Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MAYIS 2003 CUMA
DİZİ
yi T) OQ oo oo
yniîrüimiıi
BIRY4KADAN
DİĞEREVE MUHACİR
KAYIKLARI
Ruslar, önce Kabardey
ardmdan da Adıge
topraklannda Çerkes
halkJanna yaşam hakkı
tanımayınca, savaşarak
çekümek, sonundada
Osnıanlı ülkesine göçmek
zonında kalcülar...
Tarih boyunca hükümranlık mücadelelerine sahne olan bölge, yine de hiçbir devlete yâr olmadı
SavaşyorgunuKafkasya
T
arih boyunca büyük uygarlık-
lar ve imparatorluklarla komşu
olan Kafkasya'nın yüzü hiç
gülmedi. Geçmişte Sarmatlar, Hazar-
Jar, Persler, Moğollar, Alanlar ve Bi-
zanslılann saldınlanna maruz kalan
Kafkasya toprakJan, istilalara rağmen
hiç kimseye de yâr olmadı.
15. yüzyılda Osmanh'nın Kınm
Hanlığı'nı almasıyla Rusya paniğe
kapılmış ve bu topraklar, 1864 yılı-
na kadar Osmanlı ve Rus împarator-
luklan arasında hükümranlık müca-
delesine sahne olmuştur. Osmanlı'
nın Kafkasya'yı fethi çabalarına
XVI.yüzyıldan itibaren Rusya ve
Iran da dahil olunca, mesele, içeri-
sinden çıkılmaz bir hal almıştır.
XVI.yüzyıl, Rusya ile Çerkesler
arasında üç yüzyıl sürecek gerginliğin
başlangıcıdır. 155O'de, Ük Rus Çan olan
Korkunç Ivan, Kazan ve Astrahan'ı
elegeçirdi. Astrahan'ın alınması Çer-
kesleri ürküttü. Rusya, Çerkes boyla-
n arasında aynlık yaratma politikası
sayesınde adım adım Kafkasya toprak-
lannayaklaşıyordu. BüvükPetro (1682-
1725) ünlü vasiyetnamesinde Doğu
politikasını şöyle açıklıyordu:
"MümJdin olduğu kadar îstanbul'a
ve Hindistan'a yaklaşmak, Karade-
niz'de gemi inşaat tezgâhlan oluş-
turarak Balük DenizTne kadar ulaş-
mak, Bunlar projenin gerçekleşmesi
içm önemli M noktadır. Böylece, İran'm
düşmesini çabuklaşarmak, Basra Kör-
fezi'ne kadar nüfiız etmek, Suriye üze-
rinde Doğu'nun eski ticaretini yeniden
kurmakiçin düm anın entrika-
aobnHmdistan'akadarfler-
Kabardeylerin isyanı
Ruslara
değil vebaya
yenildiler
Kabardey bölgesinde bağımsızlık
savaşının başlangıcı olarak
1804'teki isyan kabul ediliyor.
Düzenli Rus ordusu 1804 yılı boyunca
Kabardeylerin direnişine karşı başanh *
olamadı. 9 Mayıs'ta Bakhsan suyu üzerinde
ilk büyük savaş meydana geldi. Bir görgü
tanığını bu savaşı şöyle anlatıyordu: "Savaş
meydanı düm anın en iyi süvarfleri olan
athlann hüner ve ustahk sahnesine
dönüşmüştü. Kazak ve Kabardey süvarileri
savaşın en iyi ömeklerini sergitiyordu. Her ild
taraf da zayiat veriyordu." Fakat Ruslann
bölgeye asker takviyesi yapması nedeniyle
Kabardeyler geri çekilmek zorunda kaldılar.
Savas değil 'sovkırım'
Kabardeylerin Rus komutanla yaptıklan
banş görüşmesinde anlaşma sağlanamadı ve
Ruslara karşı yeniden saldınya geçtiler.
Sürekli takviye edilen Ruslar topçu
birliklerinin sayesinde Kabardey köylerini
işgal erri. Kabardey prensleri Rus
komutanlanyla anlaşma imzalayarak teslim
oldular. Kabardey direnişi hemen bitmedi.
1804'te ikinci büyük savaş oldu. Silah ve
sayıca üstün olan Ruslar yine kazandılar.
1905 yılı bahanna kadar Kabardey köylerini
yıkan ve yakan Çar ordusu burada karantina
karakollan kurdu. Köyleri yakılıp, ticaret
yapmalan da engellenince Kabardeyler
yiyecek bulamaz hale geldiler. Yüzlerce
insan açlıktan öldü. Isyanlann
bashnlmasından sonra Çarlık Rusyası
Kabardeylerin direnişini tümüyle kırmak
için zalimliği ile ünlü General Yennolov'u
komutan olarak atadı. 1822 yılında
Yermolov Kabardey bölgesi üzerine yürüdü
ve savaş 1825'e kadar sürdü. Kabardeylerin
büyük çoğunluğu Kuban ötesine taşınarak
diğer Adıgelerle birlikte direnmeyi
sürdürdüler. Rusya'nın işgal harekâtı
Kabardey halkının soykınmına dönüştü.
Savaş dışında açlıktan ve vebadan binlerce
insan öldü. Yermolov, veba hastalığını
müttefik olarak değerlendirdiği raporunda
şöyle diyordu: "Veba ashnda Kabardeyleıie
karşı savaşımızda bizim müttefikimizdL,
salgin yüzünden Kabardey haOa yok
obnuştu, önceleri olduğu gibi büyük birHkler
halinde karşımıza çıkamıyorlardı.'* Bazı
kaynaklara göre, Kabardeylerin nüfusu savaş
ve hastalıklar yüzünden beşte birine inmişti.
lemek mümkiin olacakür."
Rusya, Kuzey Kafkasya'da egemen
olmak için çeşitli politikalar geliştirdi
ve uygulamaya koydu. Bu politikala-
rın ana hatlan şöyleydi:
•Adıge topraklanna Rus Kazak as-
ker ve köylülerinin yerleştirilmesi ve
koloniler kurulması
•Çerkes feodallerini kendi tarafina
çekme
•Adıgeler arasındaki sınıf müca-
delesini ve kendi iç çekişmelerini kö-
rükleme...
Rus zulmü bashyor
Rusya hızla Kafkasya içlerine doğ-
ru ilermesine karşın Çerkes boylan
ile destek olmaksızın baş edemeye-
ceğini biliyordu. Aradığı desteği
sonunda Hıristiyan Gürcüler ve Oset-
lersayesinde buldu. 1768-1774 Osman-
lı- Rus Savaşı sonrasında imzalanan
"Küçük Kaynarca AntfaşmasT ile Os-
manh'nın Karadeniz'e açılan kapısı
olan Kınm bağımsız bir hanlığa dönü-
şürken, Gurcistan da elden çıkmıştı.
Osmanlı Balkanlar'la birlikte Kaf-
kasya ve Karadeniz'de de art arda vur-
gunyiyordu. 1828- 1829'da Rusya'nın
Kars ve Erzurum'u işgal etmesi üze-
rine imzalanan Edirne Antlasması ile
Kafkasya topraklannı terk etmek zo-
runda kaldı. Böylece Kafkasya kapı-
lanmn ardına kadar açılmasının önün-
de tek engel kalmıştı: Inatçı ve savaş-
çılığıyla ünlü Çerkesler.
Rusya daha önce belirlediği politi-
kalannı adım adım Adıge bölgesinde
uygulamaya koyuldu. I9.yüzyıldako-
loni kurma ve Kazak köylülerini bu böl-
geye yerleştirme uygulamalan önce
Kabardey bölgesinde başlatıldı. Ge-
neral Yermolov, 1822 tarihli raporun-
da şöyle diyordu: "Kafkasya hatünın
merkezini Kabarda oluşturuyor. Bu-
ranıninsanlandagülannencesurvesa-
vaşçı kavirnlerindendi, büyük Idtleler
halinde kaıüı savaşlaryapnuşlanh. Ka-
barde> topraktannm losmen az olan nü-
fusunu ben eskisine oranla daha kısrt-
bbiralandaçemberealdnn, arazüerine
Kazaklan yerleştirdim."
Bölgede oluşturulan müstahkem hat,
Kabardeyleri hububat ekimi için elve-
rişli ovalardan ve kışın kullandıklan me-
ralardan mahrum etti. Ruslann işgali
hem feodal hem de köylülerinin tep-
kisine yol açıyor ve topraklannm geri
verilmesi için mücadele ediyorlardı.
Eşitlikçi 'Müridiznı
soyluları ürküttü
Ki
uzey Kaf-
kasya için
dirne Ant-
laşması bir dönüm
noktasıoldu.Buant-
laşmayla Osmanlı
Devleti Kafkas-
ya'daki hüküm-
ranlık haklannıyi-
tirirken, Çerkesler de
kendi kaderiyle baş ba-
şa kalmış oluyordu.
Bu arada Dağıstan
ve Çeçenistan'da or-
taya çıkan "Müri-
fânn* hareketi Rus-
ya'nın Kuzey Kafkas-
ya ile ilgili planlan ey-
leme geçirmesıni ertele-
mesine yol açtı. "Müri-
töna" hareketi, XVHJ.yüz-
yılın sonlannda başlayarak,
1859'a kadar devam etti. Rus-
ya'ya karşı başlarılan ve bu
hareketin öncüleri Arslan Bek
Kaytuk, Şeyh Mansur, Gazi
Muhammed. Hamzat, İmam
Şamil ve Hacı Murat'tı. Ancak
"Mündizm"in en etkili direni-
şi ve aynı zamanda da sonuncu-
su olan Şamil hareketini, kanlı
bir şekilde bastırmayı başardı.
Şamil'in direnişi ulusal bilinçten
uzak ve "Gazavat" adım verdiği din-
• Rusya'ya karşı Dağıstan ve Çeçenistan'da ortaya çıkan
Müridizm' hareketi içinde en etkili direnişi Şeyh Şamil gösterdi.
Dinsel kimlikli bir mücadele olmasına karşın eşitlik temeline
dayanan' Müridizm', Çerkes aristokratlannı da rahatsız etti.
sel kimlikli bir mücadeleydı. Bu müca-
daleyi Müslüman-Hıristiyan temeline
oturtması nedeniyle Müslüman da olsa
Çerkes boylannı yanına çekmeyi başa-
ramamış, buna karşın Hıristiyan Gürcü-
ler ve Ermenileri Ruslarla müttefik olma-
ya zorlamıştı. Öte yandan *Müridiznır
'in
eşitlik temeline dayanması, sınıflı Çerkes
toplumlann yapısıyla bağdaşmıyor, Çer-
kes soylulannı ürkütüyordu.
Cürculer Rusların vanında
İmam Şamil, Çerkes boylannı birleş-
tirip Ruslara karşı kendi yanında savaş-
maya ikna etmesi için Mehmet Emin'i
"Naip" olarak Batı Kafkasya'ya gönder-
di. Ancak Mehmet Emin sadece Bjedı-
ğu ve Abhazalar üzerinde otorite kura-
bildi. Diğer kabileler Mehmet Emin'e
ve Şamil'e bağlanmaktan kaçındılar. Şa-
mil'in bütün bu yanlış stratejileri sonu-
cunda Rusya, bölünmüş Gürcüleri birleş-
tirerek tarihte ilk kez Gürcü ulasal dev-
letinin kurulmasını sağladı. Osmanlı-Iran
ve Şamil'in ülkesi Dağıstan arasında sı-
kışmış olan Gürcüler doğal olarak din-
daşlan Rusya'mn yanında yer aldılar.
Sonuç olarak Hıristiyan Gürcülerie
Ruslar, Dağıstanhlarla uzun süren bir sa-
vaşa giriştiler. Din farklılığı nedeniyle
Kafkasya'nın yerli halklan birbirleriyle
savaşmak zorunda kaldı. Gürcistan top-
raklannın Rus askeri birliklerine geçiş ola-
nağı vermesi Çerkesleri güneyden de ku-
şatma olanağı vermiş oldu.
Bu gelişmeler sonucu Şamirin direni-
şine nokta koyan Rusya için artık bütün
enerjisi ve gücüyle "Dağh" dediği inat-
çı Çerkeslerin üzerine yürüme firsatı doğ-
muş oluyordu. Osmanlı engelinden son-
ra "Müridizm" gibi kendisıni çok uğ-
raştıran bir beladan da kurtulmuştu. An-
cak Çerkesleri tepelese de Karadeniz üze-
rinden sıcak denizlere ulaşma emeli önün-
de bazı engeller vardı.
Rusya'nın bu yaydmacı politikası sa-
dece Osmanlı"nın değil, aynı zamanda In-
giltere ve Fransa'mn da işine gelmiyor-
du. Zira bu iki emperyalist devletin Os-
manlı topraklan üzerinde emelleri vardı
ve üçüncü bir ortak istemiyorlardı. Rus-
ya'yı durdurmak içinse bahane hazırdı:
Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü koru-
mak. Özellikle Ingiltere Kafkasya'nın
geleceğinden çok Ortadoğu'da ve Hindis-
tan Yolu'nda kendisine rakip olacak bir
Rusya istemiyordu.
Adıgelerin direnişini kırmak isteyen Rus ordusu, imha operasyonuna girişti
Karadeniz'de kan kızdı dalgalar
K
abaı
deki
rakl;
'abardeylerden sonra sıra Kuban ötesin-
deki AÎgelere gelmişti. Adıgelere ait top-
Jarda koloni kurma ve işgaller 19.yüz-
yılın 30'lu yıllannda başlamıştı. Rusya, Çerkes-
leri bir yandan askeri açıdan abluka altına alır-
ken diğer yandan da direnişlerini kırmak için aç-
lığa mahkûm ediyordu.
Rusya, "Dağh" dediği Çerkesleri dört yandan
kuşatmak için Karadeniz byılannda da müstah-
kem hat kurmaya başladı. Fakat kıyı kesimlerin-
deki yerli halkın sert direnişi sonucu bu asken
gırişim gerçekleşmedı. Bunun üzerine Rusya
Karadeniz fılosundan iki gemi tahsis ederek bun-
lann desteğiyle kıyıda kaleler inşa edebildi. Ana-
pa'dan Sohumkale'ye kadar uzanan Karadeniz
kıyı hattıyla 1840'da da Kuban müstahkem hat-
hnın inşası ile Çerkesya'nın çembere alınması
stratejisi tamamlanmış oldu.
Mızrakların ucunda kesik başlar
Çerkesya'ya asker Kazak ailelerinin ve köy-
lülerinin yerleştirilmesi, buralarda koloniler ku-
rulması, yerli Adıge köylerinin tahrip ve imha
edilmesi, hayvanlannın çalınması ve nüfuslan-
nın katledilmesiyle eşzamanlı olarak yapılıyor-
du. "Kavkaz" Dergisi bu saldınlan şöyle duyu-
ruyordu: "Çargenerafleri,dağlıkarazüerdeger-
çekleştirdikleri ceza operasyonlannda önüne ge-
kniimhaedrvor,\akı>T)r,yağnıaedhx)riardL Hay-
vanlanna dko\ uyor. srvil halkı esir edhorlann.
Yertilerden birinin hayvun çalması gibi herhan-
gi bir küçük hırsıznk yüzünden, hiç suçu oüna-
van köyterin tüm halkı imha edffiyordu."
Yermolov, Kosare\. Vehaminov, VTasovve Zass
gibi Çar generalleri,akıl almaz zulümleriyle ta-
rihe geçiyorlardı. Bu generallerden Zass, zalim-
likte Yermolov'la yanşıyordu. Lorer'in General
Zass hakkında verdiği bilgiler yapılan zulmün
panoramasuıı yeteri kadar çiziyordu: "General
Zass'ın Proçnoye tabyalannda vapürdığı koru-
ganda Çerkeslerin kafalarmı kestirip mızrakla-
nna takürmışd \e kesikbaşlann sakallamia rüz-
gâro\Tiu\»rduuBuiğrençBğeve\ahşüigetaham-
nıül etmek imkânsızdL"
Yarın: Sürgün yollarında kırıldılar
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLl
Mustafa Ekmekçi'ye
Mektup
Sevgili Ekmekçi,
Aramızdan ayrılışın gerçi fazla olmadı; daha dün
gibi, seni sonsuzluğa yolcu ettiğimiz gün. Ama şu
birkaç yıl, kara bulutlar sarmış göğün birden bo-
şalması misali, insanlık, olumsuz gelişmelerin yü-
kü altında bel vermiş halde ve gelecek hiç de ber-
rak görülmüyor.
Dünyada öyle, Türkiye'de de öyie...
Nasıl özetlemeli olan biteni senin için?
•
önce, Irak'a olan saldından söz etmeli.
ABD, önceki yıl, Afganistan'a olan saldınsının ar-
kasından, bu yıl da Irak'a yüklendi. Mart'ın sonla-
rıyla Nisan'da, komşumuzun gün görmüş halkı
üstüne, örneği az bulunur çapta ölüm yağdırıldı.
Bahanesi de, Irak'taki diktatörlüğün kitle imha
silahlannı yok etmek; o rejimi de yıkmak ve ülke-
ye demokrasi getirmekti.
Uluslararası düzeni sağlayan hiçbir belge, bir
ulusa, başka bir ulus için böyle bir hak tanımıyor.
Her şey, Birleşmiş Milletler Şartı'nda düzenlen-
miştir ve o örgütün yetkisindedir; banşın güven-
cesi de o'dur. ABD de işte bu kurallan -tek taraf-
lı- çiğneyerek yaptı saldınsını. Aslında, asıl ama-
cı, Irak petrollerine el koymaktı; onu sağladı. Ama
bütün bir ülkeyi de acılar içinde bıraktı, diline do-
ladığı kitle imhasilahlannı ise bulmuş değil.
Şimdi bir kaos var orada ve nasıl düzeleceği de
bellisiz.
Biz, kıl payı kurtulduk bu pis işe bulaşmaktan.
"İyi olmadı katılmadığımız!" diye hâlâ ağlaşanlar
var medyada ve ABD'de bize karşı oluşmuş bu-
rukluğu gidermek için de seferber haldeler. Oysa,
ABD'nin başındaki yönetici kadro, düpedüz hay-
dut, saidırgan ve "savaş suçtusu" durumunda Onun
uzağında durmak gerek; ve ABD ile barışık ve iş-
birliği içinde görünmek, bizi Israil'in durumuna dü-
şürür, yani Ortadoğu'da on paralık eder.
Gel de anlat!
Medya için eklemiş olayım: Böylesi az görül-
müştür ve bastn, birkaç gazetenin dışında, kişilik-
siz, kimliksiz, her türlü ulusal duygudan uzak, bir
"Mütareke basını"!
Var kıyas eyle yazılıp söylenenleri!
•
Dünyada bunlar olurken, ülkemizde de önemli
bir değışiklik oldu: 3 Kasım 2002 seçimlerinin ar-
kasından, AKR seçim sistemindeki çarpıklığın da
sonucu, büyük bir çoğunlukla gelip pariamento-
ya girdi.
AKP mi? Şeriat bataklığının bir gülü!
Milli Görüş'ün, Refah'ın, Fazilet Partısi'nin yetiş-
tirmesi.
"Değiştik" diyorlar, inartabilir misin?
Ama daha daönemlisi, heybelerinde ne bir-dur-
muş oturmuş- kalkınma programı, ne birsosyal re-
form örneği, ne de geleceğe dönük bir köklü eği-
tim vaadi.
Yığınlarsa, "aşveiş" beklentisinde!
Bunu sağlayacak olansa, en başta "üretim" ve
onun "hakça bölüşüm"ü değil mi?
AKP'nin ise, bir kulağı IMF'nin dayatmalannda,
birkulağı sermayenin öğütlerinde. "Kaynakyarat-
ma" söz konusu olduğunda da, gelsin devletin
elindekiler: Hazine arazileri, koylar-kıyılar ve or-
manlar...
21 Mayıs günlü Milliyet başlık atmış: "Kaynakiçin
her şey satılık"l 21 Mayıs günlü Hürriyet'te de
"Doğanın Idam Fermanı" başlığı altında, şunlarya-
zılı: "Hükümetpara bulmakiçin ölüdeniz'den Ge-
libolu'ya kadar, tüm bihnci derece SİT alanlannı
imara açıyor. (Bu yolda bir) tasan dün TBMM Baş-
kanlığı'nasunuldu. Tasan, kaçakyapı vegecekon-
dulara da afgetiriyor."
Para uğruna düpedüz yurdu satışa çıkarmak
değil de ne bu, Ekmekçi?
Bitmedi: 19 Mayıs Spor ve Gençlik Bayramı,
bütün yurtta yine pek coşkulu geçti. O mutlu gü-
nün hakkıydı da bu! Ama aynı gün Meclis'e çağ-
nlmış üniversite öğrencileri arasından bir grup ve-
letin ağzından çıkan şu laflara bak: "19 Mayıs gü-
nü stadyumlarda yapılan modası geçmiş, hama-
si, militahze gösterilere artık son verilmeli, geçit
törenıolmamair'imiş. Neden? Çünkü, bunlar "oto-
riter devlet zihniyetinin yansıması"ym\ş)..
Hemen arkalanndan da Milli Eğitim Bakanı'nın
doğrulaması.
Tam bir karşılıklı paslaşma!
Ama arkasında yatan asıl niyeti sana anlatma-
ya gerek var mı sevgili Ekmekçi?
Ve bunlara tanık olmanın acısının derecesini?..
KRİSTAL-İŞ SENDİKASINDAN DUYURU
Sendikamızın Olağanüstü Genel Kurulu 7 Haziran 2003
Cumartesi günü Saat: 10.00'da Nazım Ertem Sok. No: 13
Merter adresinde aşağıdaki gündem gereğınce toplana-
caktır. Çoğunluk sağlamadığı taktirde ikinci toplantı 14
Haziran 2003 günü aynı yer ve saatte, aynı gündemle ço-
ğunluk aranmaksızın yapılacaktır.
2822 sayılı Sendikalar Kanunun ilgili maddesi gereğin-
ce ilanen duyurulur.
Gündem
1) Açılış, yoklama ve saygı duruşu
2) Genel Başkanın açış konuşması
3) Divan Seçimi
4) Yetkili olduğumuz işyerieriyle ilgili olarak işverence,
Sendıkamız, yöneticilerimiz ve temsilcilerimiz
aleyhinde açılmış olan yıldınna amaçlı davalaria ilgili
bilgi verilmesi ve konunun görüşülmesi
5) Türi<iye Cam, Çimento ve Toprak Sanayi Işverenleri
Sendikasının Sendikamız aleyhinde açmış olduğu
%10 barajına yönelik davanın görüşülmesi ve
izlenecek polıtıkaların behrlenmesi
6) Genel Başkanvekilliği görevinden Genel Merkez
Disiplin Kunjlumuzun kararı ve Genel Merkez Yönetim
Kurulumuzun onaması ve adı geçenin sendikadan
ihraç istemıne yönelik Genel merkez Yönetim
Kurulunun önerisinin görüşülmesi, oylanması ve
karara bağlanması
7) Dilek ve temenniler
8) Kapanış
Kristal-lş sendikası
Genel Merkez Yönetim Kurulu
LÖSEV
G»
telaton 0 312
447 O6 6O
faks O 312 447 68 33
www.losev.org.tr
losev@losev.org.tr
Reslt Galip Caddosi llkadım Sokak No:14 G.O.P / Ankara