Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2003 ÇARŞAMBA 8 İstanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE PB 14 Sinop PB 14 Adana B 22 Edime PB 19 Samsun PB 18 Kocaelı PB 16 Trabzon Y 15 Çanakkale PB 16 Giresun Izmır PB 22 Ankara Y 15 Y 13 Manısa PB 20 Eskisehir Y 14 Aydın PB 23 Konya B 18 Denızlı PB 19 Sıvas Y 15 Zonguldak PB 14 AntaJya B 22 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van B Y B Y Y Y Y 22 21 21 18 17 11 12 ^£. Butun Dolgeler parçalı yer yer çok bulutlu, Batı ve Orta Karadenız'ırı ıç kesırnlefi, Doğu Karade- nız. goller yoresı, Iç Ege, Iç Anadotu'nun kuzey ve batısı, Doğu Anadolu ıle Gcıneydoğu AnadofcTnun doğusu yağmur, yer yer sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yurtun do- ğu kesımlennde artacak, dığer .erterete ooemlı bnr değışklık otma/acak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B B B B B B 26 12 11 20 18 20 23 18 Münih B 21 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B Y B Y Y B Y 2ü 19 20 19 19 15 21 19 B 19 Şam Moskova Aşkabat Astarta Taşkent Bakû Bişkek Tıfhs Kahire Y Y B Y B Y K B 16 13 14 20 12 13 3 31 B 25 Taşkent Tafıran Parçalı bulutiu • Sısiı -\ BjutL , Çok bolutlu r Yağrpjrlu Sulıı kar t Gok gunjftulu G U N C E L CLTVEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada da o kadar çok uyuyan var ki... Ver kurtulculuğun önde gideni, Rum sakızını ağzından eksik etmeyen program yapımcısı, yardakçısı emekli büyükelçi, Denktaş'ı hedef alarak Âda'nın kuzeyini Güney Kıbrıs'a peşkeş çekme çabasındaki kimi yazarlar, Kıbrıs dosya- sının kapağını açmadan ver kurtulculardan ya- nasaf tıitan politikacılar... Yunan Başbakanı'nın açık itirafından sonra derin uykulardan uyana- caklar mı acaba? Zor. Hatta olanaksız görünüyor. Pusuya yat- mışlar, rüzgânn Denktaş'ın, Denktaş gibi düşü- nenlerin aleyhinde esmesini bekliyorlar. Ama kimileri; galiba hükümet yavaş yavaş uyanıyor. örneğin RTE. Duyarlı konuyu tümüy- le kavradığını söylemek elbette olanaksız; ama, Türkiye açısından Kıbrıs'ın önemini idrak etme- ye başladığını gösteren işaretler veriyor. Egemenlik ve göç sorunları çözülmeden, ödünler karşılıklı gerçekleşmeden çözüme olumlu bakmanın olanaksızlığına işaret etmesi hayra alamet. Ya Kıbns dosyasını okumaya başladı ya da içeriğini bilenlerden bir şeyler öğreniyor. öğrenmesine belki öğreniyor ama, gözü bir yandan da 3 Kasım'dan beri irdelediği kimi tu- tarsız ilkeleri savunan kişilerde. • • * RTE, Denktaş'la bir kez ABD dönüşü havaala- nında, ikinci kez Başbakanlık görevine başlama- dan önce Ankara'da görüştü, o kadar. Oysa Kuzey Kıbrıs'ı Rum tezgâhında eritme- ye çabalayanların legal temsilcisi (Simitis'le bir- likte ipliği pazara çıkan) 3.5 oylu CTP'nin baş- kanı Mehmet Ali Talat ile sık sık görüştü. M. A. Talat, Yunan basınmın bile savunama- dığı "Enosis'i basardık" diyen Simitis'in avukat- lığına soyundu. Yunan Başbakanı'nın tarihsel itirafını "Dili sürçmüştür" diye tevil etmeye giriş- ti. Itiraf gafını Rumlar da "dil sürçmesi" diye ge- çiştirme çabasında. Bu koşutluk Talat'ın Rum- larla aynı idealin peşinde olduğunu göstermiyor mu? Bu adam (adam derken aklıma; Mustafa Ke- mal'in kürsüde esip savurana "Beyefendi kısa kesiniz" deyişi ve aldığı yanıta verdiği karşılık ge- liyor. Konuşmacının "Bana beyefendi demeyiniz, adam deyiniz" itirazını Mustafa Kemal şöyle kar- şılıyor: "Oyle diyemediğim için beyefendi diyo- rumya"), evet, bu Talat, koşa koşa Simitis'e git- ti- Türkiye açısından sorunun içeriğinden o den- li bilgisiz ki; yakın gördüğü RTE'yi; TC Başba- kanı'nı, Rumlarla, TC'nin tanımadığı Güney Kıb- ns'la "masaya oturması" için adaya çağırdı. Simitis'in itirafını Dışişleri uluslararası alanda kullanmayı -düşünüyor mu diyemiyoruz- düşlü- yor mu acaba? Atina'nın eline böyle bir itiraf ve- ya benzeri bir koz geçse, ertesi günü Batı bası- nını, özellikle Amerikan medyasını ayağa kaldı- nrdı. Ola ki bizim Dışişleri de Yunan hükümet söz- cüsü gibi düşünüyor, Simitis'in Enosis sözcüğü ile Kıbrıs'ın AB'ye girişini, yani "Enosis Europa- iki" demek istediğine inanıyor olmalı. • • • Uluslararası propaganda zemininde kullanıla- cak meta sadece Simitis'in itirafı mı? Hayır! Çö- züme "tarafsız bir arabulucu olarak" çaba har- cadığını söyleyen BM Genel Sekreteri Kofi (Kof- tî) Annan, "davetliolarak" gittiği Atina'dan son- ra Girit Adası'nda beyaz eşiyle, AB Dış Politika Sorumlusu Xavier Solana Hydra Adası'nda Kıbns'ın AB'ye girişini kutluyor. Karşı cephe dün de uyanıktı, bugün de. Eno- sis itirafı bakalım bizimkileri uyandıracak mı? Sevgili dostumuz Saygı Yağmurdereli'nin annesi MELEK YACMURDERELİ n,n vefatını üzüntüyle öğrendik. Arkadaşımıza, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. FEVZİ ÖRNEK, ISITAN GÜNDÜZ, TURHAN CUNAY, SEMİH POROY ACIKAYBIMIZ Makbule Erdoğmuş'un sevgili eşi, Zehra, Ali-lpek, Hünkar-Sultan, Derviş-Zeynep, Elif, Zeynel-Şükran ve Sevim'in sevgili babaları, Gül, Lütfi, Pınar, Damla, Gonca, Ali Yağız, llgıt ve Yağmur'un sevgili dedeleri, Divriği-Höbek Köyü doğumlu, Divriği Demir Madenleri'nden emekli sevgili aile büyüğümüz MUSTAFA ERDOGMUŞ yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak aramızdan ayrılmıştır. Cenazesi 23 Nisan 2003 Çarşamba günü saat 12.00'de Yenibosna Cemevi'nden hareket edecek otobüsle doğum yeri olan Divriği-Höbek Köyü'ne götürülecektir. Sevenlerine duyurulur. ERDOĞMUŞ AİLESİ Sezer 23 Nisan mesajında, çağdaşlaşma hareketinin hız kazanması gerektiğini vurguladı RehberinizAtatürk oîsunANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, TBMM'nin bugün ve gelecekte yapacağı çalışmalann Atatürk'ün başlattığı çağdaşlaşma hareketine hız kazandıracağını söyledi. Sezer, çağ- daş uygarlık düzeyine ulaşma ereği- nin köklü, kapsamlı, yapısal değişik- likleri zorunlu kıldığını vurguladı. Sezer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayım- ladığı mesajda. ulusal egemenliğin somutlaştığı TBMM'nin demokratik rejimin omurgası olduğunu belirte- rek, şu görüşleri dile getirdi: "Çağdaş uygarlık düzeyine u- laşma ereğimiz, ülkemizin geliş- nıesini sürdürmesini, demokratik ve uygar bir devlet olma yolunda gereksinim duyulan köklü, kap- samlı, yapısal değişikliklerin ve düzenlemelerin gerçekleşririlme- sini zorunlu kılmaktadır. Vüce Meclisimizin bu süreçte de üzeri- ne diişenleri kararlılıkla yerine ge- tireceğine inanıvoruz. Meclisimi- zin bugün ve gelecekte yapacağı çalışmalar ve alacağı kararlar, Atatürk'ün başlattığı çağdaşlaşma hareketinin hız kazanmasını,Tür- kiye'nin gelişmiş dünya devletleri arasında hak ettiği konuma yük- selmesini sağlayacaktır." Sezer, "insanlığın ortak umudu" diye rutelediği çocuklann ülkelerin yaşamında özel biryeri veanlamı bu- lunduğuna işaret etti. Çocuklara kar- şılaştıklan güçlükleri yenme. sorun- lan çözme yetisı kazandınlması, doğ- ru kararlar vererek başanlı olmalan için eğitim başta olmak üzere gerek- li ortam ve olanaklannın sunulması gerektiğini anlatan Sezer, "Onlan, çağdaş değerlere sahip yurttaşlar olarak yetiştirebilmek için eğitim- lerinin, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, akıl ve bilimin ışı- ğında yapılması göz ardı edemeye- ceğimiz önemli bir zorunlulugu- mıızdur" dedi. TBMM Başkanı BülentAnnç me- sajında. devletin ve demokrasinin te- minatı olan Meclis'in önemi ve yüce- liğinin millet iradesine yaslanmasın- dan geldiğini belirterek, "Bugün bu bilinç ve kararlılıkla hareket etme- nin günüdür. Bunu başarabildiği- miz takdirde çözemeyeceğimiz hiç- bir sorun kalmayacaktır" dedi. BaşbakanRecepTavyip Erdoğan, Türkiye'nin yenj dünyanın etkin bir üyesi olma potansiyeline sahip oldu- ğunu belirterek "Bu potansiyelin şu- uru içinde, bilimin ışığında yetişe- cek olan yeni nesil. ülkemizi gelece- ğe taşıyacak. çağdaş medeniyet se- viyesinin üstüne yükseltecek olan değerli çocuklanmızdır" dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Cumhuriyetçi Demokrasi Par- tisi (CDP) Genel Başkanı Yekta Güngör Özden, MHP Genel Başka- nı Devlet Bahçeli, Atatürkçü Düşün- ce Derneğı (ADD) Genel Başkanı HaliJ İbrahim Şahin. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve Türk-lş Genel Başkanı Saiih Kılıç yayımladıklan mesajlarla 23 Nisan Ulusal Egemenlik \e Çocuk Bayra- mı'nı kutladılar. TEGV YURTTAŞLARDAN DESTEKİSTEDI Büyük eğitim seferberliği İstanbul Haber Ser- visi - Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın (TEGV), "Bir Milyon Çocuk Eğitim Kam- panyası"nın tanıtıldığı basm toplantısında, Tür- kiye'nin aydınlık bir ge- leceğe sahip olabilmesi- nin tek şartının eğitim olduğunu belirtildi. Kampanyanın iletişim sponsoruThe Ritz Carl- tonOtel'de, düzenlenen toplantıda konuşan TEGV Yöneöm Kurulu Başkanı Cengiz Sola- koğlu, kötü günlerin du- yarlılıkla aşılabileceğıni belirterek, "Bu kam- panyanın ismi, geniş anlamıyla eğitim sefer- berliğidir. Bugün Türk toplumu yaşadığı sı- kıntıları geleceğe ak- tarmak istemiyorsa herkes üzerine düşen görevi, devletin yap- masını beklemeden yapmak durumunda- dır" dedi. Solakoğlu,"Dahaay- dınbk, umutlu, onurlu bir Türkiye için var mısınız?" sloganı ile başlattılan. 10 ulusal te- levizyon kanah, çok sa- yıda bağışçı ve 6 banka- nın desteklediği kam- panya ile 1 milyon ço- cuğa eğitim verilmesi- nin amaçlandığını söy- ledi. Solakoğlu, vakfin esin kaynağırun halkev- leri ve Köy Ensritüle- ri'nin olduğunu belirtti. 3 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Bizim LÖsemiIi Çocuklar Vakfı'nda lösemi hastası ve sağlığına kavuşmuş çocuklannda katılımıyla kutlandı. Kutlamada, Çocuk korosu bir konser sundu. (Fotograf: AA) İrtica takibi yeııideıı başladı • Baştarafı 1. Sayfada yaklaşımın son derece doğru olduğunu savundu. AKP hükü- metinin, gerçek amacmı kuru- luşunun 5. ayında ortaya koya- rak Milli Göriiş"ü devlet proto- kolüne alması, Fethullah Gü- len okullanna devlet okulu sta- tüsü verilmesi yönündeki giri- şim Genelkurmay'da rahatsız- lığa neden oldu. Gül 'ün genelgesine ilişkin S- tar gazetesine açıklama yapan Özkök, "Yakından izliyoruz. Ciddi şekilde rahatsızız. Bu- nun geçmişten gelen bazı si- yasi mülahazalardan kay- naklandığını düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Ozkök'ün "ciddi rahatsız- lık" sözlerine karşı hükümeti savunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Milli Gü- venlik Kurulu'nda (MGK) ül- keyi ilgilendiren her şeyin açük ve net olarak konuşuldu- ğunu söyledi. Özkök ün rahatsızlığını hü- kümete iletip iletmediği yö- nündeki soru üzerine Şahin, Abdullah Gül'den ikinci genelge ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül'ünAvrupa'daki bü- yükelçiliklere Milli Görüş ve Fethullah Gü- len okullan ile ilgili iki genelge gönderdiği öğ- renildi. Büyükelçiliklerin genelgenin anlamı- m sorması üzerine Gül'ün isün vererek ikin- ci genelgeyı gönderdiği bildirildi. Cumhuriyet, AKP'li Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül'ün, Milli Görüş'ün devlet protoko- lüne alınması, Fethullah Gülen okullanna des- tek veribnesi yönündeki girişimin aynnnlan- na ulaştı. Edinilen bilgiye göre Gül, bu amaç- la nisan ayı başlannda genel ifadelerin yer al- dığı bir genelgeyi Avrupa ülkelerindeki tüm büyükelçiliklere gönderdi. Gül'ün ilk genel- gesinde yurtdışında bulunan tüm demek ve temsilciliklerin desteklenmesi istendi.Özel- likle Avrupa'daki büyükelçilikler bu genelge- nin ne anlama geldiği ve hangi kurumlardan söz edildiği yönünde Dışişleri Bakanlığı'ndan aynntı istedi. Bunun üzerine Gül iki ayn ge- nelge daha gönderdi. Bu genelgelerin birisin- de isim verilerek Milli Görüş'ün etkinliklerin- de büyükelçi ve diplomatlann bulunması, pro- tokolde teşkilat yetkililerine yer verihnesi gö- rüşû yer aldı. Diğer genelgede ise Fethullah Gülen'e yakmlığı ile bilinen okullann Milli Eğitim Bakanhğı'nca desteklendiği, öğret- menlerin bu bakanlıkça atandığı belirtilerek büyükelçilüderce de desteklenmesi istendi. "Ozkök'ün bu konuyla ilgi- li rahatsızlığını ifade eden bir beyanını duymadığını" dile getirdi. Şahin, 30 Ni- san"da yapılacak MGK top- lantısında bu tür konulann ku- rul üyeleri arasmda konuşula- bileceğini belirtti. Hükümetin bu konudaki tav- nm ve Dışişleri Bakanlığı'nın genelgesini savunan Şahin, şöyle konuştu: "Genelgede Milli Görüş ve Fethullah Gü- len cemaatı aynmı yok, böy- le bir isim zikredilmiyor." Hükümet, partı tabanında önemli bir orana sahip Milli Görüş tarafitarlanna mesaj amacıyla böyle bir girişimde bulunurken, TSK ile ilişkile- rinde gerginliğe neden oldu. Irak'taki gelişmeler için hükü- met ile ilişkilerini "orkestra gibijiz" şeklinde değerlendi- ren Ozkök, rejim karşıtı geliş- melere ilişkin tavnnı net ola- rak ortaya koydu. Ozkök'ün değerlendirmesi- nin ardından kurumlar arası ye- ni bir gerginlik yaşanabileceği yorumlan yapıhyor. 23 Nisan'a coskulu kutlama 7 bin öğrenci gösteri yapacak Haber Merkezi - Büyük Önder Ata- türk'ün çocuklara ar- mağan ettiği dünyada- ki ilk ve tek Ulusal Ege- menlik ve Çocuk Bay- ramı tüm yurtta, KK- TC'de, dış temsilcilik- lerde törenlerle kutla- nacak. Başkentte 7 bin öğrencinin katılacağı törenlerde çocuklar tri- bünlerden "8+4=12 yıl" ve " A B " yazılı motifler oluşturacak. Törenler sırasmdayur- dun iç ve doğu kesimle- rinde yer yer sağanak ve gök gürültülü sağa- nak yağış bekleniyor. Başkentteki törenler, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik başkan- hğında öğrenciler ve öğretmenlerden oluşan heyetin saat 08.00'de Anıtkabir'i ziyaretiyle başlayacak. 19 Mayıs Stadf ndaki kutlamalar saat 10.00'da başlaya- cak. Öğrenciler şiirler okuyacak. Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu'nun seslendi- receği marşlann ardın- dan tören geçjşi yapıla- cak ve gösterilere baş- lanacak. Törene baş- kentteki 115okuldan7 bin 410 öğrenci katıla- cak. istanbul Savaşa Hayır Koordi- nasyonu tarafmdan ço- cuklar, Iraklı kardeşleri için saat 14.00'te Gala- tasaray Lisesi önünde buluşacak. Özel Boğa- ziçi îlköğretim Okulu, Şişli Belediyesi deste- ğiyle Kasımpaşa Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalan çocuklar için Be- yazıt'taki The President Hotel Bale Salonu'nda saat 13.00'te23Nisan Çocuk Balosu düzenle- necek. CHP istanbul 11 Ka- duı KoluYardıma Muh- taç Çocuklar Komisyo- nu Osmanbey'deki La Bella Düğün Salo- nu'nda saat 13.00'te yarduna muhtaç çocuk- lar için 23 Nisan şöleni düzenleyecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Işle- ri Daire Başkanlığı 19- 23 Nisan tarihleri ara- sında 6. Uluslararası CRR Çocuk Festivali gerçekleştirirken îstan- bul Büyükşehir Beledi- yesi ŞehirTiyatrolan da 21-27 Nisan 2003 tarih- leri arasında 19. Çocuk Şenliği düzenyeyecek. Fevzijye Mektepleri Vakfı Özel Işık Îlköğ- retim Okulu, saat 10.30'da AKM'de İs- tanbul Valiliği adma 23 Nisan Şenliği yapacak. Kadıköy Belediyesi ve Umut Vakfı 26 Ni- san'da Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda "Oyuncak Silahlar- dan Anndırma Şenli- ği" düzenleyecek. Nesin Vakfı, Çatal- ca'daki ilköğretim öğ- rencileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlanndan çocuklann konuk ola- cağı bir şenlik düzenle- yecek. İzmlr Izmir Valiliği'nin dü- zenlediği resmi kutla- ma programı bugün sa- at 09.45'te Cumhuriyet Alanf ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk konul- ması ve Vali Yusuf Zi- ya Göksu 'nun Anıt Şe- ref Defteri'ni imzala- masıyla başlayacak. Annem, annemiz sevgili MELEK YACMURDERELİ y yitirdik. Işıklar içinde yatsın. SAYCI YACMURDERELİ SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN a 'Eski Defterler' Ne Diyor?.." I Baştarafi Arka Sayfa 'da Dostumuz, ağabeyimiz Saygı Yağmurdereli'nin annesi MELEK YACMURDERELİ nin ölümünü üzüntüyle öğrendik. Saygı ağabeye sabır ve başsağlığı dileriz. AKŞAM SEFASIÇALIŞANLARI 1912yılına kadarAfrikalılar ile Sosyal Demok- ratlar'ın, birbirierinden haberieri bile yoktu. Al- man Sosyal Demokrasisi'nin önderlerinden Bernstein ise, 1898 yılında 'üstün uygarlığın kendi etki alanını genişletme hakkınr savunu- yordu. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Alman işçi Hareketi'nin çoğunluğu, Alman Sömürge imparatorluğu'nun yeniden canlandırılmasını istiyordu..." Nasıl beğendiniz mi? Bernstein adı, yeni birçağ- nşımfotoğrafının canlanmasınayetiyor. Bauer'den ve ondan, ilk defa bana, acaba kim 'revizyonisf di- ye bahsetmişti? Yoksa, bu adlan ve srfatiannı, da- ha 4O'lı yıllarda, Kerim Sâdi Bey'ın bir kitabında mı okumuştum? Bernstein'in adını duysa, Inge'nin (Bmckhardt hülyalı gözleri, nasıl birden soğur ve katılaşırdı? Sesini duyar gibiyim,"-... üstelik nan- kördür, Engels ölürken bütün müsveddelerini ona ve Bebel'e bırakmıştı: oysa Bernstein, In- giliz Fabian ve Fransız Jaures soyalistlerinin et- kisinde kaldı!. Kautsky bile onu, solundan hır- palamıştır. Hem de fena halde!.." Alman Sosyal Demokratlan, Bad Godesberg Programı'ndan sonra, artık neredeler? Leipzig'deki Doğu Alman yaşantısında, onlar hakkında verdiği -verebıldiği- hükümleri; Inge, eğer hâlâ yaşıyorsa, aynı gonül fe- rahıyla bugün de verebiliyor mu? Hele bir bakın, Yıl- dınm (Koç) Alman Proletaryası'nın, Uluslararası Mazlumlar'la ilişkisine nasıl yaklaşıyor? "...a/Almanya'daki işçi sınrfı günümüzde iş- gücünün -ve tabii ki seçmenlerin- yüzde 89.3'ünü oluşturuyor. b/Alman işçisinin yüzde 70'i daha sendikalaşmıyor bile. Almanya'da 2002 yılında sendikalaşma oranı yüzde 29.7 i- di. c/ ...Alman işçi sınrfı sınrf bilincine sahip de- ğil mi, yoksa Alman işçi sınrhnın kısa ve hatta belki orta vâdeli sınrf çıkarlan, Alman emper- yalistlerinin çıkarlanyla uyuşuyor mu? d/...gü- nümüzdeki Alman sendikalar, Alman serma- yesine ve hükümetlerine karşı bir tavır alryor- lar mı? Gerçek bir uluslararası dayanışmadan yanalar mı?.." Yüzde ytizü, Alman devletinin parası... Bunlar da bir şey mi? Benım asıl merak edeceğim; -eğer hâlâ hayatta ise- Inge'nin (Bruckhardt); Yıl- dınm'ın çalışmaanda verdiği, şu rakamlan öğrenince, yüzünün nasıl bir ha( alacağı; ya da, ne dryeceği olur- du. Bir bakar mısınız? "...Alman İşçi Sendikalan Federasyonu (DGB) 1998 yılında, 4.09 milyon dolar, 1999 yılında 4.14 milyon dolar ve 2000 yılında 4.14 milyon dolar uius- lararast sendikal dayanışma harcaması yaptı; bu harcamalar, Friedrich Ebert Vakfı aracılığıyla ger- çekleştirildi. Bu paralann en küçük bölümü bile, Al- man işçilerinin sendikalanna ödedikleri aidatlar- dan gelmedi. Bu paralann yüzde yüzü, Alman dev- letinin parasıydı..." "...Almanya emperyalist bir ûlkedir; Alman Em- peryalizmi, Vugoslavya'nın parçalanmasında önemli ve hatta belirieyici bir rol oynadı; günümüz- de de Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Ortadoğu'da ve özellikle de Türkiye'de büyük oyunlar içinde..."