Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24- MAYIS 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DİZİ
Rusya'nın topraklanndan tümüyle çıkarmak istediği Çerkesler, dilini bile bilmedikleri bir ülkeye zorla sürüldü
Göçyolundakurıüankölepazarlan
R
usya, önce Çerkeslere Ku-
ban"ın ötesindekı steple-
re göçmelen koşulunu
öne sürdü.
Amacı; Osmanlı ıle ara-
sıııda ılende tehlıke oluş-
turmayacak güvenlı bır
bölge yaratmaktı. Ancak
Çerkesler göç dayatma-
sına karşı çıkarak Ruslar-
la savaşmayı göze aldılar.
Aslında Rusya, Çerkes-
lerin göçe karşı çıkaca-
ğından emındı. Bütün bir-
liklerini bu bölgeye kay-
dırmıştı. Top, tüfek gıbı
modern sılahlan kullanan
düzenh bır ordu ıle kılıç, karaa ve
hafif ateşli sılahlan kullanan ve sa-
vaşta vur kaç taktiğı uygulayan Çer-
keslerin hakkından geleceğını, bu
sorunu kökten halledeceğiru hesap-
lamıştı.
Kabardeyler'den sonra Adıge boy-
lannı da kuşatan Rusya, yoğun çar-
pışmalardan sonra teslım olmalan-
na karşın Çerkeslere ya Rusya'nın
ıç bölgelenne ya da Osmanlı ülke-
sine göç etmeleri koşulunu dayattı.
Bu gelışme karşısında Abhaz,
Ubıh ve Şapsığlar Hacı Hranduko
Berzeg, Hacı Veshan Muhammed
yönetiminde bırkomıte oluşturarak
Istanbul, Londra ve Paris'e yardım
amacıyla elçiler gönderdiler. Çer-
kes heyeti tngıltere'de Kraliçe ve hü-
kümet üyeleriyle görüştü.. Kraliçe,
Rusya ile Kafkasya arasındaki ıhti-
lafa kanşmak niyetinde olmadıkla-
nnı açıkladı. Dışişleri Bakanı ıse gö-
rüşmeyi reddetti. The Times gaze-
tesinde yer alan bılgilere göre, Çer-
kes temsılcilen Ingilız Dışişleri Ba-
kanı'nın odasını terk ederken şöyle
dediler: "Bu ofis büvük bir makam
atna kılıçlanmıza değmez."
Çerkeslenn yardım taleplerine ne
Osmanh'dan ne de Ingiltere'den
olumJu bir yanıt geldi. Yalruz kal-
malafına karşı savaşı sürdürdüler.
Ruslar köyleri yakıp yıkarak Çer-
keslen sıkıştırıyordu. 1861 'de Ab-
zehler Yevdokümov'a haber sala-
rak Çar ordusunun Farze çayı üze-
rinde durmasını aksı halde savaşa
devam edeceklerini bildirdiler. Yev-
dokümov'un buna yanıtı sert oldu:
"Ben Abzehlerden banşveiyi kom-
şuluk değiL, kayıtsız şartsız teslim
oiup itaat etmekrini Lstiyorum. Son
dağh benim gösterdiğim yere taşı-
nıncaya kadar taaruzu sürdürece-
ğun." AbzehJer bu kez o sırada Kaf-
kasya'da bulunanÇarlLAleksandr'a
bir heyet göndenp, Çar'a ıttıat ede-
celderine dair söz verdıler. Ancak sür-
gün edılmeyıp köylennde kalma ız-
ninin venlmesüu ıstıyorlardı. Fakat
ıfkııs\\
KıızeyKafkasya'daniIkydlardage-
len Çerkesler içm hükûmet,Amas-
>a, Konya. Sıvas, Ankara, Kasta-
J
monu, Adana, Kütahya ve Eskişe-
hir vilayetiermi düşunmüştü. 1863ten önceki yıDarda gelip de bir türfû is-
kân edilemeyen göçmenlerin sıztanmalan artanca gdenler iç lasunlardan
Havza, Ladik. Kavak, Amasya, Çonım, Yozgat, Kastamonu, Tokat, Tıır-
hal ve Ankara gibi böigekre yoUamhlar.. Kafkasya'dan gden Çerkesler
için flk düşünülen iskân alanlanndan biriâ de Kayseri-Uzunyayla arazi-
* • * JJ siydL Bu bölge o yıDarda boş buhuıuyordu.
YHT\JP nfltîl ÇerkeskrinBalkanlarveRunıeli'yegöçleri
f tV1J/\s # * t f * f * Varna,Köstence >eIstanbulûzeriiıdenger-
çekfcştL Balkanlar'da Hıristiyan nüfusu den-
gefemek fizere Tuna Nefari'nden Mdin'e kadar uzanan hatta yerteştirüdi-
ler. 1877-78 yıhndaki Osmanb-Rus Savaş/ndan sonra yaptlan Beıîin An-
daşması ile Rusya, Balkanlar'da Slav ırkınıtebdheden Çerkeslerin bu böl-
geden tümüyje çekflmesi koşulunu dayabnca. yeniden göç yoUan gözuk-
müş, Suriye, Ürdün, Filistin ve Kıbns'a toplu olarak gomkrilmişlerdir.
Çar II. Aleksandr'ın cevabı Yevdo-
kümov'dan da sert oldu: "Size dü-
şünmeniz için bir ay süre tanıyorum.
Bır ay sonra Kuban boyunda sıze
göstenlen yerlere taşınmayı kabul
ettığinizi bildireceksiniz ya da Os-
manlı ülkesine göçedeceksiniz."
Ancak Çerkes dırenişi 21 Mayıs
1864'te Kbaada'da yapılan son kan-
lı savaşla kırılmış oldu. Rus ordusu
21 Mayıs'ta Kbaada düzülüğünde
geçit töreni yaparak zaferi kutladı.
Sürgün başhyor
Aslında göç hareketı Ruslann "Bü-
yük Kafkas Savaşı" dedıklen dıre-
nış harekâtından önceye dayanıyor.
Osmanlı'ya yakın duran bazı feodal-
lerle, dın adamlan aileleriyle Os-
manlı'ya göçüyorlardı. Ancak bu
yıllarda göç kitlesel değildi. Rus or-
dulannın Adıge ve Kuzeybatı Kaf-
kaslann diğer halklanm askeri ve
ekonomik açıdan abluka altına alma-
sıyla kaçınılmaz olarak kitlesel göç-
ler de başlamış oldu. Ordu, halkı
süngüyle Karadeniz kıyısına sürüyor-
du. Köylerin boşaltılinası sırasmda
Rus askeri birlikleri Çerkeslere çok
kısa süre tanıyordu.
Çerkesler Rus hükümetiıün gös-
terdiği Kuban'ın bataklıkJanna göç-
meyi reddettiği için gende baba yurt-
lannı, mezarlannı ve anılannı bıra-
karak, dilini bile bilmedıklen bir ül-
keye zorla sürülüyordu.
Osmanlılarla anlasma
Rusya, Çerkeslerin tümünü yurt-
lanndan sürmeyi çok önceden plan-
lamıştı ve daha Kafkas savaşı sürer-
ken 1956 yılında bu konuda Osman-
lı ile anlaşma yapmıştı. Bu anlaş-
madan bir yıl sonra Osmanlı hükü-
meti Göç Kanunu'nu çıkardı. Göçün
koşuJlannı görüşmek üzere 1960 yı-
lında Rus Generali Loris Meükov
Istanbul'a geldi.
Görüşmelerde sağlanan anlaşma
gereğince Rusya göçün bir an önce
olması için gemiler tahsis edecek, Os-
manlı da sürülen Çerkesleri, Rus sı-
nınna uzak bölgelere yerleştirecek-
ti. Zira Ruslar, Çerkeslerin geri dö-
nüp savaşa devam etmesınden kor-
kuyordu.
Kuzey Kafkasya'dan elini çekme-
yen Ingiltere ise sürgün edılen Çer-
kesleri, gerektiğınde yeniden Rus-
ya'ya karşı kullanmak için Osman-
lıya akıl veriyordu: "Savaşçı Çer-
kesleri Rus sınınna verleştirerek, gü-
cünüzü tak\i>e edebilirsiniz. Ay nca
Trabzon-Erzurum yohınun inşaaün-
da çauştınnanız mümkündüıf
Ingilız telkınlerine kulak veren
Osmanlı'nın ıse Çerkesleri kabul et-
mesinin 4 ana nedeni vardı:
•Savaşlarnedenıyle Müslüman-
lann azınlığa düştüğü bölgelere Çer-
kesleri yerleştirerek Hıristiyan nüfu-
su dengelemek, sınırboylanndasa-
\aşçı Çerkeslerdenbirtamponböl-
ge oluşturmak.
•Her savaşta bıraz daha azalan or-
duyu Çerkeslerle tak\'iye etmek.
• Ziraat ve hayvancılığın gelişme-
si için Imparatorluğun boş arazile-
rini Çerkeslere tahsis ederek üreti-
miarttırmak.
• Osmanlıya karşı ayaklanan azın-
lıkların üzerine Çerkesleri salmak.
Güzelyurtlarımız vardı... Ve riizgar kanatlı atlarımız...
Güzel şarkılarımız vardı... Ve sonsuz düşlerimiz...
21 Mayıs 1864 Çerkes Sürgünü'nü(*) ve
sürgün yollannda ölen sevdiklerimizi anıyoruz
Sürgünde yas
25 Mayıs Pazar günü Saat 20:Û0'de
Istanbul/Üsküdar'da Kız Kulesi'nin karşısında
denize çiçek bırakacağız.
D e m o k r a t i k Ç e r k e s P l a t f o r m u
Adnan Karaten. Ahmet Özel, Ahmet Köksal, Ahmet Tayyar, Akın Bal, Albuz Kaya, Alp İyıgiin, Alpay
Ardzınba, Alper Kahraman, Alper Mangır. Ataman Oğuz, Ayhan ÖndeT, Aysel Çiçek, Ayşe Demircan. Ayşe Seda
Berzeg, Banş Güven, Baturay Tok, Bengun Gül, Berslan Duman, Beynan Utku, Betül Şenyüdız, Bülent Atçı, Bülent
Özbelli. Ziya Mıs, Beycan Şen. Birgül Hızal, Can Kesgın, Cahit Aslan, Canberk Aydemir, Cankat Devrim, Cengiz
Gül. Cevaı Bageoğlu, Cevat Ongım. Cihan Candemır, Çetin Öner, Derya Taymaz, Eİışeps Atila, E>üriye Huvaj. Emel
Bezeg. Emel Dinçer. Emin Babakuş, Emine Aksan Canbulat, Emir Babakuş. Ender Kankoç. Ercan Yavuz, Erdinç
Özen, Erdoğan Akman, Ergun Yıldız. Ergıin Ekol, Ergıin Özgür, Ergiin Utku, Erhan Şahin, Ersin Aşan, Erol Akçam,
Erol Taymaz, Ertuğnıl Çolak, Ertuğrul Karuk. Fahri Huvaj, Fanık Karöz, Faruk Hurma, Fehmi Yapıcı, Feımhan
Töre, Filız Çehk. Fuat Uğur, Gazanfer Doğu, Gökştn Duman, Gubse Arıt, Gunda Demiröz, Gülden Kayhan, Gülten
Yener, Hacı Apha. Hakan Karuk, Handan Demiröz, Hanife Güngör, H.Okan İşcan, Hatko Cantürk, Hatqo Fathi
Racap. Hava Karadaş. Hıcran Bolat, Hikmet Neguç. Hikmet Şenses, Hürsen Özlü, Hüsnii Altınışık, İlhan Canbolat,
İlkay Bıngöl, Ilkay Nefın Güçlü, Ilknur Bilgiç. Jale Bulut, Janberd Dinçer, Janset Sertkan, Janset Şekercan, Kani
Çiçek, Kansu Dinçer, Kanşav Atila. Kaya Şenvar, Koçai Elam, Köksaİ Kaplan, Kudret Taş, Leyla Şen, Levent
Kaplan, M. Attar. Mansur Balcı, Mecıt Teber. M.Akif Pekmezci, M. Emin Kaynar, Mehmet Dündar. Mehmet Yediç,
Mehtap Koşak. Metın Caha, Metın Özdemir. Mine Bağ, Muharrem Çurey, Muhittin Ünal, Murat Özkan, Mural
Kerim Enan, Muraı Pap^u, Murat Seyok, Murat Yağan, Muharrem Tambova, Murathan Oğur, Muazzez Yağan,
Murat Yavan, Musa Tok, Mustafa Uslu. MuzarTer Dinçer, Mucella Aksoy, Münevver Aykaç, Nafız Canbulat, Nafız
Tok, Necdet Canbulat, Nejan Huvaj, Nevuı Uğur. Nevzat Özbay. Nihal Baykal, Nur Anoğul, Nur Polat, Nuray
Özdemir, Nuri Tandoğdu. Olcay Cengiz. Osman Gökhan Arığ, Osman Ömür, Olgun Özbaş, Osman Güdü, Öner
Yılmaz, Özalp Göneralp, Özdemir Özbay. Özen Atçı, Özlem Aydemir, Ömer Enes, Ömdr Enes, Perihan Şenses,
Rahşan Erdoğan. Recep Adal, Recep Güçlü, Rengin Yurdakul, Rezzan Kartal, S. Allen, Sadık Çelik, Sami Korkut,
Sebahattin Özden, Seçkın Atan, Seda Cantiirk, Serap Alpsoy. Setenay Özcan, Sezai Babakuş, Sezgin Apbak, Sinan
Çetav. Sinejan Duman, Suna Ocak, Sunay Ömür, Suzan Işbaşı. Şamil Erdoğan, Şamil Turan, Şefîk Ceylan. Şehirhan
Ju, Şemsettin Çevik, Şogen Umıt. Şule Bebleney, Şükran Canseri Özen. Talih Altınışık, Tamer Duman, Tank
Acaroğlu, Tarkan Eyerci, Tayfun Habiçoğlu. Uğur Erşan, Cnal İnci, Vecihe Özden, Yalçın Karadaş, Yaşar Erdoğan,
Yaşar Güven, Yaşar Janberd. Yusuf Taymaz, Yüksel Dinçer, Yüksel Selek, Zafer Kaya, Zehra Açiçbe. Zehra
Demircan, Zeki Tok, Zeynel Besleney. Zeynep Özkan, Zekai Baydilli, Zeki Çelik
Emıne Dolay, Erdoğan Ya^ar. Gupse Altınışk. tlhan Kıymet, Kenm Kenan Co§kun, Nılgün Dolay. Önder Ayhan
www.cerkesplatformu.org
(*) Çerkesler, 21 Mayıs 1864*de sona eren Rus-Kafkas Savaşrnın ardından insanlık tarihinio en trajik sörgönlerindea
birini yaşadı. Adjğe, Abbaz ve Ubıb oüfusuoun yâzde 7O'i \urtlanndan edildi. Onbinlercesi sürgün yoilannda can
verdi. Karadeniz'in karanlık sularına gûmüldü. Sağ kalanlar dönemin Osmanlı topraklarına (Anadolu, Ortadoğu ve
Balkanlar) dağıtıldı. Halen Çerkes nüfusunun büyûk çogunluğu diasporada (Türkije, Surive, Mısır, Urdün, tsrail,
Rusva. Yugostavya, Almanya, Ingiltere, Fransa, HoUanda, ABD) yaşıyor.
Vali, saraya Çerkes
cariye anyor
Yildız Sarayı arşivlerinde
1891-1892 yıllanna ait 21
mektup ve telgraftan oluşan
şifreli yazışmalarda Dahiliye Müs-
teşan'nın valılerden güzel Çerkes
kızlannı canye olarak saraya gön-
dermelerinı istediği anlaşılıyor. Bu
yazışmalardan bın başkâtip Sürey-
ya Paşa ıle Konya Valısı Hasan Hil-
mi Paşa arasında geçıyor. Süreyya
Paşa, Konya Vahsinden, güzel Çer-
kes kızlannı seçip canye olarak gön-
dermesinı ıstıyordu. Sarayuı haremi
için 14 yaşın üzerinde, sağlıklı ve
güzel genç kızlar aranıyordu.Yazış-
malardan kızlann san saçlı, mavi
gözlü olması tercih nedeniydı. Kon-
ya Valisi, bölgesine yerleşmek iste-
yen Çerkeslerden 250 aileyı bu amaç
için kullanmıştı. Ancak sarayın is-
tediği evsafta güzel kızlar gelenler
arasında yoktu.
Göçmenler aylarca yollarda sü-
ründükleri için Konya'ya perişan
birdurumda gelmışlerdi. Konya Va-
lisi, seçtiği Çerkes kızlannı "üyiba-
kıldıklarugry dirildikleri ve yıkanıp
paklandıklan takdirde güzelleşe-
ceklerini umduğunu" belırten bir
yazıyla birlikte saraya gönderdi. An-
cak yazışmanın akışından Vali'nın
saray başkâtibı tarafindan azarlan-
dığj ve elinde göndermeye hazır ola-
rak beklettiğı Çerkes kızlan da gön-
derilenler gibiyse hiç zahmet bu-
yurmamasmın kendisine iletildiği
anlaşılıyor. Ancak Konya Valisi Ha-
san Hilmi, güzel Çerkes kızı arama-
yı kendisine göre\ bilmişri bir kez.
Hızını alamayıp Konya hudutlan-
nın dışuıa, Bursa, Ankara. Sıvas gi-
bi illen dolaşarak güzel Çerkes kı-
zı aramayı sürdürdü. Bu kez tedbi-
n elden bırakmamış, sarayın istedi-
ği koşullara uyan ıkı güzel kızın res-
mıni alarak yollara düşmüştü. (Kay-
nak: Ehud R. Toledano-Osmanlı
Köle Tıcareti 1849-1890)
Yollarda kırıldılar
Açlık ve
hastalıktan
öldüler
Rusya tarafindan
Karadeniz kıyılarına
sürülen onbinlerce
Çerkes, aylarca soğukta aç
susuz kendilenni Osmanlı
ülkesine götürecek gemilen
bekledi. Rusya'nın tahsis
ettiği gemıler yetmıyordu.
Yanlarma taşıyabileceği
kadar erzak alan Çerkesler
açlıktan ölmeye başladılar.
Bu arada tifüs, çiçek ve
dızanteri salguıı nedeniyle,
ölümler katlanarak
artıyordu. Çerkesler bır an
önce gitmek için
bulabildikleri küçük
teknelere doluşupyola
çıkıyordu. Osmanlı, Rus ve
Ingilız belgeleri bu
teknelerin bir kısmının
denizde batması sonucu
yüzlerce Çerkes'uı
Karadeniz'in sulanna
gömüldüğünü belirtıyor.
Ancak kendı olanaklanyla
tuttuklan bu teknelere kaç
kişinin bindıği resmi
kayıtlara geçmediğı için
ölenlerin net bir sayısı
verilemiyor. Çar yönetimınin
asken olan A.R Berje
Kafkasya kıyılannda
yaşanan trajediyi şöyle
yazıyor:
"Novorossiysk koyunda 17
binrfagtınmtoplandığı kıyıda
gördüklerimi
unutamayacağıın. Onlann
durumunu gören Hırisryan
olsun, Müslüman olsun,
ateistolsun .
murJaka çöker ve
perişan olurdu.
Kışuı soğuğunda,
karyağmur
alünda, evsiz,
yiyeceksiz ve
elbisesizbu
insanlar tifo ve
çiçek hastalığının
daazizliğiyle
tamamen
mahkûmdular.
Anasız kalmış
bebeler
ağlaşryorlardı, aç
bebekkr, öimüş
annelerinin
göğüslerinde anne
sürü anyorlardL
Binlerce insan göz
önünde öliip
tükeniyordu."
Çerkesler gemilere ağzına
kadar rıka basa
dolduruluyor, bu nedenle
salgın hastalık hızla
yayılıyordu. Gemi
mürettebatı salgın hastalık
yayılmasm diye
hastalananlan denize aönaya
kalkışınca bu kez
Çerkeslerle aralannda
arbede çıkıyordu Çerkesler
yolda ölen yakınlannın
cesetlerinı denize atmaya
yanaşmıyor, bu nedenle de
sık sık gemilerde çatışmalar
oluyordu. Gemi sahipleri
yol ücretinı ödeyemeyen
Çerkeslerden 30 yolcu
başına bir çocuk alıyor ve
köle pazarlannda
satıyorlardı. Osmanlı
kıyılarına sağ çıkmayı
başarabilen göçmenlenn
durumu daha da kötüydü.
Bu kadar yoğun bir göç
beklemeyen Osmanlı
yönetimi aciz kalmıştı.
Trabzon, Samsun ve Sinop
kıyılarına çıkan göçmenler
haftalarca kıyıda yerleşim
yerlerine gitmeyi beklerken
ya hastalık ya da açhktan
ölüyordu. Yöre ahalisi
başlangıçta erzak yardımı
yaptığı göçmenlern salgın
hastalıktan öldüğünü
görünce kaçmaya başladılar.
Osmanlı hükümetınin adam
başına günde bir ekmek
• Yaşanan
göç
trajedisiyle
ilgili olarak
Ingiliz
belgelerinde
şu satırlar yer
alıyordu:
Ölenlerin
ekmek
istihkaklanm
almak için
cesetleri
gömmeyip
gizliyorlar.
verdığı Çerkesler, daha fazla
ekmek alabılmek için
ölülenm saklıyordu ki, bu da
ölümlerin artmasına yol
açıyordu. Göçmen kampı
olan ıllerde Çerkes
mezarlıklan oluşuyordu.
Açlık nedeniyle Çerkesler
"kannlannı dojTirur"
umuduyla çocuklarmı
satıyordu. Trabzon'daki
Rus Konsolosu Moşnin'ın
raporu da bunu dogruluyor.
Osmanlı'nın Göç Kanunu'na
göçmenlerin 25 yıl
askerlıkten muaf
rutulacaklanna ılışkın bır
madde konulmasına karşın
"gönüllü askertik" çağnlan
ile kannlanm doyurmak
isteyen Çerkesler akın akın
orduya yazıldılar. Açlıktan
kınlmamak için gönüllü
askerlığe yazılmada
birbirlerını ezen Çerkesler,
düzenlı ordu dısıplinine ayak
uyduramayıp bır de bırkaç
Osmanlı subayını öldürünce
gönüllü süvari birlikleri
lağvedıldi.
Çerkeslerin göçünü teşvik
eden Ingiltere ise yardım
amacıyla sadece büsküvi ve
peksimet göndermekle
yetınıyordu. Ingiliz Dışişleri
Bakanlığı belgelerinde yer
alan raporlarda göçmenlenn
yaşadığı sıkıntılar şöyle dıle
getınlmiş: "Çerkes
göçmenlerin bu kentte
(Trabzon)
yığümalan ciddi
bir sorun haüne
gebniş bulumnak-
ulaşabilenlerin
yüdereesi, daha
önce çektikleri
sefaletveaçhğaek
olarak şu anda
hastahklarla bo-
ğuşmaktaduiar»
Hastalık gerek
Çerkes göçmenler
gerekse yerli halk
arasında korkunç
bir şekilde
yaydmaktadır.
Herkes kenri
terketme hazuiığı
içindedir. Erzak
kıtlığı başjanuşür.
o'lu rapor) Hastalık
tehlikeli ölçüde bu bölgeye
sıçranuşnr. Son 48 saat içinde
Samsun'da 50 kadar Çerkes
göçmenj ölmüştür. Fırmcdar
korkudan nnnlannı
kapatarak kenti terk
etmişlerdir. Bu yüzden kent
birkaç günden beri
ekmeksizdir..Temizlik
kurallanna uymamalan
hastahğuı basünlmasını
engeDemekte ve korkutucu
salgınlara neden olmaktadır.
Sıkışık düzende
bulunduklan için hızla
birbirini enfekte
etmektedirler. Yerel
rnakamlarca dağıalan
\iyecekvegr>ecek
istihkaklannı ve çocuklarmı
birkaç kuruş karşıhğı
saüyorlar. Kefen bezlerini
çahnak için geceleri ölülerini
mezardan çıkanyorlar ve
cesetleri açıkta bırakry oriar.
Son zamanlarda bazüarı
ölünı olay lannı, salt ölenlerin
ekmek istihkaklannı almayı
sürdürebilmek için yerel
makamlardan saklry orlar.
iNitekinı geçenlerde
çadırlann birinde 2 gündür
saklanmakta olan bir ceset
bulunmuştur. (15.No'lu
rapor)"
Yarm: çerkeslerin
Kurtulus savası'ndaki
rolleri