tehdft" olarak
varhğım sürdürebileceği mesajı olarak
değerlendiriliyor.
IRAKİSTİKRAR GÜCÜ
Türkaskerine
Polonya'dan ret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile
ABD arasında yaşanan "soğukluk", Irak'ta
kurulmasına çalışılan Istikrar Gücü'ne de
yansıdı. ABD, Ingiltere ve Polonya, Irak'ta
istikrar ve düzenin kuruhnası için oluşturma
aşamasmda olduklan "İstikrar Gücü"ne Türk
askerinin katılmasıru istemiyor. Istikrar Gücü
için ABD ve Ingiltere ile birlikte tümen
düzeyinde hazırhğım sürdüren Polonya da
"BM'nin komşu ülke teamülünü" gerekçe
göstererek Türkiye'nin güç dışında tutulmasını
istediğini kaydetti. Koalisyon üüceleri, bu
tutumlanna karşın Türkiye'den "başka
şekiflerde" yararlanabileceklerini bildirdiler.