Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
Akbar, yaraücı sanatçı ödü-
lûnüaldL(HlLALKÖSE)
Yılın
başarüı
kadınlarıIstanbul Haber Servisi -
Balkan Kadınlar
Derneği'nin düzenledigi
"2. Balkan Kadınlar
Birliği Zırvesi"nde,
"yılın başanlı kadınlan"
ödüllendinldi. Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nda (CRR)
düzenlenen ödüJ
töreninde, kadın
dayanışmasıyla ilgili
yaptığı çalışmalardan
dolayı tstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Ali Müfit
Gürtuna'nın eşi Reyhan
Gürtuna'ya
"Kadınlararası
Dayaruşma Ödülü"
verildi. "Banş Ödülü"nü
ise Umut Vakfi ile yaptığı
çalışmalardan ötürü
Nazire Dedeman aldı.
Anjelika Akbar yılın
"yaratıcı sanatçısı"
ödülünü alırken, Süreyya
Ayhan, Türkan Şoray,
Dilek Sabancı, Oya
Sebük, Fatma Baş, Neda
Ukradena ve Meliha
Alpay da farklı
kategorilerde ödül alan
isimler oldular.
10mifyar
meşe için
kampanya
Istanbul Haber Servisi -
Tema Vakfı ile Kent, "10
Milyar Meşe Projesi"
kapsammda çocuklara
çevresel sorumluluk
aşılamak amacıyla "Bir
Meşe Pür Neşe Bağıs
Projesi" sürdürüyor.
Kenfin Ekim 2002-
Ekim 2003 aylan
arasında destek verdiği
proje kapsamında, aralık
ayından bugüne dek
1150 ilköğretim okulu,
751 ortaöğretim okulu
ve 19bin800sınıf
ağaçlandırma
çalışmalanna katıldı.
Kent tarafından yapılan
açıklamada, 1998
yılından bu yana Orman
Bakanhğı ile birlikte
sürdürülen projenin sivil
toplum tarafından
dünyada yapılan en
büyük ağaçlandırma
projesi olduğu belirtildi.
Türkler
ormanlara
duyarlı
tstanbul Haber Servisi -
Dünya Doğayı Koruma
Vakfi "run aralannda
Türkiye"nin de bulunduğu
12 Avrupa ülkesinde
orman alanlannın
korunmasıyla ilgili yaptığı
araştırmada Türk
toplumu, ormanlara karşı
duyarlılıkta ıkinci oldu.
Araştırmaya göre Türk
toplumunun yüzde 98'ı
ormanlann daha fazla
korunması istiyor.
Ormanlann korunmasıyla
ilgili sıralamada birinci
sırada yüzde 99 ile Çek
Cumhuriyeti geliyor.
Mübadelede Kemerburgaz'a yerleşenler kendi topraklannda 'işgalci' durumuna düştü
Devlet,tapusunutarumadıÖZLEM GÜVEMLİ
Lozan Antlaşması sırasında
mübadele ile Yunanistan ve
Bulgaristan'dan Türkiye'ye
gelerek Kemerburgaz'a yerle-
şen göçmenler, kendi toprak-
lannda "işgalci" durumunda-
lar. 1924 yılında daha önce
Rumlann tanm yaptığı arazı-
lere yerleşen göçmenlere ta-
pu veren devlet, şimdi o tapu-
lan tanımıyor. 1916 yılından
beri tanm arazısi olarak kul-
lanılan topraklan "orman"
kabul eden devlet, tapulan ip-
tal edip kamulaştırma yoluna
da gitmiyor.
Kemerburgaz'da 3 kuşaktır
tanmla geçimlerini sağlayan
mübadiller artık arazilerine
giremıyor. Çünkü, toplam 822
dönümlük araziyi kullanan
yaklaşık 2 bin kişi, cezaevine
girme korkusuyla yaşıyor. Bu-
güne dek tapulu arazilerinde
tanm yaptıklan için 50 kişi
mahkemelik oldu, 8 kişi de
cezaevine girdi. Kemerbur-
gaz Mithatpaşa Mahallesi
Muhtan Mustafa Kemal Ke-
sici, 1938 yıhnda çıkan ilk Or-
man Kanunu kapsamında ger-
çekleştirilen kadastro çalış-
malannda halkın işlediği top-
rağın. orman arazisi olarak
• Kemerburgaz'da
3 kuşaktır tanmla
geçimlerini
sağlayan
mübadiller artık
arazilerine
giremiyor. 1924
yılında daha önce
Rumların tanm
yaptığı arazilere
yerleşen
göçmenlere tapu
veren devlet, şimdi
o tapulan
tanımıyor.
gösterildiğini anlattı. Arazi-
lerinin orman alanı içinde gös-
terildiğini ve bu durumun top-
rak sahiplerine bildirilmedi-
ğini belirten Kesici, "Bütünsi-
yasiler seçim döneminde bura-
ya gelip bta dinliyor ve hakb
olduğumuzu söylüvorlar. An-
cak mağduriyerimiz bir türhı
giderilemiyor. Ancak sorunu-
muzun çözülmesi için Bakan-
larKurulukarançıkaramAor-
lar" dedi. Kesici, 1950'den
beri bu bölgede hiç yangın
çıkmadığını, çünkü çevrede-
ki ormanı korudukJannı ifade
ederek Belgrad Ormanlan kat-
ledilerek kurulan Kemer Co-
untry'yle ilgili kimsenin sesi-
ni çıkaramadığını anımsattı.
Kemerburgazlı Sait Şair de
üzerinde hiçbir zaman orman
olmayan arazilerin 1950 yılın-
da orman koruma alanı ilan
edildiğinı ve halkın işlediği top-
rağın boş alan gösterildiğini
söyledi. Mübadele koşullan-
nın da tam olarak yenne geri-
nlmediğini ifade eden Şair,
"Mübadele, biraknğuı toprak
kadar toprak verilmesidir. Bu-
rada ise 3k anda insanlann ge-
çimine yetecek kadar iskân ya-
pılnuş" dedi. Şair şunlan söy-
ledi: "Mübadfl topraklannm
tapu kadastrosu yanlış, yapıldL
1939yıhnda yasagereği orman
hudutlan çizildL .Ancak gere-
ken ilanlar vapıbnadı, hak sa-
hiplerinden tapu istenmedi. ta-
pu kütülderinin incelemesi ya-
pılnıadL Orman icindeki arazi-
nin paftalan çizflmedi ve tek ta-
raflı bir kadastro çahşması ya-
pıkn. De\1etin bu hatası bizi ce-
zaevierine kadar düşürdü."
Tapularımız tanınsın
tsa Kıhç ise devletin, tapu-
lu topraklannı terk etmeleri-
rü istediğini, ancak bunun kar-
şıhğında ne yer gösterdiğini ne
de kamulaştırma bedeli öde-
diğıni söyledi. Bayram Bu-
dak da "Biz ormandan yer is-
temrvoruz, ortnana açma yap-
mıyoruz. Sadece tapulanmran
tanınnıasını istiyoruz. Orma-
nı yakan, yıkan insanlaıia ay-
nı suçtan yargüanıyoruz. O> -
sa bizorman yoketmedik,ara-
zimizde domates biber ektik.
Tapulannuz iskâna izin verdi-
ği halde arazUerimize binalar
yapmadık" diye konuştu.
UENEYSEL FtZlĞÎNBABASI
Akpmar da
trafik
kurbanı
Haber Merkezi - Türkiye'de
deneysel fıziği ilk başlatan bilim
adamı, Istanbul Üniversitesi
emekli öğretim üyesi Prof. Dr.
Sait Akpınar arabasını park ettiği
sırada kendisine bir cıpın
çarpması sonucu 90 yaşında
aramızdan aynldı.
Istanbul doğumlu olan,
Pertevniyal Lisesini bitirdikten
savaş yıllannda Almanya'da
doktorasını tamamlayan Akpınar,
1961 -1969 yıllan arastnda da
Çekmece Nükleer Araştırma
Merkezi Müdürlüğü yaptı.
Akpınar. daha önce Massachusetts
Institute of Technology'de nükleer
elektronik ve kozmik ışınlar
sahasuıda çalışmış ve döndükten
sonra kozmik ışın araşhrmalan
için Uludağ'da kurduğu istasyon
ve laboratuvar ile Ortadoğu'nun
ilk ve tek mezon teleskopunu
oluşturmuştu. Akpuıar. 1979-83
yıllannda. emekli olana kadar 1Ü
Fen Fakültesi Fizik Bölüm
Başkanlığı görevinde bulunmuştu.
Akpınar'ın cenazesi bugün saat
11.00' de Fen Fakültesi Cemil
Bilsel Konferans Salonu'nda
yapılacak anma töreninden sonra
Fatih Camii'nde kılınacak öğle
namazını müteakiben
Zincirlikuyu Mezarlığı'nda
toprağa verilecek.
RuhiSu dostlan buluştu Ruhi Su Dostlar Korosu, önceld
akşam Muammer Karaca Tryar-
rosu'nda rürkü sevdahlanyla bu-
luştu. Geçen ay Kadıköy Halk Eğirim Merkezi'ndeki konserden sonra ikinci kez
konser düzenleyen Cengiz Ünal yönetimindeki Ruhi Su Dostlar Korosu izleyeci-
lerin karşısma yenihklerle çıktL Türküler yayh sazJar grubu eşliğinde seslendiri-
Urken, koro elemanlanndan oluşturulan bağlama ckibi de beğeniyle karşılandı.
Tûrkülerin paylaşıküğı konseri Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi Başkanı Sıdıka
Su'nun yanı sıra çok sayıda Ruhi Su dostu izledi (Fotoğraf: ALPER İZBUL)
UMHURBAŞKANJSEZER
Dilimize
sahip
çıkmalıyız
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet IVecdet
Sezer, Türkçenın yabancı
sözcüklerden anndınlması, çağdaş
uygarlık düzeyinin gerektirdiği
kavram, sözcük ve terimleri
karşılayacak duruma
getirilmesinin öncelikli amaç
olması gerektiğini belirtti. Sezer,
"Geniş bir coğrafyada yaygın
olarak kuüanılaa kardeş ülke ve
topluluklar arasında güçlü bir bağ
kıiran Türkçe, sahip çıkmamız
gereken en önemli
zengmliklerimEdendir" dedi.
Sezer. Türk Dıl Bayramı ve Yunus
Emre'yı Anma törenleri nedeniyle
yayımladığı mesajda Yunus
Emre'nın Türkçenin ve Türk
kültürünün gelişmesine hizmet
etriğini anlattı. Türkçenin yaşayan
bir dil olarak gelişimini
sürdürmesinin, Türk ulusunun
saygınlığuıı ve Türk kültürünün
evrenselliğini arttıracağma dikkat
çeken Sezer, bu konuda
yurttaşlardan bilim adamlanna
kadar toplumun tüm kesimJerine
görev ve sorumluluk düştüğünü
kaydetti. Sezer, "Çocuk ve
gençlerimizden başlayarak
yurttaşlannua Türkçeyi doğru
konuşnıaya özendirmeİi. herkesin
dilimize sahip çıkmasını
sağtamabyız" dedi.
Amerikan Federal Iletişim Komisyonu, medya sahipliği kurallan hakkındaki öneriyi görüşecek
ABD medyası tekelleşmeye doğru
MUHABİRİMİZ SOLAK'A MANStYON
Yerel Gazetecilik
Ödülleri verildi
Istanbul Haber Servi-
si- Türkıye Gazetecıler
Cemiyeti (TGC) ile
Konrad Adenauer Vak-
fı'nca bu yıl beşincisi
düzenlenen "Yerel Ga-
zeteciMk Ödülleri 2002"
ödül töreni Merit Antik
Oteli'nde düzenlendi.
TGC Başkanı ve gaze-
temiz yazarı Orhan
Erinç, bölgelerde çalı-
şan gazetecilerin daha
zorkoşullarda görev yap-
nklannı belirterek, ^ün-
kü yerel medvada, yerel
yÖneticilerle iiişkfler biz-
den daha farklı kapsam-
dageüşiyor''dedi. Yerel
GazetecilikÖdüUeri'nde
Bursa Kent Gazete-
si'nden Serkan İncioglu
birinci, Iskenderun Ses
Gazetesi'nden Serpil
Korkmaz ikinci. Deniz-
li Horoz Gazetesi'nden
EnginÜnalüçüncü oldu.
Trabzon Karadeniz
Gazetesi'nden Ahmet
Kükkçi ile Nurgün Gü-
naydm Kurum, Yozgat
Gazetesi Sahibi Osman
Hakan Kiracı, Cumhu-
riyet Gazetesi Antakya
muhabiri ve Hatay Gü-
ney Rüzgan Dergisi Ya-
zıİşleri Müdürü Mehmet
Ali Solak ile Erzurum
Palandöken Gazete-
si'nden Recai Uygur da
mansiyona değer görül-
düler.
WASHT\GTON(A.4)-ABD'de
yeni düzenlenen medya sahibi ol-
ma kurallanna göre, bir şirket ay-
nı kentte gazete. televizyon ve rad-
yo kanallanndan oluşan bir kom-
binasyona sahıp olabilecek ve tek
bir şirket, milyonlara hitap eden
bir televizyon kanalına sahip olma
hakkını elde edecek.
Beş kişiden oluşan .\merikan Fe-
deral îletışım Komisyo-
nu (FCC), bu konudakı
öneriyi görüşerek. 2 Ha-
ziran"a kadar oylamaya
sunacak.
Uydu yayıncılığı. kab-
lo televizyon ve internet
çağında, değişen pazar
ortamında, FCC'nin 10 ^ ^ ^ _
yıllık eski uygulamalan
kaldırması isteniyor. Eski kuralla-
nn kalmasını destekleyenler ise
medyada farklı görüşlerin ortaya ko-
nulmasının önemine işaret ederek,
bu kısıtlamalann kaldınlmasının,
büyük şirket birleşmelerine ve med-
yada tekelciliğe yol açmasından
endişe edıyor.
Önerilen değişıklikJere göre, tek
bir şirket, Amerikan halkının yüz-
de 45'ine hitap eden bir televizyon
kanalına sahip olabilecek. Daha
önce bu kural, halkın yüzde 35" ine
hitap etmekle sınırlanmıştı.
Eski kurallara göre, bir şirket,
aynı kentte hem gazete hem de te-
levızyon ve radyo kanalı sahibi ola-
mıyordu. Şimdi, bu kısıtlamanın
da kalkması söz konusu bulunu-
yor. Yeni kurallann sa\r
unucusu,
Medya sahibi olma konusunda önerilen
değişikliğe göre, tek bir şirket, Amerikan
halkının yüzde 45'ine hitap eden bir
televizyon kanalına sahip olabilecek. Daha
önce bu kural, halkın yüzde 35'ine hitap
etmekle sınırlanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı CoKn Pö-
vvelTın oğlu, FCC Başkanı Mkha-
el PoweU, bsıtlamalann, medya iş
koluna zarar verdiğini savunan bü-
yük medya şirketleri tarafından da
destekleniyor. FCC'deki iki Cum-
huriyetçi Partıli de, kısıtlamalann
kalkmasından yana oy kullanacak-
lannı açıkça belirtiyor. FCC'deki iki
Demokrat Partili, MkhaeJ Copps
ve Jonathan Adelstein ise oğul Po-
wellı. "önemn bir süreci gereksiz
yere hızJandjrmakia" suçluyor.
Tüketici gruplan ise yerel gaze-
teler ve televizyon şirketlerinin za-
ten belli ellerde toplandığına, bü-
yük şirketlerin, halkının neyi gö-
rüp duyacağına ve okuyacağına
karar vereceğine dikkati çekiyor-
lar. Yeni düzenlemeye göre, televiz-
yon kanalı sahibi olan bir şir-
ket, küçük şehirlerde sade-
ce iki kanal alabilecek.
New York ve Los Ange-
les gibi büyük şehirlerde ise
üç televizyon kanalına izin
verilecek. Yeni kurallara
göre, ABD'nin en büyük
televizyon kanallan olan
ABC, NBC. CBS ve Fox
televizyonlannın birleşmesini ya-
saklayan kural da aynı kalacak. Bir
şirket, en fazla 8 radyo kanalına
sahip olabilecek.
FCC'nin, kanunlar gereği, med-
ya sahipliği kurallannı 2 yılda bir
gözden geçirmesi gerekiyor. Daha
önce pek çok değişiklık önerisi, ta-
mamlanamamış veya mahkeme ta-
rafından geri çe\Tİlmişri.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Avnupa'da Havalar
ABD'nin az kayıpla, Irak'ın sayılamayacak kadar
çok kayıpla çıktığı "savaş", Avrupa'yı da vurdu.
Şimdi Avrupa kendıne gelmeye, ABD karşısında
bir güç oluşturmaya çabalıyor. Geçen hafta Die Ze-
it'te yayımlanan söyleşide, Alman Dışişleri Baka-
nı Joschka Fischer'in dile getirmeye çalıştığı da
buydu. Uluslararası politikada bir "ağırlık" kazan-
manın gerektiğini söyleyen Fischer, sözlerine "bu
ağıriığın ABD karşıtı olması gerekmediğini" de
ekliyordu.
Formüller, söylenmesi mümkün olanın ifadesi-
dir. Satırlann arasındaki gerçek ise bazen gülüm-
ser, kimi zaman da sırıtır.
• • •
Gerçekten de Avrupa , ABD karşısında bir güç
oluşturmak istiyor mu? Ya da böyle bir güç varmı?
Avrupa'da yaygın kanı, "bunun bir zorunluluk
olduğu" yönündedır. Yoksa ABD alıp başını gide-
cek, özellikle ekonomik ve politik olarak stratejik
önem taşıyan bölgelerde mutlak egemenliğini pe-
kiştirecektir. Bu gelışmeye karşı eli kolu bağlı du-
ruiamaz ve Avrupalılar, aralarındaki kımi çözülebi-
lir anlaşmazlıklan hızla çözmeli ya da ertelemeli-
dirler. Orneğin karşı gücün motoru olma iddiasıy-
la ortaya çıkan Fransa ve Almanya, özellikle tarım
sektöründe aralarındaki uyuşmazhklan bir yana
bırakmak durumundadırlar.
Bırakabılirler mi?
Belirli konularda politikalann uyumlulaştınlması
olanaklıdır. özellikle demokrasinin "terörle müca-
dele" bahanesiyle sınırlandınlmasında atılan adım-
lar bunun olabilecegini gösterdi. Para birliğinde de
küçümsenmeyecek bir mesafenin alındığı ortada.
Ama dış politikada işlerin bu kadar kolay olmadı-
ğı, ABD dayatmalan karşısında AB'nin parampar-
ça olmasıyla ortaya çıktı. Ne AB içinde, ne de Bir-
leşmiş Milletler'de ortak bir tutumda birleşebildi Av-
rupalılar.
• • •
Konvansiyonun görevini tamamlamasından son-
ra, bir uzlaşma sağlanabilirse, "AB Dışişleri Ba-
kanı" olacağı söylenen Joschka Fischer, savaş kar-
şıtı görüşlennde bir değışiklik olmadığını, ama olup
bitmiş bir işten sonra da ortaya çıkan durumun ge-
reklerine göre hareket edilmesınin zorunlu oldu-
ğunu sık sık vurguluyor.
öyledir kuşkusuz!
"Savaş" bitmiştir, şimdi ABD ile "savaş son-
rasının savaşını" yapmak gerekmektedir. Fran-
sa, Irak petrol bölgelerindeki haklarını koruyabile-
cek midir? Almanya kurulacak "yeni düzen"de et-
kili bir rol oynayabilecek, daha Güvenlik Konseyi
üyeliğinin tadını çıkarmadan etkisizleştiğini üzüle-
rek gördüğü Birieşmiş Milletler'in, yerle bir olmuş
"otoritesi" yenıden kurulabilecek midir? Hepsin-
den önemlisi, Avrupa Birliği yeniden birlik olabile-
cek, Almanya'nın önderligı yeniden sağlanabile-
cek midir?
AB içinde işler bundan sonra eskiden olduğu gi-
bi gitmez. Yakın bir zamanda tam iiye sıfatı kaza-
nacak "Doğu Avrupa" ülkeleri, daha girmeden is-
yan etmış durumdadırlar. Adaylığı tartışmalı Tür-
kiye ise beklenmedık bir direniş gösterdi ABD'ye
karşı. Fischer'in Die Zeit söyleşisinde Türkiye ko-
nusundaki sözleri bu şaşkınlığın açık bir ifadesi...
"Laik ve Müslüman bir ülke" olarak tanımladığı
Türkiye'ye Avrupa perspektifini yalnızca kendile-
rinin verebilecegini söylerken Iran konusunda, Fi-
listin konusunda, Ortadoğu'daki anlaşmazlıklar
konusunda Avrupa'nın olanaklannı sıralarken Av-
rupa'nın yeni düzeninin de ipuçlannı arargibidir Fisc-
her.
Kısacası eski hesaplartutmamıştır ve bırieşık bir
askeri güce sahip olmayan Avrupa, şimdi hızla ek-
siğinı gediğini tamamlama telaşındadır.
Bu arayışa eşlik eden gelişme, sosyal politika-
lann Avrupa çapında tasfiye edilmesi, neoliberal
politikalann egemen kılınmasıdır.
Peki, Avrupa hükümetleri köpeksiz köyde değ-
neksiz mi geziyorlar şimdi?
Neoliberal küreselleşmeye karşı çıkanların güç-
leri, Avrupa'da hükümetleri düşündürüyor, korku-
tacak boyutlara ise henüz ulaşamadı.
Yakalarının rengi ne olursa olsun işçiler, işsizler
neoliberal küreselleşmeye, giderek daha fazla kar-
şı çıkıyoriar. Neoliberai küreselleşmeye karşı çık-
mak, küresel jandarmanın saldırganlığına karşı çık-
mayı da zorunlu kılar ve bu nedenle de onlar tu-
tarlıdırlar.
Avrupa'nın liderleri ise tutarsız.
Tıpkı savaş çığırtkanlığı yapa yapa "banşçı"
olan "yürekten embedded"ler gibi.
e-Posta: guray.oz . cumhuriyet.com.tr
Yıldırım: Temeli bu yıl atacağız
Tüp geçiş projesi
4 yılda bitirilecek
tstanbul Haber Servi-
si- Avrasya'nın tek tra-
fik fuan "Intertraffic
Eurasia 2003" kapsa-
mında gerçekleştirilen
"3.BoğazGeçişTkonu-
lu panelde, Istanbul "un
ulaşım sorunları ve
üçüncü köprünün, soru-
nun çözümündekı yen
tartışıldı.
Lütfi Kırdar Kongre
ve Fuar Merkezi'nde
gerçekleştirilen panel-
de, Ulastırma Bakanı Bi-
naiY'ridırnn, raylı sistem
konusunda ciddi bir atı-
lım yapıldığuıı, Marma-
ray ve Boğaz'a tüp ge-
çiş projesınin çalışma-
lannın hızla devam etti-
ğını dıle getırerek "Bu
yıl temelini atacağunız
tüp geçişin 48 a\da ta-
mamlanmasını planbvo-
ruz, Bu proje ile 12 şerit-
B kara>ohına eşdeğer bir
ulaşürma ağı gerçekleş-
üTİImiş olacakur" dedi.
' • üktaşımacı-
lığından başlamak üze-
re demiryolunun özel
sektöre açıhnası yolun-
da da calışmalar yaptık-
lannı söyledi.
Gazi Üniversitesi
Ulastırma Anabilim Da-
h öğretim üyesi Prof Dr.
Süleyman Pampal da
"Türki>e'de şu anda tra-
fik kazalanndanölen ki-
şi sayısı bir yılda 10 bin,
maddi kavip ise 7-8 mil-
yar dolardır. Tophı taşı-
ma>a geçilmelidir" de-
di. Istanbul'un trafik so-
rununun yeni yol ve köp-
rülerle çözülemeyeceği-
ni kaydeden İTÜ înşaat
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Haluk Gerçek ise
"Tüp geçiş ve 3. köprü,
birbirinitamamlayan de-
ğü.altematif projelerdir.
Ikisini de yapahın der-
seniz, akciğer hastasırıa
bir taraftan antibrvotik
verirken, diğer taraftan
sigara içmesini önermiş
ohırsunuz* dedi.