22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2003 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Ortaklık İTALYA'YLA varılan telefon uzlaşmasının ardın- dan Sayın Başbakan o ülkeyle de aramızda bir "stratejik ortaklık" oluşmaya başladığını söylemiş. Herhalde, o andaki iyimserliğin vekeyfin etkisiy- le söylenmış bır söz. " ;. i Ama, ne kadar doğaı? * _ • Hele, ABD*yle ilişkiler bakımından Özal zama- - nından beri dinere persenk edilen "stratejik ortak- lık" lafının Irak dolayısıyla ne hallere düştüğü belli olduktan sonra. Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi ve bu gibi kavramlan ucuzlatmaması gerekmez miydi? Stratejik ortaklıktan söz edebilmek için her şey- den önce taraflann "stratejiler"e sahip olma- sı gerekiyor. Sadece birkaç konuda değil, yeryü- zünün bütün siyasal sorunlanna ilişkin olarak. Yani, ikisinin de "az buçuk" birer "dünya dev- Jeti" sayılabilmesi. Ikincisi, bütün o sorunlar açısından yine "az bu- çuk" bir çıkar ortaklığının bulunması ve bu çıkar ortaklığı yolunda birlikte dengeli strateji geliştirme mekanizmalannın olması. Italya, dünyanın zengin ve sınaileşmiş yedi-se- kiz ülkesinden biri. Yeryüzünün hemen her köşe- sine uzanan ilişkileri, yatınmlan ve çıkarlan var. Tür- kiye öyle mi? Ne kadar önemli ve nitelikli olursa ol- sun, nihayet "bölge ağırtıklı" bir ülkenin bir dünya devletiyle stratejik ortaklık kurması, ancak bölge- deki çıkarlarla sınırlı ve dengesiz kalmaya mah- kûm bir ilişki olabilir. O çerçevede bile sormak gerekir: Italya'nın yal- nız Batı ve Doğu Akdeniz ülkelerine değil, Kuzey Afrika'nın ve Ortadoğu'nun Arap devletlerine uza- nan bir "Akdeniz politikası" var; Türkiye'nin var mı? Latin dünyası üzerindeki Italyan-lspanyol re- kabetinde Türkiye'nin yeri ne olmalı? Ankara'nın AB Oyeliğine şimdiki Italyan hükümetinin sıcak bakma- sı, Avrupa'yla ilgili tüm konularda ortak stratejile- rin varlıgı anlamına mı gelir? örneğin, ülkelerimiz arasında, hangi hükümetler döneminde olursa ol- sun ABD ile Ingiltere arasındakine benzer değiş- mez bir ortaklık söz konusu olabilir mi? Kıbns gibi bir konuda bile Italya kesin tercihini yapacak du- rumda mı? Elbet, bu demek değildir ki Italya'yla ilişkiler da- ha da geliştırilmesin. Tam tersine, Türkiye'nin sıcak yakınlık kurabileceği Avrupa ülkeleri arasın- da Italya'nın özel bir yeri var: Yüzyıllann ilişkisiyle Türkleri en iyi tanıyan ve önyargılannı bile Akdeniz güneşinde eritmeyi bilen bir halktan öğrenilecek çok şey var: özellikle insan ilişkileri ve kent estetiği alanlannda. Ama, hiçbir zaman ölçüyü kaybetmeden, ilişki- lerin adını doğru koyarak, abartıya ve sonrasında hayal kınklığına düşmeden. Yazan ve Yoneten Yeşım Ozsoy Gulan Oynayanlar: Ceyda Aşar, Alev Cınbarcı, Sedat Kalkavan. Sanem Oge Ve Dığer Seyler Topluluğu Türkiye'de ilk deta son oyunuyfa tıyatroseverlere apartman tıyatrosu benzersız bır deneyım sunuyor Akfam Gazeteıl, Tima Oul İttanbul Bahar Akgün Bılgı 0212 323 0854 Her Çarşamba, Perşembe 20:30. Cumartesı 19 30 ve 21 30 www.tiyatrolurmizi.com Guzel Sanaılar Vütbaası INGILIZCENIZ İNGİLİZCENİZ sorun yaratıyor ise... veya... gelecekte, sevdlklerlnlzln bu sorunları yaşamalarım istemiyorsanız... The English Centre Oit Okulu size akılcı çözûmler öneriyor genel ingilizce programları çocuklara özel programlar şirketler ve kuruluşlar için Ö2el programlar iş ingilizcesi programları konuşma sınrfları bire-bir eğitim TOEFL - IELT5 - KPD5 hazırlık programları Dataylı Bügl için İSTAMBUL Rumeli Cad. No.92 80220 Osmanbey T»l.(0212) 22S 91 72 - 247 09 83 maü: engli>hcantra@superonlıne.com Intamet http://www.enghshcentra.com http://www engfishcentre.rtet ENGLİSH CENTRE Sorun Oluşturma... Belli koşullar ve resmi kurumlar dışında toplumda baş örtmeye kanşan, görüşen yoktur. Fakat bazı kesimlerde, doğal-tepkisel güç kışkırtılarak ve de güdülenerek siyasal amaçlı, dinsel-duygusal yönlendirmeler yapıldı ve hâlâ yapıhyor. Prof. Dr. Kemal ÖNEN B azı çevreler, kişiler, medya ve siyasetçi- ler, toplumda sorun yaratma yanşı ve gösteri merakında. Nitekim bunlar ve peşlenndeki- ler "Başörtüsü-türban bir so- rundur, zaman içinde de olsa çö- zülmesi gerekir" dıyerek hem özlemlerini ve hem de taktilde- rini ortaya koyuyorlar.(*) Sürekli olarak gündemde tu- tulan bu konu, aslında oluşturu- larak gündeme sokulmuş ve so- runlaştınlmıştır. 1980'li yıllara kadar ülkede böyle bir konu ve de sorun yoktu. Ne kamusal alan- lar ve ne de hizmetlerde, okul- larda böyle bir dertle karşilaşma- dım 43 yılhk hızmet yaşamım- da. Sonradan bu konu, kamu ve yükseköğretim kurumlanna ve de siyasete bir sorun olarak ade- ta şınnga edildi. Bunun oyun- culannın bir bölümü; laik, çağ- daş Cumhuriyeti içlerine sindi- remeyen ve "muhafazakâr" di- ye nitelenen ya da gösterilen çev- reler ve kişiler olageldi. Fakat başhca, siyasal Islamcı görüş aracılığı ile siyasal gücü elde et- mek isteyenler bu konuyu kul- landılar. Özellikle duygusal tep- kilere açık toplum katmanlann- da ve de hâlâ Cumhuriyetın ni- teliklerinin bilincine varamamış ya da kabullenememiş ve kök- leri 1923- 1930'lu yıllara uzanan hilafetçi, tepkici, bağnaz çevre- lerde ve de çoğu yoksul ve etki- lenmeye açık çevrelerde bu ko- nu işlendi ve hâlâ ışlenmekte- dir. Oysa, baş örtme ülkemizde bır sorun değildir çok geniş top- lumsal kesimler için. Halen mil- yonlarca kadınımızın böyle bir sıkıntısı yoktur. Zıra belli koşul- lar ve resmi kurumlar dışında toplumda baş örtmeye kanşan, görüşen yoktur. Fakat bazı kesim- lerde, doğal-tepkisel güç kışkır- tılarak ve de güdülenerek siya- sal amaçlı, dinsel-duygusal yön- lendirmeler yapıldı ve hâlâ ya- pılıyor. Başörtüsü denen şey, inatla sürdürülen bir gericilik simge- sidir. Bu, şekli ve amacı ile mi- nik bir gerici başkaldın deneme- sidir. Gösterihneye çalışıldığı gibi inanca dayalı, masum bir is- tek olarak kabulü, bu görünümü ile olanaksızdır. Konuyu inanca ilişkin gibi göstermeye yönelik demagojılerle ve olupbittilerle gündemde tutma çabalan, huzur- suzluk yaratma dışında bir so- nuç da getirmez. Baş örtüsüne ve şekline bağlılık ve tutku, ide- olojik-simgesel hiçbir yönü ol- masa ve sadece moda ya da es- tetik nedenJere dayalı bulunsa bi- le kamusal hizmetler ve alan- larda zevke ilişkin seçimler yer alamaz. Nitekim bu alanlarda da giyim-kuşam için birtakım kurallar geçerlidir. Laik devlet yapısının temelinde, dinsel gi- rişimler (eylemli ya da simge- sel) için oyun ya da eylem ala- nı olmama gerçeği yatar. Ne ga- rip ki dini sadece biçimsel yön- leri ile ele almaya çabalarken tslam dininin düşünsel, moral ve insancıl öğütleri göz ardı edi- liyor ve güncel düşünsel yorum ve yaklaşımlar görulmüyor ya da onlara sırt çevriliyor. Avrupa Birliği'ne üye olmak için çırpınıp duruyoruz. Bu bir- liğin temelindeki düşünsel içe- rik; çoğulcu, liberal, laik ve de- mokratik bir toplum olma özel- liğidir. Liberalizm, laiklik ve de çağdaş demokrasi, aydınlanma- nın ürünleridir. "Liberal-muha- fazakâr" görüşlerin önkoşulla- nndan biri de 'Ayduüanma'dır. A\Tupa Birliği'ne girmenin yo- lu, alaturka ve öznel girişimler ve kayırmalara dayalı olamaz. Gerçekten tüm bunlar ve baş- ka bakımlardan derse iyi çalış- mak gerekiyor Avrupa Birliği ve bazı kurumlarmdan alınacak dersler olduğu gibi Anayasa Mahkememiz. Yargıtayımız ve Danıştayımız gibi kurumlarca verilen dersleri de iyi algılamak gerekiyor. Ülkede, yıllardır çözüm bekleyen o kadar çok siyasal, ekonomik, eğitimsel, yönetimsel ve çeşitli başka nes- nel sorunlar yığılmışken öznel sorunJarla gündemi kanştırmak en azından sağgörü ile bağdaş- maz ve de yararsızdır. (*) Türban da bir baş örtme şek- lidir. Ancak halen gözlenen ör- tünme şekli türbana uymamak- tadır. ISTEK VAKFI OKULLARI 2003-2004 ÖGRETIM YILI İÇİN ANAOKULU, İLKÖGRETIM OKULU, ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİNE ÖĞRETMENLER VE YÖNETİCİLER ALACAKTIR anaokulu ilköğretim okulu anadolu lîsesi MÜDÜR VE MÜDÜR YARDIMCILARI, SINIF ÖĞRETMENLERİ, İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ, RESİM, MÜZİK, BEDEN EĞİTİMİ, BİLGİSAYAR, REHBER ÖĞRETMENLER MÜDÜR VE MÜDÜR YARDIMCILARI, SINIF ÖĞRETMENLERİ, İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ, MATEMATİK, TÜRKÇE, FEN, SOSYAL BİLGİLER, RESİM, MÜZİK, BEDEN EĞİTİMİ, REHBER ÖĞRETMENLER BİLGİSAYAR ÖĞRETMENLERİ MÜDÜR, MÜDÜR BAŞYARDIMCILARI, MÜDÜR YARDIMCISI, EDEBİYAT, FELSEFE, TARİH, COĞRAFYA ÖĞRETMENLERİ. MATEMATİK, FİZİK, BİYOLOJİ, KİMYA ÖĞRETMENLERİ, REHBER ÖĞRETMENLER İNGİLİZCE VE ALMANCA ÖĞRETMENLERİ fen lisesi MATEMATÎK, FJZÎK, KİMYA, BJYOLOJÎ ÖĞRETMENLERÎ Adaylarda aranan nitelikler • Yönetici adaylarının en az 5 yıl deneyimli olmaları, • Öğretmen adaylarının en az 3 yıl deneyimli olmaları, • Alanları ile ilgili bölümden öğretmenlik sertifikasına sahip olmaları, • Yabancı uyruklu İngilizce öğretmenlerinin Milli Eğitim Bakanlığınca istenilen öğretmenlik yapabilir koşullarına sahip olmaları, • Matematik - Fen Bilgisi - Fizik - Kimya - Biyoloji alanlarından başvuruda bulunacak adayların Anadolu Lisesi statüsündeki Özel Okullarda görev yapmaya uygun; İngilizce eğitim veren bir Üniversiteden mezun olmaları veya İngilizce yeterlilik belgesine sahip olmaları, (MEB Onaylı) • Fen Liselerimizde çalışacak olanların Milli Eğitim Bakanlığı atama koşuliarına sahip olmaları, • Bilgisayar kullanmak (Excel, Word, Povver Point, internet....) • Adayların 45 yaşını geçmemiş olmaları gerekmektedir. Not: ingilizce - Matematik - Fizik - Kimya - Biyoloji alanlarından başvuruda bulunacak adaylara Kurumumuz tarafından yapılacak olan, alan bilgisini içeren yazılı sınav tarihi daha sonra duyurulacaktır. Doktora, Master, Yabancı Dil, Yazılı Eser, Mesleki Başarı dereceleri olanlar tercih sebebidir. Başvuru İçin: Adaylar fotoğraflı özgeçmışleri ile aşağıda belirtilen adreslerimizden birine Web / E-mail / Faks veya şahsen başvurabilirler. OKULLARIMIZ IETMZ «TATÛRK HHUIUMI OtUUMI MUOdllU HMMtOfclZ « ^ «0-UM *S£ oniuAn ISTEK ISTANBUL EGIT1M HIZMETLERI GENEL MUDURLUGU ibrahımağa Mah. Köftüncü Sk. Acıbadem / İSTANBUL Tel: (0216) 326 34 15 (7 Hat) Faks: (0216) 326 34 31 E-maıl: istek@istek.org.tr Web: istek.org.tr PENCERE Oostlander Adında Biri, Tatara Tıtiri.. Hollandalı parlamenter Oostlander nedeniyle 'Kemalizm' AB gündeminde tartışılır oldu. Oostlander, AB için hazırladığı raporda 'Kema- lizm^ sakıncalı bulmuştu; Türkiye'nin Avrupa'ya katılması için 'Atatürkçülük'ten soyutlanması ge- rekiyordu. Bu konuda her şeyden önce anlaşılması gerek- li olan bir nokta var: Atatürkçülük ile Kemalizm birdir. AnaBritannica'y\ açınız 'Kemalizm' maddesine bir göz atınız, karşılığında şöyle yazar: "Kemalizm. Bakınız: Atatürkçülük." 'Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi'nde ay- nı yöntem uygulanır; Kemalizm karşılığında Atatürk- çülüğe gönderme yapılır. • Peki, bu 'Kemalist' deyişi nereden çıkmış?.. Biz Türkler bulmamışız, bu lafı icat edenler Av- rupalılardır; Kurtuluş Savaşı'nda Anadolu'da dire- nenlere Kemalist adını takmışlardır. Ne var ki bu deyiş başlangıçta 'isyancı' veya 'eşkıya' gibi biranlam taşıyordu; sonradan içerik değiştjrdi; empefyalizme karşı evnensel felsefeyi sim- geledi. Kemalizm, 'Aydınlanma Devhmi'nin Anadolu'da- ki adıdır insanlık tarihinde Rönesans-Reform ile bir- likte vurgulanan uygarlık aşamalarının sonucunda ortaya çıkan felsefenin ilk kez bir Müslüman ülke- de yaşam biçimi olarak benimsenmesi Anadolu'da gerçekleşti. Oostlander'in bu tarihten haberi olduğunu hiç san- mıyorum; Avrupafı kendi geçmişini birebiryaşama- dığı için demokrasiyi hazırlop yumurta gibi sofra- ya konmuş bir toplum düzeni biliyor... Islam coğrafyasında neden demokrasi yok?.. Türkiye'de neden var?.. Bir AB'li parlamenterin işi gücü yok da bu soru- ya yanrt için kafa mı yoracak?.. • Kemalizm ya da Atatürkçülük ne yapmış?.. 1923'te kurulan Cumhuriyet, hilafeti kaldınp la- iklik ilkesini benimsemiş, dinci devlete paydos de- miş, 1924'te medrese öğretimini dışlayıp akıl ve bi- lime dayanan eğitimi benimsemiş... Laik Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa'nın hukuk ve ceza yasalarını bir bir devlet düzeninde hayata ge- çirmiş, 'MedeniKanun'u Avrupa'da en demokra- tik ülke sayılan Isviçre'den almış, kadın erkek eşit- liğiyle kadınlann seçme seçilme haklan, Anadolu'da adına Kemalizm denen Aydınlanma devriminde yasalaşmış; Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra çok partili rejime geçişle sosyal demokrasiye anayasal açılım bu sürecin sonucunda gerçekleşmiş... Kemalizm işte bu!.. • Gazetelerin yazdıklarına bakılırsa Oostlander'in ilk raporu Kemalizmi 'dinekarşı katıyaklaştığıiçin' eleştiriyormuş. Cahil Avrupalı!.. Türkiye'de her gün seksen bin camide beş va- kit namaz kılınıyor, televizyonlarda bangırbangır Müs- lümanlığın propagandası yapılıyor, kurallan yerine getiriliyor, yüz binlerce minareden ezan sesleri yük- seliyor... Imam okulları dini öğretim yapıyor... Başbakan Tayyip imam okulu çıkışlı... Iki büyük dinci partiden biri muhalefette, öteki iktidardadır... Islam dünyası şeriatçı devletlerle donanmışken, Türkiye'de irtica tehlikesi içerden ve dışardan kö- rüklenirken, laik Cumhuriyet hoşgörülüdür... Dinde özgürlük ve demokrasi daha başka nasıl olur?.. YEŞİL W MAVİNİN BULUŞTUĞU BODRUM-BİTEZ'de H O T E L N A T U R ••• 19MAYISÖZELFİYAT Kişi Başı Y.P.: 25.000.000.- TL. Odalarda klıma, mınibar, TV, saç kurutma, balkon, sauna, masaj, fitness, tenis, bisiklet, yüzme havuzu, kapalı açık restaurant, bar. snack bar. özel restaurant, engellı odası, eğlence geceleri ve tam gün doktor. Tel: 0 252 - » 3 ^ V (5 Hat). F»ks: 0 252 - 363 77 83 . naturhotel.com ISTANBUL 102.8 ANKARA 104.7 İZMİR 95.7 TÜRKİYE'NİN HABER RADYDSU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle