Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2003 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
Önce Yık, Sonra Yap!
Başbakan Tayyip Bey, yakın arkadaşı, Bayındır-
lık Bakanı'na kızmış! Nedeni de, "Irak'ta bize iş
yok, kanlı birpara kazanmak istemeyiz" demiş...
"Böyleşey yok" diyor. Irak'ın yeniden yapılandınl-
nna çabasına biz de katılacağız, katılmalıyız!..
Irak'ta ilk ihaleler yapıldı bile! Iki ABD firması bir-
takım işleri üstlendi... Parayı kim ödeyecek? Irak
halkı!.. Nesiyle? Petrollerinin geliriyle!.. Irak'ın top-
lum düzenini bile bir ABD şirketi kuracakmış! Der-
ken, öteki ABD şirketleri işe girişecek, kısa sürede
Irak, "u/gar" bir ülkeolacak...
Ne güzel bir oyun değil mi? önce yık, sonra ye-
niden yap... Bu arada ABD şirketleri kazanç sağ-
lasın! Bir yandan da silah fabrikalan, petroi şirket-
leri, hepsi, kârlanna kâr katsın... Üstelik, bugün
ABD yönetiminin başında olanlann çoğu, bu şirket-
lerin ya ortağı ya sorumlulan!..
Kanlı para? Para paradır, kirlisi, kanlısı, pisi ol-
maz... Daha dün Bağdat'ı, Musul'u, Basra'yı ço-
luk çocuğuyla, kadını erkeği ile yerle bir edenler,
yanndan başlayarak o yıkıntılardan yepyeni anrt-
lar, kentler, yapılar yükseltecekler... Bir bakacağız
ki Irak bir küçük Amerika olmuş. Bağdat yeni bir
New York, Basra ise San Fransisco!..
Bu gidişle, Türk işadamlanna Irak'ta pek iş düş-
meyeceğe benzer... Hem adamlan, "sizinyanınız-
dayız" diye aldat, altmış bin Amerikan askeri Tür-
kiye'ye gelip Kuzey Irak cephesini açmaya heves-
lenince hayır olmaz, ben savaşınıza ortak olmam
de!.. O zaman, ne milyarlarca dolar alırsın, ne de
yeni Irak'ın onanmında sana pay verirler!.. Bush ve
ortaklan bu kadarla yetinseler! Bizden daha baş-
ka şeyler istemesinler, bizi kendi başımıza bırak-
sınlarda...
Dünyanın gözünü korkuttular. Neydi o en büyük
bombardıman uçaklanyfa gece gündüz tepeden
ölüm yağdırmak, neydi o acımasızca insan öldür-
mek!.. Bir yerde yüz kişi toplanmış, su, ekmek di-
ye bağınyor, açarsın yaylım ateşi, otuzunu öldürür-
sün! Kim karşı koyabilir sana? Kim hesap sorabi-
lir? Bugün Irak, yann Suriye, derken Iran, derken!..
Türkiye zaten, eskiden beri bildiğin, tanıdığın, ba-
nş gönüllüleriyle, uzman kadrolanyla elli yıldır içini
dışını yakından bildiğin ülke...
"Küçük Amerika olacağız" demediler mi yıllar ön-
ce? Filmleriyle, gazozlanyla, McDonald's'lanyla,
sokaktakj TV'lerdeki Amerikanca reklamlanyla, ad-
lan sanlanyla, şarkılarıyla çoktan küçük bir Ameri-
ka olmamış mıydık?
"Borçver George "şarkısınıunuttukmu?IMF'ler,
Dünya Bankalan yıllardır gündelik yaşantımızın için-
de değil miydi?
önce yıkarsın, sonra kendi elinle yıktıklarını
yeniden yaparsın! Ama yeniden yapılamayacak
şeyler de var; tarihsel anrtlar, müzeler, kitaplıklar,
yerine koyulamayacak değerterL Ama vız gelir,
para gücüne tapanlara, ne uygariıklar, ne sanat, ne
kültür ne de kıyılan, yok edilen çocuklar, gençler,
kadınlar, yaşlılar, koskoca bir halk? önemli olan para;
kanlı, kansız ne olursa olsun, bir gelsin, gelebilsin
de!..
AKHÎSAR HUKUKMAHKEMESt'NDEN
Esas No: 2000/474 Karar No: 2OO2'I62
Davacı Semra Yıldız vekili tarafından davalı Osman
Yıldız aleyhine açüan boşanma davasında mahkeme-
mizce verilen 23.5.2002 tanhli taraflann boşanmalan-
na ilişkin karar bila tebliğ ıade edildiğinden tebliğin
ilanen yapılmasuıa karar verilmekle,
Davalı Osman Yıldız'a tebliğin Türkiye'de yayımı
yapılan tirajı yüz binin üzerinde bir gazetede yapılarak
tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
26.3^2003 Basın: 18892
Daha aydınlık,
Egemenlik Genel Başkanlanndır...
Ganİ AŞIK 16. Dönem CHP Kayseri Milletvekili
V
ann kutlanacak olan Ulusal Ege- üzerindeçetingörüşmelervetartışmalaryapıl-
menlüc ve Çocuk Bayramı'nı biz- dı. Kon>r
a Milletvekili VfebbiEfendi,girişimi "er-
lere armağan eden ve "Bağunsız-
benim karakterimdir" diyen• lıkb
JL. AtatiAtatürk, mandaterlerin; "çaresiz-
Kk" ya da "ihanet" duygusu içindeki önerile-
rinı de "Benim için en büyûk sıyanet (sığmıla-
cakv«r)vemembaHşefaat(\ardunka\Tiağı)nüJ-
letimin sinesidir (kalbi)" dıyerek reddetmıştir.
(Vlazhar MüfıtKansu. Atatürk ten Anılar, Cilt
1) Çünkii onun, gençlik yıllanndan beri tutku
ile bağh oldugu iki amacı vardı: Bunlardan bi-
rincisi. bir ulusal meclis aracılığı ile halkın ken-
disini bizzat yönetmesi ve ikincisi de, demok-
rasi ile taçlandınlrruş ve modern temellere otur-
tulmuş cumhuriyet sistemi. Çağlar boyu sefa-
let ve cehalet içinde yaşamış Anadolu insanı-
nın paslı zincirlerini kınp, dünya değerleri ile
bütünleşmesinin yolunu özgür parlamentoda
ve cumhuriyet yönetiminde görüyordu, halka
da güveniyordu.
Nitekim, 1 Mart 1921 günü BMM"nin 2. açı-
lış yılında "Geride kalan bir yıl içiııdeki çaüş-
malan içtenlikie kutsadığuu" vurguladıktan
sonra, "Uğradığı yok edici sakünlann uyardı-
ğı halkımp.yazgısının gerçek sahibi ve egemen-
lik hakkuıa layık olduğunu dünyaya kanıdadT
biçıminde basladığı konuşmasını, "Ufkumuz-
da panldayan ıştklann, bu kadar felaketgönııüş
olaiı taJihsiz vataoımızda bir hayırlı sabah ohna-
sına dua ediyonun1
' diyerek yoğun alkışlarla ta-
mamladı. (fürk Par. Tanhi, Cilt 1, Sayfa 321-
325)
Atatürk'ün en çağdaş projelerinden birisi
olan TBMM'nin açılış gününün ulusal bayram
olarak kutlanmasını isteyen Saruhan MiIIetve-
kilı Refık Şevket ve 11 arkadaşının önergeleri
ken" bulup, "Bu gibi bayramlar miOetin kalbin-
dendoğar" deyince. Kırşehır Milletvekili Yah-
ya Galipın "Hoca efendi hazretkri. bugünü
gökteki melekkr bile ululuyor" yollu tepkisine
ve ardmdan da "Sizi buraya İngüizlerözeltren-
legönderdi" suçlamasınahedef oldu. Izmit Mil-
letvekılı HamdiNamık'ın "Ben de tanjgun" di-
ye onayladığı Yahya Galip'e başkan "sözünü
geri abnası" isteğinde bulundu. Yine Kırşehir
Milletvekilı hoca Müfit Efendi'nin, "AfganEI-
çisi Sultao Ahmet Han, 57 günden beri 23 Ni-
san'a (Medis'in 2. açıbş yılı) vetişmek için yol-
lardayım.Mûsiûman Afgan halkı da -özgür bir
parlamentonıız olmasından dola>> mududur
dedi" biçiminde destek verdiği önerge, Vehbı
Efendi, AB Şükrü (Trabzon) ve benzerlennin
direnişleri, Saruhan Milletvekili Celal(Bayar),
Bolu Milletvekili Tunah Hilmi ve aynı düşün-
cedeki milletvekillerinin savunma ve sahıplen-
meleri ile aşılarak 23.04.1921 aünü yasalaşü (1:
24-23.04.1921 - Cilt 1). Aradan geçen 82 yıl
sonra, Afgan halkı ve devleti ile, Türk halkını
ve devletini karşılaştıran bir kişi, nankör ve art
niyetli değilse, bejiıi küflenmemiş, soy-sop
olarak da temiz kalmışsa, Atatürk'ü doğru an-
layabilir.
23 Nisan'ın ulusal bayram olmasına ilişkin
yasanın kabulünden 3 ay önce (20 Ocak 1921)
\-üriirlüğe gıren 23 maddelik özet bir anayasa
ile de sistemin özü "ulusal egemenlik'" olarak
şekillenmiştı. 1924, 61 ve 82 anayasalan da
ulusal egemenliğı esas aldı ve "Egemenlik hak-
kının. hiçbir kişhe, zümreye veya sınıfa devre-
dilemejecegi*'nı ısrarla vurguladı. Ulusal ege-
menlığin somut ve karakteristik koşulu, genel
seçimlerin, halk eğilimlerini doğru ve engelsiz
biçimde_parlamentoya yansıtmasıdır. Oysaki.
Turgut Ozal'ın başlattığı "atannuş milletveki-
li (!)" yöntemınin, tüm genel başkanlar tarafin-
dan mutlulukla benimsenmesi sonucu, 20 yıl-
dan bu yana, anayasalann "devredilemez" de-
diği halkın seçme hakkı devTahnmış ve gasp edil-
miştir. Olkemizde siyasilerin ve siyaset kuru-
munun saygınüğını yitırmesinin, kitlelerin yok-
sullaşması pahasına, kaynaklann yağmalan-
masının ötesinde, rejimin tehdit altında olma-
suım nedenlerinin temelınde halkm sistem dı-
şında bırakılması yatmaktadır.
Anayasannı bu kaba ihlalinı. devleti devlet
yapan tüm kurumlar yıllardır sadece seyredi-
yorlar. 127 sene önceki 1876 Anayasası Padi-
şah Abdülhamit e iki meclislı parlamentonun,
sadece âyan kanadım beürlemesi yetkisini ve-
riyordu. Eğer bizde senato da olsaydı, genel
başkanlar, milletvekili ile yetınmeyip, senatör
de atamakta asla sakuıca görmezlerdi.
Kendi özündeki sübjektifliğı dışında çok so-
nımsuzca da kullanıldığı için, partileri yozlaş-
tıran ve politikaja soysuzlaştıran bu sistem, ge-
nel başkanlan, padişahtan da öteye çağdaş fi-
ravunlar haline getırdı. Kuran. firavunu "aşın
kibirtiik1
' yannıda, "kazjkh"" dıye de nıteler. git-
mek istemedigı için... (Isl. Ans. C. 4. s. 641).
Musa peygamber. Tann'nın yansunasını do-
layh olarak görebiüniştir (Araf 143). Mıllerve-
kili listeleri yapılırken genel başkanlann göl-
gesini bile göremezsiniz. Onlar kendilerini
"Tann'nın tahonda" sanırlar. Çe\TeIeri kuşa-
tılmıştır. Yerel ve örgütsel beklentilerin yerini
sen'ete eklentıler kaygısı almıştır. Adayın ide-
olojisi partiye uymuyorsa, partinin ideolojisi ada-
yauydurulur. Böylece "Keknğitaklitedenkar-
ga, kendi >Tİrü\üşünü de unutur". Gerçek bir
demokrasi ve anlamlı 23 Nisan"lar dileği ile.
Kültür'e Turizm Gözüyle Bakmak!..
HüseyinAKBULUT
B
akanlık sayısının azaltıhna-
sı gerekçesıyle Kültür Ba-
kanlığı'nın Turizm Bakan-
lığı ile birleştirilmesi düşüncesin-
den rahatsızlık duymaktayım. Böy-
lesine bir yapılanma; kültürün öne-
minin azaltıhnası ve Kültür Bakan-
lığı'nın etkinliğini. işlevıni ve ba-
ğımsızlığını yitirmesi sonuçlannı
doğuracaktır. Türkiye; kültürel kim-
liği yönünden belli bır coğrafya ile
sınırlandınlamayan, yaşadı|ı eoğ-
rafyayı da aşan çok katrnanlı, zen-
gin bır kültüre sahiptır. Türkiye ta-
rihine kültürel özgünlüklen açısın-
dan bakıldığında karşılaşüan bu du-
rum. tarihimıze bütün insanhğuı
kültürel köklerinin yansımış ohna-
sıdır. Bu nedenle Yüce Atatürk
genç Cumhuriyeti tanımlarken
Türkiye Cumhuriyetinin temeli
kültürdür" özdeyişini kullanmış-
nr. Böylesine bir kültür zenginliği
ve özgünlüğu nedeniyle de Kültür
Bakanhğı'nın özenle ve önemle ya-
pılandınlması ve yaşatıhnası gere-
ken sayılı ülkelerden birisinin Tür-
kiye olduğunu düşünmekteyım.
Öte yandan; güncel yaşamımız-
da karşılaştığımız kimlik sorunu-
muz, Doğu sorunu, Türk Dünyası
ile var olan ve gelişmesine çalıştı-
ğımız birlikteliğımiz, Avnıpa Bir-
liği süreci ve küreselleşme sorun-
lannın temelinde de "kühûr'" ol-
gusunun bulunduğunu bilmekte-
yiz. 1989 yılında Turizm Bakanlı-
ğı'ndan avnlarak bağımsız bır Ba-
kanlık durumuna getırilen Kültür
Bakanlığı'nın o günkü kanun "ge-
rekçesinde" Türk toplumunun hız-
lı bır değişme içersinde bulunduğu,
tüm hizmetlerin tek elden yürütül-
mesinin gerekliliği vurgulanmakta.
sanayıleşmenin doğal sonucu ola-
rak yaşanan kentleşmenin ve geli-
şen kitle iletişim araçlannın mey-
dana getirdiği bilgi alışverişinin
ulusumuzun sosyal-kültürel yaşa-
mında yaptığı tahribatlara engel
olabilmek ve böylece milli kültü-
rümüzün bozulmasını önleyebil-
mek amacıyla kültür faaliyetlen-
nin "bir bakanhğmiki işinden biri"
ohna durumundan çıkartılarak Kül-
tür Bakanlığı adlı bağımsız bir ba-
kanhk eliyle yürütülmesi zarureti ve
gerekçesi ile Kültür Bakanlığj Jaı-
ruhnuştur.
Ulusal kültürümüzün yok olma-
sı tehlikesi ve yoz eğlencenın kül-
tür olarak dayatıldığı günümüzde,
yaşanan sürecin bu gerekçeyi orta-
dan kaldırmak yerine daha da güç-
lü duruma getirdiği düşünülmek-
tedir. Kaldı ki Kültür ile Turizm 'i
birleştırmedeki mantık da sorgu-
lanmalıdır. Eğer kültür; geldiğimiz
noktada ülkemizı ziyaret eden tu-
ristlere yönelik bir eğlence öğesi
(unsunı) olarak algılanıyorsa bu
durum daha da acıklı bir boyut ka-
zanmaktadır. O>sa binsi sanat. öbü-
rü ticaretrir. sanayi ağırlıklıdır.
Birisi duygu ve düşünce dünya-
mızdır, öbürü maddedir, paradır
Birisinde insan için karşılık bek-
lemeden gelecek için para harca-
maktır, öbüründe ise nasıl ve nere-
den gelirse gelsin para kazanmak-
tır. Birisi onu özenle korumaktır,
öbürü ise korunması gereken yere
bile tesis yapmaktır.
Kültüre salt turizm açısından bak-
mak doğru değildır. Cünkü kültür;
kimliğimiz içindir. birliğimiz için-
dır. bizun için vazgeçılmez bır de-
ğerdir Öte yandan Kültür Bakan-
hğı'nın Turizm Bakanlığı ile birleş-
tirilmesi karan siyasal bir karardn*.
Ancakhazırlananyasal düzenleme
çahşmalan aşamaiannda yaşanunı
Bakanlığa adayan ve bu nedenle
kültür-sanat alanuıda öncnıü biri-
küne ve deneyime sahip olan Ba-
kannkçahşanlaruun bile görüşleri-
nin ahnmasına gerek duyulmama-
sı ise düşündürücüdür.
Ohnası beklenilen böylesine bır
yaklaşımın, olası sakıncalan önle-
yebileceği gibi daha da ötesi (şef-
faflık) katılımcılık ve özetle de-
mokrasi kültürünün gereği olduğu-
nu düşünmekteyim.
îkı bakanlığın birleştirilmesinde
gerekçe "çok genişlemiş ve nantal
bir yaprya bürünmüş kamu yöneti-
minin reforma tabi tutubnası" ge-
reği doğru bir değerlendirmedır.
Ancak sorunun çözümü; iki bakan-
lığın birleştirilmesinden çok. Kül-
tür Bakanhğı'nın, hızh değışım için-
deki toplumun gereksinmelerine,
günümüzün küresel ve teknolojik
gelişmelerine yanıt veremeyen. da-
ha da önemlisi siyasal iktidarlann
değişmesiyle her gün değişen mev-
cut merkezci siyasal yapısuıın so-
na erdirilmesi ile olanaklıdır
Kültür Bakanlığı'nın bu yapısı
nedeniyle. süreklilığe sahip kültür
politikalan ve planlamalan oluşa-
mamakta, bu politikalar; değişen
iktidarlara bağh olarak da sürekh de-
ğişmektedır. Tasarruf düşüncesıne
gelince; Kültür'de herhangı bir ge-
rekçe ile tasarnıfa gidihnemesi ge-
rektiğini düşünmekteyım. Ticari
kayıplar karşılanabilir Daha büyük
sorunlara yol açabilecek kültürel
kayıplann yeniden kazanılması ise
olanaksızdır
, onurlu bir Türkiye için var itllSlltlZ?
Türkiye'nin "Bir Milyon Çocuk Eğitim Kampanyası" îçin 23 Nisan'da ekran başına geçelim!
Televizyon programlarında konuklarımız, röportajîarımız ve gerçek öyküierimizle sizinle olacağız.
O gün Eğitim Gönüllüleri için gelen bütün bağışları ve her türlü katkıyı, canlı yayında sizlerle paylaşacağız.
Yüz binlerce çocuga daha eğitim desteği vermek isteyen herkesi, "Ben de varım!" demeye çağırıyoruz.
YURTİÇl BANKA HESAP NUMARALARIMIZ BANKA CAGRI MERKEZLERİ
BANKA AOI
Dışbank
Garantı Bankası
Is Banfcası
koçbank
ŞUBE ADI
Merkez 5ube
B,ıg J;bjs;
Beyierbtyr
Marmara
Yapı Kredı Bankası C.îtoiı;eş.Tie
HESAP NUMARALARI (TL)
304401010
Ö299848
226852
10OO000
1821-6
Dışbank
Garantı Banlcası
I; Bankası
Ko^bank
Yapı Kredi Bankası
TELEFON NUMARASI
444 0144
444 0 333
444 02 02
444 0 555
4440444
internet'ren yjpatagtnız bjqı>lafınız içn
WWW.tegv.org jdınımiK girip.
"Bagı; yapın* link'ını tıkljyabılıtsınil
BsnkaİJnmıztn websit9İen ûztnnden de bagtş yapabtiiı
Cumhuriyet
gazetesirıin katkılarıyla
yayımlanmıştır.
23 NİSAN SAAT 10.00'DAN İTİBAREN EKRAN BAŞINDA BULUŞALIM!
Her çocuk geleceğe umutla baksın
PENCERE
Hırslı Barbarların
Babil Kulesi
Nisan geldi geçiyor, havalar oynak, bahann ta-
dı ekşimtırak..
Insanlar buruk..
Cahrt Sıtkı Tarancı'nın insanın yazgısı üzerine
alçakgönüllü bir şiiri var:
Kimi insan derbeder,
ömrünü heba edip gider.
Kimisi maişet derdine düşmüş,
Rahattan bthaber.
Olmayacak işler peşinde,
Kimisi taban teper.
Kimisi dul, kimisi öksüzdür,
Alınyazıst kahreder.
Aklından zoru var kiminin;
Merhamet ister.
Ben sevda çekerim,
Hepsinden beter.
•
Bizim medyada bir açıkgöz pazarlamacı takımı
türedi, bunlara parmak ısınlır...
Amerika'nın yedeğinde Irak'a dalsaydık, pek
mutlu olacaklardı...
Olmadı...
Karalar bağlıyorlar, kaçırdığımız fırsatı anlata an-
lata bitiremiyoriar...
Insanoğlu ne hırslı, ne garip yaratık!..
Dil alıştırması için söylenen bir tekeriemeyi ba-
bam sık sık yinelerdi:
Bir berber bir benbere
Demiş ki..
Gel bre berber,
Seni berberliyeyim.
Günümüze uyarlayıp Bush ile Saddam'ı düşü-
nürsek tekerleme şöyle değişir
Bir barbar bir barbara
Demiş ki..
Gel bre barbar,
Seni barbahıyayım.
Bush ile Saddam'ın karşılıklı barbartıklannın or-
talık yerine paralı asker gibi dalsaydık, ne sonuç
alırdık?..
Barbarlanmaz mıydık?..
•
Irak'ı işgal eden Amerika ş/mdi Mezopotamya'da
Babil kulesini yapmaya girişti...
Turhan Selçuk'un geçen gün bu yolda bir ka-
rikatürü yayımlanmıştı...
Babil kulesi Kutsal Kitap'ta anlatılır.
Mezopotamya'da Nuh'un torunları gökyüzüne
tırmanmak üzere Babil kulesini kurmaya başla-
mışlar; yerküre yetmemiş, gökyüzünü egemenliğı
attına aimak isteyen hırslı insan en alt kattan işe
başlamış, ama, sonunu getirebilmiş mi?..
Kule gökyüzüne dek uzanacak, kuşaktan kuşa-
ğa yapım işi sürecek..
Baba Bush, Mezopotamya'da Babil kulesinin
temelini atıp alt katını yapmıştı...
Oğul Bush ikinci katını mı bitirdi?..
Gökyüzü daha çok uzak!..
•
Nisan geldi..
Geçiyor..
Penceremin karşısındaki erik ağacı tepeden tır-
nağaçiçeklendi...
Irak'ta da -eğer varsa- erik ağaçları bu ilkbahar-
daçiçekaçtılarmı?..
Ağaç bu..
Bilinçsizdir..
Açar.
INGILIZCENIZ
İNGİLİZCENİZ
sorun yaratıyor ise...
veya...
geleceKte, sevdlklerlnlzln
bu sorunları yaşamalarını istemlyorsanız...
The English Centre Dil Okulu
size akılcı çözümler öneriyor
genel ingilizce programlan
çocuklara özel programlar
sirketler ve kuruluslar
için özel programlar
is ingilizcesi programlan
konusma sınrflan
bire-bir eğitim
TOEFL - IELT5 - KPD5
hazırlık programlan
IMaytı Bilgl için
İSTANBUL
Rumoll Cad. Mo.-92 80220 Osmanbey
Te(:(0212) 225 91 72 - 247 08 83
mail: engMshcenlre@superonlıne.conı
Intamei: http^\»ww.(r>glishcentrecom
http^/www englshcentre.net
ENGLİSH CENTRE
Tel: (0-216)492 32 32
DİY4RBAKIR tŞ MAHKEMESt'NDEN
Sayı: 1997/244
Davacı SSK Genel Müdürlüğü tarafindan davalüar
Abdurrahim Aytar ve aıkadaşlan aleyhine mahkeme-
mizde açtıgı hizmet tespiti emeklilik işleminın iptali
davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen
ara karan gereğince:
Davalı Mehmet Ali Uyan'ın mahkememizce yaptın-
lan adres araştırmasından adresinin tespit edilemediğı
ve tüm aramalara rağmen bulunamadığından ilanen
tebligat yapılmasuıa karar verilmiş olup davalı Meh-
met Ali Uyan'ın mahkememizde yapılacak olan
20.5.2003 günü saat 11.15'teki duruşmasına gelerek
dava ile ilgili belgelenni sunması veya kendısını bir
vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yargılamaya
yokluğunda devam edilip karar verileceği tebliğ yerine
kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 18006