Katalog

SAYFA CUMHURfYET 22 NİSAN 2003 SALI 14 %Jİ\ [email protected] SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Soluk soluğa'Şeytanlar'îkinci Dünya Savaşı sonrası dö- nemi Ingilteresi'nin en sıradışı oyun yazarlanndan olan John Whiting'in başyapıo 'Şeytanlar' (1961) ülkemiz- de ilk kez sahneleniyor. Hiç sahne- lenemeyebilirdi de. Cevat Çapan'ın kıvrak çevirisi, Mehmet Ulusoy'un 'şeytans' yaratıcılığı, Devlet Tiyat- rolan'nın bu kez tam verimle kul- lanılan sanatçı ve teknik kadrosu ile maddi olanaklan, Ankara'da îr- fan Şahinbaş Atölye Sahnesi'nde buluşmasaydı... 'Şeytanlar' gibi, 'bu üJkede i>i ki Devlet Thatrolan var ve mutiaka otanah' dedırten bir çalışma yazık ki çok ender çıkıyor karşımıza. 'ŞeytanJar' çok yönlü bir 'sorgu- lama' oyunu. 'Tanrı' ile 'şeytan' arasındaki gerılımin 'insandan in- sana, insandan topluma, toplum- dan devlete' uzanan çizgideki gö- rünümlerini sergileyen çağdaş bir sesleniş. Soran ama yanıt verme- yen... Whjting''e özgû sahne söylemi 'Şeytanlar1 , 'toplumsal isteri'nin çıkar gruplan tarafindan kullanılı- şını irdelemesi açısından Arthur MDJer'ın "Cadı Kazanı'nı andınrken biçimsel özellikJeriyle de Brechtti- yatrosunu çagnştınyor. Ancak, ice- rik ve biçimin buluştuğu noktada Whiting'e özgü bir söylem oluşu- yor ve oyun 'trajedi' ya da 'epik-di- yaJektik tiyatro* gibi, seyırcı için 'yasallaşmış" algılama biçimlerinin dışına çıkıyor. Bu nedenie de 'şaşır- öyor.' Biryanda dogmalardoğrultusun- da buluşamadığı tanrıyı doğada ve insanda ararken 'cinselhaz'dan uzak kalamayan, 'kuraldışı' Rahip Gran- dier'nın, bedeni ve ruhu arasında ya- şadığı iç çatışma ve aynı çatışmayı yaşayan Rahibe Jeanne'ın -gem vu- rulduğu için patlama noktasına gel- miş- cinselliği, öte yandan devlet gü- cünü mutlak kılmak için Louden kentinin surlarını yıktırma yolunda her türlü bahane ve baskıyı kullan- maya hazır Kardinal Rkheüeu'nün azar Whiting 'in sinematografik bir devinim içinde birbirine eklemlediği 100 dolayında îablodan oluşmuş, 24 'ü 'oyun kişisi', 40 dolayında oyuncu gerektiren bir sahne olayına imza atmakyürek işi. Yönetmen Mehmet Ulusoy, sahne, giysi, ışık ve müzik tasarımını yapan güçlü bir ekiple ve birikimlerini tam verimle değerîendiren kalabalık bir oyuncu kadrosuyla 'zor 'u başarıyor. uyguladığı sinsi taktikler. Bu iki uç arasında, Grandier'nin kadınlarla olan ilişldsini kıskanan kü- çük siviller. aydın gevşekliği için- deki kent yöneticileri. devlet ve din mekanizmalarının her düzeyden kuklalan ve "siyasal erk'ın kendi amaçlan doğrulrusunda kullandığı 'toplumsal isteri'nin kahramanlan olan Louden halkı... Zalimbirtarih- sel dönem. Bağnaz dinciliğin dar duvarlannın genjşletilmeye, öte yan- dan devlet gücünün merkezileşti- rilmeyeçalışıldıgı, sancılı birgeçiş dönemi. Her sınıftan ve konumdan insanlar arasındaki 'şeytansr eylem zincirini oluşturmaya yatkın bir ik- lim... Ama anlatılan tarih değil, ın- sanlık düzeninde, toplumsal düzen- de, siyaset düzeninde günümüzde de yansıvanın 'tarihselleştirilmiş' bi- çimi... Yazar VVhiting'in sinematografik bir devinim içinde birbirine eklem- lediği, kimi aynı anda yer alan 100 dolayında tablodan oluşmuş, 24'ü 'oyun kişisi'. 40 dolayında oyuncu gerektiren birsahne olayına imza at- mak yürek işi. Yönetmen Ulusoy. oyunun hareket düzenini, NuruDah Tuncer"in çok yönde hareketlılik taşıyan ve çok işlevli olarak değer- lendirilebilen -plastik hoşluklany- la 'gözabcı' nıtelilder de içeren- de- mır konstrüksiyon tasarımına yer- leştırerek devinimi dev boyutlarda görselleştiriyor. Erseniunççekiç'in ışık tasanmı ise görsel devinimin vazgeçilmez bileşeni. NalanTürkoğ- lu'nun bireysel ve sınıfsal konum- laragöre tasarlanmış özenli giysi ta- sanmı görsel düzeyde 'anlandandn*- ma' işlevi de taşıyor. Işitsel boyut- ta ise Can AtiDa'nın Kudsi Ergü- ner'den oluşturduğu müzik düzenı sarıp sarmalıyor yapımı. Başta baş- rolleri oynayan Nihat Üeri(Grandi- er) ve Tülay Günal (Jeanne), tüm oyunculann görsel-işitsel düzeyde oluşturduğu -büyük emek ürünü- yorumlar öteki boyutlarla bir araya gelince görkemli bir seyirlik biçim- leniyor. Yapımdan yer yer sinema, opera ya da dev yağlıboya tablola- n izlermişçesine de keyif alıyorsu- nuz. Buna karşıhk. seyircinin iki saatlik yorgunluğunun ardından ge- len 3. perdede tempo rahatsız edi- ci düzeyde düşüyor. Sanki yoğun ça- lışmanuı son aşamasına gelindiğin- de,yaratıcılarda'yorgundüşnıüş'... TeatraJ/grotesk göstergeler Ulusoy'un, sahne göstergelerini oluşrurmada kullandığı olgulan (kuklalar, su dolu saydam hazne, deniz böceği insan fıgürleri, devi- nen paraşütlerden oluşan yatak çar- şaflan, haçlann varlığı ya da yok- luğu, vb.) hem işlevsel, hem de te- atraL'grotesk kılma yolunda yaptı- ğı yaratıcı ve bütünleyici çalışma- ya ters düşen noktalar da var. Ve te- atral göstergeleri yerli yerine oturt- maya alışan seyirci, bırtakım soru- lara yöneliyor. fldnci perdedeki anakronik buz- dolabı kullanımı neyın göstergesiy- di? Ağızdan burundan kan fişkırma- sını teatral bır boyut olarak göcen sahneye koyucu yaklaşunı, bütün kentın 'şeytanlaşöğı* ve alevlerin göğe yükseldiği 'doruk' sahneyi görsel çızgi açısından çok daha 'bei- leklerdeyer edici' kılamaz mı? Böy- le yapılsa, oyunu 'son'a ulaştıran kısa bölümlerdeki pes tonlarda be- lirlemelerin ıronisi daha belirgin- leşmez mi? Ya da kukla kullanımı ve kuklamsı devinim, yapımda çe- şitli boyutlarda yansırken Grandi- er'nin işkenceden kınlmış gövdesi- nin devinimi benzer bir teatralliğe ulaştınlamaz mı? En iyisi kendiniz görüp karar verin. Yorgun olmadı- ğınız bir gün Jrfan Şahinbaş'taki 3.5 saatlik tiyatro şölenine katılın. 'Şeytanlar'ı kaçırmayın! 2003 'En iyi şarkıcı' Oscar adayı Lila Downs, bugün Iş Sanat'ta bir konser verecek Müziğin Frida sı sahnede...KüJrür Servisi - Geçen günlerde gerçekleşen 75. Oscar ödüllerinin töreninde 'en iyi şarkı' dalmda aday gösterilen Meksikalı müzisyen - şarkıcı lila Downs, bugün Iş Sanat'ta bir konser verecek. Downs, başrolünü Seuna _ _ _ Hayek'in üstlendiği, Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo'nun yaşamını anlatan Frida filmınin soundtrac'ında birçok parçayı seslendirmişti. Bu filmde aynı zamanda oyuncu olarak da rol alan ~""""" sanatçı törende filmin müzikleri arasında yer alan Burn It Bhıe'yu. Latin şarkıcı Caetano Veloso ile bırlikte canlı yorumlamıştı. Saksofoncu Paul Cohen ile bırlikte şarkıcılık yaşamına başlayan sanatçınuı profesyonel müzik yaşamı Oxaca ve Philadelphia barlanndan Güney Amerika ve Avrupa kıtasuıdaki turnelere kadar uzanıyor. Kanada, Küba, Meksika, Peru, Arjantin, Paraguay gibi farklı • Lila Downs, başrolünü Selma Hayek 'in üstlendiği, Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo 'nun yaşamını anlatan Frida Jilminin soundtrac 'ında birçok parçayı seslendirmişti. ülkelerden müzisyenlerle ortak çalışmalar yapan Downs. bu çalışmalan "etnik kfiltüıierin öne çıktiğı ulusal suurlann eridiği 21. yüzyUda dûnya kültürünün biryansunası" sözleriyle tanımlanıyor. Egzotik sanatçı, şarkılannda göç, kadm ve Latin Amerika gerçekliği gibi temalara değiniyor. Melez olmanın bir sanatçı için avantaj olduğunu söyleyen Do\vns, "Üd farklı ülkede ve kültürde yetiştiğim _ _ _ için çok şanslıyım. Ancak 'yerli' tarafım her zaman ağır basryor. Yetişmemde bu iki farkh gerçekliğin, gelenekler ve modern dûnyanın etidsi çok büyük. Müzik yoluyla, benim de bir parçası olduğum insanlara " " " • " " külrürümüz ve diHrnizie gurur duymalan gerefctiğini anlatniak istiyorum" diyor. Konser biletleri tş Sanat Gişesi (0 212 316 10 83) va da Biletix 'ten (0 216 454 15 55) sağlanabilir. YÜKSEKÖĞRETİM KURÜLU ÖĞRENCt SEÇME \E VTRLEŞTİRVIE MERKEZİ BAŞKANUĞI'ND.\N DUYTJRU MESLEK YLKSEKOKüLLARI ÎLE AÇIKÖGRETİM ÖNLISANS PROGRAMLAR1 ME- ZUNLARINDAN LÎSANS ÖĞRENlMtNE DfKEY GEÇlŞ SINAVfNA (DGSl KATILMAK İSTEYENLERİN DIKJC^TİNE 1. Meslek Yüksekokullan ile Açıköğretim Önlisans Programlan Mezunlannın Lisans Ö | - renımıne Dıkev Geçış Sınavı (DGS) 20 Temmuz 2003 tanhınde ünıversıte rektörlüklerinin bulunduğu Adana, Afyon. Ankara, Antalya. Aydın. Balıkesır. Bolu, Bursa. Çanakkale. De- nizli. Diyarbakır, Edime, Elazığ, Erzurum, Eskısehır, Gazıantep, Hatay. Isparta. îstanbul. tz- mir, Kahramanmaraş, Kars. Kayseri. Kınkkale. Kocaeli, Kon>a. Kütahya, Malatva. Manısa. Mersın, Muğla, Nığde, Sakarya, Samsun, Sıvas, Şanhurfa. Tokat. Trabzon. Van \e Zongul- dak ıllen ile Lefkoşa'da şapılacaktır 2. 19 Şubat 2002 tarih \e 246"?6 sa>ılı Resmi Gazete"de vayımjanan "Meslek Yüksekokul- lan ve Açıköğretim Ön Lisans Programlan Mezunlannın Lisans Öğrenimine De\amlan Hak- kında Yonetmelik hukümlerine göre 2OO3-DGS ye. a. 2003-DGS'ye meslek yüksekokullan ve açıköğretim önlısans programlanndan en çok beş yıl önce mezun olanlar ile son sınıfta olup da staj dışındakı mezuniyet şartlanru venne getırmiş olanlar başvurabıleceklerdır. b. Adaylar dıkey geçış için yapılacak sına\ lara en çok uç kez gırebılırler. c Kuzev Kıbns Türk Cumhuriyeti fKKTC) meslek voiksekokullannın son sınıf oğrencılen ve mezunlan. ülkemızde meslek yûksekokulu adını taşımavan fakat bır mesleğe hazırla>an önlısans programlanndan mezun olan ve a\nı koşullarda yurtdışından mezun olup denklıgı kabul edilenler, d. Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan lisans programlanna dıke> geçış vapmak ısteyenler başvurabilirler. e. 1998 ve daha önceki yülarda bir önlisans programından mezun olmuş olanlar ile en çok üç kez DGS'ye girmiş olanlar 2003-DGS"\e başvuramazlar. 3. 2OO3-DGS'ye baş\Tirma işlemleri 21 Kısan 2003 tanhinde başlayacak ve 2 Mavıs 2003 tarihinde sona erecektir 4. Bu smavda adaylara lisans öğrenimindeki başanda etkilı olan savısal ve sözel içerikli akıl yurütme (muhakeme) becerilerinin ölçülmesıne yönelik bır vetenek testı uvgulanacaktır. Test sayısal ve sözel bölümlerden oluşmaktadır. 5. Yerleştirme ışlemı merkezı olarak, adaylann DGS puanlan. tercıhlerı ve yükseköğretım programlannın kontenjan ve koşullan göz önünde tutularak bılgısayarla vapılacaktır. 6. 2002-2003 öğretım yılmda mezun olabilecek durumda olan meslek yûksekokulu öğren- cilen kendi meslek yûksekokulu müdürlüklennden. Açıköğretim Fakültesı (AÖF) önlisans programlanndan mezun olabilecek durumda olanlar kendi AOF bürolanndan. mezun durum- da bulunan adaylar ise herhangı bir meslek yüksekokulundan. AÖF bürosundan veya OSYM Smav Merkezi Yöneticılıği'nden 2003-DGS Kılavıızu, Başvurma Belgesı ve soru orneklenni içeren broşürden oluşan başvuru evrakını 4 500.000 -TL (dörtmıKonbe^vüzbın) karşılığında alacaklar ve kılavuzda belirtılen kurallara uvgun olarak doldurduklan Başvurma Belgesi'ni. 40.000.000.-TL (kırkmilyon) olan sınav ücretini bankava vatırdıklannı gösteren banka de- kontu ile bırlikte başvuru evrakını aldıkJan yere teslım edeeeklerdır. 1. Basvıırma Belgesfnde TC uyruklu adaylann İÇ Kımlık N'umarası sorulmaktadır. Nüfus cüzdanında TC Kimlık Numarası bulunmayan adaylann başvuru tarihinden önce bu numara- yı öğrenmelen yararlarına olaeaktır. Nüfus cüzdanında TC ICımlik Numarası bulunmayan adaylar bu numarayı bağlı bulunduklan llçe Nüfus Müdürlüklerıne başvurup "Vukuatlı Nü- fus Kavıt Ömeği"ni alarak veva http://tckimlik.nvi.gov.tr ıntemet adresınden öğrenebılır- ler ' ' Basm: 17081 SANAT İŞLİĞI KİLTÜR MERKEZİ (0 216) 414 03 32 TfiCCMt KBVTİN JI/BBOBfiİ < y Yazan: Cahit 4TAY Ydneten- Emrah EREN NtSAN AY1 HER PAZAR Saat- 20 30 SİHİRÜ KİTAP Müzıklı Danslı Çocuk Ovunu Yazan & Yöneten. Sıbel SEYHAN NİSAN AYI HER CUMARTESt, P.AZAR Saat: 13.00 J^BVİÇRE HASTA»«Şİ SANATTN YAMNDA İLAN TC İSTANBLX 5. ASLİYE HUKUK HÂKJMLİĞİ'NDEN Dosya No 2002523 Davalı: Hüseyin Tank Kurtoğlu'na du>Tiru Davacı Leyla Kurtoğlu vekili Av. Bülent Özden tarafindan davalı Hüseyin Tank Kurtoğlu aleyhine açılan boşanma davası sebebiyle, Davacı Leyla Kurtoğlu şiddetlı geçimsizlık ne- denıyle eşı Hüseyin Tank Kurtoğlu'ndan boşan- , mak istediğıne dair dava ikame etmiş, davalı Hü- seN'in Tank Kurtoğlu'nun Kültür Mah. 4. Tunzm Sitesi K: 3. D: 26, 2. Ulus-EtiIer/fstanbul adresine çıkanlan tebligatın usulüne uygun yapılmaması nedeniyle dava dılekçesinin ve duruşma gününün kendisine gazete manfetiyle ilanen teblığıne karar verilmiş olup 15.5.2003 günü saat 10.00'da mah- kememizdekı duruşmada hazır bulunmadığı, ken- disini bir vekılle temsil ettirmediği takdirde ] HUMK'nin 213-377. maddeleri uyannca duruş- maya yokluğunda devam olunacağı dava dilekçe- sinin özeti yerine kaim olmak ve ilan tarihinden 7 gün sonra tebligat vapılmış sayılacağı üzere ila- nen teblıg olunur. 1İ.04.2003 Basın: 18911 bizım tıyalro [email protected] Kadıköy Banş Manço K M (0 216) 418 95 49 20, 27 Nisan Pazar 15:00 26 Nisan C.tesi 18:30 yunlaşbran-yöneten zaferdfper mavileşme KûttorBakanl&'nınkalJatanyta iSVJCISrUSrANBİ GEYyE ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Esas No: 2002262 Davacı Adem Topçu tarafindan davalı Hatice Topçu aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının açık yargılamasında venlen ara karan gereğince, Geyve, Alıplar Köyü'nde mukim Kadir kızı 1968 d.lu Hatice Topçu'nun yapılan adres tahkikı netıcesin- de adresı bulunamadığından dava dılekçesinin ilanen teblığine karar verildığinden, davalının duruşmanın ertelendığı 28.5.2003 günü saat 10.45'te hazır bulun- ması veya kendısını vekılle temsil ettirmesi, dunışma- ya gelmedıgı takdirde gıyabında karar verilecegi ila- nen tebhğ olunur. 10.04.2003 Basm: 18845 YAZIODASI SELİMİLERİ Yok Edilen Mahalle Çocukluğumun Istanbul'undan unutamadığım bir anı da, Kumkapı'daki 'balıkçı mahallesi'rim yok edilişidir. Acı bir anı. Oranın adı, 'balıkçı mahallesi' miydi, bilmiyo- rum. Ama evde öyle söyleniyordu. Kumkapı'daki balıkçı mahallesinin çok yakında yıkılacağı söyle- niyordu. Menderes'in Istanbul'u bayındır kılma çılgınlığı sırasında orası da nasibini alacak, yok olacaktı. Çünkü Florya-Sırkeci arası Sahil Yolu oradan da ge- çecekti. Hep birlikte Kumkapı'ya gitmiştik. öyle sık girti- ğimiz bir semt değildi. Ama şimdi özel bir durum söz konusuydu. Balıkçı limanına gelinceye kadar, hemen hep iki üç katlı, yorgun ahşap evler gözümün önünde, ah- şaplan kınk kaburgalar gibi fırlamış, öyleyken büs- bütün şiirli. Bununla birlikte, asıl şiir, limana geldiğimizde karşımıza çıkacaktı. Sisli birgündü. Sislere bürün- müş deniz, kıyı, limanda renkleri sislenmiş alacalı bulacalı kayıklar, motorlar. Sonra birdenbire balık ağlannın inanılmaz şenli- ği başladı. Daha önce balık ağı elbette görmüş ol- malıyım; Kadıköyü'nde doğmuşum. Fakat renkle- rine dikkat etmemişim. Maviler, yosun yeşilleri, şe- ker pembeleri, mercan kırmızılan uçuşuyor. Böyle rengârenk deniz çağnşımlı balık ağlannı ilk kez görüyorum. Yıllar sonra, Huzur'da, Tanpınar'ın onlardan uzun uzadıya söz açtığını yakalayacağım. Sıra sıra asılmışlardı. Balığa her çıkıştan sonra onanm görürlermiş. Yine balığa çıkılıyordu herhal- de: Ağlartoplanıyor, limon küfüyle ateş kırmızısı bir- birine sanlışıyor, camgöbeği onlara eşlik ediyordu. Yalnız onanm için değil, kurutma için de direk- lere as/lırmış ağlar. Ve o direklerde, denize karşı, bir tiyatro sahnesini örter gibiydiler. Her biri açıl- dıkça, Marmara Deniz'i, ufka kadar sayısız görün- tüyle ışıyıp duruyordu. Kâh ilerdeki gemi, kâh açık- lardaki öbek öbek balıkçı kayıkları, sisi yarmış gü- neşin sudaki ışıltısı... Bir daha ancak rüyamda gö- receğim îstanbul manzarası. Balıkçı mahallesinde bine yakın insan yaşıyor- muş, kadınlı erkekli, çoluk çocuk, aileler, bekârtay- falar, Istanbul'un denizleri, balıktan geçim sağlıyor o yıllarda. Zaten bambaşka bir dünya. 1940'lann sonunda- ki görünümünü, Sait Faik, "Beleş Plaj"da şöyfe tas- vir etmiş: "Ostû katranla sıvanmış biriskele enkazı üzerin- de yüzlerce genç, çocuk, ihtiyar börekçiler, simit- çiler, gazozcular..." Buralan aynı zamanda halk plajı. Akşamla gazi- nolar. Sait Faik onlan da dile getiriyor; boş sandal- yeler yavaş yavaş doluyor, saz sesleri etrafı san- yor, gazinodaki "şano"da Mualla Hanım'ın sesi or- talığı inletıyor... Sandalla gelenler şarkıya eşlik edi- yoriar... Midye pişirenleri, "Beleş Plaj"öak\ gibi, bizde gör- müştük o gün. Ateşte kabukları açılı-açılıveriyor- du, siyah, içleri mavi sedefli kabuklar. Sonra sis usulca dağılmıştı. Balıkçılar, mahalle- leri yıkılmayacakmışçasına, hanl hanl çalışıyorlar. Tekneler denize açılıyor. Şu sokakta balık tuzlama işliklerini görüyoruz. Şurada bir kadın balık ağlan- nı onanyor. Kahvede oturmuş iskambil oynayan adamlarvar... Bir tabelanın altında, İşte burası yıkılacak" di- yor babam, sokağın ismini okuyorum: Küçükde- niz Sokağı. Yıllarca belleğimden çıkmadı: Küçük- deniz Sokağı. Küçükdeniz Sokağı, balıkçı mahallesinin sokak- lanndan biriydi. ötekilerin adlan neydi? Bu kadar şiirli sokak adlan 'modern' Istanbul'a kurban edi- liyordu... Takvimde tz Bırakan: "Siyah saç gurbet akşamına benzer" Şeyh Ga- lip, Hüsn ü Aşk, Dil-içi çeviri: Ahmet Necdet, Adam Yayınlan, 2003. Lutiıer Vandross felç geçîrdi • NEW YORK (AA) - Grammy ödüllü Amerikalı Rythme and Blues şarkıcısı Luther Vandross önceki gün felç geçirdi. 52 yaşındaki Vandross 'un sanatçınuı durumu iyiye gidiyor. 'Here and Now', 'A House is Not a Home' ve 'Any Love' adlı parçalan sadece ABD'de 20 milyondan fazla satan Vandross'un yeni albümü haziranda çıkacak. İLERİ Aforöfkfü ORTADOGUfYA SÖMÜRGECI SALDIRIGÖKÇE FIRAT ABD'nin Irak Saldınsı Osmanlı'nın Yeniden Paylaştlması GÛNEŞ AYAS Atatürrkço Dış Politika ERKİN YTJRDAKUL "Müttefik" Kusatması Alt.nda Ulusol GOvenlik Strateıısi VE1AT KAYAR Irak Neden Hedefs FİÜZ D O â A N Or-todoğu'da Işbirlikçi Kurt Horeketi SİBEL SAIJHOĞLU Turk Medyasr ABD'nin Psikolojik Savaş Gırlığı CEMAL KORİCMAZ Fılıstın'de inlıfada Kazanacak ONUR YAMAN Türkiye İçin Bır Avrasya Seçeneği Var Mı? SERDAR A^AIKOÇ Ku*ey Kore Neden Hcdef? AltiJo Ilhon Amerikalıfar Boçlonna AiacakJort Beiayı Bilmîyori-ar Erol Manisalı Kıbns ve Türkiye'ntn Gövenljğt <Şrtw Yaga Korku, Ştddet ve Yalon İmparotoriugo'nun Tanhî ve Sonu Bedri Baykam ASD'nîn Yeni Yamyamcıiıâına Karşr 68 Ruhu Hatfl İbrohİm Şahir» Yön Sefli va Açtkfır Ttriert Turhan Genç Kemoîisfler Ordusv Biiöirisi ATATÜRKÇÛLER NE YAPMAU (II) TAKTIŞMA DEVAM EDfYOR 200 5.OOO.000 TL. Tel/fefcs. (0212)292 73 00 www.ileri2000.org 15. sayı bayilerde