04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2003 ÇARŞAMBA 14 JvLJl-iJ. LJlA [email protected] Bubi'nin retrospektif sergisi bugün Dolmabahçe KültürMerkezi'nde açılıyor ResminyaramazçocuğuÖZLEM ALTUNOK "Bir hapishane düşünün, farklı ko- ğuşlanru.- Biri kırmızı, diğerisan, bi- rinde kafesler, birindefigürkr...Dış dürryayagftmemek,kendini daha çok hapsetmekiçin_ Kendinize karşı yap- ûğmız bir suçu gizlemek için belki de~" Bubi'nin resımle ılışkisinı tanım- ladığı, belki de tanımlayamadığı bir gjriş cümiesi... Her gün bir tuvalin kar- şısında kendini aramak. Ama nasıl?... Arayış, karşı duruş, kendi olma ya da var olma çabası, isyan... Isyan ilk ak- la gelen ama tam karşılayaru değil... Uzun sözün kısası, resimler diye- cek diyeceğini. Resmin 'yaramaz ço- cuğu' Bubi'nin uzun bir aradan son- ra Dolmabahçe Kültür Merkezı nde bugün açılacak olan retrospektif ser- gisi anlatacak onu, sergıyle eşzaman- lı çıkan Bubi kıtabı eşlığınde... - Mondrian son dönem resimleriy- le hep aynı şey üzerinde ısrar edrvor- du. siz de çeşitlilik üzerinden ayıu amacı taşır gibisiniz... Çeşitlilikve ya- bnlık ortak bir noktada buluşuyor sankL. BUBİ - Onun söylediğini çok dilli bir şekilde söylüyor olabılinm. Ay- ru anda birkaç ışi bır arada yürütü- yorum. Tek bir şeye yoğunlaşmak konsantrasyonun çökmesine neden oluyor. Bunu perfeksiyon farklılığın- dan ya da boyadaki çamurlaşmadan anlıyorum. Her ikisi de, sanatçı ve re- sim için ölümdür. Bunu ortadan kal- dırmak için de sürekli aynı anda. fark- lı işler yapıyorum. En başanh sanat anonim olandır - Sürekli içini doldurduğunuz bir 'karşı duruş* söz konusu... BUBİ-ZıtİLk olsun dıye yapüğım bir- şey değil bu, sadece öyle davranınca olmayacağını hissediyorum. Verilen reçetelerle nasıl resim yapılabileceği- ni anlamıyorum. Kendimin kim oldu- ğunu bilmezken 'kişilikli olmak', 'po- pülerlik', 'üslup' tanımlamalan rahat- sız ediyor. Kişiliksiz bir resim nasıl yapılır sorusunu gündeme getirdim. Bunun için de herkesin yapabileceği çok basıt motif tekrarlannı üç ana renk ve siyah beyazla sürdürdüm. Bu işler za- marunda radikal bulundu. Şimdi aynı 'F , A. ırsatlan değerlendirdiğim için ortaya değişik işler çıkıyor. Boyasız kaldığımda dikişler yaparak, kâğıtlan buruşturarak, kafesler oluşturarak... Bütün bunlar, yani acemilik, bana korkusuzluk verdi. Insanlara aykın gibi gelen, içten, raslantısal ve gözleme dayalı olan asltnda.' şeylere bakarken 'Kim yaptı bunlan?' diyorum. -Bu vabancılaşma sizin sürekliliğini- n sağtavan bir unsur mu? BUBÎ - Tabıi ki, çünkü insan ancak kendinden kurtulunca o iş başanh olur. Sanatta birinci tekil kişi olmaz, en ba- şanh sanat anonim olandır. Ve en önemlisi tüm bunlan deklare etme- den resmin içine dahil edebilmek Bun- lar benim için insanlık ürünüdür, bun- lann içinde yaşarken etkilenmekle, bi- linçlı kullanmak arasında bir fark var- dır. - Siz biünç, keştfveyeteneğide önem- semiyorsunuz_ BUBİ - Kendimi hıçbir zaman için yetenekli görmedim. Bu bır enerji me- selesi. Sevgiliye aynlan zaman gibi, kıskanç, nankör, şakaya gelmez, ele avuca sığmaz, ilgi ısteyen bir iş resim. Motif tekrarlan dışında hiçbir zaman kurgu yapmam. Eski atölyem çok kü- çüktü, büyük boyutlu çahşrnam olanak- sız olduğu için küçük tuvallerle çalı- yor, sonra birleştiriyordum. Bu deza- vantajlı olay zaman içinde birimleme ve parçalama mantığını kendiliğinden kavramamı sağladı. Fırsatlan değer- lendirdiğim için ortaya değişik işler çıkıyor. Boyasız kaldığımda dikişler yaparak, kâğıtlan buruşturarak, kafes- ler oluşturarak... Bütün bunlar, yani acemilik, bana korkusuzluk verdi. în- sanlara aykın gibi gelen, içten, raslan- tısal ve gözleme dayalı olan aslında. - Bödiğini herseferinde unutarak re- sim yapmak oldukça zor oisa gerek_O süreci anlatır mısuuz? BUBİ - Tuvalin karşısına belirli bir şey çalışmak için geçmem, bu yüzden birden fazla yüzey bulundururum. Re- sim birdenbire başlar. Mesela 'ka- fes'lerdeki sargılan tesadüfi olarak kurgulamaya başladun. Resme kendi- mi bırakıyorum, o beni yönlendiriyor ve zaten müdahale edersetn hemen bozulmaya başlıyor. Her zaman bu üiş- kiyi yakalayamıyorum, o yüzden de çok tahrip ediyorum yaptıklanmı. Ken- dime güvensizliğimin avantajh oldu- ğunu düşünüyorum, tuzağa hiç düşmü- yorum. Başını hep resimlerine çeviriyor - Sergi düzeni, sergKle birlikte çı- kan kftaptalti bölümlemelere uygun mu olacak? BUBİ - Sergı ve sergı kıtabı Özde- mir Altan'ın projesiydi. Özdemir Al- tan, Nevzat Metin ve Yalçın Sadak'ın küratörlügünde oluştuğunu söyleyebi- liriz bu çahşmanın. Küçük yaştan bu- güne gelen, zaman içinde nasıl bir ko- numa gelindiğini sunan resimleri bir araya getirdik. Gruplamayı Yalçın Sa- dak yaptı. Kendi adıma resimlerimi grupsuz görüyorum, hepsi birbirinin içinde olan oluşumlar. Ben başımı hep kendi resimlerime çevirdim. Bir res- mimdeki fon, zaman içinde bugün so- yut diye tanımlanan resimlerimin te- melini oluşturdu. Sürekli karalamalar yapıp bunlan sistemleştirerek oluştur- duğum şeyler... - Yapoklannızı yeni, farklı olarak da değerlendirmryorsunuz-. BUBİ - Bazı ınsanlar son on yıldır fazla dipnotlu, kavTam ya da felsefi dü- şünceler üzerine birşeyler üretmeye çalışıyor. Bense bır resmi yaparken değil, yaptıktan sonra düşünürüm. Yapmadan önce düşünerek düşünce- mi resme yansıtmam. Sanatımı duy- gulanma aracı olarak kullanmam, on- lar saf çocuklar, onlardan öğreniyorum davranmayı. (Sergi 31 Mayıs 'a kadar Dolma- bahçe Kültür Merkezi 'nde. Tel: 0 2163492610) Toplumsal Tarih bu sayısında Bağdat Müzesi'nin yağmalanmasını irdeliyor Anadolu Uygarbğı mercek altmda Kültûr Servisi - Toplumsal Tarih, mayıs sayısı için okurlanna 'Anadolu Uygarükla- n' başlıklı bir dosya hazırladı. Editörlügünü OğuzTekin'in yaptığı dos- ya, Anadolu'da büyük birer devlet kurmuş olan krallıklann dördünü inceliyor. Ana- dolu tarihine damgasını vurmuş olan Hi- titleri Ali Dinçol, Urartuları Veli Sevin, Frigleri G. Kenneth Sams. Lidyalılan Gül Gürtekin - Demir, Anadolu Pers dönemi sanatını Tomris Bakır ve Termessos'un tarihini Ahmet Vedat Çelgin ele alıyor. Doğan Kuban 'Ayın GündemT bölü- münde kamuouyunun gündemine düştü- ğü andan iribaren tepkiler alan Bağdat Müzesi'nin yağmalanması konusunu ir- deliyor. 'Bağdat MüzesiBağlanunda Bir UygarlıkTanunınaDoğru' başlıklı yazısında Kuban, Bağdat Müzesi'nde yaşananlan "Ba- ö L ygariığı üzerinde yeni bir dosya açıp içini doidurmaya başlamak gerek. Özefikle bunu uy- garfak ka\Tamı konusunda Baü denilen top- lumlann ne kadar ikiyüzlü olabileceklerini ve geleceği 'Batı Uygarlığı" küşesinden kurtul- madan tasarlayama>acağmızı anlatmak için yapmak gerek" sözleriyle açıklıyor. Mehmet Altun'un, öğrencilerin din değiş- tirmesi üzerine kapatılan Bursa Amerikan Kız Koleji üzerine hazırladığı yazı 1928 yı- lında dört Türk kızırun Hıristiyanlığa geçiril- mesini konu alıyor. Gazetemiz yazarlanndan Ozgen Acar, 'Sam Amea'nın40Haramisi' başlıklı yazısıyla 1954 Lahey Sözleşmesrni güncelleştirilerek ABD ve Ingiltere'ye imzalatacak bir kampanya baş- latmanın gerekliliğini vurguluyor. Aynca Tho- mas Balkenhol Ahnan ve Türk belgesel sine- ması üzerine yapılan 'Unutmamak - Affet- mek' başlıklı, tarih atölyesıyle ılgili yazısın- da tarihin ve belleğin farklı kullanırnlanna değiniyor. Recep Boztemur'un '20. Yüzyılın ilk yan- suıdaBaü Avrupa ve AvrupaDüzeni 5 \e Ba- nş Tut'un Kıtadaki geüşinı ve degişim evre- leriyle bü>ülü o>una bir bakış: Avrupa Kül- türünün Bir Parçası Olarak Futbol' okurla- nn ilgisini çekecek yazılar arasında bulunu- yor. Dergi bu sayısında 'Aym Konuğu' bölü- münde 'Avrupa'da Osmanlı Tarihçiliği' söy- leşisiyle Sürev'j'a Faruki'yi ağırlıyor. Ümit İşbiri "TT" ZİLELİ îkçiler ÜMİT ZİLELİ İ Ş B İ R U K Ç İ L E R KİTAPÇİIZDAN İSTB1EYİ UNUTNMVNZ Günizi Yayıncılık Cağaloğlu Yokuşu Evren Han K: 3 No: 62 Cağaloğlu I İstanbul Tel: 0212 512 42 19 KOOP-C'DEN DUYURU 16-19 Mayıs 2003 tarihlerinde AYVALIK-FOÇA-BERGAMA kültür turundayız. ••• BİLLURCU OTEL 3 Gece 4 Gün Yanm Pansivon İM kişüik odada kişi başt: 220.000.000.- TL Tek kişilik oda: 250.000.000.- TL Çocuk: 160.000.000.- TL AYVALIK ALİ BEY .4DASI, TE^VE tLE ADALAR TL'RU. BERGAMA AKROPOL. KIZILA\'LU. ASKLEPtON, FOÇA. ATENA VT KYBELE AÇIK HA\A TAPINAĞI GEZlLERİ PANEL Cumhuriyet ve Kazanımlan Yer: 18 Mayıs 2003 Saa't: 18.00'de llçe Halk Kütüphanesı Katkı Koyan Kurumlar: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği. Ay\alık Turizm Demeği. Müze Dernegı. Halk E\i Daha genış bılgı ıçın lütfen aşağıdakı numaralan arajınız. Tel: (0 212ı 520 21 91-92 514İ8 08-09 Faks: 520'50 23 E-mail: cumhurivet ' comharivetmahaUesi.com.tr BAĞCILAR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2000'885 Davacı vekili tarafından davalılar M. Akif Kara ve M. R. Yavuzkol vs. aleyhıne açılan ızale-ı şuyu davasının ven- len ara karan gereğince. Trabzon ilı, Of ilçesi, Yarlı Köyü'nde ıkâmet ettiğı bıldırilen davalı Mehmet Akıf Kara, Şanlıurfa ılı, Merkez Kan- beyi Köyü'nde ikâmet ettiğı bildınlen davalı Mehmet Reşit Yavuzkol'un adresınde bulunamadığı. tüm aramalara rağmen zabıta marifetiyle adresüıin temin edılemedinden ılan yapıhnasına karar venhruş olduğundan adı geçen da- valıların dunışmanın bırakıldığı 20.05.2003 günü saat 11.15"te Bağcılar Sulh Hukuk Mahkemesf nın duruşma salo- nunda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettırmelen halınde davaya yokluklannda bakılacağı ve karar verileceğı hususu teblıgat yenne geçerh olmak üzere ılan olunur. 13.03.2003 Basın: 22795 BORNOVA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK AKTTIRMA İLAM Dosya No 2001 2639 Tal Satılmasına karar >erilen gayrimenkulün cinsi. adedi, \asfı. kıymeti: Taşınmaz İznıır. Bornosa. Ergene Mahallesı'nde (Osmangazı) kaın. tapunun 3642 ada. 102 pareel, 15 cilt. 1405 sayfada kayıtlı Bomosa, Ergene Mahallesı 913 Sokak, No. 42 adresınde 922 m2 arsada 66 922 arsa paylı 2 kat 14 N'o'lu bağımsız meskende borçlu Hatıce Paprat'ın 3 8. borçlu Hamza Pap- rat'ın 3 8 hıssesı me\cut olup. taşınmaz 2 sınıf ınşaat tarzında taknben 110 m2 kullanım alanlı. 3 oda, salon. antre. mutfak. banyo \e VV'C'den ıbarettır. Daırede tüm zemınler karo taş plaka, duvarlar plastık badana, kapı ve pencereler ahşap dograma yaglıboyalıdır Daıre sobalı olup son kattadır Kapısı çelık kapıdır Binada asansör yoktur Taş.ınmazın elektnk ve suyu mevcuttur Taşınmazın çe\resı tamamen oluşmuş, yollan asfaltlanmış bölgeye tüm beledıve hızmetlerı gelmış bulunmaktadır Yukanda sayılı \asiflan ıhtıva eden meskenın tamamı bulundugu mev- kıı. ımar durumu, yüzolçümû. ınşaatın tarzı ve vasfı yıpranma payı ıle çevresındekı emsallen pıyasa rayıçlen nazara alındıfiında 38 000 000 000 -TL deger taşımakta olup. borçlu Hatıce Parpat"m"3 8 hıssesı 14 250 000 000.-TL. borçlu Hamza Paprat'ın 3 8 hıssesı 14.250.000 000 - TL'den toplam 28 500.000.000.-TL deger taşımaktadır Hısselere göre. 1- Borçlu Hatıce Papratın 14 No'lu meskendekı 3 8 hıssesı 14 250.000 000.-TL muhammen bedel uzennden satılacaktır 1 Satış gün ve saatı 24 06.2003 günü saat 15.00-15 10, 2 Satış gün ve saatı 04 07 2003 günü saat 15 00-15 10 2- Borçîu Hamza Paprat'ın 14 No'lu meskendekı 3 8 hıssesı 14.250.0O0.OOO.-TL muham- men bedel uzennden satılacaktır 1. Satış gün ve saatı 24 06.2003 günü saat 15 20-15.30, 2. Satış gün ve saatı 04 07.2003 günü saat 15 20-15 30 Imar durumu: Parsel konut alanında kalmakta olup blok nızam 3 kat ımarlıdır Satış şartlan: 1- Taşınmazın satışı 24.06 2003 günü yukanda yazılı saatlerde Bornova 2 tc- ra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretıyle yapılacaktır Bu arttırmada tahmın edılen kıymetın yüzde 75'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ıle ihale olunur Boy le bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla taşınmaz 04 07 2003 gunu aynı yer ve aynı saatte ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve tahmın edılen bedelın yüzde 40'ını \e satış masraflannı geçmesı şartıyla en çok arttırana ıhale olunur 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetin yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır banka- nın temınat mektubunu vermelen lazundır Satış. peşın para ıledır. alıcı ıstedığınde 20 günü geçmemek uzere mehil venlebılır. resmı ıhale. tapu alım harcı ve masrafları ıle KDV alıcıya aıttır. Taşınmazın aynından doğan bırıkmış vergıler tellalıye ücretı ve satım harcı satış bedelın- den ahnır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılilenn (*) bu gayrimenkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddialannı dayanağı belgelerı ıle on beş gun içinde daıremı- ze bıldirmelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bıraXılacaklardır 4- Satış bedeü hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, lcra ve Iflas Ka- nunu'nun 133 maddesı gereğince ıhale fesh edılır tkı ıhale arasındakı fraktan ve ywde 60 fa- ızden alıcı ve kefıllen mesul turulacak ve hıçbir hükme hacet kalmadan kendılennden tahsıl olunacaktır 5- Şartname. ılan tarıhınden ıtıbaren herkesin görebilmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır örneğı gondenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlerın şartnameyı görmüş ve münderecatmı kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı almak ısteyenlerin 2001 2639 Tal sayılı dosya numarasıyfa müdürlüğümuze baş- \urmalan ılan olunur 02 05 2003 (*) llgılıler tabınne ınıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basın- 22716 DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Turgut Uyar Turgut Uyar'ın, Ne Güzeldi Senin Çılgınlığın ad- lı seçme şiirier kitabı için yazacağım önsözü düşü- nürken elbet önce onun şiirimizdeki yerini tanımla- ma gereği duydum. Nurullah Ataç, Turgut Uyar'ın daha ilk şiirierini gör- düğünde, "onun için atıyorum zanmı" demişti. Bu şiirter, halk şiiri geleneğine yakın bir söyleyiş- le Anadolu insanının gündelik duyarlıklarını anlatı- yordu. Ama bu geleneksel söyleyiş içinde bile kişi- sel sesini arayan şair etkilemişti Ataç'ı. 1950'lerin ortalannda başlayan ve Ikinci Yeni adı- nı alan yenilik hareketiyle birlikte Turgut Uyar'ın şi- irinde de büyük bir değişım görüldü. Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959) ile başlayan bu dönemin- de yazdığı şiirierle bu akımın önde gelen, sürükle- yici şairferinden birı oldu. Çağdaş bireyin çelişkilenni, uyumsuzluğunu ve top- lum içindeki yalnızlığını ışlediğı bu şiirter, lirizmi, düz- yazı görunümlü "yorgan gibi" uzun dizelerı, doğru- dan söyleyışe varan anlatım özelliklerı ve uyandır- dığı yücelik duygusuyla çağdaş şiirimizi derinden et- kiledi. Açtığı bu özel şıir yatağını sonraki kitaplannda da derinleştirip geliştiren Turgut Uyar şiirinde, 196O'lı yıllarla birlikte toplumsal sorunların da daha geniş ve derinliğine yer bulduğu gözlendi. Böylelikle ça- ğın acılannı yaşayan bireyin toplumsal mücadelesi, çilesi de yansıdı şiirlerine. Sonraki kitabınaadını ve- ren Tütünler Islak (1962) deyişı o yıllarda kötü siga- ralar için halkın günlük dılinde kullandığı bir sözdü. Okurlarını hep büyük bir şiirin sarsıcılığıyla karşı karşıya bırakan Turgut Uyar, "çıkmazın güzelliği" olarak tanımladığı yeni anlatım arayışlanndan ise hiç vazgeçmedi. Ustalaşmayı, şairin önünde bir teh- like olarak görerek, şıirini yeni acemilik alanlanna ta- Şidı. DıVan'da (1970), divan şiiri kalıplarıyla çağdaş içerikli şiirlersöylerken, Toplandılar'da (1973), ken- dine özgü bir başkaldırı edebıyatının örneklerini ver- di. Sonra, şiir üstüne yazılanyla da şiirimize yön ve- ren bir şair oldu Turgut Uyar. Bir Şiirden adlı kita- bında toplanan değerlendirmeleri, şiir ve şairi tanım- lamasının, açıklamasının yanında çağdaş şiirimiz üstüne benzersiz yaklaşımlar da sundu. Bütün bunlardan sonra onun için bir de şunu dü- şündüm: Turgut Uyar, şiirlerini, şıır üstüne düşüncelerini ve hayatını aynı olgunluk çizgisınde buluşturabilmiş ve bunu sürdürebilmiş olmasıyla da çağdaş şiirimizin ender şair kişiliklerinden biriydi. Sanatçılann yapıtları, düşünceleri ve yaşamları her zaman aynı tutarlık çizgisinde buluşamıyor. Nâ- zım Hikmet gıbı çağdaş şiirimizin başlangıcını oluş- turan büyük bir örneğe karşın sonraki kuşaklarda giderek yapıtıyla hayatınt bir çizgide tutabilmek zor- lu bir uğraşa dönüştü şairler için. Dahası böyle bir gerekliliğe inananlar da azaldı. Günümüzde Ikinci Yeni akımının öteki iki ünlü şa- iri Edip Cansever ıle Cemal Süreya'nın şiir kıtap- lan peş peşe yeni basımlar yaparken Turgut Uyar'ın şiir kitaplarının satılmaması da anlaşılması güç bir olgudur. Onun şiirindeki yücelik duygusu, günlük hayatın sıradanlığına alışmış okura uzak geliyor olabilir mi? kıriardan geliyohar ellerinde sümbülteber elbette kıriardan kıriardan gelecekler başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri söyleyin nasıl dayanılır dükkânlara depolara bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer tfisekcifa hotmail.com Boğaziçi'nde dans festivali • Kültür Servisi - Boğaziçi Üniversitesi Dans Kulübü'nün (BÜDANS) düzenlediği '4. Boğaziçi Üniversitesi Dans Festivali' bugün saat 18.30'da BÜ Kuzey Kampusu Murat Dikmen Salonu'nda yapjlacak açılışla başlayacak. 18 Mayıs'a dek sürecek olan festivale üniversitelerın dans kulüpleri. özel dans okullan \e yurtdışuıdan konuklar katılıyor. Uluslararası Dans Organizasyonu (IDO) Başkaru Nils-Hakan Carlzon. IDO-Genel Sekreteri Kirstan dan Jenser ve Başkan Yardımcısı Michael Wendt'in de konuk olarak katılacağı festivalde dans gösterilerinin yanısrra ücretsiz dans dersleri, filmler, söyleşiler ve Kilyos'ta Beach Parti gibi farklı etkinlikler yer alacak. K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle