Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2003 CUMARTE!
HABERLER
3 haftada Meclis'ten geçen Iş Yasası için gözler Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'de:
Modern kölelik dönemiHACER BOYACIOGLU
ANKARA - Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde önceki gün kabul
edilen Iş Yasasf yla birlikte,
"modern köleük" döneminin de
yolu açıldı. Yasayla Türkiye, iş
göivencesınden yararlanmak için
en ağır koşullara sahıp olan
Portekiz modelini yasalJaştınrken
Türk-îş, yasanın öngördüğü ödünç
işçilik düzenkmesinin de AB
ülkelerinde uygulanmadığına
dikkat çekti. Yasada yer alan
belirsiz iş sözleşmesı, kıdem
tazminatı fonu düzenlemelerinin
de kazanılmış haklann kaybını
öngördüğü için Cumhurbaşkanı
AJhmet Necdet Sezer tarafından
veto edilmesi bekleniyor.
• Cumhurbaşkanı Sezer'e gönderilen Iş Yasası'nda yer alan iş güvencesi
düzenlemesinin AB ülkelerinin çok gerisinde olduğuna dikkat çekiliyor. îş
güvencesinden yararlanmak için gerekli çalışan sayısı AB ülkelerinde 10-20
arasında değişirken yeni düzenlemeyle Türkiye'de bu rakam 30'a çıkanlıyor. 30
kişilik alt sınır ise yalnızca Portekiz'de bulunuyor.
Çankaya Köşkü'ne gönderilen Iş
Yasası'nda yer alan iş güvencesi
düzenlemesinin AB ülkelerinin
çok gerisinde olduğuna dikkat
çekiliyor. AB ülkelerinde ış
güvencesinden yararlanmak için
gerekli çalışan sayısının 10-20
arasında değıştiğine dikkat
çekilirken son yapılan
düzenlemeyle Türkiye'de bu
rakamın 30'a çıkarıldığı
vurgulandı. 30 kışilik alt sınınn
yalnızca Portekizde bulunduğuna
dikkat çekilirken yasayla
Türkiye'nin Portekiz'le birlikte en
ağır iş güvencesi düzenlemesine
sahip ülke konumuna geldiği
vurgulandı. TOBB ise TBMM'ye
sunduğu raporda, iş güvencesi için
aJt sınınn 50 kişiye çıkanlması
gerektiğini savundu.
Ödünç çahştirma AB' de yok
Türk-Iş. yasanın tartışmah
maddelen arasında bulunan ödünç
çalıştırmanın da Avrupa Birliğı
ülkelerinde bulunmadığına dikkat
çekti. Türk-Iş Başkanı Salih Kınç,
"AB ülkelerinde ödünç işçilik
uyguiaması uzun zamandır fHlj
olarak uygulannuyor. Biz ise aynı
düzenlemevi modern iş yasamran
içine ahyoruz" diye konuştu.
Kazanılmış haklar geriletilryor
Yasada yer alan bazı
düzenlemelenn de çalışanlann
kazanılmış haklannı gerilettiğine
dikkat çekıldi. Türk-lş tarafından
hazırlanan raporda, kazanılmış
haklan gerileteceği için
Cumhurbaşkanı Sezer tarafından
veto edileceği beklentisı bulunan
maddeler şöyle sıralandı:
# Kıdem tazmüıatı hakkı için
kurulması öngöriilen kıdem
tazminatı fonunun nasıl işleyeceği
ve hangi haklan içereceği
bilinmiyor.
# Ödünç iş ilişkisi, emeğin
korunmasını öngören sosyal
devlet ilkesiyle uyuşmuyor.
# Belli ve belirsiz iş
sözleşmesine yönelik
düzenlemede, belirli iş
sözleşmesinde iş güvencesi hakkı
ortadan kaldınlıyor. Madde bu
yönüyle, çalışanlar arasında
aynmcılığa neden oluyor.
İsverenden yana
Haklar
alındı
• îşverenlerin istediği
değişiklikler, esnek çalıştırma,
işyeri değiştirme gibi
düzenlemelerle keyfi çalıştırma
kurumlaşıyor. 15 Mart'ta
yürürlüğe girmiş olan îş
Güvencesi Yasası'ndan
yararlanan yüzbinlerce işçi
daha iş güvencesi kapsamı
dışına çıkanlıyor.
ŞÜKRANSONER
AB'ye uyum çahşmalan kapsamında,
yürürlükteki Iş Yasası'nın yerine konuJ-
mak üzere baştan sona yeniden düzenle-
nen yasa, 32 yıldır uygulanan, yargı ka-
rarlan ile de pekişmiş, yerleşik pek çok
işçi hakkını ortadan kaldınyor.
Yeni Iş Yasası aslında ışçi-işveren iliş-
kilerinde, yürürlükteki yasada da var olan
pek çok düzenlemeyi ilke, kavram olarak
koruyor. Ancak ışveren cephesinin bastır-
ması ile "esnek çaüşorma" kavramı kap-
samında gelen dıizenlemelenn bütünün-
de, yıllarca uygulanmış fazla mesai, izin,
tatil haklan fiilen kullanılamaz hale geli-
yor. Işçinin işyennin değişririlebılmesine
olanak tanıyan düzenlemeler ise iş gü-
vencesi, sendikalaşma, kazanılmış ücret,
kıdem haklan gibi pek çok haklan işler-
liğini yok ediyor
2.5 mflyon işçjgfivence dışmda
Böylece yıllardır büyük yaygara kopa-
nlan, işverenleredarbe olarakpazarlanan
Iş Güvencesi üe gelenhaklann çalışma pra-
tiğinde işlerlik kazanması büyük ölçüde
geçerliliğini kaybediyor.
AKP iktidan aynca iş güvencesinden ya-
rarlanabilecek iş yerlerinde çalışan işçi
sayısım, 10'dan 30'a çıkarmış olmakla,
halen sigortah 5 milyon civanndaki işçi-
nin otomarik 2.5 ıaiJyondan fazlasını iş gü-
vencesi kapsamı dışına almış bulunuyor.
Böylece Ece\Tthükümetinın çıkardığı,
15 Mart'ta yürürlüğe girmiş Iş Güvence-
si Yasası'ndan haen yararlanıyor konum-
da olan yüzbinlerie işçi, yeni yasanın yü-
rürlüğe girmesi De yeniden Iş Güvencesi
kapsamı dışına aalmış olacaklar.
Ecevit hükürneti zamanında bilim ku-
ruluna hazırlarmlmış, ancak işçi kesimin-
den gelen tepkiler nedeni üe yasalaşma-
sı bekletilmiş yeıi Iş Yasası taslak met-
ninde, AKP iktıcan eliyle gerek komis-
yon, gerekse Medis aşamasında yapılan
tüm değişiklilder işçiler aleyhine oldu.
Önceki yasada va1
olan iş güvencesi hak-
lan da geri alınup son aşamada yapılmış
tek olumlu düzdme ise basın çalışanla-
nnın, Iş Güven-cesi ve Iş Yasası hüküm-
lerinden yararlauıanlmalan üzerine oldu.
Fek çok hak kıdanıhnaz kılındı
Yeni Iş Yasasa hr bütün olarak çalışma
koşullanna ilişkir hak ve kavramlan dü-
zenJerken sisternn bütününe işverenden
yana sağladığı esıekükle, günlük, hafta-
hk, aylık çalışırıasaatlerinde, hafta tatil-
leri, yıllık izinle^ce istenildiği gibi oyna-
ma hakkı tanıyank bugünkü yasaya gö-
re tarnşılmaz olanOaşta fazla mesai, izin..
pek çok hakkı lculanılmaz kılıyor.
Çok az sendileat çoğunluk ancak sigor-
talı ve sigortahdaı fazla kayıt dışmda ça-
lışanın geçerh o»ldığu Türkiye'deki çalış-
ma düzeninde, çoic3üyük hak ve ücret fârk-
lılıklan ile çahşanarİa istenildiği gibi oy-
nanarak, işçi letaire gelişen tüm haklann
budanmasına olask tanıyor.
Sendika temsilcileri yeni yasayı topa tutarken işveren memnun
İş banşıbozulacak
İ5CİLERJN SESİNİ HÜKÜMET DUYMADI- Türidye'nindörtbiryanından gelen 100binemek-
çi, geçen hafta Türk-lş'in düzenlediği Ankara mitinginde buluşarak hükümeti istifaya çağırmışü.
İSCİYE 'CÖSTERMELİK' CÜVENCE
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Işçi-işveren ilişkilerini yeni-
den düzenleyenyeni tş Yasası ıçın
gözler Çankaya'ya çevnldi. CHP
kurmaylan; işçiye "göstenneük''
iş güvencesi getirenve Kıdem Taz-
minatı Fonu kurulması öngören
yasanın birçokmadddesinin Cum-
hurbaşkanı Sezer'in TBMM'ye
geri gönderebileceği beklentisini
dile getirdi.
Yasa Tasansı 3 haftalık, 70 sa-
afi aşan bır maratondan sonra ön-
ceki gün akşam yasalaştı. CHP gö-
rüşmeler sırasında yoğun engel-
leme yaparken, önceki gün akşam
5 madde yeniden ele aluıarak son
dakika röfuşlan gerçekleşririldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
karu MuratBaşesgioğhı. eleştiriler-
de dile getirilen "kökiik yasas" sap-
tamalannın haksız olduğunu sa-
vunurken, iş güvencesi için bir ge-
çiş dönemine gereksinim duyuldu-
ğunun altını çizdi. Yasayla getiri-
len düzenlemelenn bazılan şöyle:
# 30'dan az işçi çalışnran iş-
yerleri iş güvencesi kapsamı dı-
şında kalacak. Buna göre; 30 ve-
ya daha fazla işçi çalıştıran işyer-
İerinde en az 6 aylık kıdemı olan
işçinin belirsiz süreli iş sözleşme-
sini fesheden işveren, feshi geçer-
lı bir nedene dayandırmak zorun-
da olacak.
# Kıdem tazminatı için kıdem
tazminatı fonu oluşturulacak. Kı-
dem Tazmınatı Fonu'na Uişkin ka-
nun yürürlüğe gireceği tarihe ka-
dar işçinin kıdemleri 1475 sayıh ka-
nuna göre hesaplanacak.
# Iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet,
siyasal düşünce, felsefı inanç, din,
mezhep ve benzeri aynm yapıl-
ması yasaklanıyor.
# Yasa kapsamına giren işçile-
nn behrlenen iş günlerinde çalış-
mış olmalan koşuluyla "7 günlük
zaman diBmi içindekesintisiz en az
24 saat" hafta tatili yapması öngö-
rülüyor. Böylece, cuma tatilinin
önünün açıldığı belirtiliyor.
# izin süreleri AB normlanna
uygun hale getirilerek, yıllık ücret-
li izin sürelerine ikişer gün ekle-
niyor. Buna göre; çahşma sürele-
ri 1 -5 yıla kadar olanlar 14 gün, 5-
15 yıl arasında olanlar 20 gün, 15
yıldan fazla olanlar da 26 gün üc-
retli izin kullanacak. 18 yaşmdan
küçükler ile 50 yaşından büyükle-
rin yıllık ücretli izin süreleri 20
günden az olmayacak. Yıllık izin
süresi taraflann anlaşmasıyla 10
günden az olmamak üzere en çok
üçe bölünebilecek.
# 16 yaşını doldurmamış genç
işçiler ve çocuklar ağır ve tehlike-
li işlerde çalıştınlamayacak.
TÜrk-İŞ: Hatadan
dönüleceğini umuyoruz.
Hak-İ5: îş Yasası,
kuralsızlık getirecek.
DİSK: Kazanılmış haklar
geriletildi.
TÜSİAD: Çalışma
yaşamına banş getirecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM'de Önceki gün görüşmeleri ta-
mamlanan Iş Yasası, işçi sendikalan-
nın tepkisine neden oldu. Türk- Iş, ya-
sadakı yanhşlardan dönülmesini bek-
ledıklerim vurgularken; Hak-Iş yasa-
nın bu şekliyle kuralsızlık dışında bir
şey getirmeyeceğini bildırdı. DlSK,
yasanın genye gidiş öngördüğüne dik-
kat çekti. Iş Yasası TUSIAD'ı ise mem-
nun etti. TÜSlAD Iş Yasası'yla birlik-
te çalışma yaşamında banşın daha da
artacağını ılen sürdü. Tepkiler şöyle:
Türk-İs Başkanı Salih Kılıç:
Biz yasaya ılışkın olarak bugüne ka-
dar verdiğimız mücadeleyi bundan
sonra da sürdüreceğiz. Antidemokra-
tık olan ve kazanılmış haklan ortadan
kaldıran yasa maddelerine karşı, tüm
kesimleri gereken tepkiyi göstermeye
çağınyoruz. Çalışanlar aleyhine yasa-
laşan maddelenn düzeltilmesi için, ge-
rektiğinde tüm sendikalarla birlikte
hareket ediyoruz. Çumhurbaşkanımı-
zın da konuyla ilgili gereken duyarh-
lığı göstereceğıni umuyoruz.
Hak-is Başkanı Sallm uslu:
Sendikal yapıyı güçlendirecek, toplu-
sözleşmeyi yaygınlaştıracak sinerjik
modeller bulunamazsa yasa, kuralsız-
lığı ve keyfîliği legalize edecek. Bu
nedenle 2821 ve 2822 sayıh yasalar-
da gerekli düzenlemeler yapılmazsa,
yaşanacak kuralsızlık nedeniyle çalış-
ma yaşamının temeline konulan dina-
mit, iş banşını bozacak ve diyaloğu
torpilleyecektir.
DİSK Baçkanı Süleyman çe-
lebl: Cumhurbaşkanımızın, iktidarm
kuralsızhğını kural hahne getiren, ana-
yasanın eşitlik ılkesine aykın olan Iş
Yasası değişikligini hukukçu kimli-
ğiyle değerlendireceğine inanıyoruz.
Çalışma yaşamım düzenleyen, emek-
le sermaye arasındaki kurallan belir-
leyen, sonuçlan itibanyla milyonlarca
insanın yaşamım etkileyen bir yasa,
işverenlerin istekleri ve çıkarlan doğ-
rulfusunda çıkanldı. Iş güvencesinin de
ıçini boşaltarak işlevsizleştıren yasay-
la ilgili olarak vicdani rahatsızhk du-
yan ikridar da göstermelik bir ikı de-
ğişikükle durumu kurtarmaya çalıştı.
TMMOB Başkanı Kaya GÜ-
VenÇ: işyeri kavramının muğlaklaş-
tınlıp belirsizleştirilmesiyle işçi, be-
lirsiz her an değişebilecek bir işyerin-
de çalışan gezici elemana dönüştürü-
lüyor, Yıllarca memurlara uygulanmış
sürgün cezalan, artık işçiler için de
söz konusu olacaktır. "tşyerinin ya da
bir böiümünün devri" düzenlemesi ile
işçiler, emekçiler hpta bir makine par-
çası gibi alınıp satılan bir meta haline
getirilecektir. Kanun, işyerlerini kıdem
tazminatı ödemekten kurtarmaktadır.
Deneme sürelerinın düzenlenmesiyle
işçiler düşük ücretle sendikasız, sigor-
tasız çalışmaya zorlanmakta ve taşeron-
laştırmanın zemını hazrrlanmaktadır.
TÜSİAD Baskanı Tuncay Özll-
han: Biz tek başına iş güvencesinin
değil, iş güvencesinin İş Yasası'nm
içinde geçmesıni diliyorduk. Yeni
yasanın birtakım esneklikler getirdiğinı
ve çalışma banşını daha iyi bir hale
getıreceğine inamyorum.
CIMARTESİ
YAZELARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Hep Aynı Jkilem
1980 sonrasındaki yıllardan birinde Paris'tek
evimde telefon çaldı... Bir "Katolik" gazetesi adına
aradığını söyleyen biri benimle Türkiye'deki işken-
celer konusunda bir söyleşi yapmak istiyordu...
Kendisine, kişisel olarak "fiziksel" anlamda bir iş-
kence görmediğimi, ama bu konuda genel olarak
birşeylersöyleyebileceğimi, fakat bir söyleşi yapar-
sak eger Fransa'daki sürgün yasamımda karşılaş-
tığım sıkıntılardan da söz etmek istediğimi bildirdim...
Katolik gazetecinin tutumu çok netti; o benimle sa-
dece Türkiye'deki işkenceieri konuşmak istiyor-
du... Ben de kendi tutumumu bir kez daha yinele-
dim ve "Katolikgazeteci" ile konuşmamız böylece
sona erdi...
• • •
Yine Paris'te, zorunlu yurtdışı yaşamımın başla-
dığı 1985 yılının ilk günlerinde "Amnesty Internati-
onal"\n bir toplantısına davet edildim... Banş Der-
neği davası nedeniyle cezaevinde bulunduğum sı-
rada bana kart gönderen bazı Fransızlarla orada ilk
kez karşılaştım... Onlarla ve bu örgütün başkaca üye
ve sempatizanlarıyla konuşmalanmızda, Paris'te
ev ve iş bulmanın güçlüklerinden söz ettım... Bu-
nun gerçekten de güç olduğunu söyleyerek yanıt-
ladılarbeni... Onların görevi, tanımadıklan, herhan-
gi bir insanca yakınlık duymaları için neden bulun-
mayan bir "düşünce suçlu "suna "dayanışma kar-
tı" göndermekle sona ermişti.. Yabancı bir ülkede
kendi ülkemi temsil ettiğim duygusuyla, en düzgün
giysilerimle katıldığım bu toplantıda, bana yönelti-
len sorulardan birinde o günlerin moda deyimlerin-
den "prison turc" (Türk cezaevi) sözcükleri geçi-
yordu... Onlara cezaevinin milleti olamayacağını,
Londra'da bir kadınlar cezaevinin önünden geçer-
ken binanın görünüşünden içimin daraldığını anlat-
tım... O günlerde "Le Monde"da Fransız cezaev-
lerindeki isyanlara ilişkin olarak okuduklarımdan
söz ettim... Söylediklerimin Fransızların kendi ara-
lannda bir tartışmaya yol açtığını anımsıyorum.
• • •
Paris'te 1986 yılı sonlannda yayımlamaya başla-
dığımız "ANKA" dergisinin ilk sayısı için yazdığım
giriş yazısı "IkiAteş Arasında" başlığını taşıyordu...
Daha sonra Türkiye'de aynı adı taşıyan kitabımda
Türkçesi yayımlanan bu yazının ilk cümleleri şöy-
ledir: "Demokrasi ve insan haklan için mücadele
eden Türkiye aydını iki ateş arasındadır.
Biryandan kendi ülkesinde kimi kez dayanılmaz
boyutlara varan demokrasikarşıtı baskılar, öteyan-
dan Türkiye'ye ve Türklere karşı çoğunlukla karma-
şık bir tarihin yorumundan kaynaklananyaralayıcı,
düşmanca önyargılar..."
Bu yaralayıcı, düşmanca önyargılarfa karşılaş-
mak ve sözünü ettiğim ikilemi yaşamak başta Ba-
tı ülkeleri olmak üzere herhangi bir yabancı ülkede
herhangi bir T.C. yurttaşının kaçınılmaz yazgısıdır.
• • •
Benzer bir ikilemi, ülke içinde de, hemen her ko-
nuda yaşamıyor muyuz? Bunlardan en başta ge-
leni, demokrasinin ve cumhuriyetin değerierini sa-
vunmaya ilişkin olandır... Bir yanda, sınırlı da olsa-
lar nice güçlüklerle kazanılmış değerleri korumak
için kimi kez "otoriter" yöntemlere başvurmak zo-
runluluğu; öte yanda demokrasi karşıtlıklan apaçık,
ya da sorumsuz, bilinçsiz, ülke ve dünya gerçekle-
rinden habersiz kişi ve çevrelerin "daha geniş bir
demokrasi" göriinümünde ileri sürdükleri talepler
ve girişimleri... Hangi görüşü, hangi tutumu benim-
seyecek, içinde ya da yanında yer alacaksınız? Her
birinin sakıncası, içerdiği tehlikeler ortadayken...
• • •
Sonuçta sorun bir kez daha gelip "demokrasi
kültürü"ne dayanıyor... özgürdüşüncenin, soru so-
rup ölçü içinde tartışabilmenin, hoşgörünün ve hep-
sinden daha önemli olarak bilimsel aklın geçerli ol-
duğu toplumlarda otoriter yöntemlere de, "fa/oyye"ye
de, önyargıya da yer olmasa gerek... Fakat sade-
ce bizim ülkemiz değil, bütün bir dünya böyle bir
akıldan henüz çok uzakta görünüyor...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
Bedellî askerlik yok'
• ANKARA (Cumhuriwt Bürosu) - Ankara
Ticaret Odası'nın 80. kuruluş yıldönümü nedeniyle
oda merkezindedüzenienen resepsiyona kahlan
Millı Savunma Bakanı Vecdi Gönül,
gündemlerinde bedelli askerlıkle ilgili bır konunun
ohnadığını belırterek "Millı Güvenlik Komisyonu,
alt komisyon oluşturarak bır çalışma yapıyor" dedi.
Mülkiyelilerin Inek Bayramı
• Haber Merkezi- Ankara Ünıversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesı'nın her öğrenm yılı sonunda
düzenlediği geleneksel İnek Bayramı başladı.
Fakültenin Azız Köklü Salonu'nda, 1963 yılı
mezunlannın da katılımıyla açılış töreni
düzenlendi. Burada konuşan Dekan Prof. Dr. Celal
Göle, öğrencilere 'sevgili meklenm' diye seslendi.
Törende, 1963 mezunlan adına 'inek duasını', 40
yıl önce olduğu gibi Avukat Ceyhan Mumcu,
ımam cüppesı gıyerek okudu. Oğrencıler bayram
içm getinlen ineİde hatıra fotoğrafı çektirdi.
Küçükarmırtlu'da olaylı keşrf
• Istanbul Haber Servisi - îstanbul Teknık
Üruversitesi'ne (tTÜ) ait Küçükarmutlu'dakı arazi
üzerine gecekondu yapıldığı ıddiasıyla açılan dava
kapsamında, mahkeme karanyla keşıf ıçın bölgeye
gelen heyete, 100 kışıhk bır grup tarafından pet
şışe ve taşlarla saldında bulunuldu. Polis
tarafından çembere alınan grup daha sonra dağıldı.