02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 -3!gpektxmik posta: [email protected] - Tezkere vergileri geliyormuş... "Hükümetin intikamı ABD'den de acı olacak!" BeklentiWashington Post gaze- tesi yazıyon "ABD Türki- ye'deki üslerinden vaz- geçmiyor. Tank ve ağır silah yüklü 24 gemi haia Akde- niz'de bekliyor. J General Franks, J "" 'Türkiye'deki üsleri kul- lanma şansı hala var' di- yor. 9 Marttan sonra Re- cep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olup tezkere- yi Meclis'ten geçirmesi bekleniyor." Koalîsyon Akif Kökçe'den: "Eski koalisyon hükümetlerin- deki partiler halka ters düşen icraatiannı açıkla- maya zorlandıklarında 'ne yapalım bizi tek başı- mıza iktidara getirseydi- niz bunlar olmazdı' ge- rekçesini ileri sürerdi... J. AKP'ye oy veren bir & vatandaş,AKP millet- • vekiline 'Milyonlarca W Müslüman'ın ölümü- i ne sebep olacak bu savaşa ülkeyi niye sok- mak istiyorsunuz?' diye sormuş. AKP'li 'Ne yapa- lım. Bizi koalisyona mec- bur etmeseydiniz, tek ba- şımıza iktidar yapsaydı- nız bunlar olmazdı' de- miş. Vatandaşın 'Siz, kimle koalisyon kurdu- nuz ki?' sorusu ûzerine AKP'linin yanıtı, 'Kimle olacak ABD ile' olmuş." H er şey, ıkı yıl önce 'Salkım Hanımın Tanele- ri' filminin TRT'de gösterimiyle başlamıştı... Dönemin MHP Milletvekili Ahmet Çakar, TRT Genel Müdürü Yücel Yener'i ve döne- min TRT'den sorumlu ANAP'lı Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'yu filmdeki Enmeni propagandasına alet olmakla suçlamıştı. TRT Genel Müdürlüğü'nün yanıtında ise asılsız bilgilerin TRT'nin eski bir genel müdür yardımcısı tarafından Çakar'ın eline tutuştu- rulduğu bildirilmişti. Bu kişi olaydan altı ay önce TRT Genel Müdürü'nün bazı uygulamalanna karşı çıktığı için hakkındasoruş- turma açılıp kızağa çekilen ve daha sonra da kendi isteği ile emekli olan Şener Tokcan'dı... Filmin yö- netmeni Tomris Giritlioğlu da Tokcan'ı adını vere- rek "düşman tarafında" yer almakla suçlamıştı... Iş- te ne olduysa bundan sonra oldu... Tokcan, TRT Genel Müdüriüğü'ne başvurarak hak- kındaki asılsız iddialar için cevap hakkını kullanmak Yucel Yener istedi. TRT, bu isteğe yanıt vermedi. Bunun üzerine Tokcan RTÜK'e başvurarak TRT'yi şikâyet etti ve Ge- nel Müdür hakkında yaptırım uygulanmasını istedi. Ne var ki RTÜK de Tokcan'ın başyurusunu yanıtsız bıraktı. Bunun üzerine Tokcan, RTÜK'e bir kez daha başvurarak, olumlu ya da olumsuz bir yanıt istediği- ni bildirdi. RTÜK 18 Ocak 2002 tarih ve 546 sayılı ya- zıyla Tokcan'a verdiği yanıtta, TRT'ye yaptınm uy- gulamasına gerek görülmediğini bildirdi. Tokcan, RTÜK'ün karannın hukuka aykın olduğu gerekçesiy- le, Ankara 7. Idare Mahkemesi'nde iptal davası açtı. Şener Tokcan dava dilekçesinde kendisi hakkında if- tira niteliğinde yayın yapması nedeniyle, TRT Genel Müdürlüğü'nün RTÜK tarafından uyanlmasını da is- tedi. llgili yasa, TRT Genel Müdürü ve yönetim kuru- lu üyelerinin iki uyan cezası alması halinde görevden düşürülmesini öngörüyordu ve Yücel Yener'in daha önce aldıöı bir uyan cezası vardı. Davaya bakan An- kara 7. Idare Mahkemesi, 2002/245 esas ve 2002/121 karar sayılı karanyla RTÜK'ün Şener Tok- can'ın şikâyeti üzerine verdiği ret karannı hukuka ay- kın bularak oybiıiiği ile iptal etti. Bu durumda RTÜK'ün, TRT Genel Müdürü Yücel Yener'in talimatı ve imzasıyla 5 Mayıs 2001 'de Ge- nel Müdür Yardımcılığı görevinden alınarak, APK ba- şuzman kadrosuna atanan ve 23 Ağustos 2001 'de kendi isteğiyle emekli olan Şener Tokcan'ın TRT'ye yaptınm uygulanması yönündeki isteğine en geç 24 Mart'a kadar, bir karar vermesi gerekiyor. Aksi hal- de, RTÜK'ün mahkeme kararına aykırı davranmış olacak. Ve eğer RTÜK'ün karan "uyan" olursa, TRT Genel Müdürü Yücel Yener, yönetim kurulundaki üye- lerte biriikte aynen önceki genel müdür Tayfun Ak- güner gibi görevinden düşmüş olacak! SESSIZSEDASIZ(f) Yüksek Yerilim Hatt erdincutku g yahoo.com Tezkere reddedildi: Bir WARmış, bir yokmuş! Bush, boş kaleye niye gol atamadı? Türkiye'yi savaşa sokacak tezkere- nin Meclis'ten geri döndüğü sırada An- kara'da Işçi Partisi'nin akşam yemeği vardı... Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu'nun anlat- tığına göre sazlı sözlü toplantıda bir ara mikrofonu Prof. Dr. Türkkaya Ataövaldı... O gün Cumhuriyet'te "Muz Cum- huriyeti Değiliz" başlıklı yazısı ya- yımlanan Ataöv, söze "Bu türtoplan- tılarda hikâye anlatan da olmalı" diye- rek başladı ve masada kurguladığı bir fıkra anlattı: "Eski Kasımpaşalı futbolculardan yerii bir siyasetçi, ABD Başkanı Bush'a, 'Birtakımım var, sen de bir ta- kım kur da, dostluk maçı yapalım' de- miş. Bush, 'Benim takım hazır' deyince sahaya çıkıp rnaça başlamışlar... Dakikalar geçiyor, eski Kasımpaşalı sadece paslaşıyor, hatta şaşınp rakip takıma da pas veriyonmuş... O sıra, stadyumun yakınından ge- çen bir trenin düdüğü duyulmuş. Kasımpaşalı bunu hakemin 'maç bitti' düdüğü sanmış ve takımıyla biriikte sahadan aynlmış. Oysa, maçın bitimine daha epey- ce süre varmış. Bush takımı sahada bir başına kal- mış ve uzun süre tek kale oynamış ve ardından da maç bitmiş. Fakat maç 0-0 sonuçlanmış... Çünkü, sahada Bush'a karşı müca- dele edecek takım olmasa da coşku- lu bir seyirci varmış!" ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Siipfin unutulan' şiirleri... akın Siyaseün "nygarhğa" bu den- li baskın çıktığı bir başka çağ da- ha yaşandı mı bilemiyoruz... Hele ki Anadohıda, hele ki Mezopotamyada 0 kadar ki, binlerce yaşındaki kentlerimizin bile hemen tüm sa- nat, duygu ve tarih zenginlikleri bir kenara itilerek, dar çıkarlara bağlı siyasi amaçlann tam tersi "flkeflUderi" o kentin adeta yeni kimliği kılınıyor... Tıpkı Siirt de- nınce akla hemen o "siyasal şr irin" gelmesi gibi: "Minarelersfingümüz: kubbe- ler miğferimiz_." Oysa Siirt Siirt olalı, şeriatın siyasal sesi ne minarelerinden yükseldi, ne de kubbelerinde yankılandı... Bunun en anlamlı kanıtlan ara- sında da oy beklentisi için değil, gerçekten Siirt sevgisiyle yazı- Jan öyküler, romanlar ve "şörier" yerahyor... Dağdağan ağaçlan Örneğin, şimdilerde bu ili- mıze 9 Mart 2003 'teki "baş- bakan seçimT için edenler, 40 yıl önce FikretOtyam' ın y ap- tığı gibi sadece "Si- irt" için gitseler, il başkanlarının he- saplı kitaplı ya- pay bakışlan ye- rine, aynı ilin saf ve doğal de- ğerleriyle tanı- şabilirler: "Kekiiklerin toriçlemie hangi yamaçtân suya indiklerini, dağ- daki çiçeklerini, sulanndaki balıklanru. koca ga- gata kartallannı göklerde, gör- düm. („) Ama, iDa o Dağdağan ağaçlan-." (Gide Gide: 9. Kitap) 1 Ya da Behzat Ay'ın yine Siirt'i •kucakiadığı "Sürgûn" romanın- daki gibi, insanlarla sadece "parti rozeflerinc" bakarak de- ğil, "yüreklerini de dinleyerek" konuşsalar, belki şu gözlemle- rin devamını da kendileri yazar- Jar: \ "Siirt'in sessizfiği her çay evi- SıinönündeaJçaktaburelereotur- Jmuş, habire yüksek sesle Arapça ^konuşan yığm yıgın işsiz insan da Jounasa, bir mezarhk sessizüğini jandınyordiL.." j Ve hâlâ sabahın güneşinden «önce meydanlan dolduran bu iş- •siz Siirtlilerin, yıllardır "devleti ^ sonra, 3 Kasım 2002 seçimlerindeki oylannı ne- den "fabrika ve işvaaüerine" ver- diklennı bır başka dennlıkte kav- rayarak, Ceyhun AtufKansu'nun şu dizelerini anımsayabilirler: "Kardeşim, Raman dağlann- daöldû,/tlaçsi7hktan,doktorsuz- hıktan. BüyüksularevTenindeöldü su- suduktan, /Sonra Sason dağlan- Analan ova, babalan dağ~ Yine bugünlerde Sürt'le ilgile- nenler, bu kenti "şnrie" tanıştı- ranın R Tav^ip Erdoğan değil, asıl "kendi şairleri'' olduğunu ise Siirt kökenli Hilmi Yaviız'u oku- yarak da öğrenebilırler... Örne- ğin; "Doğunun Bebeleri''nden; "Doğunun bebeieri taş bebek /değikür acryı trahom, gündüzü emek/gülüyse bir ge- lecek için kullanır say ki analan ovu, babalan dağ / ve emzüderi tüfekJ' dizelenne dalıp gıdebılir, ar- dından "Doğudan Bir Kenfin her kıtasından, olan biten her şeyi öğrenebilirler: "Sört, üzümü ayna / yaş- hhğı beton laleden bir kent, orda güz bile / kurur acıyla birtikte çürür gurbeder yük- lükte_" Veeğerişteböy- lesi bir kentte yaşayarak hem acılan, hem umutlan,hemde şiir yüklü duy- gulan yürekten bilince taşıma- nın ne anlama geldiğini merak eden de varsa, 40 yılını geride bı- rakan "Mücadek" gazetesinı zi- yaret edip sahibi ve emektan Cumhur Kıbççıoğhı'ndan "Öiü Şehrin Türküsü" adlı şiir kitabı- nı edinebilırler: "Görüyonım / Koca koca adamlann. Yumuşacık eDerinde demir mühürlü kâğrtlar; Ve görüyonım / Ufak ufak adamlann Nasırtaşmış eüerinde söylen- memiş ağniarJ' Ne dersiniz... 9 Mart 2003 se- çimlerinde de sandıktan işte bu söylenmemiş ağıtlann "intika- mı" çıktığında, böylesi bir "şür- sefliğe" kızmaya, gücenmeye ki- min ne hakkı var? Oekinci(5 cumhuriyetcom.tr Yıl 1974-Sürtfimuhtar Mehmet Sevügen, "deviete" mektup yazarken_ KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakCg turk.net ÇtZGÎLlK KÂMtL MASARACI HARBÎ SEMİH POROY / &VA& KAR$l WAH \ ( M I U ^ K I U 6 P İ ^ İ Z VA&J o [email protected] (^SUAM Üzk&i Mfpy/WlZ W VAK.) o JL TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAM 5 Mart BUYUK HARITACIMERCATOR 1512 'DE BLJGUN, HAWP*CI GEKARPUS MEKA7O* HOLLANM 'M, Bİ8 ALMAAJ AİLENİN ÇOOJ6Ü OLAKAK PO&DU. 16. YÜZYILPA,KEŞİH.EZİN SAÇLADIĞ1 ÇAĞDA, OÜNYA *Uje£L£8İ, HARİ7A. lARI YAPACAK OIAN MERCATVR,BuNüN İÇİN G£R£*UJ &ÜMSEL VBBtLEKİ, MATEMArİĞİ VE TSaV/S/, ÇAUÇABAtC l/EAeApyeASAIC EL£€ EDECEKTİR. BUGÜN r MegCA7DX PBO- JEK&İYOHU"OLABAK8/UNEN, DÜNYA KÛg£- SİN0EN,EICJ/ATOg* 7B&ETGEÇJK/LEN S/R &/- ÜNCV/SE DÛÇEN ÎZDÜŞÜMÛN ÇJZIMİHİ 6E£- ÇEIO£ŞTtgEC£K,BÖYL£C£ PÛNYA HA&TASIM ÇOK AZ )MUŞLA ÇJKAGACAKnK. Ç£fİ7Zj f44- RİTALA&N TDPLANDIĞI /Ü7B8A "A7LAS*OEN- MESİDe, SİZE Y/AlE ONOAN MİHASTVİ... ÇEVRENİN BAŞISAĞOLSUN Çevre bilincini kent kültürü ve yurtseverlik duygulanyla bütünleştirmenin örnek kahramanı Saynur Gelendost'umuzu yitirdiğimizi yurt dışında öğrendim. Hepimizin, dostlarının, yurdumuzun ve çevrenin başı sağolsun. BAKIRKÖY 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:200l 896 Davacı Mine Melek Golal vekili Av. Zeliha Hilal Akay tarafından, davalı tlhan Golal aleyhine açılan boşanma davasında: Davalı tlhan Golal adına çıkartılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği anlaşıldığın- dan. mahallı zabıta marifetiyle de açık adresinin tespit edılemediğınden ilanen tebliğine karar verileceğin- den: Davacı taraf I5.l 1.200i Tanhli dava dilekçesinde eşi ile 5.1.1996 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklanmn olmadığı, aralannda şıddetli geçimsizlik olduğunu, boşanmalanna kendisi için 100.000.000.- TL tedbir nafakasına. dava sonuna kadar iştirak nafakasına dönüştûrülmesini, yargılama gi- derinin davahya yûklenilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğundan; Davalı llhan Golal'ın mahke- memiz duruşma günü olan 3.6.2003 günü saat: 10.00'da dunışma günûnde hazır bulunması, hazır bulun- madığı, mazeret de bildirmediği takdirde kendısini bir vekille temsil ettirmesi, temsil de ettirmediği tak- dirde dava dilekçesi yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olımur. 27.2.2003. Basın: 9670 Öğrencı kimligimı kaybettim. Hükümsüzdür. SERTAÇ SERDAROĞLU Dil Derneği'nin Türkçe Sözlük'ünü, Yazım Kılavuzu'nu kullanmak hem Türkçe'ye, hem demeğe katkıdır. Bilgi için: 0312-425 83 60 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Kul' Değil, 'Birey' Olmak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin hükümetin sa- vaş tezkeresini geri çevirmesiyle birlikte bilgisayar ekranları da coştu. Herkes herkese iletiler gönde- riyor, tanıdıktanımadık insanlar birbirlerini kutluyor. Tezkerenin reddi yurtdışında da Türkiye lehine olumlu bir hava yarattı. Dünya basınında üç gün öncesine kadar yayımlanan ve Türkiye'yi "Ameri- kan kuklası bir muz cumhuriyeti", yöneticilerini de "pazariıkçı paragözler" olarak aşağılayan karika- türler, yazılar, yorumlar da kesildi birden. Her za- man Amerika'nınyanındayeralmışyabancı kalem- ler bile TBMM'nin aldığı "Savaşa hayır!" karann- dan övgüyle söz ediyoriar. Batılı gözlemciler bu ka- rardan yola çıkarak dünya kamuoyundaTürkiye'ye ilişkin olarak oluşmuş yargılann yeniden gözden geçirilmesini, Türkiye'deki gelişmelerin yeniden değeriendirilmesini öneriyorlar. Almanya'da yayımlanan "Neue Ruhr/Neue Rhe- in Zeitung"da yer alan bir yorumu Dilek Zaptçı- oğlu'nun çevirisiyle aktanyorum: "Türkparlamentosunun Irak savaşı için ABD'nin askeri biriiklerini konuşlandırma isteğine 'hayır' demesi, ABD'yi düşündürmelidir. Son onyıllarda Washington 'un en sadık müttefıklerinden biri, üs- telik de mali açıdan AmerikaJılara tümüyle bağım- lı bir ülke ABD'ye sırt çeviriyor. Türkiye, Irak sava- şından, Irak'tan korktuğundan daha çokkorkuyor. Ankara'dan çıkan ret karan yalnızca Amerika'nın saldm planlan ve Bağdat'a karşı açılacak kuzey cephesi açısından önem taşımıyor. Türkiye, hükümetin kamuoyu baskısını kolayca göz ardı edemeyeceği tek komşusu Irak'ın. Çün- kü Körfez ülkelerinde ve Ürdün'de de halkın ABD'nin savaş planlanna tepkisiaynı şekilde, hat- ta daha da güçlü. Ama bunlaria Türkiye arasında önemli bir fark var: Türkler seçmen, oysa Arap ül- kelerindeki insanlar kul!" Batılılar ilk kez Türkiye'nin pariamenter demok- rasiyle yönetilen bir ülke ve siyasette de son sözü söyleyenin halk olduğunun farkına vanyorlar. Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nin karan bu açıdan bü- yük önem taşıyor. Türkiye sözcüğü son Meclis karanna kadar Av- rupa kamuoyunda hep birtakım olumsuzluklan çağnştırdı. Avrupa'da otuz yıl içinde üç askeri dar- be yaşayan bir başka ülke daha yok. Asılan baş- bakanlar, bakanlar. isyancı subaylar, başkaldıran gençler... Kitlesel tutuklamalar, çeyrek yüzyil süren toplu davalar, sonu gelmez işkenceler... Binlerce terör kurbanı... On beş yıl süren "düşükyoğunluk- lusavaş", otuzbin ölü... Sıkıyönetimler... Kelepçe- li öğrenciler, işçiler, köylüler, aydınlar... En tanınan, en bilinen, en okunan şairieri, yazarlan, ressamla- n, gazetecileri, müzisyenleri, sinemacılan zindan- larda çürütülmüş bir toplum... Yurtdışında yaşa- mak zorunda bırakılmış on binlerce siyasal sür- gün... Toplatılan gazeteler, defgiler, kitaplar... Aç- lık grevleri, ölüm oruçlan... Bir türiü çözülemeyen iç ve dış sorunlar... Akıl almaz yükseklikte bir enf- lasyon, milyonlarca sürekli işsiz... Batınlan banka- lar, yolsuzluklar, hırsızlıklar... Yüz karası politikacı- lar, kravatlı dilenciler, çöl çadın yalakalan... Turizmde alınan yol, sporculanmızın, sanatçıla- niTHzın, bilim insanlanmızın, işadamlanmızın ulus- lararası başanlan tek baştna bu kapkara tabloyu renklendirmeye, dünya insanlannın kafalannayer- leşmiş bu fotoğrafı değiştirmeye yetmiyordu. De- mokrasiden, insan haklanndan, çağdaş uygarlık- tan hiç nasibini almamış, fakat turizmde de, spor- da da, ticarette de başanlı olmuş birçok ülke var- dı yeryüzünde. Uluslararası saygınlık ise o ülke in- sanlannın kul olmayıp özgür bireyler olarak siya- sete katılımlanyla, kendi kaderlerini kendilerinin beliriemeleriyle; ulus olarak d a daha güçlü olanın dayatmalanna boyun eğmeyerek, onurunu çiğnet- meyerek, doğru bildiğinden dönmeyerek kazanı- lıyordu. Türkiye bu yönde çok önemli bir adım attı. Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nin t ü m Cumhuriyet Halk Partili üyelerini ve her türiü baskıya göğüs gererek bize bir "demokrasi zaferi" armağan eden Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerini yürekten kut- luyorum. Dilerim sonu gelir. Sevincimizsürer... (e-posta: dkavukcuoglu « superonline.com) (Faks:0 212-234 68 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3SOUDANSAĞA: 1/ Istanbul'un güvenliğini sağlamakla gö- revli yeniçeri- 3 lere verilen ad. 2/ Izmir'in bir ilçesi... Kuzu sesi. 3/ Şarkı- 6 nın sert bir bi- çimde vurgu- landığı disko 8 müzik üslu- 9 bu...Cennet. 4/ Istanbul'un bir semti. 5/Uzun omuz atkısı... Gözü gönlü çeken du- 2 rum, cazibe. 6/En çok 3 vadilerle yamaçlarda 4 bulunan, İcil ve kum kanşımı, san renkli ve- rimli baJçık... Bir et- kinliğin geçici olarak durdurulduğu süre. 7/ Koca... Satrançta bir taş... "Kara basma iz olur / Güzellerde — olur" ('ûr- kü). 8/Torba biçiminde yorgan kılıfı. 9/Kesıntılenlen sonra kalan miktar... Ayak direme. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/ Baharda çok erken çiçek a ç a a soğanlı bir bitk 21 Muğla'nın bir ilçesi... Merasim. 31 Yüzgeçlen dün- li ve zehirli, eti makbul bir balık:... Bir bağlaç. 4-Miı nota... Vilayet... Arka, geri. 5/Jirpiter gezegenineve- rilen bir başka ad... Tanntanımaz. 6/ Karadeniz löl- gesi'ninen yüksek dağı... Bir nota. 7/Hayvanlardve insanda deri, saç, kıl. tüy, pul ve bazı iç zarlardaxı- lunan koyu renkli pigment. 8/ Küçük çocuklan korut- mak için uydurulrnuş yaratık... Gözleri görmeyeı 9/ Tıp dilinde "bere" anlamında kvıJlamlan tenm. Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. ARİF ÖZK1S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle