14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MART2003 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Model Çatışması BATININ Türklere yakıştıramadığı şeyler, hak- kını kendi gücüyle korumaya ka/kmaktan ve bü- yük devletlerte sıkı pazariık etmekten ibaret de- ğil. Içine sindiremedikleri de, Türkiye'nin ancak birkaç devletçe başanlabileceğine inanılan Kıb- ns çıkarmasını başarmış ve dünyanın en zor coğ- rafyasında herkesin "mutlaka yenilir" dediği bir terör savaşını kazanmış olmasıyla kalmıyor. Bir şey daha var ki, o hepsinden önemli: Türklerin zamana dayanıklı ve gelişmeye açık bir kalkın- ma modeli oluşturabilmiş olmasını kabul etmek istemiyor Batı. Dillerindeki çeşitli deyimlerle beyin gücünü kü- çümsediği bir "a/afurfca"lıkta böyle biryaratıcılık olabilecegine inanmamakta. Hollandalı partamenter haklı: Avrupa'yla en açık uzlaşmazlık noktası buradadır. Belki, yalnız Avrupa'yla değil, bütün Batı dünyasıyla da. Hatta, "Şark"\a, Islam dünyasıyla. Geçmişin Sovyetler Birliği'yle olduğu gibi, bu- günün Amerika'sıyla da. Kemalizm, olsa olsa, Fransız Ihtilâli'nin Jaco- bin'leriyle uzlaşabilirdi. Ama, onlar öleli iki yüz yı- lı geçti. Kâğıt üzerinde, belki en uzun ömürlü tek Jacobin devlettir Türkiye Cumhuriyeti. Yine de, kamu gücünü kullanarak toplum ko- şullannı değiştirme ve insanlan bu yolla mut- lu kılma tutkusundan büsbütün vazgeçmiş de- ğilizdir. Jacobinizmin özünü oluşturan bu inanç hâlâ Türk cumhuriyetçiliğinin temeli olarak kal- makta. Böyle olduğu içindir ki, her şeyi kör piya- sa koşullannın akışına bırakan, devleti ekonomi- nin dışına itmeye çalışan eski ve yeni liberalızm bu temele ters düştüğü gibi, sadece soyut ilke- lerin korunmasıyla özgürlüğün ve demokrasinin sağlanabileceğine inananlar da onunla kolay uz- laşamıyorlar. Aslındabir "kalkınma doktrini" olan Kemalizm, bugünün Türkiye'sinde de ekonomik boyutlannı sürdürmek zorunda. Çünkü, begenelim beğen- meyelim, kabul etmeliyiz ki, burası henüz "geliş- mekte olan ülke" durumundan kurtulmuş sayıl- maz. Sağlam temellere oturmayan ekonomisiy- le, sınıflar ve bölgeler arası uçurumlanyla, bozuk geJir dağılımı ve yetersiz kalan egitim sistemiyle. Bu tablo, aynı zamanda, Kemalist modelin ba- şansızlığı da sayılabilir ilk bakışta. Ama ba- şansızlık, modelin çağdaş koşullara uyarianarak yaşatılmayışından, hatta zaman zaman bırakılıp bambaşka modellere sıçranmış olmasından kay- naklanmışolamazmı? Ulkenin koşullarını bilme- den kendileri için değişik durumlarda başanlı ol- muş modelleri Türkiye'ye sokuşturmaya kalkan- lan dinlerken kendi kendimize sormamız gereken soru budur. Soruyu sormak, başarılı olabilmesi için Kema- lizme eklenmesi gereken yeni unsurlan düşün- menin de başlangıcı olabilir. Büyük Marketler Ureticiye Kan Kusturuyor Sinan BİÇER USÎAD üyük marketlerin reyon- | larına koyduklan ürünle- k n, üreten kuruluşlan so- up soğana çevirmelen, 'ödemelerini gayri ahlaki geciktirmelen -hatta zaman zaman hıç ödememelen- sıradanlaştı, sürek- h ve yaygrn dunıma geldı. Önceleri bir iki firmanın uyguladı- ğı gayri ahlaki tutum giderek yaygın- laştı. Üreticı fırmalann soyulması ıçın adeta bir mafya düzenine ulaştı. Üre- ticı firmanın ılk kez markete gırmesi isteminde (talebınde) önce "kaühm be- deli'' isteniyor. On bin dolar. beş bın dolar, ne tutturulabilırse... Birkez ya- kayı kaptınrsanız ardından "ciro be- deli''ni vereceksiniz. Nasıl olsa satış- tan kesilecek diye üretıcı kendıni avu- tursa, yıl bitiminde, ciro bedeli ko- mısyon artışı gelecek . Bıtmedı "rek- lam bedeli,katalogbedefi". Ürünüm tanınacak dıye onu da kabul ederse- ruz, "Ürününüzü gondolbaşına koya- cağız, gondol başu market içi tanıtim bedeli ödeyiniz*'(!), "Ürününüzü da- ha iyi satabilmemiz için bir de eleman verseniz" diyecekler (Tabiı kı mar- ketin elemanının bedelini de siz öde- yin demek bu!) Tiim bu bedelleri öder- senız de yetmiyor. Sözleşmede nasıl anlaşılmışt?.. Doksan gün sonra öde- me mi 9 Yüz yırmı günde ödenmeyen faturalannız mı var° Ne gam° Mar- ket sıze ödeyeceğı paraylarepogefiri elde ederken neden sıze, sizinparanı- zı versin ki° Bu durumdakı firmalara şımdıler- de yeni sürprizler geliyor, hizmet be- deli faturalan!.. Üretici ısyan ediyor; katılım bedeli ödedim... Ciro bedeli ödedim, reklam katılım bedeli öde- dim !.. Bu faturadaki hizmet bedeli de ne? Sözleşmemde böyle bir madde var mı? Üstelik ben ne hizmeti aldım ki? Miryariık faturalarla alacağım gasp ediliyor. Üstelik bu "bedd" düşülse dahi hâlâ alacaklıyım. Ödeme yap- manız gerekir... Yanıt: Tıssss. Yeni kurbanlar Büyük marketler sahip olduklan pazar paylannı ıyi kullanıyorlar. Küs- türdüklen (Soyduklan mı demeliyiz?) her firma yenne bunalımın (knzin) ça- resız bıraktığı yeni bir firma bulmak ne yazık ki zor değıl. Büyük market bataklığından habersız üretici önüne konan koşullan, yeni bir pazar yarat- makhayaliyle istemeyerek de olsaka- bullenıyor. . Ve kapan kapanıyor. Ar- tıkçaresızsınız... fik verdiğınız üriinler satılınca, ön- ce binlerce dolarlık katılım bedelleri kesiliyor, sonra cıro pnmlen, gondol başı, katalog bedeli vb. ödemelen ke- sildikten sonra(!) belki sıze bir öde- me çıkabılır!.. Belki de çıkmaz... Ni- ye mi? Marketin keyfinin kâhyası mı- smız? Sıze ürün bedelinızı ödemek yenne, repo yapsa ve ekstra kazansa marketimiz olmaz mı? "Hem niye iirünü verdiğinizde fa- tura kesiyorsunuz ki? Ürünü verin marketimize.bizekonsinyeolarakgir- sin. Biz önce sataJım, kasanuza nakit girdikten vebir sürerepoyapöktan son- rasiz bir arafatura çıkanrsınız.ondan sonra (yüz yirmi gün geçtikten sonra) havaleyapanz." Inanılırgibi değil ama yaşanan süreç bu... Üreticiden malı al- dıktan sonra ödememeyedayanan, ön- ce ve de sonra "hep bana hep bana" mantığı... Üretici firma bıkarsa, yetti arük deyip de marketi mahkemeye venrsegelsinyenıkurban... Filmbaş- tan başlıyor, kahlım bedeli, ciro be- deli, reklam bedeli, vs. vs... Üreticiler şaşkm veörgütsüz: Daha öncelen tek tük zayıf firmalara daya- tılan sistem, artık organize ve ekono- mikbunalımlardanbunalmış yeni tüm firmalara artık acımasızca uygulanı- yor. Yapılan iş en hafıf deyirnle, bu- nalımın tüm yakıcı etkilerini üretici fir- malara cıro etmek... Hak aramak... Ancak cezalandınlmayı, marketten kovuTmayı göze almakla olanaklı. Za- ten büyük marketler tüm ıstemlerıni bu şantajla kabul ettiriyorlar. Pazar daralması yaşandığı, üreticinin malı- nı satmakta zorlandığı herkesın bili- neni... O zaman vur abalıya... Tıcaretvesanayiodalarmı göreveça- ğımoruz-. Geçen yıllarda büyük marketlerin sistematik ödeme gecıktirmelerine karşın tek tük de olsa tıcaret ve sana- yi odalarından protesto sesleri çık- mıştı. Şundilerde sistem çokdaha acı- masız işliyor. Büyük marketler üreti- ci fırmalann üzerinden bu denli acı- masızca geçerken ticaret ve sanayi odalannın feryatlan duymamış olma- sı olanaklı mı? Ya da ne bekliyorlar? Üyelennin böylesi önemli sorunlan- na sahıp çıkmazlarsa ne için varlar? Ikinci înönü: Talihsizlik Yenildi... Dr. Handan DIKER Yıldız Teknik Universitesi I İnönü Savaşı büyük bır bir ut- ku ile sonuçlanmıştır Savaşın • ardından Doğu'da Sovyetler'le yapılan Mosko\'a Antlaşması ıle Rus- ya artık TBMM Hükümetf nı tanı- yordu. Batılı ülkeler Londra'da top- ladıkları konferansa BMM Hükü- meti'nı de çağırarak sıyasal anJam- da hükümetın tanınmasını sağladı- lar. Özellikle iki ülke Fransa ve Ital- ya da Türkıye"ye yanaştılar. L tnö- nü Savaşı düzenli ordunun Batı'da- ki ılk başansı olarak anılan bir sa- vaştır. Londra Konferansı sırasında Türk- lere bir banş taslağı sunulmuştur. Bu taslak Sevr banş antlaşmasının hemen hemen aynısıdır. Konferans devam ederken bir yan- dan da Yunan ordusu, Bursa ve do- ğusundakı kuvvetlerinı arttırmıştır. Uşak ve çevresinde de önemli bır grup toplanmıştır. Bunlann dışında Yunanlılann Iz- mir'de bır fırkalan, ona karşı olarak bizim de Kocaeli'de kuvvetlerimiz vardı. Böyle bır durumda Yunanlı- lar, BMM Hükümeti'ne ait ordula- rın kuvvetlenmesini önlemek ve Londra Konferansı kararlannı Türk- lere zorla kabul ettirmek amacı ile 23 Mart 1921 'de harekete geçtiler. 2. Înönü Savaşı böylece başlamış oldu. 31 Mart 1920'de 2. İnönü Zaferi ka- zanıldı. Işte bu zaferden sonra Ata- türk 2. Înönü zaferini de kazanan lnönü"ye şu telgrafı çekti: "Bütün dünya tarihinde, sizin Înö- nü meydan muharebelerinde üst- lendiğiniz görev kadar ağır bir gö- rev üsüenmiş komutanJar az göriU- müştür. l lusumuzun bağımsızlığı ve yaşamı dâhice yönetinüniz altın- da şerefle görevlerini yerine getiren komutan ve silah arkadaşlannuan yürekJUikve vatan sevgisinetam bir güvenle dayanıyordu. Siz oradayal- nız düşmanı değil, ulusun tersine döntnüş kaderini de yendiniz. Düş- man ayaklan alündaki bahtsız top- raklannıı/la birlikte bütün vatan en ıssız sınırlanna degin zaferinizi kutluyor,düşmarun saldırgannk hır- sı, direnç ve vatan sevginizin yalçın kayalanna çarparak paramparça oldiL" TUNCELtASLtYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo. 2000 17 Davacı Hüseyin Küçü- koba ve arkadaşlan tara- fından davalılar Mustafa Yurdakul ve müşterekleri aleyhıne mahkememize açılan tespıte itiraz dava- sının yapılan açık yargı- laması sırasında, Bütün aramalara rağ- men adresi tespit edile- meyen davalılar Kalman Güngör mirasçılan Selvi, Yadıgâr, Metin, Ahmet, Gülüstan, Suna, Yılmaz, Fetıh, Ülkiye, lpek, Gül- mez, Kıymet, Hıdır Gün- gör, Hıdır Küçükoba, Is- mihan Toka mirasçılan Erkan, Hulya Serdar, Ka- der ve Erdâl Toka'ya mü- dahıl Süleyman Gün- düz'ün müdahale dilekçe- si ve duruşma gün ile sa- atını ılanen teblığme ka- rar verilmış olup, duruş- ma günü olan 21.04.2003 günü saat 9.00'un tebligat yenne kaim olmak üzere ılanen tebhğıne, ılanın yayınlandığı tarihten iti- baren bu dava ile ilgili ıbraz etmek ıstedığiniz belgelen duruşma günü- ne kadar göndermeniz \eya duruşmaya getirme- nız gerektiğı, duruşmaya gelmedıgmız veya bir ve- kıl tarafindan temsil edil- medığınız takdirde yargı- lamaya yokluğunuzda devam edileceği ve karar \enleceği hususu tebligat yenne kaım olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 17.03.2003 Basın: 14484 BORNOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ YAZÜŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI 2001,27 Satış Mahkememizce satışına karar verilen ve satışı ÎÎK.nın ilgili maddelerine göre yapılacak olan taşınmaz: Borno\-a-Altındağ Zafer Mah. 495 Sok. No. 68-70 adresinde bulunan ve tapunun 4 pafta. 9230 parselinde kayıtlı, 338 m2 yüzölçümünde, arsa niteliğindekı ana taşınmazın üzerinde toplam iki ayn binanın mevcut olduğu. Bornova Belediyesi'nden alınan 10.12.2001 tarihli imar yazısından. Imar Iskan Bakanlığı'nca 8.7.1969 tarihinde onanan gecekondu önleme planında kalmakta olup, imar problemi yüzünden, uygulama yapılmamaktadır şeklinde imarlı olduğu Tapu kayıtlannm açıklama bölümünde 2891 say. K. 12 mad. şerhi bulunduğu \e bu şerhle satılacağı. Taşınmaz üzerinde bulunan 495 Sok. 70 adresindeki binanın 3 katlı ve 3 ayn bağımsız bölümlü ve mesken niteliğinde olup: betonarme karkas niteliğinde olduğu: Bodrum kat: Brüt 100 m2 kullanım alanlı 2 oda, salon. mutfak, antre hol. banyo ve wc'den ibaret olduğu. Yüzde 30 yıpranma paylı bulunduğu. Zemin kat: Brüt 100 m2 kullanım alanlı. 3 oda, salon, antre hol. mutfak, banyo. wc'den oluşan ve yüzde 10 yıpranma paylı mesken ile Birinci kat brüt 100 m2 kullanım alanlı, 3 oda, salon, antre hol, mutfak banyo, wc'den ibaret olup, mesken niteliğinde ve yüzde 10 yıpranma paylı olduğu. 495 Sokak 68 no.da bulunan bina ise karkas inşaat şeklinde yapılmış 2 katlı ve 2 ayn bağımsız bölümlü, mesken niteliğinde bina oîup- Bodrum kat: Brüt 80 m2 kullanım alanh, iki oda, salon, mutfak. antre hol, banyo, wc'den oluşan yüzde 30 yıpranma paylı, mesken niteliğinde. Zemin kat: Brüt 90 m2 kullanım alanlı. iki oda, salon, antre hol, mutfak, banyo ve wc'den oluşan, yüzde 10 yıpranma payı, mesken niteliğinde bağımsız bölümden olduğu. Taşınmazın bulundu&u mahal, mesahası, imar durumu, üzenndeki binaJarla birlikte deâerinin 52.255.390.000.-TL. Muhammen bedelir52 255 390.000.-TL. Şatış şartları: Satış Bomova Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde yapılacaktır Birinci ihale. 20/5/2003 günü saat 14.00-14.15 arasında Bomova Sulh Hukuk Mahkeme Kalemi'nde yapılacaktır. Bu arttırmada taşınmaz masrafi ile birlikte takdir olunan kıy- metin yüzde 75'ine istekli çıkmadığı takdirde ikinci ihale 10 gün sonra yapılacaktır ficinci ihale: 30 5 2003 tarihinde aynı yer ve aynı saatte yapılacaktır. Bu arttırmada taşınmazın masraflan ile birlikte kıymetinin yüzde 40'ının altında satılmayacaktır. îhaleye girmek isteyenler (Taşınmazın yüzde 20 payına sahip hissedarlar ha- riç) yüzde 20'si kadar nakdi teminatlannı Türkiye Vakıflar Bankası Bornova Şubesi'ne yatırmak zorundadırlar. Taşınmaz miras yolu ile intikal etmiş ise mirasçılar tarafindan satış gününden önce veraset intikal ilişkisinin kesildiğine dair belge ibraz etmedikleri takdirde veraset ilişkisi ke- silmemiş kabul edilecektir Alıcının ihale bedelinden başka alım harcı, ihale damga ve Katma Değer Vergisi ödemek zorundadırlar. Satış şartnamesi gazete ilanının müteakip Bornova Sulh Hukuk Mahkemesi Kalemi'nde ve mesai saatleri içerisinde herkese açıktır. Îhaleye kahlanlar ihale şartnamesini oku- muş ve kapsamını aynen kabul etmiş sayılırlar. tlan olunur. Basın: 14686 CUMHURÎYET'TEN OKURLARA İBRAHtM YILDIZ Medyamn Tutumu Irak'ta insanlık dramı yaşanıyor. Çocuklann, kadınların, masum in- sanların ölüm haberleriyle sarsılı- yoruz. Dünya medyası, savaşa iliş- kin tutumları sorgulamaya başladı bile. YaTürk medyası? Hâlâ "savaş çığırtkanlığı" sürüyor. Televizyon ekranlarından yorum yapan kimi emekli asker, bilim ada- mı ve gazetecilerin sergilediği gö- rüntü, toplumu daha da tedirgin ediyor. Bunun sonucunda geçen hafta RTÜK'e yapılan şikâyet sayı- sı arttı. Şikâyetler, "Yanlı yayın ya- pılıyor", "Çocuklarımız psikolojik açıdan etkileniyor" ve ABD pro- pagandası yapılıyor" şeklindeydi. Son zamanlarda hükümetin uygu- lamaları kamuoyuna pek yansımı- yor. Bu durum yalnızca gündemin yoğunluğuylaaçıklanabilirmi? Cum- huriyet dışında medyada, AKP hü- kümetinin kadrolaşma haberlerine yer verilmemektedir. Medya, ken- dine yönelik eleştirileri bile görmez- likten gelmektedir. Kültür Bakanı riyetgazetesinin "Cumhuriyet"\e il- gili "arka sayfa güzeli" haberiydi. Bi- lindiği gibi 80 yıllık yayın yaşamın- da Cumhuriyet, ülkenin ilk güzellik yarışmasını düzenleyen gazetedir. Türkiye güzeli Keriman Halis da- ha sonra dünya güzeli seçilmiştir. Okurlarımız bunu anımsayacaklar- dır. "llk"\enn gazetesi Cumhuriyet, estetik yanı ağırlıkta olan fotoğraf- lara sayfalarında yer vermeye de- vam edecektir. CumhuriyetGoırAnteti sonuçlandı Cumhuriyet^^ Yine katliam T Erkan Mumcu'nun Meclis kürsü- sünden Cumhuriyet ve Hürriyet'i "Pravda"ya benzetmesi, sayın ba- kanın üslubuna ve kafa yapısına uygun olması açısından bizi şaşırt- madı. Bu haber de yalnızca Cum- huriyet'te yayımlandı. Tıpkı, AKP hükümeti- nin 4.5 aylık dönem- de, 291 atama karar- namesini Köşk'e gön- derdiği haberi gibi. AKP iktidan, bu sü- rede 195 kişiyi de üst düzey görevlere atadı. Bu haberierin medya- da yer almaması bizi düşündürüyor. Geçen haftanın bir başka gelişmesi, Hür- Keriman Halis Çalışmasını tamamladığımızokur anketimizi bu hafta çarşamba gü- nü yayımlayacağız. Okurlarımız bu araştırmanın nasıl yapıldığını, okur profilini, değişim eğilimlerini, tab- lolar halinde görebilecekler. Cumhuriyet'in objektif habercili- ği aynı zamanda tarihe ışık tutuyor. Arşivimiz yıllardır, bilim adamlarına, üniversrte öğrencilerine, araştırma- cılara kaynak oluyor. Cumhuriyet arşivinin önemini gösteren bir mek- tubu sizlerle paylaşmak istiyoruz: Mektup, PolonyaGlAYayınevi'nden gönderilmiş: "Birkaç yıldan beri tstanbul'da oynanmış olan Türkiye-Polonya milli maçı hakkında bilgiye ulaş- maya çalışıyoruz. Maç 2 Ekim 1925 tarihinde oynanmış. öğrendiğimi- ze göre, Cumhuriyet gazetesi maça sayfa- larında geniş yer ver- miş. Arşivinizdeki bu bilgilere ulaşmak isti- yoruz. Uygun görür- seniz, bir arkadaşımı- zı arşivinizde çalışmak üzere Istanbul'a gön- derebiliriz. Biz de böy- lece Polonya futbol ta- rihinin ansiklopedisini baskıya verebiliriz." Iyi haftalar. de bugün S1 Asmalı Konak Asmalı Konak'ta olay üstüne olay! Masum, cesur ve gizli aşklarıyla Zeynep ve Salih, boylarından büyük ise kalkışıyorlar. Ali Bey'in hiç küllenmeyen sevdası ona ateşten gömleği giydiriyor. Sümbül Hanım ise her şeye tuz biber ekiyor ve konak savaş alanına dönüyor. 31 M.irl 2003 Pazartesı ATV Taı GÜMÜŞHANE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2002,31 Davacı: Yukan Alıçlı Köyü, tüzelkişiliğı aduıa muhtar Yunus Köprülü. Vekili: Av. Hasan Köprülü, Karşıyaka Mahallesi, Osmanbey Caddesi No: 9'A Gü- müşhane Davalı: Hazine-ı Maliye Vekili: Av. Gülay Zor, Defterdarlık Bayburt Dava: Tescıl Duruşma Gün ve Yen: 23.5.2003 günü saat 11.10 Gümüşhane Aslıye Hukuk Mahkemesi duruşma salonu Davacı vekili tarafindan davalı Hazine-i Mahye aleyhıne mahkememize açılan tescıl davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğınce, Aşağıda bulunduğu yer ve sınırlan belirtılen taşınmazla ilgili olarak davacı vekili tarafindan zilyetlık nedenine dayalı tescil davası açıhnış olup suıırlan aşağıda belirtilen taşınmazla ilgili olarak herhangi bir hak iddiasında bulunanlann ilan tarihuıden itibaren 3 (üç) ay ıçensinde itirazda bulunmalan aksi takdirde topla- nan deliller muvacehesinde karar verileceği ilan olunur. 27.12.2002 Taşınmazın Bu- lunduğu Yer ve Sımrlan: Gümüşhane Merkez Yukan Alıçlı Köy ıçı mevkii: Doğusu: Mahalle yolu ve devamında Hanife Köprülü evi. Batısı: Salim Ertekın ve Hüseyin Dalman bahçesı. Kuzeyi: Kısmen yol ve imam evi. Güneyi: Köy yolu. Basın: 719
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle