25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2003 PAZARTESİ HABERLER fiükümet açhğa mahkûm afyor' • ANKARA (Cumhuriyet)-CHP Denizli Milletvekiü Mustafa Gazalcı, Tütün Yasası'nın üreticiye yönelik olumsuz etkilerinin bu yıl ortaya çıkmaya başladığını belirtti. Gazalcı yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl çıkanlan yasayla TEKEL'in üreticüerin yetiştirdiği tütünü aJmasma kısıtlamalar getirildiğini vurguladı. Bu çerçevede üreticilerin ürettiği tütünün sadece 200 kiloluk kısmının TEKEL tarafindan alındığını vurgulayan Gazalcı, "AKP iktidan da üreticiyi aldattı. Iktidar tütün üreticisinin sesine kulak vermeli, üreticinin elinde kalan tütüne sahip çıkmahdır" dedi. Teronzm senıinerj • tstanbul Haber Servisi - Güneydoğu Avnıpa Bölgesel Silahlann Kontrolü Doğrulama ve Uygulamaya Yardım Merkezi (RACVIAC) tarafindan düzenJenen "Bölgesel Istikrara Tehdit: Terorizm" konulu seminer, bugün Istanbul'da başlayacak. Seminer, Genelkurmay Strateji Daire Başkanı Tümgeneral H. Nusret Taşdeler'in konuşması ile açılacak. 3 Nisan Perşembe günü sona erecek olan seminere, RACVIAC'a üye 20 ülkeden ve çeşitli uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinden toplam 56 katılımcı davet edildi. btanbuTda gösteri • tstanbul Haber Servisi - Güvenlik kuvvetleriyle giriştikleri silahlı çatışmalar ile açlık grevlerinde ölen yasadışı DHKP- C örgütü üyeleri için, Gaziosmanpaşa'da izinsiz anma gösterisi yapıldı. Çeşitli semtlerde toplanarak otobüslerle Gazi Mahallesi'ndeki cemevine giden gruplar, daha sonra Habipler köyündeki Cebeci Mezarlığı'nda toplandı. Araçlardan inen grup, çatışmalarda ve açlık grevlerinde ölen DHKP/C örgütü üyelerinin mezarlan başına kadar yürüdü. Mezarlara karanfil bırakan grup adıoa yapılan konuşmalarda, "THKP- C'nin31. kuruluş yıldönümünün kutlandığı bugünlerde, ölenlerin anıldığı" belirtildi. 12 BV!B» fiye gözattı • İZMİR(AA)- Alsancak semtindeki tngiliz Konsolosluğu önünde toplanan Emeğin Partisi (EMEP) Gençlik Kollan üyesi bir grup, Irak'taki savaşı protesto ederek slogan attı. Daha sonra ABD ve Ingiliz bayraklanru yakmaya çalışan, konsolosluk binasına yumurta atmak isteyen grup, olay yerine gelen polis eldpleri tarafindan gözaltına alındı. Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen eylemci 12 kişi hakkında, savcının vereceği talimat doğrultusunda işlem yapılacağı bildirildi. 3 Mart'ta tüzelkişilik kazanan dernek, dün Nâzım Kültürevi'nde ilk toplantısını yaptı Banş Derneği kurulduİstanbul Haber Servisi - în- sanlann eşitlıkçı ve özgür bir toplumda, banş içinde yaşa- yacağı bir dünyanın yaratıl- masına katkıda bulunmak amacıyla Banş Derneği ku- ruldu. Derneğin ilk toplantı- sında konuşan Rasih Nuri tk- ri, Irak'a saldıran ABD ve In- giltere dahil olmak üzere, pek çok emperyalist ülkede bile, her gün banş yanlısı gösteri- ler yapıldığına dikkat çeke- rek banş mücadelesinin, rüm dünya halklanyla bırlikte ve- rileceğini söyledi. Banş Derneği, 3 Mart tari- hinde tüzel kişilik kazandık- tan sonra, ilk toplantısını dün Istiklal Caddesi'ndeki Nâzım Kültürevi'nde yaptı. Çok sa- yıda bilim adamı, yazar, sanat- TIHAK verileri • Çok sayıda bilim adamı, yazar, sanatçı ve aydını ' % banş için ve banşsever kimlikleriyle" bir araya getiren derneğin kurucu genel başkanlığını Bilgütay Durna, sekreterliğini ise tiyatro sanatçısı Orhan Aydın üstlendi. çı ve aydını "banş için ve ba- nşsever kimliklerryJe" bir ara- ya getiren derneğin kurucu genel başkanlığını Bilgütay Durna, sekreterliğini ise ti- yatro sanatçısı Orhan Aydın üstlendi. Soygun savaşlanna karşı Derneğin kuruluş amacı, "dünya halklaruu tehdit eden savaşçı politikalann kaynağı konusunda toplumu bilgilen- dirici etkinhkJer düzenlemek, banş biHncinin geniş halk ke- simlerinde yerleşmesi için ça- hşmalar yapmak. faşist, savaş yanhsL, şovenist, mihtarist ve emperyalist propagandaya karşı banşuı sesini vükselt- mek" olarak açıklandı. Türkiye Komünist Partisi üyelerinden Rasih Nuri tleri, acı bir emperyalist saldınnın yaşandığı bir dönemde, ban- şın yine gündemde olduğu- nun altını çizerek "Kapitaliz- min doğuşundan sonra yapı- lan savaşlar, soygun ve dünya- yı ele geçinne savaşlandir" dedı. Yıllar önce, Behke Boran önderliğinde loırulan Banş- severler Derneği'nin, Adnan Menderes hükümetinin Ko- re'ye asker göndermesine kar- şı çıktığını anımsatan Ileri, uzun yıllar Mahraut Diker- dem'in başkanlığını yaptığı Banş Derneği'nin de banş için mücadele ettiğini vurguladı. "Dünya genelinde banş için gösterüer yapıbyor. Papa da- hil rüm dünya savaşa karşı çı- kryor" diyen 1leri, banşı yay- ma görevini, dünya halklany- la birlikte yerine getirecekle- rini ifade etti. Toplantıda, "savaşa karşı mücadelenin, aktif bir banş mücadeiesinden geçtiği'' vur- gulanarak şu kararlar alındı: - Irak'a yönelik saldınyı ve rüm savaşlan önlemenin yolu, emperyahzme bağımhhğı or- tadan kakhrmaktan geçer. Sa- vaşa karşı olmak, aynı zaman- da onu üreten sisteme karşı ol- maktan geçer. - ABD ve Ingiltere'nın ba- şım çektiği emperyalist güç- ler, Irak'ta yaptıklan katliamı derhal durdurmalı, Irak'tan çekilmeli ve bölgede yaptık- lan tahribatı tazmin etmeli- dirler. - Ülkemizdeld ABD üsleri derhal kapatümah, ABD ta- rafindan kullanılan havalima- nı ve limanlar derhal boşaral- mahdır. - ABD ile yapılan rüm ikili anlaşmalar tek taraflı olarak feshedilmeiidir. -Türkiye NATO'dan çıkma- hdır. Işkence ayıbı sürüyor • TİHAK venlerine göre, Türkiye'de 1990 ile 2002 arasındaki 11 yıllık süreçte saptanabilen 14 bin 500 işkence, 1261 yargısız infaz, 518 gözaltında ölüm ve 216 gözaltında kayıp vakası yaşandı. tstanbul Haber Servisi - Türkiye'de 1990 ile 2002 arasındaki 11 yıllık süreç- te saptanabilen 14 bın 500 işkence, 1261 yargısız infaz, 518 gözaltında ölüm ve 216 gözaltında kayıp vakası yaşandı. Türkiye tnsan Haklan Kurumu (Tl- AHK) venlerine göre, Türkiye aleyhine toplam 4 bin 820 dava açıldı. Türkiye bu davalardan 286'sını kaybederken 12'sini kazandı. 513 dava dostane çozümle so- nuçlanırken 107 dava da Mahkeme ta- rafindan kabul edilemez bulundu. AİHM kararlan çerçevesinde Türki- ye'nin ödediği ve ödeyeceği tazminatla- nn tutarlan ise şöyle: - 2 trilyon 917 milyar 550 milyon lira - 768 bın 658 tngiliz Sterlini -420bin516ABDDolan - 4 miryon 424 bin 252 Fransız Fran- g l * TlHAK Başkanı Nevzat Helvacı, Ku- rum'un 4. Olağan Genel Kurulu'nda yap- tığı konuşmada, Türkiye'de işkence so- rununun çözümlenemediğini anımsata- rak, "Manisah gençlere yapılan işkence enyüksekyargı organınca saptandığı hal- de, zamanaşımı nedenrv le sanıktann ce- zasız kahnası tehükesiyle karşı karşrya- VE" dedı. Helvacı, Türkiye'de insan haklan ala- nında yapılması gereken çok fazla şey olduğunu, ekonomik, siyasi ve diğer pek çok alanda insan haklan ihlali ya- pıldığını savundu. Saraçhane Parkı'nda toplanan Azeri kökenü yurttaşlar eüerinde Türk ve Azeri bavraldan ile üzerinde "Azeri soykmmını dünyayaduyurahnr, "Türkiye-Azerbaycan dostfuğu ebedidir-aAlryev n yazıhpankaıWtaşjdılar.(Fotoğraf:ıPEKYEZDA^ Azerbaycanlüann Soykmm Anma Günü tstanbul Haber Servisi - "31 Mart Azerbaycanhlar'ın Soykınm Günü" dolayısıyla Azerbaycan Başkonsolosluğu ve Istanbul'daki Azeriler tarafindan Fatih'teki Saraçhane Parkı'nda anma toplantısı düzenlendi. Saraçhane Parkı'nda toplanan Azeri kökenli yurttaşlar ellerinde Türk ve Azeri bayraklan ile üzerinde "Azeri soykmnunı dünyaya duyurahm'', "Türkiye- Azerbaycan dostrağu ebedidir sarsümaz-H. AByev" ve "Karabağ Azerbaycan'ın aynbnaz parçasjdu-" yazılı pankartlar taşıyarak "Karabağ Türktür, Türk kalacak" sloganı attı. Yurtdışmda Yaşayan Azerilerden Sorumlu Devlet Bakanlığı Müsteşan Valeh Haayev, Mannara Grubu Vakfi Başkanı Akkan Suver, CHP Iğdır Milletvekili Yücd Artantaş ın da katıldığı anmada, "Azerbaycan halkmm defalarca manız kaldığı ve uzun yıDardır siyasi ve hukuki tanımını hıılamâmış snylannt, tarihin karanhk sayfalanndan biridir'' denildi. Anmada yapılan açıklamada, "19, 20. ve 21. yüzyıDarda Azerbaycan'da baş vermiş rüm facialarm, topraklann işgahyie süregelmiş, Ermenilerin Azerbaycanhlara karşı düşünülmüş, planh şekflde gerçekteştirdikleri soykmm siyasetinin ayn ayn aşamalannı teşkü ettigT belirtildi. "20. asnn başlannda, 1905-1907, 1918-1920,1948-1953 ve 1987 yıhndan asnn sonu ve bugüne kadar Azerbaycan'da baş vermiş rüm facialarm dünyanın heryerinde duyulmasını isnyoruz" açıklaması yapıldı. TÜRKMENBAŞFNA SUtKAST GİRİŞİMİ Türkmenistan 6 Türk vatandaşını iade ediyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı'na suikast girişimıne katıldıklan iddiasıyla tutuklanan 6 Türk Türkiye'ye iade ediliyor. Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta tutuklu bulunan bu kişiler bugün İstanbul "a getirilecek. Türkmenbaşı'na yönelik olarak 25 Kasım 2002 tarihinde gerçekleştirilen suikast girişiminin ardından tutuklanan Sadi Çelik, Ekrem ÇeBk, Necati Ba>ram, Onıer Yakış, Mehmet İhsan Yıbnaz • Saparmurat Türkmenbaşı'na suikast girişiminde bulunduîdan gerekçesiyle tutuklu bulunan 6 Türk bugün îstanbul'a getiriliyor. ve Mustafa Mesut Güler'in iadesiyle ilgih olarak Türkiye'nin istemi Türkmenistan tarafindan olumlu karşılandı. Suikastla herhangi bir ilişkileri olmadığı anlaşılan, ancak haklannda îstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafindan soruşturma başlatılan 6 kişinin iadesi amacıyla Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı kanahyla Türkmenistan'a başvuruda bulunmuştu. Interpol üyesi olmayan Türkmenistan, Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı dosyaya olumlu görüş bildirdi. Bunun üzerine Interpol Daire 1 Başkanhğfndan 10 görevli, 28 Mart Guma günü Türkmenistan'uı başkenti Aşkabat'a gitti. Burada tutuklu bulunan 6 Türk'ün bugün Îstanbul'a getirileceği kaydedildi. Türkmenbaşı'na, 25 Kasım 2002'de Aşkabat'taki başkanlık sarayına kortejiyle giderken suikast girişiminde bulunulmuştu. Olayda Türkmenbaşı yara almamış, ancak birkaç kişi yaralanmıştı. Suikastın eski Türkmenistan Dışişleri Bakanı Boris Şıhmuradov tarafınlan planlandığı duyurulmuş ve aralannda Ruslann da bulunduğu 16'sı yabancı toplam 61 kişi gözaltına alınmıştı. TGC BASIN SENATOSU TOPLANTISI Gazeteci iş güvencesi kapsamı içinde olmalı tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Basın Senatosu toplantısında "Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk BUdirgesi Kapsammda savaş va gazetecilerin yaklaşımı" konusunu ele alındı. Basın Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada ise medyanın ilgi duyacağı zamana kadar "hapishanede bulunan gazeteciler" konusunda çalışma yapmama ve rapor hazırlamama karan alındığı bildirildi. TGC'den yapılan yazılı açıklamada, bildirgenin "gazetecilerin temel görevleri ve ilkeleri bölümünde yer alan konular anunsatüarak şöyle devam edildi: "Bu kuraDar uyannca haber ve yonımlarda kaynaklara dayalı olarak bilgi aktanlmasL, özelliklc televiz} r onlar için görüntü yayuıı sırasıda yaym konusunun yeni veya arşhden ?hnmış olduğunun bemübnesi, • Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Senatosu toplantısında "Savaş ve gazetecilerin yaklaşımı" ele almdı verilen bilgilerin tarafsız kaynaklarca doğrulanıp dogrulanmadıgı konusunun açıklanması zonmluğununa özen gösterilınesi'' üzerinde duruldu. Basın Senatosu toplantısmda, gazetecilerin iş güvencesi kapsamı dışında bırakılmaması gerektiği de vurgulandı. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, İConsey'in her yıl uzun çalışmalar sonucu ortaya koyduğu "hapishanede kaç gazetecinin bulunduğu" ile ılgıli rapora basında yer verilmemesini sert ' biçimde eleştirdi. Oktay Ekşi, yaptığı yazılı açıklamada, "Çağumzda ifade özgürlüğü>1e ilgili bir suçtan dola>ı insanlann hapse ahlmasında tuhaflık olup olmadığını irdelemeyen bir medya düm asını, bu tür bir raporla meşgul etmekte anlam olmadığı sonucuna vardık" diye konuştu. 2OOO9 Iİ YILLARDA ERDAL ATABEK Yeni Bir Dünya KUPUIUP mu? "Yeni bir dünya" kurulur mu? Yoksa bu dünyanın içinde yaşamanın yolunu bulup sürdürmek mi gerekiyor? "Bu dünya" dediğimiz nedir? önce onu bilme- liyiz. "Bu dünya", günümüzün dünyasıdır. Artıktek ku- tuplu, kutbun da Amerika olduğu, yayılmacı-ana- malcı tüketim dünyasıdır günümüzün dünyası. Acı- masız bir rekabetin her şeye yön verdiği, üstün ol- manın daha çok şeye sahip olmakla tanımlandığı, üstün olmak için bütün insanlık değerierinin çiğ- nendiği, üstün olmanın aynı zamanda sürekli bir korku yarattığı, kazanmanın savaşmak olarak ka- bul edildiği adaletsiz bir dünyadır günümüzün dün- yası. Bunu kabul etmek zorunda mıyız? Bunu kabul edip bu dünyada kendine yeraçmak da aynı yollardan giderek olabilir. Bu yolları kabul etmezseniz kendinize dünyada yer bulamayacak mısınız? "Yeni bir dünya" kurulur mu? İstanbul Üniversitesi'nin Aydınlanma söyleşileri içinde yaptığımız "Türkiye'nin sosyal ortamında genç nüfusun geleceği" konusunu üniversitenin Sayın Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun yönetiminde Sayın Prof. Dr. Nur Serter'le birlikte değerlendirdik. "Türkiye'nin sosyal ortamı" neydi? Yüzde 44'ü 24 yaşın altında olan bir Türkiye. Eğitim piramidi yükseldikçe daralıyor. llköğretim- de yüzde 96 olan okullaşma oranı ortaöğretimde yüzde 59'a düşüyor, yükseköğretimde yüzde 28'e iniyor. örgün yükseköğretim oranı 18.7. Üniversi- teye girenlerin bir bölümü eğitimlerini tamamlaya- mıyor. Daha önemlisi de iş bulma olanaklannın ya- pılan eğitimle bağlantısı giderek azalıyor. Gençler, egitimleriyle ilgisi olmayan işlerde çalışma olana- ğı anyorlar. Prof. Dr. Nur Serter'in verdiği bilgiler, "sosyal ortamımız"\ çok güzel anlatıyordu. Ben de günümüz gençliğinin "güvensiz, umut- suz ve karamsar" olduğunu gördüğümüzü söyle- dim. 5-7 Mart tarihinde yapılan 13. Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Kongresi'nde Prof. Dr. Ay- sel Ekşi'nin dünya gençliği üzerinde yaptığı araş- tırmalann da ortaya koyduğu gibi, dünya gençliği de "güvensiz ve karamsar" ve dünyanın genel gi- dişi gençleri olumsuz etkiliyor. Üzerinde durduğum önemli bir nokta da, dün- yaya egemen olan yaygın ideoloji "tüketim dün- yası" değerierinin yönlendirici etkilerinin giderek ar- tışı idi. Bu noktayı önemli bulmamın nedeni, insan- lara ancak tüketerek mutlu olacaklannı kabul etti- rirseniz, ortaya "ne yolla olursa olsun hızla ve çok para kazanma, bunu tüketime çevirerek başkala- nndan üstün olma"y\ öğretmiş olursunuz. Günü- müzün tüketim dünyasının insanlar üzerindeki et- kisi de budur. Bu etki ise, üretim toplumunun değerteri olan "ya- rariı, verimli, paylaşımcı insan"\ etkisiz kılarak onun yerine tüketim toplumunun değerlerini simgele- yen "kullanıcı, çıkarcı, bencilinsan"\ koymaktadır. ışte bu psiko-sosyal ortam, günümüz insanını, en başta da gençleri umutsuzluğa sürüklemektedir. En verimli çağlan olan gençlik yıllannı anlamsız bir rekabet için, üreticilikten, yaratıcılıktan uzak yol- larda harcamak zorunda kalmak gerçekten büyük bir kayıptır. öyleyse, "yeni bir dünya" kurulabilir mi? öncelikle "yeni bir dünya "kurulmalı mı? Buna kesinlikle "evef" demeliyiz. Dünyayı paranın emrine veren, dünyada üretil- miş ve üretilecek her şeyi salt paranın egemenli- ğine bırakan dünya yerine, her şeyin odağına ";'n- san"\ koyan yeni bir dünya kurulmalıdır. "Para ve tüketim" yerine, "insan ve üretim" bu dünyanın hareket odağı olmalıdır. Paranın ve pazann küreselleşmesi yerine, insa- nın ve insan yaratısının küreselleşmesi yaşanma- hdır. Bu yapılabilir mi? Eğer böyle ise kimler yapacak- tır? Bu amaç elbette gerçekleşebilir. Insanlığın rö- nesansla, aydınlanma ile elde ettiği bütün kaza- nımlar böyle bir dünya için kazanılmıştır. Günümü- zün koşullanmış davranış kalıpları elbette aşıla- caktır. "Tarihin sonu" gelmemiştir, artık hep böy- le olmayacaktır. Yeni bir rönesans, yeni bir aydınlanma olacak- tır. Bunu da günümüzün insanlan yapacaktır. Bu- nu hepimiz birlikte yapacağız. Yeterki, bunu yapmanın hepimizin kurtuluşu için zorunlu olduğunu anlayalım, bunu gerçekleştir- mek için dünyada çalışan insanlann farkında ola- lım ve birieşelim. Gençlerin de, hepimizin de geleceği buna bağ- lıdır. Kurs müdürlerine yetki Diyanet'in sicil yönetmeliği değişti • Yürürlüğe giren yönetmeliğe göre Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü, Savunma Uzmanlığı birimleri sicil yönetmeliğinden kaldınldı. ANKARA (ANKA) - cak üçüncü sicil amiri DiyanetîşleriBaşkanlı- ise mürfü oldu. ğı'nın Sicil Amirleri Yö- Kuran kursu müdürü netmeliği'nde değişikhk bulunmayan yerlerde ise yapıldı. dinhizmetlerivedineği- Resmi Gazete'de ya- timi ile ilgih'şef, memur, yımlanarak yürürlüğe gi- Kuran kursu öğreticisi, ren yönetmeliğe göre Ku- Kuran kurslannda gö- ran Kursu müdürü bulu- revh yardımcı hizmetler nan yerlerde; din hizmet- sınıfı personeli ve diğer leri ve din eğitimi ile il- görevlilerin birinci sicil gili şef, memur, Kuran amiri şube müdürü, ikin- kursu öğreticisi, Kuran ci sicil amiri müftü yar- kurslannda görevli yar- dımcısı, gerektiğinde gö- dımcı hizmetler sınıfı rüşüne başvurulacak personehve diğer görev- üçüncü sicil amiri ise lilerin birinci sicil amiri müftü oldu. Bilgi işlem Kuran kursu müdürü, Merkezi Müdürlüğü, Sa- ikinci sicil amiri müftü \TmmaUzmanhğıbirim- yardımcısı, gerektiğin- leri sicil yönetmeliğin- de görüşüne başvurula- den kaldınldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle